TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Diyarbakır

AGRONEWS - Diyarbakır haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Diyarbakır haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Diyarbakır’ın yerel buğdayı ‘Sorgül’ ile makarna üretiliyor Haber

Diyarbakır’ın yerel buğdayı ‘Sorgül’ ile makarna üretiliyor

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yetiştirilen “Sorgül” isimli yerel buğdaydan üretilen makarnalar, İtalya’ya rakip oldu. 33 medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır, 54 coğrafi işaret tescili bulunan lezzeti bünyesinde bulunduruyor. Silvan ilçesinde yetiştirilen “Sorgül” isimli makarnalık yerel buğdayla yapılan makarna çeşitleri, makarnasıyla ünlü İtalya’ya rakip oldu. İşletme sahibi makarna ustası Cengiz Kudat, yıllardır bu proje üzerine çalıştıklarını, şehir dışı ve yurt dışında bu tür makarnaları gördüklerini söyledi. Bu lezzetli makarnaların Diyarbakır’da da olması için harekete geçtiklerini belirten Kudat, “Buradaki sloganımız ‘Ha Silvano, Ha İtalyano’daki hikaye Silvan buğdayı ile İtalya peynirini karıştırıyoruz. Oradan çıkan makarna ile hamurlaştırıp öyle servis ediyoruz. Silvan hamuru dediğimiz, Silvan’ın kendi yerel tohumu ismi Sorgül, bundan üretiliyor. Un haline getirip, buraya getiriyoruz. Hamurlaştırıp kendi makarnamızı üretiyoruz ve parmesan tekerinde servis ediyoruz” dedi. Bütün malzemelerin yöresel olduğunu, sadece peyniri İtalya’dan getirdiklerini kaydeden Kudat, “Onun dışında bütün soslar, ürünleri kendimiz yapıyoruz ve her sabah günlük taze soslar yapıyoruz. Şu an 16 çeşit makarnamız var. İleride çeşidi çoğaltmayı hedefliyoruz. Konsept al-git, oturma yok. Diyarbakır’da insanlar oturarak yemek yemeyi seviyorlar. Gelen insanlar çok mutlu. Kendi üretimimiz olduğu için fiyatlarımız gayet uygundur, gramajları da çok yüksek. Menünün çoğunluğu 160 liradan başlar. Sadece birkaç tane farklı çeşit olduğu için onlarda 200 TL” ifadelerini kullandı. Müşterilerden Amine Fida Baran, her şeyin doğal olmasının çok çok önemli olduğunu ifade ederek, “Diyarbakır’da açılan tek makarnacı olduğu için çok beğendim. Tadına da baktık. Emek var, çok beğendik” şeklinde konuştu. “Her şeyin organik olması bizi cezbetti. İtalya’daymışız gibi hissettik” Derya Cantürk ise, çok çok beğendiklerini dile getirerek, “Geçen burayı fark ettik, bugün de geldik. Her şeyin organik olması bizi cezbetti. İtalya’daymışız gibi hissettik. Çok güzeldi” diye konuştu. Öte yandan, Türk Patent Kurumu tarafından makarnanın isim onayının alındığı öğrenildi.

Diyarbakır pistachio harvest: Producers are satisfied with the yield Haber

Diyarbakır pistachio harvest: Producers are satisfied with the yield

The harvest is ongoing for pistachios in Diyarbakır, and the producer is satisfied with the yield compared to last year. Pistachios, which contribute to the economy of Diyarbakır, continue to spread in the Çınar district. Nearly 1,000 acres of pistachio trees have been planted in the district, with the harvest process currently underway on 150 acres. Pistachio producer Mehmet Salih Arzu, who has been in the business for approximately 35 years, told the İHA correspondent that they currently have pistachios on 150 acres and are also working on new orchards. Arzu mentioned that new orchards have been established in the last three years, with around 1,000 acres of land now used for pistachios in Çınar. Older orchards cover 300-400 acres. "We are currently harvesting on 150 acres. We've been harvesting for the past three days. The yield is better compared to last year, averaging 100-150 kilograms per acre, which translates to 7 to 10 kilograms per tree," he said. Arzu expressed some difficulties, stating, "After the harvest, we have to send the pistachios to Gaziantep. When we send them to Gaziantep, we have to sell them at the price they offer and come back." He added, "Because we don't have sorting and packaging facilities here, we collect and transport the pistachios there. They have the facilities and drying systems there. If we had such facilities here, we wouldn't sell the pistachios cheaply. We've established new orchards to spread pistachios in the region. Why not Diyarbakır pistachios instead of Gaziantep pistachios?" Arzu also noted that they face issues with barren and unproductive land. "To make use of these lands, spreading pistachio cultivation is a good thing. Since pistachio harvesting is not widespread in the region, it needs to be done by experienced individuals. That's why we bring workers from Şanlıurfa. They perform skilled work, which impacts the yield for the next year. Unskilled workers can damage the trees. We have about 30-35 workers working daily. This harvest will last 3-4 days. We know that our pistachios are of higher quality compared to those from Şanlıurfa and Siirt. Our orchards include both Siirt and Şanlıurfa varieties, created through grafting from nearby regions," he said.

Diyarbakır fıstığında hasat: Üretici rekolteden memnun Haber

Diyarbakır fıstığında hasat: Üretici rekolteden memnun

150 dönümde hasat yapan üretici, verimden geçen seneye göre memnun. Diyarbakır ekonomisine katkı sağlayan fıstık, Çınar ilçesinde yaygınlaşmaya devam ediyor. İlçede bin dönüme yakın fıstık ağacı dikimi oluştu. Bunun 150 dönümünde hasat süreci devam ediyor. Fıstık üreticisi Mehmet Salih Arzu, İHA muhabirine, yaklaşık 35 yıldır bu işi yaptıklarını söyledi. Ellerinde şu anda 150 dönüm fıstık olduğunu belirten Arzu, yeni yapmış oldukları bahçeleri de olduğunu ifade etti. Fıstığı Diyarbakır’da yaygınlaştırmak adına yeni bahçeler yaptıklarını aktaran Arzu, “Son 3 yıldır Çınar’da bin dönüme yakın arazi yapılmaya başlandı. Eski bahçeler ise 300-400 dönüm var. Şu anda ise 150 dönümde hasat yapıyoruz. 3 gündür hasat yapıyoruz. Verim, geçen seneye nazaran iyi. Dönüme ortalama 100-150 kilo alınıyor. Bu da ağaç başına 7 ila 10 kilo arasında” dedi. “Sıkıntı yaşıyoruz. Hasadı yaptıktan sonra mecbur olarak Gaziantep’e gönderiyoruz. Gaziantep’e gönderdiğimizde de elimizdeki fıstığı istedikleri fiyata bırakıp geliyoruz” diyen Arzu, şöyle konuştu: “Çünkü burada elimizde eleme, paketleme tesisi olmadığı için toplayıp oraya götürüyoruz. Orada imkanlar var, kurutma tesisi var. Burada böyle bir şey olsaydı fıstığı ucuza vermezdik. Fıstığı yaygınlaştırmak açısında bölgede yeni yeni bahçeler yaptık. Gaziantep fıstığı değil de neden Diyarbakır fıstığı olmasın.” “Bilinçsiz bir işçiyle toplarsanız bu ağaca zarar veriyor” Çorak ve verim alamadıkları arazilerinin çok olduğunu kaydeden Arzu, “Bunları değerlendirmek açısından fıstığı yaygınlaştırmak güzel bir şey. Bölgede yaygın olmadığı için fıstık hasadını da bilen kişilerin yapması lazım. O yüzden işçileri de Şanlıurfa’dan getirtiyoruz. Çünkü bilinçli işçilik yapılıyor. Bu bilinçli işçilik demek gelecek senenin verimini etkileyecek şekilde yapılıyor. Bilinçsiz bir işçiyle toplarsanız bu ağaca zarar veriyor. Günde ortalama 30-35 işçi çalışıyor. Bu hasat 3-4 gün sürecek. Kalite olarak Şanlıurfa ve Siirt’ten daha kaliteli olduğunu biliyoruz. Burada hem Siirt, hem de Şanlıurfa türü fıstık var. Yakın bölgelerden aldığımız aşılamalar ile bu bahçeler oluşuyor” diye konuştu.

Doğal bal üreticileri tedirgin Haber

Doğal bal üreticileri tedirgin

Doğal bal ürettiklerini söyleyen Şırnaklı arıcılar, gezginci arıcılar yüzünden ürettikleri doğal balın ellerinde kaldığını söyledi. Şırnaklı yüzlerce arıcı her yıl yaşadıkları sorunu bu yıl da yaşadıkları için tedirgin olduklarını dile getirdi. Arıcılar, başka illerden gelen gezginci arıcıların Beytüşşebap ve Uludere yaylalarında doğal bal üreten arıcılara zarar verdiğini kaydetti. Hatay, Siirt, Mardin ve Diyarbakır’dan Şırnak yaylalarında gelen gezginci arıcılar bal arılarına şeker verip, kısa sürede sağım yaptıktan sonra başka bölgeye giderek yılda 3 kere sağım yapıyor. Şırnaklı arıcılar ise doğal bal ürettikleri için yılda bir kere sağım yapabiliyor. Bu sorunun günden güne büyüdüğünü söyleyen arıcılar tedirgin olduklarını dile getirdi. Ballarını satamadıkları için ellerinde kaldığını söyleyen arıcı Rıdvan Enç, Faraşin yaylasında konaklatılan 100 binden fazla arılı kovan olduğunu söyledi. Enç, "Arıcılığın zorluğundan bahsetmek istiyorum. Bu sene çok arı yoğunluğu var. Arı yığını var. Bu yıl bal üretimi için verimli geçeceğini zannediyorum. Bal üretimi için geliyoruz. Dışarıdan gelenler ise şeker veriyor. Bize zarar veriyor. 100 bin arılı kovan var. Elimizde balımız kalıyor. Süzmeciler daha ucuza verdiği için bizim doğal balımız elimizde kalıyor. Bu konuda bir çözüm bulunsun istiyoruz. Faraşin yaylası çok güzel bir yayla ancak dışarıdan gelenler bize, arılarımıza zarar veriyor" dedi.

We will work together to further increase agricultural production Haber

We will work together to further increase agricultural production

Diyarbakır Governor Murat Zorluoğlu continues his visits to public institutions and organizations for inspections and information gathering. Governor Zorluoğlu visited the Provincial Directorate of Agriculture and Forestry, where he received a briefing on ongoing and implemented projects in the fields of livestock and agriculture in Diyarbakır and exchanged views on problems and proposed solutions. During the meeting, Provincial Director Mustafa Ertan Atalar provided general information about the current state of agriculture in the city, planned projects for the development of the agriculture and livestock sectors, and the institution itself. In his speech at the meeting, Governor Zorluoğlu expressed his satisfaction with the work being done. He said, "Diyarbakır is a true agricultural city. It ranks high nationally in products like wheat, cotton, lentils, and corn. It also hosts a significant animal population. Each year, our irrigable agricultural lands are increasing. With the Silvan Dam coming into operation, almost all of our irrigable lands, approximately 4 million decares, will be irrigated. This means doubling the total agricultural production and adding hundreds of thousands of jobs. Therefore, during my term, agriculture will be a sector we will focus on heavily in Diyarbakır. Our farmers have received and continue to receive significant support from our government, particularly the Ministry of Agriculture and Forestry. Large irrigation projects are progressing rapidly. May God bless them. Our role is to take steps to increase and diversify production alongside our farmers." The meeting was attended by Deputy Governor Ömer Coşkun, Provincial Director of Agriculture and Forestry Mustafa Ertan Atalar, as well as deputy provincial directors, branch managers, and unit heads.

"Tarımsal üretimin daha da artması için hep birlikte çalışacağız" Haber

"Tarımsal üretimin daha da artması için hep birlikte çalışacağız"

Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik inceleme ve bilgi alma ziyaretlerini sürdürüyor. Vali Murat Zorluoğlu, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünü ziyaret ederek, Diyarbakır’da hayvancılık ve tarım alanında uygulanan ve devam eden projeler hakkında brifing alarak, sorunlar ve çözüm önerileri hakkında fikir alışverişinde bulundu. Toplantıda İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, kentte tarımın mevcut durumu yanında, tarım ve hayvancılık sektörünün geliştirilmesi için planlanan projeler ve kurum hakkında genel bilgiler verdi. Vali Zorluoğlu toplantıda yaptığı konuşmasında, yapılan çalışmalardan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Zorluoğlu, “Diyarbakır gerçek bir tarım şehri. Buğday, pamuk, mercimek ve mısır gibi ürünlerde ülke ölçeğinde ilk sıralarda. Çok önemli bir hayvan varlığına da ev sahipliği yapıyor. Her geçen sene sulanabilir tarım arazilerimiz artıyor. Silvan Barajımızın da devreye girmesiyle sulanabilir topraklarımızın neredeyse tamamı yaklaşık 4 milyon dekar arazi sulanacak. Bu, toplam tarım üretiminin ikiye katlanması demek, ilave yüz binlerce istihdam demek. Bu nedenle görev süremiz boyunca Diyarbakır’da tarım sektörü üzerinde çok çalışacağımız bir sektör olacak. Çiftçilerimize başta Tarım ve Orman Bakanlığımız olmak üzere hükümetimiz çok ciddi destekler verdi, veriyor. Büyük sulama projelerinin yapımı süratle devam ediyor. Allah razı olsun. Bize düşen de çiftçilerimizle omuz omuza üretimi artıracak ve çeşitlendirecek adımları atmak” dedi. Toplantıya Vali Yardımcısı Ömer Coşkun, İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Ertan Atalar’ın yanı sıra, il müdür yardımcıları, şube müdürleri ve birim sorumluları da katıldı.

Diyarbakır’da sıcakta işçilerin domates mesaisi başladı Haber

Diyarbakır’da sıcakta işçilerin domates mesaisi başladı

Diyarbakır'da kurutmalık domates mesaisi, Vali Murat Zorluoğlu'nun katılımıyla düzenlenen programın ardından başladı. Kentte son 3 yılda toplam 35 bin 500 dekar alanda 355 bin ton üretilen domatesin büyük bölümü Avrupa, Amerika ve Kanada'ya ihraç edilerek, pizza sosunda kullanılıyor. Diyarbakır'ın Karacadağ bölgesinde yetiştirilen domatesler, kurutulduktan sonra dünyanın dört bir tarafına ihraç edilecek. Kentteki hava sıcaklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesine rağmen işçiler, domatesleri tarladan getirip kurutmak için bıçaklarla tek tek kesiyor. Kesilen domatesler daha sonra tuzlanıp, güneş altında 10 gün bekletiliyor. Kurutulan domatesler Avrupa, Amerika ve Kanada'ya ihraç edilirken, İtalya'da pizza yapımında sos olarak kullanılıyor. Domates kurutma işi, bölgede yüzlerce kişiye istihdam sağlıyor. Merkez Bağlar ilçesi kırsal Gömmetaş Mahallesi'nde düzenlenen kurutmalık domates sergisine Vali Murat Zorluoğlu da katıldı. Zorluoğlu, işçilerle birlikte domates kesti, tuzlama yaptı. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Vali Zorluoğlu, “Diyarbakır'da tarım potansiyeli oldukça yüksek malumunuz. Bu manada tabii çok iddialı olduğumuz ve Türkiye ölçeğinde ciddi bir pay sahibi olduğumuz ürünlerimiz var. İşte buğday gibi, pamuk gibi, mısır gibi, mercimek gibi. Gerçekten çok büyük miktarlarda Diyarbakır'da üretiliyor. Ancak son zamanlarda ürün çeşitliği politikamızın da bir gereği olarak domates üretiminde de epey bir mesafe kat edilmiş. Ve bu yıl özellikle kurutulmuş domates anlamında yaklaşık 235 bin ton domates rekoltesi bekliyoruz. Bunlar kurutulduğunda yaklaşık yüzde 10'luk bir kurutulmuş ürün elde ediliyor. Yani 30-35 bin ton civarında kurutulmuş domates elde etmiş olacağız. Bu tabii verimi gittikçe artan bir alan. Yani daha önceki yıllarda dekar başına verim daha azken, şimdi son zamanlarda zirai mücadeleyle de birlikte daha etkili, verimli üretim gerçekleşiyor. Gittikçe artan miktarı elde etmeye başladık. Bu sevindirici bir şey” dedi. Kurutulan domateslerin aynı zamanda İtalya'ya da gönderilerek pizza sosunda kullanıldığını dile getiren Zorluoğlu, “Aynı zamanda istihdama da önemli katkı sağlayan bir alan bu. Tabii burada bu kurutulan domates normal güneş ışıklarıyla kurutulduğu için domatesteki mineral kaybı ve benzeri eksiklikler olmuyor. Çok daha kaliteli, lezzetli bir domates, kuru domates elde edilmiş oluyor. Buradan arkadaşlarımız bu kuruttukları malzemeyi tabii İzmir bölgesine götürüyorlar. Orada paketledikten sonra oradan da daha çok yurt dışına ve ağırlıklı olarak da İtalya'ya muhtemelen pizza yapımı için daha çok kullanılıyor. Bunlar ihraç ediliyor. Yani burada üretilen domates İtalya'da bir restoranda bir pizzaya malzeme olarak, oradaki lezzet olarak ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı. Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinden Diyarbakır'a gelerek kurutmalık domates işinde çalışan Hülya Bengi, 7 yıldır bu işi yaptığını belirtti. Bengi, “Domatesleri burada ikiye bölüp, güneş altında kurutuyoruz. Sabahın 04.00'ünde buraya çalışmaya gelip, saat 09.00 olunca kahvaltı molası veriyoruz. Akşam saat 19.00'da da evimize gidiyoruz. Güneş altında çalışmak çok zor oluyor. Ama buna mecburuz. Ekmek parası sonuçta. Bu işi yapmazsak para kazanamayız. 7 yıldır domates kurutmalık işinde çalışıyoruz. Aslında artık zor gelmiyor, alıştık” ifadelerine yer verdi. Kardeşi Hediye Bengi ise, şunları kaydetti: “Domatesleri ortadan ikiye ayırıp kurutuyoruz. Hava sıcak, ama bu işi yapmak zorundayız. Çünkü yazın çalışacak yer burasıdır. 7 yıldır bu işi yaptığımız için artık alıştık.”

Diyarbakır'da sıcakta preslenen saman, Türkiye'nin birçok yerine gönderiliyor Haber

Diyarbakır'da sıcakta preslenen saman, Türkiye'nin birçok yerine gönderiliyor

Diyarbakır'da hasadı yapılan ve ihtiyaç fazlası olan samanlar, Türkiye'nin birçok iline aşırı sıcak altında preslenip gönderilirken, işveren ise günlük 2 bin 500 TL'ye çalışacak eleman bulamamaktan yakınıyor. Türkiye'nin önemli tarım ve hayvancılık merkezlerinden biri olan Diyarbakır'da, arpa ve buğday hasadının başlamasıyla hububat tarlalarında biçerdöverlerle yapılan samanlar birçok ildeki besicilere satılıyor. Sabahın erken saatlerinde işe koyulan samancılar, aşırı sıcaklar altında tonlarca samanı presleyip Türkiye'nin birçok noktasındaki besicilere ulaştırıyor. Gün içerisinde 45 dereceye çıkan hava sıcaklığına rağmen çalışan işçiler günlük 70 ton saman preslerken, işveren ise 2 bin 500 TL'ye çalışacak eleman bulamıyor. Saman işiyle uğraşan işveren Veysi Sevim, presledikleri samanları hayvan yemi olarak Türkiye'nin birçok bölgesine gönderdiklerini söyledi. Sevim, “Diyarbakır bölgesinde saman alım satım işini yapıyoruz. Burada samanları presleyip kamyon ve tırlara yüklüyoruz. Yaptığımız presli samanlar Türkiye'nin birçok noktasına hayvan yemi olarak gönderiliyor. Günde yaklaşık 70 ton saman presleyip şehir dışına gönderiyoruz. Bizim iş sezonu yaz ayı olduğu için çok zor oluyor. Hava sıcaklığı 45-50 dereceyi görüyor. Güneşin altında çalışırken toza da maruz kalıyoruz. Epey zorlanıyoruz. Bu yüzden de işçi bulamıyoruz. Günlük 2 bin 500 yevmiye vermemize rağmen bulamıyoruz” dedi. İşleri bitene kadar arazide 7/24 kaldıklarını ifade eden Sevim, “Bizim işimiz haziranın başında başlayıp, kasım ayının ortalarına kadar da çalışıyoruz. Tabi kasımdan sonra da çalışıyoruz. Ama yaz aylarındaki yoğunluk gibi değil. 2-3 günde bir çalışıyoruz. Dediğim gibi haziran-kasım ayları arasında yoğunluğumuz oluşuyor. Bir tıra ortalama 25 ton civarında saman yüklüyoruz. Kamyonlara da 17 ton diye değişiyor. Biz şu anda 5 kişi çalışıyoruz. Biz burada 24 saat arazide kalıyoruz. Banyo, yeme, içme uyuma gibi temel ihtiyaçlarımızı hepsini arazide karşılıyoruz” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.