'Burada Turizm Çok' panelinde Türkiye turizmi mercek altına alındı

Antalya'da düzenlenen Mesut Yar ile 'Burada Turizm Çok' isimli panel ve www.tourismjournal.com.tr haber sitesinin Yaza Merhaba Lansman Partisi sektör temsilcilerini bir araya getirdi.

Haber Giriş Tarihi: 08.05.2023 18:25
Haber Güncellenme Tarihi: 08.05.2023 18:25
https://www.agronews.com.tr/

Antalya Sherwood Exclusive Kemer Otel’de düzenlenen etkinliğin düzenleyicisi Tourism Journal Genel Yayın Yönetmeni Aşkın Koç, sektörün desteklenmesi ve çeşitlendirilmesinin önemine dikkat çekti.

"10 dilde yayın"

Turizm sektörünün deneyimli isimlerinden gazeteci ve Tourismjournal.com.tr sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Aşkın Koç, sitenin şu anda Türkçe, İngilizce ve Rusça olarak hizmet verdiğini 6 ay içinde bu rakamı 10'a yükseltmek istediklerini belirtti. Sitenin sade ve haber odaklı bir tasarıma sahip olduğunu dile getiren Aşkın Koç “Tourismjournal.com.tr, bir reklam kalabalığı olmayan ve haber odaklı yapıya sahip. Türkiye’deki turizm destinasyonlarından günlük ve anlık olarak içerik üreten bir haber sitesi. Türkiye turizmi, dünya sıralamasında ön sıralarda yer alıyor. Haber sitemizi çok dilde yaparak, Türk turizminin dünyada hak ettiği yeri sağlamayı misyon edindik. Bu etkinliğimizle sektör temsilcilerini bir araya getirerek daha neler yapılabilir diye konuştuk. En önemli turizm destinasyonları arısındayız çünkü gerek yatırımlar gerekse de hizmet kalitesiyle önemli bir güce sahibiz ve bunu dünyaya daha çok duyurmalıyız” diye konuştu.

"Kaynak pazarımızdan 1 ve 3 birbiriyle savaşıyor"

Akdeniz Turistik Otelciler Birliği(AKTOB) Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, Antalya’ya gelen turist sayısının 2 milyonu geçtiklerini belirterek, hedeflerinin yıl sonunda 15 milyonu bulmak olduğunu kaydetti. Rekor bir nisan ayı geçirdiklerini ifade eden Kavaloğlu, “Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45 bir artış var. Bu sene 3.5 milyon Rus turist gelirse güzel bir sezon geçirdik deriz. Kaynak pazarlarımızdan 1 ve 3 umara hala kendi arasında savaşıyor. Bu gözle bakıldığında Ukrayna pazarı yüzde 90’la kayboldu. 10 bin Ukrayna’lı geldi Antalya’ya 30 Nisan’a kadar bunlarda yerleşik hayata geçenler diye düşünüyorum. Rusya ilk kez Almanya pazarının altına düştü. 3.5 milyon Rus turist kente getirilirse 15 milyon tamamını yakalarız” diye konuştu.

 "İngiltere pazarı 1.5 milyonu görebilir"

Rusya pazarının eksiğini kapatabilecek bir pazar olmadığının altını çizen Kavaloğlu, “Artı görünen 1 milyonu geçen İngiltere pazarı var. Bu pazarda 1.5 milyon kişinin gelme durumu var. Almanya ve İngiltere’den dünya turizmine 55-60 milyon paket çıkışı var. Biz daha İngiltere pazarında çok yol katetmeliyiz. Antalya ve Türkiye dünya turizmi resort turizmi olamaz. İngiliz turlarının konsantre olduğu bir bölge Antalya” ifadelerini kullandı.

"Maliyetler arttı"

Turizmde 2019 gelir rakamının yakalanmasına rağmen karlılığı elde etmenin uzun süre alacağına değinen Kavaloğlu, “Maliyetler yüzde yüzün üzerinde arttı. Karlılıklar uzun bir süre 2019 karlılığına ulaşamayacaktır. 2020-2021 pandemi dönemi olduğu için fiyat artışı bile söz konusu değildi. O dönemde istihdamda kaçtı. Fiyatlarımızı peyder pey arttırmalıyız. 1000 doları ilk defa paket fiyatlarında gördük. Yıl boyu ise 869 dolar seviyelerinde. Ama 1000 doların üzerine çıkarmalıyız. Geceleme fiyatını 80-85 dolar civarında, İtalya ve İspanya’da 110-115 dolar civarında o seviyeye yaklaşmalıyız” diye konuştu. Antalya için iç turizmin olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Kavaloğlu, yurt içi pazarının da yurt dışı pazarıyla paralellik göstermesi gerektiğini işaret etti.

 "Otellerin yüzde 90'ı her şey dahil"

Antalya’nın Bodrum gibi bir destinasyon olmadığına değinen Kavaloğlu, “ Bodrum’da benim bölgem. Bizim sistemimizde otellerin yüzde 90’ında her şey dahil. Maliyetlerin yükseldiği ortamda her şey dahilin içini çok fazla doldurduk. Pastane kalitesinde bir dondurmayı biz her şey dahilin içinde veriyoruz. Bizim tasarrufa gitme lüksümüzde yok. Bu hizmetin toplu karar alınarak içinin bir parça boşaltılması gerekir” dedi.

 "Rusya beklenmeyen bir durumdu"

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, sezonun ilk 3 ayının iyi başlamasına Mayıs’ın durağan geçtiğini belirtti. Bu ayda özellikle Rusya pazarında ciddi düşüş olduğunu işaret eden Bağlıkaya, “ Yıl sonunda bu rakamların toparlayacağını düşünüyorum. 2019  rakamlarına göre kıyaslandığında bu ay sonunda belli olur. Avrupa pazarı için bir bekleme süreci var gibi görünüyor. Türkiye sunduğu ürünler ve rekabetçi fiyatlarıyla öne çıkıyor.  Rusya’da savaştan yaşanan durum beklenmeyen bir durumdu. Rus turist Türkiye için 2-3 saatlik bir uçuşla ve uygun ulaşım bedeli öderken, şimdi uçuş 5 saate çıktı ve fiyat yükseldi. Fiyat yükselmesi ve  ambargo Rus turistin destinasyonları için Türkiye avantajı ortadan kalktı. Rus turist 5 saatte Dubai’ye yada başka ülkelere gidiyor. Böyle bir türbülasyon yaşıyoruz. Bir kaç sene sonra bu yaraların sarılacağını süreçten geçiyoruz” ifadelerine yer verdi.

 "Rezervasyonlar hemen kesildi"

Depremin ilk gününden itibaren ciddi organizasyonlar yaptıklarını hatırlatan Bağlıkaya, “ Yardım konvoyları, mutfak kurulmasından, depremzedelerin daha güvenli bölgesine taşınmasına kadar. Rezervasyonlar bıçak gibi kesildi, yurt dışı yansımasına. Turizm keyifli bir iş, dertli, sıkıntılı yerden doğal olarak uzak durmaya çalışır. Türkiye’de deprem olmuş, sürekli İstanbul’a geldi geliyor, deniliyor. İstanbul’da rezervasyonlar hemen kesildi. 20-25 gün durdu. Depremle ilgili konuyu pozitife çevirmeye çalıştık” diye konuştu.

 "Erken rezervasyon tavsiyesi"

Fiyat artışlarının maliyetlerle doğru orantılı olduğunun altını çizen Firuz Bağlıkaya, “ Burada en masum olanlar, bu fiyatları uygulamak zorunda kalanlardır. Yerli turist için fiyatın fazlalığı rekabet ettiği ülkelerle ilgili. Erken rezervasyondan yeteri kadar yararlanılmadığını düşünüyorum. Alman, kasım ayında paketini satın alıyor. Onu taksitle az ödüyor. Erken rezervasyon bizim için çok kritik bir şey. Otellerin, seyahat acentelerinin planlama yapması için önemli. Türkiye’de kasım, aralık ayında satın alıyorsun 12 taksit. Böyle almazsanız temmuzda, ağustosta bunun 3 mislini alırsınız” diye konuştu.

 "İç turizm hareketli olmalı"

İç turizm hareketi kuvvetli olmayan ülkelerin dış turizm hareketinin de iyi olmadığını vurgulayan Bağlıkaya, “Biz kendi vatandaşımızı seyahat ettiremiyorsak, dışarıya yaptığımız hiçbir şeyin sürdürülebilir olması mümkün değil. Bunun için devlete sektöre düşen şeyler var. Otellerin yerli kontenjanı için vergi indirimi yapılabilir, KDV alınmayabilir. Gergin bir ülkeyiz tatil yapmak zorundayız” açıklamasını yaptı. Bodrum’da 450 liralık lahmacun fiyatı sorulan Bağlıkaya, “Nerede yediğinize bağlı. Nasıl yendiğini biliyoruz. Orası için ucuz o. Bu fiyata bence maydanozu falan yoktur” dedi.

Hasan Ali Ceylan: ‘’Turizm eskisi kadar karlı bir sektör değil’’

Hasan Ali Ceylan, turizmin çok meşakatli bir sektör olduğunu, kolay bir iş olmadığını belirterek, ‘’Turizmi sevmeniz lazım, aşkla yapmanız lazım. Bunu yaparsanız başarı da onunla birlikte gelir. Biz de işimizi çok seviyoruz, çok konsantreyiz. Bu işin başarı kriterlerinden en önemlisi para değil.  Para mutlaka önemli ama benim için yegane kriter değil. İşimizde para, bizim için birinci kriter olmadığı için her şeyin en iyisini yapmak için mücadele veriyoruz. Bizim için en önemlisi marka değerini yükseltmek ve düzgün esnaf olmaktır’’ dedi.

Turizmde karlılık

Turizmin karlılık oranı hakkında bilgiler veren Ceylan, ‘’Turizmin sorunların en başında maliyet geliyor. Maden bu iş iyi değil neden devam ediyorsunuz diyorlar. Demek ki herkes iyi yaptığı işte devam ediyor. En iyi bildiğimiz iş bu ve bu işi yapmaya devam ediyoruz. Doktorların da sorunu var ama devam ediyor. 1980’lerde turizm karlı bir sektördü, biz şimdi stabil olduğu dönemleri yaşıyoruz. Turizm eskisi kadar karlı bir sektör değil. Eskisi kadar karlı olması şu an ki koşullarda mümkün değil. Türkiye’de otellerin üzerine yaptığınız arsa çok pahalı. Dünya genelindeki standartlara bakıldığı zaman arsa maliyetinin toplam turizm yatırımı içindeki payı yüzde 30’lardayken, Türkiye’de yüzde 60’larının üzerinde arazi maliyeti olduğunu görüyoruz. Bu maliyetler turizmciyi çok fazla oda yapmaya yöneltiyor. Ancak bu oda sayısıyla otelci maliyetini rantabıl haline getiriyor. Dolayısıyla karlılıklar sadece oda sayısıyla baz alınıyor gibi bir döneme denk geliyoruz’’ diye konuştu.

Her şey dahilde misafir lehine bir fayda var

Türkiye’de her şey dahil sistemde verilmesi gerekenden çok daha iyi verildiğini vurgulayan Hasan Ali Ceylan, şunları söyledi:

‘’Sunduğumuz hizmetler, sunmamız gerekenin üzerinde. Burada misafir lehine bir fayda var. Türkiye misafirini buna alıştırdı ve misafir ülkemize geldiğinde bunu bekliyor. Bu beklentiyle turist ülkemize geliyor. Bunda yeniden düzenlemeye gidilmesi gerekiyor. Her otelin her şey dahilde birbiriyle yarışması gerekmez. Her otelin her şey dahil standardının olması gerekiyor. Bunu da biz misafirden tahsil ettiğimiz rakama uygulamak zorundayız. Belirli bir plan çerçevesinde yeni standartta uyum sağlayacaktır.

Biz mükemmel her şey dahil sistemi sunuyoruz. Her şey dahili  misafire  iyi halde sunabilmek için, bazı şeylerin standartının oturtulması gerekir.  Bir grup misafir standart hizmetin içinde yer almak istemeyecektir. Onlar için bir nevi beyaz bir tahta, siz ne isterseniz onu yazıyorsunuz. Biz de hizmet standartları çerçevesinde hepsini yerine getirmeye çalışıyoruz. Bazı ürünler ekstra fiyata dahil. 

Türkiye dünya turizminin ayrılmaz parçasıdır.  Aile turizminde de Türkiye en önemli destinasyonlardan biridir. İnsanlığa hizmet veren bir sektörün parçasıyız. İnsana, insanla hizmet veriyoruz. Buraya gelen her misafir bizim için bir denetçi. Buraya misafir dinlenmek için geliyor. Herkes harika otel yapabilir ama size servis yapan kişinin hatası tatili berbat edebilir. Biz bir aile olmalıyız. Arkadaşlarımın ihtiyaç duyduğu anda yanlarında olmaya gayret ediyorum. Sektörümüz istihdam açısından kontrolümüz dışında olan sorunları var. Sonuçta sezonluk bir iş yapıyoruz. İstihdamı 12 aya yaymak oteller kapalı olduğu müddetçe bir ütopya, hayalden öteye gidecek bir şey değil. Bazı şeyleri düzeltmediğimiz müddetçe bu konu konuşmaktan öteye geçmez. Bizimle birlikte devletin de elini taşın altına koyması gerekiyor. Alkollü içeceklerimizin KDV’si indirilebilir. Ancak KDV söz konusu edilemiyor. Biz maliyetlerimize KDV’yi dahil edemiyoruz. En azından KDV’nin gerçekleştiği yılın takip eden kış ayında KDV indirilirse istihdam edilen  personelin SGK maliyetlerine aktarılırsa bu ciddi bir istihdam arttıracaktır.’’

Ceylan, teknolojik gelişmelerin tüm sektörleri etkilemesine rağmen turizm sektöründe teknolojinin hakim olma durumunun olmadığını, insanın insana hizmetin ön planda olduğunu belirtti.

Turizm yatırımcıları, turizm profesyonelleri, ulusal ve yerel basın temsilcileri, akademisyenlerin katıldığı panelde, “Antalya ve Turizm” oturumunda AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu , “Türkiye ve Turizm” oturumunda TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Havacılık ve Turizm” oturumunda Fraport TAV Genel Müdür Deniz Varol, “Resort Turizmi” Hasan Ali Ceylan Sherwood Exclusive YKB, “Sağlık Turizmi oturumunda “ATSO Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜRSAB Sağlık İHT Kom. Bşk. Hatice Öz Ö.Uncalı Meydan Hastanesi Kurucusu Dr Cengiz Yılmaz, Sanitas SPA Kurucu ve TÜGİAD Bşk.Yrd. Dr Şebnem Akman Balta Mesut Yar’ın sorularını yanıtladı. Antalya Aquarium Genel Müdürü İsmail Arık “Antalya ve Kent Turizmi”, Medilux&Sanitas Kurucu ortağı Abdurrahman Balta “Sağlık Turizminde İnsan Kaynakları ve Eğitim” konusunda görüşlerini belirtti.

HOMS Global A.Ş. Genel Müdüri Gökhan Uçarkaya “Turizmde Dijital Dönüşümü” anlattı. “Gastronomi Turizmi” oturumunda ise Rixos Sungate şefi Recep Güler, Sherwood Exclusive şefi Zafer Tok ve Sky Business Otel ve Fener Restaurant Genel Müdürü Nurten Sarı konuşma yaptı.