TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Antalya Ticaret Borsası

AGRONEWS - Antalya Ticaret Borsası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Antalya Ticaret Borsası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

YÖREX ile coğrafi işaretli 119 ürün sayısı 1632’ye yükseldi Haber

YÖREX ile coğrafi işaretli 119 ürün sayısı 1632’ye yükseldi

ATB Başkanı Ali Çandır, fuarın başladıkları yıl 119 olan coğrafi işaretli ürün sayısının 1632’ye yükseldiğine dikkat çekerek, “Şu anda Avrupa’da da coğrafi işaretleme sistemine girmiş durumdayız, 26 tane ürünümüz tescil almış durumda. Biz bu ürünlerimizin hakkını hukukunu koruyarak ürettiğimizde, ihracat kapılarını rahatlıkla açacağız. Coğrafi işaretler katma değeri artırıyor, tüketici coğrafi işaretli ürün alırken daha pahalıya almak durumunda kaldığı için ihracat gelirlerimizde önemli ölçüde yükselme olacak” diye konuştu. Antalya Ticaret Borsası öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin desteğiyle Anadolu’nun binlerce yöresel ürünü Antalya’da buluşturan YÖREX, 12 bin yıllık geçmişe sahip Anadolu’nun el emeği göz nuru yüzlerce ürünü Antalya’da buluşturacak. Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, 13’üncü kez gerçekleştirecekleri Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX’e Antalya’da bulunan herkesi davet ederek, fuarın kazanımları hakkında bilgi verdi. “119 olan coğrafi işaretli ürün sayımız 1632’ye ulaştı” Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, YÖREX denilince akla gelen coğrafi işaretin; yöresel ürünlerin hangi bölgeye ait olduğunu nasıl üretildiğini gösteren kimlik belgesi olduğunu ifade ederek, son dönemde sağlıklı yaşam için doğal ürünlere artan ilgi dolayısıyla coğrafi işaretli ürünlerin ön plana çıktığını kaydetti. Çandır, “İnsanlar artık kimyasallaşmış gıdalardan ziyade daha çok belli medeniyetlerden belli yörelerden belli kültürlerden oluşan ürünlere karşı talepte bulunuyor. Gelir düzeyi yükseldikçe bu ürünlere talepler daha da artıyor. Coğrafi işaretli ürünlerin fiyatları da muadili ürünlere göre minimum yüzde 20 daha pahalı oluyor. Böylelikle kırsal alanlara önemli ölçüde gelir kaynağı oluyor. Bunun yanında üretiminin yapıldığı bölgeler, turizm açısından da bir tanıtım destinasyonu haline geliyor. YÖREX, yerinde istihdam ve kadınlara iş gücü sağlayan bir organizasyon. YÖREX projemize başladığımızda Türkiye’de 119 tane coğrafi işaretli ürün vardı, projeye başladıktan sonra dünyada coğrafi işaretler piyasasına baktığımızda 200 milyar dolarlık bir piyasayı gördük. Ondan sonra Türkiye’de coğrafi işaretlemenin zorunluluk olduğunu düşünerek, konu hakkında büyük bir farkındalık çalışmasına başladık. Başladığımızda 119 olan coğrafi işaretli ürün sayımız 1632’ye ulaştı, 600 civarında da başvurusu kabul edilmiş ürünümüz var” ifadelerini kullandı. “Avrupa Birliği’nde 26 tane ürünümüz tescil almış durumda” YÖREX projesine ilk başladıklarında 3 bin 500 tane yöresel ürünün coğrafi işaret alabileceğini öngördüklerini açıklayan ATB Başkanı Ali Çandır, öngörüde bulundukları ürünlerin üçte ikisinin coğrafi işaret aldığına dikkat çekti. Çandır, “Elbette bu başarıda YÖREX’in payı olduğu kadar Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’mizin (TOBB), Kalkınma Bakanlığı’mızın, geçmiş dönem Kalkınma Bakanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’ın, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’mızın, Türkiye’de ki oda ve borsalarımızın çok önemli desteği oldu Şu an da Avrupa’da da coğrafi işaretleme sistemine girmiş durumdayız, 26 tane ürünümüz tescil almış durumda. Biz bu ürünlerimizin hakkını hukukunu koruyarak ürettiğimizde, ihracat kapılarını rahatlıkla açacağız” diye konuştu. Coğrafi işaretli ürün ihracat gelirini artırıyor İhraç edilen coğrafi işaretli ürünün katma değeri artırdığını ve daha yüksek fiyata satıldığını aktaran Başkan Ali Çandır, yöresel ürünlerin ihracatının artması durumunda ihracattan sağlanan gelirin de yükseleceğinin altını çizdi. Çandır, şu şekilde devam etti: “Coğrafi işaretler katma değeri artırıyor, tüketici de coğrafi işaretli ürün alırken daha pahalıya almak durumunda kaldığı için bizim ihracat gelirlerimizde önemli ölçüde yükselme olacak. Esas amacımız; ürünün üretildiği bölgenin ekonomik kalkınmasının sağlanması, göçün azalması, oradaki insanlara iş aş olması, bir başka açıdan yöresel ürünlerin ihracı kültür ihracatına da girer. Çünkü, ürünlerin yetiştirdiği yerlerin hikayeleri tüketiciler tarafından takip ediliyor, biz de binlerce yıllık medeniyetin süzülmesini bir şekilde dünyaya ihraç etmiş oluyoruz.” Yöresel ürünler, yolculara ikram ediliyor Yöresel ürünler fuarı YÖREX’in katılımcılar arasında çok sayıda iş birliği oluşturduğunu da dile getiren ATB Başkanı Ali Çandır, kalkınma ajansları desteğiyle fuara gelen üreticilerin pazarlamacıların talebiyle de coğrafi işaret almaya başladığının bilgisini verdi. Çandır, “YÖREX’e ilk başladığımızda 119 coğrafi işaretli ürün vardı, bütün ürünler birbirinden etkileşerek şu an da sayımız 1632’ye yükseldi. Fuarımıza özellikle kalkınma ajansların vasıtasıyla gelen insanlar belki ulaşmakta zorluk çekecekleri Türkiye’nin en büyük e-ticaret sitesine, süper marketlerin temsilcilerine ulaşıp, ürünlerini tanıtabiliyor ve satabiliyor. Daha önce birçok iş bağlantısı yapıldı ve bunun dışında Antalya’da bulunan otellerin satın almalarından sorumlu olan kişilerle bağlantılar sağlanarak, ürünlerinin yıl boyunca satışı gerçekleşiyor. Ayrıca, Türk Hava Yolları catering firmaları da bu ürünlerden alım yaparak, yöresel ürünlerimizi yolculara ikram ediyor. Birçok ülkeyle ihracatımız gerçekleşiyor. Son yıllarda TOBB’un desteğiyle ortaya koyduğumuz yüz yüze görüşmeler, süper marketler, e-ticaret siteleri ile yapılan görüşmeler sonucunda da marketlerin talebi doğrultusunda coğrafi işaretler almaya başlayanlar oldu. Coğrafi işaretli ürünlerimizin etrafında üreticiyi örgütleyerek, miktar açısından ürünlerimizi hem iç piyasada hem de yurt dışında satılabilecek miktara ulaştırmamız gerekiyor. Bundan sonraki konsantrasyonumuzun oraya doğru çevrilmesi şart” dedi. “İhracat, turizmi destekler” Kalkınma ajanslarının fuarın olmazsa olmazı olduğuna değinen Başkan Ali Çandır, Antalya’da bulunan herkesi Anadolu lezzetleriyle özlem gidermeleri için fuara davet ederek, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Kalkınma ajanslarımız bu projenin buraya gelmesinde çok önemli katkılarda bulundu. Çünkü, bu yaptığımız proje kalkınma ajanslarının temel ilkelerine en uygun konu. Bizim buradaki amacımız kırsala hayat vermek, kırsaldaki insana iş aş olmak, kırsaldaki değerleri ekonomiye çevirmek, katma değer sağlamak ve göçü önlemek gibi asli görevleri ihtiva ediyor. Onun dışında da inanıyorum ki; bu bölgelerin içinden önümüzdeki yıllarda çok önemli turizm destinasyonları çıkacak ve turizm sektörüne de katkı sağlayacak. Örgütlenmeyi becerebilir, miktar sorunumuzu aşabilirsek, ihracatta da müthiş zenginliği dünya insanlarına tattırmış olacağız. Bu konuda da kalkınma ajanslarının desteği önemli. Fuarımız, 9-13 Ekim tarihlerinde Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde açılacak, yine buram buram Anadolu’yu koklayacağız, Antalya’da yaşayan ve Antalya’ya misafirliğe gelen herkesi fuarımıza bekliyoruz.”

Topak kızartması Antalya’da coğrafi işaretli ürün oldu Haber

Topak kızartması Antalya’da coğrafi işaretli ürün oldu

Çandır, "Yöresel yemeğimize coğrafi işaret tescili kazandırarak değerlerimize sahip çıkan belediyemize teşekkür ediyorum. Antalya’mıza hayırlı olsun" dedi. Antalya Ticaret Borsası (ATB) Ağustos ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında ATB Meclis Salonu’nda yapıldı. Üyelerin yönetimin bir aylık çalışmasıyla ilgili bilgilendirildiği toplantıda ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım, ekonomi ve kente dair açıklamalarda bulundu. “Antalya’da karşılıksız çek tutarı 3 kat arttı” 2023 yılı Ocak ayından itibaren karşılıksız çek ve protestolu senetlerde her ay büyük artışlar olduğunu kaydeden Çandır, 2024 yılının ilk yarısında karşılıksız çek tutarının ülkede yüzde 247, Antalya’da ise yüzde 385 arttığına dikkat çekti. Çandır, “Antalya’da karşılıksız çek oranı, uzun dönem ortalaması olan yüzde 0.5’ten yüzde 1.5’e yükselmiştir, yani yaklaşık üç kat artmıştır. Çekle işlem hacmi Antalya’da Ocak-Temmuz döneminde ülke ortalamasının altında kalmıştır. Öyle ki çekle işlem hacmi Antalya’da yüzde 63 artarken, ülke genelinde bu artış yüzde 81 olmuştur. Temmuz ayındaki yüzde 62’lik enflasyonu göz önüne aldığımızda, kentimizde çekle ticaret neredeyse sıfır büyüme göstermiştir” diye konuştu. Antalya’da kapanan şirket sayısı arttı Şirket kurma ve kapanma eğilimlerinin de olumsuz tablo sergilediğini söyleyen Çandır, Ocak-Temmuz döneminde, ülkede kurulan şirket sayısı yüzde 15 azalırken, Antalya’da kurulan şirket sayısının 30 azaldığını dile getirdi. Çandır, kapanan şirket sayısının ülkede yüzde 28 artarken, Antalya’da yüzde 51 arttığını belirtti. En az kredi, turizm sektöründe kullanılıyor Finansmana erişimdeki sıkıntıya da dikkat çeken Çandır, “Finansmana erişim açısından, Temmuz’dan Temmuz’a yıllık kredi artış oranı hem ülkemizde hem de kentimizde yüzde 50’dir. Ancak, yine yüzde 62‘lik tüketici enflasyonunu göz önüne alındığında, reel kredi artışı sağlanamamıştır. Sektörel kredi kullanımları ise ticaret sektöründe yüzde 37 tarım sektöründe ise yüzde 33 artmıştır. Turizm sektörü kredileri ise yüzde 29 artış göstererek düşük seviyelerde kalmıştır” diye konuştu. “Bu durum sürdürülebilir değildir” Başkan Çandır, ekonomik göstergelerin Antalya ekonomisinin Türkiye ekonomisinden negatif ayrıştığını gösterdiğini ifade ederek, “Antalya ekonomisi 2018-2022 döneminde ülke ekonomisi yüzde 4.5 büyürken, yüzde 8.6 büyümeyi başarmıştır. Antalya’nın son iki yıldır ülke ortalamasının altında kalması birçok nedenle açıklanabilir. Ancak en önemlisi döviz kuru-enflasyon makasıdır. Bu makas son dönemde iki katından fazla açılmıştır. Antalya, dünya genelinde dışa en açık kentlerden biri olarak, yüksek maliyet artışları yaşarken, döviz kuru artışları sınırlı kalmış ve daralan taleple üretim ve ticaret yapmakta zorlanmaktadır. Bu durum sürdürülebilir değildir. Karar vericilerimizin enflasyon tespit ve varsayımlarında mutlaka güncelleme yapmaları gerekmektedir. Böylece dikkatler, maliyet artışlarına daha fazla odaklanacaktır” dedi. “Çaremiz kalmazsa sektörden çekiliriz” Tarımın uzun üretim dönemi ve kısa tüketim süreleriyle tanımlanan bir sektör olduğunu, üretim kararı aldıktan sonra şartlar değişirse yeni bir karara geçiş yapılamadığını belirten Çandır, “Diğer sektörler bu konuda daha esnektir ve değişen şartlara hızlıca uyum sağlarlar Tarımda ise hasat zamanı geldiğinde ürünü hemen toplamak ve değerlendirmek zorundasınız. Şartlardaki sık değişiklikler veya artan istikrarsızlık, tarım sektörünü doğrudan ve şiddetli şekilde etkiler. Bu durum tüm dünyada benzer şekildedir, ancak bizim ülkemizdeki etkisi çok daha yıkıcıdır. Bu nedenle etkin işleyen piyasa şartlarına acil ihtiyacımız var” dedi. Tarımda fiyatların maliyete göre belirlenemediğini, tamamen piyasa şartlarına bağlı olduğunu, maliyetlerin altında bir fiyat oluştuğunda ya öz kaynaklar ya da kredi imkanlarıyla faaliyetlerin devam ettiğini anlatan Çandır, “Bunları başaramazsak tarımdan çekilmek zorunda kalıyoruz. Son birkaç yıldır sektörde yaşanan kayıplar ve çekilmeler bu sebepten kaynaklanmaktadır. Tarımsal faaliyetler bizim için sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve gelenektir. Sektörde kalabilmek için sonuna kadar direnmek zorundayız. Başka çaremiz kalmazsa batık bir şekilde sektörden çekilmek zorunda kalırız. Sektörümüz için bu gidişatın acilen tersine döndürülmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. “Enflasyon muhasebeli geçici vergi tarımı zora sokar” Ağustos ayı sonunda enflasyon muhasebeli geçici vergilendirmeler yapılacağını hatırlatan Çandır, mevzuat ve ekonomik yapıya uygun olmayan bu geçici uygulamalar yerine, yıllık düzeyde enflasyon muhasebesinin uygulanmasını talep ettiklerini vurguladı. Çandır, “Tarım sektörü genel olarak öz sermaye yoksunu bir yapıdadır. Bu nedenle borçluluk oranları nispeten yüksektir. Stoklar sezon başında tedarik edilirken, ürünler sezon sonunda biriktirilir. Bu yüzden stok yapısı diğer sektörlerde olduğu gibi aylara göre dağılmamaktadır. Sabit kıymetlerimiz toprak, araç ve makine ağırlıklıdır. Bu varlıklara uygulanan amortisman sınırlandırılmışken ilk 6 ay için en az yüzde 19.5 değer artışı, zaten çok zor durumda olan sektörümüzü ciddi boyutta sık boğaz edecektir. Fiktif yani ekonomik gerçekliği olmayan değer artışları, zarardaki işletmeleri karda gösterecek ve fiili zarara vergi yükü getirecektir. Bu durum, sektörümüze de özel değildir, genel ve yaygındır. Sektörümüzdeki pek çok işletmenin kapanma riskiyle karşı karşıya kalmasına neden olacaktır. Zarar etmiş işletmelere ya da faaliyet hacminden çok daha yüksek vergi yükü ile karşılaşan işletmeler üzerine ödenmesi imkansız yükler getirecektir” diye konuştu. Yerel ürünlerin değerini artıran YÖREX başlıyor Başkan Çandır, Antalya Ticaret Borsası olarak, 16 yıldır yürüttükleri Yöresel Ürünler Projesi ve YÖREX Fuarı ile kırsal kalkınmayı desteklediklerini, yöresel ve coğrafi işaretli ürünleri tanıttıklarını belirterek, “Küçük üreticiler ve kooperatifler için iş fırsatları sağlayarak tarımsal çeşitliliği koruyor ve yerel ekonomilere katkıda bulunuyoruz. YÖREX’in başarısı, birliğimizin, kalkınma ajanslarının, yerel ve ulusal kurumların değerli destekleriyle mümkün oldu. Sağlanan destekler sayesinde kırsal bölgelerdeki ürünlerin tanıtımı artırıldı, kültür turizmi teşvik edildi ve ürünlerin ticari değerleri yükseltildi. Bu yıl, 9-13 Ekim tarihlerinde düzenleyeceğimiz 13. YÖREX’te, ‘Sizin Oraların Nesi Meşhur?’ sloganıyla üreticileri, ticaret erbabını ve ilgili kurumları davet ediyoruz. 10 bin metrekarelik alanda, 81 ilimizi bir araya getirerek yöresel ürünlerimizi sergileyecek ve ticari değerlerini artıracağız. YÖREX’e destekleri için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu ve camiamıza, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır ve kalkınma ajanslarımız ile tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yöresel ürünlerimizi korumaya ve değerini artırma konusundaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam ettireceğiz” diye konuştu. Topak kızartması, coğrafi işaret aldı Kumluca Belediyesi tarafından tescil ettirilen Antalya Topak Kızartması ile Antalya’nın coğrafi işaretli ürün sayısının 18’e çıktığını belirten Çandır, “Yöresel yemeğimize coğrafi işaret tescili kazandırarak değerlerimize sahip çıkan belediyemize teşekkür ediyorum. Antalya’mıza hayırlı olsun” dedi. Meclis’te üyeler sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Çandır: “Tarım enflasyonu aylıkta düştü, yıllıkta artışta” Haber

Çandır: “Tarım enflasyonu aylıkta düştü, yıllıkta artışta”

Tarım-GFE’nin Haziran’da aylık yüzde 0.93 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Haziran ayları ortalamasının (2.01) yüzde 46 altında olmuştur” dedi. Tarım-GFE’nin Haziran ayında yıllık yüzde 47.56 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, son 9 yılın Haziran ayları ortalamasının (31.53) yüzde 51 üzerinde olmuştur. Tarım-GFE, aylıkta giderek düşen ancak geçmiş yılların Haziran aylarına göre dördüncü en yüksek artış olarak ilan edildi. Yıllıkta ise giderek düşen ancak geçmiş yılların Haziran aylarına göre ikinci en yüksek artış olarak ilan edildi” değerlendirmesinde bulundu. “Veterinerlik hizmetleri yıllıkta artışta” Haziran ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 0.61 ve yıllıkta ise yüzde 44.60’lık artış olduğunu belirten Çandır, “Haziran ayları itibariyle aylıkta 2021 ve 2022 yıllarından ve yıllıkta ise 2022 yılından sonraki en yüksek değerler olmuştur” dedi. Çandır, tohumda aylık yüzde 0.65, enerjide yüzde 0.25, gübrede yüzde 0.19, ilaçta yüzde 1.25, veteriner hizmetlerinde yüzde 0.13, yemde yüzde 0.17 ve diğer kalemlerde ise yüzde 3.67’lik artışa dikkat çekerken, yıllıkta ise tohumda yüzde 61.56, enerjide yüzde 63.17, gübrede yüzde 27.53, ilaçta yüzde 23.54, veteriner hizmetlerinde yüzde 114.01, yemde yüzde 30.01 ve diğer kalemlerde ise yüzde 90.69’luk artış olduğunu kaydetti. Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 2.84 ve yıllık yüzde 67.47’lik artış ilan edildiğini belirtti. Çandır, “Haziran ayında Tarım-GFE alt kalemlerindeki değişimler, yılbaşından bu yana benzer eğilim göstermiştir. Örneğin veterinerlik hizmetlerindeki ve diğer hizmet kalemlerindeki devam eden sıra dışı artışlar ile gübre, ilaç ve yemdeki aylık ve yıllık düşüşler dikkat çekici olmuştur” dedi. “Haziran ÜFE artışı üretici lehine” TÜİK’in Haziran ayı tarımsal üretici fiyat endeksini (Tarım-ÜFE) aylık yüzde 1.95 ve yıllık yüzde 54.58 olarak açıkladığını belirten Ali Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Haziran ayındaki aylık artış üretici lehine olmuştur. Yıllık girdi maliyetleri artışı da üretici fiyatlarının altında seyretmiştir. Üretici lehindeki bu yıllık seyrin önümüzdeki aylarda devam etmesi, üreticiler için önem arz etmektedir. Böylece üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Yurtiçi ve yurtdışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Ali Çandır, yurtdışı üretici enflasyonunun (YD-ÜFE), Haziran’da aylık yüzde 0.97, yıllıkta yüzde 44.51 arttığını belirtti. Yurtiçi üretici enflasyonunun (Yİ-ÜFE) aylık yüzde 1.38, yıllık yüzde 50.09 gibi oldukça yüksek düzeyde arttığına dikkat çeken Başkan Ali Çandır, üretici düzeyindeki gıda kaleminin aylık yüzde 1.69, yıllık ise yüzde 62.19 arttığını belirtti. Çandır, “Bu durum, Haziran ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” dedi. “Tüketici enflasyonu yüksek” Haziran ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonunun (TÜFE) aylık yüzde 1.64, yıllık yüzde 71.60 arttığını belirten Çandır, “Tüketici taraftaki gıda enflasyonu ise Haziran ayında aylık yüzde 1.78 ve yıllık yüzde 68.08 olarak ilan edilmişti. İşlenmemiş gıda enflasyonu Haziran’da aylık yüzde 0.79 ve yıllık yüzde 70.50 artış göstermişti. Yaş meyve sebze enflasyonu aylık yüzde 6.07 ve yıllık 78.61 artmıştı. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermeye devam etmektedir” dedi.

Antalya Ticaret Borsası Haziran hal endeksini açıkladı Haber

Antalya Ticaret Borsası Haziran hal endeksini açıkladı

Domates fiyat endeksi yıllık yüzde 27,49 artarken, sebze fiyat endeksi yıllık yüzde 45,53 arttı, meyvenin yıllık işlem miktarındaki artışa rağmen fiyat endeksi yıllık yüzde 89,80 arttı. Antalya Ticaret Borsası, Haziran ayı hal endeksini açıkladı. Antalya hallerinde işlem gören domates, sebze ve meyvelerin Haziran ayında miktar endeksleri, domateste 39, sebzede 47 ve meyvede 71, fiyat endeksleri ise domateste 964, sebzede bin 43 ve meyvede bin 839 olarak gerçekleşti. Haziran ayı endeksleri miktarda bir önceki aya göre (aylık) domateste yüzde 58,73, sebzede yüzde 62,82 ve meyvede ise yüzde 52,86 azaldı. Meyve fiyatları ortalamanın üstünde Miktar endeksleri geçen yılın aynı ayına göre (yıllık) domateste yüzde 6,83 ve sebzede yüzde 7,88 azalırken, meyvede yüzde 2,13 arttı. Haziran ayında endekslerdeki yıllık değişimler, miktarda domates, sebze ve meyve için 9 yıllık ortalama değerlerde olurken, yıllık fiyat endekslerindeki değişimler domates ve sebze için ortalama, meyvede ise ortalamanın üstünde gerçekleşti. Haziran ayında domates fiyat endeksindeki yıllık değişim yüzde 27,49 olarak tabloya yansırken, miktardaki yüzde 6,83’lük düşüş bu yükselişi tetikledi. Sebze fiyat endeksi yıllık yüzde 45,53 artarken, sebzenin yıllık miktar endeksindeki yüzde 7,88’lik düşüş fiyat endeksinin artışına neden oldu. Meyve fiyat endeksi yıllık yüzde 89,80 artarken, meyvenin yıllık işlem miktarındaki yüzde 2,13’lük artışa rağmen fiyatlar ortalama üstü artış kaydetti. Domates için son 6 yılın miktarda rekor düşüş Haziran ayında miktar ve fiyat endekslerindeki aylık değişimler, domates için son 6 yılın miktarda rekor düşüş ve fiyatta ise ortalama üstü artış olarak gerçekleşti. Bir önceki aya göre (aylık) domates işlem miktar endeksi Haziran ayında yüzde 58,73, fiyat endeksi aylık yüzde 12,28 düşüş gösterdi. Bir önceki aya göre (aylık) sebze işlem miktar endeksi, Haziran ayında yüzde 62,82 düşmesine karşılık işlem fiyat endeksi aylık yüzde 5,95 arttı. Son 6 yılın Haziran ayları dikkate alındığında sebze miktar endeksinde rekor düşüş ve fiyat endeksinde ise rekora yakın artış gerçekleşti. Bir önceki aya göre (aylık) meyve işlem miktar endeksi, Haziran ayında yüzde 52,86 düşerken, işlem fiyat endeksi yüzde 89,80 arttı. Son 6 yılın Haziran ayları dikkate alındığında aylık değişimler; meyve miktar endeksinde rekor düşüş, fiyat endeksinde ise rekor artış olarak tabloya yansıdı.

Tarım girdi maliyetleri aylıkta ve yıllıkta arttı Haber

Tarım girdi maliyetleri aylıkta ve yıllıkta arttı

Nisan ayı için açıklanan Tarım-GFE’nin aylık yüzde 1,72 arttığını belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Nisan ayları ortalamasının (1,67) yüzde 3 üzerinde olmuştur” dedi. Tarım-GFE’nin Nisan ayında yıllık yüzde 52,20 arttığını kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, son 9 yılın Nisan ayları ortalamasının (32,51) yüzde 61 üzerinde olmuştur. Tarım-GFE, aylıkta geçen yılki Nisan ayından 8 kattan fazla, yıllıkta ise yüzde 55’ten fazla artış olarak ilan edilmiştir” dedi. Tohum aylıkta yükselişte Nisan ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylık yüzde 1,70 ve yıllık ise yüzde 49,13’lük artış olduğunu belirten Çandır, “Nisan ayları itibariyle aylıkta 2021 ve 2022 yıllarından ve yıllıkta ise 2022 yılından sonraki en yüksek değerler olmuştur” dedi. Nisan’da tohumda aylık yüzde 5,35, enerjide yüzde 1,13, gübrede yüzde -0,23, ilaçta yüzde 2,15, veteriner hizmetlerinde yüzde 0,02, yemde yüzde 1,65 ve diğer kalemlerde ise yüzde 1,29 değişimler ilan edildiğini kaydeden Çandır, yıllıkta ise tohumda yüzde 61,96, enerjide yüzde 70,69, gübrede yüzde 26,92, ilaçta yüzde 23,76, veteriner hizmetlerinde yüzde 143,26, yemde yüzde 36,20 ve diğer kalemlerde ise yüzde 89,95’lik artışa dikkat çekti. Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 1,87 ve yıllık yüzde 73,70’lik artış olduğunu belirtti. Çandır, “Nisan ayında Tarım-GFE alt kalemlerindeki değişimler, yılbaşından bu yana benzer eğilim göstermiştir. Örneğin veterinerlik hizmetlerindeki ve diğer hizmet kalemlerindeki sıra dışı artışlar ile gübre, ilaç ve yemdeki ortalama enflasyonun 3’te 1’i kadar artışlar dikkat çekici olmaya devam etmiştir” değerlendirmesinde bulundu. Üretici fiyatlarının altında TÜİK tarafından Nisan ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 2,71 ve yıllık ise yüzde 60,77 olduğunu hatırlatan Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Nisan ayındaki aylık ve yıllık girdi maliyetleri artışı, üretici fiyatlarının altında seyretmiştir. Üretici lehindeki bu aylık ve yıllık seyrin önümüzdeki aylarda devam etmesi, üreticiler için önem arz etmektedir. Böylece üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” dedi. Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonları da tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Başkan Ali Çandır, yurt dışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Nisan’da aylıkta yüzde 1,37, yıllıkta yüzde 65,53 gibi yüksek düzeyde arttığını kaydetti. Yurt içi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin aylıkta yüzde 3,60 ve yıllıkta yüzde 55,66 gibi yüksek düzeyde arttığını hatırlatan Çandır, “Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylık yüzde 5,38 ve yıllık ise yüzde 64,51 artmıştı. Bu durum, Nisan ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu. Nisan ayında tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 3,18, yıllık yüzde 69,80 arttığını belirten Çandır, tüketici taraftaki gıda enflasyonunun Nisan’da aylık yüzde 2,78, yıllık yüzde 68.50 olarak ilan edildiğine dikkat çekti. Çandır, işlenmemiş gıda enflasyonunun Nisan’da aylık yüzde 3,85, yıllık yüzde 77,85 ilan edildiğini belirtirken, yaş meyve sebze enflasyonunun aylık yüzde 0,66 ve yıllık 77,96 arttığını kaydetti. Çandır, “Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermeye devam etmektedir” dedi.

Kurbanlıklar ATB’de konuşuldu Haber

Kurbanlıklar ATB’de konuşuldu

Ticaret Borsası, Kurban Bayramı öncesinde hayvancılık ve kırmızı et ticaretinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerinin konuşulduğu sektörel analiz toplantısı düzenledi. Antalya Ticaret Borsası Başkan Vekili Halil Bülbül başkanlığında yapılan toplantıya, Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, Kumluca Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Sedat Özdilek, Antalya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, Tarım Orman İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Başkanı Özlem Çağırıcı Armut, ATB 5. Meslek Komitesi Başkanı Ufuk İngeç, komite üyeleri ile sektör paydaşları katıldı. ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, Borsa olarak her yıl Kurban Bayramı öncesinde sektörel analiz toplantısı düzenleyerek hayvancılık sektöründe yaşanan gelişmeleri ve önemli konuları değerlendirdiklerini belirtti. Antalya’da kurbanlık sıkıntısı yok Bülbül, “Antalya Ticaret Borsası olarak, tarım ve hayvancılık sektöründeki gelişmeleri meslek komitelerimizden takip eden ve sektörümüzün ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Burada konuşulan konuları, sorun ve talepleri ilgili kurumlarla paylaşacağız” dedi. Tarım Orman İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Başkanı Özlem Çağırıcı Armut ise Antalya’da hayvan varlığında sıkıntı olmadığını bildirirken, kurbanlık hayvan arzında da sıkıntı yaşanmayacağını söyledi. Armut, Antalya’da Kurban Bayramı’nda 190 bin küçükbaş, 15 bin büyükbaş hayvan kesilmesinin öngörüldüğünü belirterek 65 kurban satış yerinin belirlendiğini, kesim yerleriyle ilgili kontrollerin devam ettiğini kaydetti. “Türkiye’de fiyatı en az artan ürün ettir" Hayvan varlığının her geçen yıl azaldığının altını çizen Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, “İthal etin geldiği bir dönemde hayvanını satan yetiştirici bir daha yerine hayvan koymaz. Biz önce neyi üreteceğiz, besicilere nasıl destek olacağız, buna bakmamız lazım. Şu an dışarıdan hayvan almak, beslemekten kârlı" dedi. Türkiye’de devletin getirdiği fiyattan aşağı et getirenler olduğunu savunan ve bu kişileri "et baronları" olarak tanımlayan Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, "Bugün etin fiyatını indiriyor, yarın artırıyor. Binlerce hayvan aldılar" diye konuştu. Besiciye destek olunmasını isteyen Yardımcı, "Besicilik yok oluyor, besicilik biterse dışarıya mahkum oluruz, 1 liralık hayvanı 5 liraya alırız” ifadelerini kullandı. Etin fiyatının yüksek olmadığını kaydeden Yardımcı, “Türkiye’de fiyatı en az artan ürün ettir. Temel gıda maddelerine yüzde 300 zam gelirken ete yüzde 100 zam gelmiş” dedi. "Geçen yıl kurban kesenlerin üçte biri bu yıl kesmez" Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, geçen yıl kurban kesinlerin yüzde 30’unun bu yıl kurban kesemeyeceğini söyledi. Alp, "Kurbanlık sıkıntısı olmaz çünkü kesim azalacak" dedi. Alp, özellikle hayvancılıkta aile işletmeciliğinin önemini vurgularken, "Aile işletmeciliğini bırakırsak hayvancılık sürdürülemez. Su bulanık. Bulanık suda balık avlıyoruz. Tarımda da hayvancılıkta da kendi başımıza bırakılmışız" diye konuştu. Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, bu yıl kurbanlık hayvan varlığının yeterli olduğunu söylerken, "Ancak gelecek yıl aynı kişilerin aynı kurban sayısıyla sistemde olup olmayacağı konusunda kaygılarımız var" dedi. "Hayvancılık politikamızda yerli hayvan şart" İklim krizini küçükbaşın otladığı yaylada da hissettiklerini kaydeden Öztürk, "800 yaylamız var, 400’üne çıkıldı. Yaylaya çıkan arkadaşlarımız kar çukurlarını kontrol ediyor. Eskiden kar çukurları dolu olurdu, bu yıl bırakın dolu olmayı esamesi bile okunmuyor. İklim krizini biz yerli hayvan dışında herhangi bir başka hayvanla atlatamayız. Hayvancılık politikamızda yerli hayvan varlığımız küçükbaş mutlaka olmalı. Ayrıca, su fakiri bir ülkeyiz, büyükbaşın tükettiği yemi sulayacak suya sahip değiliz. Küçükbaşın temelinde ise aile işletmeleri var, her ikisi de yok oluyor. Bizde oğlan yaymaz, gelin sağmazsa koyun oyundur denir. Şimdi oğlan yaymıyor, gelin de sağmıyor" diye konuştu. "Şehre giden bir daha dönmedi" Kumluca Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Sedat Özdilek, Batı Akdeniz’de geçmiş yıllarda sayı olarak çok olan küçükbaş hayvan varlığının gün geçtikçe azaldığını söylerken, "Önce ormanlık alanları yasakladılar. Hayvanını satan şehri gitti, şehre gelen bir daha dönmedi. Hayvancılık böyle böyle bitiyor" dedi. Toplantıya katılan kurum temsilcileri, başta yem olmak üzere yüksek girdi maliyetlerinden yakınırken, desteklerin yetersiz olduğunu ve sektör dışından kişilere verilen desteklerin amacına ulaşmadığını kaydetti. Katılımcılar, kuraklığa dayanıklı bitkisel üretime yönelerek yem açığının kapatılabileceğini söyledi.

Antalya'nın Ocak ayı ihracatında sevindiren artış Haber

Antalya'nın Ocak ayı ihracatında sevindiren artış

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Başkanı Ali Çandır, Antalya’nın Ocak ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi. Antalya’nın 2024 Ocak ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,2'lik artışla 185 milyon dolara yükseldiğini belirten Çandır, aynı dönemde tarımsal ihracatın yüzde 13,7 artarak 114 milyon dolar olduğunu kaydetti. Antalya'nın ihracat değerinin yüzde 40'ını oluşturan yaş meyve sebze sektörünün Ocak ayında 74 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini belirten Çandır, geçen yılın aynı ayına göre yaş meyve sebze ihracatının yüzde 10,8’lik artış gösterdiğini bildirdi. Çandır, “Emeği geçen üreticilerimize, çalışanlarımıza ve ihracatçılarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Tarım ihracatında Antalya farkı Başkan Çandır, 2024 Ocak ayında Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatının yüzde 20,1’inin Antalya’dan yapıldığını belirtirken, süs bitkileri ve mamulleri ihracatının yüzde 42,2’sinin Antalya’dan yapıldığına dikkat çekti. Çandır, “Türkiye’nin tarım ve gıda ihracatının yüzde 3,6’sı Antalya’dan yapıldı. 2024 Ocak ayında Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 1,1’i Antalya’dan yapıldı. 2024 Ocak ayında Türkiye’nin sanayi ihracatının yüzde 0,3’ü Antalya’dan yapıldı. 2024 Ocak ayında Türkiye’nin maden ihracatının yüzde 6,8’i Antalya’dan yapıldı” dedi. Toplam ihracatta ülke ortalamasının üzerinde Çandır, 2024 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yaş meyve sebze ihracatının Türkiye’de yüzde 13,2, Antalya’da ise yüzde 10,8 arttığını kaydederken, “Süs bitkileri ve mamulleri ihracatı Türkiye’de yüzde 0,3 artarken, Antalya’da yüzde 2,2 azaldı. Toplam tarım ve gıda ihracatı Türkiye’de yüzde 9,3 artarken, Antalya’da yüzde 13,7 arttı. Sanayi ihracatı Türkiye’de yüzde 0,2, Antalya’da yüzde 10,1 arttı. Maden ihracatı Türkiye’de yüzde 1,2, Antalya’da ise yüzde 35,5 arttı. Toplam ihracat Türkiye’de yüzde 1,8 artarken, Antalya’da yüzde 16,2 artış gösterdi” dedi.

ATB Başkanı Çandır: "Tarım enflasyonu yukarı yönlü" Haber

ATB Başkanı Çandır: "Tarım enflasyonu yukarı yönlü"

Tarım-GFE’nin aylık yüzde 2,63 ilan edildiğini belirten Çandır, "Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Eylül ayları ortalamasının 1,7 katı olarak ilan edilmiştir" dedi. Tarım-GFE’nin Eylül ayında yıllık yüzde 40,97 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, geçen yılki yüzde 135,06 düzeyinin üçte biri civarındadır. İlan edilen yıllık rakamın yüzde 32,24 olan ortalamaya yakın olması, gelecekteki düşüş beklentilerini törpülemektedir. Genel olarak baktığımızda, Eylül ayı için açıklanan tarımsal girdi maliyetleri enflasyonu, aylık olarak ortalamalarda seyrederken yıllık olarak ise 2022 yılından sonraki en yüksek düzeyde kalmaya devam etti” değerlendirmesinde bulundu. "Veterinerlik hizmeti yükseldi" Eylül ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 2,36 ve yıllıkta ise yüzde 35,80’lik artış ilan edildiğini kaydeden Ali Çandır, bu rakamların Eylül ayları itibariyle 2022 yılından sonraki en yüksek değerler olduğuna dikkat çekti. Aylıkta tohumda yüzde 7,75, enerjide yüzde 4,24, gübrede yüzde 3,21, ilaçta yüzde 1,24, veteriner hizmetlerinde yüzde 2,68, yemde yüzde 0,91 ve diğer kalemlerde ise yüzde 2,10 artış olduğunu belirten Çandır; yıllıkta ise tohumda yüzde 45,15, enerjide yüzde 39,74, gübrede yüzde 14,35, ilaçta yüzde 27,16, veteriner hizmetlerinde yüzde 106,79, yemde yüzde 26,44 ve diğer kalemlerde ise yüzde 88,41’lik artışa dikkat çekti. Tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylık yüzde 4,31, yıllık yüzde 81,65 artış ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Eylül ayında da Temmuz’da olduğu gibi Tarım-GFE alt kalemlerinde sıra dışı rakamlar gözlenmiştir. Bunların en dikkat çekicisi tohum, veterinerlik ve tarımsal yatırımda kullanılan mal ve hizmetler kalemleri olmuştur. Tohumda ve enerjide 2022 yılından sonraki en yüksek, yatırımda kullanılan mal ve hizmetlerde ise rekor seviyeler ilan edilmiştir. Yıllık rakamlarda da benzer bir eğilim söz konusu olmuş ve veterinerlik rekor kırmıştır” değerlendirmesinde bulundu. "Tarım ürünleri fiyatı girdi maliyetleri üzerinde arttı" TÜİK’in Eylül ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’yi aylık yüzde 4,47, yıllık yüzde 71,96 ilan ettiğini hatırlatan Ali Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Mayıs ve Haziran aylarında aylık ve yıllık düzeyde Tarım-GFE, Tarım-ÜFE’nin altında kalarak üretici lehine dönmüştü. Eylül ayında bu durum aylıkta ve yıllıkta yeniden üretici lehine dönmüş, yani tarımsal ürün fiyatları, girdi maliyetlerinin üzerinde artmıştır. Önümüzdeki aylarda bu eğilimin devam etmesi, üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” diye konuştu. Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarının tarımı dolaylı olarak etkilediğini söyleyen Çandır, yurt dışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Eylül’de aylık yüzde 0,59 azaldığını ve yıllıkta yüzde 57,25 arttığını belirtti. Yurt içi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin aylıkta yüzde 3,40 ve yıllıkta yüzde 47,44 arttığını belirten Çandır, “Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylık yüzde 4,92 ve yıllık ise yüzde 65,30 artmıştı. Bu durum Eylül ayında da tarıma dayalı imalatta yüksek enflasyonun devam ettiğini göstermektedir” dedi. Eylül ayında tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 4,75, yıllık ise yüzde 61,53 arttığına işaret eden Ali Çandır, “Tüketici taraftaki gıda enflasyonu ise Eylül ayında aylık yüzde 3,32 ve yıllık yüzde 75,14 olarak ilan edilmişti. İşlenmemiş gıda enflasyonu Eylül’de aylık yüzde 2,39 ve yıllık yüzde 96,17 düzeyinde ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu aylık yüzde 0,23 ve yıllık 102,46 artış olarak ilan edilmişti. Tüketici taraftaki bu rakamlar; üreticilerin maruz kaldığı maliyet artışlarını, Eylül ayı itibariyle tüketiciye yansıtamadığını göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu.

ATB heyetinden, kesme çiçek üretim merkezi Kolombiya’ya çıkarma Haber

ATB heyetinden, kesme çiçek üretim merkezi Kolombiya’ya çıkarma

Proje çerçevesinde çiçeğin merkezi Kolombiya’ya giden iyi uygulama örneği inceleme heyeti, kesme çiçeğin üretiminden ticaretine, nakliyesine kadar bir çok konuyla ilgili bilgi sahibi oldu, çok sayıda temasta bulundu. ATB Başkanı Ali Çandır başkanlığındaki heyet, ilk olarak Bogota’da Geoflora ve SB Talee firmalarının üretim alanlarını ziyaret etti. Firmaların standart ve sprey karanfil üretimi, ihracatı hakkında teknik incelemelerde bulunan heyet, daha sonra Asocolflores Birliği Başkanı Augusto Solano’dan dünya ve Kolombiya karanfil üretimi ve ticareti hakkında bilgi aldı. Daha sonra Hilverda Flores, Louisiana Farm, Saga Flowers’ı ziyaret edene heyet, karanfil, gerbera, astromedia ve gülde fide üretimi, üretim teknikleri, zararlılarla mücadele yöntemlerini inceleyen heyet, lojistik hakkında da bilgi aldı. Heyet, Bogota’da Proflora Fuarı’nı da ziyaret etti. Kolombiya kesme çiçek üreticileri ile inovasyon ve eğitim konusunda çalışmalar yapan Ceniflores İnovasyon merkezi yetkilileriyle bir araya gelen heyet, Kuehne Nagel Lojistik Şirketi yetkililerinden Kolombiya’nın havayolu ile kesme çiçek taşımacılığı hakkında bilgi aldı. Cartagena’da DSV Lojistik ve DTB Lojistik şirketlerini ziyaret etti. Cartagena Limanı’nda deniz yolu ile kesme çiçek taşımacılığı hakkında bilgi alan heyet, Karayip Tarım Kalkınma Kurumu yetkilileriyle bir araya gelerek bölgenin tarımsal üretimi ve ticaretiyle ilgili bilgilendi. "Kesme çiçek sektörünün önünü açacak" Heyet, Türkiye Cumhuriyeti Bogota Büyükelçisi Beste Pehlivan Sun ve Bogota Ticaret Müşaviri Muhammet Hartavi ile bir araya geldi. Türkiye Cumhuriyeti Bogota Büyükelçisi Beste Pehlivan Sun, Türkiye’den kesme çiçek üretimi ve ihracatını geliştirmek için Kolombiya’da gelen heyetle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Başkan Ali Çandır, Antalya Ticaret Borsası olarak tarım sektörünün gelişmesi için çalışmalar yürüttüklerini belirtirken, daha önce yaş meyve sebze, tıbbi aromatik bitki sektörlerinde yapılan URGE projelerinin bu sefer kesme çiçek sektöründe yaptıklarını kaydetti. Antalya’nın kesme çiçek üretiminde iyi bir noktada olduğunu ancak ticareti ve nakliyesinde zaman zaman sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Çandır, “Kolombiya kesme çiçek sektöründe iyi bir noktada. Bizler de kesme çiçek sektöründe faaliyet gösteren üyelerimizin Kolombiyalı üretici ve tüccarların bilgi ve deneyimlerinden yararlanmak için teknik geziyi düzenledik. Son derece verimli temaslar gerçekleştirildi. URGE projemiz Antalya’da kesme çiçek sektörünün önünü açacaktır” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.