TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Çoban

AGRONEWS - Çoban haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çoban haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yozgat’ta Hayvancılık ve Çobanlık Krizi: Nesiller Bu İşten Kaçıyor Haber

Yozgat’ta Hayvancılık ve Çobanlık Krizi: Nesiller Bu İşten Kaçıyor

Atadan Kalan Meslek Zor Durumda Yozgat’ın Sorgun ilçesinde hayvancılıkla uğraşan Yusuf Taner Yiğit, küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini eşi ve oğluyla sürdürüyor. 50 koyunla başladığı mesleğinde 10 yıldır kendi imkanlarıyla oluşturduğu kapalı alanda üretime devam eden Yiğit, çoban bulunamaması ve mera sıkıntısı gibi sorunlar nedeniyle hayvan sayısını azaltmak zorunda kaldığını belirtti. “Neden Kimse Çobanlık Yapmak İstemiyor?” Yiğit, gençlerin hayvancılık mesleğinden uzaklaşmasını eleştirerek, “Memura kıyasla gelirimiz daha iyi. Çobanlıkta ücret sıkıntısı yok ama bu işi yapan Türk yok. Afganlılar veya Suriyeliler olmasa bu işler duracak” dedi. Ailenin Desteğiyle Ayakta Yusuf Taner Yiğit’in eşi Türkan Yiğit, çoban sıkıntısı nedeniyle zaman zaman sürülerini satma noktasına geldiklerini ifade ederek, “Ben bu işten vazgeçilmesini istemedim. Sıkıntılarımıza rağmen ailecek bu işi başardık” dedi. Yiğit ailesinin ortanca çocuğu Ahmet Yiğit ise üniversiteyi bitirdikten sonra ailesinin mesleğini devam ettirme kararı aldı. Çobanlık Yapan Göçmenler Memnun Aileye destek olan Afganistanlı çobanlar, çalışma şartlarından memnun olduklarını belirtti. İbrahim, “Çalışma koşullarım gayet iyi, hiçbir sıkıntı yaşamadım” derken, Muhammed de mesleğini ve Türkiye’deki yaşamını beğendiğini söyledi. Yozgat’taki bu durum, hayvancılık sektöründe iş gücü ve nesil devamlılığına dair sorunların altını çiziyor. Yiğit ailesi, mesleklerini yaşatmak için mücadele etmeye kararlı görünüyor.

Üreticiden 100 TL’ye Çıkan Peynir, Markette 400 TL Oluyor Haber

Üreticiden 100 TL’ye Çıkan Peynir, Markette 400 TL Oluyor

ERZİNCAN (İHA) - Erzincan’da tulum peyniri üreticileri, ürünlerinin market raflarında 350-400 TL’ye satılırken kendilerinin yalnızca 100 TL kazandığını belirterek yaşadıkları adaletsizliği dile getirdi. Günebakan Köyü’nde hayvancılıkla uğraşan Murat Kamay, peynir üretim sürecinde büyük emek harcadıklarını ancak bu emeğin karşılığını alamadıklarını söyledi. Kamay, "Beşinci ayda biz yaylaya çıkıyoruz, on bir, on ikinci aya kadar. Çoluk çocuğumuzla birlikte hepimiz bu mesleği sürdürüyoruz. Aynı zamanda tulum peyniri üreticisiyiz. Ürettiğimiz peynirleri biz yüz liradan satıyoruz" dedi. Aynı köyden Mustafa Erdoğan, artan yem ve çoban maliyetlerinin üreticiyi zorladığını, kazancın büyük kısmının aracılara gittiğini ifade etti. Hem üretici hem de tüccar olarak çalışan Hacı Genç ise fiyat farkından aracıların faydalandığını belirtti. Genç, "Ben kilosunu 100 TL’ye alıyorum, bana 180 TL’ye mal oluyor. Ben toptan satmaya kalksam kimse 260 TL’ye almıyor. Şimdi bakkallara marketlere bakarsan 300-350’ye satıyorlar" diye konuştu. Akyazı Mahallesi’nden İlhan Koyun, 7 ay yaylada çalıştıklarını ancak maliyetleri bile karşılayamadıklarını söyledi. "Peynirlerimizi tüccarlar 100 TL’ye aldılar. Benim sattığım peynir 220 koyundan yaklaşık 3 ton. Yani çobanı, emeğimizi, arabasını, ilacını baz alırsak bize hiçbir şey kalmadı. En azından bir asgari ücret ben ve çocuklara kalmış olsaydı idare ederdik. Borcumuzu harcımızı, gittiğimizi geldiğimizi biz peynirle karşılayamadık. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Sadece kuzu da sağlıklı doğarsa bize o kalıyor" diye ekledi. Erzincan’da şarkütericilik yapan Nusret Sürcü ve Murat Baydil de tulum peynirinin fiyatını belirlerken maliyetlerin etkili olduğunu belirtti. Ancak üreticiler, emeğin adil bir şekilde değerlendirilmesi ve fiyat farkının çözülmesini talep ediyor.

Büyükşehir “Çoban Haritası” çıkarıyor Haber

Büyükşehir “Çoban Haritası” çıkarıyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi, ‘Çoban Haritası Pojesi’ kapsamında Elmalı’da hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı alanlarda çobanların atalarından öğrenerek bugünlere kadar taşıdığı binlerce yıllık sürü ve mera rotalarının adım adım haritasını çıkarıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığına bağlı ekipler “Çoban Haritası” projesi kapsamında Elmalı’nın Macun Mahallesi Macun Yaylasını ziyaret etti. Çobanların yaşadığı alanların koordinat bilgileri tek tek alındı. Çobanların talepleri kayıt altına alındı. Proje, Elmalı’nın hayvancılıkla uğraşan mahallelerin yaylalarında küçükbaş hayvancılığı ile ilgili verilerin titizlikle kaydedilmesiyle hayvancılığın gelişmesine de destek sunacak. 30 üreticiye mineralli yalama taşları verildi Elmalı’da yem ve veterinerlik desteklerini de vermeye devam eden Büyükşehir Belediyesi son olarak küçükbaş hayvanlarının ihtiyaç duyduğu yalama taşı olarak bilinen tuzlu mineral taşlarını çobanlara dağıttı. Macun Yaylası’nda 30 üreticiye Akçay ve Ahatlı mahallelerinde de 13 üreticiye mineralli yalama taşları ücretsiz verildi. Dağıtılan ve besi performansının artırılması amaçlanan mineral taş desteği ile küçükbaş hayvanlarda iştah azalmasının, büyüme yavaşlamasının ve süt-et üretiminin düşmesinin giderilmesi hedefleniyor. Ayrıca hayvanların savunma sistemini de güçlendirerek yetiştiricinin farkındalığını da artırıyor. “Bizlere düşen üreticimizin işini kolaylaştırmak” Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak tohumdan tarımsal sulamaya, fidan dağıtımından arıcılık sektörüne kadar geniş bir yelpazede üreticilere destekte bulunduklarını kaydeden Elmalı Hizmet Birimi Şube Müdürü Bilal Kasap, “Bizlere düşen, üreticilerimizi desteklemek, işlerini kolaylaştırmaktır. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’in talimatları doğrultusunda tüm imkanlarımızla çiftçimizin, üreticimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Çobanın çocuğu teknoloji istiyor Haber

Çobanın çocuğu teknoloji istiyor

Öztürk, “ ’Niçin çobanların çocukları asgari ücretle otellerde işçi olarak çalışıyor’ diye bu konu konuşuluyor ancak otelci bu insanlara konfor sağlayabiliyor, kalacak güvenli bir yer ve genel zati ihtiyaçların giderilmesi noktasında bir ortam sağlıyor” diye konuştu. Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, çobanlara yüksek maddi imkan sunulmasına rağmen neden mesleklerini sürdürmek istemedikleri hakkında açıklamalarda bulunurken, küçükbaş hayvancılıkta yaşanan sorunların çözümleri ve Kurban Bayramı öncesi dikkat edilmesi gereken kurallar ile ilgili konuştu. Aile tipi yetiştiricilik sona eriyor Başkan Zeliha Öztürk, ailenin en küçük bireyi olan çocukların kırsaldan kente göçü sonrası çobanlığın sürdürülebilirliğinin azaldığına dikkat çekerek, şu ifadelere yer verdi: “Anadolu’da özellikle küçükbaş hayvancılıkla ilgili söylenmiş bir söz vardır; sürüyü eğer oğlan yayar gelin sağarsa koyun koyundur, oğlan yaymaz gelin sağmazsa koyun oyundur” diye aslında tam da bunları söylüyoruz, atalar ne güzel söylemişler. Bu noktadan biraz uzaklaştık, çünkü ailelerimiz artık bölündü ve parçalandı, evlatlar ailelerden ayrıldı. Dolayısıyla küçükbaş hayvancılığın temelinde olan bu aile tipi yetiştiricilik de bu anlamda ciddi bir kayba uğradı. Bir karı kocanın büyük bir sürüyü sevk ve idare edebilmesi, bunlarla uğraşabilmesi çok zor. Sonuç itibari ile aynı şey bizim için de geçerli, hem keçi üreticisi hem koyun üreticisi gerçekten iş yükü anlamında bu sektörde kalmakta zorlanıyor” Çobana karavan projesi talebi Son yılların en fazla kazandıran meslekleri arasında yer alan çobanlık mesleğinin devamı için sosyal güvencenin şart olduğuna değinen Başkan Zeliha Öztürk, barınma sorununa da vurgu yaptı. Öztürk, “Eğer biz yeni gelen neslimize sosyal güvence ile ilgili bir takım kaynaklar sağlayabilirsek, sosyal güvencelerini temin edebilirsek, bu anlamda sektöre ciddi bir can suyu verilmiş olacak. Bununla birlikte aynı zamanda özellikle yetiştiricinin barınma sorununun da giderilmesi önemli bir durum, şu an itibariyle kırsalda yetiştiricimiz içme suyu olmaksızın yerine göre elektriğin ve yolun olmadığı ortamlarda özellikle yaylalarda bu sıkıntılarla yetiştiricilik yapmaya çalışıyor. Sosyal hayatın istediği konforu yaşatmamız gerekiyor, bunun için özellikle ilimizde yapılabilecek karavan projeleri yetiştiricilerimizin de yüreğine dokunacak, böylelikle bu sektörde kalmaları için de gerekçe oluşturacaktır” diye konuştu. İhtiyaçların karşılanması halinde sürdürülebilirlik sağlanır Sosyal güvence ve konforlu bir yaşam sunulması halinde çok kişinin çobanlık yapmak için başvuruda bulunacağına işaret eden Zeliha Öztürk, şöyle devam etti: “Çok zor bir iş, çok yüksek ücretlerin olduğu aşikar ama insanlar sonuç itibariyle her şeyden önce sosyal güvence ister. Barınma ortamınızın ve internet ortamınızın olmadığı, içme suyu problemi yaşadığınız, rahatça duşunuzu bile alamadığınız bir noktada tabii ki sizde çalışmak istemeyebilirsiniz. Hep şu örnek verilir; “Niçin çobanların çocukları asgari ücretlerle otellerde işçi olarak çalışıyor?” diye bu konu konuşuluyor ancak takdir edersiniz otelci bu insanlara o konforu sağlayabiliyor, kalacak güvenli bir yer ve genel ihtiyaçların giderilmesi noktasında bir ortam sağlıyor. Dolayısıyla biz de zati ve genel ihtiyaçlarının karşılanabileceği ortamları küçükbaş hayvancılığın önüne koyabilirsek, bu sektörde de çalışmak isteyen çok kişi olacaktır, sektörden kopmada kesilecektir diye düşünüyorum.” "Küçükbaş hayvancılığa destek, et krizini çözer" Türkiye’de ciddi anlamda bir et krizi olduğunu kaydeden Başkan Öztürk, yaşanan krizin küçükbaş hayvancılığa destek olarak aşılabileceğini dile getirdi. Öztürk, ”Küçükbaş hayvan sayımızda 2015 yılından itibaren düşüşler söz konusu, bunun sebebi maalesef üreticinin para kazanmamasıdır ancak sektörde çok zor üretim şartları da buna etken olabiliyor. Türkiye’de ciddi anlamda bir et krizi var, et krizinden tamamen kurtulmamız için yerli ve milli hayvancılık şekli olarak küçükbaş hayvancılığa desteğin şart olduğunu düşünüyoruz” dedi. Kurbanlığın küpesinden sağlık durumuna bakılabilir Kurban Bayramı’nda vatandaşların ibadetini yerine getirirken koyun ve keçiyi tercih etmeleri yönünde tavsiyede bulunan Başkan Zeliha Öztürk, kurban seçerken dikkat edilmesi gereken hususu şu şekilde dile getirdi: “Antalya gibi özellikle endemik bitkinin bir hayli yoğun olduğu, çayırının merasının kekik kokulu dağlarının özellikle ete olan dönüşümünü tatması açısından, küçükbaş yetiştiricimizin de kalkınması anlamında, tüketicimizin ve özellikle kurban kesmek isteyen vatandaşımızın kurbanını koyun keçi olarak seçmesini tavsiye ediyoruz. Öncelikle kurbanlık seçimi yapılırken; Tarım ve Orman Bakanlığı’nca kulak küpesi takılmış ve aşılı programları uygulanmış hayvanları seçmek gerekiyor. Bununla birlikte; kulak küpesinden kayıtlarına bakarak, hayvanın sağlığı ile ilgili bilgileri de edinebilirler.”

Kozan modern canlı hayvan pazarına kavuşuyor Haber

Kozan modern canlı hayvan pazarına kavuşuyor

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından proje çerçevesinde yaptırılacak olan Kozan Canlı Hayvan Pazar Yeri’nin yapımına başlandı. Projenin tamamlanmasıyla canlı hayvan piyasasının kalbi durumuna gelecek olan Kozan’da büyükbaş ve küçükbaş hayvan alım satımı daha aktif yapılacak. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Etüt ve Projeler Daire Başkanlığı tarafından, Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) ek finansmanı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) iş birliğinde gerçekleştirilen Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi (KDAKP), kırsal dezavantajlı alanları avantajlı alanlara çevirmeye devam ediyor. Kırsalda yaşayan tarım ve hayvancılık yapan bireylerin refah düzeyini artırmayı amaçlayan projede bu kez kamu altyapı yatırımı destekleniyor ve Kozan’a Canlı Hayvan Pazar Yeri yapılıyor. Kozan Belediyesi’nin yer tahsisi yapmasının ardından geçen yıl tasarım ihalesi yapılan Canlı Hayvan Pazar Yeri’nin 2023 yılı ortasında da yapım ihalesi gerçekleştirildi. 13 bin 372 metrekare alanda 350 büyükbaş ve 2400 küçükbaş hayvan kapasiteli olacak pazar yerinde 2000 metrekare alan kapalı olacak. Canlı Hayvan Pazarı Yeri tesisi içerisinde alıcı ve satıcıların konaklamasına imkan sağlayacak 14 yatak kapasiteli konaklama ünitesi, sosyal tesis, idari bina, ahır, yem, karantina, kantar ve otopark gibi birimler de bulunacak. Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, Kozan’ın yapılacak hayvan pazar yeri ile canlı hayvan alım satımında cazibe merkezi haline geleceğini ifade etti. Pazar yerinin Saimbeyli, Feke, Aladağ, İmamoğlu, Kadirli ilçelerindeki üreticilere hizmet vereceğini kaydeden Kökçüoğlu, “Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi kapsamında kamu altyapı yatırımı olarak daha önce Tufanbeyli ilçesine kapalı Yöresel Ürün Pazar Yeri yaptık. Kozan Belediyemize böyle bir teklif götürüldüğünde onların da olumlu yaklaşım göstermesi ve yer tahsisi yapmasıyla Kozan’a yapılacak Canlı Hayvan Pazar Yeri, Tufanbeyli’den fiziki olarak daha büyük olacak. Bir yıl gibi kısa sürede tamamlayarak pazar yerini bölge üreticilerimizin kullanımına sunmayı planlıyoruz” dedi. Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan da belediye olarak eski hayvan pazarı yerini proje çerçevesinde daha modern bir pazar yeri yapımı için tahsis ettiklerini, pazar yerinin tamamlanmasıyla Kozan’da canlı hayvan alım satımının canlanacağını ve Kozan’ın canlı hayvan borsası haline geleceğini ifade etti. Özgan, “Kozan tarımın yanı sıra hayvancılığın da yoğun olarak yapıldığı bir ilçe. Burada modern bir canlı hayvan pazar yeri olması hayvan alım satımı yapmak isteyenler için de cazip hale getirecek. Çevre ilçeler ve köylerden yoğun bir canlı hayvan sirkülasyonu olacağını düşünüyoruz” dedi. Kozan Canlı Hayvan Pazarı’nın yapımı için yüklenici firmaya 6 Aralık 2023 tarihi itibariyle yer teslimi yapıldı. 365 gün yapım süresi belirlenen pazar yerinin yapımının 2024 yılı kurban bayramı öncesinde bitirilmesi hedefleniyor. Pazar yeri yapımı tamamlandıktan sonra işletilmek üzere Kozan Belediyesi’ne devredilecek.

Son 8 yılda 400 milyon liraya yakın sürü yöneticisi desteği verildi Haber

Son 8 yılda 400 milyon liraya yakın sürü yöneticisi desteği verildi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sigortalı çoban istihdamına katkı sağlamak amacıyla 2014 yılında başlattıkları Sürü Yöneticisi (Çoban) İstihdam Desteği’nden 2022 yılına kadar 63 bin dolayında işletme ile kişinin yararlandığını belirterek, son 8 yılda 400 milyon liraya yakın sürü yöneticisi desteği verdiklerini bildirdi. Bakan Yumaklı, yaptığı yazılı açıklamada kırsal alanda kısıtlı olan istihdam kaynaklarını geliştirmek, sigortalı çoban istihdamına katkı vermek amacıyla 2014 yılında Sürü Yöneticisi (Çoban) İstihdam Desteği’nin hayata geçirildiğini hatırlattı. Bu destekle sürü yönetimi elemanı ihtiyacının giderilmesinde önemli gelişme kaydedildiğini ve atıl işgücünün değerlendirildiğini vurgulayan Yumaklı, “Uygulama sayesinde çobanlarımız SGK çatısı altına alınmış, sosyal statü kazanmış, düzenlenen kurslarla mesleki bilgilendirme sayesinde sahada kuzu kayıplarının ve aşırı mera kullanımının engellenmesine katkı sağlanmıştır” ifadelerini kullandı. Yumaklı, hayata geçirdikleri tedbirler sonucu son 21 yılda küçükbaşta hayvan sayısının yüzde 67’lik artışla 53,2 milyona ulaştığına dikkati çekerek şu bilgileri aktardı: “Sürü Yöneticisi (Çoban) İstihdam Desteğiyle 2022 yılında 100 baş anaç koyun keçi varlığına sahip, sertifika sahibi çoban istihdamı yapan ve çobana ait SGK primlerini 5 ay süre ile ödeyen işletme/çobana yılda bir defa olmak üzere 2021 yılında 6 bin lira olan destek miktarı yüzde 100 artırılarak 2022 yılında 12 bin lira olarak ödendi. Sürü Yöneticisi (çoban) İstihdam Desteği kapsamında 2022 yılında 9 bin 775 işletme sahibi/çoban bu destekten faydalandı. 2014-2022 yıllarında toplam 62 bin 805 işletme sahibine/çobana 392 milyon 973 bin TL destekleme ödemesi yapıldı. 2023 yılında ise Sürü Yöneticisi İstihdamı Desteği kapsamında işletmede istihdam edilen çoban için 30 bin TL destekleme ödemesi yapılacak. Hayvansal üretimimizin mihenk taşı çobanlarımızı ve işletmelerimizi desteklemeye devam edeceğiz.” Çobanlara verilen eğitimler Sürü yönetimi çerçevesinde düzenlenen çiftçi kurslarında sertifika alan çobanları istihdam eden işletmelere Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından destek sağlanıyor. Sürü yönetimi projesi ile 2013-2023 yılları arasında 2 bin 125 eğitim faaliyeti gerçekleştirildi ve 49 bin 790 kişi sertifika aldı. Sürü yönetimi kursunda sürünün beslenmesi, merada yetişen bitkiler, sürü bakım işleri, hayvanların fiziksel özellikleri, süt sağım teknikleri, sütün muhafaza şekilleri, gebe hayvanların özellikleri, yeni doğan yavruların bakımı, çoban köpeği eğitimi bakımı, sürünün sağlığı, hayvan sağlığı ve hastalıkları, bulaşıcı hastalıklar, hayvan aşıları, ağız sütünün faydaları, damızlık hayvanın özellikleri, koç teke boğa katım dönemi, sürüyü yönlendirme, sürünün konaklaması ve sulanması, iş sağlığı ve güvenliği gibi konularda eğitimler verilerek, ölçme ve değerlendirme yapılıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.