TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ab

AGRONEWS - Ab haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ab haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tarımda Kimyasal Kullanımı Konusunda Uzmanlardan Uyarı Haber

Tarımda Kimyasal Kullanımı Konusunda Uzmanlardan Uyarı

KONYA (İHA) - Türkiye'nin tarımsal üretim merkezi Konya Ovası'nda, hububat üreticilerine pestisitlerin doğru ve bilinçli kullanımı konusunda uyarılar yapıldı. Uzmanlar, yanlış uygulamaların tarım ürünlerinin ihracatında sorunlara yol açabileceğini belirtti. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, pestisitlerin yanlış kullanımı nedeniyle tarım ürünlerinin gümrüklerde geri çevrildiğini ve aflatoksin gibi sorunların yanlış depolama koşullarından kaynaklandığını ifade etti. "Öncelikle aflatoksin kaynaklı ürünlerin pestisitlerle herhangi bir alakası yoktur. Gıda ürünlerinde saklama şartlarından kaynaklı problemler oluşmasından dolayı geri dönme söz konusu oluyor. Ürünlerin küflenmesinden kaynaklı geri dönmeler bunlar" diyen Kırkgöz, hasattan sonra uygun depolama ve taşıma koşullarının önemine dikkat çekti. PESTİSİT KULLANIMINDA BİLİNÇ ŞART Kırkgöz, tarımsal ilaçların zamanında ve doğru dozlarda kullanılması gerektiğini vurgulayarak, iklim değişikliğinin hastalık ve zararlı popülasyonlarının yayılma dönemlerini etkilediğini belirtti. Ayrıca, "Ziraat mühendisi meslektaşlarımız genelde arazilerde yaptığı çalışmalarda ilaçların yarılanma ömürlerine göre kullanım tavsiyelerini yapmakta. Tabii iklim değişikliğiyle beraber hastalıkların ve zararlıların da popülasyonları ve çıkma dönemlerinde de değişiklikler meydana geldi. Son günlerde hastalıkların biraz daha geç dönemlerde yaşanması, çiftçilerimizin ilaçları biraz daha geç, hasat tarihlerine yakın kullanmalarına neden oldu. Bu tarz sıkıntılar dönemsel olarak yaşanabiliyor. Tabii burada önemli olan bu konularda çiftçilerin bilinçlendirilmesi" diye ekledi. Çiftçilerin ziraat mühendisleriyle çalışarak bilinçlenmesi gerektiğini ve Tarım Bakanlığı'nın bu konuda eğitimler düzenlediğini dile getirdi. PESTİSİT KULLANIMI AZALIYOR Avrupa Birliği’nin imzaladığı Yeşil Mutabakat kapsamında pestisit kullanımını azaltma çalışmaları devam ederken, Türkiye'de de bu yönde adımlar atılıyor. Ancak pestisitler olmadan tarımsal üretimde ciddi verim kayıplarının yaşanabileceğine dikkat çeken Kırkgöz, bu kimyasalların zamanında ve dengeli kullanıldığında sorun yaratmayacağını belirtti. Tarım ilacı satıcısı Süleyman Tokgöz ise, çiftçilere doğru dozajda ilaç önerdiklerini ve arazi kontrolleri yaparak ürünleri takip ettiklerini söyledi. Fazla kullanılan ilaçların sorunlara yol açabileceğini, ancak destekleyici ürünlerle bu zararların telafi edilebileceğini ifade etti.

Avdagiç: Haber

Avdagiç: "Vize Sorunu İş Dünyasının Önünde Engel Olmamalı"

İSTANBUL (İHA) - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Olağanüstü Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türk iş dünyasını etkileyen vize engellerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Avdagiç, "Vize konusunun Türkiye’nin ve Türk iş dünyasının üzerinde Demokles’in kılıcı gibi kullanılmasını şiddetle kınıyoruz. Bu konuyu tüm boyutlarıyla AB ülke yetkilileriyle görüşmelerimize taşıyor, gerekeni açık şekilde söylüyoruz" dedi. Avdagiç, vize meselesinin uluslararası ticarette bir engel olmaktan çıkmasının, Türk iş dünyasının potansiyelini daha da yukarı taşıyacağını vurgulayarak, bu konuda Avrupa Birliği yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti. İTO, TÜRK FİRMALARINI DÜNYAYA TAŞIYOR 2024 yılında 47 fuar organizasyonu düzenlediklerini belirten Avdagiç, bu fuarların 32’sinde milli katılımın İTO tarafından sağlandığını ve Türk ekonomisinin bu tür etkinliklerle daha geniş ufuklara açıldığını söyledi. 2025 yılı için ise 38 fuarın şimdiden takvime alındığını ifade eden Avdagiç, Hindistan, Çin, Malezya ve Endonezya gibi ülkelerde yeni ticari fırsatlar yaratmayı hedeflediklerini ekledi. İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ VE TEKNOPARK İSTANBUL İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin, 23 yıllık geçmişiyle 85 farklı uyruktan 9 binin üzerinde öğrenciye ev sahipliği yaptığını ifade eden Avdagiç, üniversitenin uluslararası öğrenciler ve mezunlarla büyümeye devam ettiğini belirtti. Teknopark İstanbul’un savunma sanayii ve ileri teknoloji alanındaki projelerle ülkenin gururu olmaya devam ettiğini söyleyen Avdagiç, burada 500’den fazla aktif Ar-Ge firmasının 10 binin üzerinde personelle 900’e yakın proje yürüttüğünü kaydetti. BTM İLE GİRİŞİMCİLİĞE BÜYÜK DESTEK Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) 2024 yılında binin üzerinde girişim ve bin 500’e yakın girişimciye destek verdiğini dile getiren Avdagiç, bu girişimcilerin yüzde 25’inin kadınlardan oluştuğunu, kadın girişimci oranını artırmayı hedeflediklerini söyledi. TURİZM VE KONGRE BAŞARILARI İTO’nun İstanbul’un marka değerini artırmak için turizmde önemli işlere imza attığını ifade eden Avdagiç, 2024 yılında 69 uluslararası kongrenin şehre kazandırıldığını ve destek sağlandığını belirtti. 2025 yılı için ise 14, 2026 yılı için 3 uluslararası kongrenin planlandığını duyurdu. 2025’TE YENİ YATIRIMLAR YOLDA 2025 yılında, sosyal tesislerin geliştirilmesi ve yeni projelerin hayata geçirilmesi gibi yatırımların süreceğini açıklayan Avdagiç, "Vakıf olarak hem üniversitemiz başta olmak üzere çeşitli hayır çalışmaları yapıyor, hem 819 bin üyemizin istifade edeceği sosyal tesisler açıyoruz, hem de iktisadi işletmelerimizi profesyonel bir şirket gibi yönetip hayri faaliyetlerimiz için kaynak oluşturuyoruz" dedi.

Denizli’de üzüm hasadı başladı Haber

Denizli’de üzüm hasadı başladı

Uygun iklim özellikleri sayesinde üzüm üretim merkezi haline gelen Denizli Türkiye üzüm üretimi sıralamasında 4. sırada yer alıyor. 2023 yılında Denizli’de 31 bin 205 hektarlık bağ alanından 160 bin 666 ton üzüm üretimi gerçekleşen Denizli Türkiye’de üzüm üretimi bakımından 4. sırada; Ege Bölgesinde ise Manisa ilinden sonra 2. sırada yer almakta. 2024 yılında ise bağ alanı 32 bin hektarlık alana yayıldı. Denizli’de üretimi yapılan özellikle çekirdeksiz üzüm çeşitleri ihracat ürünü olarak değerlendirilmekte ve büyük bir kısmı Rusya, AB ve Arap ülkelerine ihraç edilmektedir. Çekirdekli çeşitler ise daha çok iç piyasada değerlendirilmektedir. Gerçekleştirilen üzüm hasadına, Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Buldan Kaymakamı Turan Erdoğan, Denizli İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar, Buldan Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak, Buldan Ziraat Odası Başkanı Muammer Al, İlçe Müdürleri ile teknik personelin yanı sıra muhtar ve çiftçiler katılım sağladı. Hasada katılan Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, tüketicilerimizin hem kaliteli hem de fiyatı makul olan ürünlere ulaşmasını dilerken diğer taraftan da üreticinin emeğinin karşılığını alabileceği bir piyasa oluşmasını temenni ettiklerini, hasadın hayırlı ve bereketli olmasını diledi. Denizli İl Tarım ve Orman Müdürü Çınar yaptığı konuşmada “Denizli için meyvecilik açısından üzümün önemli bir yeri vardır. İl olarak yaklaşık 32 bin hektar alanda üzüm üretimi yapmaktayız. Bugün ülkemizde ilk hasadı yapılan erkenci çeşit Superior cinsi üzümlerimizin hasadındayız. Tabi ilk çıkan çeşitlerden olduğu için fiyat üreticimizin yüzünü güldürüyor. Hasat edilen ürünler yurt içi ve yurt dışı değişik bölgelerde pazarlara sevk ediliyor” dedi. “Bu sezon 250 bin tonun üzerinde bir üzüm üretimi beklemekteyiz” Denizli’de 32 bin hektarlık üzüm üretiminin yapıldığını belirten Tarım ve Orman Müdürü Çınar, “Tabi bu üzümleri topladığımızda ilimiz ekonomisine önemli bir katkısı söz konusu, son yıllarda küresel iklim değişikliğinden dolayı üzümlerimiz ve diğer ürünlerimiz etkilenmekte, geçtiğimiz yıl bir hastalık sıkıntısından dolayı üretim miktarımız düşmüştü ama bu sezon 250 bin tonun üzerinde bir üzüm üretimi beklemekteyiz. Hasadımızın ülkemize ve ilimize hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum” dedi Buldan Ziraat Odası Başkanı Al konuşmasında; “Bu sene zor iklim şartları altında ürünlerimizi yetiştiriyoruz. Bahçemizi gezdik, üreticimizin emeğine sağlık. Bu ürün erkenci çekirdeksiz dediğimiz ürün. Ürün özelliği olarak tat oranı biraz daha düşük. Özellikle şeker hastası insanlarımız bu çeşidi daha rahat tüketebiliyorlar. İklim şartları bu sene bizi çok zorladı. Buna rağmen ürünlerimiz güzel. Memleketimize Milletimize hayırlı olsun. Buldan ilçesi olarak ülke ekonomisine katkıda bulunduğumuz için gurur duyuyoruz” dedi.

MTB Başkanı Özdemir: Haber

MTB Başkanı Özdemir: "Mersin pilot il olabilir"

Mersin Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Abdullah Özdemir, 2,1 trilyon dolarlık dünya tarımsal ihracatının yaklaşık yüzde 40’ının AB ülkeleri tarafından gerçekleştirilirken, 127 milyar dolarlık ihracatı ile Hollanda'nın, AB ülkeleri arasında birinci sırada yer aldığını belirterek, "Mersin’i küçük bir Hollanda olarak görebiliriz. Devletimiz, tarım ve gıda politikalarını Hollanda modelini temel alarak yeniden şekillendirebilir ve Mersin’i bir pilot bölge ilan ederek bu politikaların uygulamasına buradan başlayabilir" dedi. Özdemir, yazılı açıklamasında, Türkiye'nin 68,5 milyar dolarlık tarımsal hasılasıyla Dünya Bankası istatistiklerine göre Avrupa’da birinci ve dünyada 9. sırada yer alırken, Mersin ise Türkiye'nin tarım ve gıda sektöründe önemli bir role sahip olduğunu belirtti. Kentin, bitkisel üretim değerinde 3., tarımsal ihracatta 4. ve tarımsal hasılada 5. sırada olduğunu kaydeden Özdemir, özel ticaret sistemi verilerine göre Mersin’in ihracatının yaklaşık yüzde 70’inin tarım ve gıda ürünlerinden oluştuğunu vurguladı. Türkiye ve Mersin'in tarım ve gıda sektöründe daha da gelişme potansiyeli bulunduğunu söyleyen Özdemir, bu doğrultuda Hollanda örneğinin iyi analiz edilmesi gerektiğini ifade etti. Uluslararası Ticaret Merkezi istatistiklerine göre Hollanda'nın, Amerika ve Brezilya’nın ardından en fazla tarımsal ihracat yapan üçüncü ülke olduğuna dikkat çeken Özdemir, "Ancak, Hollanda’nın başarısının asıl önemi, Amerika’ya kıyasla 230 kat, Brezilya’ya kıyasla ise 125 kat daha küçük tarım arazisiyle bu performansı göstermesinden kaynaklanmaktadır. Türkiye’nin tarımsal ihracatı 31 milyar dolar iken, yüzölçümü bakımından Türkiye’nin 19’da biri ve tarım arazisi açısından 21’de biri olan Hollanda’nın ihracatı 127 milyar dolardır. Bu rakam, Türkiye'nin tarım ve gıda ihracatının dört katından fazladır" diye konuştu. "Hollanda, AB ülkeleri arasında ilk sırada" 2,1 trilyon dolarlık dünya tarımsal ihracatının yaklaşık yüzde 40’ının AB ülkeleri tarafından gerçekleştirilirken, 127 milyar dolarlık ihracatı ile Hollanda'nın, AB ülkeleri arasında birinci sırada yer aldığına işaret eden Özdemir, Hollanda’nın tarımsal ihracatının yüzde 66’sını kendi ürettiği ürünlerden, yüzde 34’ünü ise transit ihracattan oluştuğuna dikkat çekti. Arazilerin yüzde 66’sının tarım amaçlı kullanıldığı, ortalama çiftlik büyüklüğünün 32 hektar olduğu ve yaklaşık 51 bin çiftlik bulunan Hollanda'nın başarısının temelinde, ithalat yoluyla getirilen hammaddelerin, işlenmiş ürünlere dönüştürmesi ve bu katma değerli ürünleri pazarlayabilme stratejisinin yattığını söyleyen Özdemir, "Hollanda'nın 127 milyar dolarlık tarım ve gıda ihracatına karşılık 84 milyar dolar tarım ve gıda ithalatı bulunmaktadır. Aradaki fark, Hollanda’nın katma değerli ürün oluşturma kapasitesinin gelişmişliğini göstermektedir" ifadelerini kullandı. "Mersin'i küçük bir Hollanda olarak görebiliriz" Hollanda’nın bu başarısında kamu-özel sektör-üniversite iş birliğinin önemli rol oynadığını kaydeden MTB Başkanı Özdemir, şöyle devam etti: "Bu üçlü iş birliği, tarım ve gıda sektörünün daha üretken ve verimli olmasını sağlamaktadır. Gıda Vadisi bölgesi, uluslararası gıda şirketleri, araştırma enstitüleri, Wageningen Üniversitesi ve Araştırma Merkezini bünyesinde barındırarak bu iş birliğinin merkezidir. Bu bölge, teknolojik buluşların sanayide kullanımını yaygınlaştırması açısından önemlidir ve tarım ve gıda sektörü için dinamik bir bilgi merkezi konumundadır. Mersin, yüzölçümü olarak Hollanda’nın yaklaşık yüzde 40’ına eşdeğer olup, 10 ürünün üretiminde Türkiye’de ilk sırada, 30 ürünün üretiminde ise ilk üçte yer almaktadır. Serbest bölgesi, gümrük antrepoları, organize sanayi bölgeleri, limanı ve lojistik imkanları ile Mersin’i küçük bir Hollanda olarak görebiliriz. Devletimiz, tarım ve gıda politikalarını Hollanda modelini temel alarak yeniden şekillendirebilir ve Mersin’i bir pilot bölge ilan ederek bu politikaların uygulamasına buradan başlayabilir. Güçlü olduğumuz yerli ürünlerin yanı sıra, ithal edilen hammaddeleri katma değeri yüksek işlenmiş ürünlere dönüştürecek mekanizmalar kurmalıyız. Böylece hem kendi ürünlerimiz ile doğrudan ihracat hem de ithal ürünlerle transit ihracatta hacmimizi artırabiliriz. Devletimizden beklentimiz, bu dönüşümün sağlanmasına yönelik adımların atılması ve ilgili teşvikler ile desteklerin bu doğrultuda düzenlenmesidir. Bu oluşumun gerçekleşmesi için gerekli alt yapı, işgücü ve ticaret kültürü ilimizde fazlasıyla mevcuttur. Bu oluşum, kamu-özel sektör-üniversite iş birliği ile desteklenirse, Mersin ülkemizin tarım ve gıda üssü haline gelebilir." Hedeflerinin, geleceğin sektörü olan tarım ve gıda sektöründe daha aktif bir rol üstlenmek olduğunu vurgulayan Özdemir, "Eğer bu model, pilot bölge olarak Mersin’de başarılı olursa, Türkiye’nin diğer bu modele uygun bölgelerine de yaygınlaştırılabilir. Böylece, dünyada ilk 10’da yer aldığımız tarımsal hasıladaki güçlü pozisyonumuzu, tarımsal ihracata taşıyarak şu anda 21. sırada bulunduğumuz ihracat sıralamasında çok daha yukarılara çıkabiliriz" dedi.

Taşköprü sarımsağında hasat, 40-130 lira fiyata sahip Haber

Taşköprü sarımsağında hasat, 40-130 lira fiyata sahip

Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde Avrupa Birliği tarafından tescillenen Taşköprü sarımsağının hasadı devam ediyor. Tezgahlarda da yerini almaya başlayan sarımsak, boyutuna göre 40 ila 130 lira arasında satılıyor. Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen dünyaca ünlü Taşköprü sarımsağının Kastamonu'nun Taşköprü ilçesindeki hasadına başlandı. Lezzeti ve içerdiği selenyum oranıyla dünyada ün kazanan Taşköprü sarımsağının tarlalardan toplanması için yoğun mesai harcanıyor. Kastamonu'da 5 bin ailenin geçim kaynağı olan Taşköprü sarımsağı, bu yıl 24 bin dekar alanda yetiştirildi. Taşköprü sarımsağı için Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından hasat etkinliği düzenlendi. Taşköprü'nün Yukarıçayırcık köyünde gerçekleştirilen tarla gününe Kastamonu Valisi Meftun Dallı ile AK Parti Kastamonu milletvekilleri Halil Uluay ve Fatma Serap Ekmekci katıldı. Vali Dallı, beraberindeki protokol üyeleriyle, Taşköprü ilçesinde sarımsak tarlasında çalışan çiftçileri ziyaret etti, tarlada çalışan kadınlarla birlikte hasat yaptı. Taşköprü sarımsağından yiyen Vali Dallı, özellikle yemeklerde kullanılan Taşköprü sarımsağının sağlık açısından çok faydalı bir ürün olduğunu belirtti. Taşköprü sarımsağının Kastamonu'nun en kıymetli ve tescilli ürünlerinden biri olduğunu söyleyen Vali Dallı, Kastamonu'nun çok kaliteli bir sarımsağa sahip olduğunu kaydetti. Vali Dallı, “Dünyanın en iyi sarımsağı olduğunu ben demiyorum gurmeler söylüyor. Lüks otellerde en çok aranan ve insanların en çok sevdiği sarımsak” dedi. "Soğuk hava deposu yapılırsa daha uzun süre sarımsak satışa sunulabilir” Türkiye'de şu anda 120 bin dekarlık alanda sarımsak ekildiğini söyleyen Vali Dallı, “Bunun 27 bin dekarı Kastamonu'da, onun da 23 bin dekarı Taşköprü'de ekiliyor. Dekarda 800 ile 1200 kilo civarında bir ürün alınıyor. Eksik olarak soğuk hava deposu var. İnşallah işadamlarımızdan Taşköprülü hemşehrilerimiz ve birliğimiz vasıtasıyla, Tarım ve Orman bakanlığımızın desteği ile bir soğuk hava deposu yapılırsa daha uzun süre sarımsak satışa sunulabilir” diye konuştu. Kastamonu Milletvekili Halil Uluay ise, “Taşköprü sarımsağının diş rengi pembemsidir. Sarımsağı açtığımızda çıkan sıvı dünyada tespit edilmiş en iyi antioksidandır. Tüm vatandaşlarımıza manavlardan sarımsak alırken bu özellikleri aramalarını tavsiye ediyorum” diye konuştu. Kadınların sarımsak sökümünde ve dikiminde büyük emeklerinin olduğunu belirten Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekci de, “Beyaz altınlar gün yüzüne çıkıyor. Burada unutulmaması gereken en önemli şey bu işin dikiminden hasadına kadar baştan sona kadın emeği. Bunun için ben kendilerine ayrıca teşekkür etmek istiyorum” şeklinde konuştu. "Şu anda en iyisi 120-130 lira civarında" Taşköprü sarımsağının 120 ila 130 lira arasında satıldığını söyleyen Taşköprü Sarımsak Üreticileri Birliği Başkanı Abdullah Eligüzeloğlu da, “Taşköprü sarımsağı Mart ayında dikilir, Temmuz ayında hasat yapılır. Doğal şartlarda 10 ay muhafaza edilir. Raf ömrü en uzun olan sarımsaktır. Mayıs ve haziran ayında piyasada Taşköprü sarımsağı bulunmaz. Bu yıl yine bereketli bir hasat bekliyoruz. Bizim sarımsağımız kalitesi ile ön plana çıkıyor. Bu sene 25 bin ton civarında sarımsak beklentimiz var. Şu anda en iyisi 120-130 lira civarında, en küçüğü de 40 lira civarında gözüküyor. Şu anda bu fiyat normal ama değişebilir” şeklinde konuştu.

Denizli’nin coğrafi işaret alan ürünleri Avrupa kapısını açıyor Haber

Denizli’nin coğrafi işaret alan ürünleri Avrupa kapısını açıyor

Denizli’de 2022 yılından bu zamana kadar tanıtımı yapılan coğrafi işareti ürünleri ile ilgili Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu koordinatörlüğünde ve Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında yürütülecek olan coğrafi ürünlerin uluslararası tescili projesi destek almaya hak kazandı. Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu koordinatörlüğünde ve Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında yürütülecek olan projede Denizli’de coğrafi işaret tescili almış 14 ürünün başvuru sahibi kurumlarından temsilci katılımcılara “Coğrafi İşaret Uluslararası Tescil Sistemleri ve Başvuru Formları” hazırlama eğitimi verilecek. Projenin danışmanlık hizmeti aşamasında ise “Uygulamalı AB Coğrafi İşaret Tescil Dosyası Örneği Oluşturma” danışmanlığı verilmesi planlanıyor. Gerçekleştirilecek eğitim ve danışmanlık faaliyetleri sonucunda, Denizli’ye ait birçok ürün uluslararası coğrafi işaret tescili alacak. Uluslararası alanda tescillenen coğrafi işaretli ürünler sayesinde, Denizli’nin gastroturizm alanında tanınırlığı sağlanırken turizm gelirinin de artacağı ön görülüyor. Denizli’de coğrafi işareti alan ürünlerin uluslararası tescil başvurularına yönelik temel sorunlar belirlenerek ilgili kurumlar tespit edildi ve bu kurumların ihtiyaçlarına çözüm olmak üzere proje hazırlandı. Projede Türkiye’de tescil almış başvuru sahibi kurumların uluslararası alanda tescil süreçleri hakkında eğitim vermesi ve örnek başvuru dosyası hazırlanması yönünde danışmanlık hizmeti sağlaması planlandı. Bu faaliyet sonunda kurumlar kendi başvurularını yapabilecek yeterliliğe ulaşırken ilgili çalışanları da söz konusu alanda yeterli donanıma ve niteliğe ulaşacak. Böylece Denizli’de bu alanda yetkinlik kazanan kurumların çalışanları bir araya gelerek ortak çalışma yürütebilecek. Projenin bir diğer hedefi ise eğitim ve danışmanlık faaliyetleri sonucunda uluslararası tescil başvuruları yapılan ürünler, Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından alternatif turizm faaliyetlerine dahil edilerek gastroturizm alanında Denizli’nin tanınırlığının arttırılacak olması. Kısacası Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu koordinatörlünde sağlanacak olan eğitim ve danışmanlık faaliyetleri sonucunda uluslararası alanda tescillenen coğrafi işaretli ürünler, Denizli’nin gastroturizm alanında tanınırlığını sağlayarak turizm gelirlerinin artmasına katkı sağlayacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.