TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Avrupa Birliği

AGRONEWS - Avrupa Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avrupa Birliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tarımda Kimyasal Kullanımı Konusunda Uzmanlardan Uyarı Haber

Tarımda Kimyasal Kullanımı Konusunda Uzmanlardan Uyarı

KONYA (İHA) - Türkiye'nin tarımsal üretim merkezi Konya Ovası'nda, hububat üreticilerine pestisitlerin doğru ve bilinçli kullanımı konusunda uyarılar yapıldı. Uzmanlar, yanlış uygulamaların tarım ürünlerinin ihracatında sorunlara yol açabileceğini belirtti. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, pestisitlerin yanlış kullanımı nedeniyle tarım ürünlerinin gümrüklerde geri çevrildiğini ve aflatoksin gibi sorunların yanlış depolama koşullarından kaynaklandığını ifade etti. "Öncelikle aflatoksin kaynaklı ürünlerin pestisitlerle herhangi bir alakası yoktur. Gıda ürünlerinde saklama şartlarından kaynaklı problemler oluşmasından dolayı geri dönme söz konusu oluyor. Ürünlerin küflenmesinden kaynaklı geri dönmeler bunlar" diyen Kırkgöz, hasattan sonra uygun depolama ve taşıma koşullarının önemine dikkat çekti. PESTİSİT KULLANIMINDA BİLİNÇ ŞART Kırkgöz, tarımsal ilaçların zamanında ve doğru dozlarda kullanılması gerektiğini vurgulayarak, iklim değişikliğinin hastalık ve zararlı popülasyonlarının yayılma dönemlerini etkilediğini belirtti. Ayrıca, "Ziraat mühendisi meslektaşlarımız genelde arazilerde yaptığı çalışmalarda ilaçların yarılanma ömürlerine göre kullanım tavsiyelerini yapmakta. Tabii iklim değişikliğiyle beraber hastalıkların ve zararlıların da popülasyonları ve çıkma dönemlerinde de değişiklikler meydana geldi. Son günlerde hastalıkların biraz daha geç dönemlerde yaşanması, çiftçilerimizin ilaçları biraz daha geç, hasat tarihlerine yakın kullanmalarına neden oldu. Bu tarz sıkıntılar dönemsel olarak yaşanabiliyor. Tabii burada önemli olan bu konularda çiftçilerin bilinçlendirilmesi" diye ekledi. Çiftçilerin ziraat mühendisleriyle çalışarak bilinçlenmesi gerektiğini ve Tarım Bakanlığı'nın bu konuda eğitimler düzenlediğini dile getirdi. PESTİSİT KULLANIMI AZALIYOR Avrupa Birliği’nin imzaladığı Yeşil Mutabakat kapsamında pestisit kullanımını azaltma çalışmaları devam ederken, Türkiye'de de bu yönde adımlar atılıyor. Ancak pestisitler olmadan tarımsal üretimde ciddi verim kayıplarının yaşanabileceğine dikkat çeken Kırkgöz, bu kimyasalların zamanında ve dengeli kullanıldığında sorun yaratmayacağını belirtti. Tarım ilacı satıcısı Süleyman Tokgöz ise, çiftçilere doğru dozajda ilaç önerdiklerini ve arazi kontrolleri yaparak ürünleri takip ettiklerini söyledi. Fazla kullanılan ilaçların sorunlara yol açabileceğini, ancak destekleyici ürünlerle bu zararların telafi edilebileceğini ifade etti.

Samsun'da Su Ürünleri Üretiminde Büyük Başarı Haber

Samsun'da Su Ürünleri Üretiminde Büyük Başarı

SAMSUN (İHA) - Samsun’da 2024 yılı boyunca avcılık ve yetiştiricilik yoluyla 65 bin 210 ton su ürünleri üretildi. İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, bu üretimin 12 bin 231 tonunun ihraç edilerek 49 milyon 975 bin 451 dolar ve 34 milyon 964 bin 616 avro döviz kazandırdığını belirtti. SAMSUN’UN STRATEJİK KONUMU VE ALTYAPISI Samsun, limanları, kalifiye elemanları, modern balıkçı tekneleri ve geniş altyapısıyla Karadeniz’de su ürünleri üretiminde lider bir rol oynuyor. 2024 yılında avcılık yoluyla 51 bin 536 ton, yetiştiricilik yoluyla ise 13 bin 674 ton ürün elde edildi. Samsun’daki 39 yetiştiricilik tesisi, yıllık 22 bin 990 ton kapasiteyle Türk somonu ve alabalık gibi değerli ürünlerin üretiminde ön planda yer aldı. Denizde hamsi, palamut, mezgit, istavrit, barbun gibi balıkların yanında çaça balığı avcılığı; iç sularda ise sazan, sudak, yayın, turna ve tatlı su levreği gibi balıkların yakalandığı belirtildi. Sağlam, "Ülkemiz ve ilimiz için önem arz eden Kızılırmak ve Yeşilırmak Deltalarında bulunan balık gölleri ve lagün gölleri çevrelerinde önemli tıbbi sülük potansiyeli mevcuttur. Bölgemizden avcılık yolu ile toplanan tıbbi sülükler belirli bir kota dahilinde yurtdışına ihraç edilmektedir" diyerek balıkçılığın tıp sektöründe kullanımıyla da kazanç getirdiğini ekledi. BALIKÇILIK İHRACATIYLA GELEN KAZANÇ Karadeniz’den avlanan hamsi ve deniz salyangozu ile yetiştirilen Türk somonu ve levrek gibi ürünler, Avrupa Birliği, Japonya, Rusya, Güney Kore, ABD ve Çin başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor. 2024 yılında Samsun’dan toplam 12 bin 231 ton balık ürünü ihraç edilerek ülkeye milyonlarca dolarlık döviz girdisi sağlandı. DENETİMLERDE SIKI KONTROL İlde 2024 yılında gerçekleştirilen denetimlerde yasa dışı avlanma faaliyetlerine karşı sıkı önlemler alındı. Konuyla ilgili konuşan Sağlam, "5 adet su ürünleri kontrol teknemiz mevcuttur. Denetim ekiplerimizce 2024 yılında perakende balık satış yerlerinde bin 398, balıkçı barınakları, nakil araçları, yol güzergahları, deniz ve balıkçı gemilerinde bin 696 adet, iç sularda 655, soğuk hava depolarında 94, balık halinde 133 adet, işleme tesislerinde 134 ve yetiştiricilik tesislerinde 182 olmak üzere toplam 4 bin 292 adet su ürünleri denetimi gerçekleştirilmiştir. Su ürünleri denetim ekipleri 2024 yılında yaptığı denetimlerle kaçak avcılığa geçit vermemiştir. Bu kapsamda yapılan denetimlerde yasadışı avlanılarak yakalanan balıklara el konularak sosyal hizmetler kurumlarına bağış yapılmış, bağışı yapılamayan ürünler ise balık unu ve yağı fabrikalarına satışı yapılarak balık yemi yapımında kullanılmıştır. Yasadışı av araçlarının ise imhası sağlanmıştır. Kurallara uymayan 101 balıkçı/işletmeciye 2 milyon 104 bin 382 TL idari para cezası uygulanmıştır" açıklamasında bulundu. SAMSUN’DA YETİŞTİRİCİLİK ARTIYOR Su ürünleri yetiştiriciliği, Samsun’da son 20 yılda 12 kat artış gösterdi. 2024’teki üretim kapasitesinin önümüzdeki yıllarda yeni tesislerle daha da artması bekleniyor. Sağlam, küresel ısınma ve aşırı avlanmanın etkileri nedeniyle yetiştiriciliğin daha da önem kazanacağını vurguladı. Samsun, modern teknolojisi ve uluslararası standartlara uygun üretimiyle hem yerel hem de küresel pazarda dikkat çekmeye devam ediyor.

Avdagiç: Haber

Avdagiç: "Vize Sorunu İş Dünyasının Önünde Engel Olmamalı"

İSTANBUL (İHA) - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Olağanüstü Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türk iş dünyasını etkileyen vize engellerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Avdagiç, "Vize konusunun Türkiye’nin ve Türk iş dünyasının üzerinde Demokles’in kılıcı gibi kullanılmasını şiddetle kınıyoruz. Bu konuyu tüm boyutlarıyla AB ülke yetkilileriyle görüşmelerimize taşıyor, gerekeni açık şekilde söylüyoruz" dedi. Avdagiç, vize meselesinin uluslararası ticarette bir engel olmaktan çıkmasının, Türk iş dünyasının potansiyelini daha da yukarı taşıyacağını vurgulayarak, bu konuda Avrupa Birliği yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti. İTO, TÜRK FİRMALARINI DÜNYAYA TAŞIYOR 2024 yılında 47 fuar organizasyonu düzenlediklerini belirten Avdagiç, bu fuarların 32’sinde milli katılımın İTO tarafından sağlandığını ve Türk ekonomisinin bu tür etkinliklerle daha geniş ufuklara açıldığını söyledi. 2025 yılı için ise 38 fuarın şimdiden takvime alındığını ifade eden Avdagiç, Hindistan, Çin, Malezya ve Endonezya gibi ülkelerde yeni ticari fırsatlar yaratmayı hedeflediklerini ekledi. İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ VE TEKNOPARK İSTANBUL İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin, 23 yıllık geçmişiyle 85 farklı uyruktan 9 binin üzerinde öğrenciye ev sahipliği yaptığını ifade eden Avdagiç, üniversitenin uluslararası öğrenciler ve mezunlarla büyümeye devam ettiğini belirtti. Teknopark İstanbul’un savunma sanayii ve ileri teknoloji alanındaki projelerle ülkenin gururu olmaya devam ettiğini söyleyen Avdagiç, burada 500’den fazla aktif Ar-Ge firmasının 10 binin üzerinde personelle 900’e yakın proje yürüttüğünü kaydetti. BTM İLE GİRİŞİMCİLİĞE BÜYÜK DESTEK Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) 2024 yılında binin üzerinde girişim ve bin 500’e yakın girişimciye destek verdiğini dile getiren Avdagiç, bu girişimcilerin yüzde 25’inin kadınlardan oluştuğunu, kadın girişimci oranını artırmayı hedeflediklerini söyledi. TURİZM VE KONGRE BAŞARILARI İTO’nun İstanbul’un marka değerini artırmak için turizmde önemli işlere imza attığını ifade eden Avdagiç, 2024 yılında 69 uluslararası kongrenin şehre kazandırıldığını ve destek sağlandığını belirtti. 2025 yılı için ise 14, 2026 yılı için 3 uluslararası kongrenin planlandığını duyurdu. 2025’TE YENİ YATIRIMLAR YOLDA 2025 yılında, sosyal tesislerin geliştirilmesi ve yeni projelerin hayata geçirilmesi gibi yatırımların süreceğini açıklayan Avdagiç, "Vakıf olarak hem üniversitemiz başta olmak üzere çeşitli hayır çalışmaları yapıyor, hem 819 bin üyemizin istifade edeceği sosyal tesisler açıyoruz, hem de iktisadi işletmelerimizi profesyonel bir şirket gibi yönetip hayri faaliyetlerimiz için kaynak oluşturuyoruz" dedi.

İhracatın Lideri MAY Tohum Ödülleri Topladı Haber

İhracatın Lideri MAY Tohum Ödülleri Topladı

BURSA (İHA) - MAY Tohum, 2023 yılında ayçiçeği ve mısır tohumu ihracatındaki başarılarıyla "İhracatın Öncüleri Ödülü"nü kazandı. İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği "Lezzeti Dünya’ya Taşıyanlar: 2023 İhracat Öncüleri" ödül töreninde, firma bitkisel yağlar-yağlı tohumlar ve hububat-bakliyat-baharat kategorilerinde iki platin ödül alarak tohum ihracatındaki öncülüğünü bir kez daha kanıtladı. "TOHUM İHRACATININ YÜZDE 10’UNU GERÇEKLEŞTİRİYORUZ" MAY Tohum Yurtdışı Pazarlama ve Satış Direktörü Ersin Güneş, firmanın ihracata 2005 yılında başladığını ve bugün cirolarının yüzde 35’inin ihracat ve lisans gelirlerinden oluştuğunu belirtti. Gelecek 5 yılda bu oranı yüzde 50’ye çıkarmayı hedeflediklerini ifade eden Güneş, 2023’te ihracat hacmini bir önceki yıla göre yüzde 70 artırarak hedeflerinin üstüne çıktıklarını söyledi. Güneş, "Geliştirdiğimiz çeşitleri Avrupa Birliği, Karadeniz Kuşağı, Orta Doğu, Orta Asya, Afrika ve ABD’ye kadar olan coğrafyada en etkili şekilde tanıtarak, pazarlama ve satış faaliyetlerini gerçekleştiriyoruz. Gerçekleştirdiğimiz pazarlama satış faaliyetleri sonucunda, bugün MAY markası altında yer alan 200’den fazla uluslararası tescilli ticari çeşitlerimizi, 45’i aşkın ülkeye ihraç ederek, Türkiye tohum ihracatının yüzde10’undan fazlasını MAY Tohum olarak biz gerçekleştiriyoruz" dedi. YENİLİKÇİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜMLER MAY Tohum, yalnızca ihracat oranlarını artırmayı değil, aynı zamanda yenilikçi ürün portföyünü genişleterek sürdürülebilir tarımsal çözümler sunmayı amaçlıyor. Güneş, "2019 yılı itibariyle hibrit mısır ve pamuk türünde, Türkiye’deki Ar-Ge Merkezlerinde ıslahını gerçekleştirdiğimiz çeşitlerle ABD GDO’suz tohum pazarında yer almaya başladık. Hibrit mısır ve pamuk türünde dünyanın en rekabetçi pazarlarından biri olan ABD GDO’suz tohum pazarına, rekabet gücü yüksek çeşitlerimizle giriş yaptık. Çeşitlerimiz adaptasyon kabiliyetleri ve verim potansiyelleri ile müşterilerimizin beğenisini kazandı" açıklamasında bulundu. 2005’te tohum ve lisans ihracatına başlayan firma, hibrit ayçiçeği, hibrit mısır, pamuk, tatlı mısır ve fasulye türlerinde pazarlama ve satış faaliyetleriyle global pazarlardaki büyümesini sürdürüyor.

Marmara'da Çiftlik Midyesi Üretimi Dört Yılda İkiye Katlandı Haber

Marmara'da Çiftlik Midyesi Üretimi Dört Yılda İkiye Katlandı

BURSA (İHA) - Yalova, Balıkesir ve Çanakkale İlleri Midye Yetiştiricileri Üretici Birliği Başkanı Özerdem Maltaş, Türkiye’de yılda 8 bin tondan fazla çiftlik midyesi üretildiğini ve bunun büyük çoğunluğunun midye dolma olarak tüketildiğini açıkladı. Maltaş, çiftlik sayısındaki artışla birlikte üretimin daha kontrollü ve sağlıklı şekilde yürütüldüğünü vurguladı. Yeni kurulan birliklerinin, üreticilerin sorunlarını çözmeyi, daha verimli üretim ve sağlıklı tüketimi hedeflediğini belirtti. Marmara Denizi’nde kurulu çiftliklerde gerçekleşen üretimin 2020’de 4 bin tondan günümüzde 8 bin tonun üzerine çıktığını ifade eden Maltaş, bu miktarın yeni yatırımlarla daha da artacağını ve gelecekte 50 bin tona ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. ÜRETİM SÜRECİ VE SAĞLIK DENETİMLERİ Maltaş, Yalova, Balıkesir ve Çanakkale’deki 21 çiftliğin denizde halatlarla askıya alınmış sistemlerde midye ürettiğini belirtti. Bu sistemin, deniz tabanıyla temas olmaksızın, sağlıklı bir üretim imkânı sunduğunu dile getirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından her hafta yapılan analizlerle mikrobiyolojik, toksikolojik riskler ve ağır metal ve poliaromatikhidrokarbon miktarının kontrol edildiğini, böylece tüketicilerin güvenle midye tüketebildiğini söyledi. Midyelerin fitoplankton ve organik atıklarla beslendiğini ve bu durumun Marmara Denizi’nin temizliğine katkıda bulunduğunu anlatan Maltaş, "Bu nedenle da faydalı bir canlıdır. Beslenme ve büyütülmesinde herhangi bir yem veya kimyasal kullanılmamaktadır. Gerçekte organik bir üretim yapılıyor diyebiliriz" dedi. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ÜRETİM ALANLARINA ETKİSİ Maltaş, 2024’te Marmara Denizi’nde su sıcaklığındaki artışın bazı bölgelerde üretimi olumsuz etkilediğini, yavru ve büyüme sorunları yaşandığını belirtti. Ayrıca, turizm ve yerleşim nedeniyle yeni çiftlik alanı bulmanın zorlaştığını, ancak yatırımların devam ettiğini söyledi. Bursa’da yeni çiftliklerin üretime kısa sürede katılacağını açıkladı. "MİDYE DOLMA, İÇ PAZARA ÖZGÜ" Türkiye’de üretilen midyelerin büyük bölümünün midye dolma olarak iç piyasada tüketildiğini ifade eden Maltaş, bu ürünlerin sağlık açısından güvenli olduğunu söyledi. Ancak merdiven altı üretimlere karşı tüketicilerin dikkatli olması gerektiğini belirtti. Maltaş, Marmara’daki yeni çiftliklerle üretimin önümüzdeki yıllarda 10 bin tonu aşacağını ve bu artışın ülke ekonomisine katkı sağlayacağını vurguladı. Daha önce Ortadoğu ve Rusya’ya yapılan ihracatın azaldığını, ancak Avrupa Birliği onaylı tesislerde yapılan üretimle ihracatın yeniden canlanacağını belirtti. "İhracat potansiyeli yüksek bir deniz ürünü. Önümüzdeki dönemde artan ihracatla birlikte sektörün çok daha canlı ve verimli olacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Mevsimlik tarım işçilerinin zorlu kayısı mesaisi Haber

Mevsimlik tarım işçilerinin zorlu kayısı mesaisi

Dünyadaki kuru kayısı üretiminin yüzde 85’inin karşılandığı Malatya’da mevsimlik tarım işçilerinin kavurucu sıcak altındaki mesaileri sürüyor. Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) tescilli ürünü ve kentte birçok ailenin geçim kaynağı olan Malatya kayısısında hasatta sona yaklaşıldı. Temmuz ayında başlayan ve Ağustos ayının ortalarına doğru tamamlanması beklenen kayısı hasadında çevre illerden gelen yaklaşık 20 bin mevsimlik tarım işçisi de mesai yapıyor. Günün ilk ışıklarıyla kayısı bahçelerinde toplanan ürünler kükürtleme çalışmalarının ardından güneşte kurutularak çekirdekten ayrılma işlemlerinin tamamlanmasıyla birlikte ihracat öncesi son halini alıyor. Aile ekonomisine katkı sunmak için Şanlıurfa’dan kayısı hasadında çalışmak üzere Malatya’ya geldiklerini belirten mevsimlik tarım işçileri buradaki çalışmalarının ardından Karadeniz’e fındık hasadı için geçeceklerini söyledi. Hasatta sona doğru Akçadağ ilçesi Resuluşağı Mahallesi’nde kayısı hasatında çalışan mevsimlik tarım işçilerinden kardeşler Elif ile Aslan Kılıç, 800 TL yevmiye ile çalıştıklarını belirterek, üç haftadır devam eden hasatta sona geldiklerini kaydetti. Kayısıda çalışmak üzere eşi ve çocukları ile birlikte Malatya’ya geldiklerini ifaden diğer bir işçi İbrahim Orçun ise 21 gündür hasatta çalıştıklarını söyleyerek güzel bir sezon geçirdiklerini aktardı. “Ürünün bol olduğu bir sezon” Bereketli bir sezon geçirdiklerini kaydeden kayısı üreticisi Özkan İnce de, “Kardeşlerimizle birlikte bölgede kayısı yetiştiriciliği yapıyoruz. Yaklaşık 3 bin ağacımız var, bereketli bir dönem geçiriyoruz yaklaşık 30-35 ton kuru kayısı elde edeceğimizi tahmin ediyoruz. Şanlıurfa’dan gelen 30 dolayında mevsimlik tarım işçi ile yaptığımız çalışmalar sonrası meyveleri dalından indirdik. Çekirdek çıkarma çalışmalarımız sürüyor her şeyin güzel olduğu bir sezon yaşıyoruz” diye konuştu.

Tescilli Bursa şeftalisi hasadı başladı Haber

Tescilli Bursa şeftalisi hasadı başladı

Rekoltede yüzü gülen çiftçiyi bu kez fiyatlar ağlattı. İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, şeftali hasadını inceledi. İncelemenin ardından açıklama yapan Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, "İnegöl’ümüzde şeftali hasadı başladı. Bildiğiniz gibi Bursa’da şeftali üretiminin İnegöl olarak birinci sırasındayız. Kaymak gibi ürünler de burada, görüyorsunuz. Bundan 10 gün önce şeftalinin ilk durumuyla ilgili bir haber yapmıştık. İl Tarım Müdürümüz ve Kaymakam Bey vardı. O söylemiş olduğum şeyde bu yılın içinde bulunduğumuz durumda çiftçimize para kazandıran tek ürünün şeftali olduğunu söylemiştim. Asıl Avrupa Birliği tarafından coğrafi işaret olarak tescillenen Türk ürünü olan bu şeftali. Cinsi de Gülaven cinsi. Bunun hasadı başladı. Bu kadar güzel ürün ne olduysa fiyat düştü. Şuan da 30 liradan giden malın bugün 17-18 lira civarına düştüğünü görüyoruz. Gerçekten üzülüyoruz. Bunun maliyeti 10 liraları geçiyor. Çiftçi nereden para kazanacak. 1 haftada ne değişiyor biz de anlamadık. Kim bu fiyatlarla oynuyor. Bu aracıların kalkmasını özellikle söylüyoruz. Türkiye’de sürekli Tarım Kredi marketleri kuruldu. Direkt çiftçiye ulaşıp bu ürünü çiftçinin de kazanacağı biçimde alsak, ondan sonra da az bir karla birlikte tüketiciye dağıtsak olmaz mı. 17 liraya giden şeftali 1. sınıf. Eminim kimse 50 liradan aşağı yiyemeyecek. Yazıklar olsun diyorum. Bugün İnegöl’de şeftali üretiminin en yoğun olduğu İsaören Mahallesin’deyiz. Burada hasat yapılıyor. Çiftçinin morali yeniden bozuldu. 3. kalite mal 30 lira yaparken, 1. kalite mal 17-18 lira. Aslında bunun çözümü Tarım Kredi Kooperatifi Marketleriyle çözülecek şey, onlar da kar amaçlı bir market artık. Kazanma parayı gel çiftçinin kurtaracağı şekilde al, sat" dedi. 2 bin dönüm alanda 7 bin ton şeftali üretimi yapıldığını aktaran Çelik," Bir şeye daha vurgu yapacağım. Avrupa Birliği tarafından tanınan 24. Türk ürünü Bursa Şeftalisi. Önemli bir ürün olduğu için Siyah İncirde Büyükşehir Belediyesi Tarım A.Ş. devreye girip fiyatı regüle ederken aynı şekilde şeftali de Büyükşehir’den piyasaya girip piyasayı regüle etmesi onlarda talebimizdir. Çünkü Bursa’nın Avrupa Birliği tarafından tescillenen bir ürünün en önemli ürünüdür hatta. Siyah incir bile onun arkasından gelir" ifadelerini kullandı. İsaören Mahallesi Kırsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Erhan Ulu ise," Öncelikle İsaören İnegöl’ümüzde köylerimizde şeftali hasadımız devam etmektedir. Başkanımın da dile getirdiği gibi bundan 10 gün önce şeftali ilk olarak 30-35 arasından satıcı bulmaktaydı. Fakat şu an Avrupa patentli, tescilli ürünümüz şeftali şu an geldiğimiz noktada 15- 17 lira arasından düşüş yaptı. Biz üreticilere işçiliği, maliyeti eklediğiniz zaman 15 TL’yi buluyor. Gün geçtikçe çiftçimiz bitmek üzere. Başkanımın da dediği gibi Tarım Kredi Kooperatifleri var, değişik kuruluşlar var, marketler var. Bunlar neden aracıyla iş yapıyor? Bugün Avrupa’da tescillenmiş bir ürün diyoruz. Lakin biz üretmeye başladığımızda ne hikmetse şu an düştü. Bugün aroma fiyatı 4 TL, bir çay en beğenmediğin yerde 10 TL. Biz 4 TL’ye aromaya şeftali veriyoruz. Bugün bir aromanın kutusu 25-30 TL. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Çiftçi eskiden bitmek üzereydi , şu an bitti. Şu an üzerinde bulunduğumuz bahçe 20 dönüm bir bahçe. Bakımıyla her şeyiyle dört dörtlük bir bahçe. Lakin bu sene bu bahçe komple kesilecek. Benim diyeceklerim bu kadar. Artık sözün bittiği yerdeyiz" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.