TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Atak

AGRONEWS - Atak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Atak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çandır: “Tarım enflasyonu aylıkta düştü, yıllıkta artışta” Haber

Çandır: “Tarım enflasyonu aylıkta düştü, yıllıkta artışta”

Tarım-GFE’nin Haziran’da aylık yüzde 0.93 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Haziran ayları ortalamasının (2.01) yüzde 46 altında olmuştur” dedi. Tarım-GFE’nin Haziran ayında yıllık yüzde 47.56 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, son 9 yılın Haziran ayları ortalamasının (31.53) yüzde 51 üzerinde olmuştur. Tarım-GFE, aylıkta giderek düşen ancak geçmiş yılların Haziran aylarına göre dördüncü en yüksek artış olarak ilan edildi. Yıllıkta ise giderek düşen ancak geçmiş yılların Haziran aylarına göre ikinci en yüksek artış olarak ilan edildi” değerlendirmesinde bulundu. “Veterinerlik hizmetleri yıllıkta artışta” Haziran ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 0.61 ve yıllıkta ise yüzde 44.60’lık artış olduğunu belirten Çandır, “Haziran ayları itibariyle aylıkta 2021 ve 2022 yıllarından ve yıllıkta ise 2022 yılından sonraki en yüksek değerler olmuştur” dedi. Çandır, tohumda aylık yüzde 0.65, enerjide yüzde 0.25, gübrede yüzde 0.19, ilaçta yüzde 1.25, veteriner hizmetlerinde yüzde 0.13, yemde yüzde 0.17 ve diğer kalemlerde ise yüzde 3.67’lik artışa dikkat çekerken, yıllıkta ise tohumda yüzde 61.56, enerjide yüzde 63.17, gübrede yüzde 27.53, ilaçta yüzde 23.54, veteriner hizmetlerinde yüzde 114.01, yemde yüzde 30.01 ve diğer kalemlerde ise yüzde 90.69’luk artış olduğunu kaydetti. Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 2.84 ve yıllık yüzde 67.47’lik artış ilan edildiğini belirtti. Çandır, “Haziran ayında Tarım-GFE alt kalemlerindeki değişimler, yılbaşından bu yana benzer eğilim göstermiştir. Örneğin veterinerlik hizmetlerindeki ve diğer hizmet kalemlerindeki devam eden sıra dışı artışlar ile gübre, ilaç ve yemdeki aylık ve yıllık düşüşler dikkat çekici olmuştur” dedi. “Haziran ÜFE artışı üretici lehine” TÜİK’in Haziran ayı tarımsal üretici fiyat endeksini (Tarım-ÜFE) aylık yüzde 1.95 ve yıllık yüzde 54.58 olarak açıkladığını belirten Ali Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Haziran ayındaki aylık artış üretici lehine olmuştur. Yıllık girdi maliyetleri artışı da üretici fiyatlarının altında seyretmiştir. Üretici lehindeki bu yıllık seyrin önümüzdeki aylarda devam etmesi, üreticiler için önem arz etmektedir. Böylece üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Yurtiçi ve yurtdışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Ali Çandır, yurtdışı üretici enflasyonunun (YD-ÜFE), Haziran’da aylık yüzde 0.97, yıllıkta yüzde 44.51 arttığını belirtti. Yurtiçi üretici enflasyonunun (Yİ-ÜFE) aylık yüzde 1.38, yıllık yüzde 50.09 gibi oldukça yüksek düzeyde arttığına dikkat çeken Başkan Ali Çandır, üretici düzeyindeki gıda kaleminin aylık yüzde 1.69, yıllık ise yüzde 62.19 arttığını belirtti. Çandır, “Bu durum, Haziran ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” dedi. “Tüketici enflasyonu yüksek” Haziran ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonunun (TÜFE) aylık yüzde 1.64, yıllık yüzde 71.60 arttığını belirten Çandır, “Tüketici taraftaki gıda enflasyonu ise Haziran ayında aylık yüzde 1.78 ve yıllık yüzde 68.08 olarak ilan edilmişti. İşlenmemiş gıda enflasyonu Haziran’da aylık yüzde 0.79 ve yıllık yüzde 70.50 artış göstermişti. Yaş meyve sebze enflasyonu aylık yüzde 6.07 ve yıllık 78.61 artmıştı. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermeye devam etmektedir” dedi.

Tarım girdi maliyetleri aylıkta ve yıllıkta arttı Haber

Tarım girdi maliyetleri aylıkta ve yıllıkta arttı

Nisan ayı için açıklanan Tarım-GFE’nin aylık yüzde 1,72 arttığını belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Nisan ayları ortalamasının (1,67) yüzde 3 üzerinde olmuştur” dedi. Tarım-GFE’nin Nisan ayında yıllık yüzde 52,20 arttığını kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, son 9 yılın Nisan ayları ortalamasının (32,51) yüzde 61 üzerinde olmuştur. Tarım-GFE, aylıkta geçen yılki Nisan ayından 8 kattan fazla, yıllıkta ise yüzde 55’ten fazla artış olarak ilan edilmiştir” dedi. Tohum aylıkta yükselişte Nisan ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylık yüzde 1,70 ve yıllık ise yüzde 49,13’lük artış olduğunu belirten Çandır, “Nisan ayları itibariyle aylıkta 2021 ve 2022 yıllarından ve yıllıkta ise 2022 yılından sonraki en yüksek değerler olmuştur” dedi. Nisan’da tohumda aylık yüzde 5,35, enerjide yüzde 1,13, gübrede yüzde -0,23, ilaçta yüzde 2,15, veteriner hizmetlerinde yüzde 0,02, yemde yüzde 1,65 ve diğer kalemlerde ise yüzde 1,29 değişimler ilan edildiğini kaydeden Çandır, yıllıkta ise tohumda yüzde 61,96, enerjide yüzde 70,69, gübrede yüzde 26,92, ilaçta yüzde 23,76, veteriner hizmetlerinde yüzde 143,26, yemde yüzde 36,20 ve diğer kalemlerde ise yüzde 89,95’lik artışa dikkat çekti. Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 1,87 ve yıllık yüzde 73,70’lik artış olduğunu belirtti. Çandır, “Nisan ayında Tarım-GFE alt kalemlerindeki değişimler, yılbaşından bu yana benzer eğilim göstermiştir. Örneğin veterinerlik hizmetlerindeki ve diğer hizmet kalemlerindeki sıra dışı artışlar ile gübre, ilaç ve yemdeki ortalama enflasyonun 3’te 1’i kadar artışlar dikkat çekici olmaya devam etmiştir” değerlendirmesinde bulundu. Üretici fiyatlarının altında TÜİK tarafından Nisan ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 2,71 ve yıllık ise yüzde 60,77 olduğunu hatırlatan Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Nisan ayındaki aylık ve yıllık girdi maliyetleri artışı, üretici fiyatlarının altında seyretmiştir. Üretici lehindeki bu aylık ve yıllık seyrin önümüzdeki aylarda devam etmesi, üreticiler için önem arz etmektedir. Böylece üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” dedi. Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonları da tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Başkan Ali Çandır, yurt dışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Nisan’da aylıkta yüzde 1,37, yıllıkta yüzde 65,53 gibi yüksek düzeyde arttığını kaydetti. Yurt içi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin aylıkta yüzde 3,60 ve yıllıkta yüzde 55,66 gibi yüksek düzeyde arttığını hatırlatan Çandır, “Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylık yüzde 5,38 ve yıllık ise yüzde 64,51 artmıştı. Bu durum, Nisan ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu. Nisan ayında tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 3,18, yıllık yüzde 69,80 arttığını belirten Çandır, tüketici taraftaki gıda enflasyonunun Nisan’da aylık yüzde 2,78, yıllık yüzde 68.50 olarak ilan edildiğine dikkat çekti. Çandır, işlenmemiş gıda enflasyonunun Nisan’da aylık yüzde 3,85, yıllık yüzde 77,85 ilan edildiğini belirtirken, yaş meyve sebze enflasyonunun aylık yüzde 0,66 ve yıllık 77,96 arttığını kaydetti. Çandır, “Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermeye devam etmektedir” dedi.

Antalya’da tarım topraklarının sürdürülebilirliği masaya yatırıldı Haber

Antalya’da tarım topraklarının sürdürülebilirliği masaya yatırıldı

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde Toprak Haftası öncesinde “Antalya’da Tarım Topraklarının Sürdürülebilir Kullanımı” Paneli düzenlendi. ATB Basın Danışmanı Vahide Yanık moderatörlüğünde düzenlenen panele, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kaplan, BATEM’den Doç. Dr. Filiz Öktüren Asri, Gübre Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Aydın konuk olarak katıldı. Panelde, kıt kaynak olan toprağın korunması, sürdürülebilirliği konuşuldu. “Tarım sit alanları korunmalı” Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kaplan, Türkiye’nin güneş, toprak ve su konusunda zengin bir ülke olduğunu söylerken, bu avantajların korunarak geleceğe aktarılmasının önemini vurguladı. Kaplan, “Burası Anadolu coğrafyası, mezopotamya yani tarım medeniyetinin ilk başladığı coğrafya. Burası çok kıymetli bir yer, çok verimli bir yer. Ama çok kıymetli, verimli olması bizim sorumluluklarımızı artıyor” dedi. 2018 yılında Antalya’da 8 ovanın tarımsal sit alanı olarak belirlendiği ve Antalya Valiliği’nin talimatıyla tapu kaydında şerh düşülmesi gerektiğini ancak şerh düşülmediği ve yapılaşmaya açık olduğunun hatırlatılması üzerine Kaplan, tarım topraklarının amacı dışında kullanılmaması gerektiğini vurguladı. Kaplan, “Tarımsal sit alanı ilan edilmesi, dokunulmaması gerektiğini ortaya koyan hukuki bir çerçevedir. Bunu olumlu bulurum ama denetimi ve gereğinin yapılması kaçınılmaz” dedi. Bir şeyi korumanın en önemli yolunun onu üretken kılmak olduğunu söyleyen Kaplan, ”Tarım arazisi varsa orada bulunan çiftçi, üretici kazanç elde edebilir olmalı. Üzerinde mutlu olmalı ki toprağını bırakmasın” dedi. Antalya’da tarım alanın az olduğunu belirten Kaplan, sera topraklarının yüzde 20 oranında kireç içerdiğini, toprağın verimli kullanılabilmesi için toprak analizinin yapılıp, üretimin buna göre planlanması gerektiğini vurguladı. “1 cm toprak için 200-500 yıl geçmesi gerekiyor” BATEM Uzmanı Doç. Dr. Filiz Öktüren Asri, toprağın kayaların ve organik maddelerin ayrışması ve ayrışma ürünlerinin karışımından meydana gelen içerisinde milyarlarca mikroorganizma yaşayan canlı bir varlık olduğunu belirtti. Asri, “1 santimetre kalınlığında toprak oluşabilmesi için yaklaşık 200-500 yıl geçmesi gerekmektedir. Yani yaklaşık 100 santimetre toprak derinliğinin oluşabilmesi için 50 bin yılın geçmesi gerekmektedir. Sadece erozyonla yılda 154 milyon ton toprağı kaybediyoruz. Gıda güvenliğinin sağlanması için toprağımızı kaybedemeyiz. Erozyon, çarpık kentleşme, sanayileşme gibi nedenlerle Türkiye tarımsal alan varlığımız 26.83 milyon hektardan 23.81 milyon hektara gerilemiştir. Yani Türkiye’de toprak kayıpları, 48 kat daha hızlı gerçekleşmektedir’’ diye konuştu. Asri, plastik ve mikro plastiklerin suyun yanında toprağı da kirlettiğini belirterek, “Küçük parçacıklarla toprakta uzun süre kalan mikro plastikler, kimyasal yapılarının değişmesiyle yapışkanlık kazanarak ilaç ve gübre kalıntılarının üstlerinde birikir ve toprak canlılarına zarar verir. Toprakta boyutları küçülen mikro plastikler su ortamına taşınmakta, bitki kökleriyle alınıp taşınarak ürünlerin tanesine, meyvesine geçerek gıda zinciri yoluyla insan vücuduna ulaşabilmektir’’ diye konuştu. Asri, BATEM bünyesinde yaptıkları toprak, su, bitki analizleriyle ilgili bilgi verirken, üreticilerin analiz yaptırarak üretim yapmasının verim ve kaliteyi artıracağını vurguladı. “Gübre kirletici değil besleyicidir” Gübre Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Aydın, gübreye karşı olumsuz önyargı olduğunu söyledi. Toprağın insan vücudu gibi besine ihtiyaç duyduğunu belirten Aydın, “Toprağın eksik minerallerini, demirini, fosfatını, bakterisini, mantarını, ihtiyacı olan tüm elementleri gübre ile takviye ediyoruz“ dedi. Gübrenin toprağın kirleticisi olmadığını, besleyicisi olduğunu vurgulayan Aydın, “Sürdürülebilirlik konusunda toprağa korumamız gerekiyorsa biz toprağın eksikliklerini gidermeliyiz. Yoksa canlı varlık olan toprak ölür’’ dedi. Bundan 50 yıl önce gübre denince üre, amonyum sülfat, şeker gübresi kavramının kullanıldığını belirten Aydın, “Şimdi biz onları çoktan geçtik. Türkiye gübrede hem özel sektörü, hem üniversiteleri, hem araştırma sektörüyle dünya ile kafa kafaya, hatta onlardan bir adım daha ileride olan yerde“ dedi. Aydın, yeni nesil ve organik gübrelerle ilgili de bilgi verdi. Toplantının ardından konuklar, katılımcıların sorularını cevaplandırdı.

Sürdürülebilir süt üretimi için aile işletmeleri kurulmalı Haber

Sürdürülebilir süt üretimi için aile işletmeleri kurulmalı

ATB Basın Danışmanı Vahide Yanık moderatörlüğünde düzenlenen panele, ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, Antalya Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, Elmalı Süt Üreticileri Birliği Başkanı Ali Gümüşlü ve Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özgür katıldı. Süt ikramının yapıldığı panelde, süt hayvancılığı, süt tüketimi, süt fiyatları, maliyetler ve süt üretiminde yaşanan sorun ile çözüm önerileri paylaşıldı. ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, temel besin kaynaklarından biri olan süt üretiminin sürdürülebilmesi için küçük aile işletmelerinin desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Son dönemde süt hayvancılığını bırakan aile sayısının arttığını kaydeden Kocaoğlu, “Özellikle küçük aile işletmeleri maliyetlerin altında ezildiği için hayvancılıktan çekiliyor” dedi. “Süt olmazsa et olmaz” diyen Kocaoğlu, hayvancılık politikalarının süt üzerine kurgulanması gerektiğini söyledi. Sütün pahalılığının gündeme geldiğini ancak hayvancılıkta en önemli girdilerden olan yem fiyatlarının hiç konuşulmadığını kaydeden Kocaoğlu, “Hayvan yemi pahalı yiyor, onu neden konuşmuyoruz? Neden hep süt konuşuluyor. Biz yemi döviz kuru üzerinden alıyoruz, mazot, enerji gibi maliyetler malum. Üretici 1 litre sütün parasıyla 1.5 kilogram yem alamıyorsa hayvancılığı sürdürme şansı yok. Biz 1 litre sütün parasıyla 1.3 kilogram yem alabiliyoruz. Ulusal Süt Konseyi sütün üreticiden alım fiyatını 14.65 TL olarak belirledi ancak bu gerçekçi bir rakam değil. 1 litre sütün maliyeti 16 TL, sütün üreticiden alım fiyatı 18 TL olmadığı sürece hayvancılıkla uğraşan zarar eder ve her geçen gün işletmeler kapanır ki böyle oluyor. Uzun vadede süt daha pahalı hale gelir” diye konuştu. Süt tüketimimiz Avrupa’nın 3’te biri Elmalı Süt Üreticileri Birliği Başkanı Ali Gümüşlü, süt üretiminin azaldığına dikkat çekti. 2021 yılında 23 milyon 200 bin ton olan süt üretiminin, 2022’de yüzde 7 azalarak 21 milyon 563 bin tona, 2023’te 21 milyon 480 bin tona gerilediğini belirten Gümüşlü, 2021 yılında 28.1 milyon olan sağmal hayvan sayısının, 2022’de 25.8 milyon başa düştüğüne dikkat çekti. Türkiyşe’nin kişi başı yıllık süt tüketiminde 137.1 litre ile dünyada 56. Sırada olduğunu kaydeden Ali Gümüşlü, Avrupa’da kişi başı süt tüketiminin yıllık 350 litre ve üzeri olduğuna dikkat çekti. Gümüşlü, sütün hayvansal protein için insan sağlığında çok değerli bir besin olduğunu belirtirken, rafa kaldırılan okul sütü gibi projelerle hem üreticinin hem tüketicinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Gümüşlü, “Tarihe de not düşmesi açısından söyleyeceğim. Biz bu politikalarla devam edersek önümüzdeki yıllarda biz büyükbaş hayvanları hayvanat bahçesinde görecek, çocuklarımıza da hayvanat bahçesinde göstereceğiz” dedi. Çobanlar karavan istiyor Antalya Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, ülkedeki et ve süt açığını kapatmak için ithal hayvan yerine küçükbaş hayvancılığın desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Koyun, keçi seçi sütünün katmadeğeri yüksek ürünler olduğunu söyleyen Öztürk, “Ürettiğimiz ürün asla elimizde kalmıyor, müşterisi hazır ve yüksek fiyattan pazarlayabiliyoruz” dedi. Honamlı gibi et ve sütte verimli yerli bir ırk olduğunu belirten Öztürk, “Bölgemiz küçükbaş hayvancılığa çok müsait. Küçükbaşın önündeki engeller kaldırılsın biz ete de süte de deste oluruz” dedi. Hayvancılıkta çoban bulmakta zorlandıklarını vurgulaya Zeliha Öztürk, “Neden çoban bulamıyorum, çünkü kırsalda yaşamak zor. Elektrik yok, su yok, internet yok, sosyal hayat zaten yok. Öncelikle kırsal kesimin altyapı ve sosyal anlamda desteklenmesi lazım. Kara düzen içerisinde yaşıyoruz. Kırsalda hayvancılıkla uğraşanlara karavan hayatı sağlanabilir. Yetiştiricilere karavan verilse hem kırsaldaki hayatları devam eder hem barınak sorunu kalmaz hem de güneş enerjisiyle enerjiye ulaşabilir” diye konuştu. Buzağı ölümleri azalsa ithalata gerek kalmaz Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özgür, hayvancılık politikasının sıfırdan ele alınarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini kaydetti. Buzağı ölümlerinin çok fazla olduğunu, buzağı ölümleriyle ilgili önlem alınırsa ithal ete, ithal hayvana gerek kalmayabileceğini kaydeden Özgür, et ve sütte verimli ırklar konusunda ciddi bir çalışma yürütülmesi gerektiğini söyledi. Özgür, “Bu sayede sütte verim ve kaliteyi yakalarız” dedi. “Neden sütü pahalıya içer olduk?” diye soran Fatih Özgür, “Hayvanlar doğada yayılıyordu meralarımızı yok ettik. Tarım arazilerini betona teslim ettik. Ormana zarar veriyor diye keçiyi ormandan uzaklaştırdık. Hayvan varlığı azaldı, et fiyatları yükseldi, süt fiyatları yükseldi. Yükselen fiyatları, hayvan ithal ederek düşürmeye çalıştık. Hayvancılığı kurtarmak için uçuk projelere ihtiyaç yok, üreticinin desteklendiği, tarımın hayvancılığın önündeki engellerin kaldırıldığı, aile işletmelerinin desteklendiği sistem kurarak hayvancılık et, süt sürdürülebilir hale gelir. Türkiye’de et açığını kapatabilmeniz için bir kere sütün para etmesi lazım” diye konuştu. Konuşmaların ardından dinleyiciler konuklara sorular yöneltti.

ATB Başkanı Çandır, Aralık ayı Tarım-GFE’yi değerlendirdi Haber

ATB Başkanı Çandır, Aralık ayı Tarım-GFE’yi değerlendirdi

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2023 yılı Aralık ayı Tarım Girdi Fiyat Endeksi’ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE’nin Aralık ayında aylık yüzde 2.62 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren yüzde 2,06 olan Aralık ayları ortalamasının yüzde 27 üzerinde olmuştur” dedi. Tarım-GFE’nin Aralık’ta yıllık yüzde 41,43 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, yüzde 32,40 olan son 9 yılın Aralık ayları ortalamasının yüzde 28 üzerinde olmuştur. Aralık ayı tarımsal girdi fiyat enflasyonu, aylık ve yıllıkta ortalamaların üzerinde ilan edildi” dedi. Aralık ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerini de değerlendiren Başkan Çandır, “Tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 2,82 ve yıllıkta ise yüzde 37,64’lük artış ilan edildi. Aralık ayları itibariyle aylıkta 2021 yılından, yıllıkta ise 2021 ve 2022 yıllarından sonraki en yüksek değer kaydedildi” dedi. Aralık’ta aylık, tohumda yüzde 2,24, enerjide yüzde eksi 2,26, gübrede yüzde eksi 0,74, ilaçta yüzde 1,91, veteriner hizmetlerinde yüzde 1,26, yemde yüzde 5,21 ve diğer kalemlerde ise yüzde 6,37 olarak aylık değişimler ilan edildiğini belirten Çandır, Aralık ayındaki yıllık değişimlerin ise tohumda yüzde 44,15, enerjide yüzde 47,45, gübrede yüzde 9,69, ilaçta yüzde 24,75, veteriner hizmetlerinde yüzde 151,60, yemde yüzde 27,21 ve diğer kalemlerde ise yüzde 89,31 artış kaydedildiğini belirtti. Çandır, veterinerlik hizmetlerinin son 4 aydır ciddi artış gösterdiğini, Aralık ayında da bu artışın devam ettiğini söylerken, “Öyle ki yıllık yüzde 151,60’lık artış, tüm zamanların rekoru olmuştur. Diğer bir dikkat çekici olan gübrede ise aylık azalış ve yıllık tek haneli yükseliş, son 3 yılın en dikkat çekici düşüşü olmuştur” dedi. TÜİK tarafından Aralık ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 6,81, yıllık ise yüzde 60,62 olarak ilan edildiğini kaydeden Ali Çandır, tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilimin, genel olarak üretici aleyhine seyrederken Mayıs ve Haziran aylarında aylık ve yıllık düzeyde Tarım-GFE, Tarım-ÜFE’nin altında kalarak üretici lehine döndüğünü bildirdi. Başkan Çandır, “Aralık ayında bu durum yeniden aylıkta ve yıllıkta üretici lehine ilan edilmiştir. 2024 yılında aylık ve yıllık eğilimin böyle devam etmesi, üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” dedi. Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarının tarımı dolaylı olarak etkilediğini belirten Başkan Ali Çandır, yurt dışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Aralık’ta aylık yüzde 2,28, yıllıkta yüzde 58,40 arttığına dikkat çekti. Çandır, yurt içi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin aylıkta yüzde 1,14, yıllıkta yüzde 44,22 arttığını belirtirken, “Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylık yüzde 2,58 ve yıllık ise yüzde 63,75 artmıştı. Bu durum Aralık ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” dedi. Aralık ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 2,93, yıllık yüzde 64,77 arttığını belirten Ali Çandır, “Tüketici taraftaki gıda enflasyonu ise Aralık ayında aylık yüzde 4,81 ve yıllık yüzde 72,01 olarak ilan edilmişti. İşlenmemiş gıda enflasyonu Aralık’ta aylık yüzde 7,24, yıllık yüzde 91,23 düzeyinde ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu Aralık’ta aylık yüzde 11,39 ve yıllık 81,29 artış olarak ilan edilmişti. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermeye devam etmektedir” dedi.

Antalya'nın Ocak ayı ihracatında sevindiren artış Haber

Antalya'nın Ocak ayı ihracatında sevindiren artış

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Başkanı Ali Çandır, Antalya’nın Ocak ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi. Antalya’nın 2024 Ocak ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,2'lik artışla 185 milyon dolara yükseldiğini belirten Çandır, aynı dönemde tarımsal ihracatın yüzde 13,7 artarak 114 milyon dolar olduğunu kaydetti. Antalya'nın ihracat değerinin yüzde 40'ını oluşturan yaş meyve sebze sektörünün Ocak ayında 74 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini belirten Çandır, geçen yılın aynı ayına göre yaş meyve sebze ihracatının yüzde 10,8’lik artış gösterdiğini bildirdi. Çandır, “Emeği geçen üreticilerimize, çalışanlarımıza ve ihracatçılarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Tarım ihracatında Antalya farkı Başkan Çandır, 2024 Ocak ayında Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatının yüzde 20,1’inin Antalya’dan yapıldığını belirtirken, süs bitkileri ve mamulleri ihracatının yüzde 42,2’sinin Antalya’dan yapıldığına dikkat çekti. Çandır, “Türkiye’nin tarım ve gıda ihracatının yüzde 3,6’sı Antalya’dan yapıldı. 2024 Ocak ayında Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 1,1’i Antalya’dan yapıldı. 2024 Ocak ayında Türkiye’nin sanayi ihracatının yüzde 0,3’ü Antalya’dan yapıldı. 2024 Ocak ayında Türkiye’nin maden ihracatının yüzde 6,8’i Antalya’dan yapıldı” dedi. Toplam ihracatta ülke ortalamasının üzerinde Çandır, 2024 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yaş meyve sebze ihracatının Türkiye’de yüzde 13,2, Antalya’da ise yüzde 10,8 arttığını kaydederken, “Süs bitkileri ve mamulleri ihracatı Türkiye’de yüzde 0,3 artarken, Antalya’da yüzde 2,2 azaldı. Toplam tarım ve gıda ihracatı Türkiye’de yüzde 9,3 artarken, Antalya’da yüzde 13,7 arttı. Sanayi ihracatı Türkiye’de yüzde 0,2, Antalya’da yüzde 10,1 arttı. Maden ihracatı Türkiye’de yüzde 1,2, Antalya’da ise yüzde 35,5 arttı. Toplam ihracat Türkiye’de yüzde 1,8 artarken, Antalya’da yüzde 16,2 artış gösterdi” dedi.

ATB Başkanı'ndan Kasım ayı Tarım Girdi Fiyat Endeksi değerlendirmesi Haber

ATB Başkanı'ndan Kasım ayı Tarım Girdi Fiyat Endeksi değerlendirmesi

Tarım-GFE’nin aylık yüzde 1,44 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Kasım ayları ortalamasının 1,07 katı oldu” dedi. ATB ve ATAK Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, TÜİK tarafından açıklanan Kasım ayı Tarım Girdi Fiyat Endeksi’ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE’nin Kasım ayında yıllık yüzde 38.82 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, geçen yılki yüzde 121,49 düzeyinin üçte biri civarındadır. İlan edilen yıllık rakamın yüzde 31,96 olan ortalamadan bir miktar yüksek olması, gelecekteki düşüş beklentilerini artırmaktadır. Kasım ayı için açıklanan tarımsal girdi maliyetleri enflasyonu aylıkta ortalamalarda seyrederken, yıllıkta 2022 yılından sonraki en yüksek düzeyde gerçekleşti” değerlendirmesinde bulundu. Çandır, Kasım ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında tohumda aylık yüzde 1,87, enerjide yüzde eksi 1,80, gübrede yüzde eksi 2,15, ilaçta yüzde 1,46, veteriner harcamalarında yüzde 10,84, yemde yüzde 3,01 ve diğer kalemlerde ise yüzde 2,12 değişimler ilan edildiğini belirtti. Başkan Çandır, yıllıkta tohumda yüzde 44,12, enerjide yüzde 38,51, gübrede yüzde 8,44, ilaçta yüzde 25,06, veteriner harcamalarında yüzde 144,54, yemde yüzde 25,03 ve diğer kalemlerde ise yüzde 83,90 artış ilan edildiğine dikkat çekti. "Veteriner harcamaları ve yemdeki artış" Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 1,70, yıllıkta 72,48’lik artış olduğunu kaydetti. Kasım ayında Tarım-GFE alt kalemlerinde aylıkta sıra dışı rakamlar gözlendiğini, en dikkat çekici kalemlerin veteriner harcamaları ve hayvan yemindeki artışlar olduğunu belirten Çandır, "Veteriner harcamalarında 2023 yılı boyunca ciddi bir artış gözlemlenmektedir. Bu artış eğilimi Kasım ayında da devam etmiştir. Öyle ki yüzde 10,84’lük aylık artış, Ocak ve Temmuz 2023 tarihlerindeki rekor artışların ardından üçüncü, tüm zamanların ise dördüncü en yüksek artışı olmuştur. Hayvan yeminde ise yüzde 3,01’lik aylık artış, Ocak ayından sonra en yüksek artış olmuştur. Veteriner harcamalarındaki yıllık yüzde 144,54’lük artış tüm zamanların rekoru düzeyinde olmuştur. Diğer bir dikkat çekici kalem olan diğer mal ve hizmetler kalemindeki aylık yüzde 2,12’lik artışa karşılık yıllık yüzde 83,90’lık artış görülmüştür” dedi. "Zararlarının azalmasına katkı sağlayacak" TÜİK’in Kasım ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’yi aylık yüzde eksi 0,95 ve yıllık ise yüzde 50,47 ilan ettiğini hatırlatan Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Mayıs ve Haziran aylarında aylık ve yıllık düzeyde Tarım-GFE, Tarım-ÜFE’nin altında kalarak üretici lehine dönmüştü. Kasım ayında bu durum aylıkta üretici aleyhine yıllıkta ise üretici lehine döndü. Önümüzdeki aylarda yıllık eğilimin devam etmesi, üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” dedi. Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarının da tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini söyleyen Çandır, “YD-ÜFE, Kasım’da aylık yüzde 3,51 ve yıllıkta yüzde 59,15 artmıştı. Yİ-ÜFE, aylıkta yüzde 2,81 ve yıllıkta yüzde 42,25 artmıştı. Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylıkta yüzde 3,00 ve yıllıkta ise yüzde 64,95 artmıştı. Bu durum Kasım ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” dedi. Kasım ayında tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 3,28, yıllık yüzde 61,98 ilan edildiğini belirten Çandır, “Gıda enflasyonu, Kasım ayında aylık yüzde 2,78 ve yıllık yüzde 67,16 artmıştı. İşlenmemiş gıda enflasyonu ise Kasım’da aylık yüzde 0,31 ve yıllık yüzde 80,85 ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu aylık yüzde eksi 2,66 ve yıllık 57,37 ilan edilmişti. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu.

ATB Başkanı Çandır: "Mart'ta tarımsal maliyetlerin artış hızı düştü" Haber

ATB Başkanı Çandır: "Mart'ta tarımsal maliyetlerin artış hızı düştü"

Tarım-GFE’nin aylık yüzde 1,41 olarak ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, 2022 yılı Mart ayı enflasyonu hariç tutulursa 8 yıllık ortalamaya uygun olarak ilan edilmiştir. Geçmiş Mart ayları ortalamasının yüzde 1’in altında olduğu hatırlanırsa hala alınması gereken ciddi bir mesafe bulunmaktadır” dedi. Tarım-GFE’nin Mart ayında yıllık yüzde 49,70 olduğunu belirten ATB Başkanı Ali Çandır, TÜİK tarafından ilan edilen artışın son 8 yılın en yüksek ikinci rakamı olduğunu kaydetti. Çandır, “Geçtiğimiz yıl Mart ayındaki yüzde 105,70’lik rekor enflasyondan ciddi olarak düşük olmasına karşılık 8 yıllık ortalama olan yüzde 13 düzeyinden hala 3 kattan fazla yüksektir. İlan edilen rakamlar, Mart ayları itibarıyla nispi yüksek bir dönem içerisinde olduğumuzu göstermektedir. Özellikle yıllık düzeyde geçmişe göre hala rekor düzeylerde bulunmaktayız” değerlendirmesinde bulundu. Yıllıkta en yüksek artış tohumda TÜİK tarafından açıklanan Mart ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 1,03 ve yıllıkta yüzde 45,97’lik artış olduğunu kaydeden Ali Çandır, tohumda yüzde 2,85, enerjide yüzde -0,74, gübrede yüzde -2,12, ilaçta yüzde 2,09, veteriner hizmetlerinde yüzde 1,86, yemde yüzde 2,18 ve diğer kalemlerde ise yüzde 0,78’lik aylık değişimler olduğunu bildirdi. Çandır, Mart ayındaki yıllık değişimlere bakıldığında tohumda yüzde 78,15, enerjide yüzde 11,58, gübrede yüzde 20,40, ilaçta yüzde 35,44, veteriner hizmetlerinde yüzde 38,60, yemde yüzde 55,14 ve diğer kalemlerde ise yüzde 104,11’lik artış ilan edildiğini kaydetti. Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylık yüzde 4,04 ve yıllık yüzde 93,27’lik artış ilan edildiğini belirtti. Gübre ve enerji kalemleri düştü Mart ayında enerji ve gübre kalemlerinde Tarım-GFE’deki düşüşe dikkat çeken Başkan Ali Çandır, “Yıllık yüzde 11,58’lik artış ile enerji kalemi hem aylıkta hem de yıllıkta ciddi düşüş göstermiştir. Mesela geçen yıl enerji kalemindeki yıllık artış yüzde 175’ten yüksek iken 2023 Mart’ında yıllık yüzde 90’dan fazla hız kesmiş demektir. Benzer bir hız kesme de gübrede ilan edilmiştir. Geçen yıl Mart ayında gübredeki yıllık fiyat artışı yüzde 228’den fazla iken bu yıl Mart ayında artış hızı yüzde 20,4 olarak ilan edilmiştir” değerlendirmesinde bulundu. Makas üretici lehine döndü TÜİK tarafından, Mart ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 1,79, yıllık yüzde 106,77 ilan edildiğini kaydeden Başkan Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim sürekli sektörün aleyhine seyrederken Nisan, Mayıs ve Temmuz aylarında üretici lehine bir durum yaşanmıştı. 2023 yılı Ocak ve Mart aylarında da makas, yine üretici lehine dönmüştür. Önümüzdeki aylarda bu eğilimin devam etmesi, üretici kesim için birikmiş zararları kapatmak açısından olumlu beklentidir” dedi. Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini kaydeden Çandır, Mart ayında açıklanan aylık yüzde 1,65 ve yıllık yüzde 40,35 düzeyindeki yurt dışı üretici enflasyonu (YD-ÜFE) ile aylık yüzde 0,44 ve yıllık yüzde 62,45 düzeyindeki yurt içi üretici enflasyonunun (Yİ-ÜFE), genel olarak sektörün geçmişten gelen maliyet yükünü gelecekte de taşımaya devam edeceğini gösterdiğini söyledi. Yİ-ÜFE içindeki gıda imalatının aylık yüzde 4,64 ve yıllık 88,38 düzeyinde artış gösterdiğine dikkat çeken Çandır, “Gıda imalatı enflasyonu, aylıkta ve yıllıkta Tarım-GFE’den yüksek iken Tarım-ÜFE’den ise aylıkta yüksek, yıllıkta düşük seyretmiştir. Bu enflasyonlar, gıda imalatı maliyetleri açısından yükseltici etki yapmaya devam etmiştir” ifadelerini kullandı. Üretici maliyeti artışının yüzde 70’ini tüketiciye yansıttı Mart ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 2,29 ve yıllık yüzde 50,51 ilan edildiğini hatırlatan Başkan Ali Çandır, “Tüketici taraftaki gıda enflasyonu aylık yüzde 3,84, yıllık yüzde 67,89 oldu. İşlenmemiş gıda enflasyonu Mart’ta aylık yüzde 5,72 ve yıllık yüzde 65,94 ilan edildi. Yaş meyve sebze enflasyonu ise aylık yüzde -2,69, yıllık 35,72 ilan edildi. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı maliyet artışlarını, yaklaşık yüzde 70 düzeyinde tüketiciye yansıtabildiğini göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.