TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Antalya Tarım Konseyi

AGRONEWS - Antalya Tarım Konseyi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Antalya Tarım Konseyi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Antalya'da Tarımsal Girdi Fiyatları Yükseliyor Haber

Antalya'da Tarımsal Girdi Fiyatları Yükseliyor

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu'nun Temmuz ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Temmuz ayında Tarım-GFE'nin aylık yüzde 3,42 artış gösterdiğini belirten Çandır, bu oranın 2015'ten bu yana Temmuz ayları ortalamasının yüzde 70 üzerinde olduğunu kaydetti. Yıllık artış ise yüzde 41,60 olarak açıklandı. Artışın Detayları Çandır, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarının aylıkta %3,61, yıllıkta ise %39,82 yükseldiğini vurguladı. Temmuz ayında tohumda %1,29, enerji maliyetinde ,37, gübrede %3,11, ilaçta %1,00 ve veteriner hizmetlerinde %0,93 artış yaşandı. Yıllık bazda ise tohumda %59,53, enerji maliyetinde %51,21 ve gübrede %25,99 artış görüldü. Üretici Zorlukları Çandır, tarımsal üretici fiyat endeksinin (Tarım-ÜFE) aylık %1,74 azaldığını, ancak yıllık bazda %41,07 arttığını ifade etti. Üreticilerin, maliyetlerinin altında gelir elde ettiklerini ve bu durumun birikmiş zararları artırdığını belirtti. Eğer bu eğilim devam ederse, üreticilerin tarımsal faaliyetlerini sürdürme gücünü kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabileceklerini açıkladı. Tüketici Enflasyonu Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini dile getiren Çandır, Temmuz ayında TÜFE’nin aylık %3,23, yıllık %61,78 artış gösterdiğini belirtti. Tüketici tarafındaki gıda enflasyonunun ise aylık %1,83 ve yıllık %58,91 olduğunu vurguladı. Sonuç Tarım-GFE’deki artışlar, üreticilerin maliyet baskıları altında kalmasına yol açarken, tüketici enflasyonu da üretici fiyatlarının üzerinde seyrini sürdürüyor. Bu durum, tarımsal üretim için sürdürülebilir bir ortam sağlamada zorluklar yaratabilir.

Çandır: “Tarım enflasyonu aylıkta düştü, yıllıkta artışta” Haber

Çandır: “Tarım enflasyonu aylıkta düştü, yıllıkta artışta”

Tarım-GFE’nin Haziran’da aylık yüzde 0.93 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Haziran ayları ortalamasının (2.01) yüzde 46 altında olmuştur” dedi. Tarım-GFE’nin Haziran ayında yıllık yüzde 47.56 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, son 9 yılın Haziran ayları ortalamasının (31.53) yüzde 51 üzerinde olmuştur. Tarım-GFE, aylıkta giderek düşen ancak geçmiş yılların Haziran aylarına göre dördüncü en yüksek artış olarak ilan edildi. Yıllıkta ise giderek düşen ancak geçmiş yılların Haziran aylarına göre ikinci en yüksek artış olarak ilan edildi” değerlendirmesinde bulundu. “Veterinerlik hizmetleri yıllıkta artışta” Haziran ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 0.61 ve yıllıkta ise yüzde 44.60’lık artış olduğunu belirten Çandır, “Haziran ayları itibariyle aylıkta 2021 ve 2022 yıllarından ve yıllıkta ise 2022 yılından sonraki en yüksek değerler olmuştur” dedi. Çandır, tohumda aylık yüzde 0.65, enerjide yüzde 0.25, gübrede yüzde 0.19, ilaçta yüzde 1.25, veteriner hizmetlerinde yüzde 0.13, yemde yüzde 0.17 ve diğer kalemlerde ise yüzde 3.67’lik artışa dikkat çekerken, yıllıkta ise tohumda yüzde 61.56, enerjide yüzde 63.17, gübrede yüzde 27.53, ilaçta yüzde 23.54, veteriner hizmetlerinde yüzde 114.01, yemde yüzde 30.01 ve diğer kalemlerde ise yüzde 90.69’luk artış olduğunu kaydetti. Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 2.84 ve yıllık yüzde 67.47’lik artış ilan edildiğini belirtti. Çandır, “Haziran ayında Tarım-GFE alt kalemlerindeki değişimler, yılbaşından bu yana benzer eğilim göstermiştir. Örneğin veterinerlik hizmetlerindeki ve diğer hizmet kalemlerindeki devam eden sıra dışı artışlar ile gübre, ilaç ve yemdeki aylık ve yıllık düşüşler dikkat çekici olmuştur” dedi. “Haziran ÜFE artışı üretici lehine” TÜİK’in Haziran ayı tarımsal üretici fiyat endeksini (Tarım-ÜFE) aylık yüzde 1.95 ve yıllık yüzde 54.58 olarak açıkladığını belirten Ali Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Haziran ayındaki aylık artış üretici lehine olmuştur. Yıllık girdi maliyetleri artışı da üretici fiyatlarının altında seyretmiştir. Üretici lehindeki bu yıllık seyrin önümüzdeki aylarda devam etmesi, üreticiler için önem arz etmektedir. Böylece üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Yurtiçi ve yurtdışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Ali Çandır, yurtdışı üretici enflasyonunun (YD-ÜFE), Haziran’da aylık yüzde 0.97, yıllıkta yüzde 44.51 arttığını belirtti. Yurtiçi üretici enflasyonunun (Yİ-ÜFE) aylık yüzde 1.38, yıllık yüzde 50.09 gibi oldukça yüksek düzeyde arttığına dikkat çeken Başkan Ali Çandır, üretici düzeyindeki gıda kaleminin aylık yüzde 1.69, yıllık ise yüzde 62.19 arttığını belirtti. Çandır, “Bu durum, Haziran ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” dedi. “Tüketici enflasyonu yüksek” Haziran ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonunun (TÜFE) aylık yüzde 1.64, yıllık yüzde 71.60 arttığını belirten Çandır, “Tüketici taraftaki gıda enflasyonu ise Haziran ayında aylık yüzde 1.78 ve yıllık yüzde 68.08 olarak ilan edilmişti. İşlenmemiş gıda enflasyonu Haziran’da aylık yüzde 0.79 ve yıllık yüzde 70.50 artış göstermişti. Yaş meyve sebze enflasyonu aylık yüzde 6.07 ve yıllık 78.61 artmıştı. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermeye devam etmektedir” dedi.

Tarım girdi maliyetleri aylıkta ve yıllıkta arttı Haber

Tarım girdi maliyetleri aylıkta ve yıllıkta arttı

Nisan ayı için açıklanan Tarım-GFE’nin aylık yüzde 1,72 arttığını belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Nisan ayları ortalamasının (1,67) yüzde 3 üzerinde olmuştur” dedi. Tarım-GFE’nin Nisan ayında yıllık yüzde 52,20 arttığını kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, son 9 yılın Nisan ayları ortalamasının (32,51) yüzde 61 üzerinde olmuştur. Tarım-GFE, aylıkta geçen yılki Nisan ayından 8 kattan fazla, yıllıkta ise yüzde 55’ten fazla artış olarak ilan edilmiştir” dedi. Tohum aylıkta yükselişte Nisan ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylık yüzde 1,70 ve yıllık ise yüzde 49,13’lük artış olduğunu belirten Çandır, “Nisan ayları itibariyle aylıkta 2021 ve 2022 yıllarından ve yıllıkta ise 2022 yılından sonraki en yüksek değerler olmuştur” dedi. Nisan’da tohumda aylık yüzde 5,35, enerjide yüzde 1,13, gübrede yüzde -0,23, ilaçta yüzde 2,15, veteriner hizmetlerinde yüzde 0,02, yemde yüzde 1,65 ve diğer kalemlerde ise yüzde 1,29 değişimler ilan edildiğini kaydeden Çandır, yıllıkta ise tohumda yüzde 61,96, enerjide yüzde 70,69, gübrede yüzde 26,92, ilaçta yüzde 23,76, veteriner hizmetlerinde yüzde 143,26, yemde yüzde 36,20 ve diğer kalemlerde ise yüzde 89,95’lik artışa dikkat çekti. Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 1,87 ve yıllık yüzde 73,70’lik artış olduğunu belirtti. Çandır, “Nisan ayında Tarım-GFE alt kalemlerindeki değişimler, yılbaşından bu yana benzer eğilim göstermiştir. Örneğin veterinerlik hizmetlerindeki ve diğer hizmet kalemlerindeki sıra dışı artışlar ile gübre, ilaç ve yemdeki ortalama enflasyonun 3’te 1’i kadar artışlar dikkat çekici olmaya devam etmiştir” değerlendirmesinde bulundu. Üretici fiyatlarının altında TÜİK tarafından Nisan ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 2,71 ve yıllık ise yüzde 60,77 olduğunu hatırlatan Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Nisan ayındaki aylık ve yıllık girdi maliyetleri artışı, üretici fiyatlarının altında seyretmiştir. Üretici lehindeki bu aylık ve yıllık seyrin önümüzdeki aylarda devam etmesi, üreticiler için önem arz etmektedir. Böylece üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” dedi. Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonları da tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Başkan Ali Çandır, yurt dışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Nisan’da aylıkta yüzde 1,37, yıllıkta yüzde 65,53 gibi yüksek düzeyde arttığını kaydetti. Yurt içi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin aylıkta yüzde 3,60 ve yıllıkta yüzde 55,66 gibi yüksek düzeyde arttığını hatırlatan Çandır, “Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylık yüzde 5,38 ve yıllık ise yüzde 64,51 artmıştı. Bu durum, Nisan ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu. Nisan ayında tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 3,18, yıllık yüzde 69,80 arttığını belirten Çandır, tüketici taraftaki gıda enflasyonunun Nisan’da aylık yüzde 2,78, yıllık yüzde 68.50 olarak ilan edildiğine dikkat çekti. Çandır, işlenmemiş gıda enflasyonunun Nisan’da aylık yüzde 3,85, yıllık yüzde 77,85 ilan edildiğini belirtirken, yaş meyve sebze enflasyonunun aylık yüzde 0,66 ve yıllık 77,96 arttığını kaydetti. Çandır, “Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermeye devam etmektedir” dedi.

Antalya’da tarım topraklarının sürdürülebilirliği masaya yatırıldı Haber

Antalya’da tarım topraklarının sürdürülebilirliği masaya yatırıldı

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde Toprak Haftası öncesinde “Antalya’da Tarım Topraklarının Sürdürülebilir Kullanımı” Paneli düzenlendi. ATB Basın Danışmanı Vahide Yanık moderatörlüğünde düzenlenen panele, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kaplan, BATEM’den Doç. Dr. Filiz Öktüren Asri, Gübre Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Aydın konuk olarak katıldı. Panelde, kıt kaynak olan toprağın korunması, sürdürülebilirliği konuşuldu. “Tarım sit alanları korunmalı” Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kaplan, Türkiye’nin güneş, toprak ve su konusunda zengin bir ülke olduğunu söylerken, bu avantajların korunarak geleceğe aktarılmasının önemini vurguladı. Kaplan, “Burası Anadolu coğrafyası, mezopotamya yani tarım medeniyetinin ilk başladığı coğrafya. Burası çok kıymetli bir yer, çok verimli bir yer. Ama çok kıymetli, verimli olması bizim sorumluluklarımızı artıyor” dedi. 2018 yılında Antalya’da 8 ovanın tarımsal sit alanı olarak belirlendiği ve Antalya Valiliği’nin talimatıyla tapu kaydında şerh düşülmesi gerektiğini ancak şerh düşülmediği ve yapılaşmaya açık olduğunun hatırlatılması üzerine Kaplan, tarım topraklarının amacı dışında kullanılmaması gerektiğini vurguladı. Kaplan, “Tarımsal sit alanı ilan edilmesi, dokunulmaması gerektiğini ortaya koyan hukuki bir çerçevedir. Bunu olumlu bulurum ama denetimi ve gereğinin yapılması kaçınılmaz” dedi. Bir şeyi korumanın en önemli yolunun onu üretken kılmak olduğunu söyleyen Kaplan, ”Tarım arazisi varsa orada bulunan çiftçi, üretici kazanç elde edebilir olmalı. Üzerinde mutlu olmalı ki toprağını bırakmasın” dedi. Antalya’da tarım alanın az olduğunu belirten Kaplan, sera topraklarının yüzde 20 oranında kireç içerdiğini, toprağın verimli kullanılabilmesi için toprak analizinin yapılıp, üretimin buna göre planlanması gerektiğini vurguladı. “1 cm toprak için 200-500 yıl geçmesi gerekiyor” BATEM Uzmanı Doç. Dr. Filiz Öktüren Asri, toprağın kayaların ve organik maddelerin ayrışması ve ayrışma ürünlerinin karışımından meydana gelen içerisinde milyarlarca mikroorganizma yaşayan canlı bir varlık olduğunu belirtti. Asri, “1 santimetre kalınlığında toprak oluşabilmesi için yaklaşık 200-500 yıl geçmesi gerekmektedir. Yani yaklaşık 100 santimetre toprak derinliğinin oluşabilmesi için 50 bin yılın geçmesi gerekmektedir. Sadece erozyonla yılda 154 milyon ton toprağı kaybediyoruz. Gıda güvenliğinin sağlanması için toprağımızı kaybedemeyiz. Erozyon, çarpık kentleşme, sanayileşme gibi nedenlerle Türkiye tarımsal alan varlığımız 26.83 milyon hektardan 23.81 milyon hektara gerilemiştir. Yani Türkiye’de toprak kayıpları, 48 kat daha hızlı gerçekleşmektedir’’ diye konuştu. Asri, plastik ve mikro plastiklerin suyun yanında toprağı da kirlettiğini belirterek, “Küçük parçacıklarla toprakta uzun süre kalan mikro plastikler, kimyasal yapılarının değişmesiyle yapışkanlık kazanarak ilaç ve gübre kalıntılarının üstlerinde birikir ve toprak canlılarına zarar verir. Toprakta boyutları küçülen mikro plastikler su ortamına taşınmakta, bitki kökleriyle alınıp taşınarak ürünlerin tanesine, meyvesine geçerek gıda zinciri yoluyla insan vücuduna ulaşabilmektir’’ diye konuştu. Asri, BATEM bünyesinde yaptıkları toprak, su, bitki analizleriyle ilgili bilgi verirken, üreticilerin analiz yaptırarak üretim yapmasının verim ve kaliteyi artıracağını vurguladı. “Gübre kirletici değil besleyicidir” Gübre Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Aydın, gübreye karşı olumsuz önyargı olduğunu söyledi. Toprağın insan vücudu gibi besine ihtiyaç duyduğunu belirten Aydın, “Toprağın eksik minerallerini, demirini, fosfatını, bakterisini, mantarını, ihtiyacı olan tüm elementleri gübre ile takviye ediyoruz“ dedi. Gübrenin toprağın kirleticisi olmadığını, besleyicisi olduğunu vurgulayan Aydın, “Sürdürülebilirlik konusunda toprağa korumamız gerekiyorsa biz toprağın eksikliklerini gidermeliyiz. Yoksa canlı varlık olan toprak ölür’’ dedi. Bundan 50 yıl önce gübre denince üre, amonyum sülfat, şeker gübresi kavramının kullanıldığını belirten Aydın, “Şimdi biz onları çoktan geçtik. Türkiye gübrede hem özel sektörü, hem üniversiteleri, hem araştırma sektörüyle dünya ile kafa kafaya, hatta onlardan bir adım daha ileride olan yerde“ dedi. Aydın, yeni nesil ve organik gübrelerle ilgili de bilgi verdi. Toplantının ardından konuklar, katılımcıların sorularını cevaplandırdı.

Sürdürülebilir süt üretimi için aile işletmeleri kurulmalı Haber

Sürdürülebilir süt üretimi için aile işletmeleri kurulmalı

ATB Basın Danışmanı Vahide Yanık moderatörlüğünde düzenlenen panele, ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, Antalya Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, Elmalı Süt Üreticileri Birliği Başkanı Ali Gümüşlü ve Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özgür katıldı. Süt ikramının yapıldığı panelde, süt hayvancılığı, süt tüketimi, süt fiyatları, maliyetler ve süt üretiminde yaşanan sorun ile çözüm önerileri paylaşıldı. ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, temel besin kaynaklarından biri olan süt üretiminin sürdürülebilmesi için küçük aile işletmelerinin desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Son dönemde süt hayvancılığını bırakan aile sayısının arttığını kaydeden Kocaoğlu, “Özellikle küçük aile işletmeleri maliyetlerin altında ezildiği için hayvancılıktan çekiliyor” dedi. “Süt olmazsa et olmaz” diyen Kocaoğlu, hayvancılık politikalarının süt üzerine kurgulanması gerektiğini söyledi. Sütün pahalılığının gündeme geldiğini ancak hayvancılıkta en önemli girdilerden olan yem fiyatlarının hiç konuşulmadığını kaydeden Kocaoğlu, “Hayvan yemi pahalı yiyor, onu neden konuşmuyoruz? Neden hep süt konuşuluyor. Biz yemi döviz kuru üzerinden alıyoruz, mazot, enerji gibi maliyetler malum. Üretici 1 litre sütün parasıyla 1.5 kilogram yem alamıyorsa hayvancılığı sürdürme şansı yok. Biz 1 litre sütün parasıyla 1.3 kilogram yem alabiliyoruz. Ulusal Süt Konseyi sütün üreticiden alım fiyatını 14.65 TL olarak belirledi ancak bu gerçekçi bir rakam değil. 1 litre sütün maliyeti 16 TL, sütün üreticiden alım fiyatı 18 TL olmadığı sürece hayvancılıkla uğraşan zarar eder ve her geçen gün işletmeler kapanır ki böyle oluyor. Uzun vadede süt daha pahalı hale gelir” diye konuştu. Süt tüketimimiz Avrupa’nın 3’te biri Elmalı Süt Üreticileri Birliği Başkanı Ali Gümüşlü, süt üretiminin azaldığına dikkat çekti. 2021 yılında 23 milyon 200 bin ton olan süt üretiminin, 2022’de yüzde 7 azalarak 21 milyon 563 bin tona, 2023’te 21 milyon 480 bin tona gerilediğini belirten Gümüşlü, 2021 yılında 28.1 milyon olan sağmal hayvan sayısının, 2022’de 25.8 milyon başa düştüğüne dikkat çekti. Türkiyşe’nin kişi başı yıllık süt tüketiminde 137.1 litre ile dünyada 56. Sırada olduğunu kaydeden Ali Gümüşlü, Avrupa’da kişi başı süt tüketiminin yıllık 350 litre ve üzeri olduğuna dikkat çekti. Gümüşlü, sütün hayvansal protein için insan sağlığında çok değerli bir besin olduğunu belirtirken, rafa kaldırılan okul sütü gibi projelerle hem üreticinin hem tüketicinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Gümüşlü, “Tarihe de not düşmesi açısından söyleyeceğim. Biz bu politikalarla devam edersek önümüzdeki yıllarda biz büyükbaş hayvanları hayvanat bahçesinde görecek, çocuklarımıza da hayvanat bahçesinde göstereceğiz” dedi. Çobanlar karavan istiyor Antalya Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, ülkedeki et ve süt açığını kapatmak için ithal hayvan yerine küçükbaş hayvancılığın desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Koyun, keçi seçi sütünün katmadeğeri yüksek ürünler olduğunu söyleyen Öztürk, “Ürettiğimiz ürün asla elimizde kalmıyor, müşterisi hazır ve yüksek fiyattan pazarlayabiliyoruz” dedi. Honamlı gibi et ve sütte verimli yerli bir ırk olduğunu belirten Öztürk, “Bölgemiz küçükbaş hayvancılığa çok müsait. Küçükbaşın önündeki engeller kaldırılsın biz ete de süte de deste oluruz” dedi. Hayvancılıkta çoban bulmakta zorlandıklarını vurgulaya Zeliha Öztürk, “Neden çoban bulamıyorum, çünkü kırsalda yaşamak zor. Elektrik yok, su yok, internet yok, sosyal hayat zaten yok. Öncelikle kırsal kesimin altyapı ve sosyal anlamda desteklenmesi lazım. Kara düzen içerisinde yaşıyoruz. Kırsalda hayvancılıkla uğraşanlara karavan hayatı sağlanabilir. Yetiştiricilere karavan verilse hem kırsaldaki hayatları devam eder hem barınak sorunu kalmaz hem de güneş enerjisiyle enerjiye ulaşabilir” diye konuştu. Buzağı ölümleri azalsa ithalata gerek kalmaz Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özgür, hayvancılık politikasının sıfırdan ele alınarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini kaydetti. Buzağı ölümlerinin çok fazla olduğunu, buzağı ölümleriyle ilgili önlem alınırsa ithal ete, ithal hayvana gerek kalmayabileceğini kaydeden Özgür, et ve sütte verimli ırklar konusunda ciddi bir çalışma yürütülmesi gerektiğini söyledi. Özgür, “Bu sayede sütte verim ve kaliteyi yakalarız” dedi. “Neden sütü pahalıya içer olduk?” diye soran Fatih Özgür, “Hayvanlar doğada yayılıyordu meralarımızı yok ettik. Tarım arazilerini betona teslim ettik. Ormana zarar veriyor diye keçiyi ormandan uzaklaştırdık. Hayvan varlığı azaldı, et fiyatları yükseldi, süt fiyatları yükseldi. Yükselen fiyatları, hayvan ithal ederek düşürmeye çalıştık. Hayvancılığı kurtarmak için uçuk projelere ihtiyaç yok, üreticinin desteklendiği, tarımın hayvancılığın önündeki engellerin kaldırıldığı, aile işletmelerinin desteklendiği sistem kurarak hayvancılık et, süt sürdürülebilir hale gelir. Türkiye’de et açığını kapatabilmeniz için bir kere sütün para etmesi lazım” diye konuştu. Konuşmaların ardından dinleyiciler konuklara sorular yöneltti.

ATB Başkanı'ndan Kasım ayı Tarım Girdi Fiyat Endeksi değerlendirmesi Haber

ATB Başkanı'ndan Kasım ayı Tarım Girdi Fiyat Endeksi değerlendirmesi

Tarım-GFE’nin aylık yüzde 1,44 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Kasım ayları ortalamasının 1,07 katı oldu” dedi. ATB ve ATAK Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, TÜİK tarafından açıklanan Kasım ayı Tarım Girdi Fiyat Endeksi’ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE’nin Kasım ayında yıllık yüzde 38.82 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, geçen yılki yüzde 121,49 düzeyinin üçte biri civarındadır. İlan edilen yıllık rakamın yüzde 31,96 olan ortalamadan bir miktar yüksek olması, gelecekteki düşüş beklentilerini artırmaktadır. Kasım ayı için açıklanan tarımsal girdi maliyetleri enflasyonu aylıkta ortalamalarda seyrederken, yıllıkta 2022 yılından sonraki en yüksek düzeyde gerçekleşti” değerlendirmesinde bulundu. Çandır, Kasım ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında tohumda aylık yüzde 1,87, enerjide yüzde eksi 1,80, gübrede yüzde eksi 2,15, ilaçta yüzde 1,46, veteriner harcamalarında yüzde 10,84, yemde yüzde 3,01 ve diğer kalemlerde ise yüzde 2,12 değişimler ilan edildiğini belirtti. Başkan Çandır, yıllıkta tohumda yüzde 44,12, enerjide yüzde 38,51, gübrede yüzde 8,44, ilaçta yüzde 25,06, veteriner harcamalarında yüzde 144,54, yemde yüzde 25,03 ve diğer kalemlerde ise yüzde 83,90 artış ilan edildiğine dikkat çekti. "Veteriner harcamaları ve yemdeki artış" Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 1,70, yıllıkta 72,48’lik artış olduğunu kaydetti. Kasım ayında Tarım-GFE alt kalemlerinde aylıkta sıra dışı rakamlar gözlendiğini, en dikkat çekici kalemlerin veteriner harcamaları ve hayvan yemindeki artışlar olduğunu belirten Çandır, "Veteriner harcamalarında 2023 yılı boyunca ciddi bir artış gözlemlenmektedir. Bu artış eğilimi Kasım ayında da devam etmiştir. Öyle ki yüzde 10,84’lük aylık artış, Ocak ve Temmuz 2023 tarihlerindeki rekor artışların ardından üçüncü, tüm zamanların ise dördüncü en yüksek artışı olmuştur. Hayvan yeminde ise yüzde 3,01’lik aylık artış, Ocak ayından sonra en yüksek artış olmuştur. Veteriner harcamalarındaki yıllık yüzde 144,54’lük artış tüm zamanların rekoru düzeyinde olmuştur. Diğer bir dikkat çekici kalem olan diğer mal ve hizmetler kalemindeki aylık yüzde 2,12’lik artışa karşılık yıllık yüzde 83,90’lık artış görülmüştür” dedi. "Zararlarının azalmasına katkı sağlayacak" TÜİK’in Kasım ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’yi aylık yüzde eksi 0,95 ve yıllık ise yüzde 50,47 ilan ettiğini hatırlatan Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Mayıs ve Haziran aylarında aylık ve yıllık düzeyde Tarım-GFE, Tarım-ÜFE’nin altında kalarak üretici lehine dönmüştü. Kasım ayında bu durum aylıkta üretici aleyhine yıllıkta ise üretici lehine döndü. Önümüzdeki aylarda yıllık eğilimin devam etmesi, üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” dedi. Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarının da tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini söyleyen Çandır, “YD-ÜFE, Kasım’da aylık yüzde 3,51 ve yıllıkta yüzde 59,15 artmıştı. Yİ-ÜFE, aylıkta yüzde 2,81 ve yıllıkta yüzde 42,25 artmıştı. Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylıkta yüzde 3,00 ve yıllıkta ise yüzde 64,95 artmıştı. Bu durum Kasım ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” dedi. Kasım ayında tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 3,28, yıllık yüzde 61,98 ilan edildiğini belirten Çandır, “Gıda enflasyonu, Kasım ayında aylık yüzde 2,78 ve yıllık yüzde 67,16 artmıştı. İşlenmemiş gıda enflasyonu ise Kasım’da aylık yüzde 0,31 ve yıllık yüzde 80,85 ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu aylık yüzde eksi 2,66 ve yıllık 57,37 ilan edilmişti. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu.

Tarımsal girdi maliyetleri Temmuz’da yükseldi Haber

Tarımsal girdi maliyetleri Temmuz’da yükseldi

Tarım-GFE’nin aylık yüzde 6,56 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Temmuz ayları ortalamasının 5 kat üzerinde ve açık ara rekor olarak ilan edilmiştir” dedi. Tarım-GFE’nin Temmuz ayında yıllık yüzde 34,32 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, geçen yılki yüzde 133,41 düzeyinin dörtte birindedir. İlan edilen yıllık rakamın yüzde 31,31 olan ortalamaya yakın olması, gelecekteki düşüş beklentilerini törpülemektedir” dedi. Temmuz ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 5,71 ve yıllıkta yüzde 29,17’lik artış olduğunu belirten Başkan Ali Çandır, tohumda yüzde 2,28, enerjide yüzde 23,76, gübrede yüzde 4,30, ilaçta yüzde 1,65, veteriner hizmetlerinde yüzde 18,80, yemde yüzde -0,38 ve diğer kalemlerde ise yüzde 8,46’lık değişimlere dikkat çekti. Aynı kalemlerin Temmuz ayındaki yıllık değişimlerine bakıldığında, tohumda yüzde 66,78, enerjide yüzde 13,20, gübrede yüzde 2,26, ilaçta yüzde 28,84, veteriner hizmetlerinde yüzde 95,89, yemde yüzde 26,02 ve diğer kalemlerde ise yüzde 89,23’lük artış olduğunu kaydeden Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise yüzde 11,90, yıllık ise yüzde 76,25’lik artış ilan edildiğini kaydetti. Çandır, “Temmuz ayında Tarım-GFE alt kalemlerinde sıra dışı rakamlar gözlenmiştir. Bunların en dikkat çekicisi enerji ve veterinerlik kalemleri olmuştur. Enerjide aylık yüzde 23,76’lık rekor artış, yıllıktaki yüzde 13,20’lik artışın yaklaşık 2 kat üzerinde kalmıştır. Aylıkta yüzde 18,80 ve yıllıkta yüzde 95,89 artış ilan edilen veterinerlik hizmetlerindeki artış, hem aylık hem de yıllıkta rekor olmuştur. Aylık olarak yüzde 11,90 artış gösteren yatırımda kullanılan mal ve hizmet kalemi de tüm zamanların aylık rekoru olmuştur” değerlendirmesinde bulundu. TÜİK tarafından Temmuz ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin ay yüzde 3,83, yıllık yüzde 76,35 ilan edildiğini hatırlatan Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Mayıs ve Haziran aylarında aylık ve yıllık düzeyde Tarım-GFE, Tarım-ÜFE’nin altında kalarak üretici lehine dönmüştü. Temmuz ayında bu durum aylıkta yeniden üretici aleyhine dönmüş, yani tarımsal girdi maliyetleri, ürün fiyatlarından daha yüksek artmaya başlamıştır. Önümüzdeki aylarda bu eğilimin devam etmesi, üretici kesimin birikmiş zararlarını artırmaya devam edecektir” diye konuştu. Yurt dışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Temmuz’da aylık yüzde 15,34 arttığını, yıllık artışını ise yüzde 60,32 olduğunu belirten Çandır, yurt içi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin aylık yüzde 8,23 yıllık yüzde 44,50 ilan edildiğini kaydetti. Çandır, “Bu eğilimler, genel olarak sektörün geçmişten gelen maliyet yükünü gelecekte de taşımaya devam edeceğini göstermektedir. Ancak bu ay özellikle YD-ÜFE rakamının sıra dışı yüksek ilan edilmesi, Yİ-ÜFE rakamının da sıra dışı yüksek çıkmasına vesile olmuştur. Özellikle YD-ÜFE rakamının Temmuz ayında ciddi bir yükseliş yaşaması, önümüzdeki aylarda önce Yİ-ÜFE ve sonra da TÜFE rakamlarında yükselişi tetikleyecektir” değerlendirmesinde bulundu. Temmuz ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 9,49, yıllık yüzde 47,83 ilan edildiğini belirten Çandır, “Tüketici taraftaki gıda enflasyonu ise Temmuz ayında aylık yüzde 7,71 ve yıllık yüzde 60,72 olarak ilan edilmişti. İşlenmemiş gıda enflasyonu ise Temmuz’da aylık yüzde 9,51 ve yıllık yüzde 79,71 düzeyinde ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu ise aylık yüzde 17,65 ve yıllık 76,53 artış olarak ilan edilmişti. Tüketici taraftaki bu rakamlar; üreticilerin maruz kaldığı maliyet artışlarını, bu ay itibariyle tüketiciye yansıtabildiğini göstermektedir” dedi.

ATB Başkanı Çandır ’Tarım Girdi Fiyat Endeksi’ni değerlendirdi Haber

ATB Başkanı Çandır ’Tarım Girdi Fiyat Endeksi’ni değerlendirdi

Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Tarım Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, "Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Mayıs ayında olduğu gibi Haziran ayında da aylık ve yıllık düzeyde Tarım-GFE, Tarım-ÜFE’nin altında kalarak üretici lehine bir durum oluşturmuştur" dedi. ATB Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Haziran ayı Tarım Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini değerlendirdi. Tarım-GFE’nin Haziran’da yıllık yüzde 27,70 ilan edildiğini kaydeden Başkan Çandır, “Bu yıllık rakam, son 8 yılın en yüksek ikinci rakamı olmuştur. Geçtiğimiz yıl Haziran ayındaki yüzde 134,96’lık rekor enflasyondan ciddi olarak düşük olmasına karşılık 8 yıllık ortalama olan yüzde 13 düzeyinden hala yaklaşık 2 kat yüksektir” değerlendirmesinde bulundu. "Enerji maliyeti aylık arttı, yıllık azaldı" Haziran ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 3,24, yıllıkta yüzde 23,06’lık artış olduğunu kaydederek; tohumda yüzde 1,50, enerjide yüzde 8,90, gübrede yüzde 0,78, ilaçta yüzde 1,72, veteriner hizmetlerinde yüzde 9,41, yemde yüzde 2,02 ve diğer kalemlerde ise yüzde 2,91’lik artışa dikkat çekti. Aynı kalemlerin yıllık değişimlerine bakıldığında, tohumda yüzde 70,45, enerjide yüzde -12,85, gübrede yüzde 4,39, ilaçta yüzde 30,59, veteriner hizmetlerinde yüzde 68,75, yemde yüzde 28,05 ve diğer kalemlerde ise yüzde 74,00’lük değişim olduğunu belirten Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 4,85, yıllık yüzde 67,65 artış olduğunu kaydetti. Çandır, “Haziran ayında Tarım-GFE alt kalemlerinde sıra dışı rakamlar gözlenmiştir. Bunların en dikkat çekicisi enerji ve veterinerlik kalemleri olmuştur. Enerjide aylık yüzde 8,96’lık artış ve yıllıkta yüzde -12,85’lik düşüş daha önce yaşanmamıştır. Aylıkta yüzde 9,41 ve yıllıkta yüzde 68,75 artış ilan edilen veterinerlik hizmetlerindeki artış da dikkat çekici olmuştur” değerlendirmesinde bulundu. "Türetici lehine bir durum oluşturmuştur" TÜİK’in açıkladığı Haziran ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 4,04, yıllık yüzde 57,93 arttığına dikkat çeken Başkan Ali Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Mayıs ayında olduğu gibi Haziran ayında da aylık ve yıllık düzeyde Tarım-GFE, Tarım-ÜFE’nin altında kalarak üretici lehine bir durum oluşturmuştur. Önümüzdeki aylarda bu eğilimin devam etmesi, üretici kesimin birikmiş zararlarını giderebilmesi açısından önem taşımaktadır” dedi. "Üretici enflasyonları tarımı etkiliyor" Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarının da tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Çandır, Haziran ayında açıklanan aylık yüzde 15,62 ve yıllık yüzde 39,92 düzeyindeki yurt dışı üretici enflasyonu YD-ÜFE ile aylıkta yüzde 6,50 ve yıllıkta yüzde 40,42 ilan edilen yurt içi üretici enflasyonu düzeyindeki Yİ-ÜFE’nin genel olarak sektörün geçmişten gelen maliyet yükünü gelecekte de taşımaya devam edeceğini gösterdiğini söyledi. Çandır, “Ancak bu ay özellikle YD-ÜFE’nin yakın geçmişe göre sıra dışı yüksek ilan edilmesi, Yİ-ÜFE’nin de sıra dışı yüksek çıkmasına vesile olmuştur. Özellikle YD-ÜFE rakamının Haziran ayında ciddi bir yükseliş yaşaması, önümüzdeki aylarda önce Yİ-ÜFE ve sonra da TÜFE rakamlarında yükselişi tetikleyecektir” dedi. Yİ-ÜFE içindeki gıda imalatının aylık yüzde 2,46 ve yıllık 59,74 düzeyinde artış göstererek son dönemdeki genel eğilimin dışında bir seyir izlediğini kaydeden Başkan Ali Çandır, gıda imalatı enflasyonunun aylıkta düşük ve yıllıkta ise Tarım-GFE’den ve Tarım-ÜFE’den yüksek seyrettiğine dikkat çekti. Haziran ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık TÜFE’nin aylık yüzde 3,92, yıllık yüzde 38,21 arttığını hatırlatan Başkan Çandır, “Haziran’da tüketici taraftaki gıda enflasyonu aylık yüzde 3,02 ve yıllık yüzde 53,92, işlenmemiş gıda enflasyonu yüzde 4,35 ve yıllık yüzde 68,44, yaş meyve sebze enflasyonu ise aylık yüzde 7,68 ve yıllık 57,49 artış olarak ilan edilmişti. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticinin maruz kaldığı maliyet artışlarını, bu ay itibariyle tüketiciye yansıtabildiğini göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu. ATB, ATAK Başkanı Çandır, Haziran Tarım-GFE’nin aylık yüzde 3,46, yıllık yüzde 27,70 ilan edildiğini belirtirken, “Aylık rakam, 2022 yılı Haziran ayı enflasyonu hariç tutulursa 8 yıllık ortalama olan yüzde 0,92’nin 4 katı üzerinde olmuştur. Yıllık rakam, son 8 yılın en yüksek ikinci rakamı olmuştur” ifadelerini kullandı.

Haber

"Tarımın maliyeti aylıkta azaldı, yıllıkta arttı"

Mayıs ayı Tarım-GFE’nin aylık yüzde 0,26 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, 2022 yılı Mayıs ayı enflasyonu hariç tutulursa 8 yıllık ortalama olan yüzde 0,92’nin oldukça altında ilan edilmiştir” dedi. Tarım-GFE’nin Mayıs ayında yıllık olarak yüzde 33,22 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, son 8 yılın en yüksek ikinci rakamı olmuştur. Geçtiğimiz yıl Mayıs ayındaki yüzde 117,31’lik rekor enflasyondan ciddi olarak düşük olmasına karşılık 8 yıllık ortalama olan yüzde 13 düzeyinden hala yaklaşık 3 kat fazla yüksektir” değerlendirmesinde bulundu. “Enerji ve gübredeki düşüş sevindirdi” Mayıs ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde -0,10 düşüş ve yıllıkta ise yüzde 29,13’lük artış ilan edildiğini belirten Çandır, tohumda yüzde 1,57, enerjide yüzde -5,36, gübrede yüzde -1,92, ilaçta yüzde 1,25, veteriner hizmetlerinde yüzde 5,02, yemde yüzde 1,17 ve diğer kalemlerde ise yüzde 0,74’lük değişime dikkat çekti. Çandır, Mayıs ayındaki yıllık değişimin, tohumda yüzde 68,78, enerjide yüzde -3,39, gübrede yüzde 5,94, ilaçta yüzde 30,76, veteriner hizmetlerinde yüzde 54,42, yemde yüzde 34,62 ve diğer kalemlerde ise yüzde 76,10 olduğunu belirti. Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 2,61 ve yıllık yüzde 67,20’lik artış olduğunu kaydetti. Mayıs ayında enerji ve gübre maliyetlerindeki azalışa dikkat çeken Çandır, “Enerjide aylık -5,36 ve yıllık -3,39 azalış ilan edilirken, gübrede aylıkta yüzde -1,92 azalış, yıllıkta yüzde 5,94 artış ilan edilmiştir. Nisan ayında başlayan düşüş eğilimini sıra dışı hızlandırmış gözükmektedir. Gelecek aylarda bu düşüşlerini devam ettirmesi, tarımsal faaliyetlerin seyri bakımından hayati önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı. “Üretici lehine” TÜİK’in ilan ettiği Mayıs ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 2,14 ve yıllık ise yüzde 50,79 olduğunu kaydeden Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Mayıs ayında aylık ve yıllık düzeyde Tarım-GFE, Tarım-ÜFE’nin altında kalarak üretici lehine bir durum oluşturmuştur. Önümüzdeki aylarda bu eğilimin devam etmesi, üretici kesim için birikmiş zararları giderebilmek açısından önem taşımaktadır” değerlendirmesinde bulundu. Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini söyleyen Başkan Ali Çandır, Mayıs ayında açıklanan aylık yüzde 0,45 ve yıllık yüzde 32,13 düzeyindeki yurt dışı üretici enflasyonu YD-ÜFE ile aylık yüzde 0,65 ve yıllık yüzde 40,76 düzeyindeki yurt içi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin genel olarak sektörün geçmişten gelen maliyet yükünü gelecekte de taşımaya devam edeceğini gösterdiğini söyledi. Çandır, “Ancak bu ay özellikle YD-ÜFE’nin yakın geçmişe göre sıra dışı düşük ilan edilmesi, Yİ-ÜFE rakamının da sıra dışı düşük çıkmasına vesile olmuştur” şeklinde konuştu. Mayıs ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 0,04, yıllık yüzde 39,59 arttığına dikkat çeken Çandır, “Tüketici taraftaki gıda enflasyonu ise Mayıs ayında aylık yüzde 0,71 ve yıllık yüzde 52,52 olarak ilan edilmişti. İşlenmemiş gıda enflasyonu ise Mayıs’ta aylık yüzde 0,29 ve yıllık yüzde 56,01 düzeyinde ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu ise aylık yüzde -4,96 düşüş ve yıllık 24,03 artış olarak ilan edilmişti. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı maliyet artışlarını, hala yaklaşık yarı yarıya tüketiciye yansıtabildiğini göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.