TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Bayburt

AGRONEWS - Bayburt haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bayburt haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TMO’da hububat alımları aralıksız devam ediyor Haber

TMO’da hububat alımları aralıksız devam ediyor

Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) hububat alımlarına devam ediyor. 8 Ağustos Perşembe günü başlayan hububat alımları sonrası, TMO Bayburt Geçici Alım Merkezi’nde hareketlilik yaşanıyor. Arpa ve buğdaylarını römorklarla TMO Bayburt Geçici Alım Merkezi’ne getiren çiftçilerin hububatları belli kontrollerden geçirildikten sonra depolara sevk ediliyor. Şu ana kadar 2 bin 500 tondan fazla ürün aldıklarını belirten ekip sorumlusu, çiftçinin elindeki son ürüne kadar alımların devam edeceğini belirtti. Alım bareminden geçmeyen, şartları sağlayamayan ürünleri bir tek alamadıklarını, genellikle getirilen hububatları aldıklarını söyleyen ekip şefi, "Alım baremimiz var. Baremden geçmeyen, barem dışında kalan ürünleri bir tek almıyoruz. Onun dışında gelen bütün ürünleri alıyoruz. Çok nadiren alım şartlarını sağlayamayan ürünleri almadığımız oldu. Onlar da şartları sağlamadıkları için geri gönderildi, çiftçiler geri döndüler. Sabah 07.00 sularında mesaiye başlıyoruz. Akşam mesai bitiş saatimiz yok, son randevulu çiftçimiz geldikten sonra ürününü alıp öyle gidiyoruz" diyerek konuştu. Günlük ortalama 80-90 çiftçi ürün getiriyor TMO Bayburt Geçici Alım Merkezi’ne günlük ortalama 80-90 çiftçi hububatlarını teslim etmek üzere geliyor. Bu sayının 80-90 kişiyle sınırlı kalmadığını aktaran ekip şefi, "Bir çiftçinin 7 traktör, 11 römork ürün getirdiği de oluyor. Bu sayı 80-90 çiftçiyle sınırlı değil. Bir vatandaşa 4-5 fiş, 6-7 fiş kesip, işlem yapıyoruz. Arpanın ton fiyatı 7 bin 250, 7 bin 300 lirasında, 750 lira destek primi var. Buğdayın ton fiyatı ise 8 bin ila 8 bin 700 arasında. Buğdayın da bin 750 lira teşvik ödemesi var" ifadelerini kullandı.

Boru patlayınca çiftçiler tepki gösterdi Haber

Boru patlayınca çiftçiler tepki gösterdi

Bayburt’un Çayıryolu köyünde tarım yapan çiftçiler, patlayan su borusu nedeniyle mağdur oldu. Yaklaşık 10 gündür tarlalarını sulayamayan çiftçilerin ürünleri susuzluktan soldu, mahsulleri sıcak havadan dolayı yandı. Hasat dönemine az bir süre kala mağduriyet yaşayan çiftçiler duruma tepki gösterirken sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını istediler. Bununla birlikte arızayı gidermeye yaklaşık 10 gün sonra gelen Devlet Su İşleri (DSİ) ekipleri söz konusu alanda arızayı giderebilmek için çalışma başlattı. Patlayan boruya ulaşabilmek adına eşilen kuyuya dolan su ise ekskavatörün kepçesiyle tahliye ediliyor. Çiftçilere göre patlayan su borusu bir hayli eskiydi. Arızanın giderilmesi için köye 10 gün sonra gelen ekipler, borulara bir türlü uygun vana bulamadılar, su kesilip arıza giderilemedi. Tarlada pancarı yanan Basri Mutlu isimli çiftçi, "Borcumu neyle, nasıl ödeyeceğim. Sulama bedelini 70 liradan 250 liraya çıkardılar. Halimiz bu, borcumuzu neyle ödeyeceğiz bilmiyoruz. 11 gündür burası böyle. Çalışmaya bugün başladılar değişen bir şey yok. Kimsenin kimseden haberi yok, çiftçinin hali bu" ifadelerini kullandı. "Çok mağduruz, ilgilenen yok perişanız" Sivas’tan gelerek Bayburt’ta 600 dönüm araziyi kiralayıp, tarım faaliyeti yürüten Sadullah Yüceyurt isimli vatandaş, mağdur olduklarını belirterek, "Bu arıza en az 10-15 gündür devam ediyor. Zaten personel de yok, DSİ’nin 2 tane personeli var, onlar çalışıyor. DSİ ekipleri bu işe başlayalı yarım saat falan oldu. Ben Sivas’tan geldim, çok mağdurum, burada 600 dönüm yer kiraladım. Burada Nevşehirli var, Niğdeli var, Çorumlu var, bizler de dediğim gibi Sivas’tan geldik. İşçi ücretleri zaten yüksek, sulama bedelini 50 liradan 200 liraya çıkardılar. Çok mağduruz, bu sorunun bir an önce giderilmesini istiyoruz. İlgilenen de yok, perişanız" dedi. Patates üreticisi Kamuran Karkın isimli bir diğer üretici ise tarladaki mahsullerin sıcak havada yandıklarını, su olmayınca da patateslerin çürümeye başladığını ifade ederek, "Biz patates üreticisiyiz. 4’üncü ayda suların açılması gerekiyor, kimse ilgilenmiyor, suyu açmıyor. Çiftçiler buğdaylarını sulayamıyor, şu an patatesler su istiyor ama boru patlak, sulayamıyoruz. Şu an pancarlar, patatesler susuz kaldılar, hepsi yanıyorlar. Arkada çalışma var evet biz gittik DSİ’nin müdürüne yalvardık, yakardık o da kepçe gönderdi, onu da daha bugün gönderdi. 3 aydır burada su falan yok. Kimse mahsulünü sulayamıyor, burada 140 bin dönüm arazi var, devletimiz buraya dünya kadar masraf etmiş, kaç milyon dolar para harcamış hiç kimse tarlasını sulayamıyor, herkes çaydan suluyor, ırmaktan suluyor, oradan, buradan suluyor. Patatesin şu an tam sulama dönemi ama su yok. Durumlar vahim, ne olacağı da belli değil. Kendimiz çalışıyoruz, pompaları vurduk, suyu boşaltmaya çalışıyoruz. Bayburt’ta kimse bu durumla ilgilenmiyor. Bayburt ve Gümüşhane’nin ne yazık ki durumu çok vahim" şeklinde konuştu.

Ata tohumundan organik bal kabakları toprakla buluşturuldu Haber

Ata tohumundan organik bal kabakları toprakla buluşturuldu

Bayburt’ta ata tohumlarıyla sebze, meyve yetiştiren 74 yaşındaki çiftçi İsmail Öksüz ata tohumundan, organik bal kabaklarını toprakla buluşturdu. Ata tohumuyla ve organik tarımla ilgilenen, yarım asırdır çiftçilikle uğraşan Öksüz, Bayburtluların organik bal kabağına ulaşımını sağlarken, ata tohumlarına da gözü bakıyor. Sebze ve meyve yetiştiriciliğini organik tarım anlayışıyla Aslandede köyünde sürdüren Öksüz, sonbahara doğru 9’uncu ayda bal kabaklarını hasat edeceğini, sonrasında da satışa sunacağını söyledi. ’Tarladan tezgaha, tezgahtan sofraya’ organik bal sofralara ulaştıran Öksüz asıl maksatlarının ata tohumlarının devamını sağlamak olduğunu vurguladı. "Asıl maksadımız tohumların devamını sağlamak, ata tohumlarını kaybetmemek" Ata tohumların devamı için tarlasını büyüttüğünü, daha da fazla bal kabağını toprakla buluşturduğunu kaydeden Öksüz, "Şu an kabak tarlamızdayız. Türkiye’de meşhur olan Adapazarı kabağının aynını belki daha lezzetlisini ata tohumlarımızdan burada üretmeye çalışıyoruz. Diğer senelerde ürettiğimiz kabaklardan yiyen müşterilerimiz bu kabakların lezzetini doğrulayacaklardır ve yeni yetiştirdiğimiz kabaklardan alanlar, tadına bakıp söylediğimin önemini anlayacaklardır. Biz bu kabakları yetiştirip satıyoruz ama esas maksadımız kabakların tohumunun devamını sağlamak, ata tohumlarını kaybetmemek. Toprakla buluşturduğumuz kabaklar çok çok süper bir kabak çeşididir. Bu nedenle gittikçe tarlayı büyütüyorum, daha çok ekiyorum. Şu an 2 tarla kabak ektim, burası küçük tarlamız diğer tarlaya gitmemiz biraz zor olabilir" dedi. "Tarladan tezgaha, tezgahtan sofraya ulaşacak" Eylül ayında hasada başlayacaklarını belirten Öksüz, "Kabaklarımızı tarladan tezgaha, tezgahtan sofraya ulaştırıyoruz" diyerek "Kabakların hasadı Eylül’de olacak. Şu an kol atmış, büyüme dönemindeler. Kabaklarımızı tarladan tezgaha, tezgahtan sofraya ulaştırıyoruz. İnsanların bu kabakları yemesini, tatmasını istiyoruz ama tohumları almaları çok önemli. Her kabak verdiğimiz insanı sıkı sıkı tembihliyoruz aman tohumu al, tohumu kaybetme diyoruz. En büyük derdimiz bu tohumların devamının sağlanması" şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.