TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Aşırı Sıcaklar

AGRONEWS - Aşırı Sıcaklar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Aşırı Sıcaklar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Aşırı Sıcaklar Çukurovalı Çiftçileri Zor Durumda Bıraktı Haber

Aşırı Sıcaklar Çukurovalı Çiftçileri Zor Durumda Bıraktı

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, 2024 yılında Çukurova'da yaşanan aşırı sıcakların birçok ürüne zarar verdiğini ve rekolte kayıplarına yol açtığını belirtti. Doğan, çiftçilerin bu yıl maliyetleri karşılayamadığını ve ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldığını söyledi. Doğan, çiftçilerin borçlarının ertelenmesi ve daha fazla destek sağlanması gerektiğine dikkat çekerek, "2024 yılı Çukurovalı çiftçiler için adeta bir kabusa dönüştü. Aşırı sıcaklar, ürünleri yaktı ve verim kayıplarına neden oldu" dedi. Bu yıl çiftçilerin hiçbir üründen para kazanamadığını vurgulayan Doğan, üretim maliyetlerinin çok yüksek olduğunu ifade etti. Başkan Doğan, iklim değişikliği ile birlikte aşırı sıcaklıklar ve kuraklık gibi hava olaylarının tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, acil önlemler alınması gerektiğini dile getirdi: "Sıcaklıkların yükselmesiyle ürünler yandı, sulama suyu yetmedi ve verim ciddi anlamda düştü." "Tarım Sektörüne Daha Fazla Yatırım Yapılmalı" Tarımın Türkiye’nin gıda güvenliği açısından kritik önem taşıdığını vurgulayan Doğan, çiftçilerin borçlarının ertelenmesi gerektiğini belirtti: "Eğer bankalar çiftçilere borç erteleme gibi bir kolaylık sağlamazsa, birçok çiftçi iflas edecek ve bu da tarım sektöründe büyük bir çöküşe yol açacak." Doğan, tarım sektörüne yatırım yapılması ve çiftçilere yönelik desteklerin artırılması gerektiğini ifade ederek, çiftçilerin rahatlatılmasının tarımın sürdürülebilirliği için hayati önem taşıdığını söyledi.

Aşırı sıcaklıklar bitkilerde mutasyona yol açtı Haber

Aşırı sıcaklıklar bitkilerde mutasyona yol açtı

Artan sıcaklıklar, bitkilerde genetik değişimlere ve ölümlere yol açarak tarımsal üretimi tehlikeye atıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu, sıcaklıkların ürünlerde mutasyona neden olduğunu belirterek, "Bitki stresi nedeniyle beklenen verim alınamıyor" dedi. Son yıllarda artan kuraklık ve aşırı sıcaklıklar, bitki örtüsü üzerinde büyük zararlar oluşturuyor. Prof. Dr. Gerçekcioğlu, özellikle sıcak bölgelerde bitki türlerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, şu uyarılarda bulundu: "Türkiye genelinde sebzelerde ciddi bitki ölümleri gözlemliyoruz. Aşırı sıcaklar nedeniyle sıcak yerlerde daha da sıcak olacak ve bu bitkiler yok olabilir. Bitkilerin yetiştirilmesi daha yüksek rakımlara kayabilir. Tokat’ta sıcaklıklar 40 dereceyi buldu ve nemle birleşince bitki ölümleri daha da artıyor." "Bu yıl hiç beklemediğimiz alışılmadık meyvelerle karşılaştık" Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar, bitkilerin genetik yapısında değişimlere neden oluyor. Prof. Dr. Gerçekcioğlu, bu yıl karşılaştıkları beklenmedik gelişmeleri şu sözlerle ifade etti: "Tohumdan yetiştirdiğiniz bitkilerin genetik yapısında farklılıklar oluşabiliyor. Bu yıl hiç beklemediğimiz şekilde, yetiştirdiğimiz bal kabağı türlerinde farklı ve alışılmadık meyvelerle karşılaştık. Bu mutasyonlar, aşırı sıcaklıkların canlılar üzerindeki kalıcı etkilerinden kaynaklanıyor." Uzmanlar, bu tür genetik değişimlerin tarımsal üretimde yeni sorunlar doğurabileceği ve bitki türlerinin geleceğini ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtiyor.

“Haziran'da üretici-market fiyat farkı en fazla kirazda görüldü” Haber

“Haziran'da üretici-market fiyat farkı en fazla kirazda görüldü”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, haziran ayı afetleri ve üretici market fiyatlarına ilişkin yaptığı açıklamada, üretici ve market arasındaki en fazla fiyat farkının kirazda görüldüğünü açıkladı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Haziran ayında yaşanan afetler, üretici market arasındaki fiyat değişimlerini, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. iklim değişikliğinin etkisiyle yıl içerisinde normallerin üzerinde gerçekleşen aşırı sıcaklar tarımsal üretime ve tarım arazilerine zarar verdiğini belirten Bayraktar, bu çerçevede haziran ayında artan sıcaklarla birlikte orman ve tarım arazilerinde yangınlar arttığını vurguladı. “Haziran ayında kırsal alanlarda bin 120 adet yangın çıktı” Yangın verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bayraktar, “Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, Haziran ayında Türkiye’nin kırsal alanlarında toplam bin 120 adet yangın çıktı. Haziran ayında Diyarbakır, Mardin, Çanakkale, Aydın, Balıkesir, Bursa, Siirt, İzmir, Manisa, Burdur, Uşak, Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş, Tekirdağ, Edirne, Düzce, Sinop, Bingöl, Elazığ, Ankara, Çankırı, Yozgat ve daha birçok ilimizde büyüklü küçüklü yangınlar meydana geldi. Bu illerde çıkan yangınlarda tarım arazileri zarar gördü, hayvanlar telef oldu” açıklamasında bulundu. “Yangınların yaklaşık yüzde 38’i insan kaynaklı ihmal ve dikkatsizlik” Yapılan araştırmaların Türkiye’de yangınların takribinin yüzde 80’inin haziran-ekim döneminde çıktığını ifade eden Bayraktar, “Çıkan yangınların yaklaşık yüzde 38’i insan kaynaklı ihmal ve dikkatsizlik gibi sebeplerdir. Özellikle sıcaklıkların arttığı bu dönemlerde daha da dikkatli olmamız gerekiyor. Bu oranı düşürmek bizlerin elindedir. Ancak ne kadar dikkatli olunsa ve önlem alınsa da afetleri tam anlamıyla engellemek mümkün değildir. Yaşanan afetler en fazla tarım sektörünü ve üreten çiftçilerimizi etkiliyor. Bir üretim sezonu emek veren çiftçilerimiz çıkan bir yangınla mahsulünü kaybediyor. Özellikle kontrol altına alınamayan geniş alanlara sıçrayan yangınlarda ürünlerini, hayvanlarını ve tarımsal varlıklarını kaybeden üreticilerimize devlet yardımı yapılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu. “Aşırı sıcaklar Haziran ayında tarımsal ürünlere zarar verdi” Haziran ayında Türkiye genelinde normallerin üzerinde gerçekleşen sıcak hava tarımsal ürünlerde verim ve kaliteyi olumsuz etkilerken, afetlere ve maliyetlerde artışa neden olduğunu da vurgulayan Bayraktar, bu çerçevede Adana’da kavun, karpuz, domates ve biber başta olmak üzere sebzeler yandığını ve Manisa’da üzüm bağlarında ise yanmaların meydana geldiğini dile getirdi. Bayraktar, önlem olarak ise daha fazla sulama yapılması gerektiğini aktardı. Adana’da sebze ve meyvelerdeki aşırı sıcaklıkların ürünlere verdiği zararların tarım sigortaları kapsamı dışında olduğunu da kaydeden Bayraktar, “Önümüzdeki yıl, aşırı sıcakların verdiği zararın tüm ürünlerde TARSİM kapsamına alınması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Ancak bu yıl TARSİM teminatları arasında yer almayan ürünlerde yaşanan kayıplar devlet desteği ile telafi edilmelidir” dedi. “Haziran ayında üretici ve market arasındaki en fazla fiyat farkı kirazda görüldü” Haziran ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının yüzde 303,98 ile en fazla kirazda görüldüğünü belirten Bayraktar, “Kirazdaki fiyat farkını yüzde 291,3 ile havuç, yüzde 284 ile kuru incir, yüzde 260 ile Antep fıstığı takip etti. Kiraz 4 kat, havuç 3,9 kat, kuru incir 3,8 kat, Antep fıstığı 3,6 kat fazlaya satıldı. Üreticide 24,88 lira olan kiraz markette 100 lira 51 kuruşa, 8 buçuk lira olan havuç markette 33 lira 26 kuruşa, 115 lira olan kuru incir markette 441 lira 64 kuruşa ve 250 lira olan Antep fıstığı 900 liraya satıldı. Haziran ayında fiyatı en fazla artan ürün hem markette hem de üreticide limon olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise hem markette hem de üreticide patates oldu” ifadelerine yer verdi. “Haziran ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 65,7 ile limon oldu” Haziran ayında markette 37 ürünün 23’ünde fiyat artışının yaşandığını, 12’sinde fiyat azalışı görüldüğünü ve 2 üründe ise fiyat değişimi olmadığını ifade eden Bayraktar, “Haziran ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 65,7 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 51,2 ile Antep fıstığı, yüzde 44 ile çilek, yüzde 34,3 ile kuru kayısı, yüzde 29,7 ile fındık ve yüzde 24,7 ile nohut takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 17,2 ile patates oldu. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 16,5 ile domates, yüzde 16,1 ile yumurta, yüzde 8,1 ile maydanoz ve yüzde 7,6 ile yeşil soğan izledi” diye konuştu. “Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 44 ile patateste görüldü” Bayraktar, haziran ayında üreticide 29 ürünün 10’unde fiyat artışı olduğunu, 8’inda fiyat düşüşü görüldüğünü ve 11 üründe fiyat değişimi olmadığını belirterek, “Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 44 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 26,8 ile domates, yüzde 26,2 ile patlıcan, yüzde 22,7 ile havuç, yüzde 12,6 ile yumurta ve yüzde 8,7 ile maydanoz izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 100 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 63,3 ile salatalık ve yüzde 30,2 ile kırmızı mercimek izledi” açıklamasında bulundu. Üreticideki fiyat değişiminin nedenleri hakkında açıklamalarda bulunan Bayraktar, konuşmasına şu şekilde devam etti. “Limonda sezonun sonuna gelinmesiyle, üreticilerimizin elinde ürün azaldı ve fiyatlar arttı. Hasat sezonu boyunca üreticilerimiz limonunu düşük fiyattan satmak zorunda kaldı. Bu aylarda üreticilerimizden düşük fiyatla alınan limon depolarda tutuluyor. Haziran ayında elinde az miktarda limonu bulunan üreticide fiyatlar kilogram başı 15 lira iken, ürünü depolayan tüccarda limonun fiyatı kilogram başına 40 liraya ulaşıyor. Kırmızı mercimek fiyatı yeni sezon ürünü olmasından dolayı yükseldi. Yüksek hava sıcaklıkları kuru soğanda yanmaya sebep oldu. Güneş yanıklarının tarla üretimine zarar vermesi ve talepteki artış nedeniyle fiyatlar yükseldi. Haziran ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimlere ilişkin de konuşan Bayraktar, “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Haziran ayında, Mayıs ayına göre DAP gübresi yüzde 3,8 oranında artarken, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,9, ÜRE gübresi yüzde 1,6, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,2 ve amonyum nitrat gübresi yüzde 0,8 oranında arttı. Geçen yılın Haziran ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 50,8, DAP gübresi yüzde 33,9, ÜRE gübresi yüzde 32,2, amonyum nitrat gübresi yüzde 30,4 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 27,5 oranında arttı. Haziran ayında Mayıs ayına göre besi yemi yüzde 1,1, süt yemi yüzde 0,9, son bir yılda süt yemi yüzde 37, besi yemi ise yüzde 34,3 oranında arttı. Elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 19,8 oranında artarken tarım ilacı fiyatları yüzde 58,2 oranında arttı. Mazot fiyatları aylık yüzde 5,1 oranında artarken, yıllık bazda yüzde 78,5 oranında artarak geçtiğimiz aylarda olduğu gibi yıllık bazda fiyatı en fazla artan tarımsal girdi oldu” ifadelerine yer verdi.

Aydın'da taze incir rekoltesinde düşüş bekleniyor Haber

Aydın'da taze incir rekoltesinde düşüş bekleniyor

Tarım ve Orman İl Müdürlüğü verilerine göre, kentte yaklaşık 40 bin hektarda incir üretiliyor. İl genelinde üretilen ortalama 190 bin ton incirin bir kısmı taze olarak tüketilirken, kurutulan 68 bin ton meyvenin 40 bin tonu yaklaşık 80 ülkeye ihraç ediliyor. Hasadın sürdüğü Nazilli, Kuyucak ve Buharkent ilçelerinde işçiler, gün doğumuyla birlikte incir bahçelerinin yolunu tutuyor. Daha çok kadın işçilerin çalıştığı hasatta dalından özenle toplanan incirler, kovalara dolduruluyor. Erkek işçiler ise toplanan ürünleri araçlara yükleyip tesislere götürüyor. Tesislerde yine kadınlar tarafından boylarına göre ayrılan incirler, yurt içi ve yurt dışı pazarlara gönderiliyor. Nazilli Ziraat Odası Başkanı Yahya Anlıak, AA muhabirine, ilkbahardaki yağışlardan dolayı sezona 10 gün gecikmeli başladıklarını söyledi. Sezona umutlu başladıklarını fakat son günlerdeki aşırı sıcaklardan incirin olumsuz etkilendiğini dile getiren Anlıak, "2023 taze incir hasadına güzel başlamıştık ama son günlerde 40 derecenin üstünde olan hava sıcaklıkları her meyveyi, sebzeyi etkilediği gibi inciri de etkiledi. Kalitemizde bir değişiklik yok ama rekoltemizde yüzde 15-20 düşüş bekliyoruz." ifadelerini kullandı. Benzer tablonun kuru incir için de olup olmayacağının 2 hafta içerisinde belli olacağını belirten Anlıak, "Taze incirde geçen yıllara göre biraz eksiklik görülüyor ama bunu kuru incir için söylemeyiz, onun için çok erken. Kuru incir hasadı bizim Aydın bölgesinde 1-1,5 ay sürüyor. 1,5 ay boyunca gerçekleşecek hava şartları, yağmur, nem, rüzgar... Bunlar çok etkili. Onun için kuru incirin rekoltesine bir şey diyemeyiz ama taze incirde geçen senelere göre yüzde 15- 20 noksanlık var." diye konuştu. "Aydın incirinin dünyada eşi benzeri yok" Ağaç bakımının sezona başlamadan iyi yapılması halinde incirin mevsim şartlarından daha az etkilendiğine işaret eden Anlıak, "Aydın'a özgü sarı lopun diğer incirlere göre kabuğu biraz daha nazik ama kalitesi, aroması, tadı diğer incirlere göre daha yüksek. Aydın incirinin dünyada eşi benzeri yok zaten, Aydın denilince akla ilk incir gelir." dedi. Üreticilerden Gökhan Candan da yüksek sıcaklığın ürünün rekoltesini etkilediğine dikkati çekerek, fiyatların iyi olması halinde üreticinin yüzünün güleceğini ifade etti.

Trakya'da etkili olan aşırı sıcaklar ayçiçeğini olumsuz etkiliyor Haber

Trakya'da etkili olan aşırı sıcaklar ayçiçeğini olumsuz etkiliyor

Arabacı, AA muhabirine, nisan ve mayıs aylarının yağışlı geçmesi nedeniyle ayçiçeği ekiminin geciktiğini ifade etti. Ayçiçeğinde erken ekimin, mildiyo hastalığı riski nedeniyle tercih edilmediğini belirten Arabacı, "O yüzden birçok üreticimiz ekim için acele etmedi ama sene seneyi tutmuyor, yağışların ne zaman geleceği belli olmuyor. Erken ekilen ayçiçekleri çiçeklerini döktüler, tane tutma dönemine yaklaştılar. Onlar geç ekilenlere göre bir nebze iyi gözüküyor. Bu dönemde çok yakıcı sıcaklar var. Yağış düşen bölgelerimiz var ama azınlıkta." dedi. Arabacı, yakıcı sıcakların geç ekilen ayçiçeklerinde rekolteyi düşürebileceğini dile getirdi. Bugünlerdeki olası yağışların, tane dolum dönemindeki ayçiçeğinin gelişiminde etkili olabileceğini ifade eden Arabacı, "Şu an ayçiçeğinde verim ne olur derseniz bunu kestirmek çok zor, bu tamamen yağışlarla alakalı. Özellikle geç ekilen ayçiçeklerinin çiçek döneminde yakıcı sıcaklar denk geldi. Bunun böyle olması da bir nebze olsa rekolte kaybına neden olur. İnşallah yakın zamanda yağış düşer, ayçiçeklerimizin gelişiminin iyi olmasını sağlar." diye konuştu. Tekirdağ Ziraat Odası Başkanı İmdat Saygı da bu yıl ayçiçeği veriminin geçen yıla göre düşük olmasını beklediklerini dile getirdi. Sıcaklıkların ayçiçeğini olumsuz etkilediğini ifade eden Saygı, "Bu sene beklenen yağışlar olmamıştı. Üstüne aşırı yaz sıcakları ayçiçeklerini ister istemez olumsuz etkiledi. Bazı kesimlerde ayçiçekleri hasat edilemeyecek duruma gelebilir diye endişe ediyoruz. Bu yıl çok yüksek verim beklentisi içinde değiliz. Yer yer verimlerin geçen yılında altında kalacağını tahmin ediyoruz. Sıcaklık böyle devam ederse çiftçinin işi bu sene zor gibi." dedi. "Bu yıl yüzde 50'den daha fazla verim kaybı bekliyoruz" Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan da Kırklareli'nde 1 milyon 250 bin dekar alanda ayçiçeği ekildiğini belirtti. Bu yıl yoğun kuraklık yaşandığını ifade eden Şaylan, aşırı sıcak ve nemden dolayı mantari hastalıkların ayçiçeğinde görülmeye başladığını söyledi. Üreticilerin yağış beklediğini dile getiren Şaylan, bu yıl ayçiçeği üretiminde büyük sıkıntılar yaşanabileceğini kaydetti. Uzun bir süredir yağış görülmediğini ifade eden Şaylan, "Yağış olmadığı için, aşırı sıcak ve nemden dolayı bitki strese girdi. Bu yıl yüzde 50'den daha fazla verim kaybı bekliyoruz. Bitki bu sıcaklığa ve neme nasıl dayansın. Ayçiçeğinde bu yıl sıkıntılı günler bizi bekliyor." diye konuştu.

Aşırı sıcaklar Ege ovalarındaki domates mesaisini erken bitirecek Haber

Aşırı sıcaklar Ege ovalarındaki domates mesaisini erken bitirecek

İlçede yaklaşık 40 bin dönümlük arazide ekili domateslerin olgunlaşmasıyla önemli bölümü ihracat pazarlarına gönderilen ürünün hasat süreci de başladı. Bu yıl hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle erken olgunlaşan ürünün dalında bozulmaması için toplama ve kurutma işlemlerine hız verildi. Gün doğumuyla tarlalara giren tarım işçilerinin topladığı domateslerden kurutmalığa ayrılanlar kesilerek beyaz örtülere seriliyor. Ürünler, alıcıların talebine göre kükürtlü ya da tuzlu olarak hazırlanıyor. Normalde eylül ayına kadar devam eden toplama ve kurutma işleminin bu yıl aşırı sıcak nedeniyle ağustos ayının ilk yarısında tamamlanması planlanıyor. İlçede bu yıl 400 bin ton domates üretilmesi ve kurutmalık ürünlerin başta ABD ve Avrupa olmak üzere 60'ın üzerinde ülkeye ihraç edilmesi hedefleniyor. "Kuruma açısından sıcağın büyük avantajı var" Torbalı Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdulvahap Olgun, AA muhabirine ilçede üretilen domatesin yüzde 80'inin salçalık, yüzde 20'sinin ise kurutmalık olarak kullanıldığını söyledi. Bu sezon mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklığın tarladaki domatesi de etkilediğini vurgulayan Olgun, "Tarladaki domatesin erimemesi lazım, sıcaklar birdenbire ürünü hızlı bir şekilde hazır hale getiriyor, onu toplamamız gerekiyor. Bunun için tarlada da toplama işlemleri hızlanmış durumda. Normalde temmuz ve ağustos aylarında bu işlem yapılıyor fakat sıcaklardan dolayı ağustosun ikinci haftası sezonun tamamlanacağını düşünüyorum. Kuruma açısından sıcağın büyük avantajı var. 7 günde kuruması gereken domates 5 günde kurumaya başladı ama çalışanlarımız için çok zor bir ortam. 45 derecelik sıcaklık söz konusu, beyaz örtülerde bu daha da artıyor." dedi. Olgun, sıcak havanın ürün kalitesine olumsuz bir etkisinin gözlenmediğini, iyi bir hasat sezonu geçirmeyi umut ettiklerini de belirtti. Domates üreticisi Kemal Saygıner ise ürünün kalitesinden memnun olduklarını ancak birden olgunlaşması nedeniyle hasattaki iş yükünün arttığını, sıcak hava izin verdiği ölçüde ara vermeden toplama ve kurutmaya yoğunlaştıklarını belirtti.

“Aşırı sıcaklar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor” Haber

“Aşırı sıcaklar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Her yıl binlerce insanın ölümüne neden olan aşırı sıcakların tarım sektörünü etkileme ihtimaliyle karşı karşıyayız” dedi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada son dönemlerde şiddeti artan sıcaklıkların tarımsal üretim için tehdit oluşturduğunu belirtti. İklim değişikliğinin önemli göstergelerinden birisinin sıcaklıktaki aşırı artış olduğunu dile getiren Bayraktar, bu sıcaklıkların bitkileri strese soktuğunu ve verimde düşüş yaşanmasına sebep olduğunu ifade etti. Bayraktar, yağış miktarı ve güneşlenme süresini değiştiren aşırı sıcaklıkların sulama suyu ihtiyacını artırdığını ve insan sağlığını olumsuz etkilediğini belirterek, “Aşırı sıcaklıklar yabancı ot artışını sağlarken, bitki hastalık ve zararlılarının ortaya çıkmasına neden olduğu için zirai mücadele masraflarını artırıyor. Aşırı sıcaklığın oluşturduğu stres hayvanları da etkiliyor. Hayvanlarda hastalıklara yatkınlık artarken, verim düşüyor ve süt üretimi azalıyor” diye konuştu. “Ayçiçeği ve zeytin üretimini sıcaklar olumsuz etkiliyor” Ayçiçeği ve zeytinde sıcaklık yüzünden oluşan sıkıntıların aşırı sıcaklıkların devam etmesi halinde daha da artacağını sözlerine ekleyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Trakya Bölgesi ayçiçeği üretim alanlarının yüzde 40-45’ini kapsıyor. Bölgede üretim sezonunda yağışın az olması sebebiyle aşırı sıcaklıkların ayçiçeği bitkisini strese sokmasına bağlı olarak verimde düşüş bekleniyor. Akdeniz Bölgesi’nde de zeytin ağaçları sıcaklıktan etkilendiği için verimde düşüş bekleniyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün yaptığı duyuruya göre Kuzey Yarımküre’nin büyük bir bölümü aşırı sıcaklıkların etkisi altına girdi ve birçok ülkede sıcaklık rekorları kırılıyor. Tüm dünyada etkisini gösteren aşırı sıcaklıklar Amerika Birleşik Devletleri’nin güneyini, Kuzey Afrika’yı, Ortadoğu’yu, bazı Asya ülkelerini ve özellikle Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz havzasını etkiliyor. Verilere göre haziran ayında kaydedilen küresel ortalamanın üzerinde sıcaklıklar görülmüş ve bu sıcaklıklar temmuz ayı itibarıyla etkisini devam ettirmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde en yüksek sıcaklıkların 45 dereceye kadar çıkacağı ve bu sıcaklıkların ağustos ayında da devam edeceği açıklanıyor. Her yıl binlerce insanın ölümüne neden olan aşırı sıcakların tarım sektörünü etkileme ihtimaliyle karşı karşıyayız.” “Ekimlerde ve yağışlarda sarkmalar başladı” İklim değişikliğindeki etkilerin insan hayatının her alanında olduğu gibi tarım sektöründe de görüldüğünün altını çizen Bayraktar, “Açık alanda doğaya bağımlı olarak yapılan tarımsal üretim, sıcaklık ve yağış gibi unsurlar nedeniyle iklim değişikliğinin etkilerinden doğrudan etkileniyor. Aşırı sıcaklıklar, şiddetli yağışlar, dolu, fırtına, don gibi doğal afetler iklim değişikliğiyle birlikte çok daha yıkıcı boyutlara ulaşıyor. Ekim ayında yapılması gereken ekimler kasım ayında yapıldı. Kış aylarında yağması gereken yağışlar ise mart ayından sonra yağarak üretim ve hasat takvimini etkiledi. Antalya’da seraları yıkan seller, Manisa’da bağlara zarar veren don ve tüm Karadeniz’de etkili olup fındığa zarar veren şiddetli yağışlar bunun göstergesidir. Bu düzensizlikler hem tarımsal üretimi hem de üreticilerimizin karar alma süreçlerini etkiliyor” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’nin 2022-2023 sezonunda tarımsal anlamda bir kuraklık yaşamadığını fakat aşırı sıcaklıkların tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturmaya devam ettiğini söyleyen Bayraktar, uzmanların yapıcı ve somut adımlar atılmazsa gelecekte doğa olaylarının etkisini artıracağı uyarısında bulunduğunu dile getirdi. “Değişen iklimle birlikte ürün deseninde değişikliğe gitmek zorundayız” Bayraktar, iklim değişikliği konusunda en önemli noktanın araştırma ve yayım faaliyeti olduğunu ifade ederek, “Değişen iklimle birlikte ürün deseninde yaşanacak değişimlere de çiftçilerimizin ayak uydurması gerekiyor. İklim değişikliğiyle hangi ürün hangi bölgede yetiştirilebilir gibi konularda araştırmalar yapılmalıdır. Çiftçilerin yeni üretim desenine geçişini kolaylaştırmak için tarımsal yayım yöntemleri konusunda da çalışmalara ağırlık verilmelidir. İklim değişikliğine uyumla ilgili atılacak somut adımların akabinde çiftçilerimizin bu yeni düzene uyum sağlayabilmesi için tarımsal destek mekanizmasına ‘iklim değişikliğine uyum destekleri’ eklenmelidir. İklim değişikliğine uyum konusu, çiftçilerimizi geleneksel tarım uygulamalarında birtakım değişikliklere götürecektir. İklim değişikliğiyle ilgili yapılan AR-GE yatırımları, iklime dayanıklı ürün çeşitlerinin geliştirilmesi, yoğun tarım tekniklerinden doğaya daha az zarar veren uygulamalara dönüşüm gibi eylemlerin çiftçilerimize tanıtılması ve benimsenmesi gerekiyor. Çiftçilerimiz de bilimin öncülüğünde ve onların yararına alınmış kararları uygulayarak bu değişimlere ayak uydurmalıdır” açıklamasında bulundu. Bayraktar, Türk çiftçisinin her türlü olumsuzluğa rağmen fedakar bir şekilde üretime devam ettiğini belirterek, onlara verilecek en büyük desteğin doğru hazırlanmış, bilimsel esaslara dayanan uzun vadeli tarım politikaları olduğunu kaydetti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.