TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Avrupa

AGRONEWS - Avrupa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avrupa haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erzincan Su Ürünleri Üretiminde Zirveye Oynuyor Haber

Erzincan Su Ürünleri Üretiminde Zirveye Oynuyor

ERZİNCAN (İHA) - Erzincan’da, su ürünleri üretiminde Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise önde gelen tesislerinden biri kurulacak. Sahip olduğu zengin su kaynaklarıyla dikkat çeken kentte, 21 mevcut tesise ek olarak 13 yeni tesis için başvuru yapıldı. Bu tesislerin faaliyete geçmesiyle Erzincan’ın yıllık porsiyonluk alabalık üretim kapasitesi 3 bin 335 tona, yavru alabalık üretimi ise 247 milyon adede yükselecek. Yeni tesislerin üretime başlamasıyla porsiyonluk alabalık üretimi iki kat, yavru alabalık üretimi ise beş kat artacak. Erzincan Tarım İl Müdür Yardımcısı Serkan Kütük, Koçyatağı bölgesinde bulunan ve hem porsiyonluk hem de yavru alabalık üretimi yapan bir tesisi ziyaret ederek incelemeler gerçekleştirdi. "ERZİNCAN, TÜRKİYE'NİN İLK SIRALARINDA YER ALACAK" Erzincan’daki su ürünleri sektörünün gelişimine dikkat çeken Serkan Kütük, "Erzincan, son yıllarda sahip olduğu temiz su kaynaklarını iyi bir şekilde değerlendirerek su ürünleri üretiminde büyük bir gelişme trendi yakalamıştır. Şu an incelediğimiz üretim tesisi, önümüzdeki süreçte gerçekleştireceği kapasite artırımı ile alabalık üretiminde yıllık 248 milyon yavru üretimine ulaşacak. Bu artan kapasite sayesinde Erzincan, özellikle yavru alabalık üretiminde Türkiye'nin ilk sıralarında yer alacak" dedi. Artan üretimle birlikte Erzincan’ın su kaynaklarının en verimli şekilde kullanıldığını vurgulayan Kütük, "İnşallah 13 tesisimizin de faaliyete geçmesiyle daha iyi bir ivme kazanmış olacağız" ifadelerini kullandı. KARADENİZ’E GİDEN BALIKLAR AVRUPA’YA İHRAÇ EDİLİYOR Sakaltutan bölgesinde faaliyet gösteren 36 yaşındaki Ozan Akpolat, ailesinden miras kalan mesleği başarıyla sürdürüyor. Akpolat, işletmelerinde yıllık 10 milyon balık ürettiklerini belirterek, üretilen balıkların büyük kısmının Karadeniz’e gönderildiğini söyledi. Karadeniz’de somon olarak yetiştirilen balıklar, daha sonra Uzak Doğu ve Avrupa’ya ihraç ediliyor. AVRUPA’NIN EN BÜYÜK TESİSLERİNDEN BİRİ OLACAK 5 yıl içerisinde Avrupa’nın en büyük çiftliklerinden birini kurmayı hedeflediklerini belirten Akpolat, yıllık 200 ton porsiyonluk somon üretimi planladıklarını ifade etti. Daha verimli üretim için genetik çalışmaların devam ettiğini, Kübalı uzmanlarla iş birliği yapıldığını belirten Akpolat, projelerin tamamlandığını ve nisan ayında yeni çiftlik çalışmalarına başlayacaklarını açıkladı.

Limonun Başkenti Erdemli’de Hasat Yoğunluğu Haber

Limonun Başkenti Erdemli’de Hasat Yoğunluğu

MERSİN (İHA) - 100 bin dekarı aşan üretimle Türkiye'nin limonun merkezi olan Mersin’in Erdemli ilçesinde, yılda 1 milyon tondan fazla limon üretiliyor. Şu sıralar yoğun hasat dönemi yaşanırken, bahçeden 6-7 TL’ye alıcı bulan limonlar, işçiler tarafından toplanıp ayrıştırma tesislerine gönderiliyor. Üretim sürecinde 10 bin kişiye istihdam sağlanıyor ve limonlar Balkanlar’dan Avrupa’ya 15 ülkeye ihraç ediliyor. BAHÇEDEN SOĞUK HAVA DEPOLARINA Sabah erken saatlerde hasada başlayan işçiler, limonları tek tek toplayıp küfelerle taşıyor. Limonların büyük bölümü yaz aylarında tüketilmek üzere soğuk hava depolarına kaldırılıyor. "Lamas" ve "küt dikenli" cinslerin yoğun hasat edildiği kaydediliyor. Üreticilerden Nurettin Doğan, limonun bahçede 6-7 TL arasında alıcı bulduğunu ancak maliyetlerin yüksek olduğunu belirtiyor. Su ve gübre gibi masrafları hesap etmeden, kesilen her 10 ton limonda 4 tonunun işçilik masrafı olduğunu belirten Doğan, en düşük işçi yevmiyesinin 850 TL olduğunu açıkladı. KADIN İŞÇİLERE İSTİHDAM SAĞLIYOR Narenciye işleme tesisinde çalışan Eşe Bulut, limon üretiminin kadınlara büyük istihdam sağladığını vurguladı. Bulut, "Burası bizim ekmek kapısı. Limonun bize artısı çok fazla. Limon olmasa benim burada yapacağım bir işim olmaz. Limon sayesinde ben yılda 10 ay çalışıyorum. Burada çalışanlar evin yükünü omuzlayan, çocuklarına bakan insanlar. Gençlerimiz var, onlar da çalışarak aile bütçesine katkı sağlıyor" dedi. REKABET ZORLAŞIYOR Narenciye işleme tesisi sahibi ve Erdemli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Karagöz, limonun 15 ülkeye ihraç edildiğini, ancak artan maliyetlerin rekabeti zorlaştırdığını söyledi. Karagöz, "Dünyada limonu tek üreten biz değiliz. Mısır, İran, Çin ve İspanya var. İspanya dışındaki bütün ülkeler bizden daha avantajlı durumda. Çünkü oralarda maliyetler çok düşük. Ülkemizde maalesef ürün ucuz, maliyet daha yüksek. Maliyeti düşüremediğimiz sürece hem içeride hem de dışarıda rekabet şansımız azalıyor. Bu iş desteksiz olmaz. Bunu ürün bazında desteklemek gerekiyor. Örneğin bu sene hangi ürün para etmiyorsa ona destek verilmesi gerekiyor. Bu sene de limona destek verilmesi gerekiyor. Limonun durumu çok da iyi değil" dedi. ERDEMLİ’NİN ANA GEÇİM KAYNAĞI Sanayi sektörünün bulunmadığı Erdemli’de limon üretimi, bölgenin en önemli istihdam kaynağı. Karagöz, kadın istihdamıyla öne çıkan limon sektörünün hem üreticiyi hem de ihracatçıyı desteklemek için daha fazla teşvik desteğine ihtiyaç duyduğunu dile getirdi.

Kayseri'den 6 Ülkeye 10 Bin 500 Ton Balık İhracatı Haber

Kayseri'den 6 Ülkeye 10 Bin 500 Ton Balık İhracatı

KAYSERİ (İHA) - Kayseri'de 24 yıldır balıkçılık yapan Ekrem Duran, denizi olmayan şehrinden, bu yıl Irak, Suriye, İran, Rusya, Yunanistan ve Ukrayna'ya 10 bin 500 ton balık ihracatı gerçekleştirdi. Balıkçılığa 2000 yılında başlayan ve 15 yıl önce ihracata yönelen Duran, bu süreçte Türkiye'nin birçok bölgesinde depo açtı. 2013, 2014 ve 2015 yıllarında Türkiye ihracat üçüncüsü ve Kayseri ihracat birincisi olarak dikkat çekti. Duran, 12 çeşit tatlı ve tuzlu su balığı, özellikle çipura, levrek, somon, alabalık, kefal gibi çeşitleri ihraç ediyor. Yılın ilk yarısında 11 bin ton ihracat gerçekleştiren Ekrem Duran, mevsimsel balık kıtlığı nedeniyle ihracatın azaldığını söyleyerek, "Yıl ortalamasına bakılırsa bu yılın ilk 6 ayında Rusya, Ukrayna, Yunanistan, Irak ve Suriye'ye toplamda 11 bin ton ihracatımız var. Bu aylarda da biraz balık kıtlığı olduğu için ortalama aylık 15 araba, yani 300 ton ihracatımız var. Piyasada alabalık ve somon sıkıntısı olduğu için ihracatta biraz gerileme var. 12 çeşit balık ihraç ediyoruz. Çipura, levrek, somon, alabalık, kefal, turna, sazan gibi. Avrupa'ya ve Rusya'ya alabalık, somon, çipura, levrek ve Orta Doğu'ya tatlı su balıkları gönderiyoruz" dedi. DENİZİ OLMAYAN KAYSERİ'DE BÜYÜK BALIKÇILIK POTANSİYELİ Duran, Kayseri'nin denizi olmadığı halde şehrin balık ihracatında büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, hedeflerini ihracatı 50 bin tona çıkarmak olarak açıkladı. İhracat sürecini, "Kayseri'nin denizi yok ama Kayseri'de deniz kadar balık var. Bizim Türkiye'nin birçok ilinde ve ilçesinde depolarımız var. Oralardan balıkları toplayıp buraya getiriyoruz. Kayseri'den ihracatın 11-15 bin tonunun 2 bin tonunu Kayseri ve civarından temin ediyoruz. 13 bin tonunu ise Bursa, Yozgat, Çorum, Tokat, Antep, Elazığ, Malatya illerimizden topluyoruz. Buradan da paketleyip yurt dışına ihracatını yapıyoruz" sözleriyle ifade etti. Duran, Kayseri'deki göllerde balıkçılığı artırmak için Tarım İl Müdürlüğü ile işbirliği yaparak, balıkçılık rezervini çoğaltmayı ve ihracat hedeflerini 30-50 bin tona çıkarmayı planlıyor.

Adıyaman'da Nar Ekşisi ve Suyu, Üreticilerin Kazancını Artırıyor Haber

Adıyaman'da Nar Ekşisi ve Suyu, Üreticilerin Kazancını Artırıyor

ADIYAMAN (İHA) - Türkiye’nin önemli nar üretim bölgelerinden biri olan Adıyaman’ın Samsat ilçesinde, narlar yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülüyor. "Nar Diyarı" Samsat, 43 bin ton nar üretiminin 15 bin tonunu karşılıyor ve bu narlar, üreticiler tarafından toplanarak ayrıştırılıyor. Ayrıştırılan narların bir kısmı Avrupa ülkelerine ihraç edilirken, geri kalan kısmı nar ekşisi ve nar suyu gibi ürünlere dönüştürülüyor.   Üreticiler, toplanan narları geleneksel yöntemlerle tanelendirip sıkıyor ve yaklaşık 6 saat kaynattıktan sonra soğumaya bıraktıkları nar ekşisini şişeliyor. Bir nar ekşisi litre fiyatı ise 400-450 TL arasında değişiyor. Bu işlemle üreticiler, nar ekşisi ve nar suyundan daha fazla gelir elde ediyor.   Samsat Kaymakamı Yaşar Artar, "Ülke içerisindeki Pazar payı olarak kendinden söz ettiren Samsat ilçemizdeki nar üretimi, yurt dışındaki Avrupa ülkelerine yaptığımız ihracatla ilçemizde çok önemli bir yere sahiptir" dedi. Ürünlerin aynı zamanda nar ekşisi ve meyve suyu üretiminde değerlendirildiğini de yineledi.   Samsat Belediye Başkanı Halil Fırat ise, "Samsat Kaymakamlığı ve Samsat Belediyesi olarak çiftçimizi organik tarıma yönlendiriyoruz. Samsat zaten nar diyarıydı. Organik tarımla birleşince çiftçimiz hem daha katma değeri yüksek ürün üretecek hem tarladan topladığı ürünlerinden daha çok para kazanacak. Sofraya girecek ürünleri daha organik, temiz, ve ilaçsız bir şekilde sunmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Meyve sebzenin 4 hali İzmir’de görücüye çıkıyor Haber

Meyve sebzenin 4 hali İzmir’de görücüye çıkıyor

Dünya’da 2027 yılında 768 milyar 748 milyon dolara ulaşması beklenen meyve sebze ticaretinden pay almak isteyen Türkiye’nin meyve sebze ürünlerinin 4 hali (yaş, kuru, donuş ve konserve) 26-28 Eylül tarihleri arasında İzmir Interfresh Eurasia Fuarında görücüye çıkıyor. Meyve, Sebze ve Mamulleri, Gıda ve Gıda Teknolojiler, Paketleme, Lojistik ve Depolama Fuarını (Interfresh Eurasia) düzenleyen Antexpo AŞ Genel Koordinatörü Murat Özgen, 60’a yakın ülkeden alım heyetleri ile Avrupa, Orta Doğu ve Rusya bölgelerinin en büyük zincir market temsilcilerinin de katılacağı fuar hazırlıklarının tamamlanmak üzere olduğunu bildirdi. “Meyve sebzenin 4 hali İzmir Fuarında buluşacak” Zer, Antalya’dan sonra bu yıl ilk kez İzmir’de düzenlenecek Interfresh Eurasia Fuarı’nın, küresel pazarda rekabet avantajı elde etmek isteyen tüm sektör firmaları için vazgeçilmez bir fırsat sunduğunu belirtti. Murat Özer, şunları kaydetti: "Taze, kurutulmuş, donmuş ve konserve ürünleri başta olmak üzere soslar ve meyve sularını uluslararası bir platformda 26-28 Eylül tarihleri arasında İzmir İzfaş Fuar alanında görücüye çıkacak. İhracatçılarımız bu fuar sayesinde ürünlerini sergileyerek uluslararası alıcılarla doğrudan temas kurabilecek. Interfresh Eurasia Fuarı, Türkiye’nin stratejik konumu sayesinde Avrupa coğrafyası başta olmak üzere Amerika’dan Orta Asya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafi pazarı da kapsıyor.’’ “30’un üzerinde zincir market katılıyor” Interfresh Eurasia İzmir Fuarına 60’a yakın ülkeden 30’un üzerinde Avrupa, Orta Doğu ve Rusya pazarlarında yer alan ünlü zincir market temsilcilerinin de katılacağını ifade eden Özer, şöyle devam etti: "2018’den beri Antalya’da düzenlenen fuarımız 26-28 Eylül tarihlerinde bu yıl ilk kez İzmir’de Avrupa, Orta Doğu, Rusya ve Latin Amerika ülkeleri alım heyetleri için görücüye çıkacak. Fuar, Türkiye’nin meyve-sebze endüstrisindeki en son yenilikleri ve çeşitleri bir araya getirerek uluslararası bir platform sağlıyor olacak. Geçtiğimiz yıla göre Interfresh Eurasia Fuarı yüzde 200 büyüdü ve fuar alanının yüzde 98’i doldu. İhracatçılarımızın meyve-sebze sektöründe uluslararası arenada kendilerini tanıtmak, sektördeki konumlarını güçlendirmek ve yeni pazarlarla tanıştırmak için dünya alıcılarını İzmir’e getiriyor." “Türkiye’nin ihracat projesi” Interfresh Eurasia Fuarı, yalnızca meyve sebzenin 4 halini değil, aynı zamanda ihracat zincirinin bileşenleri olan makine teknolojileri, gıda teknolojileri, ambalaj, depolama, lojistik, gümrük müşavirlikleri ve sertifikasyon firmaları başta olmak üzere üniversitelerin ilgili bölümlerini ve kamu kuruluşlarını da tek çatı altında buluşturacak. Fuar ile eş zamanlı düzenlenecek olan global konferanslar ile sektörün sorunlarına üniversite ve sanayi işbirliği ile masaya yatırarak çözüm arayacak.

Avokadoda erken hasat uyarısı Haber

Avokadoda erken hasat uyarısı

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde Ziraat Mühendisi Yavuz Çetin, Gazipaşa’da para kazanma hırsı ve hırsızlık olayları yüzünden geçtiğimiz yıllarda avokadonun erken hasat edildiğini hatırlatarak, “Erken hasat edilmiş avokadolar, olgunlaşmadığı için ihracat ve market kanadında gerekse hallerde satıldığı andan itibaren bir ay boyunca olgunlaşmıyor ve sonra çürüyüp gidiyor. Bundan kaynaklı da avokadonun pazarı kapanıyor. Üreticilerimiz ve tüccarlarımız gerekli önlemleri almalılar” dedi. Gazipaşa’da üretimi hızla artan avokadonun hasat mevsimi yaklaşıyor. Olgunlaşma aşamasında olan avokadoların erken hasat edilmesinin kritik sonuçlar doğurduğuna dikkat çeken Ziraat Mühendisi Yavuz Çetin, avokado üreticilerine “Erken hasat etmeyin” uyarısında bulundu. Erken hasadın kâr değil zarar ettireceğini söyleyen Çetin, Tropikal meyvelerde, özellikle avokadolardaki pazarın oluşmamasındaki en büyük problemimiz, erken hasattır. Erken hasat edilmiş avokadolar, olgunlaşmadığı için gerek ihracat kanadında, gerek market kanadında gerekse hallerde satıldığı andan itibaren bir ay boyunca olgunlaşmıyor ve lastik gibi olduktan sonra çürüyüp gidiyor. Bundan kaynaklı da avokadonun pazarı kapanıyor” dedi. “Üretici ve tüketicilerin hasat takvimini takip ederek önlem almaları gerekiyor” Üretici ve tüketicilere uyarıda bulunan Çetin, konuşmasına şöyle devam etti: “En yakın Avrupa noktasına da 27 günde ulaşıyor. Bundan kaynaklı Türkiye avokadosu coğrafi konum bakımından hem Avrupa’ya, hem Ortadoğu’ya hem de Rusya’ya yakın, en uzak noktasına tırlarımızla bir hafta gibi bir sürede gönderebiliyoruz. Avokadonun erken hasat edilmesinin bir diğer özelliği de hırsızlık sorunu. Her avokadoyu olduğu zamanda alabilseler büyük oranda hırsızlığın da önüne geçilme ihtimali yüksek. Avokado, önümüzdeki süreçlerde yeşil altın olarak anılan bir bitki ve gün geçtikçe de ekim alanları artıyor, tanınırlığı artıyor. Değerli bir gıda olduğu için, sağlıklı olduğu için de diyetisyenlerin de yoğun önerileri arasında yer alıyor. Hem üreticilerimizin hem tüccarlarımızın hem de tüketicilerimizin avokadonun cinslerine göre hasat takvimini takip ederek önlem almaları gerekiyor.” Avokado cinsleri hakkında da bilgi aktaran Ziraat Mühendisi Yavuz Çetin; “Clifton cinsi avokadolarımız, iklime bağlı olarak sıcak ve deniz kıyısı olan sıcak bölgelerde 1 Ağustos itibari ile toplanabiliyorken dağlık ve rakımı yüksek yerlere çıktığımız zaman 15 Ağustos’a kadar olgunlaşma süresi sarkabiliyor. Bu noktada da üreticilerimizin ve tüccarlarımızın dikkatli olması gerekiyor. Fuerte cinsi avokadoların Ekim ayı gibi toplanmasını öneriyoruz. Bu türleri zaten 2-3 aşamada olgunlaştıkça topluyoruz. Yağ oranları arttıkça lezzetleri artıyor ve olgunlaşmaları söz konusu olabiliyor. Bacon cinsi avokadolarımız, Ekim ayının ilk haftası gibi toplanması söz konusudur. Ondan sonra da olgunlaşmaları olağan olabilir” ifadelerini kullandı.

Bilecik’te mesaisine başlayan şeftali üreticisinin yüzü gülüyor Haber

Bilecik’te mesaisine başlayan şeftali üreticisinin yüzü gülüyor

Sakarya Vadisi’nde yer alan Bilecik’in Osmaneli ilçesinde hasat edilen şeftaliler, başta Avrupa ülkeleri ve Rusya olmak üzere birçok ülkeye satılıyor. İlçeye bağlı 150 haneli Çerkeşli köyünde 20 dekar alanda modern sulama yöntemi ve bilinçli tarım uygulamalarıyla yetiştirilen şeftaliler toplandıktan sonra soğuk hava tesisine taşınıyor. İşçiler tarafından boyutlarına göre kasalara yerleştirilen ürünler, bazı Avrupa ülkelerine ve Rusya’ya ihraç ediliyor. İlçelerinde 20 bin dekar alanda bu yıl 41 ton şeftali üretimi beklenirken, iç pazarda Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerine gönderiliyor. "Bu sene de hedefimiz 41 bin ton civarında" Hasada katılan Bilecik Valisi Şefik Aygöl, "Osmaneli ilçemizin Çerkeşli köyünde, bir şeftali bahçesindeyiz. Bugün şeftali hasadı yapıyoruz. Memleketimizde daha çok Bursa şeftalisi olarak bilinen şeftalinin en güzel üretim yerlerinden birindeyiz. Bizim ilimizde özellikle Osmaneli ilçemizde 20 dekar üzerinde bir üretimimiz var. Bu sene de hedefimiz 41 bin ton civarında, 41 bin kere maşallah demek istiyoruz. Böyle bir üretimimiz olacak. Tabi bu üretimin önemli bir bölümü ihracat kalemi olarak yurtdışına gidiyor. Diğer bir bölümünde ülke içerisinde biz bu satışlarımızı yapıyoruz. Ayrı yeten satılamayan ve fiyatı ucuzlayan ürünlerimizi burada saklama yeniden ileride satma fırsatı bulmuş oluyoruz. Ben bereketli bir yıl olmasını diliyorum. Yine ifade ediyoruz özellikle şeftalinin en güzeli Bilecik’te olduğunu iddia ediyoruz" dedi. "Osmaneli’nin Medetli bölgesinde 20 konteynerin olduğu bir alan oluşturuyoruz" Vali Aygöl konuşmasının devamında, "Hayırlı uğurlu olsun hasadımız inşallah. İlimizde özellikle bakanlıklarımızın desteğiyle ilimizin genelinde tarım işçilerimizi artık çadırlardan kurtarıyoruz. Artık mavi çadırlar görmek istemiyoruz hiçbir yerde. Biz daha çok insani ortamlar, güzel ortamlar görmek istiyoruz. Geçen hafta içerisinde Söğüt ilçemizde 30 konteyner olan bir alan oluşturduk. İnhisar ilçemizde şu anda 30 konteyner olan bir alan oluşuyor. Yakında Osmaneli’nin Medetli bölgesinde 20 konteynerin olduğu bir alan oluşturuyoruz. Bugünde burada özellikle hemşerilerimize şu müjdeyi veriyoruz daha önce bir oluşum var üzerine yine 30 konteynerin olduğu bir alan oluşturacağız. Yani şehrimizin ihtiyacı olan bütün bölgelerimize toplu bir şekilde ihtiyaçlarını karşılayabileceği mantıklı bir alan oluşturma yönünde hedeflerimize devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi.

Bakanlıktan Kastamonulu çiftçilere hibe desteği Haber

Bakanlıktan Kastamonulu çiftçilere hibe desteği

Tarım ve Orman Bakanlığınca kabul edilen Kastamonu'daki 312 projeye 151 milyon lira hibe desteği sağlanacak. Sağlanan desteklerle alınan makine ve ekipmanlar çiftçilere düzenlenen törenle dağıtıldı. Kastamonu’da "Kırsal Kalkınma Destekleri" çerçevesinde, 2024 yılında Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün destekleriyle hazırlanan 312 proje, Tarım ve Orman Bakanlığınca kabul edildi. Kabul edilen projelerden makine ekipman desteklerinde hazırlanan 299 projeye 79 milyon 660 bin TL ve ekonomik yatırımlar desteklerinde hazırlanan 13 projeye 71 milyon 210 bin TL olmak üzere toplamda 312 projeye 151 milyon TL hibe desteği sağlandı. Tarım ve Orman Bakanlığının hibe desteğiyle alınan makine ve ekipmanlar Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde dağıtımları gerçekleştirildi. Taşköprü Belediyesi Sosyal Tesisleri bahçesinde düzenlenen törende çiftçilere, makine ve ekipmanları dağıtıldı. “68,5 milyar dolar tarımsal hasıla ile Türkiye, Avrupa’da birinci, Dünya’da da ilk 10 ülke arasında bulunuyor” Törende konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, “Gıda, insanoğlunun en stratejik ihtiyacıdır. Her şeyden önce gıda gelmektedir. Taşköprü de başta sarımsak olmak üzere diğer ürünlerle de ilimizin tarımsal üretimine çok ciddi katkılar veren bir ilçemiz. Döven ile harman sürmüş, karasaban ile tarla sürmüş bir neslin artık son temsilcileri oluyoruz. O günleri gördükten sonra şu anda vatandaşlarımızın hibe olarak bakanlığımızın de destek verdiği makinelerin ne kadar önemli olduğunu, nereden nereye geldiğimizi son derece idrak edebiliyoruz. İnşallah çok daha iyi olacaktır. Taşköprü’de dağıttığımız makinelerin 45 milyon lirası hibe oluyor. Bütün bu dağıttığımız makinelerin çiftçilerimize hayırlı olmasını ve üretimlerini daha da arttırmalarını temenni ediyorum. Tarım ve Orman Bakanlığımızın da açıkladığı üzere 68,5 milyar dolar tarımsal hasıla ile Türkiye, Avrupa’da birinci sırada yer alırken dünyada da ilk 10 ülke arasında bulunuyor. Bu son derece gurur verici. Gıda, hem temini hem de sağlıklı bir ürün tüketimi olarak aslında bir milli güvenlik konusu haline gelmiştir. Kendi kendine yetiyor olmak bir ülke için son derece önemli bir noktadır. Bununla da ne kadar gurur duysak azdır. Elbette bunun sürdürülebilir olması için de makineleşme son derece önemlidir. Bundan sonraki yıllarda da Tarım ve Orman Bakanlığımız inşallah desteğiyle bizlerin de çabalarıyla daha güzel işler yapılacağına inanıyorum” dedi. “Dışarıdan sık sık saman alınıyor gibi kirli siyasete kesinlikle alet olmamamız gerekiyor” Programda konuşan Kastamonu Milletvekili Halil Uluay ise, “Devletimizin son yıllarda bu geliştirmiş olduğu hibe destekleriyle hem tarımımız gelişmekte hem göçün önüne bir nebze de olsa geçilmekte. Bu sayede soframıza gelen tarım ürünlerinin de maliyeti bir nebze olsa düşmektedir. Sık sık 'dışarıdan saman alıyor, yok un alıyoruz, buğday alıyoruz' gibi kirli siyasete kesinlikle alet olmamamız gerektiğini en iyi çiftçilerimiz biliyor. Çünkü öncelikle biz, gerek devletimizin destekleriyle gerekse çiftçilerimizin özverili çalışmalarıyla kendi yiyeceklerimizi, kendi hayvanlarımıza yetecek kadar besin bitkisini kendi kaynaklarımızla üretiyoruz” diye konuştu. “Çiftçilerimizin bu aletleri kullanmaları sonucunda verimliliğin arttırılması önemli” Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci de, “Kastamonu’nun istediğimiz ekonomik seviyeye gelmesi için kırsal kalkınmanın çok önemli olduğunu ya da en önemli aktörün bu olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden Bakanlığımıza, Tarım İl Müdürlüğümüze özverili çalışmaları sebebiyle teşekkür ediyorum. Ürünlerimiz çok kıymetli, gerek sarımsak gerekse diğer tarımsal ürünlerimiz çok kıymetliler. Bunların daha verimli halde üretilmesi ve pazarlanabilmesi için tarım uygulamalarının da buna yönelik olması gerekiyor. Bence en büyük etken burada da modern tarım tekniklerinin uygulanarak tarımda verimliliğin arttırılması, çiftçilerimizin modernizasyon dediğimiz tarım aletlerini ulaşımlarının gerek hibelerle gerek diğer desteklerle desteklenmesi ve çiftçilerimizin bu aletleri kullanmaları sonucunda da verimliliğin arttırılması önemli. İyi tarım uygulamaları ile de çevreci ve sürdürülebilir tarım politikalarının da bizim hedeflerimizin arasında olması gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Soğuk hava deposunun Taşköprü’ye kazandırılmasını ümit ediyorum” Taşköprü'nün önemli bir tarım kenti olduğuna vurgu yapan Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ise, “Taşköprü, dünyaca ünlü sarımsağıyla ön plana çıkan bir bölgemiz. Tarım üretiminde önemli handikaplarımız bulunuyor. Bunların da giderilmesi gerekiyor. Bunlar giderilse daha önemli katkılar sunacak bölgemiz için. İlk öncelikle bunlardan bir tanesi toplulaştırma konusudur. Bu, çiftçilik ve tarımda rekabet açısından son derece ciddi bir kayba yol açıyor. Önemli ölçüde tarla parselleri verimsiz halde kaldığı, tarımda rekabeti yakalayamadığımızı ortaya koyuyor. Üzerinde durmamız gereken diğer konu da özellikle bölgemizde soğuk hava deposunun hayata geçirilmesidir. Bu konuda sarımsak bizlerin için en kıymetlisi oluyor. Çünkü 96 köyümüzün ve 3 bin 500 civarında ailemizin ürettiği sarımsağı özellikle fazla bir kayba uğramadan pazara sunulacağı ve rekabetimizin ve verimliliğimizin artacağı noktasında fikirlerimi daha önce ifade etmiştim. İnşallah bu konuda bakanlığımızın ve milletvekillerimizin destekleriyle soğuk hava deposunun Taşköprü’ye kazandırılması konusunda mesafe alırız diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu. “Bu yıl 312 projemizin tamamı kabul edilerek 150 milyon lirasını hibe olarak dağıtacağız” Tarım ve Orman İl Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu da yapılan desteklerle ilgili bilgi vererek, “2006 yılından beri hem Kastamonu genelinde hem de Taşköprü’de makine dağıtım desteklemeleri çiftçilerimiz tarafından rağbet görmektedir. Özellikle 2024 yılına kadar olan desteklemelerde 250 milyon liraya yakın projede yüzde 50 hibe desteğiyle 125 milyon lira katkı sağlamışken, bu yıl 312 projemizin tamamı kabul edilerek 300 milyon liralık proje tutarının 150 milyon lirasını inşallah çiftçilerimize hibe olarak dağıtacağız. 2024 yılı içerisinde Taşköprü’de 110 çiftçimize 215 makine dağıtımı gerçekleştirildi. Yaklaşık 45,5 milyon lira hibemiz olacak, bunların proje tutarı da 90 milyon lira civarındadır. Şimdiden çiftçilerimize dağıtacağımız makinelerin hayırlı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. Öte yandan program çerçevesinde, Taşköprü’de 110 çiftçiye 215 adet makinelerinin teslimi yapılarak, projelerin uygulama süreci tamamlandığında çiftçilere 46 milyon TL hibe ödemesi gerçekleştirilecek.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.