TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Çorum

AGRONEWS - Çorum haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çorum haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Zedeli elmalardan yerli mikroorganizmayla doğal boya üretildi Haber

Zedeli elmalardan yerli mikroorganizmayla doğal boya üretildi

Hitit Üniversitesinde yürütülen proje kapsamında kimyasal içermeyen, insan sağlığına ve çevreye dost doğal boya üretildi. Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Gamze Nur Müjdeci, zedeli elmalardan elde ettikleri yerli bir mikroorganizmadan, kimyasal içermeyen doğal boya üretebilmek amacıyla çalışma başlattı. Proje kapsamında zedeli elmalardan elde edilen yerli bir mikroorganizma ile atık ekmek ve kavun kabuğundan kırmızı renkli doğal bir boya olan pulkeriminin üretimi gerçekleştirildi. Dr. Öğr. Üyesi Müjdeci, yapılan çalışma ile doğal boyaların sentetik boyalara olan üstünlüklerini ve pulkeriminin potansiyel kullanım alanlarının belirlendiğini söyledi. Proje yürütücüsü Müjdeci, üretim sürecinde atık ekmek ve kavun kabuğu kullandıklarını ifade ederek, “Doğal boyaların sağlığa ve çevreye dost özellikleri, onları sentetik boyalara karşı üstün kılıyor. Doğal boyalar, sentetik boyaların aksine insan sağlığına zararlı kimyasallar içermezler. Ayrıca, çevreye zarar vermezler. Pulkerimin, ayrıca antioksidan ve antimikrobiyal özelliklere de sahiptir. Bunun yanı sıra güneşin zararlı ışınlarına karşı koruma etkisi gösterir. Tüm bu özellikleri nedeniyle pulkerimin; gıda, kozmetik, ilaç ve tekstil endüstrilerinde geniş bir kullanma potansiyeline sahiptir.” şeklinde konuştu. Çalışmanın yerli bir mikroorganizmanın ve bölgesel kaynakların değerlendirilmesiyle hayata geçirildiğini ifade eden Müjdeci, “Doğal boyalar, hem insan sağlığına hem de çevreye dost çözümler sunarak gelecekte daha fazla tercih edilmesi beklenen bir alternatif olarak dikkat çekiyor.” dedi.

Alaca’nın patentli ürünü mor soğanda hasat dönemi başladı Haber

Alaca’nın patentli ürünü mor soğanda hasat dönemi başladı

Çorum’un Alaca ilçesinde üretilen coğrafi işaret tescilli ’Alaca mor soğanında hasat dönemi başladı. Parlak, sert dış kabuğu, keskin aroması, kokusu ve koyu rengiyle öne çıkan Alaca mor soğanında üreticilerin yaklaşık 6 ay süren bekleyişin ardından söküm ve kuruma bekleyişinin ardından patoslama yapılan Alaca mor soğanın hasat dönemi devam ediyor. Günün erken saatlerinden itibaren tarlalara giden üretici çiftçiler, mevsimlik tarım işçilerinden ücret karşılığı aldıkları hizmet ile beraber mor soğanları öbek öbek yığın yapılmasıyla “Alaca moru” olarak bilinen soğanlar, kova ve yaba yardımıyla patos makinesinde pür ve püsküllünden ayrılarak, boyutlarına göre takoz, orta ve kıska olarak üç çeşit şeklinde sınıflandırılıp paketleme işlemi yapılıyor. İlçenin en önemli tarımsal ürünü olarak gösterilen mor soğan, iç tüketimin yanı sıra yurt dışından yoğun talep görüyor. Alaca Ziraat Odasından alınan bilgilere göre, 2024 yılında resmi kayıtlara göre Alaca’da 28 bin 447 dekar alanda soğan üretimi yapıldığı ve kaliteli ürün elde edilmesi için iklim şartlarının yanı sıra sulama ve gübreleme işlemlerinin doğru yapılmasının gerektiğine dikkat çekilirken, bu yıl verimin dekar başına ortalama 2 ile 2.5 ton mahsul elde edileceği tahmin ediliyor. İlçeye bağlı Boğaziçi köyünde soğan üreticisi Enver Gündugan ve Sincan köyünde Duran Uyar, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, bu sene kuraklık nedeniyle rekoltede ve verimde önemli ölçüde kayıp yaşandığını, mor soğanın Alaca ile özdeşleştiğine en iyi mor soğanın Alaca’da yetiştiğini işaret etti. Gündugan ve Uyar, “Alaca morunu Türkiye’de birçok bölgeye gönderiyoruz. Özellikle doğu bölgelerimizde tüketimi yoğun, ayrıca birçok yabancı ülkelere ihraç ediyoruz. Soğanlarımızı tarlada paketleme yaptıktan sonra depolara kaldıracağız. Daha sonra Türkiye’nin çeşitli bölgelerine göndereceğiz" dedi. Duran Uyar, “Bu yıl kuraklık nedeniyle verim düşük, bilindiği üzere maliyetler yüksek normalde dekardan 4 ile 5 ton ürün aldığımız yerde bu yıl 400 ile 2 ton verim oldu, geçen yıllarda 4 ila 5 ton verim alınıyordu, Yani bu yıl verimde yüzde 50-60 kayıp var” şeklinde konuştu. Ürünün azalmasına karşılık üretim maliyetlerinin yükseldiğini dile getiren Uyar, "Şu anda bizden çıkış kilogram fiyatı 10 TL ancak bu durumda bu fiyatta bizleri kurtarmıyor" ifadelerini kullandı. Enver Günduğan ise, soğanın ekiminden sofraya gelene kadarki süreçte yoğun emek isteyen bir ürün olduğunu belirtti. Günduğan devamlı içerisinde olarak kök hastalığı, güneş yanığı orta çürüklük hastalıkları olduğunu bunlarla baş etmek için kontrol edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

With the support of OKA, the first harvest was made in the greenhouse established in Kargı Haber

With the support of OKA, the first harvest was made in the greenhouse established in Kargı

First Harvest in Kargı Greenhouse with OKA Support Tomatoes harvested by women in the greenhouse established in Kargı with the support of the Middle Black Sea Development Agency (OKA) have been offered for sale in the domestic market. Under the Social Development Support Program (SOGEP) of 2022, coordinated by the Ministry of Industry and Technology's General Directorate of Development Agencies, the "Young Hands Producing in the Greenhouse" project has been implemented in cooperation with the Kargı District Governorship, Kargı Municipality, District Directorate of Agriculture and Forestry, Kargı Public Education Center, Kargı Chamber of Agriculture, and District Directorate of Agriculture and Forestry. This project has established 7 greenhouses, each measuring 1,080 square meters. Initially, 48,000 lettuce seedlings were planted for trial purposes, followed by the planting of tomato seedlings. The project, with a total budget of 9.3 million TL at today's value, received 6.5 million TL in financial support from OKA. Target: 150 Tons of Tomatoes The tomatoes harvested in the first season have been sold in the domestic market, and the goal for this year is to produce 150 tons of tomatoes. The "Young Hands Producing in the Greenhouse" project aims to establish a model agricultural enterprise by developing and expanding greenhouse-based agricultural production in the Kargı district, while also increasing employment opportunities for women and youth. "Greenhouse Cultivation Provides Employment for Women" OKA Secretary General Mehlika Dicle highlighted that greenhouse cultivation has facilitated the participation of women in the economic and social life of the Kargı district. She stated, “With this project, we have contributed to the development of greenhouse plant cultivation in Kargı, a district with high rural population density and suitable fertile soils for growing many products due to its microclimate. During this harvest season, 30 women were employed in planting, weeding, maintaining, and harvesting tomato seedlings. Significant amounts of tomatoes have been sold in Kargı and neighboring provinces like Kastamonu. Our aim is to apply the training received by unemployed, low-income women and youth who have received greenhouse agriculture training, and to develop greenhouse farming activities in the district.” "A Model for Different Agricultural Projects" Kargı Mayor Hamit Dereli, who visited the greenhouse, noted that it will significantly contribute to the development of the district's agricultural sector. He stated that the project is expected to serve as an example for the implementation of different agricultural projects in the coming years. “This project is expected to contribute to the local economy and encourage greenhouse activities in our district. With the target of producing 150 tons of tomatoes, we aim to make quality and fresh products more accessible to our citizens. Additionally, our greenhouses provide employment opportunities for women,” he added.

OKA desteğiyle Kargı’da kurulan serada ilk hasat yapıldı Haber

OKA desteğiyle Kargı’da kurulan serada ilk hasat yapıldı

Serada kadınlar tarafından toplanan domatesler, iç piyasada satışa sunuldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda 2022 yılı Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) çerçevesinde Kargı Kaymakamlığı, Kargı Belediyesi, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Kargı Halk Eğitim Merkezi, Kargı Ziraat Odası Başkanlığı ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğinde uygulanan “Serada Üreten Genç Eller” projesi ile 7 adet bin 80 metrekarelik sera kuruldu. Seralarda ilk olarak deneme amaçlı 48 bin marul fidesinin ekimi yapıldı. Daha sonra domates fideleri toprakla buluşturuldu. Bugünkü değeri ile toplam 9.3 milyon TL bütçeye sahip olan projeye OKA tarafından 6.5 milyon TL finansal destek sağlandı. Hedef 150 ton domates üretimi İlk hasatta elde edilen domatesler iç piyasada satışa sunulurken, bu yıl 150 ton domates yetiştirilmesi hedefleniyor. Serada Üreten Genç Eller Projesi ile Kargı ilçesinde seraya dayalı tarımsal üretimin geliştirilip yaygınlaştırılması yoluyla model olacak bir tarım işletmesi kurulması, ayrıca kadınlar ve gençler için istihdam imkanlarının artırılması amaçlanıyor. “Örtü altı yetiştiriciliği yoluyla kadın istihdamı sağlanıyor” Projeye ilişkin açıklamada bulunan OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle, örtü altı yetiştiriciliği ile Kargı ilçesindeki kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılmalarına vesile olduklarını vurguladı. “Uyguladığımız bu proje ile sosyoekonomik gelişmişlik endeksinde 5. kademe gelişmiş ilçeler grubunda yer alan, kırsal nüfus yoğunluğu yüksek olan, mikro klima özelliği ile birçok ürünün yetiştirilmesine uygun verimli topraklara sahip Kargı ilçemizde örtü altı bitki yetiştiriciliğinin geliştirilmesine katkı sağladık. Bu hasat döneminde domates fidelerinin dikimi, çapalanması, bakımı ve hasadında 30 kadın istihdam edildi. Kargı içerisinde ve Kastamonu gibi civar illerde önemli miktarda domates satışı gerçekleşti. Örtü altı tarım eğitimi almış işsiz, dar gelirli kadın ve gençlerin serada istihdam edilerek aldıkları eğitimleri uygulamalı hale getirmeyi ve ilçede seracılık faaliyetlerinin geliştirilmesini hedefliyoruz” dedi. “Farklı tarımsal projelerin hayata geçirilmesi için bir örnek teşkil edecek” Serayı ziyaret eden Kargı Belediye Başkanı Hamit Dereli, seranın ilçedeki tarım sektörünün gelişimine önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Gelecek yıllarda da farklı tarımsal projelerin hayata geçirilmesi için bir örnek teşkil edeceğini ifade eden Dereli, “Bu projenin hem yerel ekonomiye katkı sağlaması hem de ilçemizdeki seracılık faaliyetlerini teşvik etmesi beklenmektedir. Hedeflediğimiz 150 ton domates üretimi ile vatandaşlarımızın da kaliteli ve taze ürünlere daha kolay ulaşabilmesini amaçlıyoruz. Bunun yanında seralarımızda kadınlarımıza istihdam sağlıyoruz” diye konuştu.

Alaca’da hasat dönemi başladı Haber

Alaca’da hasat dönemi başladı

Bir dönem süresince topraklarını işleyen, ekime hazırlayan çiftçiler, bu yıl da bereket dolu tarlalar için umutlu. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan iklim değişiklikleri bu yılın hasat beklentilerini etkilese de, çiftçiler modern tarım teknikleri ve yerel bilgi birikimleriyle bu zorlukları aşmaya çalışıyor. Mart ve Nisan aylarında etkili olan sağanak yağışlar kimi yerde ürünlere zarar verse de, kimi yerde bereketli ürünlerin oluşması çiftçinin yüzünü güldürdü. Belediye Başkanı Şerif Arslan, buğday hasadına başlayan çiftçileri ziyaret ederek, bereketli hasatlar diledi. Başkan Arslan’a, Ticaret Borsası Başkanı Arslan Gür ve Ziraat Odası Başkanı Ferhat Arslan eşlik etti. Burada bir konuşma yapan Belediye Başkanı Şerif Arslan, Alaca’nın tarım kenti olduğunu belirterek, “Çorum genelinde en çok sulu tarıma sahip arazileri barındırıyor. Koçhisar Barajı ile birlikte verimlerimiz artmış bulunuyor. Sulak alanlarda rekolte gayet güzel ancak, kıraç yerlerde problemler yaşanıyor. Yağış olursa bu topraklarda her zaman verim güzel oluyor. Yeni hasat sezonu hayırlı uğurlu olsun. Bol ve bereketli kazançlar diliyorum” dedi. Baraj sularının geç açılmasıyla ilgili de açıklama yapan Başkan Arslan, “Geçtiğimiz dönemlerde vahşi sulamadan dolayı baraj sularımızda zaman zaman problemler yaşadık. Hem içme, hem de sulama suyu olduğu için sulamalar zaman zaman kesildi. Sulak arazilerden her zaman 5-6 misli daha verim alabilirsiniz. Sulama Birliği’nin biz Alaca’da kalmasını istiyorduk. Ancak geçmişte bu Mecitözü sulama birliğine verildi. Başkanlarımın şikayetlerini dikkate alacağız. İnşallah bunu tekrar Alaca’ya kazandıracağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu. "Başkan Arslan artan anız yangınlarına dikkat çekti" Belediye Başkanı Şerif Arslan, ilçe genelinde artan anız yangınlarına dikkat çekerek, çiftçilere bu konuda uyarılarda bulundu. Yaklaşan hasat dönemi ile birlikte anız yangınlarının arttığını kaydeden Başkan Arslan,“Hasat mevsimi ile birlikte özellikle anız yangınları artmaya başladı. Çiftçilerimiz haklı olarak tekrar ürün almak için anız yangını yapıyorlar ancak bununla birlikte tarla üzerinde mineraller ve birçok canlı telef oluyor. Buradaki yanan canlıların hesabını nasıl vereceğiz bunu düşünelim. Anız yangınların toprağa da zararı oluyor. Verim düşüyor. Tüm çiftçilerimiz bu konuda dikkatli olmalıdır. Sadece anız yakılmıyor, bu evlere ve ormanlara da sıçrıyor. Bu konuya dikkat çekmek istiyorum” ifadelerini kullandı. ’Baraj suları geç açılınca verim düştü’ Ticaret Borsası Başkanı Arslan Gür, "İlçemizde yaklaşık 120-130 bin dönüm arazi sulanabilir. Baraj ve altyapımız var devletimiz sağ olsun bunları yaptı. Tarım Bakanlığı’nın yaptığı bir yanlışı buradan söylemek istiyorum. Sulama konusunu Mecitözü’nde bir firmaya verdi. Kaymakamlık veya Belediye’ye verilmiş olsaydı sulama işi biz istediğimiz zaman sulayabilirdik. Biz sulama için gittik ücretlerini yatırdık, kartlarımızı aldık ancak 9 gün bayram tatil araya girdi. Bu süreçte su verilmedi. İklimlerde biraz kurak geçti ve bizler sulama yapamadık. Ekinler kuruduktan sonra suları açtılar. Burada bizim 100 bin dönüm arazide doğru düzgün sulama yapamadığımız için sulu tarıma göre aldığımız ürünün 4/3’ünü kaybetmiş bulunuyoruz. Buda Çorum Devlet Su İşleri Müdürlüğü’nün hatasından kaynaklanıyor. Nisan ve Mart ayları bizim için sulama konusunda önemliydi. Sulu tarımın bulunduğu alanda sulama sularının geç açılmasından dolayı çiftçilerimiz büyük zarar etmiş durumda. Yetkililerimizden bu konuya bir çare bulmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu. ’Bereketli bir yıl olsun’ Alaca Ziraat Odası Başkanı Ferhat Arslan da, “Sulu alanlarda rekoltemiz güzel ancak Başkanımızın da dediği gibi kuru alanlarda rekolte problemi yaşıyoruz. Barajlar geç açıldı suyu geç verdiler. Arıza verdiği söyleniyor ancak buna hazırlıklı olmaları gerekiyordu. 10 gün önce suları açarak deneme yapılsaydılar çiftçilerimiz böyle duruma düşürmezlerdi. Yine de buna şükür. Bütün çiftçilerimize hayırlı bir hasat dönemi diliyorum” dedi.

ETi Burçak ve WWF-Türkiye'den yeni çalışma Haber

ETi Burçak ve WWF-Türkiye'den yeni çalışma

Türkiye’de tarımın ve buğday üretiminin sürdürülebilirliği ve gelişmesi için 15 yıldır projelere imza atan ETi Burçak ve WWF-Türkiye “Toprak Gönüllüleri” ile, tarım topraklarının iyileştirilmesi için harekete geçiyor. 2008 yılından bu yana Türkiye’de tarımsal sürdürülebilirliğe katkıda bulunmak amacıyla iş birliği yapan, bu alanda birçok önemli projeyi hayata geçiren ETi Burçak ve WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), ortak çalışmalarına bir yenisini ekledi. Tarım topraklarının iyileştirilmesi amacıyla 2020 yılında “Sağlıklı Toprak Hareketi” projesini başlatan ETi Burçak & WWF-Türkiye, projeyi yeni dönemde “Toprak Gönüllüleri” açılımıyla devam ettirecek. İlk aşamada İç Anadolu bölgesinde Konya, Ankara, Eskişehir, Çorum, Yozgat ve Sivas illerine giderek çiftçileri tarlalarında ziyaret edecek olan “ETi Burçak & WWF-Türkiye Toprak Gönüllüleri”, çiftçilere toprak koruma yöntemlerini uygulamalı olarak anlatacak. İş birliklerinin yeni safhası olarak açıkladıkları ETi Burçak & WWF Türkiye Toprak Gönüllüleri hareketiyle beraber, bu yıl gerçekleştireceklerini de kamuoyuyla paylaşan ETi Türkiye CEO’su Ercan Öz ve WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, önümüzdeki dönemde atacakları adımları ETi Burçak’ın yeni marka elçisi Kıvanç Kasabalı’nın da katılımıyla gerçekleşen toplantıda basın mensuplarıyla paylaştı. ETi Türkiye CEO’su Ercan Öz, WWF-Türkiye ile olan iş birlikleri kapsamında tarım yapılan toprakların verimden ödün vermeden korunması ve iyileştirilmesi yönünde katkı sağlamayı ve bu konuda toplum nezdinde farkındalık oluşturmayı amaçladıklarına dikkat çekti. “Toprak Gönüllüleri’miz çiftçilere yeni bakış açıları kazandıracak” WWF Türkiye ile 15 yıldır birçok projeye imza attıklarını ve bu projelerde binlerce çiftçiyle omuz omuza çalışırken, tarım topraklarının verimliliğinin korunması konusunda farkındalık çalışmaları sürdürdüklerini dile getiren Ercan Öz, konuyla ilgili şunları söyledi: “Eskişehir’in Çifteler ilçesinde gerçekleştirdiğimiz koruyucu tarım uygulamalarıyla toprağın sağlığını korurken aynı zamanda çiftçilerin yakıttan yüzde 85 ve işçilikten de yüzde 70 tasarruf sağlamasına katkı sağladık. Toprak Gönüllülerimizle onarıcı tarımın toprak sağlığına etkilerini çiftçilere aktarabilmeyi hedefliyoruz. Bu paralelde de Eskişehir, Şanlıurfa, Aydın ve Tekirdağ illerinde onarıcı tarım yapan çiftçi ziyaretlerimizi gerçekleştirdik ve 100 ziraat mühendisi öğrencinin çiftçimizle, deneyim paylaşımı gerçekleştirerek, uygulamaların yerinde görülmesi ve deneyim paylaşılmasının sağladık. Bu yıl yine ziraat fakültelerinden öğrencilerimizle birlikte gerçekleştireceğimiz ve üç gün sürecek Toprak Kampı’nda 20 ziraat mühendisliği öğrencisi, onarıcı tarım konusunda uzmanlardan teorik ve uygulamalı eğitim alacak. Eğitimleri tamamlayan bu gençlerimiz, sürecin sonunda “ETi Burçak Toprak Gönüllüleri” olacak ve öğrendiklerini sahada çiftçilere uygulamalı bir şekilde gösterecek.” Bu yıl özellikle en çok önem atfettikleri bir diğer etkinlikleri olan yağış simülasyonuna da dikkat çeken Öz, bu organizasyonu ekim ayında gerçekleştirmeyi planladıklarını aktardı: “Onarıcı tarımın toprak sağlığına etkilerinin çiftçilere aktarılması için gezici aracımızla hazırlanacak yağış simülasyonunu, ETi Burçak WWF-Türkiye Toprak Gönüllüleri ve WWF-Türkiye’nin uzman teknik personelleri ile birlikte Konya, Ankara, Eskişehir, Çorum, Yozgat ve Sivas’taki çiftçilerimizle buluşturacağız. Bu illerimizi daha önce yayınladığımız 'Türkiye'de Tarım Arazilerinin Dünü, Bugünü ve Geleceği Raporu’nu baz alarak buğday üretiminin en yoğun olduğu lokasyonlara göre belirledik.” WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Ömür Kula ise şunları söyledi: “Bugün doğal kaynaklar üzerindeki tehditlerin en başta gelenlerinden biri de gıdamızı üretme biçimimiz Tarım amaçlı arazi kullanımlarının suyumuz, ormanlarımız, havamız, denizlerimiz ve biyolojik çeşitlilik üzerinde tahrip edici etkileri var. Öte yandan tarımsal üretim süreçleri hem doğa koruma açısından önemli tehditler oluşturuyor hem de çözüm bulmanın anahtarını elinde tutuyor. Bu noktadan hareketle Türkiye’de buğday üretimi yapılan tarım alanlarında toprağın korunması için gerekli yöntemlerin belirlenmesi ve toprak kalitesini iyileştiren bu yöntemlerin bölgelere özgü derlenmesi, uygulamaların yaygınlaştırılması amacıyla 2020 Eylül ayından bu yana ‘Sağlıklı Toprak Hareketi’ projesini ETi Burçak işbirliği ile sürdürüyoruz." Marka elçisi Kıvanç Kasabalı ise şunları söyledi: “Proje, çiftçilerimizin verimliliklerini arttırarak tarım yapabilmelerine olanak sağlayacak. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Doğal kaynaklarımızı ve en önemlisi tarım topraklarımızı hoyratça kullanmaya dur dememiz gerekiyor. Yıllardır yapmış olduğum programlar, çiftçiler ve köylülerden öğrendiğim bir şey varsa o da toprağın her zaman kendisini ekeni, kendisine iyi davrananı aynı şekilde karşıladığıdır."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.