Büyükbaş Hayvancılık Haberleri - Son Dakika Büyükbaş Hayvancılık Haber Güncel Gelişmeler

Damızlık Hayvan İthalatında Yeni Dönem: Sağlık Sertifikası Zorunlu

Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü, damızlık sığır ithalatında önemli değişiklikler içeren yeni talimatını 6 Kasım 2024'te yayınladı. Düzenlemeler 1 Ocak 2025'ten itibaren yürürlüğe girecek. 2023 yılında 1,6 milyar dolarlık ithalatla ABD'den sonra dünyanın en büyük ikinci sığır ithalatçısı olan Türkiye'nin bu kararı, ihracatçı ülkelerde yakından takip ediliyor. Yeni düzenlemenin en önemli değişiklikleri şöyle: Sütçü ve kombine ırk ithalatında hastalıktan ari sağlık sertifikası zorunlu olacak Sütçü ve kombine ırklarda sadece gebe olmayan dişi dana (4-12 aylık) ithalatına izin verilecek Etçi ırklarda yalnızca gebe düve ithalatına izin verilecek Kendi işletmesi için minimum 60 baş, satış amaçlı minimum 250 baş ithalat yapılabilecek İthalat izni geçerlilik süresi 2 ay olacak ABD Tarım Bakanlığı (USDA), 14 Kasım'da yayınladığı raporda bu kısıtlamalara tepki gösterdi. USDA, Türkiye'nin 15 Mayıs 2024'te ABD'den yapılan ithalata getirdiği kısıtlamayı "haksız ticaret ambargosu" olarak nitelendirdi. Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlar ile bakanlık projeleri kapsamındaki ithalatlar bu yeni düzenlemelerden muaf tutulacak.

Aşısız Hayvanlara Devlet Desteği Yok: Hem Sağlık Hem Mali Risk

Çankırı İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıkta aşılamanın hayati önemini vurgulayan açıklamalarda bulundu. Aşılama yapılmayan hayvanların ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabileceğini belirten Dr. Düzgün, hastalık risklerini minimize etmek için preventif aşılamanın gerekliliğine dikkat çekti. İl genelinde yürütülen başarılı aşılama çalışmaları sayesinde, özellikle şap hastalığında uzun süredir vaka görülmediğini belirten Dr. Düzgün, bu başarının yetiştiricilerin duyarlılığı ve sağlık personelinin özverili çalışmalarının sonucu olduğunu ifade etti. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın desteklerinden yararlanmanın ön koşullarından birinin de aşılama olduğunu hatırlatan Dr. Düzgün, aşı ve kimliklendirme işlemi yapılmayan hayvanlar için hem cezai işlem uygulanacağını hem de desteklerden yararlanılamayacağını vurguladı. Ekiplerin tüm köyleri düzenli olarak ziyaret ederek gerekli aşılama işlemlerini yaptığını ve çiftçilere rehberlik hizmeti sunduğunu belirtti.

Büyükbaş hayvan sayısı Haziran ayında 16 milyon 555 bin baş oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayı Hayvancılık İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, büyükbaş hayvan sayısı 2024 yılı Haziran ayında 16 milyon 555 bin baş oldu. Büyükbaş hayvan kategorisinde, sığır sayısı Haziran ayı sonu itibarıyla bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 0,2 azalarak 16 milyon 396 bin baş, manda sayısı ise yüzde 2 azalarak 159 bin baş olarak gerçekleşti. Küçükbaş hayvan sayısı 2024 yılı Haziran ayında 53 milyon 965 bin baş oldu Küçükbaş hayvan kategorisinde, koyun sayısı Haziran ayı sonu itibarıyla bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 3,2 artarak 43 milyon 394 bin baş, keçi sayısı ise yüzde 2,6 artarak 10 milyon 571 bin baş olarak gerçekleşti. Verilerin toplanması, işlenmesi ve yayına hazır hale getirilmesinden Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, yayımlanmasından Türkiye İstatistik Kurumu sorumlu olduğu açıklandı.

Kars’ta ıslah edilen meralar ekonomiye kazandırıldı

Kars kırsalındaki 500 dekarlık atıl mera, büyükbaş ve küçükbaş hayvanların otlatılması açıldı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğünce, “Mera Islah ve Amenajman Projesi” çerçevesinde Ani Köyü’ndeki atıl arazinin ekonomiye kazandırılması amacıyla çalışma yürütüldü. İlk olarak 500 dekar alan yabancı ve istilacı ot olan yavşan otundan arındırılarak meraya fiğ tohumu ekildi. Ani köyü yaylasında düzenlenen tören saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Törenin açılış konuşmasını Tarım ve Orman İl Müdürü Enver Aydın yaptı. Aydın’ın ardından söz alan ve Kars’ın çok geniş meraları olduğunu, hayvanlarının da organik beslendiğini ifade eden Kars Milletvekili Adem Çalkın, “Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüz çok büyük işler yapıyor. Zamanı geliyor hayvanlarımızla ilgili salgın hastalıklarda, hayvan üreme konusunda hayvanların yakın takibinde çiftçilerimizle ilgili yağış oluyor, dolu oluyor, hasat zamanı oluyor ve diğer zamanlar oluyor onları görüyorsunuz. Yani anlayacağımız çiftçinin kara gün dostu ofis diyorlar ama ben çiftçinin kara gün dostu Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’dür diyorum. Allah sizden razı olsun, emekleriniz çok büyük, hepinize teşekkür ediyorum” dedi. Bu millet için, bu devlet için üretmek zorunda olduğumuzu ve ürettikçe güçleneceğimizi dile getiren Vali Ziya Polat, “Güçlendikçe mazlumların lideri olan milletimiz bu dünyaya adaleti getirecektir. Onun için hep beraber bizler, sahadaki sizler, STK’larımız, muhtarlarımız devletin tüm kurum ve kuruluşlarındaki sahadaki milletimizle kol kola girip üreteceğiz, üreteceğiz, üreteceğiz. Ürettiğimizi de iyi fiyata satmamız gerekiyor, iyi fiyata satmak için de iyi ürün yetiştirmemiz gerekiyor. Ham maddeyi maddeye çevirmemiz gerekiyor. Tarlada aldığımız ürünü, hayvanımızın karkas etini raflarda görmemiz gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde bir fabrikamızı ziyaret ettim. Allah’a şükür karkas et, Kars sucuğu, Kars kavurması olarak raflardaki yerini almaya başladı ve yatırım yapan, yakında açılışını yapacağımız birçok fabrika da var. Bunu çiftçi kardeşlerimizden de bekliyoruz; kavılcamız, buğdayımız meşhur. Ancak biraz önceki köyde Esenkentli bir hemşehrimiz bana biçerdöverden veryansın etti. Biçerdöverler çok pahalı oluyor, saman alıyoruz diye. Bizim burada yapmamız gereken bir iş daha var. Hayvan besleyen insanımıza bizim saman değil de fiğ, yonca, korunga, silajlık mısır üretimini arttırmak için destek olmalıyız. Hayvanlarımıza saman yerine bunları yedirmemiz gerekiyor hem maliyetleri azaltmamız lazım hem de hayvanın hem et hem de süt verimini arttırmamız lazım. Saman mecburiyetten yedirilecektir. Ama biz maalesef biçerdövere herhalde saman karşısında veriyoruz. Biçerdöver biçiyor, otumuzu ve buğdayımızı veriyoruz saman alıyoruz. Biz, fiğ, korunga, silajlık mısır üretimine de inşallah önümüzdeki yıllarda itibaren devletimizin katkısıyla daha da arttıracağız” diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından hayvanlar meraya salındı. Kars’ta “2024 yılında 2 bin 400 dekarlık alanda aktif olarak yürütülen 5.790.910,45 TL maliyetli mera ıslah ve amenajman projeleri çiftçilerin yüzünü güldürüyor. Ani köyünde 2.959.800,00 TL maliyetli mera ıslah ve amenajman projesi kapsamında büyük çoğunluğu istilacı bir yabancı ot olan yavşan otu ile kaplanarak tahrip olan meranın ıslahında üç ayrı ıslah yöntem uygulandı.

Kadın girişimci 700 bin lira hibeyle besi çiftliği kurdu

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’ndan (TKKD), IPARD Programı kapsamında 700 bin lira hibe desteği alan kadın girişimci Firdevs Erzurum, 100 büyükbaş kapasiteli besi çiftliği kurdu. Kadın girişimci Firdevs Erzurum, Amasya’da ilkel şartlarda büyükbaş hayvancılık üzerine çalışarak geçimini sürdürmekteydi. Erzurum, proje hazırlayıp Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili kuruluşu olan TKDK’ya sunmaya karar verdi. Erzurum, TKDK’dan aldığı IPARD Programı kapsamındaki yüzde 45 hibe desteğiyle 100 büyükbaş hayvan kapasiteli modern bir işletme kurdu. "Tesisimizde 100 baş hayvanımız var" IPARD kapsamında 700 bin lira hibe alan kadın girişimci, toplam 1 milyon 600 bin liralık yatırımı kırsala kazandırdı. Kadın girişimci Erzurum, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Aklımızda vardı bu iş. 20 ya da 30 mal düşünüyorduk. TKDK’ya başvurduk ve sağ olsunlar bize yardımcı oldular. 20-30 mal yerine 60 ila 70 mal ile bu projeye girdik. Tesisimizde 100 baş hayvanımız var" dedi. Günlük çalışma rutinini de anlatan Erzurum, “Sabah yemleme ile başlıyoruz. Öğlenleri yemimizi döküyoruz ve süpürme işlemimizi yapıyoruz. Tekrardan akşamüzeri yemleme işlemi ve süpürge işlemi yapıyoruz. Eşim, ben, çocuklarım ve kayınbiraderim sağ olsunlar bu işin içerisindeyiz” ifadesini kullandı. "Devletimiz kadınlara pozitif ayrımcılık tanıyor" Tarım ve Orman Bakanlığı’na da teşekkür eden Firdevs, “Devletimiz kadınlara pozitif ayrımcılık tanıyor. TKDK’da sağ olsun bunu desteliyor. Ben başarabiliyorsam muhakkak ki kadınlarımızda başarabilir. Bizim hayalimiz küçüktü ama büyük bir tesis haline dönüştü. İsterim ki benim gibi yüzlerce kadın olsun” diye konuştu. Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) tarafından ortaklaşa finanse edilen IPARD Programı kapsamında; AB standartlarında yatırımların hayata geçirilmesi, kırsaldaki ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi, kırsal nüfusun yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve kente göçün önlenmesi amaçlanıyor.

Avrupa Birliği hibe fonu Beylikovalı üreticilere anlatıldı

Beylikova Belediyesi Toplantı Salonu’nda, Eskişehir TDKK (Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) uzmanlarınca hibe projeleri hakkında bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda, Avrupa Birliği hibe fonu (IPARD)’nın avantajları, Beylikovalı üreticilere anlatıldı. Beylikova Besi Organize Sanayi Bölgesi’nden arsa alacaklara, arsa dışında kendi arazisine yatırım yapacak üreticilere inşaat maliyetinin yüzde 55-75 arasında hibe olarak sağlanabileceği belirtildi. Ayrıca, büyükbaş hayvancılık, küçükbaş hayvancılık, arıcılık, balıkçılık, yem bitkileri, süt entegre ve benzeri üretim faaliyet alanlarında hibe destekleri ve teşvikleriyle desteklenecek. Bu alanlarda, kooperatifler, kadın ve gençler öncelikli olarak desteklenecek gruplar arasında yer alacaktır. Sıfır biçerdöver ve tüm tarım aletleri de hibe kapsamına alındı. 25 Haziran 2024 tarihinde başvurular başlayacak olup, projelerin 40 gün içinde tamamlanması ve teslim edilmesi gerektiği aktarıldı.

Tunceli’de hayvan sevkiyatına sıkı denetim

Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde hayvan sevkiyatları artınca, veteriner hekimlerin gece gündüz süren denetim ve yol kontrolleri devam ediyor. Tunceli’nin Pülümür, Ovacık, Nazımiye ilçelerinin yaylalarıyla birlikte, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Kars, Sivas ve Tokat gibi illerin yaylalarına gitmek için yola çıkan üreticilerin geçiş güzergahı üzerinde kontrollerini sürdüren Çemişgezek ilçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne bağlı veteriner hekimler, üreticilerin veteriner sağlık raporu kontrolü, muhtemel hayvan hastalıklarının yayılımının engellenmesi, kayıt dışı hayvan hareketlerinin önlenmesi, hayvanlara aşılama yapılıp yapılmadığının kontrolleri yapılıyor. Yol kontrollerini sürdürürken mesai kavramı gözetmediklerini aktaran Veteriner Hekim Şeyda Yıldırım, "Küçükbaş hayvancılığın yoğun olduğu Çemişgezek ilçesinde görev yapmaktayız. İlçemizde yaz aylarının gelmesi ve sıcaklıkların artmasıyla, küçükbaş hayvanların refahı ve iyi beslenmesinin sağlanması amacıyla, üreticilerimizin yaylaya, meraya çıktığı bir dönemdeyiz. Ayrıca, bununla beraber Kurban Bayramı sevklerinin gerçekleşeceği bir aydayız. Burada yaptığımız uygulamalarda, geçişlerde göçer hayvancılık yapan üreticilerimizin taşıdığı hayvanların refahını, araçların uygunluğunu kontrol ediyoruz. Kendilerini yaylaya göndermeden önce veteriner hekimlerimizin kontrolünden geçmelerini sağlıyoruz. Bunların dışında ilçe tarım olarak aşılar, hayvan hareketleri, hayvan hastalıkları, ihbari mecburi hastalıklar ile ilgileniyoruz. Küpeleme, yani kimliklendirme çalışmaları yapıyoruz. Bu yoğun dönemde gün içerisinde yol kontrol denetimlerimiz gerçekleşiyor. Bu denetimlerde kolluk kuvvetlerinin desteğini de alıyoruz" dedi. Üreticiler kurallara uyduğu için genelde rutin ve sorunsuz bir şekilde denetimlerin gerçekleştiğini belirten Yıldırım, "Üreticiler resmi veteriner sağlık raporu ile geçiş yapmaya dikkat etmeliler. Geçiş yapacakları araçlarda maksimum hayvan sayısını aşmamaları gerekiyor. Hayvanların aşırı hızlı veya sarsıntıyla taşınmaması gerekiyor. Hasta hayvanların ayrı bir şekilde taşınması, sağlıklı hayvanların yanında olmaması gerekiyor. Bizler, yoğun geçen bu süreçlerde mesai saati gözetmeksizin gece saat üç, dört, beş, sabah saat altı gibi, bu saatlerde bile çalışmalarımızı sürdürmekteyiz" diye konuştu. Küçükbaş üreticisi ve aynı zamanda nakliyeci olan Sedat Şahin ise, "Veteriner hekimlerimizden hepsinden razıyız. Hepsinden Allah razı olsun. Sabah 5, akşam 5’e kadar buradalar. Bizi yalnız bırakmıyorlar. Saat 4 veya 5’te bile yolda görüyorum. Ekiplerimiz çok iyi. Hepsine çok teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.

Mersin’de çiftçilere ’mısır flake’ yem desteği

Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığınca, büyükbaş hayvancılıkla uğraşan çiftçilere ’mısır flake’ besi yem desteğine devam edildiği bildirildi. ‘Destek Büyükşehir’den üretim çiftçiden’ sloganıyla başlatılan mısır flake yem dağıtımı projesi çerçevesinde Tarsuslu üreticiler yemlerine kavuşurken; Akdeniz, Aydıncık, Bozyazı, Çamlıyayla, Erdemli, Mezitli, Toroslar ve Yenişehir ilçelerindeki 395 büyükbaş hayvan yetiştiricisine de toplam 246 bin 400 kilogram mısır flake yem desteği ulaştırılacak. "Küçük üreticilerimizin her zaman yanındayız” Özelikle süt üretimi yapan büyükbaş hayvan yetiştiricilerine desteklerin ulaştırıldığını kaydeden Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığında Veteriner Hekim Seçil Basılgan, Tarsus ilçesinde yem dağıtımının 2. etabını tamamladıklarını belirtti. Basılgan ayrıca, “Tarsus’ta bulunan 231 çiftçimizin yem desteklerini tamamlamış olduk. Sırada Yenişehir, Mezitli, Akdeniz, Erdemli ve Toroslar ilçelerimiz var. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak küçük üreticilerimizin her zaman yanında olmaktayız, bunun için de büyükbaş hayvan yetiştiricilerine destek olarak mısır flake dağıtımı yapmaktayız” ifadelerine yer verdi. Verilen destek sayesinde biraz olsun rahatladıklarını belirten üretici Emine Aslan, “Yemleri almakta zorlanıyorduk, alabildiklerimiz de güzel değildi. Belediye başkanımız yem desteği verince iyi oldu, biraz rahatladık. Umarım bereketli olur. Destekler sayesinde çiftçinin yüzü gülmeye başladı. Hep destek veriyor zaten” şeklinde konuştu. Desteklerden çok memnun olduklarını kaydeden üretici Yaşar Dağhan da desteklerin sürmesini istediklerini belirterek, “Yem maliyetleri yüksek, böyle desteklerin devamlı olması gerekiyor. Yüzde 50 hibeli yemin gerçekten katkısı büyük oluyor ama dediğim gibi devamlı olursa o zaman daha iyi olur” dedi.

“Erzurum’da hayvan yetiştiriciliğinin güçlü yanları var”

Uluslararası Gıda, Tarım ve Hayvan Bilimleri Dergisi’nde yayınlanan araştırmada Erzurum ilinin hayvan yetiştiriciliği açısından güçlü yönlerinin olduğu belirtildi. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı Doç. Dr. Sinan Kopuzlu, Uluslararası Gıda, Tarım ve Hayvan Bilimleri Dergisi’nde yayınlanan araştırmasında; Erzurum’un iklimsel ve ekolojik şartlarının, yem bitkisi üretimi, mera alanları, bu meralardaki bitki florası, geçmişten gelen hayvancılık kültürünün bilinmesi ve hayvancılığın il ekonomisine katkısı düşünüldüğünde hayvan yetiştiriciliği ile özdeşleştirildiği dile getirildi. Erzurum’un toplam büyükbaş (sığır) ve küçükbaş hayvan varlığı 2022 verilerine 782 bin büyükbaş ve 703 bin 561 küçükbaş olduğunu ifade edilen araştırmada “Mevcut hayvan varlığının Kuzey Doğu Anadolu bölgesi içindeki ortalama payı yaklaşık büyükbaşlar için yüzde 33,46 ve küçükbaşlar için yüzde 17,65 civarında belirlenmiştir. İlin hayvan varlığının BBHB (büyükbaş hayvan birimi) cinsinden toplam değeri büyükbaşlar için 615 bin 960 BBHB ve küçükbaşlar için 87 bin 601 BBHB’dir. Mera alanlarının kapasitesi ile bu meralarda otlayan hayvanların BBHB olarak karşılaştırdığımızda, ilin genelinde hayvan sayısının mera kapasitesinin üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada, hayvan yetiştiriciliği dikkate alındığında, Erzurum ilinin çok sayıda güçlü yönlerinin olduğu ve buna bağlı olarak da yetiştiricilere önemli fırsatlar sunabildiği ortaya konulmuştur.” denildi. Erzurum’un 6 ilçesinde yer alan meraların mevcut kapasitesinin o ilçelerde yetiştirilen büyükbaş (sığır) ve küçükbaş hayvanlar tarafından kullanılmadığı belirtilen araştırmada, “Bu nedenle söz konusu ilçelerde mera kapasitesine ulaşılıncaya kadar hayvan ilavesi yapılabileceği ortaya konulmuştur. Diğer taraftan 20 ilçenin 13’ünde meraların kapasitesinin üzerinde kullanıldığı belirlenmiştir. Erzurum ili iklimsel ve ekolojik şartları, yem bitkisi üretimi, mera alanları, bu meralardaki bitki florası, geçmişten gelen hayvancılık kültürünün bilinmesi ve hayvancılığın il ekonomisine katkısı düşünüldüğünde hayvan yetiştiriciliği ile özdeşleştirilmiş bir il konumundadır.”