TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Aziziye

AGRONEWS - Aziziye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Aziziye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erzurum’a Yeni Yem Fabrikası Müjdesi Haber

Erzurum’a Yeni Yem Fabrikası Müjdesi

ERZURUM (İHA) - Erzurum Kırmızı Et Üreticiler Birlik Başkanı Abdulkadir Ürüşan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Erzurum Aziziye İlçesi'nde Tarım Kredi Yem Fabrikası kurulacağı müjdesini verdiğini belirtti. Ürüşan, fabrikanın temelinin bahar aylarında atılacağını ve bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerine büyük katkı sağlayacağını ifade etti. YEM FABRİKASI ÜRETİCİYİ RAHATLATACAK Ürüşan, yem maliyetlerinin hayvancılıkta en önemli girdi olduğunu vurgulayarak, "Doğu Anadolu’da yoğun olarak yapılan hayvancılığın bölgesel ekonomi açısından önemi büyüktür. Gerek hayvansal üretimde istenen verime ulaşılmasında gerekse işletmelerin karlılığının artırılmasında yem en önemli faktörlerden biridir. Kapsamlı ve yüksek donanımlı yem fabrikasının Erzurum ve bölge illerimizin hayvancılık faaliyetlerine ciddi bir katkısı olmakla birlikte, yemde kullanılan hammaddenin de bu bölgeden tedarik edilmesi tarımsal hasılanın artışına ciddi bir katkı sağlayacak. Kurulacak tesislerin Erzurum'a hayırlı olması temennisinde bulunuyorum" dedi. Doğu Anadolu’da tarım ve hayvancılığın ekonomideki yerinin önemine dikkat çeken Ürüşan, süreçte emeği geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı'ya, Erzurum Milletvekillerine, Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi'ye, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'e, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Saim Özakalın'a, Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral'a ve Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu'na Erzurum Kırmızı Et Üreticiler Birliği adına teşekkürlerini iletti.

12 bin çiftçinin destek aldığı Erzurum'da tarımsal üretim arttı Haber

12 bin çiftçinin destek aldığı Erzurum'da tarımsal üretim arttı

Erzurum'da, yaklaşık 2 yılda 12 bin 279 çiftçiye yüzde 75 hibe desteğinin verilmesiyle tarımsal üretimde artış yaşandı. Resmi Gazete'de 8 Mart 2022'de yayımlanan "Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesinin Desteklenmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı" ile atıl durumda olan, boş ve nadasa bırakılan arazilerde üretim yapacak çiftçilere verilen yüzde 75 hibe desteğinden kentte 12 bin 279 kişi yararlandı. Bu kapsamda İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce çiftçilere tohum ile sebze fidesi dağıtıldı. Toplamda 131 bin 843 dekar alanın tarıma kazandırıldığı kentte, tarımsal üretimde de artış yaşandı. İl Tarım ve Orman Müdürü Osman Akar, AA muhabirine, üretime elverişli olmayan arazilerde tıbbi aromatik bitki ve yağlık bitki, hububat ve baklagillerin yetiştirilmesi ve ürünlerin işlenmesine, işletme tesisleri kurulmasına yönelik yüzde 75 hibeyle çiftçilere destek verdiklerini söyledi. Akar, şöyle konuştu: "Bu yılın ilk yarısında 2 bin 609 çiftçimize, 27 bin 111 dekar alanda ekilmek üzere 584 ton buğday, 11 ton karabuğday, 14 ton nohut, 5 ton fasulye ve buna benzer yem bitkisi tohumları yüzde 75 hibeyle dağıtıldı. Çiftçilere toplamda ise 2 bin 500 ton buğday, 30 ton Hınıs fasulyesi ve 41 ton nohut tohumu dağıtılarak üretim alanlarının etkinleştirilmesine katkıda bulunduk." "Geçen yıla göre yüzde 30 civarında rekolte artışı bekliyoruz" İki sene önce yaşanan kuraklık nedeniyle hububat alanında geçen yıl sıkıntı yaşadıklarını anlatan Akar, "Geçen yıldan beri yağışların iyi olmasıyla bir önceki yıllara göre hububat alanlarında iyi bir verim aldık. Erzurum genelinde yaklaşık 286 bin ton buğday, 120 bin ton arpa rekoltesini bekliyoruz. Geçen yıla göre yüzde 30 civarında rekolte artışı bekliyoruz. Bu yıl için 130 milyon lira gelir elde etmeyi hedefliyoruz." diye konuştu. Proje kapsamında, bu yılın ilk yarısında 420 bin sebze fidesinin de dağıtıldığını söyleyen Akar, "Çiftçilik kutsal bir meslek, alın teri ve emek isteyen bir meslek. Çiftçilerin elde ettiği ürünler değerinde satın alınırsa çiftçimiz üretime devam eder. Devletimizin yüzde 75 hibe desteği çok önemli çünkü çiftçilerimizin sektörün içinde kalmasını sağlıyor. Desteklerin devam etmesi büyük bir önem taşımaktadır." ifadelerini kullandı. "Şu an ekilecek boş arazi bulamıyoruz" Aziziye ilçesine bağlı Söğütlü Mahallesi'nde çiftçilik yapan Seyfettin Küçükler de devletten tohum desteği aldığını dile getirdi.azi Devletin tohum desteğinin çiftçileri cezbettiğini vurgulayan Küçükler, "Şu an ekilecek boş arazi bulamıyoruz. Köyde tek başıma olduğum için 250-300 dönümlük arazi kiralayıp ekiyorum. Yonca, korunga, buğday, yulaf ve sebze fidelerinde destek aldık." dedi. Küçükler, devletin verdiği desteklerden sonra köylerinin göç alarak 80 haneden 203 haneye çıktığını belirtti.

Balıklı Göl’ün efsaneleri gizemini korumaya devam ediyor Haber

Balıklı Göl’ün efsaneleri gizemini korumaya devam ediyor

Köy sakinlerinden Şerif Atilla Soylu, "Hava ne kadar soğuk olursa olsun donmayan Balıklı Göl’de savaş zamanlarında balıkların sayısının azaldığı tespit edildi" dedi. Aziziye ilçesine bağlı olan Söğütlü Mahallesi’nde bulunan Balıklı Göl’ün efsaneleri ve gizemi kendisini korumaya devam ediyor. Köy sakinleri tarafından kutsal olarak kabul edilen gölün en bilinen hikayesi ise yabancı bir adamın köyde bulunan bir gelinin yüzünü görmek istemesiyle başlıyor. Yüzünü yabancı adama gösteren kadın, daha sonra olanları kocasına anlatıyor. Kocası ise bir ateş yakarak kadının ateşe atlamasını istiyor. Ateşe atlayan kadının arkasından kendisi de ateşe atlayan adamdan sonra orada bir göl ve iki balık ortaya çıkıyor. Diğer hikaye ise, Türk akıncıları bu gölden su içerken düşman tarafından şehit ediliyor. Şehit olan askerler bu gölde balığa dönüşüyor. Köy sakinlerinden Şerif Atilla Soylu ise savaş zamanlarında özellikle Kıbrıs Barış Harekatı sırasında balıkların gölde gözle görülür şekilde azaldığını söyledi. Öte yandan, hava ne kadar soğuk olursa olsun donmamasıyla da ünlü olan Balıklı Göl’ün suyu tarım için kullanıldığı zaman verimliliği de büyük ölçüde artırıyor. “Rus askerleri işgal sırasında Balıklı Göl’de fotoğraf çektirmiş” Rus arşivlerinden de Balıklı Göl’ün fotoğraflarının çıktığını belirten Şerif Atilla Soylu, “Köyümüzdeki Balıklı Göl’ün efsaneleri birçok kitapta yazar. Kitabı yazan Bilge Hanım buranın durumunu kitaplarında 3-4 farklı mitoloji olarak anlatmıştır. Diğer kitaplarda ise yine mitoloji olarak ve suyun biyokimyası da anlatılmıştır. Özellikle yaz aylarında son yapılan düzenlemelerle burası piknik alanı olarak kullanılmaya da başladı. Bu gölün hikayesi ilk olarak nereden geldiği bilinmeyen bir hikayedir. Bu nedenle nereden çıktı bunu kimse bilmiyor. 1916 yılında Ruslar, Rus işgali sırasında burada bulunmuşlar. Son yapılan araştırmalarla Rus arşivlerinden çıkan fotoğraflarda burasıda var” diye konuştu. “Kadın ve kocası ateşe atladıktan sonra bir göl ve iki balık ortaya çıkmış” Balıklı gölün en çok bilinen hikayesini anlatan Soylu, “Hikayelerden ilki şöyle, burada köyde bulunan bir genç gelin evinde olduğu sırada, köy dışından bir genç gelmiş, kadının evinin önüne gelerek ondan ekmek istemiş, daha sonra ise kadın adama ekmek vermiş. Dışarıdan gelen adam yüzü kapalı olan genç kıza ’Allah rızası için senin yüzünü göreyim’ demiş, kadın da adama yüzünü göstermiş. Daha sonra akşam vakti kadının kocası eve gelmiş ve olanları ona anlatmış. Kocası da sabah saatlerinde buraya gelerek bir ateş yakmış ve karısına ’Allah rızası için kendini bu ateşe at’ demiş, kadın kendini ateşe atmış, daha sonra kocası da kendisini ateşe atmış ve burada bir göl ile iki balık ortaya çıkmış” şeklinde konuştu. “Savaş zamanlarında göldeki balıkların sayısı azaldı” Savaş yıllarında özellikle ise Kıbrıs Barış Harekatı sırasında göldeki balıklarda azalma olduğunun tespit edildiğini de kaydeden Soylu, “Kaynaklarda geçen ikinci hikaye ise Türk akıncıları zamanında gerçekleşiyor. Akıncılar bu göle gelerek buradan su içmişler. Düşmanları da o sırada akıncılar su içerken onları arkalarından vurmuş ve şehit etmişler. Daha sonra şehit olan akıncılar bu gölde balık olmuşlar. Özellikle savaş yıllarında buradaki balıkların azaldığına dair bir bilgimiz var. Bu savaşlardan özellikle Kıbrıs Barış Harekatı sırasında buradaki balıkların sayısında gözle görülür şekilde azalmalar olmuştur” açıklamalarında bulundu. “Hava ne kadar soğuk olursa olsun bu göl donmuyor” Hava ne kadar soğuk olursa olsun suyun donmadığını ve tarım alanlarında verimliliği büyük ölçüde artırdığını da belirten Soylu, “Buradaki balıklar köy halkı tarafından besleniyor. Genellikle ekmekle besleniyorlar. Buranın kendisine göre bir florası ve biyolojik durumu var. Önceden çocuklar ve köy halkı burada yüzerlerdi. Bizim köyümüzde bu göl sayesinde yüzme bilmeyen adam sayısı çok azdır. Ayrıca suyunun çok temiz olmasından dolayı insanlar tarım işlerinde de bu suyu kullanıyor. Diğer sulara oranla ise bu su tarlada kullanıldığı zamanlar ekilen ürünler çok daha verimli ve kaliteli şekilde oluşuyor. Bir de hava ne kadar soğuk olursa olsun bu su kesinlikle donmuyor. Çevrede bulunan diğer göller donuyor ama burası kesinlikle donmuyor. Akar olarak gittiği yerler de donmuyor. Köylüler buradan balık tutmaz ve asla yemezler. Gölün içerisinde bulunan bazı balıkların da yaralı olduğunu görebilirsiniz. Ben kendi gözlerimle gittim, Urfa Balıklı Göl’e baktım. Oradaki balıklarla buradakiler bire bir benzer şekildeler" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.