Bor Haberleri - Son Dakika Bor Haber Güncel Gelişmeler

Niğde’de turfanda lahana hasadına başlanıldı

Türkiye’de beyaz lahana üretiminde ikinci sırada yer alan Niğde’de turfanda lahana hasadına başlandı. Niğde’de 25 köyde üretimi yapılan 2024 yılı için 18 bin 740 dekar alanda dikimi yapılan lahanada bu yıl 132 bin 155 ton rekolte bekleniyor. Tarlada 10 ile 15 TL arasında alıcı bulan beyaz lahananın Niğde’de geçen yıl yaklaşık 19 bin 440 dekar alanda ekimi yapıldı, 132 bin 130 ton lahana hasadı gerçekleştirildi. Ekim alanı geçen yıla oranla azalan lahananın bu yıl Niğde’de 18 bin 740 dekar alanda dikimi yapıldı. 2024 yılında 18 bin 740 dekar alanda dikimi yapılan ve hasadına başlanılan lahanada bu yıl 132 bin 155 ton rekolte beklentisi var. Türkiye’nin beyaz lahana üretiminin yaklaşık yüzde 19’unu karşılayan Niğde’de Bor ilçesi ile Ulukışla ilçesi ve köylerinde yoğun olarak lahana üretimi yapılıyor. Yerel piyasada da talep gören lahanalar Bosna Hersek, Arnavutluk ve Azerbaycan gibi ülkelere de ihraç ediliyor. 25 köyde 900’e yakın çiftçinin geçim kaynağı olan beyaz lahana Ulukışla ve Bor ilçeleri ve ilçelere bağlı köylerin toprak yapısı nedeniyle üreticiler tarafından yetiştirmeye en uygun tarımsal ürünlerden kabul ediliyor. Diğer kentlere göre Niğde’de erkenci yetişen beyaz lahananın tanesi ise tarlada 10 lira ile 15 lira arasında alıcı buluyor.

Üretken kadınlar yöresel ürünlere değer katıyor

Bor’da yaşayan kadınların girişimi ve Bor Belediyesi'nin desteğiyle kurulan Bor Kadın Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, hem ilçedeki kadınların ev ekonomilerine katkı sağlıyor hem de yöresel ürünlere değer katıyor. Kooperatif bünyesinde üretilen erişte, mantı, tarhana, sirke, reçel, meyve kurutması gibi ürünler marketlerde satışa sunuluyor. 3 yıl önce kurulan kooperatifin büyük yol kat ettiğini söyleyen Bor Kadın Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hatun Keçeci, "Kadınların bir araya gelerek bir şeyler başarabildiğini göstermek istedik" dedi. Keçeci, "Biz, kadınların bir araya gelip bir şeyler yapabildiğini insanlara ispatlamak istedik. Çünkü kadın kooperatifleri denilince genelde Ege, Akdeniz tarafındaki kadınlar aklımıza geliyor. Biz de arkadaşlarımızla düşündük, 'biz neden yapamayalım' dedik, belediye başkanımızın destekleriyle başladık. 3 yıl oldu kooperatifimiz kurulalı ve gerçekten de büyük yol kat ettik. Hatta profesyonelliğe geçmeye ilk adımımızı da atmış olduk. Bizler eskiden büyüklerimizin evlerinde yaptıkları ürünleri tekrar gün yüzüne çıkartalım istedik. İnsanların sofrasına tekrar sunalım, aynı eskiden büyüklerimizin yaptığı gibi tarhanalar, erişteler, makarnalar bunları yapmaya başladık. Üreterek güçlenen kadınlar projesi çerçevesinde de valiliğimiz ve yerel yönetimlerimizin destekleriyle bir hibe aldık. Bu hibeyle birlikte şu anda meyve kurutmaya geçtik. Biz ürünlerimizi genelde yerel marketlere veriyoruz. Burası da market gibi olduğu için insanlar gelip buradan da alabiliyorlar. Ev yemeği üzerine de çalışıyoruz aynı zamanda. Çalışan kadınların özellikle çok büyük desteğini görüyoruz burada" dedi. "Güçlü kadınlar olursak güçlü nesiller yetiştiririz" Güçlü annelerin güçlü nesiller yetiştireceğine dikkati çeken Keçeci, "Çok büyük hayallerimiz var. Öncelikle bizim ilk amacımız çocuklarımıza layık anneler olmaktı. Geleceğe yön veremeyiz belki ama güçlü kadınlar olursak güçlü nesiller yetiştirmiş oluruz diye düşündük. Ürünlerimizi bütün marketlere sunup soğuk zincirimizi elde edip zincir halinde vermek istiyoruz. Tabii ki en büyük amaçlarımızdan bir tanesi daha fazla kadın çalıştırmak, kadın istihdamına katkı sağlamak için buradayız."

Ömer Halisdemir Üniversitesi’nde fidanlar toprakla buluşturuldu

Bor ilçesindeki Ayhan Şahenk Tarımsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde ‘Meyve Bahçesi Kurulumu’ gerçekleştirildi. Ayhan Şahenk Tarımsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından oluşturulan meyve bahçesi için 300 adet elma, armut, erik ve kiraz fidanları toprakla buluşturuldu. Programda konuşma yapan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, üniversite olarak bin dönüm araziyi tarıma kazandırdıklarını söyledi. Rektör Uslu, "Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi olarak son bir yıl içerisinde özellikle tarıma bin dönümden fazla araziyi kattık. Bundan sonraki süreçte de bin dönüme yakın araziyi daha tarıma katacağız. Tabi buradaki bizim en büyük hedeflerimizden bir tanesi de çiftçi eğitim merkezimizi açmaktı. Bunu da yapmış olduğumuz çalışmalarla gerçekleştirdik. Bundan sonraki süreçte Niğde’nin çiftçisine, çiftçilikle uğraşan insanlarına yapabileceğimiz katkıları planlayacağız. Biz bu bölgeyi kalkındırmak için 2024 stratejik planımızı da yayınladık. Bölgesel kalkınmayı destekleyecek şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Şekeroğlu ise merkez olarak çiftçi eğitimlerine başladıklarını belirtti. Şekeroğlu, "Bilindiği gibi Ayhan Şahin Tarımsal Araştırma Uygulama Merkezi kendi kuruluş ilkelerine yönelik çalışmalarını hızlandırmıştır. Öncelikle araştırma uygulama altyapısı kuruldu daha sonraki süreçte ise bitkisel üretim amaçlı çalışmalar ve araştırma uygulamalarına başladık. 2023’te Çiftçi Eğitim Koordinatörlüğü kuruldu. Çiftçi Eğitim Koordinatörlüğünde çiftçilere yönelik uygulama, araştırma veya kurs amaçlı meyve ağaçlarının dikimine başladık. Bundan sonra süreçte de daha önceki Niğde bağlarıyla ilgili çalışmalarımız başlayacak" ifadelerini kullandı.

Ömer Halisdemir Üniversitesi 950 dönüm araziyi üretime kazandırdı

Bor ilçesinde yaklaşık 2 bin 500 dekarda kurulan merkezde, 90 büyükbaş, 150 küçükbaş ve 5 bin kanatlı hayvan yetiştiriliyor. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, AA muhabirine, merkezde lisans ve lisansüstü öğrencilerle öğretim üyelerinin çalışma yaptığını ve AR-GE faaliyetleri gerçekleştirildiğini söyledi. Ekim ayında çalıştay planlanıyor Son 2 yılda merkezde yaklaşık 50 dekar alanda ekim yapıldığını belirten Uslu, şunları kaydetti: "Bölgeyi bin dekara kadar çıkardık ve hiçbir atıl alan kalmayacak şekilde araştırma ve üretim faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu bağlamda yonca, silajlık mısır, arpa, sebze, meyve ve benzeri ürünlerimizi hem üretiyoruz hem de hayvansal üretimde kullanarak yem ihtiyacımızı karşılıyoruz. Yaptığımız çalışmalarla hem Niğde'mize hem bölgemize hem de ülkemize katkı sağlayacak faaliyetlerde bulunacağız. Bu bağlamda da ekim ayı içerisinde ‘Türkiye Tarım Çalıştayı’nı Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinde yapmayı planladık. Ülkemizin oluşan veya bundan sonra oluşabilecek sorunlarını ele alacağız. Niğde'den Türkiye'ye tarım konusunda öncülük edeceğiz." Uslu, ürünlerden gelir elde edildiğini de anlatarak, gelirlerin ekipman, kuyu, bina yapımı gibi alanlarda harcandığını ve döner sermaye aracılığıyla üniversitenin diğer birimlerinde kullanıldığını bildirdi. Merkezin Müdürü Prof. Dr. Ahmet Şekeroğlu da merkezde tarım ve hayvancılık üzerine faaliyetler yürütüldüğünü dile getirdi. Hayvanların kaba yem ihtiyacını karşılamak için bitkisel üretime önem verdiklerine işaret eden Şekeroğlu, yaklaşık bin dekarda yonca, mısır, arpa, buğday, ürettiklerini, bu sene de sebze ekimi yaptıklarını söyledi. Atıl arazilerin organik maddesi artırıldı Şekeroğlu, merkezdeki arazinin yıllardır kullanılmadığına ve tarım yapılmadığına işaret ederek şöyle konuştu: "İlk amacımız bölgede bu arazilerin tarıma kazandırılmasıydı. Yaklaşık bin dekarı bu şekilde kazandırdık. Bu toprakların organik maddeleri yetersiz. O nedenle ilk önce organik madde artırmaya yönelik, arpa gibi bitkisel ürünlerden başladık. Sonra diğer ürünlerin ekimine geçtik. Toprağın organik maddesini artırmaya çalışıyoruz. Şu an süt sığırcılığında 90 hayvan var, bunların 32'si sağmal. Yıl sonuna kadar 40 hayvanımız sağmal olacak. Gelecek sene de 60 hayvan sağmal olacak. 2025 yılından itibaren de bölgeye damızlık düve satar duruma geleceğiz. Küçükbaşta yaklaşık 150 koyun ve toklu var. Yumurta tavukçuluğunda 2 bin damızlık yumurtacı, 3 bin de yumurtacı hayvan var. 10 gün sonra da yine 700-800 etlik, damızlık ebeveynler işletmemize gelecek. Dolayısıyla damızlık üretimi de yapacağız. Arı kolonisini 200 kovana çıkarttık, gelecek yıl 350 koloni olacak. Her yıl arttırarak gidiyoruz. Önümüzdeki yıl tahminen bölgenin kaliteli damızlık ana arı taleplerini de karşılamaya başlayacağız."

Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Balıkesir'in Bandırma ilçesinde faaliyete geçirilen bor karbür yatırımına ilişkin, "Yıllık 1000 ton kapasiteye sahip bor karbür tesisiyle ülkemiz bu alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasına giriyor. 4 ülke vardı bu ürünü üreten. Şimdi artık 5'inci ülke olarak Türkiye de var." dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı işbirliğiyle, Eti Maden ve SSTEK şirketlerinin ortaklığında kurulan Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi'nin açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Bandırma'daki yerleşkesinde gerçekleştirildi. Bakan Dönmez, Türkiye'nin ilk bor karbür tesisinin açılışında yaptığı konuşmada, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa dileyen Dönmez, şöyle konuştu: "Olayın meydana geldiği ilk günden bu yana devletimiz bütün imkanlarıyla yaraları sarmaya devam ediyor. Deprem felaketinin ilk gününden itibaren biz de çalışma arkadaşlarımızla sahadaydık. Bundan sonra da sahada vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Depremin ardından elektrik ve doğal gaz iletim ve dağıtım hatlarındaki sıkıntıları ivedilikle giderdik hamdolsun. Elektrik ve gaz arzında an itibarıyla herhangi bir sıkıntımız söz konusu değil. Bölgedeki yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında yeni kurulacak bölgelerin altyapı çalışmaları için gereken hazırlıklara da başladık. Yaşadığımız acı ve üzüntü bizlere daha fazla sorumluluk yüklüyor. Ülkemiz, memleketimiz, geleceğimiz için daha fazla çalışma, üretme, gayret etme sorumluluğunu üstleniyoruz. Daha iyisini ortaya koymak için dünkünden daha fazla çalışacağız. Yatırımlarla, projelerle ülkemizi ihya edecek, eskisinden daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz." "Geçtiğimiz yıl 2,67 milyon ton bor satışıyla kendi ihracat rekorumuzu yeniden kırdık" Dönmez, enerji ve tabii kaynakların her alanında son 20 yılda ciddi ilerleme sağladıklarına değinerek, özellikle bor cevherinde yürüttükleri katma değerli ürün yaklaşımıyla bu ürünün değerini 2 bin kata kadar yükselten teknoloji ve AR-GE altyapısını kurduklarını vurguladı. Türkiye'nin 100'den fazla ülkeye gerçekleştirdiği bor ihracatıyla dünya bor pazarında yüzde 63 paya ulaşarak lider durumda olduğunu anlatan Dönmez, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz yıl 2,67 milyon ton bor satışıyla kendi ihracat rekorumuzu yeniden kırdık. Ancak büyük ve güçlü Türkiye hedefiyle geleceğe yürüdüğümüz bugünlerde artık bunun da bir adım ötesine geçmek arzusundayız. Türkiye Yüzyılı, teknolojinin, sürdürülebilirliğin, kalkınmanın, istikrarın, bilimin ve üretimin de yüzyılı olacak inşallah. Bizler de bu vizyona uygun bir şekilde enerji ve tabii kaynaklar alanındaki adımlarımızı atıyoruz. Bor cevherinde son dönemde yüksek katma değerli uç ürün üretme çalışmalarımıza ağırlık verdik. Bor karbür de bu anlayışımızın bir ürünü. Bor karbür, yüksek sıcaklığa dayanımı, sertliği, fiziksel mukavemeti düşük yoğunluğuyla, endüstriyel açıdan çok önemli bir malzeme. Savunma sanayisinde, nükleerde, metalürjide, otomotiv sektöründe ve aşınmaya dayanıklı mekanik parçaların üretiminde yaygın olarak kullanılıyor. Kullanıldığı sektöre ve değer zincirindeki yerine göre bor cevheri ham maddeden uç ürüne kadar değerini 2 bin kata kadar katlayabilen bir maden. Bor karbür tesisinden sonra devreye alacağımız lityum karbonat ve ferro bor tesisleriyle böylesine yüksek potansiyeli olan bir cevheri yüksek teknolojiyle işleyerek cevheri mücevher hale getirerek ihraç etmeye başlayacağız. Bugün açılışını yapacağımız yıllık 1000 ton kapasiteye sahip bor karbür tesisiyle ülkemiz bu alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasına giriyor. 4 ülke vardı bu ürünü üreten. Şimdi artık 5'inci ülke olarak Türkiye de var. İleri teknoloji ürünlerde kullanılan bor karbürü kendi imkanlarımızla üreterek yeni bir dönemin kapısını aralamış oluyoruz." Bakan Dönmez, bor karbür tesisinde tam kapasite çalışmaya başladığında 279 kişinin istihdam edileceği bilgisini verdi. Bu tesisin ülke ekonomisine doğrudan yıllık 35-40 milyon dolar gelir sağlayacağını aktaran Dönmez, "Bor yatırımlarımız bor karbür tesisimizde sınırlı kalmayacak. Bu yıl içerisinde 700 ton üretim kapasitesine sahip iki yeni lityum tesisimizin de temelini atmayı hedefliyoruz. Yine bu yıl içerisinde geçtiğimiz yıl temelini attığımız ferro bor tesisimizi de hizmete alacağız. Diğer yandan nadir toprak elementleriyle ilgili çalışmalarımızı da bir yandan devam ediyor. Bu yıl pilot tesisimiz inşallah kısa bir süre içerisinde devreye girecek. Oradan elde edeceğimiz veriler tam kapasite çalışacak tesisimiz için referans niteliğinde olacak." ifadelerini kullandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yürüttükleri her projeye en güçlü desteği veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Serkan Keleşer ve çalışanları ile emeği geçenlere teşekkür etti. Kaynak: Anadolu Ajansı

"Bor karbür"e dair merak edilenler 100 saniyede burada

Dünya bor rezervlerinin yaklaşık yüzde 73'ünün Türkiye'de bulunduğuna işaret edilen videoda, şu ifadelere yer verildi: "Savunma sanayi, otomotiv, uzay ve havacılık, elektronik, nükleer endüstri, hepsi de bor elementi ve bor bileşiklerinin kullanıldığı stratejik sektörler. Türkiye yeni bir teknolojiyle tanışıyor: bor karbür. Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi kendi alanında ülkemizde ilk, dünyadaysa sayılı örneklerden bir tanesi. Borik asit ve bir miktar karbon kaynağı 2400 derecede gerçekleşen tepkimeyle bor karbüre dönüşüyor. Yüksek kimyasal tepkimeye ve yüksek sıcaklığa dayanıklı elmas ve kübik bor nitrürden sonra dünyanın en sert üçüncü malzemesi. Hem de düşük yoğunluğa sahip. Bor karbürle güçlendirilmiş bir çelik yelek. Normal bir çelik yeleğin üçte biri oranında hafif ve çok daha dayanıklı. Bu projeyle birlikte zırh üretimi için ham madde temininde dışa bağımlılık tarih olacak. Zırhlı araçlar, nükleer reaktör kontrol çubukları, roket yakıtı, helikopter pervanesi. Bor karbürün kullanıldığı stratejik ürünlerin yalnızca birkaç tanesi. Bu yatırımla Türkiye, dünya bor liderliğini perçinliyor ve yepyeni bir teknolojiye kavuşuyor."

#Bor