TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Doğu Anadolu

AGRONEWS - Doğu Anadolu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Doğu Anadolu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Muş'ta 80 Bin Buzağıdan 5 Milyar TL Gelir Bekleniyor Haber

Muş'ta 80 Bin Buzağıdan 5 Milyar TL Gelir Bekleniyor

MUŞ (İHA) - Muş, hayvancılıkta önemli bir yere sahip olmayı sürdürüyor. 235 bin büyükbaş hayvan varlığı ile öne çıkan şehirde, 2025 yılında gerçekleşmesi beklenen 80 bin buzağı doğumundan yaklaşık 5 milyar TL gelir hedefleniyor. Verimli mera ve yaylalarda başlayan buzağı doğumlarının, bölge ekonomisine ciddi bir hareketlilik kazandırması bekleniyor. "BUZAĞILARA BEBEK GİBİ BAKIYORUZ" Muş Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cemal Aral, gazetecilere yaptığı açıklamada, buzağı doğumlarının başladığını ve 2025 yılının çiftçiler için bereketli bir yıl olmasını dilediklerini ifade etti. Aral, "Buzağı doğumları başladı. 2025 yılında Muş genelinde 80 bin buzağı bekliyoruz. Buzağı doğumlarından kent ekonomisine yaklaşık 5 milyar TL’lik bir katkı bekliyoruz. Buzağılarımıza bebek gibi bakıyoruz. Yeni doğan buzağılarımıza anne sütü veriyoruz. Kendi çocuklarımıza nasıl bakıyorsak buzağılara da öyle bakıyoruz" dedi. DOĞU İLLERİNE ÖZEL DESTEK TALEBİ Aral, Doğu illerinde hayvancılık yapmanın zorluklarına dikkat çekerek, "Vatandaşlarımızın hayvancılığa yönlenmesini istiyoruz. Hayvancılıkta kar miktarı yüksektir. Tarım ve Orman Bakanlığımızdan bir ricamız oldu. Doğu illerinde, Batı illerine göre hayvancılık yapmak daha zor. Doğu illerini kapsayacak farklı projeler istiyoruz. Çünkü yaklaşık 6 ay kar altında kalıyoruz ve girdi maliyetleri oldukça yüksek. Bu anlamda bize destekler verilirse daha iyi şartlarda hayvancılık yaparız" ifadelerini kullandı. Muş, hayvancılık potansiyeli ve elde edilen gelirlerle bölgenin kalkınmasına katkı sağlamaya devam ediyor. 2025 yılında beklenen buzağı doğumlarının, şehrin ekonomik hedeflerini gerçekleştirmede önemli bir rol oynaması bekleniyor.

Erzurum’a Yeni Yem Fabrikası Müjdesi Haber

Erzurum’a Yeni Yem Fabrikası Müjdesi

ERZURUM (İHA) - Erzurum Kırmızı Et Üreticiler Birlik Başkanı Abdulkadir Ürüşan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Erzurum Aziziye İlçesi'nde Tarım Kredi Yem Fabrikası kurulacağı müjdesini verdiğini belirtti. Ürüşan, fabrikanın temelinin bahar aylarında atılacağını ve bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerine büyük katkı sağlayacağını ifade etti. YEM FABRİKASI ÜRETİCİYİ RAHATLATACAK Ürüşan, yem maliyetlerinin hayvancılıkta en önemli girdi olduğunu vurgulayarak, "Doğu Anadolu’da yoğun olarak yapılan hayvancılığın bölgesel ekonomi açısından önemi büyüktür. Gerek hayvansal üretimde istenen verime ulaşılmasında gerekse işletmelerin karlılığının artırılmasında yem en önemli faktörlerden biridir. Kapsamlı ve yüksek donanımlı yem fabrikasının Erzurum ve bölge illerimizin hayvancılık faaliyetlerine ciddi bir katkısı olmakla birlikte, yemde kullanılan hammaddenin de bu bölgeden tedarik edilmesi tarımsal hasılanın artışına ciddi bir katkı sağlayacak. Kurulacak tesislerin Erzurum'a hayırlı olması temennisinde bulunuyorum" dedi. Doğu Anadolu’da tarım ve hayvancılığın ekonomideki yerinin önemine dikkat çeken Ürüşan, süreçte emeği geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı'ya, Erzurum Milletvekillerine, Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi'ye, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'e, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Saim Özakalın'a, Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral'a ve Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu'na Erzurum Kırmızı Et Üreticiler Birliği adına teşekkürlerini iletti.

Gaziantep’te baklavalık boz Antep fıstığı hasadı başladı Haber

Gaziantep’te baklavalık boz Antep fıstığı hasadı başladı

Gün ışığıyla fıstık tarlalarına giden işçiler, gün batımına kadar 40 derecelik sıcağa rağmen damakları lezzetlendiren baklavalık boz Antep fıstığını hasat ediyor. Türkiye’de fıstık üretiminin yaklaşık yüzde 90’ının karşılandığı Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde havaların iyice ısınmasının ardından çiftçileri hasat telaşı sardı. Başta Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa olmak üzere Türkiye’nin 50’yi aşkın ilinde üretilen Antep fıstığında son yılların en yüksek rekoltesi beklenirken Antep fıstığının adıyla özdeşleştiği Gaziantep’te de ilk mahsul olan baklavalık ’boz fıstık’ hasadı başladı. Gastronomi şehri Gaziantep’in coğrafi işaret tescilli ürünü olan Antep fıstığında, baklavalık boz fıstığın toplanmasıyla başlayan hasat, kırmızı ben hasadı ile devam edecek. Antep fıstığı 40 derecelik sıcakta hasat ediliyor Geçen yıla oranla rekoltenin yüksek olduğu Antep fıstığında "boz" olarak adlandırılan fıstığın hasadına ilk olarak Karkamış ve Oğuzeli ilçesindeki Barak Ovası’nda başlandı. Hasadın yoğun olarak yapıldığı Oğuzeli ve Karkamış ilçesinde fıstık üreticileri, hummalı bir çalışma ile bu yılki hasada başladı. Özellikle baklava yapımında kullanılan ve ’boz fıstık’ olarak da adlandırılan çeşidin hasadı, sabah saatlerinde gruplar halinde fıstık bahçelerine giden işçiler tarafından yapılıyor. İşçilerin, 40 dereceyi aşan sıcaklıkta günlük yaklaşık 10 saat çalışarak ağaçların altlarına branda açıp, dallardan elleriyle tek tek topladıkları fıstıklar, çuvallara konularak traktörlere yüklendikten sonra salkımlarından ayrıştırılmak üzere fıstık işletme tesislerine götürülüyor. “Bereketli bir hasat dönemindeyiz” Adını Gaziantep’ten alan bölgenin ve kentin önemli tarımsal ürünlerinden olan Antep fıstığında hasat heyecanı yaşanırken Gaziantep Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Karayılan, Oğuzeli ilçesinin kırsal Dokuzyol Mahallesi’ndeki hasada katıldı. Çiftçilerle birlikte fıstık toplayan Karayılan, Gaziantep’in ’yeşil altını’ olan Antep fıstığı hasadının bu yıl çok bereketli başladığını söyledi. Bu yıl Antep fıstığında son yılların en yüksek rekoltesinin beklendiğini bildiren Karayılan, “Antep fıstığı hasadı için Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinin Dokuzyol Mahallesi’ne geldik. Bereketli bir hasat dönemindeyiz. ’Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz’ derler. Evet, biz de bereketli topraklarda ’Gaziantep hep bereket’ diyoruz. Yeşil altın Gaziantep’in Avrupa Birliği’nden coğrafi işaretini almış olan ilk ürünüdür. Antep fıstığı Gaziantep’in altyapısını oluşturuyor. Çünkü ham madde buradan çıkmış oluyor. Şu anda boz olarak hasat için fıstık bahçesindeyiz. Boz fıstık hasat ederken içinden çıkaracağımız boz içi Antep fıstığını en güzel şekilde Antep baklavası ile buluşturarak bereketli bir ürün elde ediyoruz. Bu yıl verimli bir yıl olduğu için bu verimli yılda hasat da tüm güzelliğiyle devam ediyor. Rekolte açısından da geçmiş yıllara oranla baktığımızda bu sene çok daha verimli bir yıl geçiriyoruz. Çiftçilerimizin ürünün bereketli olması için her zaman çiftçilerimizle birlikte sahadayız ve çiftçimizin emrindeyiz. Bereketli bir yıl, bereketli bir sezon, bereketli bir Gaziantep ve bereketli bir Antep fıstığı bahçesinde hasat yapılıyor” dedi. “Bu sene maşallah Antep fıstığında hasat çok güzel” Çiftçi Mehmet İşbilir de rekolteden memnun olduklarını belirterek, “Bu sene maşallah Antep fıstığında hasat çok güzel. 50 yaşındayım ilk defa bu kadar ürün elde ettik. Maşallah bu sene çok güzel rekolte var. Şu anda baklavada kullanılan boz fıstığı hasat ediyoruz. Boz fıstık hasadından sonra da inşallah kırmızı fıstık hasadı başlayacak” diye konuştu.

“Parla” Erzurum, Pasin Ovası’nda başak verdi Haber

“Parla” Erzurum, Pasin Ovası’nda başak verdi

Ümran Küçüközdemir’in öncülüğünde 22 yıldır üzerinde sabırla çalışılan yeni bir ekmeklik buğday, Pasin Ovası’nın verimli toprağıyla buluştu, tüm testlerden geçti ve yüksek verim alınarak yarınlar adına umut saçtı. Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürlüğü araştırmacıları tarafından ’Palandöken 97’ ve yerel bir buğday çeşidi melezlenip yeni bir ekmeklik buğday çeşidi geliştirildi. Yeni buğdaya ’Parla’ marşının ismi verildi. "Parla" tohumları bu yıl 3 dekarlık alana ekildi ve 3 ton elit tohum alındı. Bölgenin iklim ve coğrafi şartlarına dayanıklı, yüksek verimli buğday çeşitleri geliştirmek amacıyla çalışma yapan Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Serin İklim Tahılları Bölüm Başkanı Dr. Ümran Küçüközdemir, çalışma grubu ile birlikte yıllardan beridir laboratuvar ve sahada çeşidi geliştirdi. Dr. Ümran Küçüközdemir, 1997 yılında geliştirilen ve ’Palandöken 97’ ismi verilen tohum ile yerel bir buğdayı melezleyip yeni bir buğday çeşidi geliştirmek için çalışmaya başladıkları dile getirdi. "Tohumculuk firmaları da onay verdi" Yapılan çalışmalarda; melezleme yapıldıktan sonra 6 yıl saflaştırma sürecinin ardından bölge şartlarında deneme üretimleri tamamlanan yeni buğday çeşidinin tescil aşamasında büyük alanlarda üretimleri gerçekleştirildi. Islah çalışmaları sürerken, yeni buğday çeşidinin bölge şartlarına uyumlu olup olmadığı, hastalıklara, kışa ve kurağa dayanıklılığı da tespit edildi. Yaklaşık 22 yıl süren çalışmanın ardından diğer buğdaylara göre, verimde 100-150 kilogram fark atan, hastalıklara, kışa ve kuraklığa dayanıklı olduğu gözlenen buğday çeşidin bu yıl içinde tescil işlemi de tamamlandı. Tohumculuk firmalarının yaptığı denemelerden de başarıyla geçen yeni “Parla” tohumu Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına ithafen Norm Ender’in yazıp bestelediği ’Parla’ marşının adı verildi. Parla, Erzurum’un Pasinler İlçesi’ndeki Pasin Ovası’nın verimli topraklarında, rüzgarda salınan başaklarıyla şimdiden çiftçilerin gözdesi oldu. Çiftçiler, Pasin Ovası’ndaki ekim alanları gezerek, Parla’nın gururunu ve heyecanını yaşadılar. "Cumhuriyetimiz gibi ömrü uzun olsun" Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Serin İklim Tahılları Bölüm Başkanı Dr. Ümran Küçüközdemir, 22 yıldan fazla süren ve sabır isteyen çalışma sonunda başarılı sonuçlar aldıklarını belirterek, "Diğer buğday çeşitlerine göre çok daha verimli ve bölge şartlarına dayanıklı olan buğdayımız çok yüksek verimli ve kaliteli. Kontrollü şartlarda yürütülen kışa dayanıklılık testlerde de yüksek performansı belirledik. Bir başakta ortalama 60 buğday danesi saydık. Bu yıl bölgede ciddi bir yağış oldu. Yoğun ve şiddetli yağmur tarım alanlarında önemli zararlara ve olumsuzluklara neden oldu. Ancak bizim çeşidimiz bu olumsuzluklardan ve kötü hava şartlarından hiç bir şekilde etkilenmedi. Pas hastalığı oluşmadı, yatmadı. 3 dekarda ekim yaptığımız ürün elit tohum olarak çiftçimize ulaşacak. Bölgede kuru tarım alanlarında dekarda 600-700 kilogram verim verebilmekte, daha iyi ekolojik şartlarda 1 tona çıkabilecektir. Yeni çeşidin tesciline karar verildiğinde arkadaşlarla birlikte ’Parla’ isminin verilmesini istedik. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı için yazılan ’Parla’ marşının isminin uygun görülmesi bizi mutlu etti. İnşallah çeşidimiz, Cumhuriyetimiz gibi uzun süre yaşayacak, bol ve bereketli bir çeşit olacaktır. Yeni çeşidimizi tohumculuk sektöründeki bazı firmalara da verdik. Onlardan gelen sonuçlar da çok iyi. Biz tarım sektörünün ’Parla’ ile daha da parlayacağına inanıyoruz" diye konuştu.

Doğu’nun Çukurova’sından çevre illere meyve ve sebze satılıyor Haber

Doğu’nun Çukurova’sından çevre illere meyve ve sebze satılıyor

Doğu Anadolu'nun bereketli topraklarından biri olan Iğdır, her geçen gün artan tarımsal üretimiyle dikkat çekiyor. Özellikle sebze ve meyve yetiştiriciliğinde önemli bir potansiyele sahip olan Iğdır, çevre illere de taze ürünlerini ulaştırıyor. Doğu’nun Çukurova’sı olarak bilinen Iğdır, iklimi ve toprak yapısı, özellikle domates, biber, salatalık gibi sebzelerin yanı sıra kayısı, elma, erik, üzüm gibi meyvelerin yetiştirilmesine uygun ortam sağlıyor. Bu ürünler, bölgedeki üreticilerin özenli çalışmaları sonucu kaliteli ve doğal bir şekilde hasat edilerek piyasaya sunuluyor. Iğdır’dan çevre illere yapılan sebze ve meyve sevkiyatları, hem yerel ekonomiye katkı sağlıyor hem de tüketicilere sağlıklı ve taze ürünlerin ulaşmasını mümkün kılıyor. Böylelikle, Iğdır’ın tarımsal zenginliği, bölgenin tanıtımına ve ekonomik büyümesine olumlu katkıda bulunuyor  Melekli beldesinde sebze ve meyve alım satımı yapan Ahmet Türkeli, Iğdır'ın bereketli topraklarında her türlü meyve ve sebzenin yetiştiğini belirterek; “Iğdır'ımızın toprakları çok verimlidir. Sularımız Aras nehrinden geliyor, tatlıdır. Buranın güneş oranı da çok olduğu için Doğu Anadolu'nun Çukurova'sı olarak bilinir. Bundan dolayı meyve ve sebzesi tatlıdır. Şu an satışlarımız biraz düşmüştür. Üretici bu sezon zor durumdadır, diyebiliriz. Domatesin kilosu şu an 5 lira, karpuz 3 lira kavun dört 4 e 5 lira olmuş durumdadır. Kayısı döneminde en çok alıcı Trabzon'dan geliyordu. Sebze ve meyve de ise en çok Doğu Güneydoğu Bölgesinde gelen çoktur” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.