TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fındık Üreticileri

AGRONEWS - Fındık Üreticileri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fındık Üreticileri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Fındığa kokarca darbesi Haber

Fındığa kokarca darbesi

Samsun’un Çarşamba ve Terme ilçelerinde, son yıllarda hızla yayılan kahverengi kokarca böceği fındık bahçelerinde büyük hasara yol açıyor. Bu zararlı, fındık üretiminin verimini ve kalitesini önemli ölçüde düşürerek, fiyatların düşmesine neden oluyor. Üreticiler, ellerinde kalan çürük fındıkları satmakta zorlanırken, yeterli mücadele yöntemlerinin devreye alınmaması durumunda önümüzdeki yıllarda daha büyük kayıplar yaşanabileceği konusunda endişeli. “Gelecek Sezon Büyük Risk Altında” Çarşamba Ziraat Odası Başkanı Muammer Aydemir, kokarca zararlısına karşı etkili önlemler alınmadığı takdirde, gelecek sezonun da risk altında olduğunu vurguladı. Aydemir, “Bu yıl çürük fındıklar nedeniyle kazançlar maliyetleri karşılamıyor. Üreticilerimiz, gelecek sezonda benzer kayıplarla karşılaşmaktan korkuyor,” dedi. Üretimde Düşüş ve Büyük Zararlar Terme bölgesindeki köylerde de kokarca böceğinin yaygın olduğuna dikkat çeken Aydemir, zararlı nedeniyle birçok üreticinin bahçelerine giremediğini belirtti. Kokarcaların yoğun etkilediği bahçelerde verimin 10-12 randımana kadar düştüğünü, bu durumun büyük kayıplara neden olduğunu ifade etti. Üreticiler, fındık üretiminden tamamen vazgeçme noktasına gelmekten korkuyor. Fındık Satışında Ciddi Zorluklar Düşük kalite ve randımanlı fındıklarını satmaya çalışan üreticiler, alıcı bulmakta zorlanıyor. Aydemir, tüccarların düşük randımanlı fındıkları almak istemediğini ve bu durumun fındık fiyatlarını kabul edilemeyecek seviyelere çektiğini söyledi. Üreticiler, yüksek maliyetlerle üretim yapmalarına rağmen temel giderleri bile karşılayamadıklarını ve gelecek sezonlar için endişe taşıdıklarını belirtiyor.

Ordu’da kahverengi kokarcaya karşı mücadele değerlendirildi Haber

Ordu’da kahverengi kokarcaya karşı mücadele değerlendirildi

İstilacı bir zararlı olan ve başta fındık olmak üzere tarım ürünlerine zarar veren Kahverengi Kokarca ile bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılması gereken çalışmalar, Vali Muammer Erol’un başkanlığında yapılan toplantıda değerlendirildi. Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Perşembe Ziraat Odası Başkanı Arslan Soydan, Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, Fatsa Ziraat Odası Başkanı Haydar Gürsu, Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman da hazır bulundu. “Kokarca zararlısını başımıza dert olmaktan çıkartacak ne varsa hep birlikte yapmalıyız” Son dönemde gerek Ordu’da ve bölgede hızlı bir şekilde popülasyon yoğunluğu artarak başta fındık bahçeleri olmak üzere her türlü meyve ve sebzede zarara yol açan istilacı bir tür olan kahverengi kokarca ile ilgili bütün paydaşlarla birlikte neler yapıldığı, bundan sonraki süreçte neler yapılabileceğini belirlemek için düzenlenen toplantıda konuşan Vali Muammer Erol, ”Fındığımızın anavatanı şehrimizde kahverengi kokarca zararlısı ortaya çıktı. Kokarca zararlısını başımıza dert olmaktan çıkaracak ne varsa birlikte yapma adına aramızda var olan istişarelerimizi daha verimli şekle dönüştürmek, yapacaklarımızın planını, programını netleştirip en kısa sürede faaliyete geçmek gibi bir kararlılığımız ve mecburiyetimiz bulunmaktadır” diye konuştu. “Kokarca kendi başına bırakılmaması gereken bir musibet” “Bu yıl hasat döneminde gördük ki, Kokarca kendi başına bırakılmaması gereken, çiftçimizi, insanımızı üzen sonuçlara neden olan bir musibet” diyen Vali Erol, “Yapılması gerekenleri doğru zamanda, doğru yerde hep beraber yaparsak, bunun üstesinden geliriz. Bugüne kadar yapılanlarla ilgili bir özeti ve bugünden sonra ne yapılabilir? İle ilgili değerlendirmeyi bugün toplantımızda yapacağız” şeklinde konuştu. Mücadelenin önemi İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, geçen yıldan bu yana kahverengi kokarca ile yoğun bir mücadele gerçekleştirildiğini belirterek, son bir yılda yapılan mücadele çalışmalarını anlattı. Yılmaz, ”2023 yılı başlarında Valimizin başkanlığında ilgili sektör temsilcileri ile birlikte bir araya geldik. İlimizde nasıl bir eylen planı oluşturacağımızla ilgili kararlar almıştık. Entegre mücadelenin tüm unsurlarını kullanmak üzere mekanik mücadele, kimyasal mücadele, biyoteknik ve biyolojik mücadele kullanılması kararı verilmişti. Alınan kararlarda kışlak mücadelesi önemliydi. Kokarcanın kışı geçirmek için sığındığı yerlerde ilaçlama yapıldı. Mekanik mücadele ile birlikte kışlaklarda kokarca mücadelesi yapıldı ve on binlerce kokarca imha edildi. Bakanlığımızın bahçelerde kullanılması amacıyla ruhsatlandırdığı 4 tane ilaç vardı ama evlerde kışlaklarda kullanılacak ruhsatlı ilacımız yoktu. Yapılan çalışmalar sonucu evlerde kullanılabilecek ruhsatlı ilaçlarımız var. Kokarcayı toplanma hormonu salgılayarak bir araya çeken feromon tuzaklar da biyoteknik mücadelede kullanılıyor. Bunların da ruhsatı yoktu. Bu sene feromonlar da ruhsatlandırıldı. Biyolojik mücadele için 28 bin samuray arıları doğaya bırakıldı. Üreticilerimizi havalar ısınmaya başladığında dönem dönem ilaçlama yapılması konusunda uyarmaya çalıştık” şeklinde konuştu. “Şehir dışında oturan üreticilerimiz dezavantajımız oldu” Yılmaz, “Dezavantajımız, sayıları yüzde 40’ları bulan şehir dışında oturan üreticilerimiz oldu. Burada yapılan mücadeleye tam anlamıyla destek veremediler, mücadelenin içinde olamadılar. En büyük zararı Fatsa İlçemizde yaşadık. Ünye, Perşembe ve Altınordu’nun belli kısımlarında kokarca zararlısıyla karşılaştık. Geçen seneye göre elimiz daha güçlü. Feromon tuzaklarımız ve ruhsatlı ilaçlarımız var. Entegre mücadelenin her türlüsünü kullanarak, ‘cezbet-yoket’ yöntemiyle mücadeleye devam edeceğiz. Ekim aynın ikinci yarısı kasım ayı başından itibaren yoğun şekilde ilaçlama yapılacak. Bakanlığımız bin 400 feromon, 600 tane feromen tuzak gönderdi. İlçelerimize dağıtım yaptık. Yoğun olan mahallelerde tuzaklar asıldı. İlaçlama için de bir bütçe ayrıldı. Hiçbir alanı atlamamak kaydıyla topyekûn mücadele yapılacak ve kokarcanın popülasyonu en alt seviyeye indirilecek” ifadelerine yer verdi. Toplantıda, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Perşembe Ziraat Odası Başkanı Arslan Soydan ile Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça da söz alarak, hızlı yayılma popülasyonuna sahip Kahverengi Kokarca zararlısı ile mücadelede topyekûn birlikte hareket edilmesi gerektiğinin altını çizerek, üreticiye görev düştüğünü, doğru zamanda, doğru yerde, doğru teknikle yapılacak mücadeleden güzel sonuçlar alınabileceğine dikkat çektiler ve özellikle gurbette yaşayan üreticilerin ilaçlama konusunda yakınları ile irtibat kurmalarını istediler.

Üreticiler TMO ve FİSKOBİRLİK'ten iyileştirme talep ediyor Haber

Üreticiler TMO ve FİSKOBİRLİK'ten iyileştirme talep ediyor

Üreticiler, fındığını tüccara değil TMO ve FİSKOBİRLİK’e vermek istiyor ancak alım şartlarının ve fiyatların iyileştirilmesini talep ediyor. Giresunlu fındık üreticileri topladıkları fındığı kurutabilmek için şehir içindeki yolları ve sahil boyundaki yaya kaldırımlarını adeta fındık harmanı haline getirdi. Ancak üreticiler çocuklarının okul masrafları gibi acil ihtiyaçlarından dolayı fındığı hemen kurutup satmayı düşünürken, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) alım kriterleri, FİSKOBİRLİK’in ise geçmiş yıllardaki güven kaybından dolayı serbest piyasaya fındık vermek zorunda kalıyor. Giresunlu fındık üreticileri, topladıkları fındıkları kimi zaman yol kenarlarında, kimi zaman ise kaldırımlarda kurutmaya çalışıyor. Yüksek kesimlerdeki hava şartlarından dolayı sahile indirilen fındıklar yüzlerce metre fındık harmanı oluşturdu. Fındıkta hasat mevsiminin sona yaklaşması dolayısıyla bahçelerden topladıkları ürünlerini kurutma telaşı içeresine giren üreticiler her yıl olduğu gibi, bu yıl da Karadeniz Sahil Yolu kenarları ile yaya kaldırımlarını fındık harmanı haline getirdi. Sahil kesiminde fındığı daha erken kurutma imkanı bulduklarını kaydeden Kemaliye köyünden Nuriye Şahin, “Harman için uygun yer bulamadığımız için kabuğundan soyulmuş fındıkları kurutmak için Karadeniz Sahil Yolu kenarlarını tercih ediyoruz. Beton veya asfalt zemine serilen fındık daha iyi kuruyor. Bu nedenle ürünlerimizi kurutabilmek için kara yolu kenarlarını ve kaldırımları tercih etmek zorunda kalıyoruz. Bahçelerimizden bin bir güçlükle topladığımız fındıklarımızı buralarda daha iyi ve daha hızlı kurutuyoruz" dedi. Keşap’ın Karabulduk köyünden fındığını kurutmak için Giresun’a geldiğini ifade eden Kadir Uğur yaptığı açıklamada “Bilindiği gibi köylerde arazilerimiz harman için uygun olmadığından ve hava şartlarının daha çok yağışlı olması nedeniyle sahile getirdim. Kuruttuktan sonra da hemen satacağım. Geçen yıl TMO’ya fındığımı götürdüm. ’Maalesef seçilecek’ denildi, ’alım şartları’ dendi, yok nem fazla denildi ben de götürüp tüccara verdim. Karadeniz’de nem oranı her zaman yüksektir. Fındık, diğer hububat ürünleri gibi değerlendirilmemelidir. Bu sezon fındığı bekletmeden satacağım çünkü serbest piyasada fındığın yükselmesi için mahsulün rekoltesinin düşük olması gerekir ancak bu sene rekolte oldukça iyi o nedenle fiyatların bekledikçe yükseleceğini düşünmüyorum” diye konuştu. Fındık üreticisi Yunus Akkılıç ise TMO ile birlikte Türkiye’de hatta dünyada en büyük üretici birliği olarak görülen FİSKOBİRLİK’in üreticiye bu süreçte gerek alım şartları gerek alım fiyatları konusunda daha fazla destek olmasını isteyerek fındık üreticilerin mağduriyetinin giderilmesi çağrısında bulunurken, Mehmet Ali Alaşavlar da "Fındığımı şuanda satmayı düşünmüyorum. Serbest piyasaya satsam ucuza gidecek, TMO’ya gitsem alım şartları deniliyor. 2.5 ton fındığım var ama TMO bunu sadece 400 kilosunu alıyor. Geri kalanı ise tüccara vermek zorunda kalıyorum. Ancak serbest piyasadaki fiyatlar maliyetlerin altındadır. Biz de çaresiz serbest piyasaya mahkumuz” dedi. Öte yandan TMO Giresun kalite fındığı 132 liradan alırken, fındık tüccarı aynı fındığı serbest piyasada 128 liradan, FİSKOBİRLİK ise 126 liradan alış yapıyor.

Fındıkta devrim yapan patozun 50 yıllık serüveni Haber

Fındıkta devrim yapan patozun 50 yıllık serüveni

Türkiye’yi fındıkta dünyanın 1 numarası yapan patozun 50 yıllık serüveni, keşfedildiği Samsun’un Terme ilçesinde saklı. Yıllar önce fındığın ayıklanması ilkel yöntemlerle yapılıyordu. Fındık ayıklamak başta Samsun, Ordu ve Giresun gibi illerdeki çiftçiler olmak üzere fındık üreticisinin kabusu oluyordu. Samsun’un Terme ilçesinde fındık tarlaları bulunan ustalar Yaşar Polatcan, Aslan Akdoğan ve Mustafa Şahane isimli ustalar kendi imkanları ile bir patoz yaparak ayıklama işini kolaylaştırdılar. O dönem su tesisat çırağı olarak çalışan Yaşar Polatcan, bugüne kadar gelecek modern patozların ilkini başarı ile yaparak çiftçilerin hizmetine sundu. 1973-74 senelerinde patozun keşfedilmesinin ardından fındık üreticileri bayram etti. Günlerce harmanda ayıklanmayı bekleyen fındıklar çaba sarf edilmeden ayıklanırken, köyler patozun kendi mahallerine gelmesini dört gözle bekledi. Patozun namı bir dönem o kadar arttı ki Terme’den başka ilçeye giden vatandaşlara ‘patozcular’ adı verildi. Babasının tarımda başlattığı çizgiyi ilerleterek devam eden oğlu İbrahim Polatcan ve çocukları, Terme’de kurdukları fabrikada ürettikleri tarım makinelerini 50 ülkeye ihraç ediyor. “Millet fındığını patoza vermek için kuyruğa girerdi” Patozun Türkiye’de tek kendilerinde olduğu zamanlarda çiftçilerin fındıklarını ayıklatmak için uzun kuyruklar oluşturduğunu ifade eden usta Yaşar Polatcan’ın oğlu fabrikacı İbrahim Polatcan, “Bundan yıllar önce fındık, imece usulü evlere sırayla gidilerek yapılırdı. Uzun çubuklarla yaş fındığa vurup, düşürdükten sonra ilçikleme dediğimiz elle ayıklarlardı. Patoz, 1973-74 senesinde keşf edildi. Patoz, hemen birden yapılan bir şey olmadı. Önce araştırıldı, ilk yapılanlar bozuldu, dağıldı. Yılda bir dönem kullanıldığı için nasıl olduğunu anlamak için 1 sezon beklemek gerekiyordu. Patoz, fındıkta ilk kullanıma girdiğinde millet kuyruğa girerdi. Herkes önce benimki patoza gidecek diye dövüş ederdi. O dönem Türkiye’de 1 tane patoz vardı. Patozla mahalle mahalle gezerdik. Bir mahallenin fındığını bitirmeden diğer mahalleye giremezdin. Başka mahalleye geçmeyelim diye çiftçiler yolu kapatıyorlardı” dedi. “Şu anki patozlar saatte ortalama 2 ton fındık ayıklıyor” Patozların geldiği aşamada saatte 2 ton fındık ayıklayabildiğini dile getiren İbrahim Polatcan, “Şu anda ihtiyaca göre patozlar oldukça gelişti. Yılda ortalama 30 büyük patoz üretiyoruz. Bu patozlar bakımı yapılır, yağmurda kalmazsa 40 yıl bir şey olmaz. Bu patozlar saatte 2 ton fındık temizler. Patoz olmasaydı fındıkta randıman da olmazdı, çiftçi de bu kadar üretemezdi. Azerbaycan’daki fabrikalar 20-30 adet patozu alıyor. Çünkü elle ayıklanan fındıkta boş, çürük ayırt edilmiyor. Azerbaycan’da fabrikalar çiftçinin fındığını para almadan dövüyor, fındığını da istersen satabiliyorsun. Bunu ülkede randıman artsın diye yapıyorlar” diye konuştu. “50 ülkeye tarım makinesi ihraç ediliyor” Ürettikleri tarımsal makinelerin dünyadaki 50 ülkeye ihraç edildiğine de değinen Polatcan, “Patozun kaşifi babam, su tesisatçılığında çırak olarak başladı. Üretmeyi çok seven bir adamdı. Şu anda onun izinden giderek pirinç fabrikaları yapıyoruz. Türkiye’deki ilk pirinç fabrikasının makinelerini biz yaptık. 50 ülkeye makine ihraç ediyoruz. Şu anda fındık patozu, randıman makinesi, beton mikseri, pirinç kurutma, çeltik kurutma, arpa, buğday, mısır gibi 73 adet makine yapıyoruz” şeklinde konuştu. Fındık üretiminde dünyada 1. sırada olan Türkiye’de Karadeniz ve diğer birçok ilde hasat edilen fındıklar, patozlar ile ayıklanarak ülke ekonomisine kazandırılıyor.

Fındık üreticilerine erken hasat uyarısı: Rekolte ve kalite kaybı Haber

Fındık üreticilerine erken hasat uyarısı: Rekolte ve kalite kaybı

Bu, fındığı sattığımız zaman kilo kaybından, randıman kaybından dolayı hem cebimize girecek olan paranın ekonomik yönden azalması, hem de fındığımızın kalitesi açısından ihracatımız açısından da bir kalitesiz bir fındık oluşmasını ortaya çıkarır” dedi. Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynaklarından olan ve en çok Ordu’da üretimi yapılan fındık hasat sezonuna sayılı günler kaldı. Her yıl ilgili komisyon tarafından fındık hasat tarihleri sahil, orta ve yüksek kesimler için açıklanırken, bazı üreticiler fındık bahçelerine erkenden giriş yaparak, tam olgunlaşmamış fındığı toplayabiliyor. Hasadı erken yapılan fındığın, rekolte kaybı ve kalite düşüklüğüne neden olduğu belirtiliyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, erken hasattan kaçınmak için fındık toplama tarihlerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Soydan, önümüzdeki günlerde Fındık Toplama Tarihlerini Belirleme Komisyonu tarafından hasat tarihlerinin açıklanacağını belirterek, “Ama ne kadar tarihler açıklanmış olsa da biz bahçemize girerek bahçemizde fındıklarımız olgunlaşmış mıdır, olgunlaşmamış mıdır? Diyerek bir kontrol etmemiz gerekiyor" diye konuştu. "Dış kabuğu sararan fındık olgunlaşmıştır" Fındığın dış kabuğunun sararmış olması olgunluk belirtisi olarak kabul edilirken, Soydan, “Bahçesinde toplama tarihini geldiğini düşünen üreticimiz varsa fındığını toplayabilir ama tabii ki topluma tarihlerini belirleyen komisyon teknik olarak da fındıktaki su oranlarının tespitini yaparak, toplama tarihler de ona göre açıklanıyor” ifadelerine yer verdi. “Fındık hasat tarihleri erkene alınabilir” Geçen yıl sahil kesimde 12, orta kesimde 19 ve yüksek kesimlerde 26 ağustos olarak belirlenen hasat tarihlerinin bu yıl öne çekilebileceğini belirten Soydan, “Tabi bu sene havalar hem bahar hem yaz dönemi ciddi bir sıcak mevsim normalinin üzerine seyrediyor. Yani fındıklarda böyle erken başlama ihtimali yüksek. Ama bu süreci takip edelim. Erken toplanan fındıklarda aşırı su kaybı, fındık içerisinin boşalması, randıman kaybı ve kilo kaybı gibi problemler yaşanabiliyor. Bu, fındığı sattığımız zaman kilo kaybından, randıman kaybından dolayı hem cebimize girecek olan paranın ekonomik yönden azalması, hem de fındığımızın kalitesi açısından ihracatımız açısından da kalitesiz bir fındık oluşmasını ortaya çıkarır" diye uyardı. "Toplama tarihleri açıklanacak" Soydan, fındık üreticilerine şu şekilde seslendi: "Bunlara dikkat edelim. Çünkü sonuçta ciddi maliyetler yaptık. Fındığımızı en iyi şekilde, randımanlı şekilde randıman alabilecek bir olgunluğu sağlamadan toplamamaya gayret edelim. Çünkü fındık bizim her şeyimiz. Bir yıl bekledik, burada erken topluyorsak da bunları yapmayalım. Toplama tarihleri önümüzdeki günlerde açıklanacak. Fındık olgunlaşmadan bahçeye girmemeye gayret etmemizde fayda var."

Giresun’da 2024 yılı fındık rekolte çalışmaları tamamlandı Haber

Giresun’da 2024 yılı fındık rekolte çalışmaları tamamlandı

Giresun’da 2024 yılı üretim sezonu öncesinde fındık rekolte tahmin çalışması tamamlandı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğünden koordinasyonunda 1 Temmuz tarihinde başlayan 2024 yılı fındıkta tahmini rekolte çalışmalarının tamamlandığı belirtildi. Yapılan çalışmalarda Giresun’un orta ve yüksek kesimlerinde geçen yıla göre rekoltenin yüksek olduğu, sahil kesimlerinde ise beklenenin altında olduğu görüldü. Tarım ve Orman İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada “Giresun Tarım ve Orman Müdürlüğünün koordinasyonunda Giresun Üniversitesi, Giresun Ticaret Borsası, FİSKOBİRLİK, Karadeniz İhracatçılar Birliği, Giresun Ziraat Odası, Fındık Araştırma Enstitüsü ve bazı ilgili kurumların temsilcilerinin yer aldığı rekolte tespit komisyonu çalışmalarının tamamladı.1 Temmuz tarihinde çotanak sayımıyla başlayan çalışmalar 15 Temmuz itibarıyla tamamlanmıştır. Yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar Tarım ve Orman Bakanlığına iletildi ve önümüzdeki günlerde gerekli rakamsal açıklamalar yapılacaktır” denildi. Öte yandan geçen yıl Giresun fındık rekoltesi 92 bin ton olarak açıklanmış daha sonra ise rekolte 72 bin ton olarak revize edilmişti. 2024 yılında ise rekoltenin geçen yıla göre bir miktar yüksek olduğu ve 400 rakımın üzerinde fındık veriminin iyi olduğu, sahil kesimlerinde ise beklenenin altında olduğu tespit edildi.

Ordu’da fındıkta taban fiyat beklentisi 160 TL Haber

Ordu’da fındıkta taban fiyat beklentisi 160 TL

Ordu’da bir kilogram fındığın maliyeti, taban fiyat beklentisi ve fındık toplama işinde çalışacak işçilerin günlük yevmiyesi açıklandı. Yaklaşan fındık hasadında çalışacak işçilerin yevmiyelerinin belirlenmesi ve bir kilogram fındığın maliyetinin hesaplanması için, Ordu’da bulunan ziraat odası başkanları, Altınordu Ziraat Odası’nda bir araya geldi. Yapılan toplantının ardından fındığın maliyeti, taban fiyat beklentisi ve fındık hasadında çalışacak işçi yevmiyeleri açıklandı. “Fındıkta taban fiyat beklentisi 160 TL” Burada açıklamalarda bulunan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, 19 ilçenin ortalamasının alınarak, bir kilogram fındığın maliyetinin 117,46 TL olduğunu belirtti. Soydan, “Fındıkta en önemli unsurlardan birisi maliyet çalışmalarının yapılması. Maliyet ve rekolte çalışmalarının yapılaması lazım. Maliyet üzerinden ortalama bir taban fiyatın verilmesi yönünde Ordu’daki ziraat odası başkanlarımız ile üreticilerimiz adına bu çalışmayı da yapmış bulunuyoruz. Buna göre 19 ilçemizde maliyet dikkate alındı. İlçelerimiz arasında farklı maliyetler çıkabilir. Kahverengi kokarca özellikle sahil kesimlerimizde kahverengi kokarca zararlısı var. Bu nedenle bütün ilçelerimizin ortalamasını alarak bu çalışmayı tamamladık. 2023 yılının rekoltesini dikkate alarak, 19 ilçemizin dekar başı verimi bir kilogram fındık için 117,46 TL. Bu tüm ilçelerimizin ortalamasıdır. Buna göre üreticilerimiz de bir fiyat beklemektedir. Ziraat odalarımızın çalışmaları sonucunda 117,46 TL’lik maliyetin üzerine refah payı eklenerek, en az taban fiyatın 160 TL olarak oluşmasını talep ediyoruz” diye konuştu. "İşçi günlük yevmiyesi 800 TL" 2024 yılının fındık işçisi yevmiyesi ve diğer ücretlerini de açıklayan Soydan, koordinasyon kurulu başkanlığında toplanarak ücretlere ilişkin kararların alındığını söyledi. Soydan, Ordu’da işçi yevmiyesinin, yemek işçiye ait olacak şekilde 800 lira olarak belirlendiğini aktaran Soydan, “10-15 işçi arası aşçı 800, çuvalcı 900 lira günlük yevmiyesi. 15 ve üzeri işçilerde aşçı 900, çuvalcı bin lira. Kilo başı toplanan bahçelerde çuvalcı bin, katırcı bin 600 lira. Kilo hesabıyla toplama ücreti kilo başı 8 lira. Patoz ücretinin saati 2 bin 500 lira. Aracı, dayıbaşı 15 işçiye kadar 900, 15 işçiden fazlası bin lira olarak bir tavsiye niteliğinde bir karar Ziraat Odalarımız tarafından alınmıştır. Üreticilerimize, çalışanlarımıza, işçilerimize, kamuoyuna, sektöre hayırlı, uğurlu olsun” ifadelerine yer verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.