TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fasulye Üretimi

AGRONEWS - Fasulye Üretimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fasulye Üretimi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yozgat’ta ata tohumu ile fasulye üretimi Haber

Yozgat’ta ata tohumu ile fasulye üretimi

Yozgat’ın Sorgun ilçesinde “Araplı fasulyesi” olarak bilinen ve asırlık ata tohumu ile yetiştirilen yeşil fasulyenin hasadına başlandı. Sorgun ilçesine bağlı Araplı beldesinde tamamen doğal ve organik olarak yetiştirilen Araplı fasulyesi pazarda yerini aldı. Beldenin bereketli topraklarında üretimi yapılan fasulyenin kılçıksız olması ve kendine özgü lezzetiyle İç Anadolu Bölgesi’nde birçok ilden de rağbet görüyor. Her yıl üretimi yapılan Araplı fasulyesi, Sorgun ilçesinde kurulan pazarda 60-65 lira arasında satışa sunuluyor. Ünüyle adından söz ettiren Araplı fasulyesi, yaz aylarında ilçeye gelen gurbetçi vatandaşların da ilgisini çekiyor. Beldenin yüzde 70’ine yakını bu fasulyeden geçimini sağlıyor Araplı beldesinde 26 yıldır ata tohumuyla fasulye üreten çiftçi Lokman Atıl, fasulyenin belde halkının büyük bir kısmının geçim kaynağı olduğunu söyleyerek, “Araplı fasulyesi denilince akla ata tohumu gelir. Ata tohumuyla üretimi yapılır ve geleneksel yöntemlerle üretilir. Fasulyemiz tamamen doğal ve organiktir. Araplı beldemizin yüzde 70’ine yakını fasulyeden geçimini sağlıyor. Pazarda ilk haftalarda 80 lira ile başladı şimdi 60 liraya satılıyor. Önceki dönemde dönümünden 150-200 kilograma kadar ürün alıyorduk, iklimlerin değişmesi sonrası da 50 kilograma kadara kadar verim düştü. İklimler Araplı fasulyesini de aşırı bir şekilde etkiledi. Önceden 8 hafta kadar hasadı yapılırdı şimdi 4-5 hafta ancak hasat yapabiliyoruz. Bu fasulye ata tohumuyla üretildiği için yetkililerden korunmasını istiyoruz” dedi.

Tunceli Ovacık'ta 205 çiftçi 3 bin 671 dekarda fasulye üretiyor Haber

Tunceli Ovacık'ta 205 çiftçi 3 bin 671 dekarda fasulye üretiyor

Dağlar ve ormanlık alanlarla kaplı Ovacık'taki köylerde yaşayan üreticiler, tarlalarının büyük bölümüne fasulye ekiyor. İlkbaharda fasulye tohumlarını toprakla buluşturan köylüler, yaz boyunca bu ürünlerin sulamasını ve bakımını yapıyor. Kuru fasulye üretirken herhangi bir ilaç ya da gübre kullanmayan üreticiler, şu sıralar hasada hazır hale gelen fasulyeleri biçmek için yoğun çaba harcıyor. Fasulyeleri elle ya da orakla biçiyorlar Günün ilk ışıklarıyla tarlalarının yolunu tutan köylüler, fasulyeleri elle ya da oraklarla biçerek balya haline getiriyor. Tarlalarda birkaç gün kurumaya bırakılan fasulyeler, daha sonra köylüler tarafından traktörlerle bir araya toplanıp harman makinesine atılıyor. Yorucu çalışmayla fasulye tanelerini bitkisinden ayıran köylüler, elde ettikleri ürünleri paketleyip kilogramını 80 liradan tüketiciye satıyor. Tarım işçilerinin günlük 500-600 lira yevmiyeyle çalıştığı ilçede, 205 çiftçi, 3671 dekar alanda üretim yapıyor. Koyungölü köyünde yaşayan Hıdır Sevinç, AA muhabirine, kentte hayata geçirilen projelerden yararlanarak organik tarımla ilgilendiğini söyledi. Toprakla uğraşmanın kendisini mutlu ettiğini ifade eden Sevinç, "Ovacık bir tarafı ormanlarla diğer tarafı ise dağlarla kaplı bir yer. Sanayileşme ve havanın kirli olmaması nedeniyle topraklarımız çok verimli. Kuru fasulye genellikle bahar aylarında ilçemizde ekilir ve eylül ayında da hasat edilir." dedi. Sevinç, tarlaların taşlık olmasından dolayı makine kullanamadıklarını ve bu yüzden de fasulye biçerken zorlandıklarını dile getirdi. Fasulyeleri Türkiye'nin farklı illerine satıyorlar Her yıl yüzlerce dönüm arazisine fasulye ektiğini anlatan Sevinç, "Ovacık fasulyesi, yiyenlerin damağına ayrı bir lezzet verdiği için yoğun talep görüyor. Ürettiğimiz fasulyeleri ilimiz başta olmak üzere İstanbul, İzmir, Ankara, Elazığ, Malatya, Bingöl ve Diyarbakır gibi illerde satıyoruz." ifadelerini kullandı. Üretici Besime Sevinç ise ailesiyle yıllardır tarım ve hayvancılık yaparak geçimlerini sağladığını belirtti. Fasulye biçmek için erkenden uyandığını ifade eden Sevinç, "Gün boyu tarlalarda çalışıyoruz ve öğlenleri birkaç saat mola verip dinleniyoruz. Sürekli güneşin karşısında çalışıyoruz ve bazen sıcaktan bunalıyoruz." diye konuştu. Suna Beyazgül de belirli bir ücret karşılığında sonbahar aylarında fasulye biçtiğini ve elde ettiği kazançla evinin ihtiyaçlarını karşıladığını anlattı.

Bilecik'te üretilen Haber

Bilecik'te üretilen "Pazarcık boncuğu" fasulyenin hasadı başladı

İlçede yaklaşık 1750 dekar alanda üretimi yapılan fasulye çeşidi, kılçıksız olması ve dış yüzeyinin parlaklığı gibi özellikleriyle İstanbul, Ankara, Eskişehir, Bursa ve Sakarya'nın yanı sıra birçok ilden rağbet görüyor. Üreticileri ziyaret ederek hasada yardım eden ve dondurma ikramında bulunan Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, AA muhabirine, Pazarcık boncuğunun içine et konulmadan tüketilebilecek lezzette bir çeşit olduğunu söyledi. Bu ürünün tescilli olduğunu belirten Tekin, "Pazaryeri ilçesinin önemli geçim kaynaklarından biri. İnşallah bu sezon çiftçilerimiz için bol ve bereketli olur." dedi. İlçe Tarım ve Orman Müdürü Serdar Sert de bakım iyi olursa dekar başına 900 kilogram ürün alınabildiğini dile getirdi. Bu yıl 1575 ton rekolte beklediklerini aktaran Sert, "Nisan-mayıs aylarının çok yağışlı olması sebebiyle ekimler geç kaldı. Erken ekenlerde ise yağışlar nedeniyle kök çürüklüğü ve mantar hastalıkları oluştu. Bu aylarda ise ani sıcaklık yükselmesine bağlı ürünün çiçeklerinde dökülme meydana geleceğinden beklenen toplam üründe düşüş olabilecektir." değerlendirmesinde bulundu. Üreticilerden Vildan Kurt, 3 dekar araziye ekim yaptığını, ilk ürünlerini tüccara kilogramı 45-50 liradan teslim ettikleri ifade etti. Toptancı Tuncay Çakır ise Pazaryeri merkez ve köylerinde fasulye alımlarına başladıklarını belirterek, "Fiyatlardan çiftçimiz memnun, biz memnunuz, İstanbul alıcıları memnun. Halkımıza hayırlı bereketli olsun." diye konuştu.

“Çandır Fasulyesi”çiftçiye kazandıracak Haber

“Çandır Fasulyesi”çiftçiye kazandıracak

Fasulye üretimi ile hem kente özgü türün yok olmasının önüne geçiliyor hem de küçük üretici destekleniyor. Konyaaltı Belediyesi dünyaca ünlü Antalya piyazının olmazsa olmazı olan Çandır Fasulyesi’nin üretimini tüm hızıyla sürdürüyor. Yarbaşçandır Mahallesi’nde mülkiyeti belediyeye ait olan 5 bin metrekare alanda Çandır Fasulyesi yetiştiren Konyaaltı Belediyesi, yeni hasat dönemi için ekim çalışmalarına başladı. Fasulye tohumları, Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin titiz çalışmalarıyla toprakla buluşturuldu. ‘Antalya Piyazı’nın aranılan lezzeti olan Çandır Fasulyesi üretimi ile hem fasulyenin yok olmasının önüne geçiliyor hem de küçük üretici desteklenerek halkın ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlanıyor. Kuru fasulye şenliği Çandır Fasulyesi’nin, lezzeti ve besin değeri açısından ülkenin önemli bir değeri olduğunu vurgulayan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “Kuru fasulyenin en önemli türlerinden biri olan ve ismini de Yarbaşçandır Mahallemizden alan Çandır Fasulyesi yok olma noktasına gelmişti. Konyaaltı Belediyesi olarak hem çiftçimizi teşvik etmek hem de bu değerimizi yaşatmak için kendi tarlamızda üretimini yapıyoruz. Bu yıl da fasulye ekimini tamamladık. Artık hasat zamanını bekleyeceğiz. Hasat zamanı elde edeceğimiz fasulyelerimizi Çandır Kuru Fasulye Şenliği’mizde yemek olarak hemşerilerimize ikram edeceğiz’’ dedi. Türkiye’nin aranan lezzeti Çandır Fasulyesi’nin Türkye’nin her bölgesinde aranan bir lezzet olduğunu ifade eden Başkan Esen, “Özellikle büyükşehirlerde büyük işletmeler ve lokantalar, ilçemizde yetişen Çandır Fasulyesi’ni talep edip, bu lezzeti müşterilerine sunuyor. Konyaaltı Belediyesi olarak kendi tarlamızda sürdürdüğümüz fasulye üretimini teknik çalışmalarla daha da artırmayı planlıyoruz. Bölge halkımızın da çalışmalarımızdan duyduğu memnuniyet bize ulaşıyor. Konyaaltı’mızın bütün değerlerine aynı oranda önem vermeye devam edeceğiz’’ dedi.

Mikorizal mantar, fasulye üretiminde su kullanımını yarıya düşürdü Haber

Mikorizal mantar, fasulye üretiminde su kullanımını yarıya düşürdü

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) araştırmalarına göre, 2025 itibarıyla dünya genelinde su kıtlığı riski taşıyan bölgelerdeki toplam nüfus yaklaşık 1 milyar 800 milyon olarak tahmin edilirken, dünya nüfusunun 3'te 2'sinin de su stresi yaşayacağı düşünülüyor. Dünyada en çok su tüketen sektör olan tarımda, kaynakların etkili kullanımını sağlayacak araştırmalar suyun sürdürülebilirliği açısından önem taşıyor. Bu alanda yürütülen çalışmalardan birine imza atan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Fitopatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semra Demir, Türkiye'de bir ilk olarak nitelendirdiği, kısıtlı sulama koşullarında absisik asit ve mikorizal mantar uygulamalarının fasulyede kömür çürüklüğü hastalığı ile bazı verim unsurlarına etkisine dair araştırmasının detaylarını AA muhabiriyle paylaştı. Demir, 2017'de başlayıp 2022'nin Ekim ayında tamamladığı araştırma sürecinde, mikorizal mantarla en uyumlu fasulye çeşidinde 3 farklı sulama aralığı uyguladıklarını belirterek, "Normalde kullanılan suyun yüzde 75'ini, yüzde 50'sini ve yüzde 25'ini verdik. Tabii yüzde 25, bizim sonuç beklemediğimiz bir aralıktı. Bu neredeyse hiç su vermemişsiniz gibi ama yüzde 50, kullandığınız suyun yarısı demektir. En iyi sonucu da orada gördük. Fasulye yetiştirirken kullandığınız suyun yarısını bu mantarla beraber verdiğiniz zaman fasulyenin gelişimi ve verimi, normal su vermişsiniz gibi etkilendi. Hatta normalden daha yüksek verim elde ettik." diye konuştu. Mikorizal mantarın su yönetiminde önemli bir aktör olduğunu vurgulayan Demir, tarla koşullarında, fasulyede bitki başına verilen su miktarı 350-400 mililitreyken mikorizal mantar kullanıldığında bu miktarın 150 ya da 200 mililitreye düştüğü bilgisini paylaştı. "Mantar, toprağın derinliklerindeki suyu alıp bitkiye ulaştırıyor" Demir, daha az su kullanarak maksimum faydanın nasıl sağlandığını şu sözlerle anlattı: "Bitkinin alabileceği su, köklerin geliştiği yer kadardır. Kökünün alabileceği noktaya kadar suyu alır ama mantar bitkiyle ortak yaşama girdiği zaman o iplikçikleriyle toprağın daha derinlerine gidiyor. Toprağın daha derinliklerindeki suyu alıp bitkiye getiriyor. Yani toprakta var olan ama bitkinin alamayacağı suyu alıp bitkiye veriyor. Aslında mantar bitkiye; 'Suyu daha verimli ve etkili kullanmanı sağlayacağım çünkü artık su herkese yetmeyecek.' diyor. Dünyada su kaynakları maalesef fazla değil. Yetersiz ve azalıyor. Bizim amacımız eğer ekstra su kaynağı da bulamıyorsak var olan suyu etkili kullanmak ve bizim şu anda tek dayanağımız toprak." Mikorizal mantar gibi mikroorganizmaların, aşırı kimyasal kullanımının bitkide neden olduğu stresi de engelleyebildiğini, en önemli etkilerinden birinin ise bitkiyi kök hastalıklara karşı koruması olduğunu kaydeden Demir, mantarın, bitkinin topraktan alamayacağı formdaki besin elementlerini bitkiye ulaştırdığına dikkati çekti. Demir, şöyle devam etti: "Örneğin fosfor. Fosfor topraklarımızda yeterince var ancak bitkinin alamayacağı formda bulunuyor. Mikorizal mantar salgıladığı bazı enzimlerle fosforu çözüp bitkiye veriyor. Bu anlamda bizim simbiyotik dediğimiz, tamamen ortak yaşama bağlı çok güzel bir ilişkileri var ve mantar bitkide hastalık meydana getirmiyor." "Su cimrisi olmamız gerekiyor" Tarımda su kullanımını azaltmak ve kaynakların en etkili şekilde kullanılmasını sağlamak için mikorizal mantar gibi yardımcı aktörlerin kullanımının yaygınlaşmasının önemine değinen Demir, sözlerini "Bizim su cimrisi olmamız gerekiyor. Biz madem su fakiriyi o zaman suda da cimrilik yapmak zorundayız." diyerek tamamladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.