Enerji Haberleri - Son Dakika Enerji Haber Güncel Gelişmeler

Elektrik Faturalarında Yeni Dönem: Sübvansiyon Kaldırılıyor

Elektrik faturalarında sübvansiyonlu dönem sona eriyor. Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeye göre, 1 Ocak 2025’ten itibaren yıllık 5 bin kilovatsaat (kWh) tüketimi olan konut ve ticarethane aboneleri devlet desteği olmadan elektrik kullanacak. Düzenlemeye camiler, cemevleri, diğer ibadethaneler, dernekler, AFAD geçici barınma merkezleri, şehit aileleri ve muharip/malul gaziler dahil edilmedi. Bu gruplar, sübvansiyondan yararlanmaya devam edecek. Tarımsal faaliyetler grubundaki aboneler için herhangi bir değişiklik yapılmadı. Bu gruptaki tüketiciler düzenlemeden etkilenmeyecek. ABONELERİN YÜZDE 3’ÜNÜ ETKİLEYECEK Türkiye genelinde yaklaşık 40 milyon mesken abonesi bulunuyor. Yüksek elektrik tüketimi nedeniyle düzenlemeden etkilenecek abone sayısı yaklaşık 1,2 milyon. Bu da toplam abonelerin yalnızca %3’üne denk geliyor. Sanayi ve kamu/özel hizmet sektöründeki aboneler için yıllık limit 15 bin kWh olarak belirlendi. Bu limite göre sanayi grubunda yaklaşık 20 bin, kamu ve özel hizmetler grubunda ise 565 bin abonenin düzenlemeden etkilenmesi bekleniyor. GERÇEK MALİYETLE ÖDEME BAŞLIYOR Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yüksek tüketim yapan abonelerin artık sübvansiyonlu fiyatlardan yararlanamayacağını açıklamıştı. Bakan, şubat ayından itibaren aylık 417 kWh (yaklaşık 1.050 TL) üzerindeki tüketim için faturaların gerçek maliyeti yansıtacağını belirtti. Bu sınırın üzerindeki abonelerin faturalarının iki katına çıkabileceği ifade ediliyor.

Batman'da uluslararası enerji zirvesi: Dicle Elektrik başarısını dünyaya anlattı

Batman Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen 4. Uluslararası Enerji Zirvesi, enerji sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getirdi. 24-25 Ekim tarihlerinde düzenlenen zirveye, AB Komiseri Dimitris Avramopoulos'un yanı sıra yerli ve yabancı birçok uzman katıldı. Zirvede öne çıkan sunumlar: Annika Kessel: "Yapay Zekanın ve İnsanlığın Enerjisi" Dr. Max Schnopp: "Her Şey Enerjidir" Nedim Tüzün: "Kaliteli Elektrik Dağıtım Hizmetinin Bölgemiz Kalkınmasına Etkileri" Dicle Elektrik Genel Müdür Yardımcısı Nedim Tüzün, şirketin özelleştirme sonrası başarılarını paylaştı: "45 milyar TL'lik yatırımla arıza oranlarını %70 düşürdük. Batman ve Siirt'te kesinti sürelerini Türkiye ortalamasının altına indirdik. '3K' (kayıpsız, kesintisiz, kaliteli) projemizle şehir merkezlerinde akıllı şebekelere geçtik." İki gün süren zirvede ayrıca: Enerji Jeopolitiği Enerji ve Çevre Enerjide Yapay Zeka ve Blockchain Akıllı Şebeke konuları tartışıldı Etkinlik, Batman Üniversitesi'nin bilimsel çalışmalarının yer aldığı kitabın Tüzün'e takdimi ile sona erdi.

ZES Solar ve TBEA Grup İş Birliğiyle Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Güçleniyor

Türkiye'nin yenilenebilir enerji hedeflerine katkı sağlamayı amaçlayan ZES Solar, TBEA Grup ile imzaladığı distribütörlük anlaşmasıyla güneş enerjisi sektöründe önemli bir adım attı. "TBEA ile Sektörde Dinamizmi Artıracağız" ZES Solar Genel Müdürü Evren Evcit, TBEA ile iş birliğinin Türkiye’de güneş enerjisi sektörünü güçlendireceğini belirtti. İnovatif çözümler sunarak sektörel gelişimi desteklemeyi amaçlayan bu ortaklık, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak. TBEA Grup’un Küresel Gücü TBEA Grup, Çin’in önde gelen inverter ve silikon malzeme üreticilerinden biri olarak dünya genelinde büyük projelere imza atmış durumda. Şirket, Türkiye’nin yenilenebilir enerji dönüşümüne katkı sunmak amacıyla ZES Solar ile ortak çalışmalara başlayacak.

İklim Değişikliğine Karşı Tarımda Veri Devrimi

UIGEO, tarım, enerji ve sigorta sektörlerine yönelik geliştirdiği veri hizmetleriyle, işletmelerin iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dirençli hale gelmelerine yardımcı oluyor. Şirketin sunduğu hava durumu tahminleri, uydu görüntüleri, pazar fiyatları gibi veriler sayesinde çiftçiler, üretim planlamalarını daha etkin bir şekilde yapabiliyor, riskleri minimize edebiliyor ve karlılıklarını artırabiliyor. Örnek Uygulamalar: Kuraklık Yönetimi: UIGEO'nun sağladığı veri sayesinde çiftçiler, sulama sistemlerini optimize ederek su kaynaklarını daha verimli kullanabiliyor. Hastalık Tahmini: Uydu görüntüleri ve hava durumu verileri sayesinde bitki hastalıklarının erken teşhisi ve önlemler alınabiliyor. Sigortacılık: Sigorta şirketleri, UIGEO'nun verileriyle daha doğru risk değerlendirmeleri yaparak çiftçilere uygun sigorta ürünleri sunabiliyor. Türkiye'deki Etki: UIGEO, Türkiye'de tarım sektörünün dijital dönüşümüne öncülük ediyor. Şirketin sunduğu çözümler sayesinde Türk çiftçileri, küresel rekabette daha güçlü bir konuma gelecek. Özellikle iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dirençli bir tarım sistemi oluşturulmasına katkı sağlayacak. Sonuç: İklim değişikliği, tarım sektörü için en büyük tehditlerden biri haline geldi. Ancak, veriye dayalı çözümler sayesinde bu tehdidin etkileri azaltılabilir. UIGEO gibi şirketlerin sunduğu hizmetler, çiftçilerin daha bilinçli ve sürdürülebilir üretim yapmalarına olanak tanıyor. Gelecekte, tarım sektörünün büyümesi ve gelişmesi için veri odaklı çözümlerin önemi daha da artacaktır.

Niğde'de Jeotermal Kaynaklarla Topraksız Tarım Başlıyor

Jeotermal ısıtmalı seralarda topraksız tarım Proje kapsamında, Niğde Valiliği İl Özel İdaresi'ne ait ruhsatlı jeotermal alandan kiralanan bir kuyunun ısıtma gücü kullanılarak 40 dönümlük alanda seracılık yapılacak. Topraksız tarım yöntemleri ile domates üretilecek olan bu seralarda, yöre halkı da istihdam edilecek. 60 kadın ve 40 erkek modern otomasyon sistemleriyle çalışan serada iş imkanı bulacak. Türkiye'nin jeotermal gücü ve ihracat hedefleri Türkiye'nin jeotermal potansiyelinin dünyada ilk üçte olduğunu belirten Şener, Niğde'nin bu alanda gelişim potansiyeline dikkat çekti. Çalışmalar sonucunda 250-300 dereceye varan yer sıcaklıklarına ulaşılan bölgede, yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak karbon emisyonları azaltılacak. Üretilen domateslerin yurt dışına ihraç edilmesi hedefleniyor.

Fraunhofer ISE'den Agrivoltaik Araştırması: Sürdürülebilirlik Artıyor

Almanya'nın Fraunhofer ISE şirketinin yürüttüğü yeni araştırmalar, güneş panelleri ile tarım ürünlerini bir arada kullanmanın, hem tarım verimliliğini hem de elektrik üretimini artırabileceğini ortaya koydu. “Model Bölge: Baden-Württemberg için Agrivoltaikler” isimli araştırma projesinde elde edilen sonuçlar, tarım ürünlerinin kısmi gölgede büyümesinin avantaj sağladığını ve bu ürünlerin panellerin soğutulmasına yardımcı olarak elektrik üretim kapasitesini artırdığını gösterdi. Tarımsal Fotovoltaik ve İlk Sonuçlar Konstanz Gölü'ndeki Kressbronn'da kurulan elma ağaçları üzerindeki agrivoltaik sistemlerde yapılan iki yıllık araştırma sonucunda, güneş panelleri altındaki tarım alanlarında %70 daha az pestisit kullanımı ve %50 daha az sulama ihtiyacı belirlendi. Ayrıca, simülasyonlara göre paneller %20 daha fazla elektrik üretiyor. Araştırmacılar, bu artışı bitkilerin buharlaştırıcı soğutma etkisine ve panellerin arka havalandırmasına bağlıyor. Verim Artışı ve Arazi Kullanımı 2018'de yapılan denemelerde, güneş panellerinin altında yetiştirilen ürünlerin veriminde önemli artışlar gözlemlendi. Kereviz , kışlık buğday %3 verim artışı sağlarken, yonca otunda %8 oranında düşüş yaşandı. Özellikle patates üretiminde, hektar başına arazi kullanım verimliliği 6'ya çıktı. Bu sonuçlar, agrivoltaik sistemlerin, tarımsal verimlilikte ve enerji üretiminde önemli avantajlar sunduğunu kanıtlıyor. Geleceğe Yönelik Pilot Projeler Şu anda 13 farklı lokasyonda geliştirilen pilot tesisler, meyve, çilek, ekilebilir araziler ve çayırlar için özel olarak tasarlandı. Bu sistemler, çeşitli uygulama alanlarını ve teknolojileri test etmeyi amaçlıyor. Proje, yalnızca Almanya’da değil, dünya genelinde en büyük agrivoltaik araştırma projelerinden biri olarak kabul ediliyor.

Adıyaman güneşini enerjiye çeviriyor

Sadece arazileri değil işletmelerin çatılarını da kaplayan güneş panelleri, karbon salınımının azalmasını sağlıyor. Günlük güneşlenme süresi Türkiye’de 7,5 saat iken, Adıyaman’da bu süre 8,11 saat ile ülke ortalamasının üzerinde yer alıyor. Yıllık ortalama 286 gün güneş alan Adıyaman’da, güneş enerji santrali sayısı 2021 yılında 134 adet iken 2024 yılında bu sayı 250’ye çıktı. Güneş tarlalarında yıllık üretilen enerji miktarı 220 bin megavatsaate ulaştı. Adıyaman’da binlerce dönüm arazi, kurulan paneller ile ‘güneş tarlalarına’ döndü. Organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren işletmeler, yüksek enerji maliyetleri nedeniyle güneş enerji sistemlerini tercih ediyor. Fabrikaların çatılarını güneş enerji panelleri kaplıyor. Çevre dostu ve ekonomik olarak cazip olması nedeniyle yenilenebilir enerjinin başında gelen güneş enerjisi sistemleri, karbon azaltımına da önemli katkı sağlıyor. Yurt dışına ihracat yapan firmalardan, 2026 yılından itibaren sınırda ‘karbon vergisi’ adı altında bir vergi öngörülüyor. Yenilenebilir enerji kullanan işletmelerin bu vergiden muaf olacağı ifade ediliyor. Güneydoğu Enerji Araştırmaları Derneği Genel Başkanı Ömer Çelebi, Adıyaman’ın güneş enerji yatırımı için önemli bir lokasyon olduğunu belirterek, “Güneş enerji santralleri kurulumunda iki önemli paradigma vardır. Birincisi güneş ışınının miktarı, ikincisi ise güneşlenme süresidir. Türkiye’nin farklı noktalarında farklı ışınım değerleri görmekteyiz. Adıyaman, Türkiye ortalamasının bayağı bir üstünde değere sahiptir. Örnek vermek gerekirse, Adıyaman’da aynı güçte aynı megavatta kurduğunuz enerji santrali, Trabzon’dan, Rize’den veya kuzeyde güneşlenme süresi düşük olan yerlerden daha fazla enerji üretiyorsunuz. Adıyaman güneş enerji yatırımı bakımından çok önemli bir lokasyondur. Son yıllarda güneş enerji santrallerinin sayısında ciddi bir artış yaşandı. Adıyaman’da 250’ye yakın bir santral olduğunu bilmekteyiz” dedi. İşletmeler için güneş enerji sistemlerinin önemli olduğunu dikkat çeken Başkan Çelebi, “2026 yılından itibaren sınırda karbon vergisi diye bir vergi öngörülüyor. Bu karbon vergisi de, yenilenebilir enerji alanında tüketim yapan, ürünü yenilenebilir enerji kaynağından yada güneşten olan sanayiciler daha avantajlı duruma gelecek. Bu noktada karbon vergisinden muaf tutulmak babında da sanayicilerin güneş enerji santralleri kurması ve işletmesi önemli hizmetler sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

İklim değişikliği ve tarım masaya yatırıldı

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nde düzenlenen seminer ile iklim değişikliğine ve tarıma değinildi. Yürütücülüğünü Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burçin Atılgan Türkmen’in yaptığı üniversitenin de ortakları arasında bulunduğu Avrupa Birliği Bakanlığı Erasmus+ Programı KA220 Mesleki Eğitim ve Öğretimde İş Birliği Ortaklıkları başlığı kapsamında "Climate Focused Agricultural Vocational Education (CLIAVE)" isimli projenin yaygınlaştırma etkinliği için "İklim Değişikliği ve Tarım" semineri düzenlendi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans salonunda düzenlenen etkinliğe Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sıddıka Özkaldı Karakuş, akademisyenler ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü öğrencileri katıldı. Seminerde tarım sektöründe enerji verimliliğine, sektörde yapılabilecek sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin planlanması ile iklim değişikliğinin tarım sektörü üzerindeki etkilerine değinildi.

Enerjisa Enerji’den Adana’da sürdürülebilir balıkçılığa destek

Elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji, balıkçılığın ana geçim kaynağı olduğu Adana Karataş’ta gerçekleştirdiği ‘Sürdürülebilir Balıkçılığa Destek’ projesi ile bölge halkına yeni bir gelir alanı ve ek istihdam sağlamayı amaçlıyor. Türkiye’nin enerji dönüşümüne ‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonuyla öncülük ederek enerji verimliliği ve kurumsal sosyal sorumluluklar konusunda farkındalık oluşturan Enerjisa Enerji, Karataş Belediyesi ve Karataş Su Ürünleri Kooperatifi iş birliği ile gerçekleştirdiği ‘Sürdürülebilir Balıkçılığa Destek’ projesi ile döngüsel ekonominin uçtan uca düşünülmüş bir örneğini hayata geçiriyor. Projede Karataş Belediyesi ve Karataş Su Ürünleri Kooperatifi iş birliği ile deniz ve limandan toplanan atıklar geri dönüşüme kazandırılacak, balık ağları ileri dönüşüm ile farklı ürünlerde girdi olarak kullanılacak. Üretim aşamasında kadınların istihdam edileceği bu ürünler ile birlikte hem döngüsel ekonomi ile sürdürülebilir ve çevre dostu bir ekonomi oluşturacak hem de enerjide tasarruf sağlayan Güneş enerjisi santrali kurulumu, kapasite geliştiren eğitim programları ve atık yönetimi çözümleri ile uçtan uca bir çözüm ortaya konulacak. “Etki odaklı sürdürülebilirlik anlayışımızın bir sonucu’’ Karataş’ta sürdürülebilir bir balıkçılık ekosistemi oluşturma hedefiyle yola çıktıklarının altını çizen Enerjisa Enerji Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Yetkinlikler Bölüm Başkanı Ebru Taşcıoğlu, “Şirket olarak toplumsal fayda oluşturacak çalışmalarımızı sürdürülebilirlik etki odağı ile geliştiriyor ve hayata geçiriyoruz. Paydaşlarımız ile birlikte projeyi geliştirirken odağımız bölge insanı ve yerel kalkınmaydı. Bu proje ile birlikte doğaya terk edilmiş plastiklerin ileri dönüşümü sayesinde sadece çevre dostu bir fayda elde etmiyor, yeni ve döngüsel bir ekonomi de oluşturuyoruz. Kadınlar için kapasite geliştiren ve gelir getirici bir faaliyet olması sebebiyle iş ve aile hayatında kadının görünürlüğünü artırmak konusunda da mutluluk duyuyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu projeyi etki odaklı sürdürülebilirlik anlayışımızın bir sonucu olarak görüyoruz ve yaklaşık 25 bin kişinin yaşadığı Karataş’ta ana geçim kaynağı olan balıkçılığın sürdürülebilir olması için önemli bir kilometre taşıdır. Adana Karataş’ta başlayan bu yolculuk, bölgedeki balıkçılığı ve genel olarak çevre bilincini güçlendirerek daha yaşanabilir bir dünya için önemli adımlar atmamıza olanak tanıyor. Herkes için daha iyi bir gelecek sağlamak adına konfor alanımızdan çıkıp var gücümüzle çalışmaya, sürdürülebilirlik etki alanlarımızı genişletmeye, gezegenimiz ve toplum için fayda sağlayan projeler için elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz” dedi.

#Enerji