TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Elazığ

AGRONEWS - Elazığ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Elazığ haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

DSİ'den Elazığ’a 23 Milyar TL’lik Su ve Tarım Yatırımı Haber

DSİ'den Elazığ’a 23 Milyar TL’lik Su ve Tarım Yatırımı

Elazığ’a 101 Yeni Su ve Tarım Tesisi Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, son 22 yılda Elazığ’a yapılan su ve tarım yatırımları hakkında bilgi verdi. DSİ’nin 23 milyar 24 milyon TL yatırım yaparak 101 tesis inşa ettiğini belirten Balta, şehirde 16 baraj ve 3 yer altı su deposu ile toplam 877 milyon metreküp su depolama kapasitesine ulaşıldığını açıkladı. Sulama Projeleri ile Verimli Tarım Alanları DSİ, tarımsal üretimi artırmak amacıyla 14 sulama tesisi inşa ederek 158 bin 100 dekar alanı sulamaya açtı. Elazığ’ın tarıma elverişli toprak yapısına dikkat çeken Balta, modern sulama teknikleriyle çiftçilerin verimini artırdıklarını ifade etti. Ayrıca, yapımı devam eden 3 baraj ile 14 bin 670 dekar tarım arazisinin daha sulamaya açılması hedefleniyor. Taşkın Koruma Çalışmaları Devam Ediyor Şehirde taşkın riskine karşı 53 taşkın koruma tesisi tamamlanırken, 12 yeni tesisin inşaatı sürüyor. Bu projelerle Elazığ şehir merkezi, 54 yerleşim alanı ve 3 bin 919 dekar arazi taşkınlardan korunuyor. Arazi Toplulaştırma ile Verimli Kullanım Elazığ’da toplam 496 bin 380 dekar alanda arazi toplulaştırma çalışmaları tamamlandı. 66 yerleşim birimi bu projelerden faydalanırken, çiftçilerin memnuniyet oranının yüksek olduğu vurgulandı. Hidroelektrik Enerji Üretimi Artıyor Şehirde son 22 yılda 8 hidroelektrik santrali (HES) faaliyete geçti ve yıllık 2,38 milyar kWh enerji üretimi sağlandı. Planlama aşamasındaki 6 yeni HES projesi ile Elazığ’ın enerji üretim kapasitesi daha da artırılacak. DSİ, Elazığ’daki yatırımlarıyla hem su kaynaklarını koruma hem de tarımsal üretimi ve enerji üretimini destekleme konusunda kapsamlı projeler hayata geçiriyor.

Şap Endişesiyle 24 Saat Kuzu Nöbeti Haber

Şap Endişesiyle 24 Saat Kuzu Nöbeti

TUNCELİ (İHA) - Tunceli’de yeni yılın ilk kuzuları doğarken besiciler, hem doğum telaşı hem de şap hastalığı tehdidi nedeniyle sıkı tedbirler alıyor. Erzincan, Bingöl ve Elazığ’da görülen şap vakaları yüzünden Çemişgezek ilçesinde 15 günlük karantina uygulanıyor. Küçükbaş hayvan üreticisi İsmail Acun, kuzulama döneminde büyük bir emek verdiklerini belirterek, "Şu anda Çemişgezek ilçemizde şap hastalığı görülmemektedir. Ancak biz yine de karantina tedbirlerine uyuyoruz. Sağ olsun ilçe kaymakamımız, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzün tedbiren aldığı bu karantina önlemine uyuyoruz. Hem de süreci takip ediyoruz. Hayvanlarımıza hastalık bulaşmaması için Covid-19 tedbirleri neyse, aynı o tedbirlere uyuyoruz, kendimizi ve hayvanlarımızı korumaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Acun, "Bizim bu kuzulama döneminde en büyük endişemiz E.coli dediğimiz hastalık. Hayvanlarımıza E.coli bulaştırmamak için elimizden gelen her türlü çabayı gösteriyoruz. İnşallah şap hastalığı ve E.coli hastalığından hayvanlarımızı korumayı başarırız. Bir yandan şap hastalığına hayvanlarımızın yakalanmaması için büyük çaba gösteriyoruz. İşimiz gerçekten çok zor. Hele hele bu doğum döneminde olan zorluk daha da artıyor. Günün 24 saati hayvanların başında nöbetleşerek bekliyoruz. Çünkü hayvanın doğumu esnasında yanında olmak zorundayız" dedi. Sürekli destek sağladıklarını belirttiği Çemişgezek İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine teşekkür etti. Küçükbaş hayvan üreticisi Resul Özen de şap hastalığı kaygısının doğum döneminin zorluklarıyla birleştiğini belirterek, "Doğumlar başladı, günün 24 saati dönüşümlü olarak nöbet tutuyoruz. Kuzular ağız sütü almazsa hastalanıyor ve ölebiliyor. Yem ve su düzenine de çok dikkat ediyoruz" dedi. Özen, karantina kurallarına uyduklarını ve dışarıdan hayvan girişine izin vermediklerini belirtti. Zor bir dönem geçirmelerine rağmen Çemişgezek Kaymakamı Cüneyt Zor ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine karantina önlemleri nedeniyle teşekkürlerini sundu.

Elazığ’ın Çömlekleri 25 Ülkeye İhraç Ediliyor Haber

Elazığ’ın Çömlekleri 25 Ülkeye İhraç Ediliyor

ELAZIĞ (İHA) - Elazığlı iş insanı Metin Başbay, unutulmaya yüz tutan çömlekçiliği yeniden canlandırmak için 2017 yılında organize sanayi bölgesinde bir fabrika kurdu. 2019’da üretime geçen fabrikada, Elazığ’ın ısıya dayanıklı toprağı işlenerek ayda yaklaşık 150 bin çömlek üretiliyor. "Elizi" markasıyla Almanya, Hollanda, Fransa, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD gibi 25 ülkeye ihraç edilen bu ürünler, yıllık milyon dolarlık döviz getirisi sağlıyor. "TÜRKİYE ÇÖMLEK PAZARINDA LİDER OLABİLİR" Fabrikanın kurucusu Aziz Başbay, çömlek üretiminde kullanılan Elazığ toprağının kalitesiyle dünya çapında öne çıktığını belirtti. Başbay, "2018 yılında üretime başladık. Yaklaşık 1,5 sene kadar hammadde çalışmalarımız oldu. 2019 yılında piyasaya mal vermeye başladık. İlk aldığımızda 5 bin metrekareye yakın bir kapalı alanımız vardı. Biz bunu büyüterek 10 bin metrekareye yaklaştık. Makine yeniliklerine gittik. Şu anda 30 kişi çalışıyor. Hedefimiz 100 kişilik istihdam. Ayda 25 ton kadar toprağı işleyip ürüne çeviriyoruz. Hammadde Elazığ’dan çıkıyor, toprağımız ısıya dayanıklı bir toprak" dedi. SAĞLIKLI VE GELENEKSEL ÜRETİM Başbay, çömleğe olan ilginin giderek arttığını ve sağlığa zarar vermeyen yapısıyla tercih edildiğini ifade etti. "Toplumda bir eskiye dönüş var. Çömlek, şu an dikkat çeken bir ürün. Bize zaman zaman okullardan geziler düzenliyorlar. Çelik, alüminyum ve teflon pişirim olarak mutfaklarda kullanılıyor. İnsanlar her şeyi satın alabiliyor ama sağlığını satın alamıyor. Çömleğin hiçbir şekilde sağlığa zararı yok. Aksine katkısı var. İçerisinde kanserojen madde olan asbest ve alüminyum gibi elementler içermiyor. Biz sadece fırınlarda değil de ocak üzerinde mavi ateşte kullanılabilecek ürünler de yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz" diye ekledi. BÖLGE EKONOMİSİNE KATKI Fabrikada şu an 30 kişi istihdam ediliyor, ancak hedefleri bu sayıyı 100’e çıkarmak. Ayrıca, Elazığ ekonomisine ciddi bir katkı sağlayan fabrika, yıllık döviz gelirini artırmayı ve sektörde Türkiye’yi lider konuma getirmeyi amaçlıyor.

Almanya'dan Köyüne Döndü, 2.9 Milyon TL Hibeyle Çiftlik Kurdu Haber

Almanya'dan Köyüne Döndü, 2.9 Milyon TL Hibeyle Çiftlik Kurdu

Avrupa’dan Memlekete Geri Dönüş 22 yıl Almanya’da yaşayan Bekir Çetiner, memleketi Elazığ’a dönerek kendi işini kurmaya karar verdi. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK) sağladığı 2.9 milyon TL hibeyle Kovancılar ilçesi Yarımca köyünde 4.5 milyon TL maliyetle 240 hayvan kapasiteli bir çiftlik kurdu. Çiftlik, yılda 432 ton süt üretimiyle ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Modern Çiftlik Yatırımı Çetiner’in çiftliği 18 dönüm arazi üzerine kurulu. İçerisinde sağımhane, gübre ve silaj çukurları, yem depoları ve bakım alanları bulunuyor. Çiftlikte şu an 170 büyükbaş hayvan bulunurken, tam kapasitede 240 hayvana kadar hizmet verilebiliyor. Bekir Çetiner ve ailesi işletmeyi birlikte yönetiyor. Alman vatandaşı olan eşi Sema Çetiner, Türk vatandaşlığı için başvuru yaptı. TKDK Desteğiyle Hayata Geçen Proje Bekir Çetiner, Avrupa’da böyle bir destek sisteminin olmadığını ve Türkiye’de sunulan hibeler sayesinde bu işletmeyi kurduklarını belirtti. TKDK’dan sağlanan destekle Avrupa’dan hayvan ithal edilerek çiftlik faaliyete geçirildi. Çetiner ayrıca, IPART 3. Çağrı Dönemi kapsamında güneş enerjisi sistemi (GES) ve modernizasyon için 6.5 milyon TL’lik yeni bir proje sundu. "Türkiye’de Devlet Girişimcinin Yanında" Çetiner, Avrupa’da tarımsal desteklerin yetersiz olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Avrupa’da çiftçinin yanında duran bir devlet yok. Türkiye’de verilen hibe ve destekler bizim burada yatırım yapmamızda büyük etken oldu. Öz sermaye ile bu kadar büyük bir riske giremezdik." Süt ve Hayvan İthalatı İşletmenin Ana Faaliyeti Çiftlikte günlük 1 tonun üzerinde süt üretilirken, ithal edilen hayvanlar yerel halka satılıyor. Türkiye’de çiftçilik yapmanın avantajlarından biri olarak devletin sağladığı dana ve süt desteğini gösteren Çetiner, bu desteklerin Avrupa’da bulunmadığını belirtti. Bekir Çetiner’in başarı hikayesi, tarımsal hibelerin girişimciliği teşvik etmede ve kırsal kalkınmaya katkıda bulunmada ne kadar etkili olduğunu gözler önüne seriyor.

Nohudun kum ve ateşle dansı Haber

Nohudun kum ve ateşle dansı

Yörede nohudun kum ve ateşle dansı olarak adlandırılan işlem, güneşin altında el emeği ile yapılıyor. Ülkede sadece Elazığ’ın Ağın ilçesinde yapılan coğrafi işaretli Ağın leblebisi lezzetinden ödün vermiyor. Her aşaması özenli ve zahmetli olan leblebinin yapımında kullanılan yöreye has nohut, kum ve meşe ateşi üzerinde lezzet üçgeni oluşuyor. Yapımı için önce elekten geçirilen nohutlar, yabancı maddelerden ve kırık olanlardan arındırılarak leblebi yapımı için meşe külü içeren tuzlu su içerisinde haşlanıyor. Belli bir derecede haşlanan nohutlar bu arada sacda kızdırılan, sıcaklığı 200 dereceye varan yöreye has beyaz kum içerisine dökülüyor. Nohutlar adeta sıcak kumun içerisinde dans ederek nar gibi kavruluyor. Kavurma işlemi bittikten sonra tekrar bir eleğe dökülen nohutlar, kabukları soyularak tüketime hazır hale getiriliyor. Yörede nohudun ateş ve kumla dansı olarak adlandırılan işlem, büyük bir el emeği ve işlem gerektiriyor. Eşiyle birlikte leblebi yapan 3 çocuk babası Mehmet İkinci, “Ağın leblebisi bizim Ağın ilçesine has bir leblebidir. Nohudu da Ağın’da yetişir. Aynı zaman bir geçim kaynağı olarak yapıyoruz. Ağın leblebisi coğrafi işaretli bir üründür. Kumu da ilçeye özeldir. Kumu Bademli köyünden çıkıyor. Her kumdan olmuyor. Her nohuttan Ağın Leblebisi olmuyor. Çok denendi ama bunun tadını ve lezzetini alamadık. O yüzden mecburen Ağın’a has tüylü bu nohudu üretiyoruz. 15 senedir bu işi yapıyorum. İşlerimiz de güzel. Biraz yorucu ve yıpratıcı ama bir geçim kaynağı olarak yapmak zorundayız. Çocuklarımız ve geleceğimiz için uğraşıyoruz. Bu meslek de bitmek üzere, çünkü makineye döndü. Artık kimse lezzetine veya organikliğine bakmıyor. Herkes sanayi türü ne kadar çok para kazanırım hesabı yapıyor” dedi. Bu kültürü ve lezzeti devam ettirmek istediklerini dile getiren İkinci, “Gücümüz yettiği kadar yapmayı düşünüyoruz. İnşallah alttan gelen gençlerimiz de heveslenir. Biz sabah 6 gibi başlıyoruz. El yapımı olduğu için temmuzda başlıyor ekim sonuna kadar devam ediyor. Havalar bozunca olmuyor. Sıcakta olması gerekiyor. Çok sıcak havalarda yapılması gerekiyor. Lezzeti de ondan geliyor. 40 dereceninim altında bu leblebiyi yapmak zorunda kalıyoruz. Leblebinin kum ve ateşle dansı derler. Gerçekten de öyledir. Karıştırma esnasında dans eder gibi olur. Çok güzel bir görüntüsü de oluyor” diye konuştu. Ağın leblebisini karı koca zevkle yaptıklarını aktaran İkinci, “Yorucu dahi olsa akşam dinlenince her şey geçiyor. Müşterilerimiz memnun olduğu zaman o yoruculukta gidiyor. Amaç illa para kazanmak değil, insanların yediği üründen zevk almalarıdır. Bizi de o memnun ediyor. İşimizden memnunuz. Şuanda kilosu 200 liraya gidiyor. İnsanlar pahalı diyor ama nasıl yapıldığını bir gelip görsünler; gerçekten 200 kiraya değiyor mu, değmiyor mu. Yedikleinde makineyle el yapımı arasındaki farkı da görürler. Pahalı dedikleri zaman bizi bazen üzüyor ama kimseye de bir şey diyemiyoruz. Herkes geçim derdinden dolayı haklıdır” şeklinde konuştu.

Elazığ’da kayısı işleme, paketleme ve analiz tesisi açıldı Haber

Elazığ’da kayısı işleme, paketleme ve analiz tesisi açıldı

Elazığ Tarımsal Kalkınma Kooperatifi tarafından yaptırılan kayısı işleme, paketleme ve analiz laboratuvarı tesisi düzenlenen törenle açıldı. Elazığ’ın Baskil ilçesinde kayısı üreticilerinin yüzünü güldürecek ve ilçede üretilen kayısının hak ettiği pazar payına kavuşmasını sağlayacak kayısı işleme, paketleme ve analiz laboratuvarı tesisi kuruldu. Elazığ Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin (ETAK) kurduğu tesisin açılışı törenle gerçekleştirildi. ETAK tarafından 3 bin 500 metrekare alan üzerine kurulan tesisin ilk etapta 50 kişiye iş olanağı sağlayacağı ve bin tonluk iş kapasitesine sahip olacağı bildirildi. Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Baskil’e ve Elazığ’a önemli bir tesis kazandırıldığını ifade ederek, "Önemli ürünün pazara doğru bir şekilde ulaştırılması. Bu anlamda da arkadaşlarımız doğru bir adımı tercih etmiş. Yürekten kutluyorum. Bu noktada destekçisi ve takipçisi olacağımı ifade etmek istiyorum. Yine burada kooperatif yöneticilerine şimdiye kadar 30 yıllık meslek hayatım boyunca gördüğümüz bir hususu ifade etmek isterim. Kooperatifler kuruluş amacının doğrultusunda çalıştıkları takdirde bölgeleri için çok önemli işler yapıyorlar. Ancak zaman içerisinde ortaya çıkabilecek alternatif yatırım alanları ile ilgili olarak isabetli yatırımlar yapmadıkları zaman da o bölge için özellikle idareciler ve siyasetçiler için gerçekten problem teşkil eden birer yapı haline dönüşüyorlar. Bunun için aslolan burada ETAK’ın özellikle tavandan tabana doğru çiftçi odaklı çalışma ve nihayetinde bunun pazara doğru ulaştırılması gibi çalışmaların dışında farklı alanlara yönelmeden o çalışmaları yönlendirmesi ve gerçekleştirmesi gerekiyor. Hatta daha sonra ortaya çıkacak hasılanın yine hem çiftçinin bilinçlendirilmesi hem de tarla ve çiftçilikle ilgili alternatif hizmetlerde kullanılması doğru olacaktır diye düşünüyorum. Bu vesile ile tesisimizin Baskil’e, Elazığ’a hayırlar getirmesini diliyorum” dedi. Ticaret ve Sanayi Odası olarak "ilçeleriyle birlikte kalkınan Elazığ" sloganıyla ilçeleri değerlerinin ve potansiyellerinin ortaya çıkması adına projeleri sürdürdüklerini ifade eden Elazığ TSO Başkanı İdris Alan ise, "Birkaç ay içerisinde bu tesisin tamamlanması ve tam da kayısı sezonunda faaliyete geçmesi, üreticilerimiz ve ilçemiz adına önemli bir kazanım oldu. Bugün kayısı denince akla ilk gelen ilin Malatya olduğunu tüm ülke biliyor ancak, bu ürünlerin Baskil yöresinde üretilen kayısılar olduğunu büyük bir çoğunluk bilmiyor. Kayısı borsasının ve ticaretinin Malatya olmasın sebebi bu ilimizin kayısının tanıtımını en güzel şekilde yapması ve değişik tekniklerle işlenmiş ve paketlenmiş ürünleri her platformda öne çıkarma gayretleridir. Bizler, Malatya kayısısı olarak tanınmış ancak önemli bir bölümü bu coğrafyada üretilen kayısımızı artık ’Baskil kayısısı’ olarak profesyonel teknik ve yöntemleriyle tanıtma ve markalaştırmanın çabasını göstermeliyiz” diye konuştu. Tesisin açılışına Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, AK Parti Elazığ Milletvekili Prof. Dr. Erol Keleş, CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Munzur Üniversitesi Rektörü Dr. Kenan Peker, Baskil Kaymakamı Hasan Hüsnü Yürker, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan, Baskil Belediye Başkanı Tuncer Turus ile çok sayıda davetli katıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.