TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Burak Kırkgöz

AGRONEWS - Burak Kırkgöz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Burak Kırkgöz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sertifikalı tohum üretimine Konya Ovası’ndan 380 bin tonluk katkı Haber

Sertifikalı tohum üretimine Konya Ovası’ndan 380 bin tonluk katkı

Tarımda üretim kalitesinin yükseldiğine değinen Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Burak Kırkgöz, “Tohum ithalatı yapan bir ülkeyken, artık tohum ihracatı yapan bir ülke konumuna yükseldik” dedi. Türkiye’nin tarım ambarı olarak bilinen Konya Ovası, Türkiye genelinde sertifikalı tohum üretiminin yüzde 25’ini karşılıyor. Türkiye’deki 1 milyon 500 bin ton sertifikalı tohum üretiminin 380 bin tonu Konya’da gerçekleştirildi. “380 bin ton civarında Konya yöresinde üretim yapılıyor” Türkiye’deki tohumculuğun büyük bir kısmının Konya yöresinde yapıldığını anlatan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Konya bölgesi ülkemizde tohumculukta da birinci sırada yer alıyor. Yaklaşık olarak ülkemizde üretilen 1 milyon 500 bin ton civarındaki tohumun yüzde 25’i, 380 bin ton civarında Konya bölgesinde üretim yapılıyor. Tabii Konya’daki tohumculuk faaliyetleri 2006 yılında çıkartılan 5553 nolu tohumculuk kanunuyla beraber ivme kazanarak ciddi bir artış gösterdi. Bu yasanın çıkmasıyla beraber ülkemizde tohumculuk faaliyeti, biraz daha gelişmeye başladı. Önceki dönemlerde tabii yurt dışından tohum ithalatı yapan bir ülkeydik, artık tohum ihracatı yapan bir ülke durumuna yükseldik. Bakanlığımız özellikle tohumculukla ilgili çok ciddi çalışmalar yürütüyor. Ülkemizdeki tohumculuğun biraz daha ilerlemesi, artık tamamen yurt dışı odaklı çalışmaların başlatılması gerekiyordu. Geçtiğimiz yıllarda bunlar da gerçekleşti. Artık çok ciddi anlamda yurt dışına tohum ihracatı yapan bir ülke konumuna geldik” dedi. “Sertifikalı tohum kullanımının birim alandaki verimi yüzde 20’ye kadar artırdığı tespit edildi” Bu yıl açıklanan sertifikalı tohum kullanım desteğinin beklentileri karşıladığının altını çizen Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Desteklemeler çiftçilerimiz tarafından ve firmalar tarafından olumlu karşılandı. Tohumlarında yaklaşık olarak 122 lira dekarına destek verilecek. Yani kilo bazında 5.3 liraya denk geliyor. Bu yılki tohum satış fiyatlarına bakıldığı zaman 5.3 liralık bakanlığımız tarafından verilecek olan destek ciddi anlamda tohum satışını da etkiliyor. Sertifikalı tohum kullanımının birim alandaki verimi yüzde 20’ye kadar artırdığı tespit edildi. Özellikle hububat alanlarında çiftçilerimizin sertifikalı tohuma yönelmesini ve tercih etmelerini tavsiye ediyoruz. Şu an ülkemizdeki tohumculuk faaliyeti yürüten firmalar ülkemizde bütün alanları ekecek kadar tohum üretebilirler. Tabii bunun satışıyla alakalı ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Artık çiftçilerimizin de bunun bilincinde olduğunu düşünüyorum. Sertifikalı tohum kullanıldığında birim alandaki maliyetlerimiz de düşüyor. Şöyle ki sertifikasız tohum kullanımında hastalık ve zararlıların daha yoğun bir şekilde görüldüğü ve birim alandaki verim kayıpları da üzerine eklendiği zaman sertifikalı tohum bazen çiftçilerimiz tarafından yüksek maliyetli bulunabiliyor. Ama çiftçilerimiz sertifikasız tohum kullanırsa daha sonrasında yapılacak bu maliyetler üzerine eklendiği zaman sertifikalı tohumun da üzerine çıkıyor” ifadelerini kullandı. Sertifikalı tohum üreticiliğinin büyük emekler karşılığında yapıldığına dikkat çeken Kırkgöz, “Sertifikalı tohum üreten firmalarımız anaç tohumlarını tarlaya ektikleri günden itibaren sık sık tarla kontrolleri yaparak tarlalardaki yabancı maddelerin temizliği ve tarlalardaki hastalık kontrollerini, bütün kontrolleri yapıyor. Bunlar tabii emek isteyen meseleler, zaman isteyen meseleler, yaklaşık olarak 8-9 aylık bir süreç sertifikalı tohumluğun üretim süreci. Sözleşmeli üretim modelinde çiftçilerimizle sözleşme yaparak bu üretimleri gerçekleştirip daha sonrasında bu alanlardan hasat ettiğimiz tohumları işleme tesislerinde sertifikalı tohumluk vasfını sağlayacak şekilde temizlikleri ve içerisindeki atık maddelerden veya yabancı maddelerden arındırarak temiz bir tohum elde ediliyor. Daha sonrasında tohumlar ilaçlanarak paketlenip sertifikalandırılıyor” diye konuştu.

Konya'da buğday rekoltesinde düşüş Haber

Konya'da buğday rekoltesinde düşüş

Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası kurak bir sezonu geride bırakırken, hasadı devam eden buğdayın rekoltesinde geçen yıla oranla düşüş bekleniyor. Yüz ölçümünün yüzde 67'si tarım arazisi olarak kullanılan Konya'da 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanında üretim yapılıyor. Geçtiğimiz kış döneminde kar yağışının olmaması rekolte düşüşüne sebep oldu. Beklenen verimin olmadığı ovada arpa hasadı sona ererken, buğday hasadı yüzde 80 oranında tamamlandı. “Don ve soğuk havalar buğdaylarda uç boşluklarına, tane boşluklarına neden oldu” Hasat döneminde buğday rekoltesinde geçtiğimiz dönemlere göre verim kaybı olduğunu kaydeden Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Türkiye'nin tahıl ambarı Konya'da arpa hasadından sonra buğday hasadı da şu anda ovada devam ediyor. Hasadın yüzde 80'lik kısmı tamamlandı diyebiliriz. Havaların aşırı sıcak gitmesi, buğday hasadını da hızlandırdı. Hasadın süresinde normalde 15 günlük erkene gelme durumu var. Bu da tabii ki iklimsel kaynaklı nedenlerden dolayı oluyor. Bu yıl buğday hasadında maalesef arpadaki gibi beklediğimiz rekolteyi yakalayamayacağız gibi gözüküyor. Buğday hasadının sonucunda bu dönemlerde, buralarda çok güzel verimler aldığımız tarlalarda maalesef iklimsel kaynaklı nedenlerden dolayı verimde birtakım düşüşler gözlendi. Şu anda Konya yöresinde tabii hasat da devam ediyor ama rekolte beklentimiz 2 milyon ton civarında buğday hasadının olacağını tahmin ediyoruz. Geçen seneye oranla yüzde 5 oranında buğday ekiliş alanlarında artış vardı, biz ona oranla biraz daha rekoltemizde artış olacağını düşünüyorduk ama özellikle bahar yağışları arpadan ziyade buğdaya yaramıştı. Arkasından gelen çiçeklenme dönemindeki don ve soğuk havalar buğdaylarda uç boşluklarına, tane boşluklarına neden oldu. Bu da verimde çok ciddi anlamda düşüşe neden oldu. İnşallah bereketli bir yıl olur” dedi. “Kıraç alanlarda 200 kilodan 500 kiloya kadar ürün çıkıyor” Hasat sonu yeni dönem ekimi yapacak çiftçilere hatırlatmada bulunan Burak Kırkgöz, “Bu yıl da geçtiğimiz yıl gibi çiftçilerin çok erken ekimden kaçınmalarını öneriyoruz. Çünkü erken ekimlerde mahsulleri erken dönemde ekildiği zaman ciddi anlamda strese giriyor ve sulama maliyeti uzatmalarını sürekli meteorolojiden hava tahminlerini takip ederek ona göre ekilişlerini yapmalarını tavsiye ediyoruz. Bu yıl da geçtiğimiz yıl gibi bir önceki yıl gibi inşallah kurak bir yıl olmaz. İnşallah bu yıl bol yağışlı, bol kar yağışlı, özellikle kar yağışı hububatlar için çok önemli, bol kar yağışlı bir periyot geçiririz. Konya yöresinde tabii kıraç alanlarımız büyük bir alan. Kıraç alanlar bunun yanında sulu alanlarımız da var. Bin metrekarede, kıraç alanlarda 200 kilodan 500 kiloya kadar, sulak alanlarda da 450 - 500 kilodan 850 kiloya kadar verim aldığımız yerler oluyor” şeklinde konuştu. Çiftçiye sağlanan desteğin arttırılmasına dikkat çeken Kırkgöz, “Çiftçilerimiz desteklemenin biraz daha artmasını yani 75 kuruş olan arpa desteğinin 1 buçuk liraya, 1.25 lira olan buğday desteğinin 2 buçuk liralara kadar çıkmasını bekliyorlar. Tabii desteklemeler çok önemli. Girdi maliyetleri çok yüksek. Özellikle Konya Ovasında sulu tarım yapılan yerlerdeki maliyetlerin yüksek olması, verim alabilmek için çiftçilerin ekstra uyguladıkları gübre maliyetlerinin elektrik maliyetlerinin yüksek olduğu coğrafyada desteklemenin önemi çok yüksek. İnşallah önümüzdeki süreçte bu desteklemeyle ilgili yeniden bir revize etme durumu olur” diye konuştu.

Kadınların elle sökümünü yaptığı havuç dünya pazarına hazırlanıyor Haber

Kadınların elle sökümünü yaptığı havuç dünya pazarına hazırlanıyor

Türkiye'nin havuç ihtiyacının yaklaşık yüzde 65'ini karşılayan Konya'da son günlerde sıfır dereceye kadar düşen soğuk havada, toprak altında bulunan havuçlar, kadınlar tarafından tek tek sökümü yapılıyor. Yine kadınlar tarafından tesiste paketlenerek dünya pazarına hazırlanan havuç üretiminde son 5 yıl içerisinde yüzde 30 artış oldu. Konya Ovasında 38 bin 873 kilometrekare yüzölçümünün yüzde 47'si tarım arazisi olarak kullanılıyor. Meram ilçesinde çiftçiler ise 80 bin dekar arazide havuç yetiştiriciliği yapıyor. Aşamalı ekimin ardından aşamalı söküm yapılan havuçların bir bölümü ise kış aylarında tarlalardan kadınlar tarafından tek tek elle söküm yapılarak toplanıyor. Tarladan toplanarak kamyonlarla fabrikalara götürülen havuçlar, burada özenle yıkandıktan sonra paketleme işlemi yapılıyor. Son günlerde sıfır dereceye kadar düşen bölgedeki hava sıcaklığına rağmen havuç fabrikalarındaki mesailer aralıksız devam ediyor. Türkiye'deki 650 bin ton havuç üretiminin 450 bin tonunun ilçeden karşılandığı havuç üretiminde sıralı söküm sayesinde yılın 10 ayı ürün elde edilebiliyor. “Havuç üretiminin yüzde 80'ni kadının elinden geçiyor" Havuç üretiminde makine sökümü hava şartlarından dolayı yapamadıklarını anlatan havuç üreticisi Oğuzhan Özcan, “Genellikle sökümü kadın çalışanlarımız yapıyor. Tarladan havuçları kadın işçilerimiz söküyor. Havuçlar tarladan sökümü yapıldığı gibi geliyor. Havuzlarda suyla temizleniyor. Havuçların boyları makinelerle tespit edilerek yine kadınlardan oluşan paketleme ekiplerimizin önüne geliyor. Paketleme işi sabır işi kadının elinden geçen bir aşama. Kadın olmasa erkek bunu yapamaz. Havuç üretimi tarladan ürünlerin sökümüne, ot temizliği ve paketlemesine kadar yüzde 80’i kadının elinden geçiyor” dedi. Ağırlıklı olarak iç pazara çalıştıklarını ifade eden Oğuzhan Özcan, "Üretimimizin yüzde 80 ile 90’ınını İstanbul’daki tedarikçilere gönderiyoruz. Kaşınhanı bölgesinde havuçların yüzde 60 ile 70 civarında ihracata gidiyor. Kalan kısmı ise iç pazarda tüketiliyor. Türkiye’nin ise yüzde 60 ile 65 arasında bir ihtiyaç ise buradan karşılanıyor” şeklinde konuştu. “Sıralı ekim sayesinde 10 ay havuç hasadı yapılıyor" Sıralı yapılan ekimlerle bölgede 10 ay boyunca hasat yapıldığına dikkat çeken Özcan, “Konya’da havuç ekimi başladı. 7’inci aya kadar havuç ekimi olur. Erkenci olarak bilinen ilk ekimler 12 ile 1’inci aylarda ekilir. 3 ve 4’üncü aylarda da ekim yapılır. 5, 6 ve 7’inci aylarda da son ekimler yapılır. Havuç hasadı 6’ncı ayda başlar, diğer senenin Nisan ayına kadar devam eder. Sadece 2 aylık bir boşluğumuz olur, hasat olmaz. Onun haricinde 10 ay havuç hasadı yapılır bölgede. 2 aylık süreçte de buzhanelerde bulunan ürünlerimizle çalışırız” diye konuştu. “Bölgede havuç üretiminde son 5 yıl içerisinde yüzde 30 artış yaşandı” Konya’da 80 bin dekarlık bir alanda havuç üretimi yapıldığını belirten Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Yaklaşık olarak Türkiye’de 135 bin dekar alanda havuç üretimi yapılıyor. Bu rakamın yaklaşık olarak 80 bin dekarlık bir alanı Konya’da üretimi yapılıyor. 500 bin ton civarında havuç üretimi yapılıyor. Burada üretilen havuçların büyük bir kısmı yurt dışına kalan kısmı da iç pazarda değerlendiriliyor. Kaşınhanı bölgesinin tercih edilmesindeki en büyük etken ise bölgedeki havucun aroması ve rengi, özellikle ihracata gitmesindeki en büyük nedenlerden biri de bu. Bölgede havuç üretiminde son 5 yıl içerisinde yüzde 30 artış yaşandı. Havuç tarımı zor ve meşakkatli bir iş. Özellikle kar yağdığında bile hasat devam ediyor. Bu tarihlerde hasat makine ile yapılamıyor. Burada da kadın işçiler devreye giriyor. Havuç tarımında çok yoğun bir işçilik söz konusu. Burada da maliyetlerin ciddi anlamda arttığı bir dönem. Böylesi dönemlerde işçi bulmak, maliyetleri de çok ciddi yer kaplıyor havuç tarımında. Genel anlamda havuç çiftçisinin çok fazla destekleme aldığı bir konu yok. Burada da işçilik konusunda destekleme yapılırsa özellikle havuç tarımının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması açısından büyük önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.

Konya leads in 13 crops: Turkey's top agricultural producer Haber

Konya leads in 13 crops: Turkey's top agricultural producer

"Covering approximately 7.84% of the country's production areas, Konya holds the first position in Turkey in terms of production quantity in 13 different crops. With 67% of its total area used as agricultural land, Konya cultivates crops on a total cultivation area of 2.2 million hectares. Concerns of reduced yield due to low snowfall in the past winter gave way to a fruitful season with spring rains. Experiencing a productive period in cereal cultivation, the Konya Plain continues the harvest of crops like sugar beets, carrots, and corn. Serving as the granary with approximately 7.84% of the country's production areas, Konya has achieved an agricultural production value of 33.10 billion Turkish Lira. With provided support and the development of production awareness, the Konya Plain ranks first in Turkey in terms of production quantity in 13 different crops. "Konya region leads Turkey in production quantity for 13 crops" Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz highlighted that the Konya Plain covers approximately 7.84% of Turkey's production areas. He stated, "Approximately 1 million 89 thousand hectares of land are under cultivation in the Konya Plain, constituting about 7.84% of Turkey's production areas. Konya ranks first in Turkey in terms of production quantity for approximately 13 different crops in the region. Additionally, the agricultural production value of the Konya region amounts to 33.10 billion Turkish Lira. This value is met with the products cultivated in irrigable lands in the Konya region. Moreover, the milk production in the Konya region, exceeding 1.5 million tons, ranks first in Turkey." "The value of water is crucial in the Konya region" Burak Kırkgöz emphasized the potential to increase production areas by approximately 2 to 3 times with the expansion of irrigation areas. He stated, "Konya has significant agricultural value for our country in terms of agricultural management. We can irrigate about 32% of the 1.89 million hectares, using it as irrigated land in agricultural areas. The value of water is crucial in the Konya region because it is a closed basin, experiencing water scarcity due to the absence of external water inflow. In the coming years, with the increase in irrigation areas, we can potentially triple the production areas. Of course, climate and water in agricultural production are the most critical factors for production values. The changes in climate in recent years have once again highlighted this fact. Our field agricultural engineers are continuously improving themselves in these matters. They assist farmers at every stage to achieve more yield with less water usage. Attention to these aspects is crucial for sustainable agriculture." "For strong production, we need strong seed cultivation" Highlighting the importance of seed and fertilizer in the production field, Burak Kırkgöz stated, "This is a crucial issue for our country and particularly for Konya. In seed production, Konya region produces 28% of the certified seeds produced throughout the country. We need strong seed cultivation for robust production, and we consistently convey this to our farmers. The use of certified seeds is especially essential, and an increase in the quantity of products they obtain from this production is one of the most critical factors, with 28% of certified seeds being produced in the Konya region. Many companies in the Konya region are working on seed cultivation and continue their R&D efforts. These seed companies need a bit more support from the Ministry of Agriculture, and increasing these efforts is necessary for our country's cultivation areas to have certified seeds. The seed issue is crucial in Turkey as it is worldwide. Especially the development of seeds known as heirloom seeds, which are cultivated in our country, and increasing their breeding studies should continue. The Ministry of Agriculture has serious efforts in this regard. Currently, the production planning carried out by our ministry is crucial for us and our country." "Egg, meat, and milk production also lead in Konya" Drawing attention to the need for increased support for products with lower water consumption, Kırkgöz stated, "Hopefully, in the coming periods, due to water scarcity in the Konya region, especially for the cultivation of products with lower water consumption, support for cereals and products with low water consumption needs to be increased a bit more. It is crucial for us that support for other products is provided in regions where water is abundant. Especially for the Konya region, our leading products in production include barley, wheat, corn, sugar beets, carrots, cherries in the highlands of Konya, as well as coriander, bitter vetch, tulip, Hungarian seed, birdseed, peas, and cooking peas. Of course, alongside these, egg, meat, and milk production also lead in Konya."

Tarım başkenti Konya, 13 üründe üretimde Türkiye’de ilk sırada Haber

Tarım başkenti Konya, 13 üründe üretimde Türkiye’de ilk sırada

Ülkedeki üretim alanlarının yaklaşık olarak yüzde 7.84’lük bölümünü karşılayan Konya’da, 13 farklı üründe üretim miktarı olarak Türkiye’de ilk sırada bulunuyor. Yüz ölçümünün yüzde 67’si tarım arazisi olarak kullanılan Konya’da 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanında üretim yapılıyor. Geçtiğimiz kış döneminde kar yağışının az olması ile rekoltede düşüş endişesi ilkbahar yağışlarıyla yerini bereketli bir sezona bıraktı. Hububat alanında verimli bir dönem geçiren Konya Ovasında, yeşil bitki olarak bilinen pancar, havuç ve mısır gibi ürünlerin hasadı devam ediyor. Ülkedeki üretim alanlarının yaklaşık olarak yüzde 7.84’lük bölümün karşılayan tahıl ambarı Konya’da, tarımsal üretim değeri olarak 33.10 milyar liralık bir değeri elde etmiş durumda. Sağlanan destekler ve üretim bilincinin gelişmesiyle Konya Ovası, 13 tane üründe üretim miktarı alanında Türkiye’de ilk sırada yer aldı. “Konya bölgesinde 13 tane üründe üretim miktarı alanında Türkiye’de ilk sırada” Konya Ovasının Türkiye’deki üretim alanlarının yaklaşık olarak yüzde 7.84’lük bir kısmını karşıladığını kaydeden Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Konya Ovasında yaklaşık olarak 1 milyon 89 bin hektarlık alanda üretim yapılmakta. Türkiye’deki üretim alanlarının yaklaşık olarak yüzde 7.84’lük bir kısmını kapsamakta. Yaklaşık olarak Konya bölgesinde 13 tane üründe üretim miktarı alanında Türkiye’de ilk sırada bulunmakta. Ayrıca tarımsal üretim değeri olarak da, Konya bölgesi 33.10 milyar liralık bir değere sahip. Bu 33.10 milyar liralık değer Konya bölgesindeki sulanabilir arazilerde üretilen ürünlerle karşılanmakta. Bunun yanı Konya bölgesinde süt üretimi de yaklaşık 1 buçuk milyon tonun üzerinde olmakla beraber Türkiye’de ilk sırada yer alıyor” dedi. “Konya bölgesinde suyun değeri çok önemli” Sulama alanlarının artırılmasıyla beraber üretim alanlarının yaklaşık 2 ile 3 üç katına kadar arttırabilir olduğunun altını çizen Kırkgöz, “Konya’nın tarımsal yönetim açısından değeri ülkemiz için çok büyük. Yaklaşık olarak 1.89’luk hektarlık alanın yüzde 32’lik bir kısmını sulayabilmekteyiz. Sulu alan olarak tarımsal alanda kullanabilmekteyiz. Konya bölgesinde suyun değeri çok önemli çünkü kapalı bir havzada bulunan Konya bölgesi, dışarıdan herhangi bir su girişi olmadığı için suda çok sıkıntı yaşamakta. İleriki dönemlerde bu sulama alanlarının artırılmasıyla beraber üretim alanlarının yaklaşık 2 ile 3 üç katına kadar arttırabiliriz. Tabii tarımsal üretimdeki iklim ve su, bu yetiştiriciliğin üretim değerleri için en önemli unsur oluşmakta. Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız iklimlerdeki değişmeler bize bunu bir kez daha gösterdi. Sahadaki, ziraat mühendisi meslektaşlarımız bu konularda kendilerini geliştirmekte. Ürünlerin daha az su kullanılarak, daha verim alabilmeleri için çiftçilerimize her aşamada yardımcı olmaktalar. Sürdürülebilir bir tarım yapılabilmek için, bu konulara çok dikkat edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Güçlü bir üretim için, güçlü bir tohumculuğa ihtiyacımız var” Tohum ve gübrenin üretim alanındaki önemine değinen Burak Kırkgöz, “Ülkemiz için ve Konya için oldukça önemli bir konu. Tohum üretiminde de Konya bölgesi ülkemizin tamamında gerçekleştirilen sertifikalı tohumun yüzde 28’lik bir kısmını Konya bölgesinde üretmekteyiz. Sertifikalı tohumun yüzde 28’lik bir kısmı Konya bölgesinde üretiliyor. Güçlü bir üretim için güçlü bir tohumculuğa ihtiyacımız var. Bunu her fırsatta çiftçilerimize de söylüyoruz. Özellikle sertifikalı tohum kullanmaları gerektiğini ve bu üretimden alacakları ürün miktarından artışın en önemli unsurlarından biri de sertifikalı tohum. Konya bölgesinde tohumculuk anlamında da birçok firma çalışmakta ve argelerini sürdürmekte. Bu tohum firmalarının da Tarım Bakanlığı tarafından biraz daha desteklenmesi ve bu çalışmaların biraz daha artırılarak ülkemizin ekim alanlarının sertifikalı tohuma kavuşması için işletmelerin biraz daha desteğe ihtiyacı var. Tohum konusu dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok önemli bir konuyu kapsamakta. Özellikle ülkemizde yetiştiriciliği yapılan ata tohumu olarak da bilinen tohumların gelişmeleri ve bunların ıslah çalışmalarının arttırılarak devam edilmesi gerekmekte. Bununla ilgili Tarım Bakanlığımızın ciddi anlamda çalışmaları var. Şu anda hali hazırda bakanlığımızın yürütmüş olduğu üretim planlaması da bizim için ve ülkemiz için çok önemli” şeklinde konuştu. “Yumurta, et ve süt üretimi de Konya lider sırada” Suyun tüketimi daha az olan ürünlere desteğin biraz daha arttırılması gerektiğine dikkat çeken Kırkgöz, “İnşallah önümüzdeki dönemlerde Konya bölgesinde su sıkıntısı olduğu için suyun tüketimi daha az olan ürünlerin yetiştirilmesi için özellikle hububat ve su tüketimi az olan ürünlere desteğin biraz daha arttırılması gerekiyor. Diğer ürünlerdeki desteklerin suyun bol bol olan illerimizde destek verilmesi bizim için önemli. Özellikle Konya bölgesi için üretimlerde birinci sırada yer alan ürünlerimiz başlıca arpa, buğday, mısır, şeker pancarı, havuç, Konya’nın yüksek kesimlerinde vişne, bunun yanında korunga, acı bakla, lale, Macar tohumu, kuş yemi, bezelye ve yemeklik bezelye olarak sıralayabiliriz. Tabii bunların yanında yumurta, et ve süt üretimi de Konya lider sırada” diye konuştu.

Konya Ovası’nda 640 bin dekarlık alanda ayçiçeği hasadı başladı Haber

Konya Ovası’nda 640 bin dekarlık alanda ayçiçeği hasadı başladı

Bölgede "gündöndü" olarak da anılan ayçiçeğinde erken ekim yapılan 640 bin dekarlık alanda hasat başladı. Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya’nın 38 bin 873 kilometrekare yüzölçümünün yüzde 47’si tarım arazisi olarak kullanılıyor. Konya, yaklaşık 6 milyon ton tahıl üretimiyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Konya Ovası’nda geçen yıl 675 bin dekar alanda ayçiçeği ekimi yapan çiftçiler ise bu yıl 640 bin dekar alanda üretim yapıyor. İlkbahar yağışlarının diğer ürünlerde olduğu gibi ayçiçeğinde de etkisini gösterdiğini belirten Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Nisan yağışları diğer yeşil mahsullerde olduğu gibi ayçiçeğinde de etkisini gösterdi. Nisan yağışlarının iyi olması ayçiçeği bitkisinin çıkışının daha hızlı olmasına neden oldu. Bu da Konya yöresinde büyük bir alanda ayçiçeği ekilişi olduğunu dikkate aldığımız zaman çok önemliydi. Bu yıl da inşallah verimimiz güzel çıkacak diye tahmin ediyoruz yağışlardan dolayı. Çiftçilerimiz gerekli bakımlarını, gerekli sulamalarını, ihtiyaç duydukları dönemdeki gübrelerini verdiler” dedi. “Şu anda ilk biçilen tarlalarımızda bile verimlerimiz güzel” Ova genelinde bereketli bir sezon beklediklerini aktaran Burak Kırkgöz, “Bu yıl ayçiçeği ekiliş alanlarında biraz daralma oldu. Konya’da 675 bin dekarlık bir ekilişimiz vardı bir önceki yıl, bu yıl ise yaklaşık 640 bin dekar civarında bir ekim alanımız mevcut. Tabii bundaki en büyük unsurlardan biri, ayçiçeği fiyatlarının geçtiğimiz yıl biraz düşük olması çiftçilerimizin ayçiçeğinden diğer ürünlere yönelmelerine neden oldu. Bu yıl verimlerimiz güzel çıkıyor. İlk biçilen tarlalar çok verimli olmaz ama şu anda ilk biçilen tarlalarımızda bile verimlerimiz güzel. İnşallah ekiliş alanı düşmesine rağmen rekoltemizde bir kayıp olmaz diye temenni ediyoruz” şeklinde konuştu. “Ayçiçeğinde ekstra desteklemenin yapılması tüketiminin herhangi bir sıkıntıya girmesini engellemiş olacaktır” Ayçiçeği fiyatlarının yeni hasat döneminde çiftçinin beklentisinin biraz altında kaldığını anlatan Kırkgöz, “İnşallah ilerleyen dönemlerde de bu fiyatların biraz yükselmesini bekliyoruz. Tabii yükselmesi yağ fiyatlarını da doğrudan etkileyeceği için burada belki Bakanlığımız ekstra ayçiçeğine bir destek verebilir. Bununla ilgili görüşmeleri yapmaya devam ediyoruz. Ayçiçeği yağının pahalıya tüketilmemesi için fiyatların artışından ziyade ayçiçeğinde ekstra desteklemenin yapılması hem çiftçimizi memnun edecek hem de tüketiminin herhangi bir sıkıntıya girmesini engellemiş olacaktır” diye konuştu.

Anız yakımı toprağın verimsizleşmesine sebep oluyor Haber

Anız yakımı toprağın verimsizleşmesine sebep oluyor

Tahıl ambarı Konya Ovasında hububat ürünlerinde hasatların başladığı şu günlerde uzmanlar, anız yakımının ilerleyen dönemlerde toprağın çoraklaşması ve verimsizleştirmesinde büyük rol oynadığını belirterek uyarılarda bulundu. Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovasında hububat hasadı başladı. 38 bin 873 kilometrekare yüzölçümünün yüzde 47’si tarım arazisi olarak kullanılan Konya Ovasında üretim yapan çiftçilere anız yangını ile ilgili uyarılar arttı. Konya bölgesinde arpa hasatlarıyla beraber, buğday hasatlarının da başladığını aktaran Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Konya bölgesinde arpa hasatlarıyla beraber, buğday hasatlarımız da başladı. Önümüzdeki günlerde Meteoroloji Bölge Müdürlüğünün uyarısı istikâmetinde, havaların aşırı ısınması bekleniyor. Tabii bu ısınmalardan kaynaklı, hububat sapları da aşırı bir gevreme ve yol kenarlarındaki otların aşırı bir şekilde kurumasına neden oluyor. Anız artıklarının ve yol kenarındaki otların alevlenmesine o bölgelerde yangın çıkmasını sebebiyet veriyor. Bundan dolayı özellikle çiftçilerimizin hasat esnasında, hasattan sonra anızlarını bir an önce balya yapmalarını daha sonrasında da anızı asfalt kenarına yakın olan tarlalarda ise çiftçilerimizin toprak işlemesiyle o anızları bir toprağa gömmeleri gerekiyor. Çünkü anızın yanması, topraktaki faydalı bakterilerin ve böceklerin canlı organizmaların kaybolmasına ve bunların yaşamını yitirmesine neden oluyor. Bunlar da anız yakımı ileriki dönemlerde topraklarımızın çoraklaşmasına ve verimsiz hale geçmesine neden oluyor. Çiftçilerimiz bu konulara dikkat etmeleri gerekiyor” dedi. “Gübrelerin bitkiye girebilmesi için bitkilerin bu tarz organizmalara ihtiyacı var” Konya bölgesinde alnınız yakmayla ilgili çiftçilerin şu anda bu bilince ulaştığını altını çizen Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Bu konuda çiftçilerimiz şuurlu lakin ikinci ürün ekecek çiftçilerimizin bu tarz uygulamalarla yani anızları yakarak toprağını hazırlama yöntemleri oldukça yanlış. Bunun yerine toprak işlem aletlerini kullanarak. Arazilerin işlemelerini tavsiye ediyoruz. Dediğimiz gibi bu topraktaki canlı organizmalar bize bu toprağı ektiğimiz sürece ihtiyaç çünkü bu organizmalar olmasa verdiğimiz gübrenin bitkiye herhangi bir şekilde geçişi olmayacak. Gübrelerin bitkiye girebilmesi için bitkilerin bu tarz organizmalara ihtiyacı var. Bu konularda çiftçilerimizin dikkat etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. “Sigara izmariti veya cam şişe gibi ürünleri tarlaların kenarlarından geçerken lütfen tarlalarını etrafına atmayın” Anız yangınlarıyla ilgili uyarıda bulunan Kırkgöz, "Şuurlu olarak anız yakımı yapıldığında bakanlığımızın belirlediği bin 220 liralık bir cezai uygulama var. Bu konuda da bakanlığımız bir çalışma başlattı. Çiftçilerimize de uyarıda bulundu. Biz de buradan uyarıda bulunuyoruz. Burada şuurlu olarak anız yakılan yerlerde dekar başı cezai işlem uygulanacak. Buna da dikkat etmeleri gerekiyor. İnşallah önümüzdeki süreçlerde bu tarz afetleri yaşamayız. Özellikle yol kenarındaki arazilerde vatandaşlarımızın da dikkat etmeleri gerekiyor. Sigara izmariti veya cam şişe gibi ürünleri tarlaların kenarlarından geçerken lütfen tarlalarını etrafına atmayın. Bunlar kısa sürede alevlendirmeye ve o bölgede yangın çıkmasına neden oluyor. Hasadı olmayan tarlalarımız da var. Bu tarlaların da tutuşup çiftçilerimizin bir yıllık emeklerinin heba olmasına neden oluyor” diye konuştu. Öte yandan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 29 Aralık 2022 tarih ve 32058 sayılı resmi gazetede yayınlanan tebliğde, “Anız yakanlara her dekar için 244 lira idari para cezası verilir. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskûn mahallerde işlenmesi durumunda ceza 5 kat artırılır” denildi.

Konya Ovası'nda hububatta sarı pas hastalığı görülüyor Haber

Konya Ovası'nda hububatta sarı pas hastalığı görülüyor

Buğday tarlalarında ilkbahar aylarındaki sıcaklık ve yüksek nemden kaynaklanan sarı pas hastalığı, yapraklarda oluşan kabarcıklar nedeniyle bitkinin gelişmesini engelleyerek, yaprakların kurumasına neden oluyor. Konya İl Tarım ve Orman Müdürü Ali Ergin, AA muhabirine, son günlerde yağışların artması, sıcak ve nemli havanın etkisiyle sarı pas hastalığının salgın yapma riskinin arttığını söyledi. Ergin, "Yağışlı periyodun devam edeceği öngörüldüğü için çiftçilerimiz, ekiliş alanlarını kontrol etmeli. Hastalık riski olan arazilerde en yakın müdürlüklerimize müracaat edilmesi ve ürün kayıplarını engellemek için çiftçilerimizin zaman geçirmeden kimyasal mücadeleye başlamaları gerekmektedir." diye konuştu. Hastalık görülmeyen yerlerde de koruma amaçlı ilaçlama tavsiyesi Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz de nisan-mayıs ayında yağışların uzun yıllar ortalamasının yaklaşık iki katı üzerinde gerçekleştiğini söyledi. Kırkgöz, Konya Ovası'nda mayısta metrekareye düşen 80 milimetrenin üzerindeki yağışın hububata oldukça faydalı olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Çünkü tanenin su ihtiyacını karşılayacak. Hububat alanları için çok önemli. Bu yağışlar, bazı hastalıkları da beraberinde getirebiliyor. Havaların ısınmasıyla birtakım hastalıklar görülüyor. Şu anda Konya'da yoğun olarak 'sarı pas' dediğimiz hastalık belli olmaya başladı. Özellikle hububat alanlarında çok yoğun denk geliyoruz. Bu hastalıkla ilgili çiftçilerimizin erken dönemde ilaç yapmaları tavsiye ediyoruz. Bitki, olgunlaşma dönemine girene kadar bu ilaçlama yapılabilir. Hastalık görülmeyen yerlerde de bu ilaçlamayı çiftçilerimizin koruma amaçlı yapmasını tavsiye ediyoruz. Bu dönemlerde çiftçilerimizin arazilerini daha sık kontrol etmeleri gerekiyor." Konya Ovası'nda hububat hasadının temmuz itibarıyla başlayacağını, ilaçlama için yaklaşık 10 günlük bir süre olduğunu ifade eden Kırkgöz, bu mücadeleyle hastalığın yayılımının önüne geçilebileceğini dile getirdi. "Yapraklarda sararma oluyor" Beyşehir ilçesindeki çiftçilerden Mehmet Arkan ise uzun yıllardır görmedikleri bahar yağışlarıyla yüzlerinin güldüğünü belirterek, "Yağışlar çok güzeldi ama bu sene sarı pas hastalığı buğday ve arpalarda görüldü." dedi. Arkan, şunları söyledi: İlaçlama yaptık ama geç kaldık, etkili olmadı. Yağışlar da devam ettiği için ilaç nüfuz edemedi. Bazı tarlalarımızda da ilaçlamanın etkisini gördük. Traktörle girdik ve yapraktan ilaçlama dediğimiz mücadeleyi yaptık. Yapraklarda sararma oluyor. Hastalık geçiren yerlerde bitki zayıf oluyor. Rekolteyi kısmen de olsa olumsuz etkiliyor."

Konya Ovası’nda hasat sezonu öncesi rekolte beklentisi arttı Haber

Konya Ovası’nda hasat sezonu öncesi rekolte beklentisi arttı

Yağışların rekolte artışına olumlu katkı sağlayacağı tahmin edilirken, hasat döneminde de bir gecikmenin olmaması öngörülüyor. Yüz ölçümünün yüzde 67’si tarım arazisi olarak kullanılan Konya’da, 2023 yılının ilk dönem aylarına kadar yağışların az olmasından kaynaklı kuraklık alarmları çalmıştı. 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanında üretim yapılan ovaya Nisan ve Mayıs aylarında düşen yağmur yağışı, rekolte umutlarını arttırdı. “Kıraç alanlarda yaklaşık olarak 40 veya 45 gün sonra başlayacak gibi” Konya’da, 2023 yılının ilk dönem aylarına kadar yağışların az olmasından kaynaklı kuraklık tehlikesinin yaşandığını aktaran Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Konya Ovasında yavaş yavaş hasat sezonuna doğru giriyoruz. Bölgemizdeki hububat tarlalarında hasadın özellikle kıraç alanlarda yaklaşık olarak 40 veya 45 gün sonra başlayacak gibi. Şu anda arazideki hububatın durumu hamur olum dönemini dediğimiz yani daha hububatın denesini sıktığımız zaman içerisinden peynirimsi bir yapının çıktığı dönemde. Bu dönemde bize yaklaşık 45 gün sonra hasadın geleceğini gösteriyor. Şu anda ovada herhangi bir sıkıntımız yok. Geçtiğimiz dönemlerde yağışlarımız biraz düşüktü. Özellikle kar yağışı az aldığımız dönemler oldu. Nisan yağışları ise çok güzeldi ve Mayıs ayında da çok güzel yağışlar aldık. Tabii Nisan, Mayıs yağışları bazen bunlar dolu yağışına dönebiliyor. Bazı bölgelerimizde dolu zararı var ama şu anda bizim rekoltemizi etkileyecek düzeyde bir zarar tespitinde daha bulunmadı. Tabii kısım kısım arazilere daha yeni giriliyor. Bu arazilerin hasar tespitleri yavaş yavaş yapılıyor. Ama şu anda sulu tarlalarımızda özellikle ovanın Aksaray tarafına doğru olan kısımlarında herhangi bir sıkıntımız yok. Mahsullerimiz güzel. Verimlerimiz de güzel çıkacak gibi gözüküyor. Şu anda hali hazır burada bir aksilik veya bir dolu zararı olmazsa arazi gezmelerimizde yaptığımız tespitler bu yönde” dedi. “Havaların sıcak gidip yağışlı olması hastalıkları da beraberinde getiriyor” Fazla yağışların bazı olumsuzlukları da beraber getirdiğinin altını çizen (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Bu dönemdeki olumsuzlukları sıralamak gerekirse havaların sıcak gidip yağışlı olması hastalıkları da beraberinde getiriyor. Başlangıçta mantar hastalığı Konya Ovası’nda ciddi bir problem oldu. Bununla ilgili tedbiri çiftçilerimiz tabii erken dönemde aldı. Arkasından mahsuller büyüyünce pas hastalığı da beraberinde geldi. Bunun nedeni iklimin tamamen yağışlı ve sıcak geçmesinden kaynaklanıyor. Böyle güneşli havalarda toprağın nemli olduğu dönemlerde mantar hastalıkları çok fazla rastlıyoruz. Çiftçilerimizin ilaçları erken dönemde atmaları kendileri için iyi olur. Şu anda gezdiğimiz arazilerde hastalık var lakin uygulamalarını çiftçilerimiz yapıyor” şeklinde konuştu. “Yağışlar devam etse bile tabii bitkilerin belli bir ömürlerini tamamlayacakları günleri var” Hasadın gecikmesinin yaşanmayacağını ön gördüklerinin ifade eden Kırkgöz, “Yağışlarımız güzeldi. Yağışlar güzel olunca kardeşlenmeden gelen başaklar da yetişmiş durumda. Şu anda mahsul zamanında ilerliyor. Herhangi bir gecikmenin olacağını düşünmüyoruz. Yağışlar devam etse bile tabii bitkilerin belli bir ömürlerini tamamlayacakları günleri var. Şu anda o günlük periyotunda ilerliyoruz. Herhangi bir sıkıntı olacağını da düşünmüyorum. Geçen yıl fiyatları çok güzeldi. Özellikle TMO’nun alım yapması ve devletin açıkladığı fiyat çiftçiyi memnun edici seviyedeydi. Bunun etkisini bu yılda hissediyoruz. Çünkü ekim alanlarında belli bir artış var. İnşallah rekoltemizde bir düşüş değil de yükseliş bekliyoruz. Geçen yılın rekorunu bu yıl kırmayı planlıyoruz” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.