TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Doğu

AGRONEWS - Doğu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Doğu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Doğu’da tarımsal arazilerin yüzde 68’i ekiliyor Haber

Doğu’da tarımsal arazilerin yüzde 68’i ekiliyor

Doğu Anadolu Bölgesi’nde tarımsal alan kullanımı ve kullanılabilir su potansiyeli ile ilgili değerlendirmede ilginç tespitlere yer verildi. 15 ili bünyesinde bulunduran Doğu Anadolu Projesi (DAP) bölgesinde tarımsal amaçlı kullanılan arazinin yüzde 68’inde ekim yapılırken; yüzde 26’sı nadasa bırakılıyor. Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma Programı 2021-2023 Eylem Planı’nda, bölgede nadasa bırakılan arazinin fazla olmasında; bölgenin yükseltisinin fazla, dağlık ve engebeli bir coğrafyaya sahip olması, vejetasyon periyodunun kısalığı ve köylerde kalan nüfusun yaşlı olması gibi nedenlerin olduğunun düşünüldüğü ifade edilerek, “Bölge, 55.838 hm3/yıl yer üstü su kaynağı ve 1.616 hm3/yıl yer altı su kaynağı olmak üzere toplam 57.454 hm3/yıl su kaynağına sahiptir. Türkiye’nin yüzde 15 tarım arazisine sahip olan bölge, Türkiye’nin kullanılabilir su potansiyelinin ise yüzde 36’sına sahiptir.” denildi. Su kaynakları etkin kullanılamıyor Bölgede tarım alanı (dekar) başına düşen kullanılabilir su potansiyelinin en yüksek ilinin Bingöl olduğu belirtilerek şu tespitlere yer verildi, “Bingöl’ü Elazığ, Tunceli ve Hakkâri illeri takip etmektedir. Bölgede Bingöl ilinin kullanılabilir su potansiyeli yüksek olmasına rağmen topoğrafik yapısı itibariyle tarım arazileri küçük olması nedeniyle mevcut su kaynakları etkin bir şekilde kullanılmamaktadır. Kaynakların etkin bir şekilde kullanılamamasının üç temel sebebi; mevcut sulama altyapısının bakım onarım yetersizliği nedeniyle işlevini yitirmiş olması, bazı tesislerin ekonomik ömrünü tamamlamış olması ve birçok alana ise sulama altyapısının ulaşmamış olmasından kaynaklanmaktadır.” Taşkınlar sorun teşkil ediyor DSİ tarafından “Büyük Su İşleri Programı” kapsamında, 1936-2018 yılları arasında, yapımı tamamlanan 79 sulama tesisi ile DAP Bölgesinde, brüt 441.174 hektar alanın sulandığı ifade edilen 2021-2023 Eylem Planı’nda, “ Bu tesislerin 72 tanesi sadece sulama amaçlı iken; geri kalan 7 tesisten enerji üretimi ve içme suyu olarak faydalanılmaktadır. Yağışlar, mevsimsel sıcaklık değişimleri gibi doğal durumlarla birlikte; yanlış arazi kullanımları, dere yataklarına yönelik yapılan yanlış müdahaleler gibi etkenler taşkın sorunlarına neden olmaktadır. Taşkınlar, bölgede özellikle tarımsal nitelikleri açısından önem taşıyan Iğdır ve Muş ovaları için büyük sorun teşkil etmektedir. Bu konuda DSİ tarafından yapılan çalışmalar kapsamında, bölgede işletme halinde olan tesisler 2014 yılında 1.397 iken; 2018 yılında 1.666’ya yükselmiştir. Taşkınlardan korunan alan ise 112.061 hektar alandan 2018 yılında 244.727 hektar alana çıkmıştır.” ifadesi dile getirildi. Malatya, Elazığ, Bitlis ve Sivas’ta tarımsal sulamada enerji kıymetli DAP Bölgesinde tarımsal sulamada enerji tüketiminin Malatya, Elazığ, Bitlis ve Sivas illerinde ortalamanın üzerinde bir değere sahip olduğu vurgulanan eylem planında, “ Bilhassa ortalamanın üzerinde çıkan bu illerde kullanılabilir su potansiyelinin tarımsal arazi varlığına göre düşük olması sebebiyle, tarımda yaygın olarak pompaj sulamaları kullanılmaktadır. Bu da enerji tüketimini artırmaktadır. Bir diğer sebep ise bu illerde meyveciliğin gelişmiş olması ve yamaç arazilerin değerlendirilmesi amacıyla bahçe tesislerinin bu alanlara kurulması sonucu suyun enerji tüketilerek kullanılması gerekliliğidir. Elazığ ilinde kullanılabilir su potansiyelinin yüksek olması, ilin çevresindeki baraj göllerinin varlığını göstermektedir. Bu potansiyele rağmen enerji tüketiminin yüksek olması ise baraj gölünden pompa üniteleri ile sulama yapılmasıdır.” Tespitlerine yer verildi.

İşte Doğu’nun bitkisel üretim karnesi Haber

İşte Doğu’nun bitkisel üretim karnesi

Ülkemizin önemli tarımsal üretim alanlarına sahip olan Doğu Anadolu Bölgesi’nde meyve, içecek ve baharat bitkileri ile sebze üretiminin yeterli seviyede olmadığı belirlendi. Doğu Anadolu Bölgesinin sahip olduğu coğrafi ve iklim şartları sonucunda kısıtlı olan tarımsal ürün çeşitliliği ve veriminin yanı sıra, tarımsal arazi varlığının çok küçük parçalar halinde kullanılıyor olmasının tarım sektöründeki üretkenlik ve verimliliği azalttığı tespit edildi. “Tarla bitkileri üretiminin yaygınlaştırılması gerek” DAP Eylem Planı’nda bölgenin diğer illerine kıyasen yükseltinin daha düşük olduğu Elazığ, Erzincan, Iğdır ve Malatya illeri başta meyve ve sebze üretiminde olmak üzere önemli bir potansiyel ihtiva ettiği belirtilerek, “ DAP Bölgesinde üretilen bitkisel ürünlerin toplam tarım alanı içindeki payına bakıldığında en yüksek oran yüzde 42 ile tahıllara ait olduğu görülmektedir. Ardından diğer bitkisel ürünler (yem bitkileri, endüstri bitkileri ve tıbbi bitkiler) yüzde 25 ile karşımıza çıkmaktadır. Bölgede en düşük oranda üretilen ürünler ise, meyve, içecek ve baharat bitkileri ile sebzedir. Buradan yola çıkarak, tarla bitkileri üretiminin yaygınlaştırılması amacıyla iklim, toprak, topografya, su kısıtı ve ekim nöbeti dikkate alınarak; hangi ürünün, hangi bölgede, ne kadar üretileceği belirlenerek, tarımsal hasılayı artıracak planlı üretim yapılmalıdır.” denildi. “Yem bitkileri üretiminde Türkiye’nin yüzde 70’ine sahip” Kişi başına düşen bitkisel üretim değerine bakıldığında 2013 yılından 2019 yılına kadar bölgedeki tüm illerde artış sağlandığı vurgulanan araştırmada şöyle denildi, “2013 yılında en yüksek değer Erzincan ilinden elde edilirken; 2019 yılında Sivas ilinden elde edilmiştir. Bölge illerinden Sivas, tarımsal arazi varlığı bakımından en fazla alana sahip il olmakla birlikte, bitkisel üretim değerleri açısından Malatya en fazla katma değer üreten il konumundadır. Bu durumun ortaya çıkmasında Malatya’da meyve üretiminin baskın olması yatmaktadır. Bitkisel üretim verilerinden anlaşılacağı üzere Türkiye içindeki en yüksek paya sahip olan ürün kayısı ve korunga olmuştur. Bunları yonca, domates ve fiğ üretimi takip etmektedir. Diğer taraftan, bölge yem bitkileri üretiminde Türkiye’nin yüzde 70’ine sahiptir. Bölgede hayvancılık potansiyeli yüksek olduğundan yem bitkileri üretimi de yüksektir.” “Bölgenin sebze üretimi kısıtlı” Bölge meyveciliği irdelendiğinde Malatya ve Elazığ illerinin diğer illerden ayrıştırılarak incelenmesi gerektiği vurgulanan araştırma sonuçlarına göre, Malatya ve Elazığ illeri bölgenin toplam kurulu meyve bahçesi alanının yüzde 74,6’sına sahip iken; Malatya tek başına bölgenin toplam kurulu meyve bahçesi alanının yüzde 57,1’ine sahip bulunduğu ifade edilerek, “Malatya, Türkiye’nin en önemli kayısı üretim merkezi olması itibarıyla, kuru kayısı ihracatında özel bir önemi bulunmaktadır. Türkiye yaş kayısı üretiminin yarıdan fazlasını sağlayan ilde üretim yoğun olarak kuru kayısıcılığa yöneliktir. Ancak kurutulan kayısının yaklaşık yüzde 90-95’i ihraç edilmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, gerek ağaç sayısı gerekse yaş ve kuru kayısı üretim miktarları ile Malatya sadece ülkemizin değil, bütün dünyanın kayısı üretim merkezi konumunda bulunmaktadır. Bölgenin sebze üretimi kısıtlıdır. Sebze üretiminin artırılması için özellikle bölge şartlarında üretimi yapılabilen sebzelerin ekimi ve uygun alanlarda örtü altı sebze üretiminin teşvik edilmesi önem arz etmektedir.” İfadesi kullanıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.