TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gaziantep Ticaret Borsası

AGRONEWS - Gaziantep Ticaret Borsası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gaziantep Ticaret Borsası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gaziantep'in Sebze Kurutmalıkları: Kültürel Miras ve Ekonomi Haber

Gaziantep'in Sebze Kurutmalıkları: Kültürel Miras ve Ekonomi

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, kış ayları için imece usulü ile hazırlanan sebze kurutmalıklarının hem kültürel miras hem de ekonomik değer açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Geleneksel Türk mutfağında sebze kurutmalıklarının vazgeçilmez bir yerinin bulunduğunu belirten Akıncı, yaz aylarında taze sebzelerin güneş altında kurutulmasıyla hazırlanan bu ürünlerin, dünya mutfaklarında lezzetleri ve besleyici özellikleriyle öne çıktığını ifade etti. “Eşsiz lezzetleriyle evrensel bir değer haline dönüştü” Akıncı, biber, patlıcan, kabak ve acur gibi sebze kuruluklarının iç ve dış pazarlarda son yıllarda artan bir ilgiyle karşılandığını dile getirdi. "Eskiden sadece kışın evlerde tüketilmek üzere komşular arasında imece usulü hazırlanan sebze kurutmalıkları, artık eşsiz lezzetleriyle evrensel bir değer haline dönüştü" diyen Akıncı, Gaziantep kurutmalıklarına Türklerin yoğun olarak yaşadığı Avrupa ülkeleri ve dünyanın farklı coğrafyalarından talep geldiğini kaydetti. Toplumsal Bağları Güçlendiren Bir Üretim Kurutmalıkların üretimi, zorlukları nedeniyle yardımlaşmayı gerektirdiğinden toplumsal bağı güçlendirdiğini aktaran Akıncı, bu sektörün mevsimlik işçi istihdamına da katkı sağladığını belirtti. “Coğrafi Avantaj” Gaziantep’in coğrafi konumu, sebze kurutmalıklarının kalitesinde belirleyici bir rol oynuyor. Akıncı, yaz aylarında 40 dereceyi aşan sıcaklıklar ve düşük nem oranının, kurutmalıklar için elverişli bir ortam sağladığını ve bu durumun Gaziantep kurutmalıklarının doğallığını ve lezzetini koruduğunu vurguladı. Borsa Verileri ve Coğrafi İşaret Çalışmaları GTB Başkanı Akıncı, 2023 yılında borsada işlem gören kurutmalık ürünleriyle ilgili olarak, ortalama 17 milyon TL tutarında yaklaşık 15 milyon adet sebze kuruluğunun işlem gördüğünü açıkladı. Kayıt altına alınamayan hediyelik veya evlere özel yapılan kurutmalıkların da göz önüne alındığında bu rakamın çok daha üst noktalarda olduğunu belirtti. Akıncı, ayrıca Antep Dolmalık Biber Kurusu, Antep Haylan Kabağı Kurusu ve Antep Kuruluk Patlıcanı için coğrafi işaret tescil çalışmaları yürüttüklerini sözlerine ekledi.

Akıncı, Haber

Akıncı, "Antep fıstığı, lisanslı depo ile güvende"

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, GTB tarafından İKA destekleriyle Gaziantep’te yaptırılan Türkiye’nin ilk Antep Fıstığı Lisanslı Deposunun, fıstık üreticilerine sağlıklı ve güvenli depoculuk hizmetinin yanı sıra çeşitli devlet destekleri sunduğunu söyledi. Gaziantep ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en önemli tarım ürünlerinin başında gelen Antep fıstığında yeni hasat sezonuna sayılı günler kaldı. Bölgede boz fıstığın ağustos ayından itibaren kırmızı kabuklu Antep fıstığının ise ağustos sonlarına doğru hasadının başlamasının beklendiğini kaydeden GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, üreticileri Antep fıstığını lisanslı depoda muhafaza etmeye davet etti. “Bölgenin altın yatırımı” Antep Fıstığı Lisanslı Depo’nun ürünün en iyi şartlarda saklanarak, kalite ve güvenliğinin artmasına katkı sunduğunu kaydeden GTB Başkanı Akıncı, “Lisanslı depomuz, Antep fıstığının sağlıklı şekilde korunmasını sağlayan tüm teknik alt yapıya ve en modern teknolojilere sahip bir tesis. Yaklaşık 10 bin metrekare alan üzerinde kurulu bulunan tesis, yaklaşık 10 bin ton fiziki depolama alanına sahip. Bölgenin altın yatırımı olarak değerlendirdiğimiz lisanslı depomuzu fıstığın başkenti Gaziantep’e kazandırmamızdaki temel amacımız herhangi bir ticari kaygı gütmeden üreticimizin ürününü sağlıklı ve güvenli bir şekilde depomuzda muhafaza etmesine katkı sunmak. Tesisimiz aynı zamanda ürünü işleyen firmalarımız içinde istenilen miktar, standart ve kalitede ürün temini sağlamakta” dedi. “Sağlıklı ve güvenli koruma” Antep Fıstığı Lisanslı Depoya sadece kuru kırmızı kabuklu, kırmızı kavlak ve boz kavlak Antep fıstıklarının kabul edildiğini belirten Akıncı, “Antep fıstığını tesisimize getiren üretici öncelikle şunu bilmeli, hububat lisanslı depolarının aksine ürünler burada kesinlikle birbirine karıştırılmamakta. Çiftçi hangi ürünü teslim etmişse çıkarken de tekrar o ürününü alıyor. Lisanslı depoya ürün getirmek için önceden bir randevu almaya ve kayıt yaptırmaya gerek yok. Depoya getirilen tüm ürünler önce temizlik işlemine tabii tutulmakta ardından laboratuvarda sınıflandırılmakta ve daha sonra barkodlanarak çuvalla demir kafeslere alınmakta. Dileyen çiftçimiz ürününü Türkiye Ürün İhtisas Borsası aracılığıyla elektronik ortamda satışını gerçekleştirebileceği gibi isteyen çiftçimiz de ürününü tekrar geri almakta. Lisanslı depomuz Gaziantep-Nizip Karayolu 10’uncu kilometresinde hizmet vermekte” şeklinde konuştu. Devlet destekleri Güvenli ve sağlıklı depolama, tüm risklere karşı koruma ve elektronik ürün senedi (ELÜS) ile kolay alım-satım imkanı sağlayan Antep Fıstığı Lisanslı Deponun üreticilere çeşitli devlet destekleri imkanı da sağladığını vurgulayan Akıncı, “Üreticilerimize devletimiz tarafından ton başına 100 TL nakliye desteği, ton başına 30 TL aylık depo kira desteği ve parti başına da 25 TL analiz desteği verilmekte” ifadelerini kullandı. Geleceğin tarımına yatırım Antep Fıstığı Lisanslı Depo’nun fıstığın sadece bugününü değil, geleceğini de güvence altına aldığına işaret eden Akıncı, sektörde bir dönüm noktası olarak görülen bu tesisin Antep fıstığının ulusal ve uluslararası pazarlarda daha güçlü bir konum elde etmesine katkı sunacağını sözlerine ekledi.

Yılın ilk Antep fıstığına GTB'den ödül Haber

Yılın ilk Antep fıstığına GTB'den ödül

Gaziantep tarımsal üretiminde önemli bir yer tutan Antep fıstığında 2024 yılının ilk ürünü hasat edildi. Gaziantep'in Karkamış ilçesine bağlı Teketaşı köyünden çiftçi Abdurrahman Açıkgöz tarafından yetiştirilen yılın ilk mahsul kırmızı kabuklu Antep Fıstığı Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) tarafından Cumhuriyet altınıyla ödüllendirildi. Gaziantep ismiyle özdeşleşen, kent ve bölge ekonomisi için büyük önem taşıyan ‘Yeşil Altın' Antep fıstığında, 2024 yılının ilk erkenci ürünü hasat edildi. Doğal rengine ve tadına hasat mevsiminde yaklaşık bir ay önce kavuşan sezonun ilk Antep fıstığı için GTB'de ödül töreni düzenlendi. GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özmen ve Genel Sekreter Özgür Bayram'ın katılımıyla gerçekleştirilen törende, 2024 yılının ilk fıstığını yetiştiren çiftçi Abdurrahman Açıkgöz Cumhuriyet altınıyla ödüllendirildi “Antep fıstığı bizim gözbebeğimiz” GTB tarafından yılın ilk Antep fıstığına yönelik her yıl geleneksel olarak düzenlenen ödül töreninde konuşan GTB Yönetim Kurulu Başkanı Akıncı, “Antep fıstığı Gaziantep'in göz bebeği tarım ürünlerinin başında gelmekte. Bu topraklarda yüzlerce yıldır bolluk ve bereketin simgesi olarak kabul edilen Antep fıstığının ilk hasadını bu nedenle her yıl adeta bir bayram sevinci içerisinde karşılıyoruz” dedi. Antep fıstığının Gaziantep için tarımsal bir üründen çok daha öte bir değer olduğuna işaret eden Akıncı, “Ata yadigârı, kültürel ürünümüz Antep fıstığı bu topraklar için sadece ekonomik bir değer değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve marka değeri oluşturmakta. Şehrimizin ismini taşıyan, yeşil altın olarak gördüğümüz Antep fıstığı; güçlü sosyal ve kültüre etkileşiminin yanı sıra Gastronomi kenti unvanımızın da en büyük tamamlayıcı unsurudur” şeklinde konuştu. Borsadan ilk fıstığa cumhuriyet altını ödül Antep fıstığı ile ilgili farkındalık oluşturmak ve çiftçiyi üretime teşvik etmek amacıyla her yıl geleneksel olarak sezonun ilk kırmızı ben fıstığını yetiştiren üreticiyi ödüllendirdiklerini kaydeden Akıncı, amaçlarının hem Gaziantep Ticaret Borsasının kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği önemli bir geleneği yaşatmak hem de üretimi zor ve meşakkatli olan Antep fıstığını yetiştiren üreticiyi küçük bir hediyeyle de olsa onura etmek olduğunu söyledi. Bu sene Antep fıstığında var yılı olduğunu hatırlatan Akıncı, bazı bölgelerde yaşanan dolu olayı ve kendini hissettiren iklimsel değişikliklerine rağmen verimli bir sezon geçmesini beklediklerini belirterek, üreticilere bereketli bir hasat mevsimi temennisinde bulundu. İkinci defa ilk fıstığı yetiştirdi Yılın ilk Antep fıstığını üreten çiftçi Abdurrahman Açıkgöz ise ikinci kez yılın ilk Antep fıstığını yetiştirmenin mutluluğunu ve gururunu yaşadığını dile getirdi. Geçen yıl da Gaziantep Ticaret Borsasına senenin ilk mahsul Antep fıstığını kendisinin getirdiğini hatırlatan Açıkgöz, “Köyümüzde yıllardır Antep Fıstığı üretimi ile iştigal etmekteyiz. Yaklaşık 150-200 dönümlük bir bahçede üretim yapıyoruz. Bahçemizde bulunan fıstıkların bir kısmı Barak Yıldızı ismiyle adlandırdığımız özel cins fıstık ağaçlarından oluşmakta. Bu ağaçlar kendi cinslerinden yaklaşık bir ay önce olgunlaşarak hasada hazır hale gelmekte. Bu sene sabah erken dalından kopardığımız ilk kırmızı kabuklu fıstıkları borsaya getirdim. Geçen seneki ilk fıstığa göre göre bu seneki fıstıklarımız 10 gün daha önce olgunlaştı. Tüm çiftçilerimize kazasız ve verimli bir sezon diliyorum ayrıca Gaziantep Ticaret Borsamıza fıstık üreticilerimize gösterdiği yakın ilgi ve desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından sezonun ilk kırmızı kabuklu Antep fıstığını yetiştiren çiftçi Abdurrahman Açıkgöz'e tam altın takdim edildi.

GTB, çiftçi bilgilendirme toplantılarını sürdürüyor Haber

GTB, çiftçi bilgilendirme toplantılarını sürdürüyor

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) ve Alman Uluslararası İş Birliği Kurumu (GİZ) iş birliğinde yürütülen proje kapsamında Gaziantep’te çiftçilere yönelik gerçekleştirilen ‘Çiftçi Bilgilendirme’ toplantısının ikincisi düzenlendi. Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Alahacı kırsal mahallesinde düzenlenen 2023 yılının son eğitim toplantısında üreticilere, ‘Akıllı Tarım Uygulamaları, Gübreleme, Sulama, Toprak İşleme, Budama, Hastalık ve Zararlılarla Mücadele ile AB Yeşil Mutabakatı hakkında bilgiler verildi. ‘Eğitimli Çiftçi Bilinçli Tarım’ mottosuyla hayata kazandırılan ve çiftçilerin yerinde bilgilendirilerek daha fazla verim elde etmelerini hedefleyen toplantıda, katılımcılardan gelen sorular da yanıtlandı. GTB ve GİZ iş birliğinde PEP programı çerçevesinde yürütülen “Mesleki Eğitimler ve Tarımsal Gıda Sanayinin Yeşil Dönüşümü ile İstihdamın Desteklenmesi” projesi kapsamında Gaziantep genelinde uygulamaya alınan ‘Çiftçi Bilgilendirme’ toplantılarının ikinci durağı Nizip’in Alahacı mahallesi oldu. Çiftçilerin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen toplantı iki farklı oturum halinde yapıldı. Bilgilendirme toplantısının ilk bölümünde Ziraat Mühendisi Kurban Nedret, Antep Fıstığı ve Zeytin üretiminde dikkat edilmesi gereken hususlar ve verimliliğin artırılmasına yönelik uygulanmaya alınması gereken yöntemler hakkında paylaşımlarda bulundu. Antep fıstığı ve zeytinin bu bölgenin en önemli tarımsal ürünlerin başında geldiğini vurgulayan Nedret, doğru tarım uygulamalarıyla her iki üründe de verim artışının sağlanabileceğini söyledi. Antep fıstığında budama, gübreleme, sulama, toprak işleme, hastalık ve zararlılarla mücadele konularında bilgiler aktaran Nedret, fotoğraflı örnekleriyle yaptığı sunumda üretimde sıklıkla yapılan hatalara dikkat çekti. Antep fıstığında zamansız ve uzman olmayan kişiler tarafından yapılan budamanın ürün verimliliğine etki ettiğine işaret eden Nedret, “Budama işlemi yapılabilmesi için Antep fıstığı ağaçlarında yaprakların büyük bir kısmının dökülmesi ve ağacın uyku evresine girmesinin beklenilmesi gerekiyor. Aksi takdirde yapılacak budamalar verim kayıplarına ve ağacın zarar görmesine neden olacaktır. Bunun yanı sıra kışın toprak ıslak iken sürüm yapılmamasına da dikkat edilmesi gerekiyor. Bu tarz sürümler toprağın sıkılaşmasına ve bu sıkılaşmadan mütevellit bitkinin potasyum başta olmak üzere bazı besin elementlerini almasına engel teşkil etmekte” dedi. Nedret, konuşmasında ayrıca Antep fıstığında dip kurdu ve dal güvesi ile mücadele, aşılamada dikkat edilmesi gereken hususlar ve bilinçli gübreleme hakkında da bilgiler verdi. Çiftçi bilgilendirme toplantılarının ikinci oturumunda konuşan Doç. Dr. Süleyman Mete ise AB Yeşil Mutabakatı ve Tarladan Çatala Stratejisi hakkında açıklamalarda bulundu. AB Yeşil Mutabakatının, Avrupa Birliği’nin (AB) iklim değişikliğiyle mücadele etmek, ekonomik büyümeyi sürdürülebilir kılmak ve 2050 yılına kadar kıtasını iklim nötr hale getirmek için oluşturduğu bir dizi politika ve yasal düzenlemeden oluştuğunu anlatan Doç. Dr. Süleyman Mete, mutabakatın sanayiden tarıma birçok sektörü yakından ilgilendirdiğini söyledi. Karbon ayak izi ve su ayak izi ile ilgili paylaşımlarda bulunan Doç. Dr. Mete, konuşmasında tarladan sofraya stratejisinin önemine de değindi. Doç. Dr. Mete, stratejinin gıda sisteminin sürdürülebilir, adil ve sağlıklı olmasını sağlamak amacıyla, üretimden tüketiciye kadar gıdanın izlediği yolun her aşamasında iyileştirmeler yapmayı hedeflediğini sözlerine ekledi. Bilgilendirme toplantısı çiftçilerden gelen soruların yanıtlanması ile sona erdi.

Hububat sektörünün kalbi Gaziantep’te attı Haber

Hububat sektörünün kalbi Gaziantep’te attı

Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Ulusal Hububat Konseyi (UHK) ve Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) iş birliği ile 2023 Yılı Hububat Değerlendirme ve 2024 Yılı Beklentileri Paneli’ Gaziantep’te düzenlendi. GTB’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen panelde bakanlık birimleri, sektör paydaşları ve akademisyenler, hububat sektörünün genel durumunu değerlendirerek, geleceğe yönelik beklentiler hakkında görüşlerini ifade ettiler. Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen panele, Gaziantep Vali Yardımcısı Hüseyin Kaptan, TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, TOBB Borsalar Konsey Başkanı Hüseyin Çevik, UHK Başkanı Özkan Taşpınar, Ticaret Bakanlığı Lisanslı Depo Daire Başkanı Bahar Emre, TMO Alım ve Muhafaza Daire Başkanı Gökhan Gürbüz, Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu, TÜRİB Genel Müdürü Ali Kırali, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, NTB Başkanı İbrahim Sarı, TUSAF Başkanı Haluk Tezcan, Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Başkanı Aykut Göymen, Kurum Müdürleri, Ziraat Oda Başkanları, sektör temsilcileri ve davetliler katıldı. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, panelin açılışında yaptığı konuşmada kuraklık, pandemi, savaş, ürün azlığı, ürün çokluğu gibi dünya piyasalarını etkileyen unsurların son 45 yılda sıklıkla karşılaşılan sorunlar olduğunu söyledi. Dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelebilecek bir olumsuzluk veya afetin tüm sektörleri etkileyecek boyutta sonuçlar oluşturabildiğini kaydeden Güldal, “Tedarikli olmak zorunda olduğumuzu hep biliyoruz. Türkiye’de özellikle pandemi döneminde dünyanın diğer birçok ülkesinde olduğu gibi hiçbir şeyin eksikliği çekilmedi. Burada sektörlere de ilgili sektörlere de başta bizim olduğumuz un makarna ve yem gibi temel gıda maddelerinin üretildiği sektörlere de üreten sektörlerle çok teşekkür ediyorum. Devletin vermiş olduğu hedeflerle ve katkılarla onlar ellerini taşınan altına koyarak ülkemizde hiçbir problemi, hiçbir sıkıntıyı, tüketiciye, insanımıza yaşatmadılar. O süreçleri geçirdik çok şükür” dedi. GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı da konuşmasında hububat üretiminin Türkiye tarımının bel kemiğini oluşturduğunu ifade etti. Türkiye tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 75’ni hububatın kapsadığını dile getiren Akıncı, ülkemizin zengin bir tarım ülkesi olduğunu ve bunun kıymetinin çok iyi bilinmesi gerektiğini söyledi. Tarımın hayatın kaynağını oluşturduğuna dikkat çeken Akıncı, “Pandemi süreci, Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş, iklim değişikleri ve aşırı kuraklıklar tarımın önemini bizlere bir kez daha hatırlattı. Özellikle salgın hastalık sırasında tedarik zincirleri büyük yara aldı. İnsanoğlunun gıdayı para ile alamadığı zor bir dönemi yaşadık. Yaşadığımız tüm bu olayları göz önüne aldığımızda, tarım ve gıdanın ülkeler için ne kadar önemli bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı. Tarımda dijitalleşmenin önemine de değinen Akıncı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Tarımsal üretimde teknoloji odaklı çalışmalara hız vermeliyiz ve teknolojinin asla uzağında kalmamalıyız. Tarlamızda, bağımızda, bahçemizde verimliliği artırıcı ekim, sulama, hasat ve diğer tarımsal faaliyetlere katkı sunacak teknolojileri mutlaka yaygınlaştırmalıyız. Kısacası tarımsal ürünlerin verimini ve kalitesini modern teknolojiyle harmanlayıp, Tarım 4.0 devrimini ıskalamamız gerekiyor". Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu da panelde yaptığı konuşmada, Hububat Mamulleri Dış Ticaretinde Türkiye’nin genel durumu ve yaşanan gelişmeler hakkında bilgiler verdi. Sınıflandırmasına göre Türkiye’de “Bitkisel Ürünler” ihracatı yapan 8 sektör bulunduğunu belirten Tiryakioğlu, “Bu sekiz sektörümüzün 2023 yılı 11 aylık toplam ihracatı 21,3 milyar dolar. Hububat sektörü bunun 11,3 milyar dolarını tek başına karşılamakta. Hububat sektörü ilk 11 ayda değerde yüzde 9 miktarda ise yüze 35’lik bir artış yakalamış durumda. 6 birlik olarak 2023 de 13 milyar dolar ihracat hedefimizi inşallah tutturacağız” diye konuştu. Sektör kurulu olarak bu sene önemli bir gelişmeye imza attıklarını anlatan Tiryakioğlu, açıklamalarına şöyle devam etti. “Birlikte rahmet var diyerek güzel bir birliktelik sağladık. Sektör bünyesinde bulunan ve 12 bin 700 üyesi bulunan 6 birlik, TGDF, ETÜDER, ICA FUAR ve ALZ fuarcılık bir araya gelerek Türkiye Gıda Platformunu kurduk. İlk icraatımızı bu seneki fuarda gerçekleştirdik. Her yıl 20 bin metrekare olan fuar bu sene bu birlikteliğin verdiği bereketle 40 bin metrekare alana ulaştı. Türkiye Gıda Platformu olarak birkaç yıl içinde WorldFood İstanbul Fuarı’nı dünyanın en önemli gıda fuarı haline getirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra Turquality destek programından yararlanarak şekerli mamuller ve bulgur özelinde iki ayrı tanıtım projesini de hayata geçireceğiz.” Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu vurgulayan Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar da yaptığı konuşmada “Dört değişik mevsimi ve 7 tane değişik coğrafi bölgesi bulunan bir ülkede yaşıyoruz. Neredeyse ülkemizde yetiştirilemeyen bir bitki yok. Ülkemiz kendi kendine yeten bir ülke ve biz bununla her zaman gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı. 2022 ve 2023 yılı hububat üretimlerine yönelik değerlendirmelerde bulunan Taşpınar, “2022 yılı çok sıkıntılı bir şekilde başladı, güz ayında çok hafif yağmurlar yağdı. Tarımsal bir kuraklar yaşanmadı ama yaşanmakta üzereydi diyebiliriz. Şubat ayındaki olumlu yağışlarla birlikte çok güzel bir rekolte elde ettik. 2021 de oldukça sıkıntılı bir süreç yaşamıştık, oldukça verim düşüklüğü vardı ve çoğu tarlalara biçerdöver dahi girememişti. Bu sene bolluk bereket dolu bir yıl yaşadık çok şükür. 2021’de yaşanan rekolte sıkıntısını TMO’nun destekleriyle çok sıkıntı çekmeden rahat bir şekilde atlatmıştık. Şimdi 2023’te ufak tefek sıkıntılar yaşandı ama bu da bolluktan kaynaklandı. Tabi üretimin darlığında da bolluğunda da bazı sıkıntılar yaşanabiliyor. Önemli olan her iki süreçte de gerekli tedbirlerin alınması ve sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi. Bu sen en son verilerimize göre 21,8 milyon ton bir buğday rekoltesi elde edildi. Böylelikle fiyatlardaki olumsuzluklar dengelendi. Oldukça verimli bir sezonu geride bırakmış olduk” ifadelerini kullandı. Son üç yılda hububat sektörünün üretiminde ve ticaretinde önemli gelişmeler ve risklerin yaşandığına dikkat çeken TOBB Borsalar Konsey Başkanı Hüseyin Çevik, “Pandemi, iklimsel kuraklık, Rusya-Ukrayna Savaşı ile hububatın önemi arttı. Emtia fiyatlarındaki belirsizlik ve üretime bağlı olarak piyasalar ciddi derecede sarsıldı. Ülkemiz açısından ise hububat, bitkisel ve hayvansal üretimimizin omurgasını oluşturmakta. Bunun öneminden dolayı değişen ve gelişen şartlar karşısında yerinde ve zamanında yapılan fevkalade tedbirlerle üretim ve ticaret sürmüştür. Üretimden yana politikalar, üreticilere verilen hazine destekleri, TMO’nun piyasayı regüle görevini yerinde ve zamanında yapması süreci en az zararla atlatmamızı sağladı” diye konuştu. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler ve Gıda Daire Başkanı Kenan Seçkin ise konuşmasında Gaziantep tarım alanları ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin tarımsal alanda yaptığı çalışmalar ve destekler hakkında bilgiler verdi. Gaziantep’in 6 milyon 800 bin dekar arazi varlığına sahip olduğunu kaydeden Seçkin, bunun 3,4 milyonun tarımsal alan olarak kullanıldığını geri kalan kısmının ise ormanlık, mera ve tarım dışı alanlardan oluştuğunu söyledi. Açılış konuşmalarının ardından 2023 Yılı Hububat Değerlendirme ve 2024 Yılı Beklentileri Paneli’ne geçildi. UHK Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr Bayram Sade’nin moderatörlüğünde gerçekleşen ilk panelde, Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiroğlu, Tarımda Planlı Üretim ve Depremin Bölge Tarımına Etkileri, TMO Alım ve Muhafaza Daire Başkanı Gökhan Gürbüz, TMO Hububat Politikaları ve Sezon Değerlendirmesi, TÜM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Hububat Mamulleri Dış Ticaretinde Türkiye’nin Durumu ve UHK Araştırma ve Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr Süleyman Soylu ise Mevcut Ekiliş, Bitki Gelişimi ve Yeni Sezon Beklentileri konularında sunum yaptı. UHK Başkan Yardımcısı Yaşar Serpi’nin moderatörlüğünü yaptığı günün ikinci oturumunda ise TÜRİB Genel Müdürü Ali Kırali, Hububat Üretiminde ve Ticaretinde TÜRİB’in Rolü ve Etkileri, TUSAF Başkanı Haluk Tezcan Un Sektörünün Durumu, Ticaret Bakanlığı Lisanslı Depo Daire Başkanı Bahar Emre, Lisanslı Depoculukta Yaşanan Gelişmeler, Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Başkanı Aykut Göymen ise Makarna Sektörünün Genel Durumu ve Önerileri hakkında konuşma gerçekleştirdiler. Panelin sonuç beyannamesi önümüzdeki günlerde UHK tarafından açıklanacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.