TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Baklagiller

AGRONEWS - Baklagiller haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Baklagiller haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bitkisel Üretimde Meyve ve Sebze Artışta, Tahıllar Düşüşte Haber

Bitkisel Üretimde Meyve ve Sebze Artışta, Tahıllar Düşüşte

İSTANBUL (İHA) - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ait Bitkisel Üretim İstatistikleri'ni açıkladı. Verilere göre, yem bitkileri haricindeki tahılların üretimi bir önceki yıla göre yüzde 5 azalırken, sebze üretimi yüzde 5,6, meyve, içecek ve baharat bitkileri üretimi ise yüzde 2,1 arttı. Yaklaşık üretim miktarları, tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 75,5 milyon ton, sebzelerde 33,6 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde 28 milyon ton olarak gerçekleşti. TAHIL, YAĞLI TOHUM VE ŞEKER PANCARI ÜRETİMİNDE DÜŞÜŞ 2024 yılında tahıl üretimi, bir önceki yıla kıyasla yüzde 7,5 azalarak 39 milyon tona geriledi. Buğday üretimi yüzde 5,5 düşüşle 20,8 milyon ton oldu. Arpa üretimi yüzde 12 azalarak 8,1 milyon tona indi. Çavdar ve yulaf üretimi sırasıyla yüzde 15,7 ve yüzde 4,9 oranında azaldı. Mısır üretimi yüzde 10 düşerek 8,1 milyon tona geriledi. Kuru baklagillerde nohut üretimi 575 bin ton, kuru fasulye 279 bin ton, kırmızı mercimek 405 bin ton olarak kaydedildi. Patates üretimi ise yüzde 21,1 artışla 6,9 milyon tona ulaştı. Yağlı tohumlarda soya üretimi yüzde 30,9 artışla 180 bin ton olurken, ayçiçeği üretimi yüzde 0,1 azalışla yaklaşık 2,2 milyon ton oldu. Şeker pancarı üretimi yüzde 8,9 azalarak 23 milyon tona geriledi. SEBZE ÜRETİMİNDE ARTIŞ 2024 yılı sebze üretimi, bir önceki yıla göre yüzde 5,6 artarak 33,6 milyon tona ulaştı. Domates üretiminde yüzde 9,9, kuru soğanda yüzde 1,2, salçalık kapya biberde yüzde 21,1 oranında artış yaşandı. Buna karşın, hıyarda yüzde 6,9, sivri biberde yüzde 0,6 ve beyaz lahanada yüzde 5 üretim düşüşü kaydedildi. MEYVE VE BAHARAT BİTKİLERİNDE ARTIŞ Meyve, içecek ve baharat bitkilerinin toplam üretimi yüzde 2,1 artışla 28 milyon tona çıktı. Elma ve çilek üretimi sırasıyla yüzde 4 ve yüzde 10,4 oranında düşerken; nar üretimi yüzde 10,1, üzüm üretimi yüzde 2 arttı. Turunçgil grubunda mandalina, portakal ve limon üretimi sırasıyla yüzde 32,7, yüzde 30,3 ve yüzde 25,6 azaldı. Fındık yüzde 10,3, ceviz yüzde 18,3, Antep fıstığı yüzde 117,6 artış gösterdi. Muz üretimi yüzde 5,9 azalırken, zeytin üretimi yüzde 146,7 gibi dikkat çekici bir artış sergiledi. SÜS BİTKİLERİNDE AZALMA Süs bitkileri üretimi, 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,1 düşüş gösterdi. Kesme çiçekler toplam üretimin yüzde 69,5'ini oluştururken, yüzde 0,1 düşüş yaşandı. Diğer süs bitkilerinde ise yüzde 17,4 oranında daha büyük bir azalma görüldü.

“Baklagillere verilen prim desteği kiloya 50 kuruş olarak veriliyor” Haber

“Baklagillere verilen prim desteği kiloya 50 kuruş olarak veriliyor”

Ancak bu destek 2018 yılından bu yana değişmedi. Verilen desteklerin amacına uygun olması için günün şartlarına göre artırılmalıdır” dedi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 10 Şubat Dünya Bakliyat günü dolayısıyla görüntülü basın açıklaması yaptı. “Beslenmede baklagillerin önemi tartışılmaz” vurgusu yapan Bayraktar, şunları kaydetti: “Yağ oranı düşük, karbonhidrat oranı yüksek ve besleyici olan baklagiller, beslenmede bitkisel proteinin ana kaynağını oluşturuyor. En çok protein içeren besin gruplarından olan baklagiller günümüzde sağlıklı beslenme konusunda önemini artıran ürün grubudur. Baklagillerin her biri ayrı besin değerlerine sahip olmanın yanında ülkemizin kültürel değerleridir. Son yıllarda ülkemizde sağlıksız fast food ve hazır gıda tüketiminin artmasıyla baklagiller diyetisyen ve doktorlar tarafından daha fazla önerilmeye başlandı. Baklagillerin toplum olarak öneminin vurgulanması amacıyla, Birleşmiş Milletler tarafından 2016 yılı ‘Uluslararası Bakliyat Yılı’ olarak ilan edildi ve takip eden süreçte her yıl 10 Şubat günü ‘Dünya Bakliyat Günü’ olarak belirlendi.” “Ülkemizin toplam baklagil üretiminden aldığı pay yaklaşık yüzde 1,3 civarındadır” Baklagillerin dünyada 2 milyardan fazla insan için önemli bir protein kaynağı olduğunu belirten Bayraktar, bu rakamın dünya nüfusunun dörtte birini oluşturduğunu söyledi. “Baklagiller dünyada yaklaşık 96 milyon hektar alanda 96 milyon ton üretimle, ortalama 135,2 milyar dolarlık piyasa değeri, 14,6 milyar dolar ihracat ve 16 milyar dolar ithalat değeri olmak üzere toplam 30,6 milyar dolarlık dış ticaret değerine sahip bir ürün grubudur” diyen Bayraktar, “Dünya toplam baklagil üretiminde yüzde 28,8’lik payla Hindistan ilk sırada yer alıyor. Ülkemizin toplam baklagil üretiminden aldığı pay yaklaşık yüzde 1,3 civarındadır” dedi. Türkiye’de üretimi gerçekleştirilen 7 çeşit Baklagiller arasında en fazla nohut, kuru fasulye ve mercimek olduğunu dile getiren Bayraktar, şöyle konuştu: “Baklagil üretimi ülke geneline yayılmış olsa da Güneydoğu Anadolu Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi ve Marmara Bölgesi’nin güneyinde yoğunlaşmıştır. Genel olarak, kırmızı mercimek Güneydoğu’da, yeşil mercimek İç Anadolu’da, bakla Ege ve Güney Marmara’da, nohut ve kuru fasulye ise birçok bölgemizde yetiştiriliyor. Toplam yemeklik baklagil üretiminin, yüzde 44’ünü nohut, yüzde 30 buçuğunu kırmızı mercimek, yüzde 20,6’sını kuru fasulye oluşturuyor. Geri kalan yüzde 4,9’unu ise yeşil mercimek, bakla, bezelye ve börülce oluşturuyor.” “Ülkemizde 1990 yılında toplam 20 milyon dekar olan baklagil ekim alanı bugüne geldiğimizde 9 milyon dekara geriledi. Yani ekim alanlarında yüzde 55,4 oranında azalma yaşandı. Aynı şekilde üretimde de yüzde 34,8 oranında bir gerileme gerçekleşti” diye Bayraktar, şu ifadelere yer verdi: “Tarım ve Orman Bakanlığının girişimleriyle 2016 yılı FAO tarafından ‘Uluslararası bakliyat yılı’ olarak ilan edilmişti. Bu yıldan sonra baklagillerde ekim alanlarının artırılmasına yönelik yapılan çalışmalar yapılsa da belirli ürünlerde istenilen düzeye maalesef ulaşılamadı. Halen üretim açığı yeşil mercimekte yüzde 49, kırmızı mercimekte yüzde 43 oranındadır.” “Et ve baklagilde ithalatçı olmamız kabul edilemez” Et fiyatlarının yüksekliğine dikkati çeken Bayraktar, bu nedenle vatandaşların baklagil tükettiğini vurgulayarak, “Alternatif protein kaynağı olan baklagillerde de ithalat artarak devam ediyor. Baklagillerde son 5 yılda toplam ithalatımız yüzde 90,6 oranında artarak 702 bin ton oldu. Yine son 5 yılda baklagil ithalatına ödediğimiz tutar yüzde 227,6 oranında artarak 544 milyon dolara ulaştı. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. İnsanımızın protein ihtiyacı karşılamasında önemli bir yere sahip olan baklagillerin üretimini artırmak zorundayız. En önemli protein kaynaklarından olan et ve baklagilde ithalatçı olmamız kabul edilemez. Halkımızın sağlıklı beslenmesi için bu temel gıda ürünlerinde üretim artırılmalı, ithalattan vazgeçilmelidir” açıklamalarında bulundu. “Tüketicilerin pahalı yemesi kabul edilemez” Ucuz gıdaya ulaşım için Üretici ile tüketici arasındaki makasın kapatılması gerektiğini dile getiren Bayraktar, “Üreticide 17 buçuk lira olan kırmızı mercimek 47 liraya, 29 buçuk lira olan nohut 76 liraya, 29 lira olan kuru fasulye 85 liraya, 26 lira olan yeşil mercimek 64 liraya markette satılıyor. Protein ihtiyacının yeterince karşılanması bakımından üreticide ucuz olan bu ürünleri tüketicilerin pahalı yemesi kabul edilemez. Bu gibi temel gıda ürünlerine yönelik yasal düzenlemeler yapılmalı, marketlerde tavan fiyat uygulaması getirilmelidir” ifadelerini kullandı. “Baklagillere verilen prim desteği kiloya 50 kuruş olarak veriliyor” “Ülkemizde baklagiller üretim maliyetlerinin yüksekliği ve alternatif ekilen ürünlerden elde edilen kazancın daha yüksek olması üreticilerin baklagil üretiminden uzaklaşmasına neden oldu. Ülkemiz baklagil ihracatında görülen azalış hem üretimde yaşanan sorunlar hem de dünya piyasasında rakip ülkelerin elde ettikleri rekabet üstünlüklerinden kaynaklanıyor” diyen TZOB Başkanı Bayraktar, “Baklagil üretimini arttırmak ülkemizi önce kendine yeter, sonrasında ihracatçı ülke konumuna getirir. Bunun için baklagiller üretim planlamasında öncelikli ürün grubuna alınmalıdır. Kurak ve yarı kurak alanlarda nohut ve mercimeğin, sulu alanlarda ise fasulyenin ekim nöbetine girmesi sağlanmalıdır. Baklagillere verilen prim desteği kiloya 50 kuruş olarak veriliyor. Ancak bu destek 2018 yılından bu yana değişmedi. Verilen desteklerin amacına uygun olması için günün şartlarına göre artırılmalıdır. Baklagillerde ülkemizin arz güvenliğini ve üretimin devamlılığını sağlamanın yolu, üreticiyi memnun edecek bir fiyatın piyasada oluşmasıdır. Bu nedenle hasat dönemine yakın baklagil ithalatı yapılmamalı, piyasanın dengesi bozulmamalıdır” diye konuştu. Öte yandan, Bayraktar, Türkiye’de sertifikalı tohum kullanımının yaygınlaştırılması ve gereken desteğin arttırılması gerektiğine de dikkat çekti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.