TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Beyaz Et

AGRONEWS - Beyaz Et haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Beyaz Et haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uzmanlar Rahatlatıyor: Tavuk Eti ve Yumurta Tüketiminde Risk Yok Haber

Uzmanlar Rahatlatıyor: Tavuk Eti ve Yumurta Tüketiminde Risk Yok

Kuş gribi vakaları konusunda toplumsal endişeler sürerken, Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden Prof. Dr. Mustafa Tayar, halkı rahatlatıcı açıklamalarda bulundu. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine dayanarak, tavuk eti ve yumurta tüketiminin güvenli olduğunu vurgulayan Tayar, virüsün 60 derece sıcaklıkta 30 dakika içinde etkisiz hale geldiğini belirtti. Hastalığın yalnızca enfekte hayvanlarla doğrudan yoğun temas sonucu insanlara bulaşabileceğini açıklayan Tayar, hasta tavukların yumurtlama yeteneğini kaybettiğini, bu nedenle piyasada enfekte yumurta bulunma olasılığının olmadığını ifade etti. Karantina uygulamalarının da ek bir güvenlik katmanı oluşturduğunu vurguladı. Çiftlik sahiplerine önemli uyarılarda bulunan Tayar, tavuklarda görülebilecek belirtileri sıraladı: Baş ve boyunda şişlik, sürekli uyku hali, yorgunluk, ani ölümler, bacaklarda ve ibiklerde mor renk değişimi, öksürük, burun akıntısı ve yeşil ishal. Virüsün hem evcil hem de yabani kuşları etkileyebilen, son derece bulaşıcı viral bir hastalık olduğunu belirtti. İnsanlarda görülen belirtiler arasında şiddetli solunum yolu rahatsızlıkları, nefes darlığı, zatürre, kusma, ateş, öksürük ve ishal gibi semptomların yer aldığını açıklayan Tayar, virüsün göz, burun veya ağız yoluyla vücuda girebileceğini, ancak bunun sadece enfekte hayvanlarla yoğun temas sonucu gerçekleşebileceğini vurguladı.

Endüstriyel yemek sektöründen kırmızı ve beyaz et fiyatlarına tepki Haber

Endüstriyel yemek sektöründen kırmızı ve beyaz et fiyatlarına tepki

Ramazan ayı öncesinde başlayan fiyat artışın hızla devam ettiğini söyleyen BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, endüstriyel yemek sektörünün artan fiyatlara daha fazla dayanmasının imkânsız olduğunu açıkladı. Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez, kırmızı ve beyaz ette hızla yükselen fiyatların sadece arz-talep dengesizliği, girdi maliyetlerinin yüksekliği ile açıklanamayacağını, her yıl Ramazan ayı öncesinde başlayıp kurban bayramına kadar süren spekülatif etkileri göz ardı edilemeyeceğini vurguladı. Dana etinin 560 lira bütün tavuğun da 120 liraya yükseldiğini ve artışın durmadığını ifade eden Dönmez, “Bu fiyatlarla vatandaş evine ne kırmızı ne de beyaz et alamaz. Endüstriyel yemek sektörü de bu fiyatlarla ilke menü fiyatlarını sabit tutamaz. Daha fazla dayanacak gücümüz kalmadı. Çok acil önlemler bekliyoruz” dedi. Ticaret Bakanlığı’nın önceki gün aldığı kararla 1 Mayıs 2024 tarihinden 31 Aralık 2024 tarihine kadar, aylık bazda azami 10 bin ton, toplamda ise bu yılsonuna kadar 80 bin ton olacak şekilde beyaz et ihracatına kısıtlama getirmesini olumlu bir adım olarak gördüklerini söyleyen Coşkun Dönmez, 2024 yılının ilk aylarıyla birlikte tavuk eti fiyatlarındaki artış hızının enflasyonun, yem ve enerji gibi maliyet kalemleri ile döviz kurundaki aylık fiyat değişimlerinin çok ötesine geçtiğine dikkat çekerek, “Kırmızı et fiyatları yükselince beyaz ete olan talep arttı. Bunun üzerine beyaz et fiyatları da anormal artmaya başladı. İthalat kısıtlaması olumlu ama kırmızı et içinde önlem gerekiyor” dedi. Başkan Dönmez, Türkiye’de tarımsal üretimin zaten istikrarsız bir çizgide olduğunu, hem dünyada hem Türkiye’deki olumsuz gelişmelerin kırmızı et fiyatlarını sürekli artırdığını kaydetti. Fiyat artışlarının herhangi bir maliyet artışına dayanmadan özellikle Ramazan ayı öncesinde başlayarak Kurban Bayramına kadar devam etmesin fırsatçılık olarak nitelendiren Başkan Dönmez, spekülatörlere karşı devletin daha ciddi önlemler alması gerektiğini söyledi. Dönmez, artan fiyatlar karşısında canlı hayvan ve kırmızı et ithalatının acil olarak başlatılmasını, ayrıca Et ve Süt Kurumu’nun da piyasayı dengeleyecek adımlar atmasını istedi. Dönmez Endüstriyel yemek sektörüne Et ve Süt Kurumu tarafından uygun fiyatlı et, süt ve süt ürünleri vermesi gerektiğini de belirterek, “Maalesef artan fiyatlar yüzünden çok yakında kırmızı ve beyaz etli menülere veda etmek zorunda kalabiliriz. Bunu önlemenin yolu endüstriyel yemek sektörünün kırmızı ve beyaz ette desteklenmesinden geçiyor. Bu konuda hızlı bir çözüme ihtiyaç var” diye konuştu. Kırmızı et fiyatlarındaki yükselişin birçok nedeni olduğunu, maliyet artışları, pandemi ve dünyadaki savaşların etkisini görmezden gelmediklerini kaydeden Başkan Coşkun Dönmez, “Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, Ramazan ayı ve Kurban Bayramı bahane ederek fırsatçılık yapanlara hoşgörüyle yaklaşmamamız mümkün değil. Endüstriyel yemek sektörü olarak zaten tarımsal gıda fiyatlarındaki artıştan en çok etkilenen sektörüz. Kırmızı ve beyaz et de bizim en önemli hammaddemiz. Durup dururken fırsatçıların fiyatları yükseltmesiyle bizim de maliyetlerimiz değişiyor. Müşterilerimize karşı sorumluluklarımız var. Ama bu artışları biz de fiyatlara ansıtmak zorunda kalıyoruz” şeklinde konuştu.

Varto’da et fiyatları yükselince vatandaşlar balığa yöneldi Haber

Varto’da et fiyatları yükselince vatandaşlar balığa yöneldi

Muş’un Varto ilçesinde, kırmızı etin fiyatını yüksek bulan vatandaşlar beyaz ete ve balığa yöneldi. Kırmızı etin kilosunun 400 TL’ye yükseldiği ilçede, vatandaşlar bayram öncesinde beyaz ete ve balığa rağbet gösterdi. Kırmızı etin fiyatını yüksek bulan Veysel Mertyüz adlı vatandaş, balığa yönelmek zorunda kaldıklarını söyledi. Balıkçıların da bu durumu fırsata çevirdiğini dile getiren Veysel Mertyüz, "Ete yapılan zamla birlikte fiyatlar oldukça yüksek. Biz de mecburen balık ve tavuk etine yöneldik. Balık çok rağbet gördüğü için fiyatları da arttı. Geçen hafta kilosu 50 TL olan sazan balığı bugün 70 TL’ye olmuş" dedi Murat Nehri’nde yakaladığı balıkları Muş Caddesi üzerinde satan Murat Tarhan adlı satıcı ise fiyatların normal olduğunu belirterek, 70 liranın çok yüksek bir rakam olmadığını söyledi. Son günlerde vatandaşların balığa rağbet ettiğini belirten Tarhan, "Satışlarımız iyice arttı. Murat Nehri’nden ve Varto Çayı’ndan avladığımız balıkları satarak para kazanıyoruz. Tezgâhımızda balık hiç kalmıyor. Satışa sunduğumuz balıklar kısa süre içerisinde tükeniyor. Günlük taze olarak tükeniyor" diye konuştu. Sağlıklı bulduğundan dolayı beyaz eti tercih ettiğini belirten Bilal Çelik de, "Çocuklarıma daha çok tavuk ve balık yediriyorum. Çünkü daha sağlıklıdır" şeklinde konuştu.

Sağlıklı beyaz et üretiminde Cargill inovasyonu Haber

Sağlıklı beyaz et üretiminde Cargill inovasyonu

Cargill, beyaz et sektöründeki yenilik ve gelişmelerin ele alındığı 6. Uluslararası Beyaz Et Kongresi'nde, sağlıklı beyaz et üretimi konusundaki AR-GE çalışmalarının detaylarını paylaştı. Cargill açıklamasına göre, Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği Derneği (BESD-BİR) tarafından Antalya Belek’te düzenlenen 6. Uluslararası Beyaz Et Kongresi tüm dünyadan bilim insanları, uzmanlar ve sektör paydaşlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Dünyanın güvenli, sorumlu ve sürdürülebilir beslenmesi için çalışan Cargill’in sponsorluk desteği verdiği kongre kapsamında, Cargill Hayvan Besleme (CAN) Kanatlı Hayvanlar Teknoloji Lideri Anne Goderis de 'Sağlıklı beyaz et üretiminde bağırsak mikrobiyotası (mikroorganizma ekosistemi) analizinin önemi' başlığı altında sektöre yönelik yürüttükleri AR-GE çalışmalarının detaylarını aktardı. -'Gıda kaynaklı hastalıklarda beyaz et ve sütteki bakteriler başı çekiyor' Açıklamada kongredeki görüşlerine yer verilen Anne Goderis, Türkiye'de Sakarya Hendek'te kurulu tesisleri de dahil olmak üzere Cargill Hayvan Besleme iş kolu olarak 40 ülkede 257’nin üzerinde fabrika ile yem üreticileri, hayvan yetiştiricileri ve yem perakendecileri için kapsamlı ürünler sunduklarını belirtti. Goderis, dünya çapında 17 gelişmiş inovasyon ve uygulama merkezinde 500’den fazla araştırma uzmanıyla, besi ve kümes hayvanları ile balık yetiştiriciliği alanlarında yenilikçi çözümler geliştirdiklerini bildirdi. Goderis, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl dünyada kaydedilen 600 milyon gıda kaynaklı zoonotik (hayvandan insana bulaşan) hastalık vakasının yüzde 52’sinin patojenik bakteriler nedeniyle meydana geldiğini aktararak, bu patojenlerin başında ise beyaz et ve sütte görülebilen 'kampilobakter' bakterisinin geldiğini ifade etti. Anne Goderis, teşhis konulmuş kampilobakter enfeksiyonlarının da yüzde 80-90 oranında 'Kampilobakter Jejuni' türündeki bakteriden kaynaklandığını kaydetti. Hayvan bağırsak mikrobiyotasındaki kampilobakter oluşumunda yetiştirme tesislerindeki üretim zinciri ve uygulamalarının da payı olduğunu belirten Goderis, bu nedenle son yıllarda dünya genelinde İyi Üretim Uygulamaları (GMP) ve antibiyotiklere alternatif olarak postbiyotik/fitokimyasal kullanımı gibi farklı biyogüvenlik önlemlerine başvurulduğunu, ancak istenen etkili sonuçların alınamadığını bildirdi. Goderis, hayvanların bağırsak mikrobiyotasını inceleyebilmek için 10 yılı aşan AR-GE çalışmasıyla Galleon Analiz Sistemini geliştirdiklerini bildirerek, 'Galleon, hayvan ve çevresel faktörler ile bağırsak mikrobiyotası arasındaki etkileşimleri yapay zeka yazılımları ile incelemeye olanak tanıyan pratik, invazif olmayan bir mikrobiyota analiz aracı. Galleon tarafından üretilen yöntemler, patojen riskini değerlendirmek ve izlemek, patojen-bağırsak mikrobiyomu ilişkisini çözmek, patojen riskini azaltmak için müdahaleleri değerlendirmek ve hatta yeni çözümler geliştirmek için olanaklar sağlıyor.' ifadelerini kullandı. Hayvan mikrobiyotasının çevresel koşullarla birlikte daha ilk günlerden hızla ve karmaşık bir gelişme gösterdiğini belirten Anne Goderis, şunları kaydetti: 'Bu gelişim sürecinde kullanılan yüksek doz antibiyotikler, bağırsak mikrobiyotasına olan etkileriyle hayvan sağlığını ve verimliliğini düşürmektedir. Probiyotikler, prebiyotikler, postbiyotikler, fitojenik bileşikler ve organik asitler gibi farklı müdahaleler ile etlik piliçlerde erken mikrobiyota olgunlaşmasını desteklemenin mümkün olduğunu biliyoruz. Deney için belirlenen dört gözlem grubunda yaptığımız incelemeler probiyotik ve bir günlük civcivler için protein, vitamin, mineral ve amino asitlerle hazırlanan 'Neochicc' isimli yem diyetleri ve belli besin katkıları ile oluşturduğumuz formülasyonların, kanatlı mikrobiyotasında sadece kampilobakter değil, E. coli ve Enterococcus adlı başka proteolitik bakterilerin de oluşmasını azalttığını gösteriyor. Bu çalışmamızla hayvan mikrobiyotasını daha istikrarlı ve sağlıklı bir profile yönlendirebiliyoruz. Böylece hem zoonotik hastalıklara yol açan gıda kaynaklı patojenlerin oluşmasının önüne geçme olanağı yakalıyor hem de hayvan sağlığı ve verimliliğini artırarak üretim tesisinin daha sürdürülebilir işlemesini sağlıyoruz.' Kaynak: Anadolu Ajansı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.