TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Erzurum

AGRONEWS - Erzurum haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Erzurum haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

EDH: Haber

EDH: "Batıya Canlı Hayvan Değil, Karkas Et Gönderilmeli"

ERZURUM (İHA) - Erzurum Düşünce Hareketi (EDH), "Dumlubaba Suyu" ve "Erzurum ve Bölgesinin Ulaşım Problemleri" başlıklarının ardından, bu kez "Erzurum ve Bölgenin Hayvancılık Problemleri ve Çözüm Önerileri" konulu bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda, sektördeki zorluklar masaya yatırılırken, çözüm önerileri ve gelecekteki potansiyel gelişmeler üzerinde duruldu. Çalıştaya EDH Yönetim Kurulu Üyesi ve iş adamı Sıddık Takar’ın başkanlığında, sektör temsilcileri, akademisyenler ve çiftçiler katıldı. EDH tarafından yapılan açıklamada, hayvancılık sektörünün sadece yerel bazda değil, tüm Türkiye’yi kapsayan büyük bir tarım politikasıyla ele alınması gerektiği ifade edildi.  SEKTÖRDE KARŞILAŞILAN TEMEL SORUNLAR Çalıştayda ele alınan Erzurum ve bölgesindeki hayvancılık problemleri arasında öne çıkanlar: Çiftçi-köylü kavramlarının iç içe olması ve yüksek yaş ortalaması, Girdi maliyetlerinin yüksekliği,   Ahırların bakımsızlığı, Ziraat liselerinin yaygınlaşmaması  Çoban sıkıntısı,   Yem ve girdi desteği eksiklikleri,   Çiftçilerin yaş ortalamasının yüksekliği,   Eski teknoloji kullanımı, Besi ve süt hayvancılığı ürünlerinde pazarlama sorunları oldu. Bu sorunların çözülmesi için çeşitli öneriler sunuldu. EDH raporunda, bölgedeki en etkin çözümün, batıya doğrudan canlı hayvan yerine yalnızca karkas et gönderilmesi olduğu belirtildi. KARKAS ET İHRACATI VE YEREL SANAYİ Sıddık Takar, "Mera, yayla ve arazi varlığıyla Erzurum’un da içinde bulunduğu hayvancılık bölgesi adeta Batı’daki nüfusumuzu besliyor. Hal böyleyken doğudaki çiftçi bu sektörden pek para kazanamıyor ve bu durum hayvancılığa olan ilgiyi bölgemizde azaltıyor. Bu bölgedeki besiciler, girdi maliyetlerinin yüksekliği dolayısıyla hayvanı bir iki yaşına gelince Batı’dan gelen hayvan tüccarlarına malını satıyor. Zahmeti çeken doğulu kazancı yüksek olan batılı tüccar oluyor" diyerek bölgeden sadece karkas et gönderilmesinin pek çok sektörel sorunu çözebileceğini vurguladı. Karkas et önerisiyle birlikte, bölgede hayvancılıkla ilgili sanayi yatırımlarının artacağı, et ve süt ürünlerinin işlenmesi için entegre tesislerin kurulacağı öngörüldü. Takar, bu değişikliklerin ekonomik büyümeye katkı sağlayarak, bölgedeki işsizlik oranını düşüreceğini ve göçü engelleyeceğini ifade etti. Takar ayrıca, et ve süt ürünleri işleme sanayisinin gelişmesinin, Erzurum'un başarılı bir üretim merkezi haline gelmesiyle birlikte, Türkiye’nin her köşesine katkı sağlanacağına dikkat çekti. Ayrıca, bölgedeki hayvancılığa dayalı sanayi yatırımlarının artırılması gerektiğini belirterek, bu teklifin devlet politikası haline gelmesi için geniş çaplı bir lobi çalışması yapılması gerektiğini ifade etti. GELECEĞE DÖNÜK İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI Takar, önerilerin hayata geçebilmesi için üniversiteler, ticaret odaları, yerel yönetimler ve siyasi otoritelerin ortak akıl geliştirmesi gerektiğini vurguladı. Bu doğrultuda, Tarım ve Orman Bakanlığı’na yönelik bir teklif sunulması için tüm paydaşların iş birliği yapması gerektiği ifade edildi.

Erzurum’da Kandirif Peyniri coğrafi işaret tescil yolunda Haber

Erzurum’da Kandirif Peyniri coğrafi işaret tescil yolunda

Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Kandirif Peyniri’nin coğrafi işaret alması için çalışma başlattı. Gerek sosyal gerekse ekonomik açıdan Erzurum için hayvancılık faaliyeti önem teşkil ediyor. Erzurum’da yapılan diğer tarımsal faaliyetlerde genel anlamda hayvancılığı destekleyici niteliği taşıyor. Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, bu anlamda bir adım daha attı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, “ KUDAKA’nın Teknik Destek Programı kapsamında uygun görülen projemiz ile Erzurum ilinde yerel peynir çeşidi olan Kandirif peynirinin üretimine yönelik eğitim verilerek kalifiye işgücü oluşturulması Kandirif Peynirinin coğrafi işaret alması için süreç başlatılarak süte katma değer oluşturacak Kandirif Peynirinin sanayiye aktarılarak ticarete konu edilmesini sağlamak amaçlanmaktadır.” denildi. Erzurum ilinin yerel ürünleri bakımından değerlendirildiğinde 55 adet coğrafi işaretli ürünün tescilli olduğunu hatırlatan Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “Bu ürünlerin tamamına yakını tarımsal kaynaklı olması özellikle hayvansal ürünlerde bilinirliğinin daha fazla olduğu görülmektedir. Peynir bakımından ülkemizde 45 adet coğrafi işaretli ürün bulunurken bunun 2 adedi Erzurum civil peyniri ve Erzurum Küflü Civil Peyniri Erzurum açısından önemli bir değer olarak ortaya çıkmaktadır. Coğrafi işaret almış bu ürünler yerellik ve özgünlüğü ile tercih edilen ürünler olarak ortaya çıkabilmektedir. Erzurum’un geniş çayır mera varlığı yüksek rakımı hayvancılık açısından güçlü olması süt ürünlerinin pazarlanmasında ve üretiminde yerellik katacak ürünlerin üretilmesi ve rekabet gücünü artıracaktır. Kandirif Peynirinin yerel olması, raf ömrünün uzun olması, kuru madde miktarının yüksekliği, yağ oranı yüksekliği, protein oranı yüksekliği tuz oranı düşüklüğü ikincil bir ısıl işleme maruz kalması gibi özellikleri ile yerel ürün olarak İl ekonomisine katkı sağlayacaktır.”

Erzurum’da milli ve yerli tohum hamlesi Haber

Erzurum’da milli ve yerli tohum hamlesi

Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ve Tarımsan işbirliği ile kurulan “Tohum Teknolojisi ve Üretimi Ar-Ge Laboratuvarı”nın açılışı yapıldı. Erzurum Teknik Üniversitesi bünyesinde açılan Tohum Teknolojisi ve Üretimi Ar- Ge Laboratuvarı, özellikle bölge tarımına katkı yapacak ve üretim kalitesini artıracak çalışmalara destek olacak. Laboratuvarın açılışında ETÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Bezirganoğlu, Tarımsan Firma Yetkilisi Ziraat Müh. Alper Küçük, ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Vali Yardımcısı Ahmet Özdemir bir konuşma yaptı. “Yerli tohum üretimi yapılacak” ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, tarımda yerli tohum konusunun ülkemizin öncelikli ve kritik alanları arasına girdiğini hatırlatarak, “Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı "mirasımız yerel tohum’ projesini başlatmış ve TÜBİTAK gibi kurumlarımız tohum teknolojilerini öncelikli araştırma projeleri kapsamına almıştır. Tohum konusu dünyanın da gündeminde olan bir konu olduğundan tohum gen bankaları dünya genelinde kurulmaya devam etmektedir. Ülkemizde de çeşitli enstitüler bünyesinde Ulusal Tohum Gen Bankaları mevcuttur. Üniversite olarak biz de tohum teknolojilerinin önemine binaen şu an önünde bulunduğumuz Yüksek Teknoloji Araştırma Merkezimizde Tarımsan firmasının destekleriyle Tohum Teknolojisi ve Üretimi Ar-Ge Laboratuvarı’nı kurduk. Bu laboratuvarda yerli tohum teknolojileri üzerine Ar-Ge çalışmaları gerçekleştirilecek ve uygulama sahası da yine kampüs alanımızda tahsis ettiğimiz sahalar olacaktır. Bu bağlamda laboratuvarımızın açılışı ve kokteyl programımızın akabinde saha ziyareti yapılarak tohum çeşitlerinin tanıtımı yapılacaktır” dedi. Şu anda kampüs alanının neredeyse yarısını yani bin 500 dekardan fazla bir bölümünü yerli ve milli tohum üretimi amaçlı kullandıklarını vurgulayan Çakmak, “Zannediyorum arazisinin yarısında teknolojik tanım yapan başka bir üniversite yoktur. Bugün burada açılışını yapacağımız Tohum Teknolojileri Ar-Ge Laboratuvarıma bu eleştirilere en güzel cevap olacaktır” şeklinde konuştu. Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürlüğünden Dr. Ümran Küçüközdemir, ETÜ sahasında ekilen yerli buğday tohumunun gelecek açısından umut verdiğini söyledi.

Tarımda örgütlü üretim önemli Haber

Tarımda örgütlü üretim önemli

Tarım Ekonomisi Araştırmaları Dergisi’nde Sibel Kadıoğlu, Gökhan Taşğın, Banu Kadıoğlu ve Cemile Karaman Gezenoğlu tarafından yayınlanan araştırmada, Erzurum ili temel alınarak tarımsal örgütlenmede etkili olan faktörler ele alındı. Araştırma sonuçlarına göre; üreticilerin yani tarımsal örgüte üye olan üreticilerin yaşındaki artış üye olmalarını olumsuz etkilerken sahip oldukları toplam arazi miktarı, kooperatifler hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları ve üreticilerin traktör sahibi olmaları ile buna bağlı olarak alet makine varlığındaki artışın tarımsal örgütlere üyeliği artırdığı ve üye olmalarını olumlu etkilendiğini tespit edildi. “Gençlere yönelik eğitimler artmalı” Tarım Ekonomisi Araştırmaları Dergisi’nde yayınlanan ve “Tarımsal Örgütlenmede Etkili Olan Faktörlerin Belirlenmesi (Erzurum İli Örneği)” başlığını taşıyan araştırmada, araç varlığının tarımsal örgütlere üye olmayı önemli ölçüde arttırması nedeni ile üreticilerin alet ve makine sahiplenilmesi konusunda desteklenmesi gerektiği vurgulanarak, “Toplam arazi varlığındaki artışa bağlı olarak tarımsal örgütlere üyeliği artıracağı, bunun için toprak reformu ve arazi toplulaştırması çalışmalarına hız verilmesi ve tamamlanması gerekmektedir. Genç üreticilerin tarımsal örgütlenmeye bakışı ve üye olma isteği daha fazla olduğu için genç çiftçilerin bu konuda teşvik edilmesi ve gençlere yönelik eğitim ve yayım hizmetlerinin artırılması önemlidir. Sosyal güvencelerinin olmasının örgütlenme konusunda pozitif katkı sağladığı bu nedenle üreticilerin sosyal güvencelerinin sağlanması gerektiği, Bu problemlerin giderilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasının ve bu problemleri ortadan kaldıracak eğitim ve yayım çalışmalarının öncelikledirilmesinin gerektiği görülmektedir.” denildi. “Tarımda örgütlenme önemli bir faktör” Tarım ve gıda sektörünün güçlü konuma getirilebilmesinin en önemli şartlarından birisinin tarımsal örgütlerin yapılarının güçlendirilmesi ve kısa zamanda çözümler üretebilecek konuma getirilmesi olduğu vurgulanan araştırmanın sonuç kısmında daha sonra şöyle denildi, “Tarımın yıllardır süregelen yapısal sorunlarının çözümünde tarımsal örgütlenmenin rolü oldukça önemlidir. Pazarda etkin olabilmek, tüketicileri etkileyebilmek, üretimde yenilikleri takip ederek verimi artırabilmek, teknolojik gelişmelerden haberdar olmak ve uygulama fırsatlarını yakalayabilmek örgütsel güçle yani üreticilerin örgütlenmeleri ile mümkün olabilmektedir. İşletmelerde sürdürülebilirliği ve rekabeti sağlamak için üreticilerin örgütlenmeleri önemli bir husustur. Üreticilerin kooperatif veya birlik şeklinde örgütlenmelerini veya var olan kooperatif veya birliklerle birlikte çalışmalarını teşvik etmek de sosyo-ekonomik problemlerin çözümünde önemli ve büyük rol oynayacaktır.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.