TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Almanya

AGRONEWS - Almanya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Almanya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Adana karpuzuna ’EURO 2024’ dopingi Haber

Adana karpuzuna ’EURO 2024’ dopingi

Bu sene Almanya’da düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası, Adana’daki karpuz üreticilerinin yüzünü güldürdü. Avrupa Futbol Şampiyonası’nda futbol şöleninin başlama vuruşu 14 Haziran 2024’te Münih’te yapılacak. 1 ay sürecek şampiyonada Türkiye’nin bulunduğu 24 ülkenin futbol takımı kupayı almak için mücadele edecek. Türkiye’nin en erkenci karpuzunun hasat edildiği Adana’dan ise Alman firmaların talebi üzerine Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesine tonlarca karpuz ihraç ediliyor. "Çiftçimizin yüzünü güldürdü" Hasat sırasında İhlas Haber Ajansı’na konuşan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Türkiye’deki üretimin Almanya’da düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası’na denk gelmesinin bu dönemde çiftçiyi sevindirdiğini söyledi. Doğan, "Bu yıl karpuz çiftçimizin yüzünü güldürdü. Haziran’ın ortasında Avrupa Futbol Şampiyonası var ve inşallah buradan tüm karpuzlar gittiğinde hem üreticinin hem de tüccarın yüzü gülecek. Şu an karpuzda bir sıkıntı yok. Tüm karpuzlarımız buradan toplanıp paketleme tesislerine gittikten sonra orada ambalajlanıp direkt yurt dışına gönderiyoruz" dedi. "Umutla bekliyoruz" Karpuzun veriminin iyi olduğunu söyleyen Doğan, "Ovada 8-9 ton arası verim bekliyoruz karpuzdan. Fiyatlar böyle devam ederse çiftçimizin yüzü gülecek. Fiyatlar düşerse sıkıntı olabilir. Geçmiş dönemlerde Avrupa’da yine Futbol Şampiyonası olduğunda karpuz fiyatlarımız şampiyona sonuna kadar iyi para etti. Biz bu yıl da umutlu bir şekilde bekliyor olacağız. Adana karpuzu Temmuz ayının 15’ine kadar devam etmesinden dolayı bizim için çok önemli, karpuzun fiyatı böyle devam ederse çiftçimiz para kazanmış olacak” ifadelerini kullandı. "Doping etkisi olacak" Adana karpuzunun para etmesi halinde gelecek sene ekim alanının daha da artacağına dikkat çeken Mehmet Akın Doğan, "Adana’da 105 bin dönüm alanda karpuz ekimi var. Biz buradan 700 bin ton rekolte bekliyoruz. Bu yıl da Adana karpuzunun değer göreceğini bekliyoruz. Avrupa Futbol Şampiyonasının da karpuzu doping etkisi uygulamasını bekliyoruz. Avrupa’da karpuzumuz çok rağbet görüyor. Orta boy karpuzlar Avrupa’da çok fazla rağbet görüyor" diye konuştu. Karataş’ta karpuz eken çiftçi Mahmut Fırat ise Avrupa’ya karpuz ihraç ettiği için mutlu olduğunu söyledi.

Almanya, Türkiye ile organik ürün ticaretini geliştirmek istiyor Haber

Almanya, Türkiye ile organik ürün ticaretini geliştirmek istiyor

Yüz yılı aşkın bir süredir devam eden Türk Alman ticari ilişkilerinin güçlendirilmesi ve yeni işbirliği fırsatlarının oluşturulması amacıyla Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği ve Ege İhracatçı Birlikleri ortaklığında Gıda Konulu Alman-Türk Ekonomi Günü etkinliği düzenlendi. Avrupa’da Türk gıdalarına büyük talep olduğunu dikkat çeken Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Ralf Schröer, “Türkiye tarım üretiminde güçlü bir Pazar. Özellikle, meyve ve sebzede. 2024 yılında sebzede yüzde 5.6, meyvede yüzde 3.4 büyüme bekleniyor. Organik ürünler AB pazarı için çok önemli. Türkiye ile ihracatımızda un, fındık, ayçiçek yağı öne çıkıyor. Ancak Ege Bölgesinde üretilen gıda ürünlerine yönelmek istiyoruz. AB’nin en büyük alıcısı Almanya, Türkiye ile organik ürünlerde ticareti geliştirmeye ilgi duyuyor. Sadece gıda üretimi değil, gıda işleme, lojistik alanlarında da tedarik zincirinin tüm aşamalarında işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Türk gıda pazarı yeni fırsatlar sağlıyor. Glütensiz gıdalar ve şekersiz ürünlere Almanya’dan büyük talep var. Türkiye glütensiz gıdalar ve şekersiz ürünlerde önemli bir pazar. Almanya’da yeni bir uygulama başlatıldı. 250 metrekareden büyük olan işletmelere menülerinde glutensiz gıda sunma zorunluluğu getirildi. Bu Türkiye için bir fırsat olabilir.” dedi. Türkiye ile Almanya arasındaki dış ticaret hacmi 50 milyar dolar seviyesinde Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Birliğimiz 12 farklı sektör ve 7 bin 500‘ün üzerinde üyemizle 215 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiren dinamik ve her geçen gün gelişen büyüyen bir birliktir. Türkiye, 2023 yılında yüzde 2,8 artışla 35 milyar dolarlık tarım ürünleri ihraç ederken, Ege İhracatçı Birlikleri yüzde 8,8 artışla 7,3 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının yüzde 20’sini tek başına gerçekleştirerek Türkiye şampiyonu oldu. Dünyanın tarım ambarı Ege Bölgesi olarak 2023 yılında da liderliğimizi koruduk. 2024 yılında da bu olumlu eğilim devam ediyor. Önümüzdeki süreçte yüksek teknoloji yatırımlar ve sürdürülebilirlik vizyonuyla Türkiye’de 10 milyar dolarlık tarım ihracatına ulaşacağımızı öngörüyoruz. Türkiye, 2023 yılında 255 milyar 800 milyon dolarlık ihracata imza atarken, Avrupa’nın ekonomik motoru Almanya’ya 21 milyar 79 milyon dolarlık ihracat yaptık.” dedi. Başkan Eskinazi, “Türkiye, 2023 yılında Almanya’dan 28,6 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Türkiye ile Almanya arasındaki dış ticaret hacmi 50 milyar dolar seviyesinde. Almanya’da gıda kalemlerinde ülkenin kendine yetme oranlarına baktığımızda; Almanya’da ihtiyaç duyulan meyvenin sadece ’ü, balık/deniz ürünlerinin %27’si, bitkisel yağların %28’i, sebzelerin %38’i Almanya’da üretilirken, şekerin 3’ü, patatesin 8’i, peynirin 6’sı Almanya’da üretiliyor. Almanya’ya yıllık 2 milyar dolarlık gıda ihracatımız var. Bu rakamın gerçek potansiyelimizi yansıttığını düşünmüyorum. İki ülke arasındaki potansiyelin daha fazla olduğunu biliyor ve adımlarımızı bu çerçevede atıyoruz. Almanya’nın Nürnberg şehrinde düzenlenen BioFach Fuarı’na çeyrek asırdır Türkiye Milli Katılım Organizasyonu gerçekleştiriyoruz.” Diye konuştu. Jak Eskinazi, “Almanya’ya 2023 yılında gıda ihracatımızda yaş meyve sebze sektöründe yüzde 43,2’lik, zeytin ve zeytinyağı sektöründe yüzde 24’lük, hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamullerinde yüzde 21’lik, su ürünleri ve hayvancılık mamullerinde yüzde 17’lik, kuru meyve ve mamullerinde yüzde 9’luk, meyve sebze mamullerinde yüzde 8’lik, fındık ve mamulleri yüzde 2’lik artış sağladık. 2024’ün ilk dört ayında ise Türkiye’nin Almanya ile ticaretinde gerileme yaşandı. Almanya’ya yüzde 5 azalışla 6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Gıda ihracatımız yüzde 10 artışla 748 milyon dolar oldu. Özellikle İzmir sektörel çeşitliliğin ve zenginliğin zirvede olduğu bir şehir. Kuru meyve, mamul, zeytin-zeytinyağı, su ürünleri, baharat, tütün, odundışı orman ürünlerinde, organik üretimde dünyada güçlü bir oyuncuyuz.” dedi. İzmir’de kurulan Ulusal Tohum Gen Bankası dünyadaki ilk gen bankalarından biri Başkan Eskinazi, “Türkiye’nin en önemli tohum bankası Ulusal Tohum Gen Bankası Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesinde 1964 yılında tarım kenti ve ihracat kenti İzmir’de kurulmuştur. Bu gen bankası dünyadaki ilk gen bankalarından biri olma niteliğini de taşıyor. Ulusal Tohum Gen Bankasında 3 bin 339 türe ait 55 binden fazla tohum örneği günümüz ve gelecekteki bitkisel araştırmaların kullanımına hazır bir şekilde kaybolmadan saklanmaktadır. Tarımda lider bir bölge olan İzmir’e her geçen sene Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na hizmet eden yeni yatırımlar yapılıyor. Paydaşı olduğumuz Avrupa ve Türkiye’nin en büyük modern sera ve tarımsal sanayi kümelenmesi Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, aynı zamanda Bayındır’da kurulan Tarıma Dayalı İhtisas Çiçekçilik Organize Sanayi Bölgesi önemli bir potansiyeli ortaya çıkaracak.” Diye konuştu. Avrupa Birliği’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 7’inci sıradayız Eskinazi, “Bergama’da kurulan Tarıma Dayalı İhtisas Süt Organize Sanayi Bölgesi, tohum fide tıbbi aromatik bitkilerle ilgili Kınık’ta kurulan Bitkisel Üretim Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi bütün dünyada gıdayla ilgili endişelerin arttığı bu dönemde, ülkemiz için büyük bir avantajımız. Türkiye’nin organik ürün ihracatının yüzde 75’i Ege Bölgesi’nden gerçekleştiriliyor. Yıllık 3 milyon tona yakın organik ürün ithal eden Avrupa Birliği’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 7’inci sıradayız, hedefimiz bu listede ilk üçe girmek. Türk organik sektörü Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine uyum sağlamış bir sektör. Türkiye’nin organik sektöründe yaklaşık 35 yıllık bir deneyimi var. Bu yüzden Türk organik ihracatçıları olarak, Avrupa’nın bir numaralı tedarikçisi olmaya talibiz.” dedi. Biz organik tarıma Alman disipliniyle başladık Ege İhracatçı Birlikleri Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Organik tarım ihracatımızı her geçen gün artırıyoruz. En önemli konu gıda güvenliğinin sağlandığı ticaret zincirinin oluşturulmasıdır. Biz organik tarıma Alman disipliniyle başladık. Alman kontrol firmalarının disipliniyle başladık. Bizim Almanya ile işbirliğimizin başarılı olmasının temeli buradan geliyor. Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir, pandemi sonrasında Almanya ve Avrupa Birliği organik üretimi yüzde 30 artırma kararı aldığını net bir şekilde dünya kamuoyuna iletti. Bu karar ülkenin dinamiklerinin kökten değişmesidir. Bizim de önceliğimiz topraklarımızı koruyarak, sağlıklı gıda üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak olacak.” dedi. Avrupa’nın ve dünyanın sağlıklı ürün tedarikçisi olmaktan gurur duyuyoruz Başkan Işık, “Organik tarım; sürdürülebilirliğin tarladan rafa kadar izlenebilirliğin ve gıda güvenliğinin sağlandığı tarım şeklidir. Ülkemizde bütün paydaşlarımızla çok önemli çalışmalar yürütüyoruz. Avrupa’nın ve dünyanın sağlıklı ürün tedarikçisi olmaktan gurur duyuyoruz. Bunu uluslararası sertifikalarla devam ettireceğiz. Sürdürülebilirlikte koordinatör birliğiz. Organik tarımın başlangıcı Ege Bölgesi ve İzmir’dir. Ege Bölgesi organiğin merkezidir. Türkiye’nin kapsamlı bir organik altyapısı var. Çiftçilere eğitimler veriyoruz. Kooperatifçilik için denetleme mekanizmaları oluşturulmalı. AB’de bağımsız yüzlerce danışmanlık firmaları var. Bizde bunu firmalar üstlenmiş durumda. Bunun organize edilmesi gerek. Kuru meyveler Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlıklı ürünler kategorisine alındı. EİB olarak biz Türkiye’de tarımın dinamiğiyiz, merkeziyiz. Organik tarım bizim için büyük bir adanmışlık, 35 yıllık geçmişimiz var.” diye konuştu. Yeni sistemde Organik Tarım Bilgi Sistemi üzerinden kontrol raporları girildikten sonra dijital sertifikalar basılacak Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı, Ekolojik Tarım Dairesi Başkanı Dr. Başak Egesel, “Türkiye’nin yurtdışında ilk ticaret odası Almanya’da kurulmuş. Almanya ile bağlarımız çok kuvvetli. Organik ürünler her geçen yıl daha önemseniyor. Ticaretimizde Almanya ilk sırada yer alıyor. Son dönemde dünyada gıda, iklim krizi, su, enerji konuları çok kıymetli hale geldi. Türkiye’de üretim planlaması yapıyoruz. Profesyonel şekilde tarımı yönetiyoruz. Organik tarım bizim için öncelikli. Avrupa Yeşil Mutabakatı sürecinde ülkemizin ciddi tedbirleri var. Tarım ve Orman Bakanlığımızın hedefi; planlı üretim, üretimin sürdürülebilirliği, verimlilikle birlikte kalitenin artırılması, diğer ülkelerin isteklerini göz önünde bulundurarak ülkemizdeki gıda arz güvenliğini sağlamak, boş tarım arazilerinin değerlendirilmesi, atık yönetimi. Yeni bir destekleme modeli geliştirdik. Kalkınma planları ve stratejik planlarımızın hepsi Avrupa Yeşil Mutabakatı süreci dikkate alınarak gerçekleştiriliyor. Organik tarımı kanun çerçevesinde yürütüyoruz. Bakanlığımızın uhdesinde, denetimler yapıyoruz. Yetkiyi verirken akreditasyon şartı var. Yüzde yüz kontrol zorunluluğu var. Yeni sistemde Organik Tarım Bilgi Sistemi üzerinden kontrol raporları girildikten sonra dijital sertifikalar basılacak ve tarım cebimde app uygulamasına sertifikalar gelecek. Karekodlarla ürünler yurtdışında nerede satılabiliyorsa görülecek ve izlenebilirlik tesis edilecek. Organik tarım üreticilerine hibe desteği sağlıyoruz. Almanya ile ticaretimizde ihracatta söz sahibi olduğumuz ürünler; kurutulmuş meyveler, fındık, üzüm, incir öne çıkıyor, diğer öne çıkan ürünler ise meyve suyu, buğday, soya hariç yağlı tohumlar.” dedi. Gümrük Birliğinin güncellenmesi gerekiyor Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK) Genel Sekreteri Okan Özoğlu, “Almanya ve Türkiye’nin ticaretini artırması için Gümrük Birliğinin güncellenmesi gerekiyor. Lojistikteki sorunlar aşılmalı. Özellikle gümrüklerde bekleme süreleri ürünlerin raf ömrünü etkiliyor. Kimyasal kalıntılara dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri. Sahada kontrol kontrollü tarıma yönelinmesi için kooperatifleşme çok önemli. İtalya’daki toptancılar kooperatifleşerek, tarladan başlayan soğuk zincirde kontrollü olarak dünyaya ürünlerini satıyorlar. Türkiye olarak kooperatifleşmede daha güçlü bir altyapı oluşturmalıyız.” diye konuştu. Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası AHK İzmir Temsilcisi Deniz Eriten, Türkiye Almanya arasında karşılıklı ticaretin artırılması için networking çalışmaları yaptıklarını, sektörlerin öncülerini bir araya getirdiklerini söyledi.

Growtech’te satışlar 6 ay önceden tamamlandı Haber

Growtech’te satışlar 6 ay önceden tamamlandı

Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde bu yıl 22-25 Kasım tarihlerinde 22’nci kez kapılarını açmaya hazırlanan dünyanın en büyük örtü altı tarım sektörü fuarı Growtech, yerli ve yabancı firmaların yoğun ilgisiyle birlikte stant satışlarını fuar tarihinden 6 ay önce tamamladı. Yıllardır örtü altı tarım sektöründe yerli ve yabancı binlerce firmayı ağırladıklarını ve önemli bir sektörel ivme oluşturduklarını Growtech Fuar Direktörü Engin Er, bu yıl yabancı katılımcı sayısı ve yabancı katılımcı metrekaresinin en yüksek noktaya ulaştığı bilgisini verdi. Growtech’te Uluslararası tarım profesyonellerini ve sektörün yerli yabancı büyük markalarını bir kez daha buluşturacak olmanın heyecanını yaşadıklarını belirten Er, “Growtech uluslararası tarım sektörünün en önemli ticaret ve pazarlama organizasyonları arasında yer alıyor. Yabancı katılımcı sayısının istikrarlı yükselişi Growtech’in dünya tarım sektörünün buluşma noktası olduğunu bir kez daha tescilledi. Profesyonel ziyaretçilere tarım sektöründeki inovatif yaklaşımları, teknolojileri, ürün ve hizmetleri keşfetme, işlerini büyütme ve daha fazla kazanma fırsatı sunuyoruz. Stratejik sektörlerin başında gelen tarımda ülkemizin gücünü ve küresel dünyadaki potansiyelimizi bir kez daha gözler önüne sermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıl Antalya’ya 25 bin gecelemelik ek bir konaklama sağladık. Fuar Antalya ekonomisi için de her yıl büyük katkı sunuyor” diye konuştu. "Dünya tarım sektörü Growtech’te bir araya gelecek" Geçen yıl ilk kez milli katılımla fuarda yerini alan Almanya’nın gördüğü yoğun ilgiden dolayı bu yıl stant alanını yüzde 100 büyüttüğünü belirten Engin Er, sözlerine şöyle devam etti: “Fuarın milli katılımlarla zenginleşmesi bizleri çok memnun ediyor. Her geçen yıl ulusal ve uluslararası katılımcı sayımız artıyor. Geçtiğimiz yıl 27 ülkeden katılımcıları ağırlamıştık. Bunun yanı sıra; Almanya, Hollanda, İspanya, Fransa, Afrika, Çin ve Güney Kore milli katılım ile Growtech’te uluslararası tarım sektörü profesyonelleri ile bir araya gelmişti. Çin, özellikle pandemi sonrasında tekrar büyüme atağı gerçekleştirdi. Growtech’e katılan 120’den fazla ülkeden gelen ziyaretçileri ile birlikte Çin, dünya tarımına Growtech aracılığıyla ulaşmayı hedefliyor. Çin, 100’e yakın firmasıyla Growtech 2023’e adeta damgasını vuracak. Fuara uluslararası firmaların talebi artarak devam ediyor. Almanya, İspanya, İtalya, Çin, Hollanda ve Güney Kore milli katılımla Growtech’te 2023 yılında da boy gösterecek.” "Sürdürülebilirlik ve inovasyon konuşulacak" Growtech Fuar Direktörü Engin Er, “Her yıl farklı ve sektörün geleceğinin konuşulduğu etkinliklere ev sahipliği yapan ve yenilikçi çalışmaları destekleyen Growtech çerçevesinde Antalya Ticaret ve Sanayi Odası iş birliği ile ATSO Growtech Tarım İnovasyon Ödülleri ve Antalya Teknokent organizasyonunda Bitki Islahı Proje Pazarı gerçekleşecek. Kendi alanlarında uzman yerli ve yabancı konuşmacıların yanı sıra kamu ve özel sektörün uluslararası temsilcilerini konferans ve etkinliklerde ağırlayacak olan Growtech, bunun yanı sıra; ufuk açıcı Tarım Sohbetleri’ne bu yıl da ev sahipliği yapacak. Growtech, tarım teknolojileri konusunda sorular sormaya, sorulara cevap aramaya ve yeni bakış açıları kazandırmaya devam edecek” ifadelerini kullandı. "Sürdürülebilirliği destekliyor" Sürdürülebilirliğin katılımcılar ve ziyaretçileri ile bir bütün olarak sektör için giderek daha önemli olduğunu vurgulayan Engin Er, “Profesyonel ziyaretçilere tarım sektöründeki inovatif yaklaşımları, teknolojileri, ürün ve hizmetleri keşfetme, işlerini büyütme ve daha fazla kazanma fırsatı sunuyoruz. Etkinliğimizi daha sorumlu hale getirmek ve insanları sektörümüzdeki büyük zorlukların çözülmesine yardımcı olmak için istedikleri ağlar ve bilgi ile birleştirerek pazarlarımızın kendi sürdürülebilirliğini geliştirmesine yardımcı olmada bir rol oynamak istiyoruz. Bu sebeple, Growtech olarak tarımsal üretimin katma değerini artıran inovatif çalışmaları destekliyor, sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlıyoruz. Growtech tarımsal üretimin katma değerini artıran inovatif çalışmaları destekliyor. AR-GE faaliyetleri gerçekleştiren yenilikçi sektör çalışanlarını ve firmalarını teşvik etmek üzere ATSO-Fuar bünyesinde, Tarım İnovasyon Ödülleri’ni de organize ediyor ve ev sahipliği yapıyoruz” diye konuştu.

İlk yarı yaş meyve sebze ihracatı 1,69 milyar doları aştı Haber

İlk yarı yaş meyve sebze ihracatı 1,69 milyar doları aştı

Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Gürüz, 2023 yılının ilk yarısında Türkiye’nin yaş meyve ve sebze ihracatının yüzde 17 artışla 1,69 milyar dolar düzeyine ulaştığını, bu performansa Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birlikleri tarafından yüzde 46 oranında destek verdiğini açıkladı. Başkan Gürüz, “Yaş meyve sebze sektörünün lideri olan Birliğimiz, 2023 yılının Ocak-Haziran ayları arasında yüzde 17 artışla 779,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi” dedi. Yaş meyve sebze sektörünün milli ekonomiye sağladığı net döviz girdisi, hasat sürecinden paketlemeye, nakliye aşamasından ihracata kadar olan süreçte milyonlarca insana istihdam oluşturması dolayısıyla stratejik önem taşıdığını kaydeden Başkan Gürüz, “Üreticilerimizin alın teri ve emeğinin uluslararası pazarlarda daha yüksek değerlerle karşılık bulması ve Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına yaraşır bir gurur tablosu oluşturmak için gecemizi gündüzümüze katarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı. “Uzak Doğu ülkeleri başta olmak üzere pazar çeşitliliğini artırmaya çalışıyoruz” Türk yaş meyve sebze sektörünün ihracatında Bağımsız Devletler Topluluğu, Avrupa Birliği ve Orta Doğu ülkelerinin ağırlıklı olduğunu kaydeden Başkan Gürüz, şunları söyledi: “Ana pazarlarımızdaki varlığımızı güçlendirirken Uzak Doğu ülkeleri başta olmak üzere pazar çeşitliliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Bu hedeflerimize yönelik olarak, çevre dostu olan zirai mücadele yöntemlerinin seçilmesi, hasat ve hasat sonrası işlemler ile ilgili üretici ve hasat işçilerinin eğitilmesi, paketleme ve pazarlama konularında geniş çalışmalar yürütüyoruz. Sektörümüze fayda sağlayacak heyet ve fuarlara katılarak ‘Türk malı kalitelidir’ algısını güçlendirmek için önemli hamleler yapıyoruz.” En fazla yaş meyve ve sebze ihracatı Rusya, Romanya ve Almanya’ya Türk yaş meyve ve sebze sektörünün yılın ilk yarısındaki performansını ürün grupları ve ülkelere göre değerlendiren Başkan Gürüz, “Haziran ayında 273 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren sektörümüz, yılın 6 ayında 1 milyar 696 milyon dolar değere ulaştı. Ocak-Haziran ayları arasında 2 milyon 277 bin ton ürünü uluslararası pazarlarda değerlendiren sektörümüzün en fazla ihraç ettiği ürünler domates, mandalina ve biber oldu. Bu dönemde yüzde 32 artışla 326 milyon dolarlık domates, yüzde 35 artışla 228,4 milyon dolarlık mandalina ve yüzde 51 artışla 180,2 milyon dolarlık biber ihraç ettik. Yılın ilk yarısındaki yaş meyve sebze ihracatımızda en büyük pazarlarımız Rusya, Romanya ve Almanya oldu. Rusya’ya yüzde 10 artışla 498,2 milyon dolarlık, Romanya’ya yüzde 42 artışla 180 milyon dolarlık ve Almanya’ya yüzde 26 artışla 156,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Söz konusu Suudi Arabistan, Avusturya ve Polonya pazarları ihracat hacminde anlamlı artışlar yakaladığımız ülkeler oldu” diye konuştu. Yaş meyve sebze ihracatının lideri Mersin Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatında Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin (AKİB) sorumluluk bölgesinde yer alan illerin etkinliğinin 2023’ün ilk yarısında da artış kaydettiğini vurgulayan Gürüz, “Ocak-Haziran ayları arasında en fazla yaş meyve sebze ihraç eden illerimiz arasında Mersin ilk sırada yer aldı. Yılın ilk yarısında yüzde 17 artış sağlayan Mersin ilimiz, 414,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Hatay ilimiz yüzde 10 artışla 250 milyon dolarlık, Adana ilimiz yüzde 30 artışla 89,4 milyon dolarlık, Karaman ilimiz yüzde 141 artışla 13 milyon dolarlık ihracat değerine ulaştı” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.