TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Besicilik

AGRONEWS - Besicilik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Besicilik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dededen Toruna Uzanan Meslek: Canlı Hayvan Ticareti Haber

Dededen Toruna Uzanan Meslek: Canlı Hayvan Ticareti

ESKİŞEHİR (İHA) - Eskişehir’in Tepebaşı ilçesine bağlı Keskin Mahallesi'nde yaşayan ve halk arasında "cambaz" olarak bilinen Kemal Avcı, dedesinden ve babasından miras kalan canlı küçükbaş hayvan ticaretini sürdürüyor. Tam 15 yıldır bu işi yapan Avcı, hem besicilik yapıyor hem de Eskişehir kuzusunun ülke çapındaki kalitesine dikkat çekiyor. "İTHAL HAYVANLAR KESİLİNCE FİYATLAR DÜŞECEK" Kemal Avcı, işinin zorluklarını ve piyasadaki dalgalanmaları aktardı. Avcı, "Hayvancılık yapıyorum. Aynı zamanda kendi hayvanlarım da var. Halk arasında 'cambazlık' diyorlar. Eskiler öyle söylüyor da, yeniler 'canlı hayvan ticareti' diyor. Yaklaşık 15 yıldır bu işi yapıyorum. Daha öncesinde babam ve dedem de bu işi yapıyordu. Dededen ve babadan miras kalan bir meslek, bana onlardan devroldu. Zor iş, çünkü yıllın belli zamanlarında fiyat düşüyor ya da artıyor. Hükümet dışarıdan ithalat yapıyor. Mesela iç piyasada kırmızı et pahalandığı zaman özellikle Uruguay tarafından büyükbaş getiriyorlar. Bu hem kuzuyu hem de danayı etkiliyor. Bildiğim kadarıyla, yaklaşık olarak 6 milyon hayvan geldi ve iç piyasaya dağıldı. Onlar da yılbaşından sonra kesilecek. Bu da fiyatları düşürecek. Fiyatlar şu anda kuzu için 220-230 lira civarındayken, danalarda ise 350 lira" dedi. "ESKİŞEHİR KUZUSU, TÜRKİYE’NİN EN KALİTELİLERİNDEN BİRİ" Hayvan alımında dikkat ettiği noktaları ve Eskişehir kuzusunun özelliklerini vurgulayan Avcı, "Hayvan alırken dikkat etmemiz gereken unsurlar var. Hasta hayvan denk geliyor, eve götürüp de besiye attığımız hayvanların içerisinden verdiğimiz telefler oluyor. Bunları dikkate almamız gerekiyor. Şap, veba ve brusella sürekli olan hastalıklar. Hem sığırlarda hem de küçükbaşta oluyor. Biz buradan kuzuyu alırız, kendi besihanelerimize götürürüz. Oradan sonra da kuzu genellikle Balıkesir ve Bursa'daki büyük et firmalarına gider. Bu arkadaşlarımız kombinalarında hayvanı keser, nerede kuzu lazımsa oralara dağıtırlar. Eskişehir kuzusu, Türkiye'nin kaliteli kuzularındandır ve ince kuyruktur" diye ekledi. Avcı, hayvancılık sektöründe kalite artışına dikkat çekerek bilinçli üretim yöntemlerinin yaygınlaştığını ve Afyonkarahisar’ın Emirdağ bölgesinin bu işin merkezi olduğunu belirtti. Bu geleneksel meslek, sağlıklı üretim ve kaliteli dağıtım sayesinde bölgede yaşatılmaya devam ediyor.

Muş’ta Zorlu Kış Koşullarında Besicilik Mücadelesi Haber

Muş’ta Zorlu Kış Koşullarında Besicilik Mücadelesi

Zorlu Şartlara Karşı Direnç Muş’un Karabey köyündeki Kamiş mezrasında besicilik yapan çobanlar, sabahın erken saatlerinde soba yakarak güne başlıyor. Hayvanlarına saman ve arpa verip, onları karlı arazilerde meşe dallarıyla besliyorlar. Keçilerin kar üzerindeki hareket kabiliyeti, besicilere bir nebze kolaylık sağlıyor. Saatlerce soğuk hava ve karla mücadele eden çobanlar, sık sık kıyafet değiştirerek hastalıklardan korunmaya çalışıyor. Öğle yemeklerini doğa şartlarında hazırlayan besiciler, akşam hayvanlarını ağıllara götürerek yemlemeyi sürdürüyor. "Hayvancılık Zor Ama Vazgeçemeyiz" Besicilerden Abuzer Güngör, hayvancılığın zorluklarını şu sözlerle ifade etti: “Hayvanlarımızın doğumu yaklaşıyor. Sabahları karın üzerinde yürüyerek onları besliyoruz. Islanıyoruz, soğuk oluyor ama mecburuz. Her zaman tedbirli geziyoruz. Gün sonunda hayvanları ağılın yanına getirip tekrar saman veriyoruz. Hayvancılık zor ama geçim kaynağımız bu.” Soğuğa Karşı Mücadele ve Dayanışma Hayatullah Güngör ise yem ve samandan tasarruf etmek için zorlu kış şartlarında mezrada kaldıklarını belirtti: “Gece arkadaşlarla burada kalıyoruz. Karla ve soğukla mücadele ederek günümüzü geçiriyoruz. Dağda hayvanların yanında ateş yakıyoruz. Zor ama hayatımızdan memnunuz.” Geleneksel Yöntemlerle Süren Meslek Yusuf Yılmaz, günlük rutinlerini anlatarak, “Sabah erkenden kalkıyoruz, hayvanları otlatıyoruz. Meşe dallarıyla besliyoruz. Akşam saman ve arpa veriyoruz. Günü böyle tamamlıyoruz,” dedi. Muş’taki besiciler, tüm zorluklara rağmen bölgenin hayvancılık potansiyelini canlı tutarak ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor.

Hayvancılığın Geleceği İçin Mersinli Temsilcilerden Çözüm Önerileri Haber

Hayvancılığın Geleceği İçin Mersinli Temsilcilerden Çözüm Önerileri

Mersin’de tarım ve hayvancılığın gelişimi için sektör temsilcileri, hayvancılık sektöründe maliyetlerin artmasına ve genç nüfusun azalmasına dikkat çekerek, bu sorunların çözülmesi gerektiğini vurguladı. Yem fiyatlarındaki dalgalanmalara da değinen temsilciler, bunun sürdürülebilirlik açısından tehdit oluşturduğunu ifade etti. Mersin, verimli toprakları ve ılıman iklimiyle tarım ve hayvancılık için önemli bir potansiyele sahip. Mersinli sektör temsilcileri, doğru politikalar ve yatırımlar ile bu potansiyelin daha verimli ve rekabetçi hale getirilebileceğini belirtti. Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Demirbaş, Tarsus Ziraat Odası Başkanı Veyis Avcı, Anamur Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş ve Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz, hayvancılık sektörünün sürdürülebilirliği için küçük aile işletmelerinin desteklenmesi gerektiğini ifade etti.   ÜRETİCİLERE DESTEK VERİLMESİ ŞART Nuri Demirbaş, hayvancılık sektöründeki girdi maliyetlerinin üreticilerin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri olduğunu söyledi. Yem, ilaç, veterinerlik hizmetleri ve diğer tarımsal girdilerdeki artış, üretim sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Yem fiyatlarındaki dalgalanmaların da maliyetleri artırdığını belirten Demirbaş, bu durumun üreticiler için ciddi bir zorluk oluşturduğunu ifade etti.  Ayrıca, enerji ve yakıt maliyetlerinin de sektördeki kârlılığı tehdit ettiğini dile getiren Demirbaş, "Hem devlet politi­kaları hem de özel sektörün katkı­larıyla, enerji maliyetleri üzerin­de etkili bir yönetim sağlanabilir, böylece sektördeki üreticilerin karşılaştığı ekonomik zorluklar hafifletilebilir" dedi.   GENÇ ÇİFTÇİLER İÇİN EĞİTİM PROGRAMLARI OLMALI Tarsus Ziraat Odası Başkanı Veyis Avcı, hayvancılık sektöründe genç nüfusun yetersizliğine dikkat çekti. Avcı, "Hayvancılık sektörü, genellikle uzun vadeli yatırım­lar gerektiren ve yüksek başlan­gıç maliyetlerine sahip bir sek­tördür. Gençler, hızlı gelir elde edebilecekleri diğer sektörleri tercih ediyorlar. Devletin verece­ği desteklerle, genç çiftçilere yö­nelik düşük faizli krediler, hibe destekleri veya tarımsal teşvik­ler sağlanarak, hayvancılık sektö­rüne girişin önü açılabilir. Genç çiftçiler için eğitim programları düzenlenebilir" dedi.   SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİ İLE MÜMKÜN   Anamur Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, hayvancılığın sürdürülebilirliğinin küçük aile işletmeleriyle mümkün olduğunu belirtti. Büyükşehir yasası ile köylerin mahalleye dönüştürülmesinin hayvancılığı zorlaştırdığını ve bu işletmelere verilen desteklerin artırılması gerektiğini söyledi. "Küçük aile işletmeleri dediği­miz orta gelirli işletme­ler tarımı ve hayvancılığı ayakta tutuyor" diyen Gümüş, genç çiftçilerin sosyal güvencelerinin de devlet tarafından karşılanması ve hibe kredilerinin verilmesi gerektiğini vurguladı.   BESİCİLİK CAZİP HALE GETİRİLMELİ   Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz, "İnsanlar artık besicilik mesleğini yapmak istemiyor. Sebebi ise yüksek maliyetler. Yem maliyetleri, hayvancılığın en büyük gider kalemlerinden biridir" diyerek mesleğinin artık cazip olmadığını belirtti. Özellikle ithal yem fiyatlarındaki artışın, yerli üreticiyi olumsuz etkilediğini ifade etti. Yerli yem üretiminin teşvik edilmesinin yem maliyetlerini düşürebileceğini söyledi. Ayrıca, veterinerlik ve sağlık hizmetlerinin de yüksek maliyetler yarattığını ve küçük işletmelerin bu maliyetleri karşılamakta zorlandığını belirtti.

Kastamonu’da Hayvancılıkta OSB Dönemi Başlıyor Haber

Kastamonu’da Hayvancılıkta OSB Dönemi Başlıyor

KASTAMONU (İHA) - Kastamonu'nun Devrekani ilçesinde inşa edilen ve bölgedeki hayvancılık sektörünü ayaklandırması beklenen Devrekani Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) çalışmalar hızla ilerliyor. Tamamlandığında 500'den fazla kişiye istihdam yaratacak olan proje, bölge ekonomisinin kalkınmasını sağlayacak. Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, yapılan çalışmaların şu an %60'ını tamamladıklarını belirterek, "Bununla birlikte OSB'de üretimi görmek, tarıma dayalı ekonominin canlandığını, bölgemizde işsizliğin tamamen bittiğini görmek gerçekten bizleri çok heyecanlandırıyor" dedi. Altyapı ve elektrik şebeke çalışmaları devam eden OSB'nin 2025 yılı Eylül ayında tamamlanması hedefleniyor. OSB’nin faaliyete geçmesiyle birlikte 500 kişilik istihdam sağlanacak ve bu sayede hayvancılık sektörü ciddi bir ivme kazanacak. Türkiye'nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Kastamonu, Devrekani OSB ile birlikte sektördeki üretimini artırmayı ve hayvan sayısını çoğaltmayı planlıyor. Başkan Altıkulaç, projeyle ilgili olarak, "Organize sanayi bölgemizin kuruluş işlemleri yaklaşık 8 yıl önce başladı ve 20 Eylül 2023 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığında ihalemiz yapılarak yüklenici firmamıza teslim edildi. İhale bedelimiz 268 milyon 907 bin lira olarak gerçekleşti. Yapılan ihalede parsel kazı ve dolguları yapılacak ki bu bizler için son derece önemliydi" dedi. Devrekani OSB’nin devreye girmesiyle birlikte yerli çiftçiler, ürettikleri tarım ürünlerini kolayca satabilecek. Bu da bölgedeki tarım sektörünün ekonomik değer kazanmasına olanak tanıyacak. Başkan Altıkulaç, "Sanayi bölgemiz faaliyete geçtiğinde tarım anlamında satılamayan hiçbir şey kalmayacak. Bununla birlikte her yıl 20 bin besi hayvanı burada beslenecek ve ülke ekonomisine ciddi katkı sunacak" ifadelerini kullanarak umutlu olduğunu aktardı. Projenin tamamlanmasının ardından, 81 parselin 51'ine başvurular yapıldı. Üç ay içinde bu parsellerin tahsisinin yapılacağı ve üretime geçileceği belirtiliyor. Devrekani OSB'nin, sadece ilçede değil, Kastamonu'nun tamamında işsizlikle mücadelede büyük rol oynaması bekleniyor.  Yerel halk da projeyi büyük bir heyecanla bekliyor. Kızılcık köyünden Mehmet Aygün, "Devrekani OSB, çok güzel oluyor. Kalkınma yeri, nereden bakarsanız 500'e yakın kişi oradan ekmek yiyecek. Hayvancısı, TIR sürücüsü, işçisi bunların hepsi ekmek yiyecek. Devrekani'de iş yeri sayımız az, başkanımızdan Allah razı olsun, bizim için böyle iş sahaları açıyor" diye konuştu. Başakpınar köyünden Mustafa Baştaş ise, "Şu anda orada düzleştirme çalışması yapılıyor. Altyapısını yapıyorlar. Çok güzel, koskoca devasa bir yer olmuş. Yapıldığı zaman daha güzel olacak" diyerek emeği geçenlere teşekkür etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.