TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ereğli

AGRONEWS - Ereğli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ereğli haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Palamut nereye onlar oraya Haber

Palamut nereye onlar oraya

Balıkçı tekneleri 1 Eylül’de başlayacak yeni av sezonu için ‘Vira Bismillah’ diyerek denize açılacak. Yeni sezonda palamuttan umutlu olduklarını belirterek balıkçılar bereketli bir sezon geçireceklerine inanıyor. Trol ve gırgır ile balık avcılığının 15 Nisan’da başlayan av yasağı dönemi 1 Eylül itibariyle sona eriyor. 1 Eylül’de denize açılacak olan tekneler 4,5 ayın ardından son hazırlıklarını tamamlayarak denize açılmak için beklemeye başladı. Trabzon’un Yoroz mevkiinde bulunan limandan denize açılacak olan tekneler yeni av sezonunda palamudun peşinden gideceklerini belirtirlerken, "Palamut nereye biz oraya” dediler. Palamuttan beklenti yüksek Yeni sezonda palamuttan beklentilerinin yüksek olduğunu kaydeden tekne sahiplerinden Emre Köroğlu, “Palamuttan be sene beklentimiz yüksek. Denizdeki görüntüye bakacak olursak bu seneki palamut güzel görünüyor. Beklentilerimiz geçen sene oranla bu sene daha iyi. Geçen sene pek olmadı. Ancak bu seneki görüntü daha iyi. Başlangıç palamut diye gözüküyor eğer palamudun olmama durumu görünürse istavrite bakacağız. Bu sene palamut var inşallah hamsi de olur . Deniz suyu sıcaklığı şu anda güzel gözüküyor palamut için elverişli. Yoroz limanından çıkış yaparak palamudun durumuna göre nerede bolsa oraya gideceğiz. İstanbul’dan Hopa’ya kadar bakacağız, bakalım balık nerede olacak” dedi. Hazırlıklar bitti Yeni sezon için hazırlıklarının bittiğini belirten Köroğlu, “Bütün işlerimizi hemen hemen bitirdik. Her sezon olduğu gibi ağlarımızı tamir ettik, teknenin bakımlarını yaptık sezona hazırız. Balığın çıkış fiyatı bizde uygun inşallah daha da iyi olur. Vatandaşımız her zaman ucuz yesin biz de onu isteriz. Balık tüketiminde diğer ülkelerin çok gerisindeyiz daha fazla olmasını isteriz” diye konuştu. Tekne sahiplerinden Mehmet Genç ise “Bu sene palamudun çok olduğu söyleniyor. İnşallah hamside olduğu gibi palamut yüzümüzü güldürür. Herkes rızkının peşinden koşacaktır. Geçen sene palamut yoktu hamsi çok iyi idi. Bu sene işler tersine döndü palamut var hamside biraz burukluk var ama inşallah hamsi de olacak. Yeni sezonda teknenin boyasından ağların tamirine kadar hepsini yaptık. Masraflar çok ağır mazotudur tayfaya ödenen avans bunlar çok yüksektir” ifadelerini kullandı. Rota Ereğli ve Sinop Bu sene inşallah vatandaşın ucuz palamut yiyeceğini belirten Genç, ”Yeni sezonda güzergâhımız balığın durumuna göre, büyük bir ihtimalle Ereğli, Sinop taraflarından başlama durumu var. Çünkü balık devamlı o taraftan geliyor onun için o taraflara yönelme durumumuz var. İnşallah bu sene bol balıkçılık olacak, vatandaş palamudu ucuz yiyecek” diye konuştu.

Gençlere örnek olmak için 25 dönüm araziye patlıcan dikti Haber

Gençlere örnek olmak için 25 dönüm araziye patlıcan dikti

Yalman 25 dönüm araziden 4 ayda yaklaşık 4 milyon TL gelir elde etmeyi bekliyor. Kdz. Ereğli ve farklı şehirlerde turizm ve konaklama sektöründe faaliyet gösteren Ziraat Odası Başkanı Zafer Yalman, gençlere tarımdan para kazanıldığını göstermek için 25 dönüm araziye 30 bin adet patlıcan fidesi dikti. Maddi durumunun iyi olduğunu ve tarladan elde edeceği gelire ihtiyacı olmadığını belirten Yalman, tarım yaparak çok ciddi rakamların kazanılabileceğini söyledi. Kdz. Ereğli’nin sanayi kendi olarak anıldığını ancak milyonlarca metre kare arazinin boş olduğunu anlatan Yalman, ilçede herkese tarımın yapılabileceğini göstermek için böyle bir işe girdiğini anlattı. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Yalman “Kdz. Ereğli’de çiftçilerimize önder olmak, çiftçilerimize tarımın nasıl yapılabileceğini, nasıl para kazanılabileceğini göstermek ve teşvik etmek için bu yıl 25 dönüm araziye il tarım müdürlüğünün çiftçimize yüzde 75 hibe desteği kapsamında patlıcan fidesi diktik. Bu 25 bin metre kare araziden 200 ila 300 ton arası ürün elde etmeyi bekliyoruz. İlk hasadımızı 2-3 gün önce yaptık. 20 Mayıs’ta dikmiş olduğumuz patlıcan fidelerini damlama sistemi kurarak, organik gübre kullanarak, herhangi bir kimyasal gübreden uzak durarak çiftçi olarak vatandaşımıza, pazara sunmayı hedefledik. Bölgemizde 150 bin nüfuslu bir ilçede yaşıyoruz, köyleri ile 200 bin. 2-3 ay Kdz. Ereğli bölgesine yetecek patlıcanı hasat edeceğimizi umuyorum. Bugün patlıcanı pazara indirdik. Organik patlıcanı tüm pazarcılarımıza, çiftçi olarak, üretici olarak Kdz. Ereğli pazarında, ziraat odasında veya isteyen yemek fabrikalarına ayırt etmeksizin toptan perakende 20 TL’den tarladan patlıcan veriyoruz. Vatandaş istiyor, biz ise günübirlik topluyoruz, hasat ediyoruz. Vatandaşa evinde ağız tadıyla ve korkmadan yiyebileceği bir ürün hasat ediyoruz. Diyeceğiz ki en sonunda; biz bu kadar para harcadık, bu kadar gelir elde ettik ve bundan da bu kadar mutluyuz diyebilmeliyiz.” “Burada tarım olmaz dediler, biz yaptık oluyor” Vatana yan gelip yatarak hizmet edilemeyeceğini belirten Yalman, makamda oturarak Ziraat Odası başkanlığı yapmayacağını söyledi. Ziraat mühendisleri ve teknikerlerin tarlalara girmesi gerektiğinin altını çizen Yalman “Tekniker, Ziraat Mühendisi arkadaşlarımızın tarlaya girmesini istiyorum. Ben Tekniker oldum, ben Mühendis oldum diyerek makamlarda evrak Mühendisliği yapan arkadaşlarımız 17-18 Bin TL’ye çalışmak mecburiyetinde kalır. Gelin kardeşim bu tarımı sizler öğreteceksiniz, sizler uygulayın ve yapın, sizler de para kazanın. Tarım yaparak araba da alabilirsiniz, en güzel tatili de yapabilirsiniz. Ben buna inanıyorum ve güzel gelir kazanacağımızı umuyorum. Yani kısacası aylık gelir hesaplaması yaptığımızda güzel kazançlar olacağına inanıyoruz. Tarımın yapılabileceğine kimse inanmıyordu. Benim için tam olarak 60 günlük serüven. Önceden burası futbol sahası olarak tasarlanmış ancak boş duran bir araziydi. Burada tarım olmaz diyorlardı, sağımız dere solumuz ırmak. Gülüç Irmağından gözümüzün önünde tonlarca su denize akıyor, güneş var. Biz dümdüz ovaları, ırmak kenarlarını fabrika yaptık ve tarımı dağda, bayırda yapmaya çalışıyoruz. Bu alanları geçtiğimiz dönemlerde biz fabrikalarından tarım alanı olarak tarım bakanlığı tarafından işlendi. Yani buralara artık fabrika yapılmıyor. Bu da bir fabrika. Burada 7-8 tane bayan çalışıyor, hasat ediyor, yevmiyelerini alıyor ve evlerinde eşlerine destek oluyor. Burada tarım olmaz mı? Karpuz, patlıcan, biber ve daha birçok şey olur. Şükürler olsun Allah’ıma bizi mahcup etmedi, güzel ürün oluyor. Devlet Tarsim sigortasında da yüzde 50 çiftçimize destek oluyor. Devletimiz yüzde 75 hibe desteğinde bulunuyor. Ziraat Teknikerimize ve Ziraat Mühendisimize ayrı hibeler var. yüzde 60 - yüzde 70 oranında hibe destekler var. Devletimiz diyor ki; bugün bu kadar ekonomik krizin altında tüm dünyada aynı, bir tek destekleri kesilmeyen tarım. İsteyene veriliyor” dedi. 25 dönüm araziden 4 milyon TL gelir hedefliyor Tarımla ilgili olumsuz bir propaganda yürütüldüğünü ve bunun doğru olmadığını savunan Yalman konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bazı arkadaşlarımız gübre gibi birçok şeyin pahalılığından tarım yapmak istemiyor. Gübreye zam geliyor ise patlıcana da geliyor. Kimse mağdur değil aynı zamanda ete de zam geliyor, bunlar mazeret değil. Kafelerde oturarak propaganda yapmak değil. Ben bugüne kadar farklı sektörlerde emek harcadım, alın teriyle ekmeğimi kazanmaya çalışıyorum. Patlıcan tarlasından gelecek gelire ihtiyacım yok. Tarım üzerinden de para kazanabileceğimizi gösteriyorum" ifadelerine yer verdi.

Türkşeker 2023-2024 kampanya dönemini rekorla kapattı Haber

Türkşeker 2023-2024 kampanya dönemini rekorla kapattı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yaptığı açıklamada yüzde 37’lik payı ile sektördeki en büyük şeker şirketi olan 98 yıllık tarihe sahip Türkşeker’in 2023-2024 kampanya döneminde faaliyette bulunan 14 şeker fabrikası ile gerek pancar gerekse şeker üretiminde son 25 yılın zirvesine ulaştığını bildirdi. 11 Eylül 2023 tarihinde Ereğli Şeker Fabrikası ile başlayan 2023-2024 kampanya döneminin 12 Mart 2024 tarihinde Ilgın Şeker Fabrikası ile tamamlandığını aktaran Bakan Yumaklı, şunları kaydetti: “1998 yılından bu yana en uzun kampanya dönemini ortalama 155 günlük üretim dönemiyle başarıyla geçiren Türkşeker tarihi bir rekor elde etti. Pancar ekiminden sökümüne üretimin her aşamasında geçimini pancar tarımından sağlayan üreticilerin yanında olan Türkşeker, 2023-2024 döneminde 40 bin 132 üreticiye 21 milyar TL ödeme yaptı. 2023-2024 kampanya döneminde 9 milyon 60 bin ton pancar işlenerek, 1 milyon 161 bin 100 ton şeker üretildi. Yan ürün olarak da 418 bin 800 ton melas, 2 milyon 905 bin 709 ton yaş pancar posası elde edildi.” Şeker pancarı üretimine işaret eden Bakan Yumaklı, “Şeker pancarı üretimimiz, sözleşmeli üretim modeline en iyi örneklerden biri olup, yüz akı sektörlerin başında gelmektedir. Bu tarihi başarıda emeği bulunan üreticilerimiz başta olmak üzere tüm sektör paydaşlarına ve Türkşeker personeline teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra da şeker pancarı üretiminde yüz güldürücü benzer sonuçlar almaya üreticilerimizin çabası ve sektör paydaşlarımızın desteğiyle devam edeceğiz. Ülkemizi bu alanda bir adım daha ileri taşıyacağız” ifadelerini kullandı.

Zonguldak’a 6 milyon dolarlık fındık entegre tesisi yatırımı Haber

Zonguldak’a 6 milyon dolarlık fındık entegre tesisi yatırımı

Türkiye’nin ve Batı Karadeniz’in en önemli üretim merkezlerinden biri olan organik fındık fabrikası entegre tesisi, Ereğli Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyette olan fabrika kapasitesini 2 kat artıracak. Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli OSB de daha önce faaliyet gösteren firma, fındık işleme tesisinin inşasını tüm hızıyla sürdürüyor. Bu sezon fındık alımına başlamasıyla ve aynı zamanda yeni tesisi ile üretim kapasitesini ve istihdamını artırmaya hazırlanıyor. Kırma işleme ve paketleme entegre fabrikasını, yeni yatırım ile toplam üretim kapasitesini 3 bin metreye kareye çıkaracaklarını belirten firmanın Tarım Departmanı Müdürü Çiğdem Güler “Ülkemizde ve yurt dışı fındık ihtiyacını mevcut sistemimiz ve yeni yatırımlarımız ile büyüttüğümüz şirketimiz sayesinde özellikle çikolatanın hammaddesi olan fındığımızı işlemiş olacağız. Mevcut tesisimizde 50 kişilik bir istihdamımız var. Yeni yatırım ile ilave olarak 70 -100 civarı kişiye daha istihdam sağlamak istiyoruz. İki fabrika arasında çok farklı işlevler olmayacak. Burası da fındık işleme entegre tesisi olacak. Yeni kurulacak fabrikamızda son teknoloji ile kurulacak. Ürün çeşitliliğimizi yeni sistemimiz ile arttıracak ve kaliteli üretim merkezi haline getireceğiz. Hedefimiz Ereğli Organize Sanayi bölgemizde çalışmaları devam eden entegre tesisimizi 2024 yılında tam faaliyete geçmek" şeklinde konuştu. İşlenmiş fındık ürünleri sektörünün en yenilikçi firması olabilme iddiasıyla 2019 yılında Alaplı’da fabrikayı satın aldıklarını söyleyen Çiğdem Güler, her yıl mutlaka daha yenilikçi ürün prensibiyle çalıştıklarını, 2024 yılında ürün yelpazelerini genişleteceklerini ve üretimi yapılacak ürünleri 30 ülkeye ihracı hedefleri olduğunu ifade etti. Yeni yatırım tutarının 6 milyon dolar olacağını ifade eden Çiğdem Güler; “Fabrikamız Türkiye’de ilk organik kırma, işleme ve paketleme entegre fındık fabrikasıdır. Ve şu an da inşası devam eden yeni tesisimiz ile Batı Karadeniz bölgesinin en büyük entegre tesisi olacak. Fabrikamız yılda 5 bin ton organik iç fındık işleyerek dünya pazarına ihraç edecektir. Alaplı’da bu yıl 22 bin ton fındık rekoltesi mevcuttur. Fabrikamız dünya organik fındık pazarının taleplerine göre kurulmuştur. Tam kapasiteli üretim yapıldığında 100 kişiye kadar iş imkânı sağlayabilecektir. Fabrikamız bu sene Organik fındık yanı sıra konvansiyonel fındık alımları da yapacaktır. Entegre fabrikamızda kırma işlemi, paketleme, kavurma dilme, vakumlama üretimine geçilecek. Ayrıca, fabrikamızda nem ve rutubet konusunda ciddi yalıtım yatırımları uygulayacağız” açıklamasını yaptı.

Padişahların meyvesi görücüye çıktı, taleplere zor yetişiyorlar Haber

Padişahların meyvesi görücüye çıktı, taleplere zor yetişiyorlar

Padişah sofralarının vazgeçilmez meyvelerinden olan Osmanlı Çileği az bulunması nedeniyle talepleri karşılayamıyor Farklı rengi, aroması ve kokusu ile çilek türlerinin en lezzetlisi olan Osmanlı Çileği, 2021 yılında Kdz. Ereğli Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticileri Koruma Derneği tarafından coğrafi işaret olarak tescillendi. Padişah sofralarının vazgeçilmezi olan Osmanlı Çileği, aroması ve kokusu ile de dikkat çekiyor. Ziyaretlerde hediyelik olarak getirilen ve reçel yapımında kullanılan çileği yetiştirmek için 50 yıldır mücadele verdiklerini anlatan 63 yaşındaki tarım emeklisi Galip Keskin, dedelerinden aldığı mesleğini sürdürüyor. Ekim ayında dikilen Mayıs ayından itibaren hasat edilen Osmanlı Çileği’ni anlatan iki çocuk babası Galip Keskin, "Çilektepe Sokak’ta yaşıyorum. Bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. Bizden önce büyüklerimiz yapıyordu. Sonra biz devraldık. Çocukluğumuzdan beri yapıyoruz. Bu çilek bize Osmanlılar yaşamış daha önce. Onlardan kalma. Bize fidesi gelmiş zamanında. Sonra çoğaltmaya çalıştık. Üretmeye çalıştık. Osmanlı Çileği çok narindir. Yaz ayında kurumaya dönüyor. Çok narin bir çilek. Verimi az olduğu için fazla yaşatamıyoruz. Osmanlı Çileği’ni hiçbir yerde kolay bulamazsın. Aroması çok iyidir. Reçellik için birebirdir. Hediyelik götürülür. Ekim ayında dikiyoruz. Mayıs-Haziran aylarında da hasat ediyoruz. Daha çok iş adamları hediyelik olarak alıyor. Bilenler de reçellik olarak alıyorlar" diye konuştu. Osmanlı Çileği’nin yanı sıra büyüklüğü ile dikkat çeken Alo çileğini de ektiklerini anlatan Galip Keskin, "Alo çileği Osmanlı çileğine benzemez. Daha iridir. Daha dökümlüdür. Osmanlı Çileği’ne nazaran daha çok dayanıklı olduğu için köylüler olarak Alo çileğine ağırlık veriyoruz. Verimi daha fazla. Havalar iyi giderse hasat iyi oluyor. Havalar yağışlı olursa rutubetten çürüyor. Bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. En az 50 yıldır bu işi yapıyorum" diye ifade etti. Osmanlı Çileği’ni zahmeti sebebiyle genellikle emeklilerin uğraştığını söyleyen Galip, "Yeni yetişen nesil bununla uğraşmaz. Ancak bizim gibi eskiler uğraşır. Zahmeti çok. Senede en az 7-8 kez bitkisini temizliyoruz. Biz de elimizden geldiği kadar yetiştirmeye çalışıyoruz. Yazın kurak ayda kuruyor dayanmıyor" şeklinde konuştu.

Zonguldak'ta köylülerin güneş enerjisi devrimi Haber

Zonguldak'ta köylülerin güneş enerjisi devrimi

Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğünce hazırlanan Orman ve Köy İlişkileri (ORKÖY) projesi kapsamında 5 mahalle ve 568 haneden oluşan Bayat köyünde 2021'de yapılan kura çekimiyle 37 hanede güneş panelleri kuruldu. Projeyle köylülerin kendi elektriğini üreterek giderlerinin düşürülmesinin yanı sıra ekonomiye ve çevrenin korunmasına katkı sağlanması amaçlanıyor. "Bu çok önemli bir proje" Köy muhtarı Ahmet Eyrilmez, gazetecilere, yüzde 53'ü devlet destekli projenin geri kalan kısmının 37 hane tarafından karşılandığını söyledi. Projenin 3 yıldır uygulandığını aktaran Eyrilmez, "Bu sistem bir hanenin bir aylık elektrik tüketiminden fazla elektrik üretimi yapıyor. Her hane de üretilen bu elektriği, elektrik firmalarına belirlenen ücreti karşılığında satıyor. Satışın ardından her ay hesaplarına para otomatik yatırılıyor. Köyümüzde hem elektrik üretiyoruz hem fatura ödemiyoruz hem de üretilen elektrikten para kazanıyoruz. Bu çok önemli bir proje." diye konuştu. Eyrilmez, projedeki ev sayısının artırılması için talepte bulunduklarını ve bu yönde gelecek yeni ödeneklerle bunu gerçekleştirmeyi planladıklarını anlatarak, Orman Bölge Müdürlüğü ve Ereğli Orman İşletme Müdürlüğüne desteklerinden dolayı teşekkür etti. Öte yandan Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı, Zonguldak Orman Bölge Müdürü Faruk Bayraktaroğlu da köye giderek projeyi inceledi.

Karadeniz Ereğli'de Osmanlı çileğinin hasadı başladı Haber

Karadeniz Ereğli'de Osmanlı çileğinin hasadı başladı

İstanbul'dan tohumu ilçeye getirilen ve yöreye uyum sağlamasıyla üretimine devam edilen çileğin hasadı yapılıyor. İlk meyvelerini veren çilekleri küçük, orta ve büyük ölçekli tarlalarda üreten yetiştiriciler, sabahın erken saatlerinde toplamaya başlıyor. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ziraat mühendisi Ali Ercan, AA muhabirine, araştırmalar ve elde edilen bilgiler ışığında Osmanlı çileği tohumunun 1800'lü yıllarda İstanbul-Arnavutköy'de yetiştirildiğinin bilindiğini ve bu yüz yılın sonuna doğru da ilçeye getirildiğini anlattı. Ercan, yetiştirme oranı 1960'lı yıllardan sonra azalan meyvenin, 1990'lı yıllarda tekrar yerel katkılarla üretilmeye başladığını aktararak, pembeliği, aroması ve kokusunun diğer çilek türlerinden ayıran en önemli özelliği olduğunu belirtti. İlçede 5-6 dekarlık alanda üretim yapıldığını ifade eden Ercan, dekar başına ortalama 500 kilogram verim alınlığını ve bu yıl 2 bin 500 kilogram rekolte beklendiğini kaydetti. Ercan, coğrafi işaret almak için 2019'da başlatılan tescil başvurusunun 5 Temmuz 2021'de onaylandığını da sözlerine ekledi. Karadeniz Ereğli Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticileri Koruma Derneği Başkanı Şaban Çetinkaya, üretimi yeniden canlandırma için çileğin önemini anlatmak üzere çalmadık kapı bırakmadıklarını dile getirdi. Çetinkaya, "Bugün Osmanlı çileğinin adından söz edebiliyorsak ve bunu ekonomiye katmaya çalışıyorsak, bu kuruluşun etkileri büyüktür." dedi. "Dedemizden kalma bizden sonra da torunlarımız devam edecek" Üretici Cengiz Malçok, çilek üretiminin dedelerinden kalma olduğunu ve kendilerinden sonra da torunlarının bu işe devam edeceğini belirtti. Bahar aylarında başladıkları işin haziran ayının sonuna kadar sürdüğüne değinen Malçok, "Gün ağarmadan toplamaya başlar, 09.00'a doğru tamamlarız. Akşam 5-6'dan sonra da tekrar toplarız. Bu şekilde işimiz devam eder." diye konuştu. Malçok, Osmanlı çileğinin sıcağı çok sevdiğine işaret ederek, 20 gün havanın güneşli olması halinde 1 ton çilek elde edebileceklerini ifade etti. Pazarda kilosunu 50 liradan sattıkları çileğin şu anda sofralık olduğunu aktaran Malçok, daha sonra hasat edilen meyvelerin küçük boyutta olduğu için reçel yapımında kullanıldığını söyledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.