TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Edirne

AGRONEWS - Edirne haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Edirne haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Edirne’de tarıma üç yeni pirinç çeşidi kazandırıldı Haber

Edirne’de tarıma üç yeni pirinç çeşidi kazandırıldı

Ülkenin çeltik ihtiyacının yarısından fazlasının karşılandığı Edirne’de tarıma üç yeni pirinç çeşidi daha kazandırıldı. Edirne’de Trakya Tarımsal Enstitüsü’nün bahçesinde gerçekleştirilen Tarla Günü etkinliğinde sembolik çeltik hasadı yapıldı. Etkinlikte yeni geliştirilen ’Kırbıyık’, ’Nehir’ ve ’Lazer’ çeşitleri de tanıtıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan etkinlikte konuşan Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne’nin planlı tarımsal üretimde her manada lokomotif ve öncü bir il olacağını ifade etti. "Çeltik denince akla Edirne geliyor" Özellikle çeltik denilince akla Edirne’nin geldiğini söyleyen Vali Sezer, Türkiye’deki çeltik üretiminin yüzde 40’ından fazlasının Edirne topraklarında yapıldığına değindi. Kentin çeltik üretiminde lokomotif bir şehir olduğunu ve bilinçli tarım yapıldığını belirten Vali Sezer, "Bizi mutlu eden yeniliğe açık çiftçilerimiz ve her gün bu yeniliklerden nasıl faydalanabiliriz ve verimimizi nasıl artırabiliriz anlayışı içerisindeler. Buradaki hem çiftçilerimizin birbirleriyle olan dayanışması, kurumlarla olan dayanışması hem de az önce belirttiğim gibi yeniliğe açık olmaları tarım geleceğimiz açısından ümit verici. Bu manada da yeni tarım politikaları açısından da baktığımız zaman artık planlı tarımsal üretim dönemine geçiliyor. Bu planlı tarımsal üretimde de Edirne’miz her manada bir lokomotif ve öncü olacaktır" dedi. "Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir sulama yapılıyor" Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir sulama yapıldığını belirten Vali Sezer, toplam arazinin yüzde 50’sine yakınının sulanabildiğini aktardı. Küçük sulama sistemlerini hızlı bir şekilde hayata geçirdiklerini ifade eden Vali Sezer, bu sene 20’ye yakın sulama sisteminin ihalesinin yapıldığını ve tamamlandığını söyledi. Çömlek Köyü Barajı’nın Trakya Bölgesi’nin GAP’ı diyebilecekleri bir proje olduğunun altını çizen Vali Sezer, öncelikli yatırımlar programına alındığını belirtti. Bu yıl Tarım Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığının destekleriyle sulama projelerindeki birçok aksaklığın giderildiğine değinen Vali Sezer, önümüzdeki yıl da bunu gidermeye devam edeceklerini ifade etti. Edirne, Meriç sulama sistemlerinin bu sene itibariyle bitirildiğini vurgulayan Vali Sezer, önümüzdeki yıl tarımsal araştırmanın arazileri de dahil olmak üzere 7 bin 800 hektar alanın kapalı sulama sisteminden faydalanacağını söyledi. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek ise, enstitünün kurulduğu günden bu yana muhtelif ürün gruplarında başta çeltik, ayçiçeği, buğday olmak üzere bugüne kadar toplam 204 çeşidin geliştirilip tescil ettirildiğini belirtti. Önemli ürün gruplarından bir tanesinin çeltik olduğunu söyleyen Tülek, Enstitüsü tarafından yüksek verimli ve hastalıklara toleranslı 3 yeni çeltik çeşidi geliştirildiğini aktardı. Tülek, Enstitü’deki deneme bahçesinde yapılan çalışmalarda "Kırbıyık", "Nehir" ve "Lazer" çeşitlerinin özellikle yüksek verimiyle ön plana çıktığını belirtti. Konuşmaların ardından sembolik hasat yapılarak, deneme bahçesinde yetiştirilen çeşitler incelendi.

"Kırsalımız yaşlanıyor ve gençlerimizi kırsalda tutamıyoruz" Haber

"Kırsalımız yaşlanıyor ve gençlerimizi kırsalda tutamıyoruz"

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Edirne’de bir dizi ziyaretler gerçekleştirdi. Edirne’nin Büyükdöllük köyünde ayçiçeği tarla gününe katılan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarlaya traktörle geldi. Bölge çiftçisinin de traktörleriyle konvoy oluşturarak geldikleri tarlada açıklama yapan Bayraktar, bölgede yaşanan kuraklığa dikkat çekti. Edirne’de son 53 yılın en sıcak haziran ayının yaşandığını belirten Bayraktar, sıcaklığın çoğu üründe olduğu gibi ayçiçeğinde de verimin azalmasına sebep olduğunu açıkladı. Bölge çiftçisine kuraklık desteği verilmesi çağrısında bulunan Bayraktar, Trakya Birlik tarafından açıklanan ön alım fiyatının maliyet seviyesinde kaldığını ve üreticinin mağdur olacağını vurguladı. Ayçiçeği üreticisine kuraklık desteği verilmediği taktirde üreticinin üretimden uzaklaşacağına dikkati çeken Bayraktar, "Uzaklaşan çiftçiyi bir daha üretime döndüremeyiz. Son pişmanlık fayda etmez" açıklamasında bulundu. Köylerde yaşayan kişilerin yaş ortalamasının 58’e yükseldiğini ifade eden Bayraktar, "Kırsalımız yaşlanıyor. Yaş ortalaması 58’e yükseldi ve gençlerimizi kırsalda tutamıyoruz. Çiftçilerimizin diğer sigortalılar gibi prim gün sayısının 7200 güne indirilmesini bekliyoruz" dedi. Bayraktar, açıklamanın ardından biçerdöverle ayçiçeği hasadı gerçekleştirdi.

Keşan’da ayçiçeği hasadı başladı Haber

Keşan’da ayçiçeği hasadı başladı

Edirne’nin Keşan ilçesinde ayçiçeği ekili arazilerde hasat başlarken, hasat ile ilgili değerlendirme yapan Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, ayçiçeği hasadının yaşanan kuraklıktan kaynaklı düşen verim nedeniyle çok da iç açıcı olmadığını söyledi. Ayçiçeği hasadının başladığı Keşan ilçesinde, Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen ile Keşan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda ayçiçeği üreticisi olan Salih Gülfidan, ayçiçeği hasadının yapıldığı Boztepe Köyü mevkiindeki çiftçileri tarlalarında ziyaret etti. Hasat ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Şen, kıraç arazilerdeki verimlerin 70 hatta 60 kilogramlara kadar düştüğünü belirterek, “Bu da iç açıcı değil. Trakya Birlik, yüzde 44 ham yağ oranlı ayçiçeği fiyatını 20 bin TL/Ton olarak açıkladı. Açıklanan fiyata baktığımızda, mevcut piyasa şartları ile aynı. Edirne ve Uzunköprü Ticaret Borsalarında yapılan ayçiçeği satışlarında fiyatlar açıklanan seviyelerde seyrediyor. Üreticimizin kazancı için en önemli etken verimdir. Yaşanan kuraklık nedeniyle verim düşük olacağı için devletimizden üretimin devamlılığı adına desteklemelerin gözden geçirilmesini bekliyoruz” dedi. “Her şeye rağmen bereket versin” Salih Gülfidan ise yaşanan kuraklığın verdiği zararın bariz bir şekilde ortada olduğuna dikkat çekerek, “Kıraç arazilerde yapılan hasatta, ortalama verim 60 kilogramlara kadar düşmüş durumda. Devletimizin yaptığı uygulamalara baktığımızda piyasa fiyatlarının iyi olacağını gösteriyor. Ancak fiyat ne kadar iyi olsa da verim yok. Çiftçileri ayakta tutan şey verimdir. Yine de her şeye rağmen bereket versin. Şuan ürettiğimiz ürünü az ya da çok toplama derdindeyiz. İnşallah kazasız belasız bir hasat dönemi yaşarız. Tüm çiftçilerimize hayırlı olsun” diye konuştu.

Edirne’de kavurucu sıcaklar Karaağaç biberinde hasadı geciktirdi Haber

Edirne’de kavurucu sıcaklar Karaağaç biberinde hasadı geciktirdi

Edirne’nin meşhur tava ciğerinin yanında ana garnitür olarak sunulan patentli ve tescilli Karaağaç acı biberinin hasadı kavurucu sıcaklar sebebiyle 1 ay geç başladı. Edirne’nin meşhur tava ciğerinin vazgeçilmez garnitürü olarak ciğerin yanında misafirlere sunulan patentli ve tescilli Karaağaç acı biberinin hasadı başladı. Bu yıl kavurucu sıcaklar nedeniyle biber hasadına 1 ay geç başlanıldı. Biber hasadı yapan tarım işçileri hava sıcaklığının 40 dereceye yaklaştığı güneşin altında büyük emek sarf ediyor. İşçiler tarafından sabahın ilk ışıklarında toplanmasına büyük emekle başlanılan acı biberler, iplere dizilip kurutulduktan 1 buçuk ay ila 35 gün sonra sofralardaki yerini alacak. İlk hasat nedeniyle Edirne’nin Karaağaç Mahallesi’nde çiftçilik yapan Yılmaz Ule, tarlada çalışan tarım işçilerine keman ve darbuka eşliğinde ciğer ile deva-i misk ikram edildi. İşçiler de Trakya oyun havaları eşliğinde göbek atarak hasada devam etti. “Bu sene yeşil biberin fiyatı 85 lira” Karaağaçlı Çiftçi Tunahan Ule Karaağaç acı biberinin yetiştirilişi ve işçiliğinin zorluğunu ifade ederek, “Edirne Karaağaç Mahallesinde çiftçilik yapıyorum. Patentli tescilli ciğer biberi yetiştiriyoruz. Bu gün de burada hasat yapıyoruz. Çok keyifli bir hasat var. Bu sene haşatımıza 20 gün geç başladık. 40 derecelerden dolayı biberimiz çok strese girdi. Bu biber yerli tohum yani Ata tohumumuz yani dedemizin dedesinden kalma o yüzden çok çabuk strese giriyor. En büyük özelliği ince kabuk olması biberimizi yalnızca senede 2 kere toplayabiliyoruz 3’üncü kez toplayamıyorsun çok verimli bir biber değil şimdi burada toplandıktan sonra tek tek iplere dizilecek imece oradan tek tek askıya asılması gerekiyor ve gölgede asılması gerekiyor. Güneş görmeyecek. Nem olan yerde kesinlikle kurumaz. Bu 35-40 derecelerde askıdayken 1 ayda 35 günde biberimiz kurumuş hale geliyor. Fakat dereceler 20-25 derece olduğu zaman iki üç ay içinde kurumuş oluyor. Biberimiz sadece Edirne Karaağaç Mahallesi’nde yetişiyor ve ayrıca sınır bölgesinde yetişiyor. Suya yakın ve ovalarda yetişmiyor sadece sınır bölgesinde yetişiyor. Yunanistan’a sınır olan bölgelerde yetişiyor. Edirne Tava Ciğer’inin yol arkadaşı. Ciğer olmazsa biber olmaz biber olmazsa ciğer olmaz totalde 200 tona yakın bir hasat bekliyoruz. Bu sene yeşil biberin fiyatı 85 lira” dedi. “Dünyanın en tatlı acısını beraber çıkartıyoruz” Edirneli esnaf Arif Meriç ise Karaağaç biberinin sadece Edirne Karaağaç ve sınırda yetiştiğini vurgulayarak, “Burada bir alın teri var alın teri. Edirne ciğerini yanına gelen o dünyanın en tatlı acısı olan o biber var ya bin bir meşakkatle geliyor. Onların yüzlerindeki mutluluğu dünyanın en tatlı acısını beraber çıkartıyoruz. Bundan daha mutlu, bundan daha ferah, bundan daha güzel bir hayat olur mu diye düşündüm. Hakikatten çok mutluyuz, sebebine gelince bu topraklar öyle mübarek öyle bereketli topraklar ki dünyanın hiçbir yerinde yetişmeyen bu Edirne’nin deva-i misk’i ile Edirne’nin karaağaç biberi burada çıkıyor. Çok mutluyuz o kadar mutluyuz ki o kadar sevinçliyiz ki dünyanın dört bir uçağından Edirne’mize gelip ciğerini yiyip biberini almadan gitmiyorlar. Hem biberi hem ciğeri yiyorlar bir taraftan tatlanıyorlar oh be kardeşim diyor. İyi ki gelmişim Edirne’ye diyor. Ruhun ne kadar boşlukları varsa Edirne’de bu biber bu deva hepsini dolduruyor efendim. En uç yerdeyiz düşünebiliyor musunuz 200-300 metre ileride Yunanistan var Allah’ın hikmetine bakın bu biber burada yetişiyor orada yetişmiyor şu güzelliğe bakın. Dünyanın hiçbir yerinde aramızda 200 300 500 metre olan biraz daha ilerlesin toprakta bu dünyanın biberi karaağacın biberi orada yetişmeyip burada yetişmesi bizler için çok büyük bir enerji. Aman Allah’ım bizim dedelerimizin dedesi yüzyıllarca neyi saklamışlar gelecek nesillere tohumunu saklamışlar bunun da tohumu Edirne Karaağaç biberinde. Onun için buradan diyorum ki buradan yanımızdaki komşumuza da selamlar hürmetler olsun ne zaman canları ciğer çektiğinde löp Edirne’ye geliyorlar yanında da Karaağaç’ın biberini yiyorlar. Neden? Yan yana komşuyuz ya işte dünya bu kadar kısa” diye konuştu.

Ayçiçekleri kuruyup çürüdü, hasat dahi yapılamayacak Haber

Ayçiçekleri kuruyup çürüdü, hasat dahi yapılamayacak

Türkiye’deki üretimin 15’ini karşılayarak ilk sırada yer alan Edirne’de, aşırı sıcaklar ve kuraklıktan olumsuz etkilenen ayçiçekleri tamamen kururken, üreticiler hasat dahi yapamayacaklarını söyledi. Ayçiçeğinin ambarı Edirne’de son yılların en en sıcak ve en kurak Haziran ayı yaşanıyor. Yağışların az olması ve yaşanan aşırı sıcaklıklar ayçiçeğinin gelişimini olumsuz etkiledi. Nisan ayında ekilen ayçiçekleri tamamen kururken, Mart ayında ekilen ayçiçeklerinde de yüzde 50 verim kaybı öngörülüyor. Trakya’nın sarı gelini ayçiçeğin boynu büküldü Trakya’nın sarı gelini olarak bilinen ayçiçeğinin kafa ve dane oluşumunun tamamlanmadığı tarlalar bu kez sarı renge değil, kurumuş ve çürümüş ayçiçeği saplarına büründü. Ayçiçeğinin adeta can çekiştiği tarlalardaki yarıklar, kuraklığı gözler önüne serdi. "Böyle kuraklık görmedik" 59 yaşındaki çiftçi Ömer Kara, daha önce bu kadar etkili bir kuraklık görmediğini söyledi. Ayçiçek veriminde düşüş beklediklerine değinen Kara, bu yıl masraflarını bile karşılamakta zorluk çekeceklerini belirtti. Bir başka çiftçi Mehmet Berber de, bölgede geçen senenin kış kuraklığının devam ettiğini anlattı. Tunca Nehri kurudu çiftçi sulama yapamıyor Geçmiş yıllarda taşkınlarla sıkça adından söz ettiren Tunca Nehri de kuraklıktan olumsuz etkilendi. Çiftçilerin tarımsal sulamada kullandığı Tunca Nehri’nin kuruması sonucu tarlalarına su salamayan çiftçiler karara düşünüyor. En az 4 metre derinliğe sahip olan nehir yatağı, su akışının durmasıyla bugünlerde adeta kumsala dönüştü. Sulama motorlarını çalıştıramaz oldular Çiftçiler Özcan Gülsün ve Salim Evren, nehirde su seviyesinin dibi görünce sulama motorlarını çalıştıramaz olduklarını söyledi. Eskiden yüzüp balık tuttukları nehir yatağında şimdi ise yürüyerek gezen çiftçiler, bir önlem alınması için çağrıda bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.