TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Deniz Kirliliği

AGRONEWS - Deniz Kirliliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deniz Kirliliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uzmanlar Uyardı: Marmara Denizi’nde Müsilaj Tehlikesi Büyüyor Haber

Uzmanlar Uyardı: Marmara Denizi’nde Müsilaj Tehlikesi Büyüyor

Müsilaj Yeniden Göründü Marmara Belediyeler Birliği'nin 50. yılı kapsamında Bursa’da düzenlenen etkinlikte, Marmara Denizi ve müsilaj tehlikesi ele alındı. Programda konuşan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın denizdeki biyolojik üretimin ilk basamağı olan planktonların aşırı çoğalması sonucu oluştuğunu belirtti. Deniz yüzeyinin sıcaklığının 10,5 dereceye ulaştığını vurgulayan Sarı, "Deniz şartlarında 40-50 yıllık rekorlar kırılıyor. Kirlilik önlenmezse müsilaj felaketi kaçınılmaz" dedi. Deniz Kirliliği Sorunu Çözülmedi Sarı, 1980'li yıllardan bu yana belediyeler ve hükümetler değişse de Marmara Denizi’ne atık deşarjının değişmediğini belirterek, şu tespitlerde bulundu: Evsel atıkların sadece %51,7’si ileri biyolojik arıtmadan geçiriliyor. Bandırma’da arıtma tesisi yok, sadece pompalama tesisi var ve atıklar doğrudan Marmara Denizi'ne deşarj ediliyor. Denize kıyısı olan belediyeler atıklarını pompalarla basıyor, ancak bu atıklar Marmara'da kalıyor. Saros Körfezi'ne Kadar Yayıldı Sarı, 2021’de hazırlanan eylem planı uygulanmış olsaydı bugün müsilaj sorununun yaşanmayacağını belirterek, müsilajın Kuzey Ege’deki Saros Körfezi’ni bile etkilediğini söyledi. Müsilaj nedeniyle deniz çayırlarının, mercanların ve midyelerin zarar gördüğünü, balıkçılık ve turizmin olumsuz etkilendiğini vurgulayan Sarı, "Nisandan itibaren müsilaj yüzeye çıkacak. Küçük balıkçılar perişan durumda. Harekete geçmezsek Marmara’yı kaybedeceğiz" dedi.

Çanakkale Boğazı'nda Müsilaj Yeniden Görüldü Haber

Çanakkale Boğazı'nda Müsilaj Yeniden Görüldü

Deniz Ekosistemi Tehlike Altında Müsilaj, 2020 yılında Marmara Denizi'nde büyük bir çevre felaketine yol açmış ve deniz ekosistemine ciddi zararlar vermişti. Çanakkale Boğazı'nda tekrar görülmeye başlayan müsilaj, bölgedeki turizm ve balıkçılık sektörlerini olumsuz etkiliyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Temel Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, müsilajın oluşumunda deniz sıcaklığındaki artış, güneş ışınlarının yoğunluğu, tarımsal ve kentsel yüzey akışlarıyla taşınan azot ve fosfor birikimi, akıntılar ve çeşitli kirlilik kaynaklarının etkili olduğunu söyledi. Önlemler Alınmalı Müsilajın aşırı fitoplankton artışına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Büyükateş, “Oksijen yetersizliği, habitat kaybı, besin zincirinin bozulması ve biyolojik çeşitliliğin azalması gibi ciddi sonuçlar doğuyor” dedi. Müsilajla mücadelede kısa vadede atık suların arıtılmadan denize deşarj edilmesinin engellenmesi ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçilmesi gerektiğini vurgulayan Büyükateş, uzun vadede ise sulak alanların korunması, aşırı avlanmanın önlenmesi, kıyı erozyonunun kontrol altına alınması ve temiz balıkçılık yöntemlerinin desteklenmesi gerektiğini belirtti. Halkın çevre bilinci konusunda bilinçlendirilmesinin önemine değinen Büyükateş, ekosistem tabanlı yaklaşımlarla denizlerin korunmasının mümkün olduğunu ifade etti.

Çanakkale Boğazı’nda Müsilaj Alarmı Yeniden Çalıyor Haber

Çanakkale Boğazı’nda Müsilaj Alarmı Yeniden Çalıyor

ÇANAKKALE (İHA) - Çanakkale Boğazı’nda deniz salyası olarak da bilinen müsilaj yeniden görülerek özellikle balıkçılar arasında tedirginliğe neden oldu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Temel Bilimler Bölüm Başkanı ve Çanakkale Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, bu durumun su sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden kaynaklandığını söyledi. 2020 yılında ciddi sorunlara neden olan müsilaj, bu yıl Güney Marmara’da bazı bölgelerde etkisini yeniden göstermeye başladı. Prof. Dr. Büyükateş, yaklaşık bir aydır balıkçılardan bu konuda şikayetler aldıklarını ve yüzeyde de müsilaj gözlemlendiğini belirtti. MÜSİLAJIN NEDENLERİ VE ÇÖZÜM YOLLARI Prof. Dr. Büyükateş, su kolonunda yoğunlaşmanın en önemli sebeplerinden birinin durgun hava koşulları ve su sıcaklıklarının yüksek olması olduğunu ifade etti. Müsilajı oluşturan organizmaların etkinliğini kontrol altına almak için su sıcaklıklarının 9 derece ve altında olması gerektiğini belirten Büyükateş, şu an su sıcaklıklarının ortalama 13.5 derece olması nedeniyle organizmaların fotosentez aktivitelerinin arttığına işaret etti. Ayrıca sistemdeki besin yükünün kentsel ve tarımsal kirlilikle arttığını vurgulayan Büyükateş, iklim değişikliği ve mevsimsel değişimlerin de bu süreçte önemli bir rol oynadığını belirtti. Ancak kontrol edilebilecek faktörler arasında atıkların, tarımsal girdilerin ve yüzey akışlarının yönetiminin yer aldığını söyledi. GELECEK GÜNLERDE DÜŞÜŞ BEKLENİYOR Büyükateş, önümüzdeki günlerde sıcaklıkların düşmesi ve rüzgar hareketliliğinin artmasıyla müsilaj yoğunluğunda azalma beklediklerini ifade etti. Ancak bu süreçte atık kontrolüne ve kirlilik yükünün azaltılmasına daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

Sürdürülebilir denizler için CarrefourSA’dan Mavi Ekonomi atağı Haber

Sürdürülebilir denizler için CarrefourSA’dan Mavi Ekonomi atağı

Akdeniz Koruma Derneği Başkanı Zafer Kızılkaya’nın CarrefourSA sponsorluğunda gerçekleşecek oturumu öncesinde, Mavi Ekonomi buluşması gerçekleştirildi. CarrefourSA Genel Müdür Yardımcısı Murat Dinçer, Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Direktörü Melis Karatay Ebin, Lezzet Arası Restoranları Grup Müdürü Gökhan Sabuncu, Taze Gıda Kategori Grup Müdürü Tuncay Odabaş, TURYİD Başkanı Kaya Demirer ve TURYİD Gastro Ekonomi Komitesi Başkanı Ebru Koralı’nın katılımı ile gerçekleşen buluşmada Zafer Kızılkaya, Mavi Ekonomi’nin deniz ve okyanus kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde kullanımını vurgulayarak, ekonomik büyüme ile çevresel sürdürülebilirliği birleştirme potansiyeline dikkat çekti. Okyanusların yalnızca dünyadaki en büyük ekosistem değil, aynı zamanda devasa bir ekonomik sistem olduğunu söyleyen Zafer Kızılkaya, küresel Mavi Ekonomi’nin gücü ve faaliyetlerinin denizde veya karada gerçekleşmesine bakılmaksızın en geniş anlamda okyanuslar, denizler ve kıyılarla ilgili tüm sanayi ve sektörleri kapsadığını ekledi. Kızılkaya, Mavi Ekonomi’nin kapsadığı sektörler arasında taşımacılık, balıkçılık, (yenilenebilir) enerji üretimi, limanlar, tersaneler, su ürünleri yetiştiriciliği ve turizmin de yer aldığını ifade etti. “Denizlerin sürdürülebilirliğine yatırım yapıyoruz” Uzun yıllardır, denizlerin sürdürülebilirliği ve sürdürülebilir balıkçılığa verdiği desteklerle su altı ekosistemine katkı sağlayan şirket, organize gıda perakende sektöründe Mavi Ekonomi’yi sahiplenen öncü marka olarak öne çıkıyor. Mavi Ekonomi’nin henüz organize gıda perakende sektöründe sık kullanılan bir kavram olmadığı aktaran CarrefourSA Genel Müdür Yardımcısı Murat Dinçer, “Biz sürdürülebilir deniz kaynaklarına uzun yıllardır yaptığımız yatırımlarla Mavi Ekonomi’nin daha çok konuşulmasını hedefliyoruz. Bunu aslında bir zorunluluk değil, sorumluluk olarak görüyoruz. Sadece denizleri temiz tutmakla yükümlü değiliz. Şirket olarak raflarımızda 80 çeşit balık bulunduruyoruz. 2023 yılında 12 bin ton balık satışımız oldu ve bu yıl hedefimiz 19 bin tona çıkmak. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede balık tüketimini arttırmalıyız. Bunu yaparken su altı ekosisteminin devamlılığını da göz ardı edemeyiz. Bu yüzden farkındalık çalışmalarının yanı sıra sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarını destekliyoruz ve desteklerimizle birlikte su altı yaşam döngüsünün bozulmaması için tedarikçilerde de aynı kriterleri dikkate alıyoruz. MSC (Marine Stewardship Council) ve ASC (Aquaculture Stewardship Council) gibi sertifikasyon programlarına katılan balıkçıların ürünlerini satın alıyoruz. Ancak sadece kendi kapımızın önünü süpürerek başarılı ve sürdürülebilir olamayacağımızın da farkındayız. Her zaman olduğu gibi sektörün bir oyuncusu olarak değer ekosistemi etrafında paydaşlarımız ve sektörümüzün diğer oyuncularıyla birlikte üstümüze düşeni yapmaya hazırız” dedi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, deniz filosunu güçlendirdi Haber

Antalya Büyükşehir Belediyesi, deniz filosunu güçlendirdi

Antalya Büyükşehir Belediyesi, deniz araçlarını denetlemek ve çevre kirliliğinin önüne geçmek amacıyla, gece görüş özelliğine sahip denetim teknesi alarak, deniz filosunu güçlendirdi. Akdeniz’in temiz kalmasına büyük önem veren ve bu konuda çalışmalarını sürdüren Antalya Büyükşehir Belediyesi, 320 kilometrekarelik denetim sahasındaki açığı kapatmak amacıyla, yeni bir denetim teknesi aldı. Toros 07 ismi verilen denetim teknesi ile Akdeniz’de kirliliğe sebep olan deniz araçları tespit edilip, acil durumlarda müdahale edilebilmesi hedefleniyor. "Gece görüşlü"  Antalya Körfezi’nde seyreden tüm deniz araçlarını denetlemek amacıyla filoya eklenen ve ağır deniz şartlarında görev yapabilme kapasitesine sahip olan denetim teknesi Toros 07, High Density Polietilen- Petrolden elde edilen yüksek yoğunluklu polietilen malzemeden üretildi. 28 knot tepe hıza sahip olan yüksek süratli tekne, gece görüşü ve radar sistemlerine sahip ve sürekli takip yapabiliyor. 13.8 metre uzunluk ve 3.95 metre genişliğinde olan Toros 07 isimli denetim teknesi, 2 adet 420 Hp’lik, toplamda 840Hp makine gücüne ve tüm denetim sahasına hakim olacak bir yakıt kapasitesine sahip. Toros 07 Çevre Denetim Teknesi, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu, Elektronik Gemi Denetleme Sistemi’ne(EGDS) online olarak bağlanıp, görüntülerin anında aktarılmasına imkan sağlıyor. Bu şekilde “Çevre Kanunu’nun” verdiği yetkiyle, deniz araçlarından kaynaklanan deniz kirliliğinin önüne geçilmeye çalışılacak. Denetim teknesi, 10 milyon 70 bin TL’ye mal oldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.