TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Coğrafi Işaret

AGRONEWS - Coğrafi Işaret haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Coğrafi Işaret haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kars’ta coğrafi işaret tescil süreci toplantısı yapıldı Haber

Kars’ta coğrafi işaret tescil süreci toplantısı yapıldı

Kars Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO) ev sahipliğinde düzenlenen Coğrafi İşaret Tescil Süreci Toplantısı, yerel ürünlerin değerlendirilmesi ve tescil başvuruları üzerine odaklandı. Toplantıya, Belediye Başkanı Ötüken Senger, Serhat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Nurullah Karaca, Lokantacılar Esnaf Odası Başkanı Subutay Kılıç, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hayrettin Çetin ile Tarım İl Müdürlüğü ve Kars Kafkas Üniversitesi'nden temsilciler katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan KATSO Başkanı Kadir Bozan, coğrafi işaretli ürünlerin Kars'ın ekonomik ve kültürel mirasına katkı sağlayacağını belirtti: "İlimizle özdeşleşen 4 ürün için coğrafi işaret tescili aldık ve 7 ürün için tescil başvurusunda bulunduk. Gastronomi alanında ilimizin tanınırlığı artmakta ve bu durumdan ilham alarak önemli gastronomi ürünlerimiz için coğrafi işaret tescili başvurusunda bulunduk" dedi. Bozan, Kars’ın zengin mutfak kültürünün korunması ve tescillenmesi yönündeki çalışmaların yerel kurumlar arasındaki iş birliği ile daha etkin hale geleceğini vurguladı. "Serhat Kalkınma Ajansı’nın Desteği" Bozan, Serhat Kalkınma Ajansı'na teşekkür ederek, "Kültürel mirasımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması hususunda Serhat Kalkınma Ajansımızın desteği her zaman bizlere yol göstermektedir. Başvurusu yapılan 7 coğrafi işaretli ürünümüz de bu desteklerle gerçekleştirilmiştir" şeklinde konuştu. Toplantının ana gündem maddesi, tescil başvurusu yapılan yerel ürünlerin Kars ekonomisine ve kültürel mirasına katkıları oldu. Toplantı sonunda, Kars’ın yerel ürünlerinin ulusal ve uluslararası alanda tanıtımını artırmak için stratejiler belirlenerek etkin bir şekilde yürütülmesi kararlaştırıldı.

Üzüm sergide, Avrupa Coğrafi İşareti yolda Haber

Üzüm sergide, Avrupa Coğrafi İşareti yolda

Manisa Ticaret Borsası tarafından yapılan Avrupa Birliği coğrafi işaret başvurusuyla, dünyaca ünlü Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü hem yeni pazarlara kavuşacak hem de yüksek kar oranlarıyla önemli bir ihracat kalemi olacak. Dünyaca ünlü Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümünün yetiştirildiği Manisa’da hasat sezonu devam ediyor. Dalından toplanarak kurutmak amacıyla boş alanlara serilen üzümler istenilen kahverengi tonlarına geldiğinde toplanarak çöpünden ayrıldıktan sonra çiftçiler tarafından depolanıyor ya da işletmelere götürülüp satış işlemi gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıla göre rekoltede düşüşün gözlemlendiği üzümde şekerlenme oranının yüksek olması üzümdeki kaliteyi arttırdı. Geçtiğimiz yıla göre salkım ağırlığı yüksek olan üzümler kurutma işlemlerinin ardından başta Avrupa Birliği olmak üzere bir çok ülkeye ihraç ediliyor. Özellikle Avrupa kentlerinde "Manisa üzümü" olarak bilinen Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzüm için Manisa Ticaret Borsası tarafından Avrupa Birliği coğrafi işaret alınması amacıyla işlemlere başlandı. Manisa Çekirdeksiz Sultani Üzümün Avrupa Birliği coğrafi işareti alması sonrasında yeni pazarların açılması ve yüksek karla ürün satılacağından dolayı üreticiler ve ihracatçılar için önemli ölçüde gelir elde edilmesi hedefleniyor. “Rekolte düşük, şekerlenme oranı yüksek” Bu yıl küresel bazda yaşanan iklim değişikliği nedeniyle üzümde rekoltede düşüş yaşandığını ancak sergideki üzümlerde hastalık gibi durumların bulunmadığından ve şekerlenme oranının yüksek olmasından dolayı yüksek kalitede ürün elde edildiğini belirten Manisa Ticaret Borası Başkanı Sadık Özkasap, “Çiftçilerimizin çok büyük emeği vardır. Budağından başlayan bu macera devam ediyor. Kesimler aşağı yukarı bitmiştir. Sergilerde üzümlerimiz var. Hava şartlarına göre üzümler 12 gün civarında sergiden kaldıktan sonra makinelerle sergiden üzümlerimizi kaldırıyoruz. Üreticilerimiz açısından üzümlerimiz bu sene gayet kaliteli. Herhangi bir hastalığa sebebiyet verilmeden bu günlere kadar gelindi. Tabi dünyada olduğu gibi sıcaklıklar ve iklim krizi bağların strese girmesine sebebiyet verdi. Temmuz ayının sonuna doğru rekolte çalışması gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıllara göre rekoltede düşüş olduğu gözlendi. Geçtiğimiz yıla göre bu yıl 10 gün kadar erken hasada girdik. Geçtiğimiz yıllarda bizim şekerleme oranı dediğimiz brix 17-18’lerde üzüm keserken. Bu sene bağlarda üzümlerimiz 22-24 brix civarında. Bu da şu demek oluyor, üzümün sergideki kilogramının arttığı anlamına geliyor. Üzümün özü, şekerlenmesi ne kadar iyi olursa sergideki kilogramının arttığını görüyoruz” dedi. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen yağışlara değinen Başkan Özkasap, “Gönül isterdi ki yağmursuz şekilde sergilerden çıkmak. Ama yağmura da yakalanmış olduk. Ama renklerde çok çok büyük bir sıkıntı yaşamadık. Biraz kızıla döndü ama genele baktığımızda 2024-2025 mahsulünün iyi olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Manisa üzümünü bütün Avrupa bilir” Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümün Avrupa’da "Manisa Üzümü" olarak bilindiğini ve özellikle aranan bir ürün olduğunu söyleyen Başkan Özkasap, “Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü dünyaca ünlü bir üzümdür. Üzümün özel karakteristiğine baktığımızda serçe parmağı kadar büyüklüğü olan, zarının inceliği ve Manisa üzümünü bütün Avrupa da bilir. Üzümümüzle ilgili bundan 3 sene önce Türk Patent Enstitüsünden coğrafi işaret aldık. Daha önce Ege Üzümüydü. Ege üzümü dediğinizde Kütahya’sından Afyon’una kadar giriyor. Bu Manisa’ya mal olmuş bir üzüm. Yüzde 85’i Manisa’da üretilen yüzde 90’ı da Manisa’daki işletmeler tarafından ihraç edilen bir ürün. Manisa’yla özdeşleşmiş olan bu ürünü Manisa coğrafi işareti almak hem bir sosyal sorumluluktur hem de Manisa’ya bir hediyemiz olsun istedik. Türk Paten Enstitüsünden Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzüm coğrafi işaretini aldık. 1 yıldan beri de Avrupa Birliğine başvurularımızı yaptık. Üzümün en çok tüketildiği yer Avrupa’dır. Genelde İngiltere alır. Bu üzüm bu kadar Avrupa’ya gidiyorsa bu üzümün Avrupa Coğrafi İşareti almak hakkıdır. Coğrafi işareti alan kurumlar aktif bir şekilde kullanmaları gerekiyor. Ben coğrafi işareti aldım bitirdim, eğer onu kullanmıyorsan coğrafi işareti kullanacak olanların da önünün kesilmemesi gerekiyor” diye konuştu. “Coğrafi işaretle Manisa üzümü taçlanacak” Coğrafi işaretin alınması durumunda hem yeni pazarlara hem de yüksek karla ürün satışı elde edeceklerini söyleyen Özkasap, “Bu Avrupa coğrafi işaretiyle beraber bizim üzümümüzün tüketiciler tarafından izlenebilir bir ürün, gönül rahatlığıyla tüketilebilir bir ürün olduğunu taçlandırmış olacağız. Zaten Avrupa tarafından bilinen dünya kalitesindeki Manisa Çekirdeksiz Sultani Üzümün bir tacı olacak. Biz inanıyoruz ki izlenebilir bir ürün olması, satıcılarımız için pazarımızın büyümesi, ürünü daha yüksek fiyatla vermek, üreticilerimiz bakımından katma değeri yüksek olan bir ürünün daha karlı olmasını amaçlıyoruz. Üreticilerimiz için mahsulü bol bereketli bir yıl olmasını, ihracatçılarımıza bol pazarlı ve kazançlı bir yıl geçirmesini diliyorum” dedi.

Orta Karadeniz’in coğrafi işaret tescilli ürün sayısı 81’e ulaştı Haber

Orta Karadeniz’in coğrafi işaret tescilli ürün sayısı 81’e ulaştı

Orta Karadeniz Bölgesi’nde (Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat) coğrafi işaret tescilli ürün sayısı 81’e ulaştı. Orta Karadeniz Bölgesi’nde coğrafi işaret tesciline sahip ürünlerin önemli bir bölümü gastronomi ile ilişkilendirilebiliyor. İlk üçte sırasıyla "yemekler ve çorbalar", "fırıncılık ve pastacılık mamulleri, hamur işleri, tatlılar" ile "işlenmiş ve işlenmemiş meyve ve sebzeler ile mantarlar" ürün grupları bulunuyor. Diğer ürünler ise “halılar, kilimler ve dokumalar dışında kalan el sanatı ürünleri”, “dokumalar”, “çikolata, şekerleme ve türevi ürünler”, “halılar ve kilimler”, “işlenmiş işlenmemiş et ürünleri, “bal”, “peynir” gibi ürün gruplarında yer alıyor. Başta Tokat ili olmak üzere Bölge gastronomi açısından önemli bir potansiyeli barındırıyor. Pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu zenginliğini mutfak kültürüne fazlasıyla yansıtmış olan Tokat, geçen yıl UNESCO Yaratıcı Şehirler Ulusal Listesine gastronomi alanında dâhil oldu. Anadoludakiler yaşatılıyor Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA); Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürüttüğü proje ve desteklerle Bölgenin yerel değerlerinin gün yüzüne çıkarılmasına, yaşatılmasına, doğru tekniklerle gelecek kuşaklara aktarılmasına aracılık ederken Teknik Destek Programı kapsamında da yerel paydaşlarıyla iş birlikleri geliştirerek, yöresel ürünlere coğrafi işaret tescili kazandırma çalışmalarını destekliyor. Coğrafi işaret tescilli ürünlerin sayısının artırılması, bu ürünlerin önemli pazar değerine sahip olması ayrıca kırsal kalkınmaya aracılık eden kalkınma aracı olarak değerlendirilmesi bakımından da önem taşıyor. Amasya’dan 24 ürün coğrafi işaret tescilli Amasya ayva gallesi, Amasya baklalı dolması, Amasya beji mermeri, Amasya cevizli ballı baklavası, Amasya etli çiçek bamyası yemeği, Amasya kaypağı/Amasya piruhisi, Amasya keşkeği, Amasya kirazı, Amasya misket elması, Amasya patlıcan pehli, Amasya semaveri, Amasya sıkma tarhanası, Amasya toyga çorbası, Amasya unutma beni tatlısı, Amasya yanuç, Amasya yağlısı, Amasya çiçek bamyası, Amasya çöreği, burmalı Amasya çöreği, Gediksaray dokuması, Merzifon keşkeği, Suluova soğanı ile Yassıçal çuha dokumasının tesciline sahip Amasya ilinde son olarak 5 Ağustos 2024 tarihinde Merzifon dokumasının coğrafi işaret tescili alındı. Amasya’nın; Amasya gömbesi, Amasya sakala çarpan çorbası, Amasya çatal çorbası, Amasya çatal çorbası, Amasya şehzade kebabı, tırtıl baklava ve ziyaret sini çöreğinden oluşan 7 ürünü için daha coğrafi işaret tescil başvurusu bulunuyor. Alaca çılbır yemeği ve Alaca hingali tescili ile Çorum’da 19 ürün coğrafi işaret tescilli Çorum ili kalitesi ve özgünlüğü Türk Patent ve Marka Kurumunca tescil edilen 19 adet coğrafi işaret tescilli ürüne sahip. Şehre ait Alaca borana yemeği, Alaca camili kilimi, Alaca cızlağı, Alaca mor soğanı/Alaca moru, Alaca yanıç böreği, Alaca yarma aşı, Kargı tulum peyniri, Oğuzlar cevizi, Çorum kuru mantısı, Çorum leblebisi, Çorum yırtma yemeği, İskilip dolması, İskilip Ramazan keşkeği, İskilip sirke salatası, İskilip tokmaklı kağnı, İskilip turşusu, İskilip çileği ve son olarak Alaca Belediye Başkanlığı tarafından tescil başvuru çalışmaları yürütülen "Alaca çılbır yemeği" ve "Alaca hingali" coğrafi işaret tescili aldı. Ürünlerin coğrafi işaret tescil belgeleri 24 Ağustos’ta, Türk Patent Kurumu Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Durak tarafından Alaca Kaymakamı Engin Tok ve Belediye Başkanı Şerif Arslan’a takdim edildi. İlin; Alaca gagala ekmeği, Alaca güveci, Alaca Ispanak mıklaması, Alaca ketesi, Alaca keşkeği, Alaca mercimekli bulgur pilavı, Alaca mercimekli kesme aşı, Alaca metezi, Alaca mıklama yemeği, Alaca ovmaç yemeği, Alaca pancarlı pide, Alaca pidesi, Alaca sarığı burma/sini bağlama tatlısı, Alaca sini mantısı, Alaca sini sarma/ bağlama böreği, Alaca sulu kızartma, Alaca sütlü aşı, Alaca sütlü un helvası, Alaca sıkma baklava/Alaca kocakarı gerdanı tatlısı, Alaca tirit yemeği, Baharatlı bayat dolması, Dodurga kapari turşusu, Kargı kirli saç kebabı, Kargı soğan gallesi, Kargı sırık kebabı, Kışlacık pırasası, Laçin kızılca armudu, Osmancık beyaz altın / Osmancık pırlanta pirinci / Osmancık pirinci, Osmancık kapari turşusu, Osmancık malak tatlısı, Osmancık pidesi / Osmancık pancarlı pide, Osmancık pirinci, Osmancık pirinç pilavı, Osmancık yaprak içi yemeği, Osmancık yırtmaç yemeği, Çorum has baklavası, Çorum simidi, Çorum su böreği, Çorum şekerlemesi, İskilip gül baklavası olarak 42 ürününün tescil işlemleri ise devam ediyor. Samsun’un 17 ürününe coğrafi işaret tescili Samsun’un; Bafra kaymaklı lokum, Bafra nokulu, Bafra pidesi, Bafra zembili, Salıpazarı kestane balı, Samsun kaz tiridi, Samsun simidi, Terme pidesi, Vezirköprü semaveri, Vezirköprü Susuz bezi, Vezirköprü Tahtaköprü kilimi, Yakakent mantısı, yumurta topuk Çarşamba ayakkabısı / Çarşamba ayakkabısı, Çarşamba keşkeği, Çarşamba kıvratması, Çarşamba pidesi, Çarşamba sekiz köşe kasketi / Çarşamba kasketinden oluşan 17 ürününün coğrafi işaret tescili alınmış durumda. Başvuru aşamasındaki Alaçam kapaklı pidesi/Alaçam pidesi, Bafra kapya biber, Bafra pirinci, Samsun manda pastırması, Tekkeköy patlıcan inciri, Çarşamba kıl biberin tescil sürecinin tamamlanmasıyla ilin tescilli ürün sayısı 23’e yükselecek. Tokat’ta 21 adet coğrafi işaret tescilli ürün bulunuyor Tokat ilinde coğrafi işaret tescilli 21 adet ürün bulunuyor. Bu ürünlerden Tokat bileziği / Tokat mengil kolluğu, Tokat ekmeği, Tokat perpereli küpesi / Tokat pırpırlı küpesi, Tokat yağlısı, Tokat çöreği, Tokat honçası, Tokat bez sucuk, Reşadiye kırmızı peşik turşusu, Reşadiye hamam kesesi, Erbaa katmeri ve son olarak Tokat üzüm tarhanası olmak üzere 11 tanesinin tescili OKA Teknik Destek Programı kapsamında dosyaları hazırlatılarak alındı. Süreci devam eden Tokat Madımak konservesi, Tokat tavası, Tokat keşkeği ve Tokat batı coğrafi işaret başvuru dosyaları da OKA desteğiyle hazırlandı. Tokat tatlı üzüm tarhanası, 15 Mart 2023 tarihinden itibaren korunmak üzere 09 Temmuz 2024 tarihinde “mahreç işareti” türünde tescillenerek Tokat ilinin 21’inci coğrafi işaret tescilli ürünü oldu. Narince çeşidi beyaz üzümden elde edilen şıraya ince buğday kırması (düğü) ve pekmez toprağı olarak adlandırılan kalsiyum karbonat ilave edilip kaynatılması ve kurutulmasıyla elde edilen, şehrin mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan bu geleneksel lezzet, Tokat’ta atıştırmalıklar arasında yer alıyor. Tokat’ın tescilli diğer ürünleri; Erbaa narince bağ yaprağı, Niksar cevizi, Tokat karayaka kuzu eti, Tokat kebabı, Tokat narince salamura asma yaprağı, Tokat yazması, Turhal yoğurtmacı, Zile beji mermeri, Zile kömesi, Zile pekmezi şeklinde iken başvuru aşamasındaki ürünleri ise; ak zambak reçeli, Gökal sırık şeker fasulyesi, mis zambak kolonyası, Nebi köyü kaşık bebekleri, Tokat aynalı çarık, Tokat biberi, Tokat dive dokuma, Tokat kızık kilimi, Tokat narince üzümü, Tokat tahta baskı kalıbı, Tokat yassı soğanı, Tokat Yeşilyurt kocabaş tatlısı, Tokat iğne oyalarından oluşuyor.

YÖREX ile coğrafi işaretli 119 ürün sayısı 1632’ye yükseldi Haber

YÖREX ile coğrafi işaretli 119 ürün sayısı 1632’ye yükseldi

ATB Başkanı Ali Çandır, fuarın başladıkları yıl 119 olan coğrafi işaretli ürün sayısının 1632’ye yükseldiğine dikkat çekerek, “Şu anda Avrupa’da da coğrafi işaretleme sistemine girmiş durumdayız, 26 tane ürünümüz tescil almış durumda. Biz bu ürünlerimizin hakkını hukukunu koruyarak ürettiğimizde, ihracat kapılarını rahatlıkla açacağız. Coğrafi işaretler katma değeri artırıyor, tüketici coğrafi işaretli ürün alırken daha pahalıya almak durumunda kaldığı için ihracat gelirlerimizde önemli ölçüde yükselme olacak” diye konuştu. Antalya Ticaret Borsası öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin desteğiyle Anadolu’nun binlerce yöresel ürünü Antalya’da buluşturan YÖREX, 12 bin yıllık geçmişe sahip Anadolu’nun el emeği göz nuru yüzlerce ürünü Antalya’da buluşturacak. Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, 13’üncü kez gerçekleştirecekleri Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX’e Antalya’da bulunan herkesi davet ederek, fuarın kazanımları hakkında bilgi verdi. “119 olan coğrafi işaretli ürün sayımız 1632’ye ulaştı” Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, YÖREX denilince akla gelen coğrafi işaretin; yöresel ürünlerin hangi bölgeye ait olduğunu nasıl üretildiğini gösteren kimlik belgesi olduğunu ifade ederek, son dönemde sağlıklı yaşam için doğal ürünlere artan ilgi dolayısıyla coğrafi işaretli ürünlerin ön plana çıktığını kaydetti. Çandır, “İnsanlar artık kimyasallaşmış gıdalardan ziyade daha çok belli medeniyetlerden belli yörelerden belli kültürlerden oluşan ürünlere karşı talepte bulunuyor. Gelir düzeyi yükseldikçe bu ürünlere talepler daha da artıyor. Coğrafi işaretli ürünlerin fiyatları da muadili ürünlere göre minimum yüzde 20 daha pahalı oluyor. Böylelikle kırsal alanlara önemli ölçüde gelir kaynağı oluyor. Bunun yanında üretiminin yapıldığı bölgeler, turizm açısından da bir tanıtım destinasyonu haline geliyor. YÖREX, yerinde istihdam ve kadınlara iş gücü sağlayan bir organizasyon. YÖREX projemize başladığımızda Türkiye’de 119 tane coğrafi işaretli ürün vardı, projeye başladıktan sonra dünyada coğrafi işaretler piyasasına baktığımızda 200 milyar dolarlık bir piyasayı gördük. Ondan sonra Türkiye’de coğrafi işaretlemenin zorunluluk olduğunu düşünerek, konu hakkında büyük bir farkındalık çalışmasına başladık. Başladığımızda 119 olan coğrafi işaretli ürün sayımız 1632’ye ulaştı, 600 civarında da başvurusu kabul edilmiş ürünümüz var” ifadelerini kullandı. “Avrupa Birliği’nde 26 tane ürünümüz tescil almış durumda” YÖREX projesine ilk başladıklarında 3 bin 500 tane yöresel ürünün coğrafi işaret alabileceğini öngördüklerini açıklayan ATB Başkanı Ali Çandır, öngörüde bulundukları ürünlerin üçte ikisinin coğrafi işaret aldığına dikkat çekti. Çandır, “Elbette bu başarıda YÖREX’in payı olduğu kadar Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’mizin (TOBB), Kalkınma Bakanlığı’mızın, geçmiş dönem Kalkınma Bakanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’ın, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’mızın, Türkiye’de ki oda ve borsalarımızın çok önemli desteği oldu Şu an da Avrupa’da da coğrafi işaretleme sistemine girmiş durumdayız, 26 tane ürünümüz tescil almış durumda. Biz bu ürünlerimizin hakkını hukukunu koruyarak ürettiğimizde, ihracat kapılarını rahatlıkla açacağız” diye konuştu. Coğrafi işaretli ürün ihracat gelirini artırıyor İhraç edilen coğrafi işaretli ürünün katma değeri artırdığını ve daha yüksek fiyata satıldığını aktaran Başkan Ali Çandır, yöresel ürünlerin ihracatının artması durumunda ihracattan sağlanan gelirin de yükseleceğinin altını çizdi. Çandır, şu şekilde devam etti: “Coğrafi işaretler katma değeri artırıyor, tüketici de coğrafi işaretli ürün alırken daha pahalıya almak durumunda kaldığı için bizim ihracat gelirlerimizde önemli ölçüde yükselme olacak. Esas amacımız; ürünün üretildiği bölgenin ekonomik kalkınmasının sağlanması, göçün azalması, oradaki insanlara iş aş olması, bir başka açıdan yöresel ürünlerin ihracı kültür ihracatına da girer. Çünkü, ürünlerin yetiştirdiği yerlerin hikayeleri tüketiciler tarafından takip ediliyor, biz de binlerce yıllık medeniyetin süzülmesini bir şekilde dünyaya ihraç etmiş oluyoruz.” Yöresel ürünler, yolculara ikram ediliyor Yöresel ürünler fuarı YÖREX’in katılımcılar arasında çok sayıda iş birliği oluşturduğunu da dile getiren ATB Başkanı Ali Çandır, kalkınma ajansları desteğiyle fuara gelen üreticilerin pazarlamacıların talebiyle de coğrafi işaret almaya başladığının bilgisini verdi. Çandır, “YÖREX’e ilk başladığımızda 119 coğrafi işaretli ürün vardı, bütün ürünler birbirinden etkileşerek şu an da sayımız 1632’ye yükseldi. Fuarımıza özellikle kalkınma ajansların vasıtasıyla gelen insanlar belki ulaşmakta zorluk çekecekleri Türkiye’nin en büyük e-ticaret sitesine, süper marketlerin temsilcilerine ulaşıp, ürünlerini tanıtabiliyor ve satabiliyor. Daha önce birçok iş bağlantısı yapıldı ve bunun dışında Antalya’da bulunan otellerin satın almalarından sorumlu olan kişilerle bağlantılar sağlanarak, ürünlerinin yıl boyunca satışı gerçekleşiyor. Ayrıca, Türk Hava Yolları catering firmaları da bu ürünlerden alım yaparak, yöresel ürünlerimizi yolculara ikram ediyor. Birçok ülkeyle ihracatımız gerçekleşiyor. Son yıllarda TOBB’un desteğiyle ortaya koyduğumuz yüz yüze görüşmeler, süper marketler, e-ticaret siteleri ile yapılan görüşmeler sonucunda da marketlerin talebi doğrultusunda coğrafi işaretler almaya başlayanlar oldu. Coğrafi işaretli ürünlerimizin etrafında üreticiyi örgütleyerek, miktar açısından ürünlerimizi hem iç piyasada hem de yurt dışında satılabilecek miktara ulaştırmamız gerekiyor. Bundan sonraki konsantrasyonumuzun oraya doğru çevrilmesi şart” dedi. “İhracat, turizmi destekler” Kalkınma ajanslarının fuarın olmazsa olmazı olduğuna değinen Başkan Ali Çandır, Antalya’da bulunan herkesi Anadolu lezzetleriyle özlem gidermeleri için fuara davet ederek, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Kalkınma ajanslarımız bu projenin buraya gelmesinde çok önemli katkılarda bulundu. Çünkü, bu yaptığımız proje kalkınma ajanslarının temel ilkelerine en uygun konu. Bizim buradaki amacımız kırsala hayat vermek, kırsaldaki insana iş aş olmak, kırsaldaki değerleri ekonomiye çevirmek, katma değer sağlamak ve göçü önlemek gibi asli görevleri ihtiva ediyor. Onun dışında da inanıyorum ki; bu bölgelerin içinden önümüzdeki yıllarda çok önemli turizm destinasyonları çıkacak ve turizm sektörüne de katkı sağlayacak. Örgütlenmeyi becerebilir, miktar sorunumuzu aşabilirsek, ihracatta da müthiş zenginliği dünya insanlarına tattırmış olacağız. Bu konuda da kalkınma ajanslarının desteği önemli. Fuarımız, 9-13 Ekim tarihlerinde Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde açılacak, yine buram buram Anadolu’yu koklayacağız, Antalya’da yaşayan ve Antalya’ya misafirliğe gelen herkesi fuarımıza bekliyoruz.”

Türkiye’de sadece Bilecik’te yetişen bitkide hasat zamanı Haber

Türkiye’de sadece Bilecik’te yetişen bitkide hasat zamanı

Türkiye’de sadece Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde yetişen ve içecek endüstrisi başta olmak üzere, ilaç, gıda ve kozmetik sektörlerinde kullanılan endüstriyel bitki şerbetçiotunun hasadına başlandı. Pazaryeri ilçesinde yaklaşık bin 450 dekar alanda üretimi yapılan ve yaklaşık 500 çiftçinin geçim kaynağı olan şerbetçiotu Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 2020 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu işbirliği ile Bilecik’in coğrafi işaretli ürünleri arasına dahil edildi. Geçtiğimiz aylarda 2024 yılı şerbetçi otu alım fiyatları aroma cinsi için 69 TL, diğer çeşitler için 67 TL olarak belirlenirken ilçede kurak geçen yaz döneminde rekolte beklenenden az oldu. "Havanın çok sıcak olmasından dolayı otlar olmadı" İlçeye bağlı Dereköy köyünde şerbetçi otu üretimi gerçekleştiren Fahrettin Kınık, hasat sezonunun başladığını ve beklediği ürünü alamadığını geçen sezona göre mahsullerinin 10 da biri olmadığını ifade etti. Şerbetçi otu tarlalarından bu sezon 2 buçuk ton ürün bekleyen Fahrettin Kınık, “Bu tarlamızdan 2 ton veya 2,5 ton ürün bekliyorduk. Ama 100 kilo 150 kilo arasında olursa olacak olmazsa o da yok, komple zarar. Havanın çok sıcak olmasından dolayı otlar olmadı, verim bitti. Bu şekilde olmazsa çiftçiliği bırakacağız, sürüp atacağız” diye konuştu. "Bu yıl çiftçimizin yüzü gülmedi" Bütün çiftçilere hayırlı bir sezon dileyen Pazaryeri ve Köyleri Şerbetçiotu ve Gül Ekicileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi OT-GÜL Başkanı Zafer Kozpınar ise “2024 yılı şerbetçiotu alım sezonumuz başlamış bulunmakta. Bu sene iklim şartlarından dolayı çiftçilerimizin yüzü gülmedi. Verim çok düşük. İnşallah bir dahaki seneler toparlar. Ancak çiftçilerinizin her geçen yıl işi zorlaşmakta. Allah hepimize yardımcı olsun” dedi.

Gökyüzünde yer fıstığı keyfi Haber

Gökyüzünde yer fıstığı keyfi

Osmaniyeli genç hayali olan yamaç paraşütüyle uçarken, Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alan yerfıstığını tanıttı. Osmaniye Ticaret Borsası Genel Sekreteri Musa İlker Çenet, tatil için gittiği Fethiye Ölüdeniz de, yamaç paraşütüyle uçma hayalini gerçekleştirirken, Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alan Osmaniye yer fıstığını tanıtımını yaptı. Ölüdeniz semalarında Osmaniye yerfıstığı yiyerek ürünün Avrupa Birliği’nden coğrafi belgesi almasını kutlayan Çenet, paraşüt pilotuna da yer fıstığı ikram etmeyi ihmal etmedi. Gökyüzünde uçarken Fethiye Ölüdeniz de yerfıstığı yiyor, enerji kazanıyoruz diyen Osmaniye Ticaret Borsası Genel Sekreteri Musa İlker Çenet, ’’Yıllardan bu yana paraşütle uçma hayalim vardı. Fethiye Ölüdeniz gittiğimde bu hayalimi gerçekleştirmek istedim. Paraşütle uçarken de Osmaniye yer fıstığımızın Avrupa Birliği tescili ilanını tüm Türkiye’ye tanıtmak istedim ve bu hayalimi ve projemizin tanıtımını paraşütle uçarken yaptım. Çok heyecanlıydı, çok mutluydum. Osmaniye yer fıstığı coğrafi işareti Avrupa Birliği’nde tescili çok önemli bir ürünümüzün tanıtımı, bölge insanımızın emeğini ve çiftçilerimizin emeğini korumak için çok önemli bir faktör. ’’diye konuştu. Çenet, “Osmaniye yerfıstığı, memleketimizin göz nuru” Türkiye’de bin 565 adet coğrafi işareti üründen, 24 ürünün Avrupa Birliği’nde coğrafi işareti bulunduğunu söyleyen Musa İlker Çenet,’’ Coğrafi işaretle ürünler dünyada 200 milyar dolar, Avrupa’da ise 75 milyar dolar ticaret hacmine sahiptir. Biz de bu önemli faktörü değerlendirmek için Osmaniye yer fıstığımızı Avrupa Birliği’nde coğrafi işaretli ürün olarak tescili ilanına yaptırdık. Avrupa Birliği tescili almak çok zor bir süreç, Türkiye’de bin 565 ürün coğrafi işareti ürün bulunmaktadır. Bunun sadece 24 ürün Avrupa Birliği’nde coğrafi işareti ürün olarak tescil ilan edilmiştir. Bunun 1 tanesi de Osmaniye yerfıstığıdır, bu gurur bize yetiyor. Osmaniye’mizin göz nuru ürünü Osmaniye yerfıstığını tanıtmak bizim için çok önem verici ve gurur vericidir. ’’dedi.

Erzurum’da Kandirif Peyniri coğrafi işaret tescil yolunda Haber

Erzurum’da Kandirif Peyniri coğrafi işaret tescil yolunda

Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Kandirif Peyniri’nin coğrafi işaret alması için çalışma başlattı. Gerek sosyal gerekse ekonomik açıdan Erzurum için hayvancılık faaliyeti önem teşkil ediyor. Erzurum’da yapılan diğer tarımsal faaliyetlerde genel anlamda hayvancılığı destekleyici niteliği taşıyor. Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, bu anlamda bir adım daha attı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, “ KUDAKA’nın Teknik Destek Programı kapsamında uygun görülen projemiz ile Erzurum ilinde yerel peynir çeşidi olan Kandirif peynirinin üretimine yönelik eğitim verilerek kalifiye işgücü oluşturulması Kandirif Peynirinin coğrafi işaret alması için süreç başlatılarak süte katma değer oluşturacak Kandirif Peynirinin sanayiye aktarılarak ticarete konu edilmesini sağlamak amaçlanmaktadır.” denildi. Erzurum ilinin yerel ürünleri bakımından değerlendirildiğinde 55 adet coğrafi işaretli ürünün tescilli olduğunu hatırlatan Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “Bu ürünlerin tamamına yakını tarımsal kaynaklı olması özellikle hayvansal ürünlerde bilinirliğinin daha fazla olduğu görülmektedir. Peynir bakımından ülkemizde 45 adet coğrafi işaretli ürün bulunurken bunun 2 adedi Erzurum civil peyniri ve Erzurum Küflü Civil Peyniri Erzurum açısından önemli bir değer olarak ortaya çıkmaktadır. Coğrafi işaret almış bu ürünler yerellik ve özgünlüğü ile tercih edilen ürünler olarak ortaya çıkabilmektedir. Erzurum’un geniş çayır mera varlığı yüksek rakımı hayvancılık açısından güçlü olması süt ürünlerinin pazarlanmasında ve üretiminde yerellik katacak ürünlerin üretilmesi ve rekabet gücünü artıracaktır. Kandirif Peynirinin yerel olması, raf ömrünün uzun olması, kuru madde miktarının yüksekliği, yağ oranı yüksekliği, protein oranı yüksekliği tuz oranı düşüklüğü ikincil bir ısıl işleme maruz kalması gibi özellikleri ile yerel ürün olarak İl ekonomisine katkı sağlayacaktır.”

Konya Ovasından lezzetini alan kavunlar dünya pazarında Haber

Konya Ovasından lezzetini alan kavunlar dünya pazarında

Konya’nın Çumra ilçesinin en büyük gelir kaynaklarından biri olan ve coğrafi işaretle tescilli olan Çumra kavunu dünya pazarlarına da gönderiliyor. Konya’nın Çumra ilçesinin en büyük gelir kaynaklarından biri olan, kendine has tadı, rengi ve kokusuyla talep gören Çumra kavunu yetiştiriciliği her geçen yıl artıyor. Nisan ayı sonunda ekimi yapılan Çumra kavununda hasat Ağustos ayı ortalarında başlıyor. Çiftçiler ise ekiminden hasat zamanına kadar kavuna adeta çocuğuna bakar gibi bakıyor. Hasatta ilk olarak sapı kesilerek dalından ayrılan kavunlar insan gücüyle tek tek tarladan toplanıyor. Daha sonra kavunlar Türkiye’nin dört bir tarafının yanı sıra dünya pazarlarına da gönderiliyor. “Kavunlarımıza körpe çocuğa bakar gibi bakıyoruz” Çumra yöresinde kavun üretimi yapan çiftçi Ramazan Akyol, “Kavun ekmeye Nisan ayının sonuna doğru başlıyoruz. Malç çekiyoruz, malç olarak bilinen bizim bölgede naylon çekme işlemi, bunda da damlama sulama yapıyoruz. 70 santim aralıklarla ekiyoruz kavunlarımızı. Ekimi bitirdikten sonra 1 hafta ile 10 gün sonra boğaz dediğimiz bölgeleri doldurmaya başlıyoruz. Yani bu işlem sayesinde hava almıyor, pis ot çıkması önlenerek daha faydalı oluyor. Allah’ın izniyle ekimle hasadımızın arasında 75 gün oluyor. Sulamasını birer hafta arayla, mahsulün durumuna göre takip ediyoruz. Kavunlarımıza körpe çocuğa bakar gibi bakıyoruz. Her gün içindeyiz bir gün gelmediğimiz yok araziye, takip ediyoruz. Su, ilaç ve gübre durumuna göre hepsini ölçümlü bir şekilde veriyoruz. Yani gelip de bugün bunu istemiyor demiyoruz. Mahsul ne istiyor ona göre, ne fazla ne eksik hepsini eşit bir şekilde veriyoruz” dedi. “Tarla çıkışı 7 lira, tezgahlarda 10-13 lira arasında gidiyor” Tarlada kavun fiyatının 7 lira olduğunu söyleyen çiftçi Akyol, “Kavunlarımıza ilaçtır, başka bir üründür hiç girmiyoruz, sadece atılacak önemli olan ilaçlar var mesela külleme ilacıdır yani kurutmaz, mantar ilacıdır bu gibi ilaçlar. Tadına gelince bizim bu ovanın, bu yörenin toprağından alıyor. Müşterimizi biz bulmadık, onlar bizi buldu. Kavunumuz güzel, kaliteli, tatlı her konuda güzel olunca yani Türkiye’nin hatta dünyanın her yerinden geliyorlar. Adam kalkıp bin kilometreden 3 ton kavun almaya geliyor. Çoğunun da amacı ticaret falan değil kavun tatlı olunca yemek için tüm ülkemizden geliyorlar. Çumra kavunundan başka kavunu hiçbir yerde bulamazlar. Tat, kilo, ebadı ve en önemlisi lezzeti başka bir yerde bulamazlar. O yüzden bizi tercih ediyorlar. Biz de sebepleniyoruz onlar da sebepleniyor. Geçen seneyle bu sene aynı gidiyor fiyatlar. Tonajımız var Allah’a şükür. Toprağın verdiğini zaten hiçbir şey vermez, biz sebebini işledik, emeğimizin karşılığını da aldık. Şu an tarla çıkışı 7 lira, tezgahlarda 10-13 lira arasında gidiyor şükür. Üretici de kazanıyor, aracı da kazanıyor, vatandaşımız da rahat bir şekilde alıyor” şeklinde konuştu. Kavunları kurutup yurt dışına gönderiyorlar Mersin’in Silifke ilçesinden yurt dışına kavunları kurutma yöntemi ile gönderdiklerini anlatan gıda mühendisi Hüseyin Altındaş ise, “Bizim tesisimizde dondurarak kurutma, yani teknolojiyle biz bütün suyu olan her şeyi kurutabiliyoruz. Ama bölgeden dolayı da meyve ve sebze yoğunlukta çalışıyoruz. Biz yıllık planlamalarımızı bölgenin ve birçok noktanın meyve ve sebze durumuna göre hareket ederek bu şekilde bir çalışma yapıyoruz. Bu kavunla buluşma durumumuzda tabii ki biz bunun araştırmalarını yapıyoruz. Birazcık da tesadüf oldu. İş seyahati sırasında bu kavunları biz gördük ve buraya geldik. Buranın kavunu toprağı, yöresi ve havasından tabii ki çok çok daha önde olduğu için bu da bizim için çok önemli. Çünkü biz ürünleri kurutuyoruz. Ne kadar lezzeti yani şekeri, aroması yüksekse bu bizim için son tüketicide çok çok önemli bir hale geliyor. Bu görmüş olduğunuz ürünler sadece ülkemize değil Amerika’dır, Almanya’da birçok noktaya aslında biz buradaki kavunun gönderimini sağlıyoruz” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.