TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Coğrafi Işaret

AGRONEWS - Coğrafi Işaret haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Coğrafi Işaret haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırıkkale’nin Doğal Kaynak Tuzu Avrupa Yolunda Haber

Kırıkkale’nin Doğal Kaynak Tuzu Avrupa Yolunda

Kırıkkale'nin Delice ilçesinde bin 300 metre derinlikten çıkan doğal kaynak suyundan elde edilen coğrafi işaretli Delice Tuzu, zengin mineral içeriği ve doğal yapısıyla dikkat çekiyor. Mikroplastik ve ağır metal içermeyen bu özel tuz, Amerika ve Almanya gibi 11 ülkede yoğun talep görüyor. Tamamen doğal yöntemlerle üretilen tuzun AB coğrafi işareti başvurusu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteğiyle onay aşamasına geldi. Bu adımın, Delice Tuzu’nun uluslararası pazardaki değerini artırması bekleniyor. Doğal ve Zengin Mineral İçeriği Delice Tuzu, kaynağından sera tipi havuzlara toplanan suyun güneş ışığı ile buharlaştırılmasıyla üretiliyor. Hiçbir rafineri işlemi veya kimyasal müdahaleye uğramayan tuz, minerallerini koruyor. Mayiz Tuz Genel Müdürü Mehmet Kahraman, ürünün 84 mineral içeren sıvı formuyla insan sağlığına katkı sağladığını belirtti. Kahraman, tuzun potasyum, magnezyum, stronsiyum, gümüş ve vanadyum gibi mineralleri barındırdığını ifade etti. Sağlıklı ve Farklı Lezzet Deneyimi Bazik yapısıyla işlem görmeden sofralara ulaşan Delice Tuzu, yemeklerde acı veya yoğun tuz tadı bırakmıyor. Kahraman, ürünün tansiyon hastaları tarafından güvenle tüketilebildiğini vurguladı ve ekledi: “Tuzumuz yemeklerde klasik ‘tuzlu’ hissi vermez, ekşimsi bir tat sağlar.” Uluslararası Talep ve Başarı Delice Tuzu, başta Amerika olmak üzere Almanya, Hollanda ve Katar gibi 11 ülkede aktif olarak satılıyor. Ürün, mikroplastik ve ağır metal içermediği için dünya literatürüne girerek önemli bir başarı elde etti. Kırıkkale Üniversitesi ile yapılan bilimsel çalışmalar da bu süreçte kritik rol oynadı. Kahraman, “Dünyada mikroplastik ve ağır metal içermeyen tek tuz olarak seçildik. Bu başarı, uluslararası dergilerde yer almamızı sağladı,” dedi. Delice Tuzu, AB coğrafi işareti onayının ardından uluslararası pazarlarda daha da güçlü bir konuma gelmeyi hedefliyor.

Atatürk’ün Kurduğu İlk Kooperatifin Tarihi Yaşatılıyor Haber

Atatürk’ün Kurduğu İlk Kooperatifin Tarihi Yaşatılıyor

MERSİN (İHA) - Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Silifke’de köylülerle birlikte kurduğu "Silifke Tekir Tarım Kredi Kooperatifi", ölümünün 86. yılında önemli bir anıya ev sahipliği yaptı. Kooperatife, "Gazi Tekir Çiftliği Tarım Kredi Kooperatifi Kurucuları" listesi asılarak, Atatürk’ün tarımsal kalkınmadaki öncülüğü yeniden hatırlandı.   Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla yaşatılan Silifke’deki çiftlik, Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu ve Akdeniz Üniversitesi Coğrafi İşaretler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehmet Zanbak’ı ağırladı. Ziyaret sırasında, Gazi Tekir Çiftliği’nin kurucuları listesi, tarihi bir simge olarak asıldı.   Gazi Çiftliği sorumlusu Hatice Okur, çiftliğin tarihine ve binanın restorasyon sürecine değindi. Ayrıca, Mersinden Kadın Kooperatifi’nin faaliyetlerinden bahseden Okur, temel amaçlarının kadınları ekonomiye kazandırmak ve onlara çeşitli alanlarda eğitim vermek olduğunu belirtti. Çiftliğin, bölgenin canlılığını artırdığını ve desteklerle daha iyi bir noktaya geldiğini ifade etti.   ATATÜRK’ÜN TARIMDA ÖNDERLİĞİ Ziyarette konuşan YÜciTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, Atatürk’ün tarımsal kalkınma konusundaki liderliğine dikkat çekti. Tekelioğlu, Atatürk’ün modern tarım teknikleri uygulayan üretim çiftlikleri kurarak kırsal kalkınmayı desteklediğini, bu çiftliklerin tarımsal kooperatifçilik için model oluşturduğunu söyledi.   Silifke Tekir Tarım Kredi Kooperatifi’nin, Türkiye’nin ilk Tarım Kredi Kooperatifi olarak Atatürk’ün önderliğinde 30 Haziran 1936’da, 35 ortakla kurulduğunu hatırlatan Tekelioğlu, bu girişimin Cumhuriyet tarihinin tarımsal kooperatifçilikteki ilk adımı olduğunu belirtti.

Ordu Kivisi, Ekonomiye 300 Milyon TL Katkı Sağlayacak Haber

Ordu Kivisi, Ekonomiye 300 Milyon TL Katkı Sağlayacak

ORDU (İHA) - Türkiye'nin coğrafi işaretli ilk kivisi olan "Ordu Kivisi"nde hasat çalışmaları devam ediyor. Bu yıl 6 bin tondan fazla rekolte beklenirken kivinin, Ordu ekonomisine yaklaşık 300 milyon TL katkı sağlayacağı öngörülüyor. 1993 yılında fındığa ek gelir sağlamak amacıyla Ordu'da dikilmeye başlanan kivi üretimi, zamanla hızla yayıldı. Başlangıçta hobi olarak yapılan üretim, 2019'da coğrafi işaret belgesi alınarak tescillenmiş oldu. Önceki yıllarda yaklaşık 9 bin ton kivi üretimi yapılan Ordu’da, bu yılki rekoltenin hava koşulları, hastalıklar ve zararlılar nedeniyle 5-6 bin ton arasında kalması bekleniyor. Ancak yine de büyük kısmı ihraç edilen Ordu kivisinin, ilin ekonomisine 300 milyon TL civarında bir katkı sağlaması hedefleniyor. KİVİ FİYATLARI YÜZDE 100 ARTTI Ordu Kivi Üreticileri Birliği Başkanı Yusuf Uzunlar, "Ordu'da ürün güzel, kalitede de sıkıntı yok. Türkiye'de ilk defa coğrafi işaret belgesi alan Ordu Kivisi. Geçen yıl fiyatımız birinci sınıf kivide 20 liraydı, bu yıl 40 lira, yüzde 100 artış var. Bu üretici ve bizim adımıza sevindirici bir durum" dedi. Kivinin peşin ödeme ile satılabilmesi ve işçilik gerektirmemesi nedeniyle de avantajlı olduğunu söyleyen Uzunlar, hasatta şimdilik sorun olmasa da gelecekte kuraklık nedeniyle yaşanabilecek sorunlar konusunda uyarıda bulundu. Ordu Kivisi, uzun raf ömrü ve lezzetiyle de dikkat çekiyor. Uzunlar, "Aroması da iyi bu nedenle tercih ediliyor. Düzgün bir yerde muhafaza edildiği takdirde nisan ayına kadar bekletilebilir. Toplama yapılırken de dikkat edilmesi lazım, kasada bir kivi bile ezildiği zaman diğer kivileri de olgunlaştırıyor" şeklinde açıklama yaptı. KİVİ HASADI, FINDIK HASADINDAN DAHA KOLAY Hasat işçileri ise kivi toplamanın fındık hasadına göre daha kolay olduğunu ve sürecin oldukça eğlenceli olduğunu ifade etti. İşçiler, Ordu Kivisi'nin kalitesinden memnun olduklarını belirterek, hasat işlemiyle ilgili olumlu düşüncelerini paylaştılar.

Amasya’da 2 Bin Yıllık Gelenek: Misket Elması Hasadı Başladı Haber

Amasya’da 2 Bin Yıllık Gelenek: Misket Elması Hasadı Başladı

Amasya’da 2 bin yılı aşkın bir süredir yetiştirilen ve coğrafi işaretle tescillenen Amasya misket elmasının hasadına başlandı. Bir tarafı kırmızı, diğer tarafı yeşil görünümü, ince kabuğu, sulu ve gevrek yapısıyla bilinen bu özel elmanın üreticileri, elmanın Amasya'ya özgü olduğunu yatay kesildiğinde tohum yatağının yıldız şeklini almasıyla anlıyorlar. Arkeolojik kazılarda bulunan elma ağacı figürlü mozaikler, bu topraklarda elma yetiştiriciliğinin 2 bin yıl öncesine dayandığını kanıtlıyor. Yıldız Şeklindeki Tohum Yatağı Farkı Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin, bu eşsiz elmanın diğer elma türlerinden ayrılan özelliklerine değindi. Amasya misket elmasının yatay kesildiğinde tohumlarının yıldız şeklini aldığını belirten Çetin, “Bu özellik, elmanın coğrafi işaret almasıyla da destekleniyor ve pazarlama açısından büyük katkı sağlıyor,” diye konuştu. Amasya Misket Elmasının Yaşatılması 60 yaşındaki emekli öğretmen Tayfur Yılmaz, Taşova'nın Alpaslan köyündeki bahçesinde yetiştirdiği elmalarla misket elmasının yaşatılmasına katkıda bulunmak istediğini belirtti. Yılmaz, “Bu elmanın tadı, kokusu ve rengi başka hiçbir yerde bulunmaz. Bu, Amasya’ya özgü bir miras,” dedi. 8 Bin Ton Rekolte Beklentisi Bu yıl 3 bin 642 dekarlık alanda yetiştirilen Amasya misket elmasından yaklaşık 8 bin ton ürün bekleniyor. Amasya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Amasya İl Özel İdaresi ile birlikte yürüttüğü Amasya Misket Elması Gen Bahçesi Projesi kapsamında geçen yıl Akyazı köyünde 118 dekar araziye misket elması bahçesi kurarak üretimi artırmayı hedefliyor.

Adana'da Mücennes Üzümünde Bağ Bozumu ve Pekmez Yapımı Başladı Haber

Adana'da Mücennes Üzümünde Bağ Bozumu ve Pekmez Yapımı Başladı

Adana’nın Saimbeyli ilçesinde, coğrafi işaret çalışmaları yürütülen Mücennes üzümünün bağ bozumu yapıldı. Üzüm, meşe külü ile harmanlanarak iki günde pekmez haline getiriliyor. Çeralan Mahallesi'nde başlayan bağ bozumu, Saimbeyli Belediye Başkanı Mahmut Dal’ın da katılımıyla gerçekleşti. Lezzetli Pekmez İçin Geleneksel Yöntemler Meşe ve mezla ağacı külü ile kaynatılan Mücennes üzümü, bölgede nostaljik yöntemlerle pekmez haline getiriliyor. Dut yaprakları kaşık, su kabakları ise kepçe olarak kullanılıyor. Üreticiler, 2 gün 3 gece boyunca kazanların başında kalarak pekmezi hazır hale getiriyor. Markalaşma Çalışmaları Devam Ediyor Saimbeyli Belediye Başkanı Mahmut Dal, üzümün lezzetini tescillemek için çalışmalar yaptıklarını belirterek, bu geleneksel lezzetleri markalaştırarak ekonomiye kazandırmayı hedeflediklerini söyledi. Özellikle meşe külünün pekmeze kattığı farklı aroma ve lezzetin bölge için önemine dikkat çekti. Yüksek Verim, Zahmetli Süreç Bu yıl üzüm veriminin oldukça yüksek olduğunu vurgulayan üretici İsmail Umut, 3 dönüm araziden 6 ton üzüm hasadı aldıklarını ifade etti. Ancak pekmez yapımının zahmetli bir süreç olduğunu belirterek, “10 kilogram üzümden sadece 1 kilogram pekmez çıkıyor” dedi. Umut, gençlerin bu zorlu süreci devam ettirmekten kaçındığını ancak kendilerinin geleneği sürdürdüklerini sözlerine ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.