Atatürk Üniversitesi Haberleri - Son Dakika Atatürk Üniversitesi Haber Güncel Gelişmeler

24 Ülkeden Uzmanlarla Tarımın Geleceği Masaya Yatırıldı

ERZURUM (İHA) - Tarım, gıda ve hayvancılık alanında bilimsel çalışmaların sunulduğu 6. Uluslararası Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bilimleri Kongresi, Atatürk Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlendi. 24 ülkeden 164 katılımcıya ev sahipliği yapan kongre açılış programına Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Çalmaşur, Sempozyum Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fazıl Hacımüftüoğlu ve çok sayıda akademisyen katıldı. "YENİ İŞ BİRLİKLERİNE ÖNCÜLÜK EDECEĞİZ" Sempozyum Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fazıl Hacımüftüoğlu, kongrenin uzun bir hazırlık sürecinin ardından gerçekleştiğini belirterek, katılımcıların bilgi ve deneyimlerini paylaşmasının tarım bilimleri alanında yeni iş birliklerini teşvik edeceğini vurguladı. "Kongremizin amacı; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bilimleri alanında çalışan dünyanın dört bir yanından uzmanları ve genç araştırmacıları bir araya getirerek araştırmalarını sunmak, yeni fikirler alışverişinde bulunmak, zorlu konuları tartışmak, gelecekteki iş birliklerini teşvik etmek ve birbirimizle etkileşim kurmaktır. Bu anlamda, uluslararası bilim camiasında, böylesine önemli alanlara yönelik çalışma yapan bilim insanlarını bir araya getirmekten ve onlarla bilgi alışverişinde bulunmaktan mutluluk duyuyoruz" dedi. "BİLGİ PAYLAŞIMI İÇİN BÜYÜK FIRSAT" Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Çalmaşur, kongrenin Türkiye’nin tarım sorunlarına bilimsel çözümler sunarak sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayacağını belirtti. Çalmaşur, "Bu kongre, bilgi paylaşımı ve iş birliği açısından büyük bir fırsat. Tarım sektörünün karşı karşıya olduğu sorunlara bilimsel çözümler üreterek ülkemizin tarımsal sürdürülebilirliğine destek vermeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. "SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR VİZYON İÇİN BURADAYIZ" Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise tarımın küresel gıda güvenliği ve ekonomik kalkınmada oynadığı kritik rolü hatırlatarak, "Bugün, tarım alanındaki zorluklara bilimsel çözümler aramak, yeni fikirler geliştirmek ve geleceğe dair daha sürdürülebilir bir vizyon oluşturmak için buradayız. Kongremizin, tarım bilimi ve uygulamaları konusunda yeni adımlar atılmasına vesile olacağına inanıyorum. Daha yeşil, daha verimli ve sürdürülebilir bir tarım geleceği için birlikte çalışacağız" dedi. BİLİMSEL SUNUMLAR İLGİ TOPLADI Kongrede rejeneratif tıp alanında yenilikçi çalışmalarla dikkat çeken Prof. Dr. Fikrettin Şahin, yenilebilir bitkilerden elde edilen eksozomların sağlıkta kullanımını anlattı. Ayrıca Prof. Dr. Meisam Zargar, herbisitlere dirençli yabani otların tarımsal tehditlerini ve çözüm yollarını ele aldı. Tarım, gıda ve hayvancılık bilimlerindeki güncel gelişmelere ışık tutulan kongrede yapılan sunumların bilimsel dergilerde yayımlanacağı ve akademik dünyada önemli bir yer edineceği belirtildi.

Tarım Müzesi meraklılarını bekliyor

Atatürk Üniversitesi’nde açılan Tarım Müzesi meraklılarını bekliyor. Yarım asrı geride bırakan ve üçüncü çeyrek asra yaklaşarak önemli bir tecrübeye sahip olan Atatürk Üniversitesi, köklerinden aldığı birikimle geleceğe emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Bu süreç içerisinde gerek akademik gerekse teknik donanımlarını geliştiren ve güçlendiren Atatürk Üniversitesi, dönemi geçen malzemelerden istifade etmeyi de sürdürüyor. Bu çerçevede Araştırma Hastanesi içerisinde yer alan ve önceki dönemlerde yapılan muayene ve ameliyatlarda kullanılan ürünlerin sergilendiği Hastane Müzesi, binlerce canlı türünün bulunduğu Biyoçeşitlilik Müzesi ile Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde bulunan Buz Müzesine bir yenisini daha ekleyen Atatürk Üniversitesi, eski dönemlerde gerek eğitim gerekse tarım yapmak amacıyla kullanılan makine ve teçhizatların yer aldığı “Tarım Müzesi”nin açılışını gerçekleştirdi. "Tarımdaki gelişimi görmek mümkün" Tarımla ilgili kültürel ve tarihi değer taşıyan materyallerin toplanarak sergilenmesi ve büyük bir tarım kültürü zenginliğine sahip olan bölgemizde mevcut olan pek çok tarım materyali örneklerinin muhafaza altına alınması amacıyla böyle bir adım attıklarını belirten Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı: “Müzede teşhir edilen malzemeler ile tarımda nereden nereye gelindiğinin görülmesi açısından bu müzenin önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Vatandaşlarımız ve özellikle gençlerimiz, gelip burayı görmek suretiyle tarımda ülkemizin nereden nereye geldiğini görebilirler. Bizler belki yaş itibariyle bunları gördük, hayatımızda kullandık ama bugün yeni nesil bunları bilmiyor. Örneğin sofraya ekmek olarak gelen buğdayın ne kadar zor bir süreçten geçtiğini çocuklarımızın anlaması açısından bu müzenin gelinip gezilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yiyecek-içeçek olarak kullandığımız birçok ürünün üretim safhası çok güzel bir şekilde burada toparlandı. Müzemizin kentimizin turizmine de hizmet edeceğine inanıyorum” dedi. “Toplumsal hafızanın geleceğe taşınması için gayret ediyoruz” Toplumdan her kesimin gelip göreceği ve kurumsal hafızayı diri tutabileceği bir girişimde bulunduklarını belirten Çomaklı: “Özellikle tarımda geçmişten günümüze kadar kullanılan çeşitli materyallerin, malzemelerin, alet ve edevatın sergilenmesi, depolanması veya toplumsal hafızanın geleceğe taşınmasını arzu ediyorduk. Bu anlamda fakültemiz bünyesinde bulunan yaklaşık 600 metre karelik bir alanı oluşturan hangarı dizayn ettik. Bugüne kadar hem kendi öz kaynaklarımız hem de temin edebildiğimiz tarımsal aletleri toparlayarak gezilebilir müze inşa ettik. Müzemizin başta üniversitemiz olmak üzere şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” ifadeleriyle sözlerini tamamladı. Dekan Çalmaşur: “Ziyaretçilerimiz, geçmişte yapılan tarım hakkında fikir sahibi olacak” Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Çalmaşur ise böylesine önemli bir kültürel değerin üniversiteye kazandırılmasında emeği geçen Rektör Çomaklı’ya teşekkür ederek konuşmasına başladı. Bu müzenin gelecek nesiller için önemli bir değer olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çalmaşur: “Gençlerimiz, buralarda sergilenecek ürünlerle geçmiş nesillerde yapılmış tarım hakkında fikir sahibi olacak. Burada gördüğünüz her alet 40 yıl önce, 50 yıl önce, 100 yıl önce kullanılıyordu. İnsanlar bu aletlerle tarlalarını ekip biçiyordu. Toplumlar o kadar hızlı bir şekilde değişiyor ki, bu değişime karşı koymak imkânsız hale geliyor. İşte bu müze bizi biz yapan, nereden nereye ulaştığımızı gösteren, kültürel birikimimizin muhafaza edilerek koruma altına alındığı ve gelecek nesillere de tarihi bir bilinç oluşturacak bir yatırımdır. Bu müzede sergilenecek eserlerimiz, bölgemize ve ülkemize örnek teşkil edecek. Bu düşüncelerle müzemizin yapımından açılışına kadar bizlerden desteğini hiç eksik etmeyen Rektörümüz Prof. Dr. Ömer Çomaklı ile tüm katılımcılara bir kez daha teşekkür ediyor, müzemizin Erzurum’a hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

“Erzurum’da hayvan yetiştiriciliğinin güçlü yanları var”

Uluslararası Gıda, Tarım ve Hayvan Bilimleri Dergisi’nde yayınlanan araştırmada Erzurum ilinin hayvan yetiştiriciliği açısından güçlü yönlerinin olduğu belirtildi. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı Doç. Dr. Sinan Kopuzlu, Uluslararası Gıda, Tarım ve Hayvan Bilimleri Dergisi’nde yayınlanan araştırmasında; Erzurum’un iklimsel ve ekolojik şartlarının, yem bitkisi üretimi, mera alanları, bu meralardaki bitki florası, geçmişten gelen hayvancılık kültürünün bilinmesi ve hayvancılığın il ekonomisine katkısı düşünüldüğünde hayvan yetiştiriciliği ile özdeşleştirildiği dile getirildi. Erzurum’un toplam büyükbaş (sığır) ve küçükbaş hayvan varlığı 2022 verilerine 782 bin büyükbaş ve 703 bin 561 küçükbaş olduğunu ifade edilen araştırmada “Mevcut hayvan varlığının Kuzey Doğu Anadolu bölgesi içindeki ortalama payı yaklaşık büyükbaşlar için yüzde 33,46 ve küçükbaşlar için yüzde 17,65 civarında belirlenmiştir. İlin hayvan varlığının BBHB (büyükbaş hayvan birimi) cinsinden toplam değeri büyükbaşlar için 615 bin 960 BBHB ve küçükbaşlar için 87 bin 601 BBHB’dir. Mera alanlarının kapasitesi ile bu meralarda otlayan hayvanların BBHB olarak karşılaştırdığımızda, ilin genelinde hayvan sayısının mera kapasitesinin üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada, hayvan yetiştiriciliği dikkate alındığında, Erzurum ilinin çok sayıda güçlü yönlerinin olduğu ve buna bağlı olarak da yetiştiricilere önemli fırsatlar sunabildiği ortaya konulmuştur.” denildi. Erzurum’un 6 ilçesinde yer alan meraların mevcut kapasitesinin o ilçelerde yetiştirilen büyükbaş (sığır) ve küçükbaş hayvanlar tarafından kullanılmadığı belirtilen araştırmada, “Bu nedenle söz konusu ilçelerde mera kapasitesine ulaşılıncaya kadar hayvan ilavesi yapılabileceği ortaya konulmuştur. Diğer taraftan 20 ilçenin 13’ünde meraların kapasitesinin üzerinde kullanıldığı belirlenmiştir. Erzurum ili iklimsel ve ekolojik şartları, yem bitkisi üretimi, mera alanları, bu meralardaki bitki florası, geçmişten gelen hayvancılık kültürünün bilinmesi ve hayvancılığın il ekonomisine katkısı düşünüldüğünde hayvan yetiştiriciliği ile özdeşleştirilmiş bir il konumundadır.”

Erzurum'da hasta hayvanlar son teknoloji cihazlarla tedavi ediliyor

Erzurum Atatürk Üniversitesinde hayvan hastalıklarının tanı ve tedavisinin son teknoloji cihazlarla 7 gün 24 saat yapıldığı bildirildi. Kurumsal İletişim Direktörlüğünden yapılan açıklamaya göre, bölgenin en kapsamlılarından Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi, akademik kadrosu ve donanımlı altyapısı ile çalışmalarını sürdürüyor. Hayvan hastanesi, kent merkezi ve ilçelerin yanı sıra diğer illerden getirilen evcil hayvanların bakım ve tedavileri ile "Gezici hayvan hastanesi" ve "Buzağılar ölmesin" gibi projelerle ülke hayvancılığının devam etmesi için çalışıyor. Acil servis, dahili poliklinik, jinekoloji ve cerrahi hizmeti verilen hastanede buzağı, inek, keçi gibi çiftlik hayvanlarının yanı sıra kedi, köpek ve kafes hayvanlarının tanı ve tedavisi yapılıyor. Tomografi, radyoloji ve ekokardiyografi gibi modern cihazlarla biyokimyasal, mikrobiyoloji, viroloji, patoloji ve parazitolojik analizleri yapılan hastanede hasta hayvanlar için ameliyat sonrası hasta bakım, karantina ve izolasyon üniteleri bulunuyor. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, hayvancılıkla uğraşan Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki halka hizmet veren hastanenin hizmetlerinin artarak devam ettiğini söyledi. Hastanede hayvan sağlığı yönündeki teşhis ve tedavi hizmetlerinin yerine getirildiğini belirten Çomaklı, "Özellikle ameliyathane, röntgen ve tomografi açısından güçlü altyapıya sahibiz. Amacımız topluma hizmetin yanında kaliteli ve iyi veteriner hekimler yetiştirmek. Fakültemiz eğitim ve araştırma kalitesi açısından ülkemizin önde gelenlerinden biridir. Bu imkanlar öğrencilerimizin eğitimi açısından da önemli bir fırsattır." dedi. Gezici klinik araçlarıyla köylere hizmet götürdüklerini ifade eden Çomaklı, şunları kaydetti: "Köylere kadar hastane imkanlarını götürerek muayene, röntgen, kan tahlili ve gerekirse operasyon gibi hizmetleri halkımıza ücretsiz sunuyoruz. Üniversite olarak kapımızı vatandaşlarımıza sonuna kadar açmış durumdayız. Tarım ve hayvancılık noktasında ihtiyaç duyulan hizmeti kesintisiz sürdürüyoruz. Vatandaşlarımızdan isteğimiz, hayvanların gerekli aşılarını yaptırıp korusunlar ve hastalandıklarında vakit kaybetmeden hastaneye ulaştırsınlar. Sonrasında hekimlerimiz gereken en doğru adımı atacaktır.

#Atatürk Üniversitesi

24 Ülkeden Uzmanlarla Tarımın Geleceği Masaya Yatırıldı

Tarım Müzesi meraklılarını bekliyor

“Erzurum’da hayvan yetiştiriciliğinin güçlü yanları var”

Erzurum'da hasta hayvanlar son teknoloji cihazlarla tedavi ediliyor