Asrın Felaketi Haberleri - Son Dakika Asrın Felaketi Haber Güncel Gelişmeler

Hatay’da 3 bin depremzede çiftçiye pamuk tohumu dağıtıldı

Asrın felaketinin yaralarının sarıldığı Hatay’da 3 bin depremzede çiftçiye 21.3 milyon TL değerinde sertifikalı pamuk tohumu dağıtıldı. Asrın felaketinin yıkıma uğrattığı Hatay’da depremin yaraları sarılmaya devam ediyor. Depremzede çiftçilerin yeniden ayağa kalkması için başlatılan devlet destekleri devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 180 bin ton pamuk üretilen Hatay’ın Amik Ovası’nın bereketli topraklarında üretim yapan 3 bin çiftçiye “Hatay Depremin Yaralarını Pamuk ile Sarıyor” projesi çerçevesinde 21.3 milyon liralık sertifikalı pamuk tohumu dağıtıldı. Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın katılımıyla Kırıkhan ilçesinde gerçekleştirilen tohum desteğinin bölge çiftçisine bir nebze de nefes olması bekleniyor. Depremin yaralarını sarmak için yapılan desteklerin devam ettiğini belirten Vali Masatlı, "Türkiye’nin en önemli ve en verimli ovalarından biri olan Amik Ovası’nda başta pamuk tarımı olmak üzere sertifikalı tohum dağıtımlarını gerçekleştirdik. Burada da yaklaşık 21.3 milyon TL’lik tohumu bugün vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. 3 bin vatandaşımıza sertifikalı tohum dağıtımı yaptık. Asrın felaketiyle beraber tarım sektörümüz de ciddi hasar aldı ama bu süreçte 1.1 milyar TL’lik destek yapıldı. Bugünkü projemiz sertifikalı pamuk tohumunun dağıtımı da buradaki vatandaşlarımızın üretimine güç katacaktır. Buradaki üretim kabiliyetimizi ve üretim miktarımızı arttırmasına ve kaliteli ürün elde etmemize ciddi katkı sunacak" dedi. 3 bin üreticiye sertifikalı tohum dağıttıklarını söyleyen Hatay İl Tarım Müdürü Abdurrahman Türkmen ise, "Yıllardır temel kaynaklardan biri olan tarım sektörü önemini her gün arttırmaktadır. 180 bin ton pamuk üretimiyle ilimiz Türkiye pamuk üretimi konusunda 4’üncü sırada yer almaktadır. 6 Şubat asrın felaketi sonrasında pamuk üretiminin devamlılığının sağlanması amacıyla birçok proje hayata geçirilmiştir. ’Hatay Depremin Yaralarını Pamuk ile Sarıyor’ projesi ile Antakya, Kırıkhan, Kumlu, Reyhanlı, Hassa, Belen, Altınözü ilçelerindeki yaklaşık 3 bin üreticimize sertifikalı tohum dağıttık" diye konuştu.

Kahramanmaraş'ta "Türkoğlu çileği"nde hasat başladı

İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2006 yılında bölgede yürüttüğü bilgilendirme eğitimleri sonucu çilek üretimine başlanan ve kısa sürede tersine göçün yaşandığı kırsal Muratçakıroğlu, Kaledibi, Büyükimalı, Beyoğlu, Yeşilyöre, Kılılı mahallelerinde yaklaşık 2 bin 500 dönüm alandan yılda ortalama 7 bin tonun üzerinde ürün alınıyor. Üretimi her yıl artan, yaklaşık 1150 metre rakımda yetişen Türkoğlu çileği; rengi, tadı, kokusu ve kendine has aromasıyla ilgi görüyor. Yurt içinde faaliyet gösteren birçok zincir marketin rafında yer alan çilek, aynı zamanda Rusya ve Mısır'ın yanı sıra birçok ülkeye ihraç ediliyor. Günün ilk ışıklarıyla hasadına başlanan, öğleye kadar toplanan çilek, bölgeye gelen tırlara yükleniyor. Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş, AA muhabirine, depreme rağmen üreticilerin mahsulünü bırakmadığını ve üretime devam ettiğini belirtti. Türkoğlu çileğinin dünyanın dört bir yanına ihraç edildiğini ifade eden Okumuş, çileğin ilçenin yüksek kesimlerindeki ormanların arasında yetiştiğine dikkati çekti. Türkiye'nin birçok yerinde çilek yetiştiğini ancak Türkoğlu çileğinin aroması bakımından farklı olduğunu belirten Okumuş, şunları kaydetti: "Burası mikro havza bölgesi. Oksijeni bol, rakımı yüksek ve etrafı da buraya aromasını veren yoğun şekilde çam ormanlarıyla kaplı bir yer. Yaklaşık 2 bin 500 dönümde burada çilek yetiştiriliyor. Şu anda burada çalışacak işçiler bile artık dışarıdan geliyor. Yaklaşık 50 ülkeye buradan ihracat yapılıyor. Bu çileğe tadan bir daha tadıyor ve sipariş veriyor. " "Depreme rağmen oldukça verimli bir sezon geçiyor" Türkoğlu Çilek Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin Kaplan da bölgedeki hasadın bu yıl depreme rağmen oldukça verimli geçtiğini söyledi. Bölgedeki çilek üretimini artırmayı hedeflediklerini, 11'nci aya kadar süren çileğin ilk hasadından yaklaşık 4 bin ton meyve beklediklerini ifade eden Kaplan, şöyle konuştu: "Tedarikçi firmalar aracılığıyla yaklaşık 50 ülkeye ihracatımız var. Çileğimiz aromasıyla yurt dışı ülkelerinden büyük rağbet görüyor. Sürekli tüccarlarla istişare ederek ürünümüzü pazarlamaya çalışıyoruz. Yurt dışından sürekli talep var. Çileğimizin kalitesi güzel, markalaşma yolunda ilerliyoruz. Çok şükür. Başta Rusya, Azerbaycan, Mısır, İngiltere, Almanya gibi birçok ülkelere pazarımız var." Rusya'ya çilek götürmek için Türkiye'ye gelen Azerbaycanlı tüccar Şahmeddin Paşayev de çilekleri tarlada görüp beğendiklerini dile getirdi. Toplanan çileklerin Moskova'ya götürüleceğini kaydeden Paşayev, "Bu çileğin özelliği ve güzelliğini herkes biliyor. Amacımız Türk çileğinin 10 numara kalite olarak pazara çıkmasıdır. Türk çileğinin her yerde bilinmesidir. Amacımız anavatanımızın çileğinin pazarlara götürülüp tanınmasıdır." ifadelerini kullandı.

Depremin vurduğu Hatay’da kayısı hasadı başladı

Üretici ve işçilerin depremzede olduğu bahçede kayısılar dalından tek tek toplandı. Hatay’ın en verimli topraklarından Amik Ovası’nda son dönemlerde çekirdekli meyve dikimine yönelik bir artış yaşanıyor. Ekim alanı her geçen yıl artan ve Türkiye’nin hemen her ilinin yanı sıra ihracata gönderilen kayısılar, üreticiler tarafından toplanmaya başladı. Sabahın erken saatlerinde kayısı bahçesine giren işçiler sıcak havaya rağmen hasat gerçekleştiriyor. Çizilip ya da darbe almaması için içi sünger kaplı kovaya toplanan kayısılar daha sonra sandıklanarak kamyonlarla işleme tesisine götürülüyor. Paketlenen kayısılar iç piyasanın yanı sıra İngiltere, Romanya üzerinden dağıtım olurken, Orta Doğu ülkelerine de ihracatı gerçekleştiriliyor. "İhracata gönderiyoruz" Ziraat mühendisi ve kayısı üreticisi Hamit Karadeniz, bölgede çeşitli olmak üzere hasadın başladığını belirtti. Depremin her şeyi etkilemesine rağmen üretime devam etmek zorunda olduklarının altını çizen Karadeniz, "Rekoltede düşüklük var ama hem iç hem de dış piyasaya yetecektir. Ağırlıklı olarak ihracata gönderiyoruz. Çünkü bu kayısı uzun yola ve rafa dayanıklıdır. Hasada bugün başladık 15 gün devam edecektir" dedi. "Üretmek zorundayız" 50 kişinin hummalı şekilde ürün topladığını ifade eden Karadeniz, "Yetiştirmeye çalışıyoruz. Hem işçiler hem bizler depremzedeyiz. Üretilen mal toplanmak zorunda, beklemeye gelmez. Çiftçilikte her şeyi zamanında yapmak zorundasınız. Bizim de Antakya’da evimiz yıkıldı ama burada yeniden bir düzen kurduk. Ülkemizin en önemli gelir kaynak alanında tarımda üretmek zorundayız" diye konuştu. "Tarlada ucuz" Fiyatların düşüklüğünden yakınan Karadeniz, "Üretim maliyetleri çok yüksekken, fiyatlarımız çok düşük. Yine de kendi kendimizi idare etmek zorundayız. 10 ile 12 arasında tarladan kalitesine göre ürünün çıkış fiyatı var. Bu ürünümüzün pazarda 30-35 liradan satılıyor ama tarladan çıkış fiyatı 10-12 lira arası. Bu da bize çok komik geliyor" açıklamasında bulundu.

Depremzede kiraz üreticilerine zirai ilaç desteği

Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma yol açtığı Malatya'da çiftçilere, kiraz sineğiyle mücadele için zirai ilaç desteği sağlandı. Şehrin kayısıdan sonra önemli geçim kaynaklarından olan kirazda kaliteyi korumak ve üreticilere destek olmak amacıyla iki ilaç firması bölgeye ücretsiz zirai ilaç gönderdi. Yurt içi ve dışından talep edilen, coğrafi işaret tescilli "Malatya dalbastı kirazı"nın depremzede üreticileri, bu firmaların desteğiyle kiraz sineğine karşı zirai mücadele verecek. Yeşilyurt Ziraat Odası Başkanı Doğan Solmaz, AA muhabirine, şubat ve mart aylarının kentte zirai mücadele için önemli aylar olduğunu söyledi. Solmaz, deprem nedeniyle evleri yıkılan çiftçilerin bir kısmının kenti terk ettiğini, ilde bulunanların ise ilaca ulaşamamaları nedeniyle kayısıda monilya hastalığının etkili olduğunu ifade etti. Aynı durumun kirazda da yaşanmaması için çalışma yapıldığını belirten Solmaz, "Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mehmet Hasdemir, kirazda da böyle bir durum yaşamamak için firmalardan promosyon desteği sağlayarak Yeşilyurt'ta kiraz sineğiyle mücadele için büyük destek sağladı. Çiftçilerim adına Hasdemir ve destek veren ilaç firmalarına teşekkür ederim. Bu ilaçları sağlayanlar Malatya'nın ve Türkiye'nin geleceğini sağlayan insanlar. Yardımlaşmayı seven insanlar." diye konuştu. Foramen tuzakları kuruldu Kiraz sinekleriyle mücadele amacıyla foramen tuzakları kurduklarını, sinekler görüldüğünde ilaçlamaya başlanacağını anlatan Solmaz, şunları kaydetti: "Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile İlçe Müdürlüğünün katkılarıyla bu tuzakları kurduk. Kiraz sineğinin ilk çıktığı bölgelere astığımız tuzakları günlük takip ediyoruz. İlk gördüğümüz kiraz sineğiyle birlikte ilaçlama başlayacak. Kiraz sineği giren kirazların ekonomik değeri sıfıra düşüyor, bunu önlemek için yetkililer desteklerini bizden esirgemedi. İlçede 15 bölgeye foramen tuzaklar kuruldu. Şu an bize 600 litre zirai ilaç teslim edildi, bir litre zirai ilaç 3 ton suya katılıyor. İlçemizde 1800 ton ilaç atılacak. Geçmiş yıllarda 1500 ton civarında ilaç atıyorduk. Bahçelerin yüzde 95'ini ilaçlayacağımızı düşünüyoruz. Kiraz sineği görüldüğü an çiftçilerimize bildireceğiz. Atacağımız ilaç kontak tesirli, ilaç atıldıktan sonra yağmur yağarsa ilacı yeniden kiraza atmamız gerekiyor."

Deprem tarımı da vurdu, mevsimlik işçi bulunamıyor

Depremden dolayı işçilerin dağıldığını aktaran çiftçiler, zorluk çektiklerini söyledi. Depremin ardından Elazığ ve Malatya’da başta olmak üzere Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da mevsimlik işçilere ulaşım zorlaştı. Daha önce mevsimlik işçi bulmakta zorluk çekmeyen çiftçiler bu sene kimseye ulaşamaz hale geldi. Baskil ilçesine bağlı Bilaluşağı köyünde tarım yapan çiftçiler de her sene olduğu gibi bu sene de mevsimlik işçi arayışına girdiklerini ancak yeterli sayıda işçi bulamadıklarını ifade etti. Hasat zamanında ürünlerinin zarar görmemesi için mevsimlik işçilere ihtiyaç duyduklarını belirten çiftçiler, depremin etkileri nedeniyle Elazığ ve Malatya’daki mevsimlik işçilere ulaşmadıklarını dile getirdi. Çiftçiler, mevsimlik işçi eksikliği sonucunda hasat zamanında ürünlerin toplanamamasına neden olacağını kaydetti. "İşçi yok ama idare etmemiz de lazım" Köyde 30 dönüm üzerinde biber ektiklerini aktaran çiftçilerden Muhlis Aydoğdu, “Şuanda 6-7 kişi günlük geliyor. Depremden ötürü işçi sıkıntısı yaşıyoruz. Gruplar ortalama 30 kişi oluyordu ama bu sene dağıldılar ve toplayamıyoruz. Yani eşim gidip çadırları tek tek geziyor ama işçi bulamıyor. 4-5 kişi geliyor, biz de onlara yardım ediyoruz. İşçi yok ama idare etmemiz de lazım. Çözümü yok, biz bunu bir şekilde idare edeceğiz. Doğu illerinden yatılı işçi getirmemiz gerekecek” dedi. "15 kişi çalışması gereken tarlada şu anda sadece 5-6 kişi var" Tarlada çalışan işçi kadınlardan Remziye Değer ise yaklaşık 15 kişi çalışması gereken tarlada şu anda sadece 5-6 kişinin çalışabildiğini belirterek, işçi yokluğundan dolayı zorluk çektiklerini ifade etti.

Kahramanmaraşlı depremzede çiftçiler hasat için serada

Depremin etkilediği Türkoğlu'na bağlı kırsal mahalleler, kentin tarımsal üretim merkezi olarak öne çıkıyor. Yaşadıkları zorluklara ve kayıplarına rağmen ayağa kalkma mücadelesi veren çiftçilerin, martta seralarına diktikleri salatalıkların hasadı sürüyor. Serada üretim yapılan 13 mahalleden birisi olan Kadıoğlu Çiftliği Mahallesi'ne Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinden servisle gelen işçiler, yetişen salatalıkları topluyor. İlerleyen dönemde üretimin artmasıyla, seralarda çalışmak için başta Kahramanmaraş'ın ilçeleri olmak üzere Malatya, Adıyaman, Şanlıurfa ve Gaziantep'ten gelen tarım işçileri de hasat mesaisine katılacak. "Yaklaşık 30 şehrimize buradan salatalık, domates, biber gönderiliyor" Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş, AA muhabirine, 11 ilin etkilendiği Kahramanmaraş merkezli depremlerden ilçedeki çiftçilerin de zarar gördüğünü söyledi. Bazı çiftçilerin ve yakınlarının hayatlarını kaybettiğini belirten Okumuş, "Depremlerden, Türkoğlu ilçemiz de büyük bir şekilde etkilendi. Fay hattı hemen yakınından geçiyordu. Bizim ilçemiz hem sanayi kenti hem de verimli arazileriyle, büyük ovalarıyla Amik Ovası'nın devamı niteliğinde. Bu yüzden çiftçiliğin yoğun şekilde yapıldığı bir bölgeyiz." dedi. Depremlerde bazı tarım aletlerinin de zarar gördüğünü ancak kendilerinin de destek verip tarımı ayağa kaldırma noktasında irade gösterdiklerini ifade eden Okumuş, martta seralarda dikilen fidelerin ürün verdiğini ve hasadın başladığını aktardı. Okumuş, ilçe genelinde bulunan seralarda salatalık ve domates başta olmak üzere biber ve kornişon gibi ürünlerin de yetiştirildiğini anlatarak, şunları kaydetti: "İlçemizde 1100 dönüm civarında sera var. Yaklaşık 30 şehrimize buradan salatalık, domates, biber gönderiliyor. Deprem fay hattı özellikle ova köylerini büyük oranda etkiledi. 13 mahallemiz var. Tarım aletlerinin büyük kısmı evlerin altında durduğu için büyük de zarar oldu ama kiralama yöntemi ile çiftçilerin zamanında ekimi yapıldı. Şimdi de hasatları başladı." Deprem fay hattının geçtiği bazı tarım arazilerinde yaşanan bozulmaların Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından düzeltildiğini dile getiren Okumuş, "İnşallah tarım arazilerinde eksik hasat olmayacak. Depremde yıkılan Türkoğlu, tarımda ayağa kalkacak. Depremzede vatandaşlarımızın, esnaf, sanayici ve özellikle de çiftçilerimizin ayağa kalkması için depremin ilk gününden itibaren çalışıyoruz." diye konuştu. İşçi bulmak sıkıntı Seralarda salatalık ve domates üretimi yapan 50 yaşındaki çiftçi Mustafa Fidan da 1200 nüfuslu mahallenin en önemli geçim kaynağının seracılık olduğunu ifade etti. Seralarda yetişen ürünün hasadının dışarıdan gelen işçilerle yapıldığını belirten Fidan, "Yerli işçimiz yoktur, Pazarcık, Türkoğlu ilçesi gibi, yatılı olarak da Adıyaman, Şanlıurfa, Gaziantep civarından işçilerimiz gelir. Yaklaşık 500 kişi dışarıdan yatılı olarak gelirler. Geldiklerinde sezon sonu olan aralık ayına kadar burada kalırlar. Yıl sonu dönüş yapıp, 2-3 ay sonra yeniden gelirler." dedi. Depremin, yöre halkı gibi seralarda çalışan işçileri de etkilediğini vurgulayan Fidan, "Deprem, buradaki halkımızı ve dışarıdan gelen işçilerimizi de etkiledi. Buraya işçi getiren çavuşlarımızın yaklaşık 100 işçisi vardı. Şu anda 40-50 kişi getirebiliyor. Depremden sonra dikim ve ekim aşamasında sıkıntı çekmedik ama hasat döneminde işçi sayımız az. Geçen sene diktiğimiz fidenin aynısını diktik ama deprem nedeniyle işçi sayımızda azalma oldu." ifadelerini kullandı. Fidan, Kadıoğlu Çiftliği Mahallesi'nin topraklarının çok verimliği olduğuna da dikkati çekerek, "Domateste yaklaşık 2 sezonda dönümde 25 ton civarında ürün elde edilir. Salatalıkta ise 2 sezonda 50 ton civarında ürün alınır. Buradan Türkiye'nin her yerine ürün gönderiyoruz desek doğrudur. Muş, Van, Malatya, Adıyaman, Kayseri, Sivas, Niğde, Adana gibi 30'dan fazla ile ürünlerimiz gidiyor." diye konuştu. Kaynak: Anadolu Ajansı

Depremzede balıkçılar ve su ürünleri yetiştiricileri desteklenecek

Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı kararları, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, 6 Şubat'ta meydana gelen depremler nedeniyle afet bölgesi ilan edilen illerde deniz ve iç sularda avcılık yapan balıkçı gemisi sahipleri, gerçekleştiremedikleri avcılık faaliyetinden dolayı oluşan gelir kayıplarını karşılamak ve avcılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini temin etmek üzere desteklenecek. Adana ve Hatay'a kayıtlı ve 6 Şubat ve öncesi itibarıyla geçerli su ürünleri ruhsat tezkeresine sahip olan, denizde faaliyet gösteren balıkçı gemilerinin tamamına gemi başına, 6 Şubat 2023 ve 31 Aralık 2023 tarihleri arasında bir defaya mahsus olmak üzere destekleme ödemesi yapılacak. Boy grubuna göre, 0-4,99 metre balıkçılık gemileri için Adana'da 5 bin lira, Hatay'da 10 bin lira, 5-9,99 metre balıkçılık gemileri için Adana'da 7 bin 500 lira, Hatay'da 15 bin lira, 10-11,99 metre balıkçılık gemileri için Adana'da 10 bin lira, Hatay'da 20 bin lira, 12-14,99 metre balıkçılık gemileri için Adana'da 15 bin lira, Hatay'da 30 bin lira destek verilecek. Gemi başına destek miktarı, 15-19,99 metre uzunluğundaki balıkçılık gemileri için Adana'da 20 bin lira, Hatay'da 40 bin lira, 20-29,99 metre balıkçı gemileri için Adana'da 25 bin lira, Hatay'da 50 bin lira, 30 metre ve üstü balıkçı gemileri için ise Adana'da 30 bin lira, Hatay'da 60 bin lira olacak. Afet bölgesi ilan edilen illerden Adana, Adıyaman, Elazığ, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa'ya kayıtlı, 6 Şubat ve öncesi itibarıyla geçerli ruhsat tezkeresine sahip iç sularda faaliyet gösteren balıkçı gemileri için de destek ödemesi yapılacak. Buna göre, gemi başına destek tutarı, 0-4,99 metre balıkçı gemileri için 3 bin 500 lira, 5-7,99 metre balıkçı gemileri için 4 bin 250 lira, 8-9,99 metre balıkçı gemileri için 5 bin 250 lira, 10-11,99 metre balıkçı gemileri için 6 bin lira olarak belirlendi. Su ürünleri yetiştiricilik işletmelerine verilecek destek Diğer kararla da 6 Şubat'ta meydana gelen depremler nedeniyle afet bölgesi ilan edilen illerde üretim tesisleri zarar gören su ürünleri yetiştiricilik işletmelerinin faaliyetlerinin devamlılığını sağlamak üzere desteklenmelerine ilişkin usul ve esaslar düzenlendi. Bu kapsamda, söz konusu illerde il-ilçe tarım müdürlüklerince hasar tespiti yapılarak kayıt altına alınmış üretim tesisleri zarar gören ve 6 Şubat tarihi veya öncesinde Su Ürünleri Bilgi Sistemi'ne kayıtlı olup yetiştiricilik belgesine sahip olan su ürünleri yetiştiricilerine, 6 Şubat 2023 -31 Aralık 2023 tarihlerinde bir defaya mahsus olmak üzere destekleme ödemesi yapılacak. İşletmelere, adet başına 0,2 lira balık yumurtası yardımı, adet başına 1 lira yavru balık yardımı, kilogram başına 30 lira porsiyon balık yardımı, adet başına 250 lira anaç balık yardımı yapılacak. İşletmenin desteklen faydalanabileceği miktarın hesaplanmasında hasar tespiti yapılarak kayıt altına alınan miktarlar dikkate alınacak. Kararlar, 6 Şubat'tan geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.

Depremin vurduğu çiftçilere barajlar can suyu olacak

Kahramanmaraş’ta etkili olan sağanak yağışlar sonrası yüzde 80’lere ulaşan barajların doluluk oranı, depremin vurduğu çiftçilere can suyu olacak. Kahramanmaraş’ta 6 Şubat tarihli meydana gelen depremlerden sonra etkili olan sağanak yağışlar şehirdeki barajların birçoğunu doldurdu. Barajlardaki doluluk oranı yüzde 80’lere ulaşırken yaz mevsimi öncesi çiftçilerin de yüzü güldü. Menzelet ve Kılavuzlu barajları yüzde 80 seviyelerine, Sır, Kandil, Sarıgüzel ve Adatepe barajları ise yüzde 70 doluluk oranına çıktığı kaydedildi. Barajların doluluk oranlarının yaz mevsimi öncesi çiftçilerin yüzünü güldürdüğünü ve üretimin daha da artacağını ifade eden Kahramanmaraş Ziraat Odası Başkanı Mehmet Çetinkaya, depremden etkilenen çiftçilerin hasadının olumlu olacağı umudunda olduklarını ifade etti. Çetinkaya, “Üretim sezonu yerini hasada doğru alacak ve sayılı günler kaldı. Deprem sonrası oluşan yağmurlar ve barajlarımızda doluluk oranlarını arttırdı. Barajlarımızın doluluk oranları yüzde 80’lere ulaştı. Deprem nedeniyle Ayvalı Barajı yüzde 40 seviyelerinde deprem kaynaklı yaşadığımız sıkıntılardan biri de Pazarcık ilçesindeki Kartalkaya Barajı. Baraj gövdesindeki çatlaktan dolayı suyu çatlak seviyesine kadar tutulup seviyenin üzeri de tahliye edildi. Şayet bu sıkıntı olmasaydı barajın doluluğu yüzde yüzlere ulaşacaktı. Diğer barajlarımızda ise sıkıntı yok. Tarımın durmaması adına barajların doluluk oranı çiftçilerimize can suyu oldu. Yaz aylarında su sıkıntısının yaşamayacağımız anlamına geliyor. Nisan ayında yağışların bol oluşu ve buğdaylarımızın sulanmadan yetişmesine neden oldu. 40 günlük süre sonrası hasat başlayacak ve kalitenin iyi olmasını bekliyoruz” dedi.

Depremdeki arazilerde 2 metreye varan çökmeler çiftçileri zorluyor

Kentte 6 Şubat'ta yaşanan 7,7 ve 7,6'lık depremler, can ve mal kaybına yol açarken, tarım arazilerine de zarar verdi. Kadıncık Mahallesi kırsalındaki arazilerde de çökme ve yükselmeler oluştu. Tarım arazilerinin bazı bölgelerinde yaklaşık 200 metre arayla birbirine paralel iki yüzey kırığı ortaya çıktı. Çiftçiler, tarlalarda oluşan çökme ve yükselme nedeniyle sulama ve traktörle ilaçlama yaparken zorlanıyor. "Deprem köyümüzü vurdu" Kadıncık Mahallesi Muhtarı Mehmet Hayırsöz, AA muhabirine, depremin herkesi etkilediğini söyledi. Mahallelerinin depremde büyük zarar gördüğünü anlatan Hayırsöz, "Deprem köyümüzü vurdu. 65 hanelik köyümüzde 13 hafif hasarlı ev kaldı. Diğerleri ağır hasarlı ve yıkıldı. Köyümüzde deprem nedeniyle 4 kişi yaşamını yitirdi." dedi. Hayırsöz, köyde yüzey kırıkları oluştuğunu dile getirerek, şunları kaydetti: "Tarlanın bir bölümü düşerken, diğer tarafı yükselmiş. Bir tarafı yüksek, bir tarafı engin. Yaklaşık 2 metre yükseklik farkı var. Önceden suyu buradan bıraktın mı tarlanın sonuna kadar gidiyordu. Artık bıraktın mı diğer taraftan gitmez. Suyu bıraktın mı sonuna kadar gitmesi gerek." Ortaya çıkan bu durumun düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan Hayırsöz, "Arazimizde buğday, sarımsak, mısır, ayçiçeği, pancar, domates, biber, arpa ekiyoruz. Deprem arazimizi de etkiledi." ifadelerini kullandı. Kaynak: Anadolu Ajansı

#Asrın Felaketi