Fındık Üretimi Haberleri - Son Dakika Fındık Üretimi Haber Güncel Gelişmeler

Fındığa kokarca darbesi

Samsun’un Çarşamba ve Terme ilçelerinde, son yıllarda hızla yayılan kahverengi kokarca böceği fındık bahçelerinde büyük hasara yol açıyor. Bu zararlı, fındık üretiminin verimini ve kalitesini önemli ölçüde düşürerek, fiyatların düşmesine neden oluyor. Üreticiler, ellerinde kalan çürük fındıkları satmakta zorlanırken, yeterli mücadele yöntemlerinin devreye alınmaması durumunda önümüzdeki yıllarda daha büyük kayıplar yaşanabileceği konusunda endişeli. “Gelecek Sezon Büyük Risk Altında” Çarşamba Ziraat Odası Başkanı Muammer Aydemir, kokarca zararlısına karşı etkili önlemler alınmadığı takdirde, gelecek sezonun da risk altında olduğunu vurguladı. Aydemir, “Bu yıl çürük fındıklar nedeniyle kazançlar maliyetleri karşılamıyor. Üreticilerimiz, gelecek sezonda benzer kayıplarla karşılaşmaktan korkuyor,” dedi. Üretimde Düşüş ve Büyük Zararlar Terme bölgesindeki köylerde de kokarca böceğinin yaygın olduğuna dikkat çeken Aydemir, zararlı nedeniyle birçok üreticinin bahçelerine giremediğini belirtti. Kokarcaların yoğun etkilediği bahçelerde verimin 10-12 randımana kadar düştüğünü, bu durumun büyük kayıplara neden olduğunu ifade etti. Üreticiler, fındık üretiminden tamamen vazgeçme noktasına gelmekten korkuyor. Fındık Satışında Ciddi Zorluklar Düşük kalite ve randımanlı fındıklarını satmaya çalışan üreticiler, alıcı bulmakta zorlanıyor. Aydemir, tüccarların düşük randımanlı fındıkları almak istemediğini ve bu durumun fındık fiyatlarını kabul edilemeyecek seviyelere çektiğini söyledi. Üreticiler, yüksek maliyetlerle üretim yapmalarına rağmen temel giderleri bile karşılayamadıklarını ve gelecek sezonlar için endişe taşıdıklarını belirtiyor.

‘Kahverengi kokarca, üretici ve tüccarı mağdur etti’

Çarşamba Ticaret Borsası (ÇTB) Meclis Başkanı Hacı Toraman, kahverengi kokarca zararlısının fındık üretiminde ciddi verim kaybına yol açtığını belirterek, hem üreticilerin hem de tüccarların mağdur olduğunu vurguladı. AK Parti Rize Milletvekili Av. Harun Mertoğlu ve beraberindekiler, ÇTB’yi ziyaret ederek konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. 2024 yılında Karadeniz Bölgesi'nde etkisini gösteren kahverengi kokarca zararlısının, tarım ürünlerine büyük zarar verdiği ve özellikle fındık üretiminde ciddi sıkıntılar yaşandığı ifade edildi. Toraman, bu zararın büyümesinin Karadeniz ekonomisi üzerinde olumsuz sonuçlar doğuracağını belirtti. Toraman, fındık alım satımındaki fiyat dengesizliği ve düşük fiyat sorununa dikkat çekerek, ilçenin en büyük geçim kaynağı olan fındığın hak ettiği değerin altında kalmasının üreticileri ve tüccarları tedirgin ettiğini dile getirdi: “Bu atmosferde alım-satımı gerçekleşen fındık, sanayiciyi de memnun etmeyecek ve Türk fındığı ticaretinde tatmin edici bir dolar getirisi sağlanmayacaktır.” Ziyarette ÇTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şevket Zeren, Yönetim Kurulu Üyesi Sezai Atsan ve diğer yetkililer de hazır bulundu. Fındık üretimindeki sorunların çözümü için devlet desteği ve önlemler alınması gerektiği vurgulandı.

Fındık fiyatı haftaya düşüşle başladı

Arz-Talep Dengesi Fiyatları Etkiliyor Fındık tüccarı Ahmet Ergün, fiyatlardaki düşüşün nedenlerini açıkladı. Ergün, “Geçen hafta fındık fiyatı randımanına göre 130 lira seviyelerinde alıcı bulurken, bu hafta 123 liraya geriledi. Fındık fiyatını belirleyen arz-talep meselesidir. Çoğu insan fiyatı tüccar veya fabrika belirliyor sanıyor ama böyle değil,” dedi. Ergün, üreticinin hasadı bitirip fındığı çuvallamasının ardından pazara yoğun bir fındık gelmeye başladığını, bunun da fiyatların düşmesine neden olduğunu belirtti. Emanete Fındık Verilmesi de Etkili Ergün, ayrıca emanete verilen fındıkların da fiyatlar üzerindeki etkisine değindi. “Evinde fındığı muhafaza edemeyen gurbetçiler ya da üreticiler fındığı emanete bıraktı. Depolar doldu ve bu da fiyatların düşmesinde önemli bir etken oldu,” diye ekledi. Üreticilerin, fındıklarını pazara daha az miktarda indirmelerinin fiyatları stabilize edebileceğini belirten Ergün, mevcut durumda pazarda fiyatların dalgalı olabileceğine işaret etti.

Ordu’da kahverengi kokarcaya karşı mücadele değerlendirildi

İstilacı bir zararlı olan ve başta fındık olmak üzere tarım ürünlerine zarar veren Kahverengi Kokarca ile bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılması gereken çalışmalar, Vali Muammer Erol’un başkanlığında yapılan toplantıda değerlendirildi. Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Perşembe Ziraat Odası Başkanı Arslan Soydan, Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, Fatsa Ziraat Odası Başkanı Haydar Gürsu, Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman da hazır bulundu. “Kokarca zararlısını başımıza dert olmaktan çıkartacak ne varsa hep birlikte yapmalıyız” Son dönemde gerek Ordu’da ve bölgede hızlı bir şekilde popülasyon yoğunluğu artarak başta fındık bahçeleri olmak üzere her türlü meyve ve sebzede zarara yol açan istilacı bir tür olan kahverengi kokarca ile ilgili bütün paydaşlarla birlikte neler yapıldığı, bundan sonraki süreçte neler yapılabileceğini belirlemek için düzenlenen toplantıda konuşan Vali Muammer Erol, ”Fındığımızın anavatanı şehrimizde kahverengi kokarca zararlısı ortaya çıktı. Kokarca zararlısını başımıza dert olmaktan çıkaracak ne varsa birlikte yapma adına aramızda var olan istişarelerimizi daha verimli şekle dönüştürmek, yapacaklarımızın planını, programını netleştirip en kısa sürede faaliyete geçmek gibi bir kararlılığımız ve mecburiyetimiz bulunmaktadır” diye konuştu. “Kokarca kendi başına bırakılmaması gereken bir musibet” “Bu yıl hasat döneminde gördük ki, Kokarca kendi başına bırakılmaması gereken, çiftçimizi, insanımızı üzen sonuçlara neden olan bir musibet” diyen Vali Erol, “Yapılması gerekenleri doğru zamanda, doğru yerde hep beraber yaparsak, bunun üstesinden geliriz. Bugüne kadar yapılanlarla ilgili bir özeti ve bugünden sonra ne yapılabilir? İle ilgili değerlendirmeyi bugün toplantımızda yapacağız” şeklinde konuştu. Mücadelenin önemi İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, geçen yıldan bu yana kahverengi kokarca ile yoğun bir mücadele gerçekleştirildiğini belirterek, son bir yılda yapılan mücadele çalışmalarını anlattı. Yılmaz, ”2023 yılı başlarında Valimizin başkanlığında ilgili sektör temsilcileri ile birlikte bir araya geldik. İlimizde nasıl bir eylen planı oluşturacağımızla ilgili kararlar almıştık. Entegre mücadelenin tüm unsurlarını kullanmak üzere mekanik mücadele, kimyasal mücadele, biyoteknik ve biyolojik mücadele kullanılması kararı verilmişti. Alınan kararlarda kışlak mücadelesi önemliydi. Kokarcanın kışı geçirmek için sığındığı yerlerde ilaçlama yapıldı. Mekanik mücadele ile birlikte kışlaklarda kokarca mücadelesi yapıldı ve on binlerce kokarca imha edildi. Bakanlığımızın bahçelerde kullanılması amacıyla ruhsatlandırdığı 4 tane ilaç vardı ama evlerde kışlaklarda kullanılacak ruhsatlı ilacımız yoktu. Yapılan çalışmalar sonucu evlerde kullanılabilecek ruhsatlı ilaçlarımız var. Kokarcayı toplanma hormonu salgılayarak bir araya çeken feromon tuzaklar da biyoteknik mücadelede kullanılıyor. Bunların da ruhsatı yoktu. Bu sene feromonlar da ruhsatlandırıldı. Biyolojik mücadele için 28 bin samuray arıları doğaya bırakıldı. Üreticilerimizi havalar ısınmaya başladığında dönem dönem ilaçlama yapılması konusunda uyarmaya çalıştık” şeklinde konuştu. “Şehir dışında oturan üreticilerimiz dezavantajımız oldu” Yılmaz, “Dezavantajımız, sayıları yüzde 40’ları bulan şehir dışında oturan üreticilerimiz oldu. Burada yapılan mücadeleye tam anlamıyla destek veremediler, mücadelenin içinde olamadılar. En büyük zararı Fatsa İlçemizde yaşadık. Ünye, Perşembe ve Altınordu’nun belli kısımlarında kokarca zararlısıyla karşılaştık. Geçen seneye göre elimiz daha güçlü. Feromon tuzaklarımız ve ruhsatlı ilaçlarımız var. Entegre mücadelenin her türlüsünü kullanarak, ‘cezbet-yoket’ yöntemiyle mücadeleye devam edeceğiz. Ekim aynın ikinci yarısı kasım ayı başından itibaren yoğun şekilde ilaçlama yapılacak. Bakanlığımız bin 400 feromon, 600 tane feromen tuzak gönderdi. İlçelerimize dağıtım yaptık. Yoğun olan mahallelerde tuzaklar asıldı. İlaçlama için de bir bütçe ayrıldı. Hiçbir alanı atlamamak kaydıyla topyekûn mücadele yapılacak ve kokarcanın popülasyonu en alt seviyeye indirilecek” ifadelerine yer verdi. Toplantıda, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Perşembe Ziraat Odası Başkanı Arslan Soydan ile Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça da söz alarak, hızlı yayılma popülasyonuna sahip Kahverengi Kokarca zararlısı ile mücadelede topyekûn birlikte hareket edilmesi gerektiğinin altını çizerek, üreticiye görev düştüğünü, doğru zamanda, doğru yerde, doğru teknikle yapılacak mücadeleden güzel sonuçlar alınabileceğine dikkat çektiler ve özellikle gurbette yaşayan üreticilerin ilaçlama konusunda yakınları ile irtibat kurmalarını istediler.

“Kokarcadan en az hasarla kurtulabilmek için çalışıyoruz”

Samsun’un Çarşamba Ticaret Borsası(ÇTB) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Yılmaz, fındık ve diğer tarım ürünlerinde ciddi zararlara neden olan kahverengi kokarca zararlısından kurtulabilmek adına ciddi bir çalışma yürüttüklerini söyledi. ÇTB Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar’ı ziyaret etti. Başkan Yılmaz ziyarette, Belediye Başkanı Dündar’a, Çarşamba’nın tarım ürünlerinde ciddi kayıplara yol açan kahverengi kokarca zararlısının önlenmesine ilişkin yapılabilecek çalışmaları aktardı. Çarşamba’nın tarım ürünleri üretiminin dengesini korumak için başta tarımsal düzenlemeler ve önlemler alınması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, “Çarşamba Ticaret Borsası olarak, Karadeniz Bölgesi’ni etkisi altına almaya başlayan ve en başta fındık meyvesini etkileyen kahverengi kokarca zararlısından en az hasarla kurtulabilmek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlçemizde yetişen en önemli ürün olan fındığın ve tüm tarım ürünlerinin geleceğini korumak adına belediyemiz ile yapacağımız ortak çalışmalara hazırız” dedi. Konuşmasına, kokarca zararlısı için yürütülen biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerinde gelinen son adımları aktararak devam eden Başkan Yılmaz, alınabilecek önlemleri Başkan Dündar’a aktardı. Çarşamba’nın tarım ürünlerinin istişare edildiği ziyarette Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, ilçenin tarımsal üretimi ve ticareti noktasında bu payın önemli bir oranının fındık ticareti olduğunu ifade ederek, ilçenin çiftçisinin mahsulünün ve değerli tarım arazilerinin korunması adına Ticaret Borsası ile birlikte çalışmaktan memnuniyet duyacaklarını ifade etti.

Ordu’da üreticilerin zorlu fındık kurutma mesaisi

Ordu’nun sahil kesimlerinde hasadı tamamlanan fındıkları kurutma ve seçme işlemleri sürüyor. Ordu’da sahil kesimlerinde 5 Ağustos olarak belirlenen hasat sezonu neredeyse tamamlanırken, fındıklarını toplayan üreticiler mahsullerini kurutma ve seçme telaşına düştü. Üreticiler patoza verdikleri fındıkları güneşli havayı da fırsat bilerek hem harmanlarda kurutmaya çalışıyor, güneşin altında seçmeye çalışıyor. Üreticiler hırsızlık olaylarına karşı geceyi kurdukları çadırlarda geçirdiklerini belirtiyor. "Hasat ve kurutma süreci meşakatli" Sabire Toparlak isimli fındık üreticisi, hasadını yaptıkları fındığı hem kurutmaya çalıştıklarını hem de taş ve yabancı maddelerden temizlemek adına seçtiklerini söyledi. Bir süredir etkili olan yağışlı havanın fındık kurutmak isteyenleri zorladığını aktaran Toparlak, fındığın hasat sezonu gibi, kurutma ve seçme aşamasının da bir hayli zor olduğunu, bir haftadır çabaladıklarını belirtti. "Yüksek kesimlerde kurumuyor" Ulubey ilçesinde hasadını yaptığı fındığı Altınordu ilçesinde Kurutmaya çalışan Salih Duman, “Patoza verdik ve merkeze indirdik. Allah nasip ederse sonrasında kurutup manavlara teslim edeceğiz. Yüksek kesimlerde yağış olduğu için kurutması zor oluyor” dedi. Ercan Duman ise zorlu geçen bir fındık hasat sezonunun ardından fındığı patoza verdiklerini ve kurutmaya çalıştıklarını aktardı.

Üreticiler TMO ve FİSKOBİRLİK'ten iyileştirme talep ediyor

Üreticiler, fındığını tüccara değil TMO ve FİSKOBİRLİK’e vermek istiyor ancak alım şartlarının ve fiyatların iyileştirilmesini talep ediyor. Giresunlu fındık üreticileri topladıkları fındığı kurutabilmek için şehir içindeki yolları ve sahil boyundaki yaya kaldırımlarını adeta fındık harmanı haline getirdi. Ancak üreticiler çocuklarının okul masrafları gibi acil ihtiyaçlarından dolayı fındığı hemen kurutup satmayı düşünürken, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) alım kriterleri, FİSKOBİRLİK’in ise geçmiş yıllardaki güven kaybından dolayı serbest piyasaya fındık vermek zorunda kalıyor. Giresunlu fındık üreticileri, topladıkları fındıkları kimi zaman yol kenarlarında, kimi zaman ise kaldırımlarda kurutmaya çalışıyor. Yüksek kesimlerdeki hava şartlarından dolayı sahile indirilen fındıklar yüzlerce metre fındık harmanı oluşturdu. Fındıkta hasat mevsiminin sona yaklaşması dolayısıyla bahçelerden topladıkları ürünlerini kurutma telaşı içeresine giren üreticiler her yıl olduğu gibi, bu yıl da Karadeniz Sahil Yolu kenarları ile yaya kaldırımlarını fındık harmanı haline getirdi. Sahil kesiminde fındığı daha erken kurutma imkanı bulduklarını kaydeden Kemaliye köyünden Nuriye Şahin, “Harman için uygun yer bulamadığımız için kabuğundan soyulmuş fındıkları kurutmak için Karadeniz Sahil Yolu kenarlarını tercih ediyoruz. Beton veya asfalt zemine serilen fındık daha iyi kuruyor. Bu nedenle ürünlerimizi kurutabilmek için kara yolu kenarlarını ve kaldırımları tercih etmek zorunda kalıyoruz. Bahçelerimizden bin bir güçlükle topladığımız fındıklarımızı buralarda daha iyi ve daha hızlı kurutuyoruz" dedi. Keşap’ın Karabulduk köyünden fındığını kurutmak için Giresun’a geldiğini ifade eden Kadir Uğur yaptığı açıklamada “Bilindiği gibi köylerde arazilerimiz harman için uygun olmadığından ve hava şartlarının daha çok yağışlı olması nedeniyle sahile getirdim. Kuruttuktan sonra da hemen satacağım. Geçen yıl TMO’ya fındığımı götürdüm. ’Maalesef seçilecek’ denildi, ’alım şartları’ dendi, yok nem fazla denildi ben de götürüp tüccara verdim. Karadeniz’de nem oranı her zaman yüksektir. Fındık, diğer hububat ürünleri gibi değerlendirilmemelidir. Bu sezon fındığı bekletmeden satacağım çünkü serbest piyasada fındığın yükselmesi için mahsulün rekoltesinin düşük olması gerekir ancak bu sene rekolte oldukça iyi o nedenle fiyatların bekledikçe yükseleceğini düşünmüyorum” diye konuştu. Fındık üreticisi Yunus Akkılıç ise TMO ile birlikte Türkiye’de hatta dünyada en büyük üretici birliği olarak görülen FİSKOBİRLİK’in üreticiye bu süreçte gerek alım şartları gerek alım fiyatları konusunda daha fazla destek olmasını isteyerek fındık üreticilerin mağduriyetinin giderilmesi çağrısında bulunurken, Mehmet Ali Alaşavlar da "Fındığımı şuanda satmayı düşünmüyorum. Serbest piyasaya satsam ucuza gidecek, TMO’ya gitsem alım şartları deniliyor. 2.5 ton fındığım var ama TMO bunu sadece 400 kilosunu alıyor. Geri kalanı ise tüccara vermek zorunda kalıyorum. Ancak serbest piyasadaki fiyatlar maliyetlerin altındadır. Biz de çaresiz serbest piyasaya mahkumuz” dedi. Öte yandan TMO Giresun kalite fındığı 132 liradan alırken, fındık tüccarı aynı fındığı serbest piyasada 128 liradan, FİSKOBİRLİK ise 126 liradan alış yapıyor.

Karadeniz’den aldığı fındık fidesini Adana’da hasat ediyor

Fındığın yetiştiğini gören üretici, çevresindekileri inandırmak için bahçesini gezdirip fındık fidesi hediye ederek Adana’da fındık üretimini arttırmak istiyor. Feke’nin Gedikli Mahallesi’nde bin 100 rakımlı bölgede yaşayan İbrahim Gün, Karadeniz gezisinde aldığı fındık fidanını denemek için ekti. Fındığın yetiştiğini gören Gün, 6 dönüm arazisine fındık fidesi ekti. Fındık üretimi yapmaya karar veren İbrahim Gün, bu yıl fındık hasadını da gerçekleştirdi. “Fındığın Adana’da yetiştiğine inanmıyorlar” Karadeniz bölgesine oranla fındığın Adana bölgesinde daha iri ve lezzetli olduğunu kaydeden Gün, “Fındığın Adana’da yetiştiğine inanmıyorlar. Soranlara bahçemi gezdiriyorum. Fındık ve fidanını hediye olarak dağıtıyorum” dedi. “Karadeniz’den daha iddialıyız” Bu yıl verimli bir sezon olduğunu aktaran üretici İbrahim Gün, “İlk olarak 6 dönüm ile başladık ve yaygınlaştırıyoruz. Sosyal medyada paylaşım yaptım inandırıcı olmadı. Pozantı, Ankara ve Van’dan fidan talep ettiler. Fidanları alırken Karadeniz’den ücretli aldım ama ben ücretsiz dağıtıyorum. Ben fındıkları inandırmak için hediye amaçlı veriyorum bahçeyi gezdiriyorum. İnanıyorlar ve alıyorlar. Bizim insanımızın aklı gözündedir. Çukurova’da insan eksen insan biter derler. Narenciye dışında her şey olduğunu ispat ediyoruz. Burada narenciye hariç her şey oluyor. Karadeniz’den daha iddialıyız. Yaprağından çok fındık olan ağaçlarımız var. Akdeniz ve İç Anadolu havasının kesişimi ile çok güzel üretim oldu” diye konuştu. Fındık hasadı yapan Mine Yiğit de Karadeniz’e rakip olmak istediklerini belirterek fındık veriminin yüz güldürdüğünü söyledi.

Bolu’da fındıkta hasat zamanı

Hasada ilçe protokolü de iştirak etti. Bolu’nun fındık üretim merkezi olan Taşkesti’de üreticiler, yıl boyunca yetiştirdikleri fındıkları toplamaya başladı. Mudurnu Kaymakamı Ayhan Kalaycıoğlu, İl Tarım ve Orman Müdürü Zekeriya Ar ve Taşkesti Belediye Başkanı Saim Çevik de hasada katıldı ve fındık topladı. Üreticilere destek olacaklarını ifade eden Mudurnu Kaymakamı Ayhan Kalaycıoğlu, “Taşkesti Beldesi, fındık üretimiyle Bolu’da bilinen bir beldemiz. Bolu için değerlendirme yaptığımızda beldemiz önemli konuma sahip. Fındık üreticilerimizin hasat zamanında onların sevincine ortak olmak için bugün buraya geldik. Fındık üretimine destek vermek üzere burada toplandık” dedi. İşçi maliyetlerinin yükseldiğini söyleyen fındık üreticisi Mehmet Yılmaz ise, “Benim 8-10 dönüm fındık tarlam var. Önceden 2 tona yakın fındık alıyorduk. Hava şartlarından mı bilmiyorum ama verim düştü. Sıcaklıklardan dolayı yarı yarıya verim düştü. İşçi ücretleri de pahalı, kazandığımız parayı ona veriyoruz. Bize bir şey kalmıyor. Geçen sene 500 liraya çalışan işçi bu sene bin, bin 200 liraya çalışıyor” diye konuştu.