TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Atatürk

AGRONEWS - Atatürk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Atatürk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Atatürk’ün Kurduğu İlk Kooperatifin Tarihi Yaşatılıyor Haber

Atatürk’ün Kurduğu İlk Kooperatifin Tarihi Yaşatılıyor

MERSİN (İHA) - Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Silifke’de köylülerle birlikte kurduğu "Silifke Tekir Tarım Kredi Kooperatifi", ölümünün 86. yılında önemli bir anıya ev sahipliği yaptı. Kooperatife, "Gazi Tekir Çiftliği Tarım Kredi Kooperatifi Kurucuları" listesi asılarak, Atatürk’ün tarımsal kalkınmadaki öncülüğü yeniden hatırlandı.   Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla yaşatılan Silifke’deki çiftlik, Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu ve Akdeniz Üniversitesi Coğrafi İşaretler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehmet Zanbak’ı ağırladı. Ziyaret sırasında, Gazi Tekir Çiftliği’nin kurucuları listesi, tarihi bir simge olarak asıldı.   Gazi Çiftliği sorumlusu Hatice Okur, çiftliğin tarihine ve binanın restorasyon sürecine değindi. Ayrıca, Mersinden Kadın Kooperatifi’nin faaliyetlerinden bahseden Okur, temel amaçlarının kadınları ekonomiye kazandırmak ve onlara çeşitli alanlarda eğitim vermek olduğunu belirtti. Çiftliğin, bölgenin canlılığını artırdığını ve desteklerle daha iyi bir noktaya geldiğini ifade etti.   ATATÜRK’ÜN TARIMDA ÖNDERLİĞİ Ziyarette konuşan YÜciTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, Atatürk’ün tarımsal kalkınma konusundaki liderliğine dikkat çekti. Tekelioğlu, Atatürk’ün modern tarım teknikleri uygulayan üretim çiftlikleri kurarak kırsal kalkınmayı desteklediğini, bu çiftliklerin tarımsal kooperatifçilik için model oluşturduğunu söyledi.   Silifke Tekir Tarım Kredi Kooperatifi’nin, Türkiye’nin ilk Tarım Kredi Kooperatifi olarak Atatürk’ün önderliğinde 30 Haziran 1936’da, 35 ortakla kurulduğunu hatırlatan Tekelioğlu, bu girişimin Cumhuriyet tarihinin tarımsal kooperatifçilikteki ilk adımı olduğunu belirtti.

Mustafa Kemal Atatürk’ün İzinde 86 Yıl Haber

Mustafa Kemal Atatürk’ün İzinde 86 Yıl

Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının üzerinden 86 yıl geçti. Milletimizin kalbine kazınmış ve ülkemizi zafere taşımış olan büyük lideri anmak için, yurdun dört bir yanındaki insanlar gün boyu Anıtkabir’e akın edecek. Başkent Ankara’da, her yaştan yüzbinlerce kişi, Ata'nın huzuruna çıkmak ve minnettarlıklarını ifade etmek için yola koyulacak. Büyük Önder Atatürk, 86 yıl önce hayatını kaybettiği Dolmabahçe Sarayı’nda, her 10 Kasım sabahında olduğu gibi, anma töreni ile anıldı. 7'den 70'e, vatandaşlar sabahın erken saatlerinden itibaren saraya akın etti. Uzun kuyruklar oluşurken, saat 09:05’i gösterdiğinde saygı duruşunda bulunuldu. Atatürk’ün son anlarını geçirdiği 71 numaralı odada duygu dolu anlar yaşandı. Odanın içindeki yatağına karanfiller bırakıldı ve dualar edildi. OĞUZ BOYLARINI TEMSİL EDEN 24 ASLAN Anıtkabir’e girişte ziyaretçileri, İstiklal ve Hürriyet kuleleri karşılıyor. Bunun yanı sıra, Mehmetçik, Müdafaa-i Hukuk, Barış, 23 Nisan, Misak-ı Milli, İnkılâp, Cumhuriyet ve Zafer kuleleri de yer alıyor. Her kule, Selçuklu çadır mimarisinden esinlenmiş olup, tunç bir tuğla taşıyor. Atatürk’ün kabrine giden 262 metrelik yol boyunca sıralanan 24 Hitit aslanı, Oğuz boylarını sembolize ediyor. Çift aslan figürleri, Türk milletinin birliğini simgeliyor. MİLLİ MÜCADELENİN SIRRI, İKİ DUVARDAKİ KOMPOZİSYONDA SAKLI   Sakarya Meydan Muharebesi’ni anlatan kompozisyonda, halkın üzerinden uçan bir zafer meleği Başkomutan Mustafa Kemal’e çelenk sunuyor. Ayrıca, Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin kabartmasında da Türk ordusunun kahramanlıkları ve zaferleri anlatılıyor. Anadolu’nun farklı bölgelerinden getirilen renkli mermerlerle duvarları kaplanmış olan Şeref Holü'nün iki yanındaki simetrik meşaleler, Atatürk’ün naaşına nöbet tutanları simgeliyor. Girişin karşısındaki 40 tonluk kırmızı mermer, Atatürk’ün sembolik lahdini ve Türk bayrağını temsil ediyor.  YERİN 7 METRE ALTINDA VATAN TOPRAĞI   Atatürk’ün naaşı, sembolik lahdin 7 metre altındaki mezar odasında yer alıyor. Naaşı, Türkiye'nin farklı illerinden ve Kıbrıs’tan alınan topraklarla harmanlanmış bir "vatan toprağı" içinde yatıyor. Bu toprakta, Suriye’nin Caber Kalesi, Kore’deki Türk şehitliği ve Selanik’teki doğum yerinden alınan topraklar da bulunuyor.  İnkılaplar, Anıtkabir’in dış cephesindeki yazı bloklarında ölümsüzleştirilmiş. "Atatürk’ün Gençliğe Hitabı" ve "10. Yıl Nutku" metinleri, hattat Emin Barın’ın özel yazı tipine yerleştirilmiş olarak sergileniyor.  İKİ DEVİR, İKİ NÜFUS CÜZDANI   Anıtkabir’de, Atatürk’ün köpeği Foks’un doldurulmuş figüründen, aldığı madalyalara kadar birçok hatıra eşya sergileniyor. Bunlar arasında, Atatürk’ün Osmanlıca nüfus cüzdanı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği Latin alfabesi ile yazılmış nüfus cüzdanları da bulunuyor. ANITKABİR ÖZEL DEFTERİ VE MERASİM ALANI Anıtkabir’deki Misak-ı Millî Kulesi’nde, ziyaretçilerin Büyük Önder ile ilgili düşüncelerini yazabileceği özel bir defter yer alıyor. Kulenin dış duvarlarında ise, Atatürk’ün Mîsâk-ı Millî ile ilgili önemli sözleri yer alıyor.  Anıtkabir’deki merasim alanının zemini, 15 bin kişilik alana sığacak şekilde özel olarak inşa edilmiştir. Ziyaretçilerin, Atatürk’ün huzurunda başlarını eğerek saygı duruşunda bulunmaları sağlanıyor.  Atatürk’ün vefatından sonra, naaşının Etnografya Müzesi’nde kalmasına karar verilmişti. Daha sonra, Anıtkabir’in yapımına karar verilmiş ve 905 rakımlı tepe seçilmişti. Tasarım için açılan yarışmayı, Emin Onat ve Orhan Arda kazanmıştı.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'na giden süreçte neler oldu? Haber

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'na giden süreçte neler oldu?

Takvimler 29 Ekim 1923'ü gösterirken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türkiye, Cumhuriyet'in ilanı ile inkılapların peşi sıra geleceği tarihi bir döneme başladı.Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük inkılabı olan Cumhuriyet, bundan 100 yıl önce ilan edildiği dönemde kamuoyunda coşkuyla karşılandı. CUMHURİYETE GİDEN SÜREÇ Osmanlı İmparatorluğu, 1876 yılına kadar mutlak monarşi, 1876-1878 ve 1908-1918 arasında meşruti monarşi ile yönetilmişti. I. Dünya Savaşı'nda yenilgiye uğramasının ardından işgale uğrayan Anadolu'da halkın işgalcilere karşı Mustafa Kemal Paşa önderliğinde verdiği Millî Mücadele, Ekim 1922 tarihinde millî güçlerin zaferi ile sonuçlandı. Bu süreçte, "Büyük Millet Meclisi" adıyla 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplanan halkın temsilcileri, 20 Ocak 1921'de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adlı yasayı kabul ederek egemenliğin Türk ulusuna ait olduğunu ilan etmiş ve 1 Kasım 1922'de aldığı kararla saltanatı kaldırmıştı. Ülke, meclis hükûmeti tarafından yönetilmekteydi. CUMHURİYET KELİMESİ İLK KEZ 20 TEMMUZ'DA TELAFFUZ EDİLDİ 27 Ekim 1923'te İcra Vekilleri Heyeti'nin istifası ve yerine meclisin güvenini kazanacak yeni bir kabinenin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için İsmet İnönü ile birlikte bir yasa değişikliği tasarısı hazırlayarak 29 Ekim 1923'te Meclis'e sundu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet'e ilişkin düşüncelerini yakın çevresine ilk defa, "Cumhuriyet" kelimesini de telaffuz ederek, 20 Temmuz 1919 tarihinde Erzurum'da açıkladı. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda yapılan değişikliklerin kabulü ile Cumhuriyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilan edilmiş oldu. KANUNLAR ARKA ARKAYA GELDİ Bu tarihte Erzurum Kongresi ile Milli Mücadele'ye katılan, Türk devlet adamı ve Vali Mahzar Müfit Kansu'nun hükümet şeklinin ne olacağını sorması üzerine Mustafa Kemal Paşa, "Açıkça söyleyeyim. Şekli hükümet zamanı gelince, Cumhuriyet olacaktır." şeklinde cevap verdi. Atatürk, inkılaplardan önce ülkenin şartlarını hazırladı, daha sonra toplumsal ve siyasal alanda yenilikler gerçekleştirildi. Cumhuriyet'in ilanında da aynı metot takip edildi. Milli Mücadele'nin başından itibaren milli irade, milli hakimiyet üzerinde konuşuldu, çalışmalar bu prensipler çerçevesinde gerçekleştirildi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi toplandı, kanunlar arka arkaya geldi. 101 PARE İLE DUYURULDU Meclis açıldıktan sonra Cumhuriyet, zamanı gelmeden, şartlar hazır olmadan adı telaffuz edilmedi, ancak ortam uygun olduktan sonra kamuoyunda tartışıldı. 29 Ekim 1923'te Meclis'te uzun süren toplantılar sonrasında Cumhuriyet ilan edildi. Ankara'da "Yaşasın Cumhuriyet" sesleriyle, 101 pare top atılarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ilan edildiğini basın halka duyurdu. BAYRAM OLARAK İLAN EDİLMESİ Cumhuriyet ilan edildiği sırada henüz 29 Ekim günü bayram ilan edilmemiş, kutlamalar konusunda bir düzenleme yapılmamıştı; 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günündeki şenlikleri halk kendiliğinden organize etti. Ertesi yıl, 26 Ekim 1924 tarihli 986 numaralı kararname ile Cumhuriyet'in ilanının 101 pare top atılarak ve planlanacak özel bir programla kutlanmasına karar verildi. 1924 yılında yapılan kutlamalar, daha sonra yapılacak olan Cumhuriyet’in ilanı kutlamalarının başlangıcı oldu. 2 Şubat 1925'te Hariciye Vekaletince (Dışişleri Bakanlığı) düzenlenen bir yasa teklifinde 29 Ekim'in bayram olması önerildi.[4] Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan'da karara bağlandı, 19 Nisan'da ise teklif TBMM tarafından kabul edildi. "Cumhuriyetin İlanına Müsadif 29 Teşrinievvel Gününün Milli Bayram Addi Hakkında Kanun" ile 29 Ekim'de Cumhuriyet Bayramı'nın millî bayram olarak kutlanması resmi bir hüküm şekline geldi. Cumhuriyetin ilan edildiği gün, 1925'ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde resmî bir bayram olarak kutlanmaya başladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.