TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ahmet Tiryakioğlu

AGRONEWS - Ahmet Tiryakioğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ahmet Tiryakioğlu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

6 ayda gıdada çok sattık az kazandık Haber

6 ayda gıdada çok sattık az kazandık

Türkiye’nin tarım, gıda ve içecek sektörü ge­nel ihracatında, yılın ilk 6 ayında birim fiyat düşü­şü yaklaşık 100 dolar oldu. Söz konusu dönemde ihracatta yüzde 5.6 artış yaşanırken, ih­racat birim fiyatında ise yüzde 7.3 düşüş yaşandı. Geçen yı­lın aynı döneminde ihracat bi­rim değeri bin 322 dolarken, bu yılın ilk 6 ayında yaklaşık 96 dolar düşüşle bin 226 dolar oldu. Sektörel ayrışmalara ba­kıldığında ise paketli ve katma değerli üretim yapan su ürün­leri, bisküvi gibi alt gruplarda birim fiyatta düşüş görülmü­yor. Yılın ilk 6 ayında tarım, gıda ve içecek sektörün ihra­catı yüzde 5.6 artışla 12.9 mil­yar olurken, yıllık ithalat ise yüzde 21.87 azalışla 9.7 mil­yar dolar oldu. FAO Gıda Fiyat Endeksi’ne göre küresel gıda fiyatları temmuzda aylık baz­da yüzde 0.2 düşerken, yıllık bazda yüzde 3 geriledi. Küre­sel gıda fiyatlarındaki düşü­şün ihracat biriminde düşü­şe neden olduğunu kaydeden sektör temsilcileri göre, gıda birim fiyatının artırılmasının yolu teknolojik, otomasyona dayalı yatırımları artırmak, inovasyon ve Ar-Ge çalışma­ları yapmaktan geçiyor. Tiryakioğlu: Özel üretimde çeşitlilik büyük önem taşıyor Pandemi sü­recinde, dünya genelinde bir parasal genişleme yaşandı­ğına işaret eden TİM Hubu­bat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, bunun doğal sonucunun pi­yasadaki bir malın her ay ön­ceki aydan daha pahalı olma­sına neden olduğunu belirtti. Son bir yıldır merkez banka­larının enflasyonla mücade­le programlarını tavizsiz şe­kilde yürüttüğünü ifade eden Tiryakioğlu, “Yüksek faizin ve parasal sıkılaşmanın en bü­yük etkisi alım gücü üzerine olduğundan pek çok alanda fi­yatlarda geri çekilmeler yaşa­nıyor. Her ne kadar talep es­nekliği düşük olan temel bir gereksinim olsa da gıda tica­reti de bundan bağımsız de­ğil. Küresel gıda fiyatlarında­ki düşüş son bir yılda yüzde 3 arttı. Bizim ihracat birim fi­yatlarımızdaki düşüşü de bu gözle okumak lazım. Piyasa­daki bu dalgalanmalardan en az şekilde etkilenebilmenin yolu teknolojik, otomasyona dayalı yatırımları artırmak” dedi. Kadooğlu: Ortalama fiyatların daha da iyi noktalara gelecek Güneydoğu Anadolu bölge­sinin bu yıl ortalama birim fi­yatlarında Türkiye genelinden farklı olarak kısmi bir artış ya­şandığını aktaran Güneydo­ğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulle­ri İhracatçıları Birliği Başka­nı Celal Kadooğlu, geçen yı­lın aynı dönemine göre yüzde 4.3 daha yüksek fiyatlarla sa­tış yaptıklarını söyledi. Buğ­day unu, makarna ve ayçiçek yağı gibi en büyük ihracat ka­lemlerinde küresel fiyatların­da gerileme olmasaydı, orta­lama fiyatların daha yüksek olacağını belirten Kadooğlu, “Biz bu artışı tatlı bisküvi, gof­ret ve çikolata gibi yüksek alım gücüne hitap eden katma de­ğerli ürünlerimizden elde et­miş bulunuyoruz. Bölgemiz­de ileri teknolojili tesislerin ve güçlü markaların sayısı her geçen gün arttığından, ortala­ma fiyatlarımızın daha da iyi noktalara geleceğine inanıyo­ruz. Fakat, bizim şu sıralar ana problemimiz yurt içindeki ma­liyetlerimiz ikiye katlanırken, satış yaptığımız para birimle­rinin Türk Lirası karşısında aşırı değer kaybı ve bunun bir sonucu olarak” diye konuştu. Sezer: Rekabetçi olmak adına birim fiyat düşürülüyor Su ürünle­ri ve hayvansal mamuller sektörü gıda sek­törleri içinde katma değeri en yüksek olan sektörlerden biri olduğunu vurgulayan İstan­bul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birli­ği Başkanı Müjdat Sezer, ih­racat birim fiyatı da yine di­ğer gıda sektörlerin ortalama birim fiyatının üzerinde sey­rettiğini aktardı. Su ürünleri ve hayvansal mamuller sek­tör ihracatının Ocak- Haziran 2024 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüz­de 9 oranında artış gösterdi­ğini bildiren Sezer, “Bu yılın ocak-haziran döneminde su ürünleri sektörü ihracatı 828 milyon dolardan 935 milyon dolara yükselmiş; birim fiyat 6.6 dolardan, 6.1 dolar oldu. Beyaz et sektörü ihracatı 422 milyon dolardan 416 milyon dolara düştü. Ancak birim fi­yatı bir önceki yıl ile aynı 1.7 dolar olarak sabit kaldı. Yu­murta sektörü ihracatı 195 milyon dolardan 239 milyon dolara yükseldi ve birim fi­yat da 2.0 dolardan 2.2 dolara yükseldi. Süt ve süt ürünleri ihracatı 122 milyon dolardan 145 milyon dolara yükseldi. Ancak birim fiyatta 3.0 dolar­dan 2.2 dolara düştü.Et ürün­leri ihracatı 3 milyon dolar­dan 1.7 milyon dolara düştü ve birim fiyat ise 2.3 dolardan 2,1 dolara geriledi” dedi. Mutlu: Küresel fiyat dalgalanmaları olumsuz etkiliyor Bu yılın ilk 6 ayında Türki­ye'nin genel gıda ihracatın­da birim fiyatta bir düşüş ya­şanırken, meyve sebze ma­mul ihracatında yüzde 4’lük bir artışının birkaç faktörden kaynaklandığına vurgu ya­pan İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, “Genel gıda ihracatındaki düşüş, kü­resel piyasalardaki talep dal­galanmaları, enflasyon, ma­liyet artışları veya rekabetçi baskılar gibi faktörlerden et­kileniyor. Meyve sebze ma­mul ihracatındaki artış, da­ha spesifik bir pazara yönelik taleplerden kaynaklanıyor. Bunun yanı sıra, Türkiye'nin yüksek kaliteli ve organik ürünlere yönelik artan talep, Türk meyve sebze mamulle­rinin uluslararası pazarlarda fark yaratmasını mümkün kı­lıyor. Türkiye'nin bu alandaki rekabet gücünü artırması, ta­rımsal üretimi desteklemesi ve katma değerli ürün üzerin­de durması, meyve sebze ma­mul ihracatında sağlanan ar­tışın sürekliliğinde kritik öne­me sahip” diye konuştu. Ulusoy: Tahıllardaki düşüşü bitkisel yağlar, et ve şeker dengeledi FAO Gıda Fiyat En­deksine göre kü­resel gıda fiyatları­nın yıllık bazda yüzde 3 düşüş gös­terdiğine dikkat çeken Ka­radeniz Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracat­çılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Genel olarak ta­hıl fiyatlarındaki düşüş, bitkisel yağlar, et ve şeker fiyatlarındaki artışları den­geledi. FAO Gıda Fiyat En­deksine baktığımız zaman 1 yıllık düşüş görüyoruz. Gıda ihracatı fiyatların­da dünya piyasasını takip ettiği için düşüş söz konu­su. Türkiye’de enflasyon var, dışarıda nasıl düşüyor sorusunun cevabı da kur. Nihayetinde Türkiye’deki fiyat artıyor ama dolar ba­zında bir yıllıktan bakınca geçen seneyle karşılaştır­dığımızda düşmüş oldu­ğunu söyleyebiliriz. Gıda Endeksinde 124’ten 120’ye gelirken bir yıl içinde en keskin düşüş tahıllarda söz konusu” dedi.

Hububat ihracatı ilk 6 ayda 5,9 milyar dolar oldu Haber

Hububat ihracatı ilk 6 ayda 5,9 milyar dolar oldu

Bisküvi, buğday unu, bitkisel yağlar, şekerli ve kakaolu ürünler ile makarna başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün yılın 6 ayı sonunda toplam ihracatı yüzde 6,9 artışla 5,9milyar dolar oldu. Yılın ilk yarısında ihracatı miktar bazında yüzde 25 artan hububatçıların ihraç ettiği ürün toplamda 6,2 milyon tona ulaştı.En fazla ihracat gerçekleştirilen Irak’tan sağlanan gelirin yüzde 10,7 arttığı altı aylık dönemde, ABD sektörün ihracatında ikinci sırada yer aldı. Bu dönemde ürün gruplarından bisküvi-pasta ihracatı 811 milyon dolar, bitkisel yağ ihracatı 696 milyon dolar, buğday unu ihracatı ise 675 milyon dolar oldu. Yurt içi ve yurt dışı gelişmeler ekseninde buğday piyasasındaki gelişmelere değinen TİM Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Türkiye’nin uyguladığı buğday ithalatı yasağının küresel etkilerini değerlendirerek, “Özellikle Rusya ve ABD’de artan yağışlara bağlı olarak yüksek üretim beklentisiyle hububat fiyatlarındaki gevşeme sürüyor. Ülkemizde buğday alım fiyatlarının enflasyonla mücadeleyi önde tutan oranlarda güncellenmesi ve buğdaya ithalat yasağı getirilmesi de tarımsal bir emtia olarak buğdayın küresel fiyatlarını aşağı yönlü etkiliyor. Küresel ölçekte ürün arzının yükseldiği, para arzının ise sınırlı olduğu böyle bir dönemde, Türkiye dengeli bir ticaret politikası yürütüyor. Buğday ithalatına tekrar izin çıktığı zaman; başta makarna sektörü olmak üzere gıda alanındaki farklı sektörlerimiz için hammadde girdisi olarak temin edeceğimiz buğdayda uygun fiyatlar bulabiliriz” dedi. “Türkiye kişi başına yaklaşık 250 KG buğday üretiyor” Bu yıl dünya buğday üretiminin 800 milyon tona yakın seviyelerde olacağının altını çizen Tiryakioğlu, “Bu veriler dünya nüfusuna vurulduğu zaman, dünyada yıllık kişi başına 100 KG buğday üretimi yapıldığı anlamına geliyor. Diğer taraftan 85 milyon nüfuslu Türkiye, yılda 21,5 milyon tonluk rekolte ile kişi başına yaklaşık 250 KG buğday üretiyor. Ülkemizin buğday üretimindeki gücü; hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektörümüzün iştigal alanındaki performansına da doğrudan yansıyor. 2023 verilerine göre yıllık buğday unu ve makarna ihracatımızın toplamı 5 milyon tonu buluyor. Geçen yıl 164 ülkeye 3,5 milyon ton buğday unu ihracatı gerçekleştiren Türkiye, 2015 yılından beri bu alanda dünya ihracat şampiyonluğunu da elinde bulunduruyor. Bu stratejik ürünü iştigal alanında tutan bizim sektörümüzün bir özelliği de bisküvi-pasta, kakaolu mamuller, yağlı tohumlar ve baharatlar gibi KG başına ortalama birim fiyatları 2 ila 4 dolar arasında değişen katma değerli ürünleri kapsıyor oluşudur” şeklinde konuştu. “Hububat alanında dış ticaret açığı vermeyen bir ülkeyiz” Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci olan Türkiye’nin bir başka özelliğinin hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri iştigal alanında dış ticaret açığı vermemesi olduğunun altını çizen Tiryakioğlu, “2023 verilerine göre 1,5 milyon tondan fazla bisküvi-pasta, 1,5 milyon tona yakın bitkisel yağ, 1 milyon tondan fazla şeker ve şeker ve mamulleri, 1 milyon tona yakın kakaolu mamul ihraç eden Türkiye, sektörümüzün toplam dış ticaretinden yılda 12,5 milyar dolara yakın gelir elde etti. TÜİK’in hesaplamasına göre hububat, değirmencilik ürünleri, malt, nişasta, inülin, yağlı tohum ve meyveler, muhtelif tane, tohum ve meyveler, saman ve kaba yem, şeker ve şeker mamulleri, kakao ve kakao müstahzarları, yenilen çeşitli gıda müstahzarları, hayvanlar için hazırlanmış kaba yemler şeklimde tanımlanan fasıllarda Türkiye’nin toplam ithalatı ile toplam ihracatı benzer seviyelerde seyrediyor. Kısacası Türkiye; dünyanın değişik coğrafyalarından farklı kültürlere ve farklı alım gücüne sahip kesimlerin gıdaya yönelik ihtiyaçlarına özel çözümler üretirken bu alanda dış ticaret açığı vermeyen bir ülke olmanın haklı gururunu yaşıyor” diye konuştu.

Türk tahıl sektörü: Tahıl Koridoru'nda denetim Türkiye'de olmalı Haber

Türk tahıl sektörü: Tahıl Koridoru'nda denetim Türkiye'de olmalı

Tahıl Koridoru anlaşması ve sektörün ihracatına ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, dünyadaki her ülkenin gıdaya erişim konusunda eşit imkanlara sahip olmadığını, bu durumun Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler arasındaki Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nın önemini artırdığına dikkati çekti. "Tahıl Koridoru’nun acilen tekrar tahsis edilmesi bütün dünya için elzem" Başta Afrika kıtası olmak üzere pek çok ülkenin Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan gelecek haberi beklediğini ifade eden Tiryakioğlu, "Ukrayna’dan tahıl çıkışını engelleyen Rusya’nın, bu ülkenin limanlarındaki altyapılara saldırması, gıdaya erişim konusundaki riskleri daha da artırıyor. Ukrayna’nın karşı saldırıya geçme ihtimali, ülkemizde ve dünyada gıda fiyatlarında artışa sebep olabilir. Bu nedenle Tahıl Koridoru’nun acilen tekrar tahsis edilmesi sadece ülkemiz için değil, bütün dünya için elzemdir." şeklinde konuştu. Tiryakioğlu, Türkiye’nin Tahıl Koridoru Anlaşması’nı yeniden tahsis etme çabalarını tüm dünyanın takdirle takip ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti: "Rusya’nın, Tahıl Koridoru’ndan gelişmiş ülkelerin daha fazla faydalandığı, az gelişmiş ülkelerin ise pek faydalanmadığı yönündeki şikayetlerini gidermek olumlu bir adım olur. Bu beklentiyi karşılamak üzere; tahıl gemilerinin, BM tarafından ortak kararla belirlenecek olan az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere gitmesi konusunda bir anlaşma sağlanabilir. Türkiye bu konunun garantörü olarak gemilerin Ukrayna’daki belirlenmiş limanlardan ülkemize varışlı olarak gitmesini de sağlayabilir. Daha önceki anlaşma kapsamında Tahıl Koridoru’nda 4 ülkenin denetiminde yapılan gözetimlerin artık yapılmaması; transit ticaret kapsamında denetitm görevini Türk makamlarının alması da sürece önemli bir katkı sağlar. Ülkemiz tarımsal üretim altyapısıyla olduğu kadar, diplomatik gücü ve girişimleriyle de ihtiyaç sahibi ülkelerin gıdaya erişimden mahrum kalmaması için, her zamanki gibi elinden geleni yapacaktır." Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün ihracatı yılın ilk 7 ayı sonunda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,6 artarak 6,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Haziran ayında 781 milyon dolara ihracata imza atan sektörün temmuz ayındaki ihracatı 1,4 milyar dolar ile tarihi seviyeye erişirken en fazla ihracat yapılan ülkeler Irak, ABD ve İtalya oldu. "Sektörümüz aylık ortalama 1 milyar dolar seviyesindeki ihracatını artırmaya devam edecek" Gelişmiş ülkelerde uygulanan parasal sıkılaşma politikalarının ekonomik daralmaya neden olan etkilerinden en az etkilenen faaliyet alanlarının başında gıda sektörünün geldiğine dikkati çeken Tiryakioğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Parasal genişleme son bulduğunda insanlar harcamalarını kısıp, acil olmayan alışverişlerini erteleyebilirler. Gıdada ise böyle bir durum söz konusu değil. Özellikle buğday unu, makarna, bitkisel yağ, bakliyat gibi temel gıda ürünlerinde talep hiçbir zaman bitmez. Bu alanlarda güçlü üretim merkezleri olan ülkelerin ihracat potansiyeli de azalmaz. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir ailenin sofrasında ihtiyaç duyabileceği çoğu besini üretebilme kapasitesine sahip bir ülke olmamız, bizler için büyük bir nimet ve şans. Tarımsal ürün üreticilerimizin çabaları ve ürünleri tüketime uygun şekilde işleyen firmalarımızın yatırımları sayesinde, gıda sektörümüz büyümeyi sürdürecektir. Yurtiçinde 85 milyon insana hizmet eden sektörümüz, aylık ortalama 1 milyar dolar seviyesindeki ihracatını artırmaya da devam edecektir."

Hububat ve yağlı tohumlar ihracatı 7 ayda 6,9 milyar dolara ulaştı Haber

Hububat ve yağlı tohumlar ihracatı 7 ayda 6,9 milyar dolara ulaştı

TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu'ndan yapılan açıklamaya göre, yılın ilk 7 ayı sonunda sektörün ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,6 artarak 6,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Haziran ayında 781 milyon dolara ihracata imza atan hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün temmuz ayındaki ihracatı 1,4 milyar dolar ile tarihi seviyeye erişti. İlk 7 ayda en fazla ihracat yapılan ülkelerin Irak ve ABD olduğu sektörde, ihracatı 10 katına yükselen İtalya 3. sıraya yerleşti. Sektörün bir diğer önemli pazarı olan Sudi Arabistan'a ihracatı ise bu dönemde 124 milyon doları geçti. "Riyad Ticaret Heyeti sonrası olumlu dönüşler aldık" Açıklamada görüşlerine yer verilen Ahmet Tiryakioğlu, geçen ay Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde gerçekleştirilen ziyaretlerde, Körfez bölgesinin Türkiye için ticari potansiyelini yerinde gözlemlediklerini bildirdi. Bu bölgedeki ülkelerle aramızdaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesi sektörün önünü de açan bir gelişme olduğunu belirten Tiryakioğlu, "Gıda ihracatında ürün kalitesi kadar önemli bir husus da lojistik konusu olduğundan, üç kıtanın kavşağındaki bu bölgeyle stratejik bir işbirliği potansiyelimiz bulunuyor. Riyad Ticaret Heyeti’nde kurduğumuz temaslardan olumlu dönüşler aldık. Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe 7 ayda yaklaşık 270 milyon dolar ihracat yaptığımız Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki payımızı, ilerleyen dönemde daha da yukarı taşıyabiliriz." ifadelerini kullandı. Tiryakioğlu, Ticaret Bakanlığı'nın kuraklık, verim ve kalite sorunları karşısında hem arz talep dengesinin hem de fiyat istikrarının korunması amacıyla 2021'de uygulamaya aldığı ihracat kısıtlamasını, temmuzda kaldırıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Fakat, bu ay itibarıyla uygulamaya alınan kararla yüksek rekolte beklediğimiz bir dönemde nohut ihracatına tekrardan kota sınırı getirildi. Nohut ihracatında çok geniş bir yelpazede de müşteri grubumuz var. BM Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre 2020 yılında dünyada 15 milyon ton üretilen nohutta, Hindistan'ın ardından Türkiye’nin ikinci sırada yer alıyor ve küresel nohut ticaretinde çok yüksek bir potansiyel barındırıyor. Çünkü nohut, protein içeriğinin yüksek olması nedeniyle her geçen gün önemi artan besinlerinden biri ve tüm dünyada tüketimi artan, mutfaklardaki pek çok lezzettin de temel malzemesi."

Yılın ilk yarısında hububat ihracatı 5 milyar doları aştı Haber

Yılın ilk yarısında hububat ihracatı 5 milyar doları aştı

AA muhabirinin, Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri verilerinden derlediği bilgiye göre, Türk hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü yılın ilk yarısında 213 ülke ve serbest bölgeye gönderdiği 5 milyon 45 bin 262 ton ürün karşılığında 5 milyar 510 milyon 942 bin dolar kazandı. Sektörün yılın ilk yarısındaki ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,1 yükseldi. Sektör, en çok ihracatı 2 milyar 5 milyon 15 bin dolarla Orta Doğu ülkelerine yaptı. Orta Doğu'yu 1 milyar 185 milyon 306 bin dolarla Afrika ve 593 milyon 97 bin dolarla Amerika kıtası izledi. Sektörün ülke bazlı ihracatında ilk sırada 966 milyon 207 bin dolarla Irak yer alırken, 354 milyon 566 bin dolarla ABD ikinci, 237 milyon 562 bin dolarla Suriye üçüncü oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, AA muhabirine, sektörlerindeki ihracatın olumlu sürdüğünü belirtti. Daha fazla ihracat sağlamak için çalışmalarına devam ettiklerini aktaran Tiryakioğlu, şunları kaydetti: "Sektörümüz yeni pazar arayışlarını ve var olduğu pazarlardaki gücünü artırmak için çaba gösteriyor. Bu yılda da ülkemize daha fazla döviz sağlamak için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Ürünlerimiz kaliteli ve talep görüyor. Bu durum ihracat verilerimize de yansıyor. Sektörümüzün ihracattaki yükselişi sürüyor. Yılın ilk yarısındaki ihracatımız geçen yılın aynı dönemindeki rakamları arkasında bıraktı. Bu durum bizi mutlu ediyor. Yılın ilk yarısında ihracatımız 5,5 milyar doları buldu. Bu ihracatımızı daha da yükseğe taşımayı amaçlıyoruz. Ümit ediyorum ki gelecek dönemlerde daha güzel ihracat verilerini alacağız. Sektörümüzün önü açık ve avantajlarımızı kullanarak ülkemize katkı sağlamak istiyoruz."

2023'te 20 milyon ton buğday üretimi hedefleniyor Haber

2023'te 20 milyon ton buğday üretimi hedefleniyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan gıda krizi riskinin ortadan kaldırılması amacıyla oluşturulan tahıl koridoru anlaşmasının, Türkiye’nin çabalarıyla bir kez daha uzatılmasının alkışlanması gereken diplomatik bir başarı olduğunu kaydetti. Tiryakioğlu, açıklanan yeni alım fiyatlarının, gübreden mazota kadar pek çok alanda maliyetleri artan üreticinin üzerindeki ağırlığı hafiflettiğini söyledi. Gıda tedarik zincirindeki süreklilik için tüm dünyanın bu anlaşmayı dikkatle izlediğini aktaran Tiryakioğlu, "Türk sularından geçen tahılın yarıya yakını Avrupa’ya gidiyor. Bununla birlikte, eğer anlaşma yeniden yapılmasaydı, bazı ihtiyaç sahibi Afrika ülkeleri çok olumsuz etkilenebilirdi. Örneğin Sudan gibi bazı ülkeler, buğday ithalatının tamamını bu bölgeden sağlıyor. Küresel gıda fiyatlarının istikrarına katkı sağlayan bu anlaşmanın hayata geçmesine öncülük eden Cumhurbaşkanımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.” diye konuştu. Tiryakioğlu, bu yıl ilkbaharın yağışlı geçmesi sebebiyle tarımsal üretim miktarı ve ürün kalitesi konusunda iyimser olduklarını vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu: “Buğdayın Türkiye’nin tahıl tüketiminde önemli bir payı var. Sadece ekmek için değil, makarnadan unlu mamullere kadar geniş bir ürün yelpazesi için temel bir malzeme. Ülkemizin hem iç tüketiminde hem de ihracatında bu derece önem taşıyan buğdayda, ekim alanlarının artmasını çok önemsiyoruz. Toplam ekim alanı için kritik seviyeyi 7 milyon hektar olarak görüyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin geçen yıl üreticiyi memnun eden bir alım fiyatı açıklaması buğday ekim alanının, önceki yıla göre artmasını sağlamıştı. Kurak bir kış geçirmemize rağmen, ekim alanlarındaki artış, 2023 yılında da 20 milyon ton buğday üretimini hedefleyebilmemizi sağladı. Bu bereket, raflarda gördüğümüz tüm gıda ürünlerin etiket fiyatlarına olumlu yansıyacaktır." Güneydoğu Anadolu Hububat-Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (GAİB) Başkanı Celal Kadoğlu da Türkiye’nin buğday üretiminde kendine yeterliliğinin yüzde 80 civarında olduğunu hatırlatarak, bu alandaki ithalatın büyük oranda ihracat odaklı gerçekleştirildiğini söyledi. Kadoğlu, hedeflerinin deprem sürecindeki duraksamaları telafi ederek, GAİB’i bu yıl da hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştirilen ihracatçılar birliği yapmak olduğunu aktardı. Kadoğlu, "Buğday hasattan sonra işlenmek üzere değirmenlere sevk edildikten sonra yolculuğu burada bitmiyor. Unlu mamuller, makarna, irmik, bisküvi ve bulgur gibi pek çok besin buğdaydan üretiliyor. Bu ürünlerin büyük bölümü ihracatımızda yüksek bir paya sahip. Örnek vermek gerekirse, birliğimizin faaliyet gösterdiği Güneydoğu Anadolu bölgesinde sektörümüzün en büyük ihraç kalemi olan makarnanın payı yüzde ocak mayıs döneminde 18,5 düzeyinde. Buna buğday unu, bisküvi, irmik ve bulguru da dahil ettiğimizde oran yüzde 50’yi geçiyor. Buğday ununa Irak ve Suriye gibi komşularımızın yanı sıra Sri Lanka ve Venezuela gibi farklı ülkelerden de talep geliyor. Bu yıl Afrika’dan da yüksek gelir bekliyoruz." dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.