TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Çiğ Süt Üretimi

AGRONEWS - Çiğ Süt Üretimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çiğ Süt Üretimi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çiğ Süt Fiyatları Üreticiyi Zorlamaya Devam Ediyor Haber

Çiğ Süt Fiyatları Üreticiyi Zorlamaya Devam Ediyor

Üreticinin Elindeki Net Kazanç Ulusal Süt Konseyi, 1 Ocak 2025 itibarıyla nakliye ve soğutma maliyeti dahil çiğ süt litre fiyatını 17,15 lira olarak açıklasa da, üreticinin eline geçen net rakam daha düşük kaldı. Hasan Çetin, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale bölgelerinde üreticilerin eline bir litre çiğ süt için 16 lira 40 kuruş geçtiğini, 15 günlük ödeme durumunda ise bu rakamın 16 lira 10 kuruşa düştüğünü ifade etti. Sanayiciler ve Üreticiler Arasındaki Fiyat Çıkmazı Çetin, yılbaşından önce Çanakkale'nin Biga ilçesi ve Balıkesir'de yapılan toplantılarda sanayicilerin çiğ süt litre fiyatını 17,75 lira olarak belirttiğini ancak bu rakamdan nakliye ve soğutma bedeli düştükten sonra üreticilere 16,40 lira ödendiğini aktardı. Üreticilerin taleplerini dile getiren Çetin, “17,15 lira altında ücret geçmemesi gerektiğini belirttik, ancak yine sanayicinin maliyetleri üreticiye yüklediği bir tablo ile karşı karşıya kaldık” dedi. Nakliye ve Soğutma Maliyetlerinin Yükü Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın üreticinin eline geçecek net rakamın 17,15 lira olması gerektiğini ifade ettiğini hatırlatan Çetin, bu hedefin gerçekleşmediğini vurguladı. Nakliye ve soğutma maliyetlerinin üreticiden kesilmesiyle, çiftçilerin sırtına ek yük bindiğini belirtti ve toplama maliyetlerinin kilometreye göre adil bir şekilde belirlenmesi gerektiğini söyledi. Üreticiler Ne Bekliyor? Çetin, mevcut fiyatın üreticiye nefes aldırsa da yeterli olmadığını ifade ederek, destekleme politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. "Süt üreticilerinin maliyetlerini karşılayabilmesi için daha adil bir fiyatlandırma yapılması şart" diyerek üreticilerin beklentilerini dile getirdi.

Çiğ süt referans fiyatı market satış fiyatlarına etki etmeyecek Haber

Çiğ süt referans fiyatı market satış fiyatlarına etki etmeyecek

Süt sanayicileri ve üreticileri, Ulusal Süt Konseyince (USK) 11,5 lira olarak açıklanan litre başına çiğ süt referans fiyatının sütün üreticiler tarafından piyasada satıldığı ortalama rakam olduğunu belirterek bu durumun market fiyatlarında bir değişikliğe neden olmayacağını ifade ettiler. Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı İsa Coşkun, AA muhabirine, USK tarafından litre başına 11,5 lira olarak açıklanan çiğ süt referans fiyatını değerlendirdi. Süt piyasasında "litre başına 8,5 lira" şeklinde bir fiyatın zaten olmadığına dikkati çeken Coşkun, "Piyasada zaten çiğ sütte litre başına 10 lira ila 13 arasında değişen fiyatlar vardı. Yani sanayiciler sütün kalitesine ve bölgeye göre üreticiden 10 ila 13 lira arasında sütü alıyordu. USK'nin açıkladığı 11,5 lira fiyat aslında piyasada zaten olan fiyattır. Açıklanan fiyat bir bakıma piyasadaki fiyatı yansıtan bir fiyat oldu." dedi. Coşkun, tüketicilerin açıklanan fiyatı piyasayı etkileyecek fiyat gibi yorumlamamaları gerektiğini işaret ederek şunları kaydetti: "Tedarik zincirinde üreticiler, sanayiciler ve marketler piyasadaki fiyat yapısını biliyorlar. Sanayicilerin sütü kaça aldıkları belli. Bu referans fiyatı, üreticiyi korumaya çalışan bir fiyat. Üretici de sanayici de market sahipleri de bunun farkında. Açıklanan çiğ süt referans fiyatından sonra marketlerde fiyatlar artacak diye bir beklenti içinde olmak da doğru değil. Açıklanan fiyat zaten piyasada olan fiyatlar civarında. Süt fiyatlarında artış olarak değerlendirilmesi yanlış." "Çiğ sütte fiyat artışı yok" Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Keskin de 15 Ekim 2022'de yapılan USK toplantısında çiğ süt referans fiyatının 8,5 lira olarak belirlendiğini anımsatarak şu değerlendirmede bulundu: "Serbest piyasada oluşan arz talep sonucu ülke genelinde ve işletmelerin kapasitelerine göre süt fiyatları 10 ila 13 lira arasında olup çiğ süt fiyatları USK'nin açıkladığı 8,5 liranın üzerinde seyretmiştir. Ülke geneli çiğ süt ortalama fiyatı 10,7 oldu. Sahada oluşan bu fiyatlar gerek süt sanayicisi gerekse perakende sektörünce kabullenilmiş olup nihai tüketici fiyatlarına yansımıştır. Basın ve sosyal medyada USK toplantısı sonrası oluşan fiyat için yüzde 35 civarında çiğ sütte fiyat artışı olduğu yönünde bilgi ve haberler gerçeği yansıtmamaktadır." Belirlenen rakamın özellikle küçük ölçekli üreticilerin lehine olduğuna dikkati çeken Keskin, fiyatın oluşumunda emeği geçen başta Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı olmak üzere tüm bürokratlara teşekkür etti.

Et ve sütte yeni dönemde Haber

Et ve sütte yeni dönemde "güçlü gıda güvenliği otoritesi" talebi

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı İsa Coşkun, 1 Haziran Dünya Süt Günü dolayısıyla AA muhabirine, vatandaşların kaliteli süte erişimi için çalışmalara devam ettiklerini, geçen yıl "Süt Değerlidir: Tek İhtiyacımız Kaliteli Süt" projesini hayata geçirdiklerini ve "Türkiye Süt Sektörü Yol Haritası Politika Belgesi"ni de kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlattı. Türkiye’nin geçen yıl 21,6 milyon ton süt üretimiyle dünyada sekizinci, AB ülkeleri içinde Almanya ve Fransa’dan sonra üçüncü sırada yer aldığını vurgulayan Coşkun, "Süt ürünleri, her gün binlerce satış noktasında tüketicilerle buluşuyor. AB ve Avrasya Ekonomik Birliği ülkelerinin de dahil olduğu 100'ü aşkın ülkeye süt ve süt ürünleri ihracatı yapıyoruz. Ülkemiz süt sektörünün potansiyeli çok yüksek ancak kaliteli ve güvenli süt üretiminin ve üretim potansiyelinin artırılabilmesi için istikrar sağlayıcı tedbirlerin alınması ve bazı yapısal sorunların çözülmesi gerekiyor." diye konuştu. Coşkun, Kovid 19 salgını, Rusya-Ukrayna Savaşı ve 11 ili etkileyen depremler nedeniyle dünyanın olduğu gibi Türkiye'nin de zorlu bir dönemden geçtiğine dikkati çekerek, bu süreçte tarım ve gıdanın öneminin daha iyi anlaşıldığını anlattı. Küresel gıda sistemlerinin üretkenliğinin, sürdürülebilirliğinin ve dayanıklılığının öneminin daha net ortaya çıktığını vurgulayan Coşkun, şöyle devam etti: "İçinde bulunduğumuz bu süreç, ülkelerin gıda ve gıda ham maddeleri üretiminde kendi kendilerine yeterli olmalarının ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi. Bu durum birbirinden ayrılmaz olan süt, et, yem sektörlerinin ülkemiz için stratejik öneme sahip olduğunu bir kez daha bizlere hatırlattı. Gıda arz güvenliği, iklim değişikliği ve buna bağlı meydana gelen olumsuz hava koşullarından oldukça etkilenmektedir. Bu gerçeği de göz önüne aldığımızda kalıcı ve kapsamlı çözümler üretmenin her zamankinden daha kritik olduğunu kabul etmeliyiz." "İşletmelerin yapısı değiştirilmeli" Coşkun, süt işletmelerinin yapısının da diğer önemli bir konu olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin, coğrafi özellikleri bakımından hayvan yetiştiriciliği için önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. İşletmelerin yapısına bakıldığında genel olarak küçük ölçekli aile işletmelerinin çoğunlukta olduğunu belirten Coşkun, "İşletmelerin sahip oldukları hayvan sayısına göre kapasiteleri gruplandırıldığında, her ne kadar son yıllarda orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısı artsa da kurulu süt işletmelerin yaklaşık yüzde 85'inin 20 başın altında kapasiteye sahip olduğu görülüyor. Küçük işletme yapılarında ölçek ekonomisi gibi nedenlerle verimlilik düşük, maliyetler yüksek olmaktadır. Dolayısıyla bu yapının değişmesi, kısa dönemde mümkün olmadığına göre bu işletmelere göre teşvik modelleri geliştirilmeli ve bu yapının değişmesi için uzun dönemli yapısal politika ve teşviklerin uygulanması gerekmektedir." ifadelerini kullandı. "Güçlü bir gıda güvenliği otoritesine ihtiyacımız var" Coşkun, süt sektörünün sürdürülebilirliğinin sağlanması, yem üretim ve maliyet yönetiminin daha etkin şekilde yapılması, arz ve talep gelişmelerinin yakından takip edilerek arz talep dengesinin regüle edilmesi, çiğ süt kalitesinin artırılarak AB standartlarına getirilmesi, sektörde gıda güvenliğinin sağlanması ve kayıt dışılıkla etkin mücadele edilmesi önem taşıyan konular olduğunu aktardı. Sektörde yüksek fiyat artışlarının yaşandığı bu dönemde tüketici açısından gıda güvenliğinin daha büyük önem taşır hale geldiğini vurgulayan Coşkun, şunları kaydetti: "Önerilerimizde hep vurguladığımız gibi güçlü bir gıda güvenliği otoritesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Yeni dönemde her şeyden önce güçlü bir ekonomik programın ortaya konulmasını bekliyoruz. Bu programın da para ve maliye politikası ile yapısal tedbirlerden oluşacağı aşikardır. Bu çerçevede kısa, orta ve uzun vadeli geliştirilecek politikalarla tarım ve gıda sektörüne daha fazla önem verilmesi gerektiğine inanıyoruz.” "USK çiğ süt fiyatı referans fiyat olma niteliğine yeniden kavuşmalı" Çiğ süt referans fiyatının sektör için çok büyük öneme sahip olduğunu belirten Coşkun, sözlerini şöyle tamamladı: “Piyasada oluşan fiyat, 8,5 lira olarak açıklanan referans fiyatın çok üzerindedir. Bu nedenle sektörle ilgili tüm taraflardan oluşan Ulusal Süt Konseyinin belirlediği çiğ süt fiyatının eskiden olduğu gibi bir referans fiyat olma özelliğini taşıması beklentisi içerisindeyiz. Sektörlerimiz, ülkemizin geleceği, refahı ve kalkınması için özverili çalışmalarımızı sürdürecek, tüm bu süreçlerde şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.”

Süt üreticileri yem fiyatlarında düzenleme bekliyor Haber

Süt üreticileri yem fiyatlarında düzenleme bekliyor

Ulusal Süt Konseyi (USK) Başkanı Harun Çallı, AA muhabirine, 1 Haziran Dünya Süt Günü dolayısıyla sektördeki gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu. Sütün dünyadaki toplam üretim miktarının yıllık 930 milyon tonu bulduğunu ifade eden Çallı, ürünün değerinin de 307 milyar dolar olduğunu söyledi. Çallı, Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) verilerine göre dünyada bir milyardan fazla insanın doğrudan veya dolaylı olarak süt üretimiyle bağlantılı işlerde çalıştığı bilgisini vererek, sütün sadece toplum sağlığı için değil, kırsal kalkınma, sağladığı doğrudan istihdam ve toplumsal refah için de son derece kıymetli olduğunu bildirdi. Sektörün, süt üretim çiftlikleri, süt işleme sanayisi, ambalaj üreticileri, lojistik ve tedarik faaliyetleri ve nihai olarak tüketiciye ulaşmasını sağlayan satış kanallarından oluşan büyük bir ekosisteme sahip olduğuna işaret eden Çallı, "Bu ekosistemin hem sürdürülebilirliğini temin etmek hem de vatandaşlarımızın kaliteli, besleyici ve lezzetli ürünleri en erişilebilir fiyatlarla tüketebilmesi oldukça önemli." diye konuştu. Üreticilerin karşılaştığı sorunlara değinen Çallı, şu değerlendirmede bulundu: "Üreticilerimizin en büyük sorunlarından biri, başta yem fiyatları olmak üzere süt üretim maliyetindeki artış. Hem yem ham maddelerinin uluslararası fiyatlarındaki artış hem de döviz kurundaki yükseliş içeride yem fiyatlarına artış olarak yansıyor. Bu husustaki raporlarımızı Tarım ve Orman Bakanlığına düzenli olarak sunuyoruz. Üreticilerimizin bu konudaki beklentisi, süte zam yapılmasından ziyade yem fiyatlarındaki artışın önüne geçilmesi." "Süte uygulanan regülasyon sektöre olumlu yansıdı" Çallı, çiğ süt arzının doğası gereği yıl içinde dalgalanmalar gösterdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Bazı dönemlerde arz azalırken içinde bulunduğumuz aylarda olduğu gibi çiğ süt piyasada bazı dönemlerde bollaşıyor. Arzdaki artışla ortaya çıkabilecek üretici mağduriyetinin önüne geçmek için Tarım ve Orman Bakanlığımız ile Et ve Süt Kurumu koordinasyonunda geçtiğimiz hafta itibarıyla piyasa regülasyonun başlamasından sektör olarak memnunuz. Üretmiş olduğu çiğ sütü pazarlamakta güçlük çeken üreticilerimiz için geçtiğimiz hafta uygulamaya alınan regülasyon kapsamında belirli illerde arz fazlası çiğ süt, süt tozuna işleniyor. Süt sanayicilerimiz özellikle emtia niteliğine sahip ürünlere ilişkin uluslararası piyasalar da şu anda fiyat avantajına sahip değil. Dolayısıyla bilhassa ihracat olanaklarının oldukça kısıtlı olduğu bu dönemlerde regülasyonun hayata geçirilmesini sektörümüz açısından olumlu buluyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığının önümüzdeki süreçte gerek duyulan illerde ve ihtiyaç olduğu sürece uygulamaya devam etmesini bekliyoruz." Tarım ve Orman Bakanlığı ile 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay ve Malatya'nın pek çok okulunda ücretsiz süt dağıtımı yapıldığını belirten Çallı, hiçbir çocuğun sütten mahrum bırakılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

TÜDKİYEB Genel Başkanı Çelik’ten süt fiyatlarına ilişkin açıklama Haber

TÜDKİYEB Genel Başkanı Çelik’ten süt fiyatlarına ilişkin açıklama

Üretici 1 kilogram süt satıp 1,5 kilogram yem alamaz ise yeterli geliri elde etmesinden söz etmek mümkün değildir” dedi. TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, yaptığı açıklama ile üretici ve tüketicilerin Dünya Süt Günü’nü kutladı. Sütün insan sağlığındaki önemine dikkati çeken Çelik, Türkiye’de süt tüketiminin yetersiz olmasının üzüntü verici olduğunu belirtti. Çelik, süt tüketiminin artırılması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Ülkemizde gelişme çağındaki çocuklarda yapılan araştırmalarda çocukların üçte ikisinin yetersiz süt tükettiği, 18 yaş altı çocuklara yönelik yapılan başka bir araştırmaya göre ise çocukların dörtte üçünün süt, peynir, yoğurt gibi besinleri önerilenin altında tükettiği belirlenmiştir. Yapılan çalışmalarda ortaya çıkan sonuçlara göre insanlarımızın sütü çay ve gazlı içeceklerden daha az tükettiği de acı bir gerçektir. Ülkemizde yıllık süt tüketiminin yaklaşık olarak kişi başı 40 kilogram ile oldukça yetersiz olması düşündürücü ve üzüntü verici bir durumdur. Dolayısıyla süt tüketiminin artırılması sağlıklı nesiller yetiştirebilmemizin ön şartlardan birisidir. Süt içme alışkanlığı sağlanmalı ve tüketimin yaygınlaştırılmasına yönelik özendirici ve teşvik edici çalışmalar yapılmalıdır.” “Süt-yem paritesi en az 1,5 olmalıdır” Süt tüketimi yanında süt üretiminin artırılması gerektiğine işaret eden Çelik, şunları kaydetti: “Sütü uygun fiyatlardan bolca tüketmek için üretimin artırılması gerekmektedir. TÜİK 2022 yılında çiğ süt üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 7,1 oranında azaldığını açıkladı. Bu azalışta girdi maliyetlerinin olumsuz yansımaları ile hayvan varlığındaki bir miktar azalışın mutlak etkileri olmuştur. Süt üretimindeki azalış kırmızı et üretimini de olumsuz yönde etkilemektedir. Ana olmazsa dana olmaz, dana olmazsa süt de, et de olmaz diye bir söz var. Bu nedenle süt ve et üretiminin artırılması için sektörün lokomotifi olan üreticilerin ve yetiştiricilerin el üstünde tutulmasını zorunlu kılmaktadır. Çiğ süt/yem paritesinin en az 1,5 seviyesinde olması mutlaka sağlanmalıdır. Üretici 1 kilogram süt satıp 1,5 kilogram yem alamaz ise yeterli geliri elde etmesinden söz etmek mümkün değildir. Dolayısıyla üretici ve yetiştiriciye refah seviyesini artıracak sürdürülebilir bir gelir sağlanmalı, hayvancılık destekleri artarak devam etmeli, sürekli artan yem fiyatlarına yönelik radikal tedbirler alınarak yem fiyatları makul seviyelere çekilmelidir. Bunlar sağlanırsa üretici de, tüketici de mutlu olur. Türkiye mutlu olur.”

Çiğ süt üretimi 2022 yılında yüzde 7,1 azaldı Haber

Çiğ süt üretimi 2022 yılında yüzde 7,1 azaldı

2022’de çiğ süt üretimi azaldı, kırmızı et üretimi arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılına ait Çiğ Süt Üretim İstatistikleri ve Kırmızı Et Üretim İstatistikleri verilerini açıkladı. TÜİK verilerine göre, 2022 yılında kırmızı et üretimi yüzde 12,3 artarak 2 milyon 191 bin 625 ton oldu. Çiğ süt üretimi ise yüzde 7,1 azalarak 21 milyon 563 bin 492 ton oldu. Buna göre 2021 yılında 1 milyon 952 bin 38 ton olan kırmızı et üretimi, 2022 yılında yüzde 12,3 artarak 2 milyon 191 bin 625 ton olarak tahmin edildi. Bir önceki yıla göre sığır eti üretimi yüzde 7,7 artarak 1 milyon 572 bin 747 ton, koyun eti üretimi yüzde 26,8 artarak 489 bin 354 ton, keçi eti üretimi yüzde 22,6 artarak 115 bin 938 ton, manda eti üretimi ise yüzde 25,4 artarak 13 bin 586 ton oldu. Kırmızı et üretiminin 2022 yılında yüzde 71,8’ini sığır eti, yüzde 22,3’ünü koyun eti, yüzde 5,3’ünü keçi eti ve yüzde 0,6’sını manda eti oluşturdu. “Çiğ süt üretimi 2022’de yüzde 7,1 azaldı” TÜİK, 2020 yılından itibaren Tarımsal İşletmelerde Hayvansal Üretim Araştırması’ndan elde edilen Çiğ süt üretim istatistiklerini de açıkladı. Buna göre, 2021 yılında 23 milyon 200 bin 306 ton olan çiğ süt üretim tahmini, 2022 yılında yüzde 7,1 azalarak 21 milyon 563 bin 492 ton oldu. Bir önceki yıla göre manda sütü üretimi yüzde 31,5, keçi sütü üretimi yüzde 13,2, inek sütü üretimi yüzde 6,8 ve koyun sütü üretimi yüzde 6,7 azaldı. Çiğ süt üretiminin 2022 yılında yüzde 92,3’ünü inek sütü, yüzde 4,9’unu koyun sütü, yüzde 2,5’ini keçi sütü ve yüzde 0,2’sini manda sütü oluşturdu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.