TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Antalya Ticaret Borsası

AGRONEWS - Antalya Ticaret Borsası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Antalya Ticaret Borsası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ATB çiçek ihracatını artırmak için Birleşik Krallık’ta Haber

ATB çiçek ihracatını artırmak için Birleşik Krallık’ta

Türkiye’nin kesme çiçekte lider kenti Antalya’nın kesme çiçek pazarını geliştirmek için daha önce Kolombiya’da incelemelerde bulunan ATB heyeti, Birleşik Krallık’ta da ticaretin geliştirilmesi için temaslarda bulundu. Antalya Ticaret Borsası Kesme Çiçek İhracatının Geliştirilmesi URGE Projesi kapsamında ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır öncülüğündeki heyet, İngiltere’ye gitti. Londra’da temaslarda bulunan heyet, New Covent Garden’da kesme çiçek toptancısı firmaları ziyaret etti, çiçek hali pazarlama ve iletişim sorumlusu Tommy Leighton’dan pazar ve hal hakkında bilgi aldı. Ticaret müşavirinden bilgi aldılar B2B toplantısında kesme çiçek ithalatçısı firmalarla bir araya gelen heyet üyeleri, Türkiye Cumhuriyeti Londra Ticaret Müşaviri Gözde İnaneri Bakıcı’dan İngiltere kesme çiçek sektörü ve ticareti hakkında bilgi aldı. Toplantıda, İngiltere süs bitkileri uzmanı Karen Barnes süs bitkileri ve kesme çiçek ticareti ve son trendlerle ilgili sunum yaptı. ATB heyeti, Moyses Stevens Battersea Florist and Flower School’u da ziyaret ederek bilgi aldı. Londra ve Kingston Upon Hull şehrinde bulunan şirketlerin üretim hattı, AR-GE bölümü ve depolarını ziyaret eden ATB heyeti, iki firmanın yetkililerinden bilgi aldı. Ali Çandır beraberindeki URGE heyetiyle birlikte, Kuzey İrlanda’nın Başkenti Belfast’ta da temaslarda bulundu. Kesme çiçek toptancısı Peake Blooms, Orchard Flowers ve KFW Group firmalarının tesislerinde incelemelerde bulunan heyet, Sainbury’s, Tesco ve M&S marketlerinde satılan ürünleri inceledi.

Antalya'da Tarımsal Girdi Fiyatları Yükseliyor Haber

Antalya'da Tarımsal Girdi Fiyatları Yükseliyor

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu'nun Temmuz ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Temmuz ayında Tarım-GFE'nin aylık yüzde 3,42 artış gösterdiğini belirten Çandır, bu oranın 2015'ten bu yana Temmuz ayları ortalamasının yüzde 70 üzerinde olduğunu kaydetti. Yıllık artış ise yüzde 41,60 olarak açıklandı. Artışın Detayları Çandır, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarının aylıkta %3,61, yıllıkta ise %39,82 yükseldiğini vurguladı. Temmuz ayında tohumda %1,29, enerji maliyetinde ,37, gübrede %3,11, ilaçta %1,00 ve veteriner hizmetlerinde %0,93 artış yaşandı. Yıllık bazda ise tohumda %59,53, enerji maliyetinde %51,21 ve gübrede %25,99 artış görüldü. Üretici Zorlukları Çandır, tarımsal üretici fiyat endeksinin (Tarım-ÜFE) aylık %1,74 azaldığını, ancak yıllık bazda %41,07 arttığını ifade etti. Üreticilerin, maliyetlerinin altında gelir elde ettiklerini ve bu durumun birikmiş zararları artırdığını belirtti. Eğer bu eğilim devam ederse, üreticilerin tarımsal faaliyetlerini sürdürme gücünü kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabileceklerini açıkladı. Tüketici Enflasyonu Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini dile getiren Çandır, Temmuz ayında TÜFE’nin aylık %3,23, yıllık %61,78 artış gösterdiğini belirtti. Tüketici tarafındaki gıda enflasyonunun ise aylık %1,83 ve yıllık %58,91 olduğunu vurguladı. Sonuç Tarım-GFE’deki artışlar, üreticilerin maliyet baskıları altında kalmasına yol açarken, tüketici enflasyonu da üretici fiyatlarının üzerinde seyrini sürdürüyor. Bu durum, tarımsal üretim için sürdürülebilir bir ortam sağlamada zorluklar yaratabilir.

YÖREX ile coğrafi işaretli 119 ürün sayısı 1632’ye yükseldi Haber

YÖREX ile coğrafi işaretli 119 ürün sayısı 1632’ye yükseldi

ATB Başkanı Ali Çandır, fuarın başladıkları yıl 119 olan coğrafi işaretli ürün sayısının 1632’ye yükseldiğine dikkat çekerek, “Şu anda Avrupa’da da coğrafi işaretleme sistemine girmiş durumdayız, 26 tane ürünümüz tescil almış durumda. Biz bu ürünlerimizin hakkını hukukunu koruyarak ürettiğimizde, ihracat kapılarını rahatlıkla açacağız. Coğrafi işaretler katma değeri artırıyor, tüketici coğrafi işaretli ürün alırken daha pahalıya almak durumunda kaldığı için ihracat gelirlerimizde önemli ölçüde yükselme olacak” diye konuştu. Antalya Ticaret Borsası öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin desteğiyle Anadolu’nun binlerce yöresel ürünü Antalya’da buluşturan YÖREX, 12 bin yıllık geçmişe sahip Anadolu’nun el emeği göz nuru yüzlerce ürünü Antalya’da buluşturacak. Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, 13’üncü kez gerçekleştirecekleri Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX’e Antalya’da bulunan herkesi davet ederek, fuarın kazanımları hakkında bilgi verdi. “119 olan coğrafi işaretli ürün sayımız 1632’ye ulaştı” Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, YÖREX denilince akla gelen coğrafi işaretin; yöresel ürünlerin hangi bölgeye ait olduğunu nasıl üretildiğini gösteren kimlik belgesi olduğunu ifade ederek, son dönemde sağlıklı yaşam için doğal ürünlere artan ilgi dolayısıyla coğrafi işaretli ürünlerin ön plana çıktığını kaydetti. Çandır, “İnsanlar artık kimyasallaşmış gıdalardan ziyade daha çok belli medeniyetlerden belli yörelerden belli kültürlerden oluşan ürünlere karşı talepte bulunuyor. Gelir düzeyi yükseldikçe bu ürünlere talepler daha da artıyor. Coğrafi işaretli ürünlerin fiyatları da muadili ürünlere göre minimum yüzde 20 daha pahalı oluyor. Böylelikle kırsal alanlara önemli ölçüde gelir kaynağı oluyor. Bunun yanında üretiminin yapıldığı bölgeler, turizm açısından da bir tanıtım destinasyonu haline geliyor. YÖREX, yerinde istihdam ve kadınlara iş gücü sağlayan bir organizasyon. YÖREX projemize başladığımızda Türkiye’de 119 tane coğrafi işaretli ürün vardı, projeye başladıktan sonra dünyada coğrafi işaretler piyasasına baktığımızda 200 milyar dolarlık bir piyasayı gördük. Ondan sonra Türkiye’de coğrafi işaretlemenin zorunluluk olduğunu düşünerek, konu hakkında büyük bir farkındalık çalışmasına başladık. Başladığımızda 119 olan coğrafi işaretli ürün sayımız 1632’ye ulaştı, 600 civarında da başvurusu kabul edilmiş ürünümüz var” ifadelerini kullandı. “Avrupa Birliği’nde 26 tane ürünümüz tescil almış durumda” YÖREX projesine ilk başladıklarında 3 bin 500 tane yöresel ürünün coğrafi işaret alabileceğini öngördüklerini açıklayan ATB Başkanı Ali Çandır, öngörüde bulundukları ürünlerin üçte ikisinin coğrafi işaret aldığına dikkat çekti. Çandır, “Elbette bu başarıda YÖREX’in payı olduğu kadar Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’mizin (TOBB), Kalkınma Bakanlığı’mızın, geçmiş dönem Kalkınma Bakanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’ın, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’mızın, Türkiye’de ki oda ve borsalarımızın çok önemli desteği oldu Şu an da Avrupa’da da coğrafi işaretleme sistemine girmiş durumdayız, 26 tane ürünümüz tescil almış durumda. Biz bu ürünlerimizin hakkını hukukunu koruyarak ürettiğimizde, ihracat kapılarını rahatlıkla açacağız” diye konuştu. Coğrafi işaretli ürün ihracat gelirini artırıyor İhraç edilen coğrafi işaretli ürünün katma değeri artırdığını ve daha yüksek fiyata satıldığını aktaran Başkan Ali Çandır, yöresel ürünlerin ihracatının artması durumunda ihracattan sağlanan gelirin de yükseleceğinin altını çizdi. Çandır, şu şekilde devam etti: “Coğrafi işaretler katma değeri artırıyor, tüketici de coğrafi işaretli ürün alırken daha pahalıya almak durumunda kaldığı için bizim ihracat gelirlerimizde önemli ölçüde yükselme olacak. Esas amacımız; ürünün üretildiği bölgenin ekonomik kalkınmasının sağlanması, göçün azalması, oradaki insanlara iş aş olması, bir başka açıdan yöresel ürünlerin ihracı kültür ihracatına da girer. Çünkü, ürünlerin yetiştirdiği yerlerin hikayeleri tüketiciler tarafından takip ediliyor, biz de binlerce yıllık medeniyetin süzülmesini bir şekilde dünyaya ihraç etmiş oluyoruz.” Yöresel ürünler, yolculara ikram ediliyor Yöresel ürünler fuarı YÖREX’in katılımcılar arasında çok sayıda iş birliği oluşturduğunu da dile getiren ATB Başkanı Ali Çandır, kalkınma ajansları desteğiyle fuara gelen üreticilerin pazarlamacıların talebiyle de coğrafi işaret almaya başladığının bilgisini verdi. Çandır, “YÖREX’e ilk başladığımızda 119 coğrafi işaretli ürün vardı, bütün ürünler birbirinden etkileşerek şu an da sayımız 1632’ye yükseldi. Fuarımıza özellikle kalkınma ajansların vasıtasıyla gelen insanlar belki ulaşmakta zorluk çekecekleri Türkiye’nin en büyük e-ticaret sitesine, süper marketlerin temsilcilerine ulaşıp, ürünlerini tanıtabiliyor ve satabiliyor. Daha önce birçok iş bağlantısı yapıldı ve bunun dışında Antalya’da bulunan otellerin satın almalarından sorumlu olan kişilerle bağlantılar sağlanarak, ürünlerinin yıl boyunca satışı gerçekleşiyor. Ayrıca, Türk Hava Yolları catering firmaları da bu ürünlerden alım yaparak, yöresel ürünlerimizi yolculara ikram ediyor. Birçok ülkeyle ihracatımız gerçekleşiyor. Son yıllarda TOBB’un desteğiyle ortaya koyduğumuz yüz yüze görüşmeler, süper marketler, e-ticaret siteleri ile yapılan görüşmeler sonucunda da marketlerin talebi doğrultusunda coğrafi işaretler almaya başlayanlar oldu. Coğrafi işaretli ürünlerimizin etrafında üreticiyi örgütleyerek, miktar açısından ürünlerimizi hem iç piyasada hem de yurt dışında satılabilecek miktara ulaştırmamız gerekiyor. Bundan sonraki konsantrasyonumuzun oraya doğru çevrilmesi şart” dedi. “İhracat, turizmi destekler” Kalkınma ajanslarının fuarın olmazsa olmazı olduğuna değinen Başkan Ali Çandır, Antalya’da bulunan herkesi Anadolu lezzetleriyle özlem gidermeleri için fuara davet ederek, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Kalkınma ajanslarımız bu projenin buraya gelmesinde çok önemli katkılarda bulundu. Çünkü, bu yaptığımız proje kalkınma ajanslarının temel ilkelerine en uygun konu. Bizim buradaki amacımız kırsala hayat vermek, kırsaldaki insana iş aş olmak, kırsaldaki değerleri ekonomiye çevirmek, katma değer sağlamak ve göçü önlemek gibi asli görevleri ihtiva ediyor. Onun dışında da inanıyorum ki; bu bölgelerin içinden önümüzdeki yıllarda çok önemli turizm destinasyonları çıkacak ve turizm sektörüne de katkı sağlayacak. Örgütlenmeyi becerebilir, miktar sorunumuzu aşabilirsek, ihracatta da müthiş zenginliği dünya insanlarına tattırmış olacağız. Bu konuda da kalkınma ajanslarının desteği önemli. Fuarımız, 9-13 Ekim tarihlerinde Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde açılacak, yine buram buram Anadolu’yu koklayacağız, Antalya’da yaşayan ve Antalya’ya misafirliğe gelen herkesi fuarımıza bekliyoruz.”

Topak kızartması Antalya’da coğrafi işaretli ürün oldu Haber

Topak kızartması Antalya’da coğrafi işaretli ürün oldu

Çandır, "Yöresel yemeğimize coğrafi işaret tescili kazandırarak değerlerimize sahip çıkan belediyemize teşekkür ediyorum. Antalya’mıza hayırlı olsun" dedi. Antalya Ticaret Borsası (ATB) Ağustos ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında ATB Meclis Salonu’nda yapıldı. Üyelerin yönetimin bir aylık çalışmasıyla ilgili bilgilendirildiği toplantıda ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım, ekonomi ve kente dair açıklamalarda bulundu. “Antalya’da karşılıksız çek tutarı 3 kat arttı” 2023 yılı Ocak ayından itibaren karşılıksız çek ve protestolu senetlerde her ay büyük artışlar olduğunu kaydeden Çandır, 2024 yılının ilk yarısında karşılıksız çek tutarının ülkede yüzde 247, Antalya’da ise yüzde 385 arttığına dikkat çekti. Çandır, “Antalya’da karşılıksız çek oranı, uzun dönem ortalaması olan yüzde 0.5’ten yüzde 1.5’e yükselmiştir, yani yaklaşık üç kat artmıştır. Çekle işlem hacmi Antalya’da Ocak-Temmuz döneminde ülke ortalamasının altında kalmıştır. Öyle ki çekle işlem hacmi Antalya’da yüzde 63 artarken, ülke genelinde bu artış yüzde 81 olmuştur. Temmuz ayındaki yüzde 62’lik enflasyonu göz önüne aldığımızda, kentimizde çekle ticaret neredeyse sıfır büyüme göstermiştir” diye konuştu. Antalya’da kapanan şirket sayısı arttı Şirket kurma ve kapanma eğilimlerinin de olumsuz tablo sergilediğini söyleyen Çandır, Ocak-Temmuz döneminde, ülkede kurulan şirket sayısı yüzde 15 azalırken, Antalya’da kurulan şirket sayısının 30 azaldığını dile getirdi. Çandır, kapanan şirket sayısının ülkede yüzde 28 artarken, Antalya’da yüzde 51 arttığını belirtti. En az kredi, turizm sektöründe kullanılıyor Finansmana erişimdeki sıkıntıya da dikkat çeken Çandır, “Finansmana erişim açısından, Temmuz’dan Temmuz’a yıllık kredi artış oranı hem ülkemizde hem de kentimizde yüzde 50’dir. Ancak, yine yüzde 62‘lik tüketici enflasyonunu göz önüne alındığında, reel kredi artışı sağlanamamıştır. Sektörel kredi kullanımları ise ticaret sektöründe yüzde 37 tarım sektöründe ise yüzde 33 artmıştır. Turizm sektörü kredileri ise yüzde 29 artış göstererek düşük seviyelerde kalmıştır” diye konuştu. “Bu durum sürdürülebilir değildir” Başkan Çandır, ekonomik göstergelerin Antalya ekonomisinin Türkiye ekonomisinden negatif ayrıştığını gösterdiğini ifade ederek, “Antalya ekonomisi 2018-2022 döneminde ülke ekonomisi yüzde 4.5 büyürken, yüzde 8.6 büyümeyi başarmıştır. Antalya’nın son iki yıldır ülke ortalamasının altında kalması birçok nedenle açıklanabilir. Ancak en önemlisi döviz kuru-enflasyon makasıdır. Bu makas son dönemde iki katından fazla açılmıştır. Antalya, dünya genelinde dışa en açık kentlerden biri olarak, yüksek maliyet artışları yaşarken, döviz kuru artışları sınırlı kalmış ve daralan taleple üretim ve ticaret yapmakta zorlanmaktadır. Bu durum sürdürülebilir değildir. Karar vericilerimizin enflasyon tespit ve varsayımlarında mutlaka güncelleme yapmaları gerekmektedir. Böylece dikkatler, maliyet artışlarına daha fazla odaklanacaktır” dedi. “Çaremiz kalmazsa sektörden çekiliriz” Tarımın uzun üretim dönemi ve kısa tüketim süreleriyle tanımlanan bir sektör olduğunu, üretim kararı aldıktan sonra şartlar değişirse yeni bir karara geçiş yapılamadığını belirten Çandır, “Diğer sektörler bu konuda daha esnektir ve değişen şartlara hızlıca uyum sağlarlar Tarımda ise hasat zamanı geldiğinde ürünü hemen toplamak ve değerlendirmek zorundasınız. Şartlardaki sık değişiklikler veya artan istikrarsızlık, tarım sektörünü doğrudan ve şiddetli şekilde etkiler. Bu durum tüm dünyada benzer şekildedir, ancak bizim ülkemizdeki etkisi çok daha yıkıcıdır. Bu nedenle etkin işleyen piyasa şartlarına acil ihtiyacımız var” dedi. Tarımda fiyatların maliyete göre belirlenemediğini, tamamen piyasa şartlarına bağlı olduğunu, maliyetlerin altında bir fiyat oluştuğunda ya öz kaynaklar ya da kredi imkanlarıyla faaliyetlerin devam ettiğini anlatan Çandır, “Bunları başaramazsak tarımdan çekilmek zorunda kalıyoruz. Son birkaç yıldır sektörde yaşanan kayıplar ve çekilmeler bu sebepten kaynaklanmaktadır. Tarımsal faaliyetler bizim için sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve gelenektir. Sektörde kalabilmek için sonuna kadar direnmek zorundayız. Başka çaremiz kalmazsa batık bir şekilde sektörden çekilmek zorunda kalırız. Sektörümüz için bu gidişatın acilen tersine döndürülmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. “Enflasyon muhasebeli geçici vergi tarımı zora sokar” Ağustos ayı sonunda enflasyon muhasebeli geçici vergilendirmeler yapılacağını hatırlatan Çandır, mevzuat ve ekonomik yapıya uygun olmayan bu geçici uygulamalar yerine, yıllık düzeyde enflasyon muhasebesinin uygulanmasını talep ettiklerini vurguladı. Çandır, “Tarım sektörü genel olarak öz sermaye yoksunu bir yapıdadır. Bu nedenle borçluluk oranları nispeten yüksektir. Stoklar sezon başında tedarik edilirken, ürünler sezon sonunda biriktirilir. Bu yüzden stok yapısı diğer sektörlerde olduğu gibi aylara göre dağılmamaktadır. Sabit kıymetlerimiz toprak, araç ve makine ağırlıklıdır. Bu varlıklara uygulanan amortisman sınırlandırılmışken ilk 6 ay için en az yüzde 19.5 değer artışı, zaten çok zor durumda olan sektörümüzü ciddi boyutta sık boğaz edecektir. Fiktif yani ekonomik gerçekliği olmayan değer artışları, zarardaki işletmeleri karda gösterecek ve fiili zarara vergi yükü getirecektir. Bu durum, sektörümüze de özel değildir, genel ve yaygındır. Sektörümüzdeki pek çok işletmenin kapanma riskiyle karşı karşıya kalmasına neden olacaktır. Zarar etmiş işletmelere ya da faaliyet hacminden çok daha yüksek vergi yükü ile karşılaşan işletmeler üzerine ödenmesi imkansız yükler getirecektir” diye konuştu. Yerel ürünlerin değerini artıran YÖREX başlıyor Başkan Çandır, Antalya Ticaret Borsası olarak, 16 yıldır yürüttükleri Yöresel Ürünler Projesi ve YÖREX Fuarı ile kırsal kalkınmayı desteklediklerini, yöresel ve coğrafi işaretli ürünleri tanıttıklarını belirterek, “Küçük üreticiler ve kooperatifler için iş fırsatları sağlayarak tarımsal çeşitliliği koruyor ve yerel ekonomilere katkıda bulunuyoruz. YÖREX’in başarısı, birliğimizin, kalkınma ajanslarının, yerel ve ulusal kurumların değerli destekleriyle mümkün oldu. Sağlanan destekler sayesinde kırsal bölgelerdeki ürünlerin tanıtımı artırıldı, kültür turizmi teşvik edildi ve ürünlerin ticari değerleri yükseltildi. Bu yıl, 9-13 Ekim tarihlerinde düzenleyeceğimiz 13. YÖREX’te, ‘Sizin Oraların Nesi Meşhur?’ sloganıyla üreticileri, ticaret erbabını ve ilgili kurumları davet ediyoruz. 10 bin metrekarelik alanda, 81 ilimizi bir araya getirerek yöresel ürünlerimizi sergileyecek ve ticari değerlerini artıracağız. YÖREX’e destekleri için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu ve camiamıza, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır ve kalkınma ajanslarımız ile tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yöresel ürünlerimizi korumaya ve değerini artırma konusundaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam ettireceğiz” diye konuştu. Topak kızartması, coğrafi işaret aldı Kumluca Belediyesi tarafından tescil ettirilen Antalya Topak Kızartması ile Antalya’nın coğrafi işaretli ürün sayısının 18’e çıktığını belirten Çandır, “Yöresel yemeğimize coğrafi işaret tescili kazandırarak değerlerimize sahip çıkan belediyemize teşekkür ediyorum. Antalya’mıza hayırlı olsun” dedi. Meclis’te üyeler sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Çandır: “Tarım enflasyonu aylıkta düştü, yıllıkta artışta” Haber

Çandır: “Tarım enflasyonu aylıkta düştü, yıllıkta artışta”

Tarım-GFE’nin Haziran’da aylık yüzde 0.93 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Haziran ayları ortalamasının (2.01) yüzde 46 altında olmuştur” dedi. Tarım-GFE’nin Haziran ayında yıllık yüzde 47.56 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, son 9 yılın Haziran ayları ortalamasının (31.53) yüzde 51 üzerinde olmuştur. Tarım-GFE, aylıkta giderek düşen ancak geçmiş yılların Haziran aylarına göre dördüncü en yüksek artış olarak ilan edildi. Yıllıkta ise giderek düşen ancak geçmiş yılların Haziran aylarına göre ikinci en yüksek artış olarak ilan edildi” değerlendirmesinde bulundu. “Veterinerlik hizmetleri yıllıkta artışta” Haziran ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 0.61 ve yıllıkta ise yüzde 44.60’lık artış olduğunu belirten Çandır, “Haziran ayları itibariyle aylıkta 2021 ve 2022 yıllarından ve yıllıkta ise 2022 yılından sonraki en yüksek değerler olmuştur” dedi. Çandır, tohumda aylık yüzde 0.65, enerjide yüzde 0.25, gübrede yüzde 0.19, ilaçta yüzde 1.25, veteriner hizmetlerinde yüzde 0.13, yemde yüzde 0.17 ve diğer kalemlerde ise yüzde 3.67’lik artışa dikkat çekerken, yıllıkta ise tohumda yüzde 61.56, enerjide yüzde 63.17, gübrede yüzde 27.53, ilaçta yüzde 23.54, veteriner hizmetlerinde yüzde 114.01, yemde yüzde 30.01 ve diğer kalemlerde ise yüzde 90.69’luk artış olduğunu kaydetti. Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 2.84 ve yıllık yüzde 67.47’lik artış ilan edildiğini belirtti. Çandır, “Haziran ayında Tarım-GFE alt kalemlerindeki değişimler, yılbaşından bu yana benzer eğilim göstermiştir. Örneğin veterinerlik hizmetlerindeki ve diğer hizmet kalemlerindeki devam eden sıra dışı artışlar ile gübre, ilaç ve yemdeki aylık ve yıllık düşüşler dikkat çekici olmuştur” dedi. “Haziran ÜFE artışı üretici lehine” TÜİK’in Haziran ayı tarımsal üretici fiyat endeksini (Tarım-ÜFE) aylık yüzde 1.95 ve yıllık yüzde 54.58 olarak açıkladığını belirten Ali Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Haziran ayındaki aylık artış üretici lehine olmuştur. Yıllık girdi maliyetleri artışı da üretici fiyatlarının altında seyretmiştir. Üretici lehindeki bu yıllık seyrin önümüzdeki aylarda devam etmesi, üreticiler için önem arz etmektedir. Böylece üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Yurtiçi ve yurtdışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Ali Çandır, yurtdışı üretici enflasyonunun (YD-ÜFE), Haziran’da aylık yüzde 0.97, yıllıkta yüzde 44.51 arttığını belirtti. Yurtiçi üretici enflasyonunun (Yİ-ÜFE) aylık yüzde 1.38, yıllık yüzde 50.09 gibi oldukça yüksek düzeyde arttığına dikkat çeken Başkan Ali Çandır, üretici düzeyindeki gıda kaleminin aylık yüzde 1.69, yıllık ise yüzde 62.19 arttığını belirtti. Çandır, “Bu durum, Haziran ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” dedi. “Tüketici enflasyonu yüksek” Haziran ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonunun (TÜFE) aylık yüzde 1.64, yıllık yüzde 71.60 arttığını belirten Çandır, “Tüketici taraftaki gıda enflasyonu ise Haziran ayında aylık yüzde 1.78 ve yıllık yüzde 68.08 olarak ilan edilmişti. İşlenmemiş gıda enflasyonu Haziran’da aylık yüzde 0.79 ve yıllık yüzde 70.50 artış göstermişti. Yaş meyve sebze enflasyonu aylık yüzde 6.07 ve yıllık 78.61 artmıştı. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermeye devam etmektedir” dedi.

Antalya Ticaret Borsası Haziran hal endeksini açıkladı Haber

Antalya Ticaret Borsası Haziran hal endeksini açıkladı

Domates fiyat endeksi yıllık yüzde 27,49 artarken, sebze fiyat endeksi yıllık yüzde 45,53 arttı, meyvenin yıllık işlem miktarındaki artışa rağmen fiyat endeksi yıllık yüzde 89,80 arttı. Antalya Ticaret Borsası, Haziran ayı hal endeksini açıkladı. Antalya hallerinde işlem gören domates, sebze ve meyvelerin Haziran ayında miktar endeksleri, domateste 39, sebzede 47 ve meyvede 71, fiyat endeksleri ise domateste 964, sebzede bin 43 ve meyvede bin 839 olarak gerçekleşti. Haziran ayı endeksleri miktarda bir önceki aya göre (aylık) domateste yüzde 58,73, sebzede yüzde 62,82 ve meyvede ise yüzde 52,86 azaldı. Meyve fiyatları ortalamanın üstünde Miktar endeksleri geçen yılın aynı ayına göre (yıllık) domateste yüzde 6,83 ve sebzede yüzde 7,88 azalırken, meyvede yüzde 2,13 arttı. Haziran ayında endekslerdeki yıllık değişimler, miktarda domates, sebze ve meyve için 9 yıllık ortalama değerlerde olurken, yıllık fiyat endekslerindeki değişimler domates ve sebze için ortalama, meyvede ise ortalamanın üstünde gerçekleşti. Haziran ayında domates fiyat endeksindeki yıllık değişim yüzde 27,49 olarak tabloya yansırken, miktardaki yüzde 6,83’lük düşüş bu yükselişi tetikledi. Sebze fiyat endeksi yıllık yüzde 45,53 artarken, sebzenin yıllık miktar endeksindeki yüzde 7,88’lik düşüş fiyat endeksinin artışına neden oldu. Meyve fiyat endeksi yıllık yüzde 89,80 artarken, meyvenin yıllık işlem miktarındaki yüzde 2,13’lük artışa rağmen fiyatlar ortalama üstü artış kaydetti. Domates için son 6 yılın miktarda rekor düşüş Haziran ayında miktar ve fiyat endekslerindeki aylık değişimler, domates için son 6 yılın miktarda rekor düşüş ve fiyatta ise ortalama üstü artış olarak gerçekleşti. Bir önceki aya göre (aylık) domates işlem miktar endeksi Haziran ayında yüzde 58,73, fiyat endeksi aylık yüzde 12,28 düşüş gösterdi. Bir önceki aya göre (aylık) sebze işlem miktar endeksi, Haziran ayında yüzde 62,82 düşmesine karşılık işlem fiyat endeksi aylık yüzde 5,95 arttı. Son 6 yılın Haziran ayları dikkate alındığında sebze miktar endeksinde rekor düşüş ve fiyat endeksinde ise rekora yakın artış gerçekleşti. Bir önceki aya göre (aylık) meyve işlem miktar endeksi, Haziran ayında yüzde 52,86 düşerken, işlem fiyat endeksi yüzde 89,80 arttı. Son 6 yılın Haziran ayları dikkate alındığında aylık değişimler; meyve miktar endeksinde rekor düşüş, fiyat endeksinde ise rekor artış olarak tabloya yansıdı.

Tarım girdi maliyetleri aylıkta ve yıllıkta arttı Haber

Tarım girdi maliyetleri aylıkta ve yıllıkta arttı

Nisan ayı için açıklanan Tarım-GFE’nin aylık yüzde 1,72 arttığını belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Nisan ayları ortalamasının (1,67) yüzde 3 üzerinde olmuştur” dedi. Tarım-GFE’nin Nisan ayında yıllık yüzde 52,20 arttığını kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, son 9 yılın Nisan ayları ortalamasının (32,51) yüzde 61 üzerinde olmuştur. Tarım-GFE, aylıkta geçen yılki Nisan ayından 8 kattan fazla, yıllıkta ise yüzde 55’ten fazla artış olarak ilan edilmiştir” dedi. Tohum aylıkta yükselişte Nisan ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylık yüzde 1,70 ve yıllık ise yüzde 49,13’lük artış olduğunu belirten Çandır, “Nisan ayları itibariyle aylıkta 2021 ve 2022 yıllarından ve yıllıkta ise 2022 yılından sonraki en yüksek değerler olmuştur” dedi. Nisan’da tohumda aylık yüzde 5,35, enerjide yüzde 1,13, gübrede yüzde -0,23, ilaçta yüzde 2,15, veteriner hizmetlerinde yüzde 0,02, yemde yüzde 1,65 ve diğer kalemlerde ise yüzde 1,29 değişimler ilan edildiğini kaydeden Çandır, yıllıkta ise tohumda yüzde 61,96, enerjide yüzde 70,69, gübrede yüzde 26,92, ilaçta yüzde 23,76, veteriner hizmetlerinde yüzde 143,26, yemde yüzde 36,20 ve diğer kalemlerde ise yüzde 89,95’lik artışa dikkat çekti. Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 1,87 ve yıllık yüzde 73,70’lik artış olduğunu belirtti. Çandır, “Nisan ayında Tarım-GFE alt kalemlerindeki değişimler, yılbaşından bu yana benzer eğilim göstermiştir. Örneğin veterinerlik hizmetlerindeki ve diğer hizmet kalemlerindeki sıra dışı artışlar ile gübre, ilaç ve yemdeki ortalama enflasyonun 3’te 1’i kadar artışlar dikkat çekici olmaya devam etmiştir” değerlendirmesinde bulundu. Üretici fiyatlarının altında TÜİK tarafından Nisan ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 2,71 ve yıllık ise yüzde 60,77 olduğunu hatırlatan Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Nisan ayındaki aylık ve yıllık girdi maliyetleri artışı, üretici fiyatlarının altında seyretmiştir. Üretici lehindeki bu aylık ve yıllık seyrin önümüzdeki aylarda devam etmesi, üreticiler için önem arz etmektedir. Böylece üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” dedi. Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonları da tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Başkan Ali Çandır, yurt dışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Nisan’da aylıkta yüzde 1,37, yıllıkta yüzde 65,53 gibi yüksek düzeyde arttığını kaydetti. Yurt içi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin aylıkta yüzde 3,60 ve yıllıkta yüzde 55,66 gibi yüksek düzeyde arttığını hatırlatan Çandır, “Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylık yüzde 5,38 ve yıllık ise yüzde 64,51 artmıştı. Bu durum, Nisan ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu. Nisan ayında tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 3,18, yıllık yüzde 69,80 arttığını belirten Çandır, tüketici taraftaki gıda enflasyonunun Nisan’da aylık yüzde 2,78, yıllık yüzde 68.50 olarak ilan edildiğine dikkat çekti. Çandır, işlenmemiş gıda enflasyonunun Nisan’da aylık yüzde 3,85, yıllık yüzde 77,85 ilan edildiğini belirtirken, yaş meyve sebze enflasyonunun aylık yüzde 0,66 ve yıllık 77,96 arttığını kaydetti. Çandır, “Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermeye devam etmektedir” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.