Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı görüntülü basın açıklamasında tarım sektörünün 2022 yılını değerlendirdi ve 2023 yılı beklentilerini açıkladı.
Hayvansal üretim kayıt altına alınmalı, veriler sürekli güncellenmelidir.
Yem sanayisini dışa bağımlılıktan kurtaracak tedbirler alınmalı, üretimin büyük bir kısmının iç üretimle karşılanması sağlanmalıdır. Hayvancılıkta kesif yeme olan bağımlılığı azaltıcı, kaba yem üretiminin artırılmasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Hayvancılığın yoğun yapıldığı yerlerde devlet destekli yem fabrikaları kurulmalıdır. Hayvancılıkta öncelikle sürdürülebilir bir süt fiyatı tesis edilmelidir.
Damızlık hayvanlar için çok önemli olan süt/ yem paritesinin 1.5 seviyelerde olmasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Et/yem paritesiııe yönelik bilimsel çalışma yapılmalı. piyasa fiyatları bu eksende belirlenmelidir.
Küçük aile işletmelerinin sürdürülebilirliğini sağlayacak 'gelir telafi edici ödeme' hayata geçirilmelidir. Özellikle aile işletmelerinin buzağılarını elden çıkarmalarını önlemek için buzağı destekleri artırılmalıdır.
Et ve Süt Kurumu özerk yapıya kavuşturulmalı, piyasayı etkin regüle etmesi sağlanmalıdır.
Yem piyasasında istikrar sağlamak için TMO, Tarım ve Kredi Kooperatifleri ve üretici örgütleri kanalıyla üreticilere sözleşmeli üretim kapsamında uygun fiyattan yem satışı yapılmalıdır. Birçok işletme yabancı işçi çalıştırıyor, yabancı işçiye bağımlılık her geçen gün artıyor. Bizim insanımız buralarda çalışmak istemiyor. Gençleri üretime teşvik edecek politikalar hayata geçirilmelidir.
Besicilikte verimi ön plana alan, alım garantili sürdürülebilir sözleşmeli üretim yaygınlaştırılmalı, üretim bu kapsamda planlanmalıdır. Ülke içi bitkisel ve hayvansal üretim teşviklerine devam ederek besicilikte dana da dahil her türlü ithalatın kısa zamanda ülke gündeminden çıkarılması sağlanmalıdır. Buzağı kayıplarını azaltacak ve kaba yem piyasasına yönelik 'ulusal eylem planı" hayata geçirilmelidir.
Çocuklar ve gençler başta olmak üzere gelir düzeyi düşük vatandaşların et süt ve yumurta gibi hayvansal ürünlere ulaşabilmesi için sosyal yardımların kapsamı genişletilmelidir.
.
Küçükbaş hayvanlardan elde edilen başta peynir olmak üzere ürünlere katma değer kazandırılmalı, markalaştırılmalıdır. Hayvan hastalıkları ile etkili mücadele edilmelidir.
Yumurta sektörünün en büyük sorunu plansız üretim ve arz fazlasına bağlı üretici fiyatında yaşanan düşüşlerdir. Sektörde özellikle üretimin yoğun olduğu Nisan-Mayıs-Haziran aylarında arz fazlası gerçekleşiyor. Bu dönemde ürün fazlalıklarının piyasadan çekilmesine ihtiyaç vardır. Yine aynı şekilde sektör, üretiminin yaklaşık yüzde 20'sini ihracat odaklı üretiyor. Dış pazarlarda gerçekleşen herhangi sorunda da bu fazlalığın çekilmesine ihtiyaç vardır. Arz fazlası üretim için Et ve Süt Kurumu ya da üretici örgütlerinin devreye girmesi, ihtiyaç duyulan tesisi kurarak, gerektiğinde piyasadan yumurta çekmesi çok önemlidir. Likit yumurta ve yumurta tozu üretim tesisine ihtivaç vardır" dedi.