TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Deprem

AGRONEWS - Deprem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deprem haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Deprem bölgesinde serada bereketli muz hasadı Haber

Deprem bölgesinde serada bereketli muz hasadı

Depremin yaralarının sarıldığı bölgede muz üreticiden 20 TL ile 25 TL arasında alıcı buluyor. Türkiye’nin bereketli topraklarının yer aldığı tarım şehri Hatay, tropikal ürünlerin üretiminde ön plana çıkıyor. Kentte en çok üretilen tropikal ürün muz, seralarda afetzede çiftçiler tarafından üretiliyor. Antakya ilçesine bağlı Demirköprü Mahallesi’nde çiftçilik yapan Mehmet Alkan, 3 yıl önce kurduğu 10 dönümlük serasında muz yetiştiriyor. Geçtiğimiz günlerde başlayan hasadın bereketinden memnun olan Alkan, ürünün kilogram fiyatını seradan dönem dönem 20 TL ile 25 TL arasında satıyor. Market raflarındaki fiyatlarla sera fiyatları arasındaki farka tepki gösteren çiftçi Alkan, bu durumun kendilerini üzdüğünü söyledi. “Serada muzlar 20 - 25 TL iken market raflarında 50 TL - 80 TL arasında fiyatlar var” Çiftçi Mehmet Alkan, 10 dönümlük serasındaki muz hasadından memnun olduğunu dile getirerek, “Buradaki muz serasını kuralı 3 yıl oldu. Burada 10 dönümlük arazide hasat yapıyoruz. Muz bir tropikal bir meyve türü olduğu halde verim açısından şükürler olsun ki çok iyiyiz. Fiyat konusunda hiç memnun değiliz. Burada bu yıl fiyat 20 TL ile 25 TL arasında değişiyor. Dışarı çıktığımızda marketlerde 50 ila 80 TL arasında bir rakam görüyoruz. Bu da bizi çok üzüyor. Biz üretici olarak burada her türlü ilaç ve gübre gibi etkenlerle uğraşırken dışarısı bizim aldığımızdan bir kat daha fazlasını kazanıyor. Geçen yıl ki hasatla aynı gibiyiz. Muzun üretimi doğumundan mahsulü alışımıza kadar 12 ay süre geçmesi gerekiyor. Şükürler olsun ki en azından bu bir tropikal meyve olduğu halde Antakya ve Hatay gibi depremde büyük hasar alan bölgede bu mahsulü çıkarmak bizim için bir başarıdır. Topraklarımız çok iyi verimlidir. Muz, deniz kenarında olan bir mahsul olduğu halde biz bunu şehrin iç kesimlerinde ekip diktiğimizde yine de şükürler olsun ki hasadımızı alıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bereketli topraklarda yetişen çilek, tarlada 100 TL’den alıcı buluyor Haber

Bereketli topraklarda yetişen çilek, tarlada 100 TL’den alıcı buluyor

Çilek, tarlada 100 TL’den alıcı buluyor. Asrın felaketinin yerle bir ettiği Hatay’ın bereketli topraklarında birçok ürün yetişiyor. Bölgeye has lezzetlerden olan çilekte de hasat başladı. Dörtyol ilçesinde 6 dönüm arazisinde çilek yetiştiren Muharrem Peköz de bereketli hasada başladı. Peköz’ün yetiştirdiği çileğin kilosu tarladan 100 TL’den alıcı buluyor. “Başarılı bir şekilde geliştirdik; bir dönüm, 2 dönüm, 3 dönüm derken 5-6 dönüme kadar çıktık” Çilek üretiminin zevkli olduğuna ve en büyük destekçisinin eşi olduğuna değinen 50 yaşındaki Muharrem Peköz, “Dörtyol’da çilek üreticisiyim, yani ilk çilek üreticiliğini ben yapıyorum. 8 yıldan beri çilek üretiyorum, daha önce çilek üreten olmadığı için ilk ben oldum. Tarım müdürümüzün sayesinde çilek üretimine başladık. Burada en büyük yardımcı benim eşim, bana çok büyük destek olduğu için çilek üretiminde başarı sağladık. Başarılı bir şekilde bir dönüm, 2 dönüm, 3 dönüm derken 5-6 dönüme kadar çıktık. Şu an önümüzdeki periyotta zaten 15 dönüm kadar yapmayı düşünüyoruz. İşçiliği çok güzel bir iş, işini sevdikten sonra çilek üretimi güzel bir iş. Mart’ta ilk hafta başlıyoruz, Temmuz’un 15’ine kadar hasat yapıyoruz. Hal olmadığı için manavlara çalıştığımız için pek fazla bir ödenek para kaybımız olmadığı için daha kolay oluyor. Komisyonumuz yoktur bizim. 80 TL ile 100 TL arasındaki fiyatlarda gidiyor. Sezon başladıktan sonra günlük belirli oranda buraya müşterimiz geliyor” dedi.

Depremzede kadının boruda yetiştirdiği ürünler gelir kapısı oldu Haber

Depremzede kadının boruda yetiştirdiği ürünler gelir kapısı oldu

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşayan Tuğba Alvanoğlu’nun Tayvanlı öğrencilerden öğrendiği topraksız tarım yöntemiyle PVC borularda yetiştirdiği ürünler gelir kapısı oldu. Tarım arazilerinin verimliliğinin her geçen gün azaldığı Dünya’da topraksız tarım önem arz etmeye başladı. Öğrenci değişim programı kapsamında Tayvan’dan Türkiye’ye gelen 23 öğrenci, Reyhanlı ilçesinde yaşayan Tuğba Alvanoğlu’nu topraksız tarımla tanıştırdı. Alvanoğlu, PVC boru içerisinde küçük kum taneleriyle ve suyla kurduğu sistemle, topraksız tarım yapmayı başardı. İlk olarak marul yetiştirmeyi başaran kadın, PVC boru içerisinde üretim yaparak gelir elde etmeyi başardı. İş yerine kurduğu sistemin Tayvan’dan gelen 23 öğrencinin projesi olduğunu söyleyen Alvanoğlu, “Hatay’ın toprak bakımından çok zengin. Çok ciddi anlamda Türkiye’nin belirli ürünlerini de karşılayabiliyor. Ama ona rağmen buradaki gençlere ve en önemlisi depremde zarar gören gençlere bir örnek olmak. İlerleyen dönemlerde biliyorsunuz insanlar çoğalıyor ve toprak kalmayabilir, bunun küçücük bir bilim adamı şeklinde bir projeyle geldiler. Kendileri çok ciddi bir laboratuvar çalışması ile bize bu projeyi hayata geçirdiler. Çok ciddi anlamda da kısa bir süreçte verim aldık. Yapmış oldukları çalışma 3 aylık bir süreçti. 3 aylık süreçte gençlerimiz hem projeyi hayata geçirdiler hem de neler yetiştirilebilir bir de bunun takibini yaptılar. Yani farklı bir coğrafya da farklı bir olay nasıl hayata geçirilebilir, bunun çalışmasına resmen bizde şahit olduk. Çünkü insanların, acaba ’nasıl yapılıyor, nasıl bir sistemle çalışıyor’ diye gerçekten dikkatini çekiyor. Çocukların ve gençlerin uğrak yeri olduğu için sürekli olarak bizler takip ediyoruz. Umarız ilerleyen dönemler de bu tür projeler hem gençlerimize örnek olur hem de tarım alanın da bu tür projelerle ekonomik yönden de ciddi anlamda bir destek olur" dedi. Küçük kum tanelerinin su ile birleşiminden oluşan projede marul yetiştirmeyi başardıklarını belirten Alvanoğlu, "Teoride değil de pratikte belirli bir şekilde sizlere sunuyoruz. Sadece sudan ve küçücük kum taneleriyle beraber yapılan bir proje, suyun devir daim yapmasıyla çalışan bir sistem. Burada toprakta olan bütün alacağı maddeler neler varsa bu maddeleri bu sefer suyla beraber kayalarla suyun içine katarak yapıyorsunuz. Toprakta hangi ürün, hangi besleyici neler varsa, onu insan yapısı olarak su ve kumla birleştirerek böyle bir projeyi hayata geçiriyorlar. Şu anda marullarımız var. Dönem dönem mevsimsel olarak ürünler var. Önce ne kadar dayanaklıdır diye çiçeklerle denedik. Şimdi marullarımız var. Çok kısa sürede cevap verdi. Nerdeyse 10 günlük bile değil. Büyüyünce artık yemeye çalışıyoruz. Bu mevsim bittikten sonra daha farklı bir ürünle hayata geçireceğiz. Bu bizim biraz da pilot çalışmamız, bir pilot çalışmasında bunlar yapıldığı zaman, ilerleyen dönemde Reyhanlı’da yetişmeyen bir çilek ya da farklı ürünler olabilir. Bunları yapabiliriz" şeklinde konuştu.

Malatya’da kayısı yüz güldürdü Haber

Malatya’da kayısı yüz güldürdü

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin vurduğu Malatya’da depreme rağmen toplamda 68 bin 346 ton kuru kayısı ile çekirdek ihracatı gerçekleştirildi. Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin vurduğu Malatya’da yaraların sarılmasında kayısı önemli bir rol üslenerek, 1 Ağustos-30 Kasım 2023 tarihleri aralığında toplamda 68 bin 346 ton kuru kayısı ile çekirdek ihracatı gerçekleştirildi. 11 aylık dönemde 63 bin 842 ton kuru kayısı ihracatının gerçekleştirildiği kentte 4 bin 594 ton da kayısı çekirdeği ihracatı gerçekleştirilerek, 382 milyon 676 dolar gelir elde edildi. Depreme rağmen bir önceki yıla mukayese ile elde edilen gelirin paralellik gösterdiğini kaydeden Malatya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanvekili Erhan Almendi, "Kasım ayında kuru kayısı ihracatımız 6 bin 434 ton gerçekleşirken, 38 milyon 509 bin dolar gelir elde edildi. 2023 yılı Kasım ayı itibarıyla kuru kayısı ihracatımız 63 bin 842 tona ulaşarak 367 milyon 252 bin dolar gelir elde edildi. Geçen yıla mukayese ile tonajda biraz gerileme oldu ama gelirimiz aynı seviyelerde gerçekleşti" dedi. En fazla ihracatın AB ülkeleri ile ABD'ye olduğunu belirten Almendi, "2023 yılı 11 aylık dönemde 4 bin 594 ton kayısı çekirdeği ihracatı gerçekleştirirken, 15 milyon 424 bin dolar gelir elde edildi. Bu rakamlar bizler için önemli inşallah yeni dönemde bu rakamları daha da yukarılara çıkarmayı hedefliyoruz. Deprem nedeniyle sektörde işçi anlamında sorunlar yaşanıyor, bu sorunun çözülmesiyle birlikte ihracatımız daha da artacaktır" diye konuştu.

Depremden etkilenen illerde tarım alanları suyla buluşturuluyor Haber

Depremden etkilenen illerde tarım alanları suyla buluşturuluyor

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, DSİ 11 ili etkileyen depremler sonrası başladığı sulama altyapı projelerinin bakım ve onarımı çalışmalarının büyük bölümünü tamamlayarak tarım topraklarını tekrar suyla buluşturuyor. Bölgede, toplam 56 kilometre uzunluğundaki kanaletlerde bakım ve onarım çalışması yürütüldü. 12,4 kilometrelik sulama kanalı imalatı ile 1,2 kilometrelik işletme bakım yolu onarımı tamamlandı. Bu kapsamda Hatay'da bakım onarım çalışması yürütülen toplam 45 kilometre uzunluğundaki kanaletler çiftçilerin hizmetine sunuldu. Yarseli sulamasında yaklaşık 4 bin adet (yaklaşık 20 kilometre) düşük kanalet montajı yapılarak sulamaya hazır hale getirildi. Kırılan kanaletlerin ayak ve semerleri yenilenerek montajı yapıldı. Samandağ sulamasında hasar oluşan 1000 adet (yaklaşık 5 kilometre) düşük kanaletlerin ayak ve semerleriyle birlikte yenilenerek montajları gerçekleştirildi. Ayrıca çiftçilerin mağdur olmaması için depremde zarar gören 2 adet pompa istasyonunda geçici pompalarla su akışı sağlandı, böylece sulamada aksamanın önüne geçildi. Kırıkhan sulamasında depremde zarar gören 4 bin adet kanaletin tümünde tamir ve yenileme imalatları tamamlandı. Hassa sulamasına ait tahrip olan kanallarda 1800 metreküp beton dökülerek beton anoların bakım ve onarım imalatları yapıldı. Malatya'da ise çeşitli bölgelerde 5,2 kilometre kanal yenileme inşaatı, 12,4 kilometre kanal yalıtımı imalatlarının yanı sıra 1,2 kilometre işletme bakım yolu onarımı tamamlandı. Doğanşehir, Sultansuyu, Akçadağ, Oba, Suçatı, Derme, Çerkezyazısı, Şahnahan ve Yazıhan sulamalarında meydana gelen hasarların giderilmesi için 21 Mart 2023'te ihale yapılarak sözleşme imzalandı ve çalışmalara başlandı. Aynı anda farklı sulama tesisleri için oluşturulan ekiplerin marifetiyle birden çok kısımda çalışmalar devam ederken sulama birlikleri de kendi bütçe imkanları çerçevesinde onarım çalışmaları yürütüyor. Bu kapsamda, Doğanşehir sulamasında Topraktepe mevkisinde 1,7 kilometre söküm ve 3,3 kilometre kanal yenileme imalatı tamamlandı. İlçe merkezi-Çığlık mevkisinde toplamda 800 metre trapez kanal yenileme imalatı bitirildi. Diğer çalışmalar ise devam ediyor. Sultansuyu sulamasında S2-S3 kanalları üzerinde 10 farklı lokasyonda betonarme kaplı çelik sifon onarımı ve imalatı tamamlandı. Birlik/idari imkanlarla Hacı Abdi iletim kanalı güzergahında 1,2 kilometre işletme bakım yolu yapıldı. Derme sulamasında Çat Barajı tünel çıkışından itibaren yaklaşık 7 kilometre, Darende Gökpınar sulamasında ise 5,4 kilometrelik kanal onarımı imalatı tamamlandı. Kahramanmaraş, Kılavuzlu, Adıyaman ve Gaziantep Belkıs-Nizip sulamalarında oluşan deprem hasarlarının giderilmesine yönelik bakım, onarım ve yenileme çalışmaları da sürüyor. Bu kapsamda, Kılavuzlu sulaması ana kanalında toplam 2,5 kilometre, Kahramanmaraş sulamasında toplam 1,5 kilometre, Adıyaman sulaması Samsat ünitesi ana kanalında yaklaşık 1,1 kilometre, Gaziantep Nizip ilçesi Belkıs sulaması ana kanalında 1 kilometre onarım çalışması gerçekleştirildi. "Üreticilerimizin her daim yanlarında olmaya devam edeceğiz" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sosyal medya paylaşımında, depremden etkilenen illerde tarımsal üretimin kesintiye uğramaması, toprakların susuz kalmaması için sahada çalışmaları aralıksız sürdürdüklerini belirterek, "Bereketli topraklarımızı suyla buluşturmaya, üreticilerimizin her daim yanlarında olmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Depremzede besiciler devlet desteğiyle hayvancılığı sürdürüyor Haber

Depremzede besiciler devlet desteğiyle hayvancılığı sürdürüyor

Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde 6 bin civarında binanın yıkıldığı kentte birçok ahır ve ağıl da yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Telef olmayan hayvanları açıkta kalan üreticilere Tarım ve Orman Bakanlığının desteğiyle 2 bin 600 civarında çadır ile branda gönderildi. Bazı bölgelere de gönderilen kerestelerle hayvanlar için barınaklar yapıldı. Yeşilyurt Ziraat Odası Başkanı Doğan Solmaz, AA muhabirine, çiftçi ve üreticilerin deprem sürecinde devleti daima yanlarında hissettiklerini söyledi. Malatya'da 3 bin 600 ahır ve ağıl yıkıldı Depremlerde kentte 3 bin 600 civarında ahır ile ağılın yıkıldığını, Tarım ve Orman Bakanlığının hasar tespit çalışması yaparak eksiklikleri tespit ettiğini dile getiren Solmaz, "2 bin 700 çadır ve branda yetiştiricilere verildi. Kentte 206 bin 455 küçükbaş hayvanın sağlık taraması yapılarak, yaklaşık 10 bin doz şap aşılaması gerçekleştirildi. 223 bin 963 büyükbaşın sağlık taraması yapılarak 151 bin 468 doz şap aşısı yapıldı." bilgisini verdi. Binaların çökmesiyle yetiştiricilerin yemlerinin de enkaz altında kaldığını hatırlatan Solmaz, Bakanlık tarafından yem desteği yapıldığına da dikkati çekti. Yetiştiricilere, hayvanları için hem barınma hem de yem desteğinin yapılmasıyla üretimin sürdüğünü anlatan Solmaz, şunları kaydetti: "7 bin 362 yetiştiriciye 25 bin 495 ton arpa dağıtımı yapıldı. İlave prim verilerek 821 küçükbaş, 523 büyükbaş hayvanın kesimi sağlandı. Çiftçilerin elindeki hayvanların ucuza kesiminin önüne geçmek için Bakanlık çiftçilere bu desteği sağladı. Desteklerle besicilerimiz kurbanlık hayvanlarını bayrama kadar besleyerek zarar etmedi. Bakanlığımıza çiftçilerimiz adına teşekkür ediyorum." "Depremin ilk gününden beri devletimiz yanımızda" Kadiruşağı Mahalle Muhtarı Baki Aslan da depremlerde mahallelerinde sadece bir evin ayakta kaldığına dikkati çekti. Aslan, depremlerde mahallelerindeki 24 ahırın yıkıldığına, 200 hayvanın telef olduğuna işaret ederek, "Tarım ve Orman Bakanlığı bize 3 tır kereste verdi, 2 bin küçükbaş hayvan için ağıl yaptık. Ağıllar için çadır ve branda ile mahalleli için konteyner gönderdiler. Depremin ilk gününden beri devletimiz yanımızda." dedi. Devletin verdiği desteklerle yetiştiricilerin üretime devam ettiğinin altını çizen Aslan, "Yardımlar vaktinde gelmeseydi hayvanlar satılmış, mahalle de çevre illere göç etmiş olacaktı." diye konuştu.

Depremin vurduğu Hatay’da kayısı hasadı başladı Haber

Depremin vurduğu Hatay’da kayısı hasadı başladı

Üretici ve işçilerin depremzede olduğu bahçede kayısılar dalından tek tek toplandı. Hatay’ın en verimli topraklarından Amik Ovası’nda son dönemlerde çekirdekli meyve dikimine yönelik bir artış yaşanıyor. Ekim alanı her geçen yıl artan ve Türkiye’nin hemen her ilinin yanı sıra ihracata gönderilen kayısılar, üreticiler tarafından toplanmaya başladı. Sabahın erken saatlerinde kayısı bahçesine giren işçiler sıcak havaya rağmen hasat gerçekleştiriyor. Çizilip ya da darbe almaması için içi sünger kaplı kovaya toplanan kayısılar daha sonra sandıklanarak kamyonlarla işleme tesisine götürülüyor. Paketlenen kayısılar iç piyasanın yanı sıra İngiltere, Romanya üzerinden dağıtım olurken, Orta Doğu ülkelerine de ihracatı gerçekleştiriliyor. "İhracata gönderiyoruz" Ziraat mühendisi ve kayısı üreticisi Hamit Karadeniz, bölgede çeşitli olmak üzere hasadın başladığını belirtti. Depremin her şeyi etkilemesine rağmen üretime devam etmek zorunda olduklarının altını çizen Karadeniz, "Rekoltede düşüklük var ama hem iç hem de dış piyasaya yetecektir. Ağırlıklı olarak ihracata gönderiyoruz. Çünkü bu kayısı uzun yola ve rafa dayanıklıdır. Hasada bugün başladık 15 gün devam edecektir" dedi. "Üretmek zorundayız" 50 kişinin hummalı şekilde ürün topladığını ifade eden Karadeniz, "Yetiştirmeye çalışıyoruz. Hem işçiler hem bizler depremzedeyiz. Üretilen mal toplanmak zorunda, beklemeye gelmez. Çiftçilikte her şeyi zamanında yapmak zorundasınız. Bizim de Antakya’da evimiz yıkıldı ama burada yeniden bir düzen kurduk. Ülkemizin en önemli gelir kaynak alanında tarımda üretmek zorundayız" diye konuştu. "Tarlada ucuz" Fiyatların düşüklüğünden yakınan Karadeniz, "Üretim maliyetleri çok yüksekken, fiyatlarımız çok düşük. Yine de kendi kendimizi idare etmek zorundayız. 10 ile 12 arasında tarladan kalitesine göre ürünün çıkış fiyatı var. Bu ürünümüzün pazarda 30-35 liradan satılıyor ama tarladan çıkış fiyatı 10-12 lira arası. Bu da bize çok komik geliyor" açıklamasında bulundu.

Bakan Kirişci: "Deprem bölgesinde hayvan dağıtımına başlanacak." Haber

Bakan Kirişci: "Deprem bölgesinde hayvan dağıtımına başlanacak."

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Kahramanmaraş Tarımsal Araştırma Merkezi'nde düzenlenen "Arıcılara Şeker Desteği" programındaki konuşmasında, afet bölgesi ilan edilen illerin Türkiye'nin stratejik öneme sahip tarımsal üretim merkezleri olduğunu aktardı. Bu yüzden kırsal kesimin yaralarının sarılmasını gıda arz güvenliği noktasında önemsediklerine dikkati çeken Kirişci, bu nedenle depremin ilk anından itibaren, kendisi başta olmak üzere, 4 bakan yardımcısı, 15 genel müdür, 46 il müdürü ve 15 bini aşan çalışanla ve 5 bine yakın alet-makineyle vatandaşların yaralarının sarılması için çalışmalar yürüttüklerini anlattı. Kırsaldaki yaraların sarılması için yapılan hasar tespit çalışmaları ile ilgili verileri paylaşan Kirişci, şöyle konuştu: "Bugün itibarıyla yıkılan ahır ve ağıl, 11 ilimizde 16 bin 975 iken Kahramanmaraş'ımızda da 2 bin 985 olarak tespit edilmiş durumda. Telef olan 8 bin 101 büyükbaş hayvanın 2 bin 228'i Kahramanmaraş'ta. Küçükbaş olarak da 70 bin 806 hayvandan 21 bin 450'i Kahramanmaraş'ta. Kanatlı hayvanlarla ilgili çok büyük bir kaybımız yok il olarak ama hasarlı arılı kovan noktasında 13 bin 691 arılı kovanımızın 3 bin 223'ü Kahramanmaraş'ta tespit edilmiştir. Afet bölgesi, hayvancılığımızın yüzde 17'sini oluşturmaktadır. Bundan dolayı da 11 il adına önemli bir sorumluluğumuzun olduğunun farkındayız. Hayvansal üretimde üreticilerimizin uğradığı zararların tamamını telafi etmek için hayvan dağıtımına da yakında başlayacağız." Depremzede çiftçilerin hayvansal üretime yönelik ihtiyaçlarının giderildiğini ve bundan sonra da giderilmeye devam edileceğinin altını çizen Kirişci, bu kapsamda16 bin ton yem ve 16 bin 539 hayvan çadırı dağıtılarak 130 bin ton süt toplandığını ifade etti. Kirişci, çiftçilerin üretimden kopmaması için "Sen Üret Yeter" sloganını geliştirdiklerini ve çiftçilerin her zaman yanlarında olduklarını aktararak, şöyle devam etti: "2022'den itibaren biz desteklemelerin bir bölümünün ayni olarak yapılmasını gündeme getirmiştik ama 11 ilimizde depremin kendi doğası gereği, depremden kaynaklı olarak siz üreticilerimizin bir telaşa girmemesi adına biz bunu tekrar 11 ilimiz için nakdiye çevirdik. Böylelikle de 1 yıl boyunca alacakları tüm destekleri de öne çekerek peşin olarak ödemiş olduk. 11 ilde toplam 8,2 milyar liralık destek verdik. Türkiye geneli verdiğimiz destek de 57,6 milyar liraya ulaştı." "Yüzde 100 hibeli olarak şeker dağıtımının kararını aldık" Tarım ve Orman Bakanlığı'nın arı yetiştiriciliği ve bal üretimi ile ilgili desteklerinin olduğunu anımsatan Kirişci, aynı anda 4 iklimin yaşandığı bir coğrafyanın merkezinde yer alan afet bölgesindeki binbir çeşit bitkinin arıcılığı önemli hale getirdiğini vurguladı. Kirişci, bölge ekonomisi içinde arıcılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliğinin kendileri için vazgeçilmez olduğuna değinerek, şunları kaydetti: "Deprem afeti nedeniyle lojistik imkanların kısıtlı olması, ağır geçen kış şartlarında arıların ihtiyaç duyduğu besini temin edilebilmesi adına şeker önemli bir besin kaynağıdır. Biz de bundan hareketle yetiştiricilerimizin taleplerine kulak kabarttık, sessiz kalmadık. Bütçesini ayarladık ve yüzde 100 hibeli olarak şeker dağıtımının kararını aldık. 12 ilimizdeki 10 bin 328 arıcımızın 1 milyon 340 bin arılı kovanı için 5 bin ton besleme şekeri dağıtımına 28 Nisan itibarıyla başladık. Bu kapsamda Kahramanmaraş’ta 1180 arıcımızın sahip olduğu yaklaşık 105 bin kovan için 7,2 milyon lira değerindeki toplam 424 ton şeker dağıtımını hızlı bir şekilde gerçekleştireceğiz." Türkiye Cumhuriyeti'nin 29 Ekim tarihinde yeni bir yüzyıla "merhaba" diyeceğini anımsatan Kirişci, "Bu yüzyılda savunma sanayi ne kadar önemliyse tarım da önemli. Çünkü savunma sanayindeki kardeşlerimizin de gıda ihtiyaçlarını ve buradan hareketle tarımla ilgili üretim faaliyetlerini bizim önemsememiz ve hayati öneme haiz bir alan olarak görmemiz gerekiyor. Türkiye Yüzyılı'nın ana ekseni tarım ve gıda sektörü olacaktır." diye konuştu. Kirişci, konuşmasının ardından Dulkardiroğlu ve Okikişubat ilçelerinde arı yetiştiriciliği yapan 436 çiftçiye yönelik gerçekleştirilen şeker dağıtımını yaptı. Üreticiler de Kirişci'ye petek bal hediye etti.

Depremzede kiraz üreticilerine zirai ilaç desteği Haber

Depremzede kiraz üreticilerine zirai ilaç desteği

Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma yol açtığı Malatya'da çiftçilere, kiraz sineğiyle mücadele için zirai ilaç desteği sağlandı. Şehrin kayısıdan sonra önemli geçim kaynaklarından olan kirazda kaliteyi korumak ve üreticilere destek olmak amacıyla iki ilaç firması bölgeye ücretsiz zirai ilaç gönderdi. Yurt içi ve dışından talep edilen, coğrafi işaret tescilli "Malatya dalbastı kirazı"nın depremzede üreticileri, bu firmaların desteğiyle kiraz sineğine karşı zirai mücadele verecek. Yeşilyurt Ziraat Odası Başkanı Doğan Solmaz, AA muhabirine, şubat ve mart aylarının kentte zirai mücadele için önemli aylar olduğunu söyledi. Solmaz, deprem nedeniyle evleri yıkılan çiftçilerin bir kısmının kenti terk ettiğini, ilde bulunanların ise ilaca ulaşamamaları nedeniyle kayısıda monilya hastalığının etkili olduğunu ifade etti. Aynı durumun kirazda da yaşanmaması için çalışma yapıldığını belirten Solmaz, "Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mehmet Hasdemir, kirazda da böyle bir durum yaşamamak için firmalardan promosyon desteği sağlayarak Yeşilyurt'ta kiraz sineğiyle mücadele için büyük destek sağladı. Çiftçilerim adına Hasdemir ve destek veren ilaç firmalarına teşekkür ederim. Bu ilaçları sağlayanlar Malatya'nın ve Türkiye'nin geleceğini sağlayan insanlar. Yardımlaşmayı seven insanlar." diye konuştu. Foramen tuzakları kuruldu Kiraz sinekleriyle mücadele amacıyla foramen tuzakları kurduklarını, sinekler görüldüğünde ilaçlamaya başlanacağını anlatan Solmaz, şunları kaydetti: "Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile İlçe Müdürlüğünün katkılarıyla bu tuzakları kurduk. Kiraz sineğinin ilk çıktığı bölgelere astığımız tuzakları günlük takip ediyoruz. İlk gördüğümüz kiraz sineğiyle birlikte ilaçlama başlayacak. Kiraz sineği giren kirazların ekonomik değeri sıfıra düşüyor, bunu önlemek için yetkililer desteklerini bizden esirgemedi. İlçede 15 bölgeye foramen tuzaklar kuruldu. Şu an bize 600 litre zirai ilaç teslim edildi, bir litre zirai ilaç 3 ton suya katılıyor. İlçemizde 1800 ton ilaç atılacak. Geçmiş yıllarda 1500 ton civarında ilaç atıyorduk. Bahçelerin yüzde 95'ini ilaçlayacağımızı düşünüyoruz. Kiraz sineği görüldüğü an çiftçilerimize bildireceğiz. Atacağımız ilaç kontak tesirli, ilaç atıldıktan sonra yağmur yağarsa ilacı yeniden kiraza atmamız gerekiyor."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.