TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gıda

AGRONEWS - Gıda haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gıda haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sason’un Cevizli Sucukları: İlçenin Geçim Kaynağı ve Yüksek Talep Haber

Sason’un Cevizli Sucukları: İlçenin Geçim Kaynağı ve Yüksek Talep

Batman’ın meşhur Sason ilçesi, ceviziyle adından söz ettiriyor. Ekim ayıyla birlikte cevizli sucuk üretimi hız kazandı ve yüzlerce aile için önemli bir geçim kapısı oldu. Önceki yıllarda sadece sonbaharda yapılan bu lezzetli ürün, artan talep nedeniyle artık yılın her döneminde üretiliyor. Cevizli Sucuk Yapımının Detayları Cevizli sucuk yapımında ilk adım, toplanan cevizlerin kırılarak içlerinin çıkarılmasıyla başlıyor. Ardından cevizler, ipe dizilerek kurutulmaya bırakılıyor. İşlem, meşe odunu üzerinde saatlerce kaynatılan üzüm pekmezinden yapılan bulamacın cevizlerle buluşmasıyla devam ediyor. Bulamaca batırılan cevizler, yaklaşık bir hafta açık havada kurutularak satışa hazır hale getiriliyor. Üreticilerden Açıklamalar Sason’da cevizli sucuk üreticilerinden Murat Demir, “Kendi cevizlerimizden ve bahçelerimizdeki üzümlerden cevizli sucuk yapıyoruz. Doğal yöntemlerle üretiyoruz ve yılda yaklaşık 80 ton cevizli sucuk üretiyoruz. Kış aylarında çay ile birlikte tüketilen vazgeçilmez bir lezzet ve tatlı olarak bilinir. Türkiye’nin dört bir yanından olduğu gibi, İran ve Irak’tan da talep alıyoruz. Kilosunu 500 TL’den satışa sunuyoruz,” dedi. Bir Gelenek Haline Gelen Üretim İlçede cevizli sucuk yapımı, her yaştan insanın katıldığı bir gelenek haline gelmiş durumda. Cemile Demir, 13 yaşından beri bu işi yaptığını belirterek, “Bahçelerimizden üzümleri topluyoruz. Üzümleri sıkarak suyunu çıkarıyoruz, meşe odunu külü ile temizleyip pekmez haline getiriyoruz. Sonrasında ceviz içini bu bulamaca batırarak cevizli sucuk yapıyoruz. Pestil ve pekmez de yapıyoruz,” dedi. Talep Artışı ve Gelecek Perspektifi Sason’da üretilen cevizli sucuk, başta soğuk geçen kış aylarında tüketilen bir ürün olarak, Türkiye’nin tüm illerinde ve yurt dışında, özellikle Irak ve İran’da yoğun talep görüyor. İlçede cevizli sucuk, yüzlerce ailenin geçim kaynağı haline gelmiş ve bölgenin ekonomik yaşamında önemli bir yer edinmiştir.

Zeytinyağı ihracatına uygulanan fon kesintisi kaldırıldı Haber

Zeytinyağı ihracatına uygulanan fon kesintisi kaldırıldı

Ticaret Bakanlığı tarafından dökme ve varilli zeytinyağı ihracatında uygulanan Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu kesintisine ilişkin açıklama yayımlandı. Açıklamada, dökme ve varilli zeytinyağı ihracatı yurt içi tüketici fiyatları, mevsimsel gelişmeler, arz ve stok durumu gibi unsurlarıyla yakından takip edilerek çerçevede söz konusu ürünün ihracatına yönelik dönemsel tedbirler uygulandığı aktarıldı. Bu çerçevede, Avrupa’da yaşanan kuraklık nedeniyle İspanya ve İtalya başta olmak üzere dünyada zeytinyağı üretiminin yüzde 20 oranında azaldığı, Türkiye’nin üretiminin ise yüzde 62 artış gösterdiği 2022-2023 sezonunda dökme ve varilli zeytinyağı ihracatının, ambalajlı zeytinyağına yönlendirilerek katma değerli ürün ihracatına katkı sağlanması amacından hareketle, her türlü dökme ve varilli zeytinyağı ihracatında kilogram başına 20 Cent kesinti yapılması kararlaştıran 7391 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği hatırlatıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere ilgili resmi ve sektörel kuruluşlar ile zeytinyağı piyasasına ilişkin dış ticaret, yurt içi arz, tedarik, yurt dışı ve yurt içi fiyatlar, Türkiye ve dünyadaki güncel gelişmeler yakından takip edildiği belirtilen açıklamada, 2023-2024 zeytinyağı sezonunda dünya ve Türkiye zeytinyağı piyasaları incelendiğinde; Türkiye dahil geleneksel ihracatçı ülkelerde bir önceki sezonuna göre beklenenin üzerinde bir rekolte ile tamamlanacağı, aynı artış trendinin 2024-2025 sezonunda da devam edeceği gözlemlendiği kaydedildi. Bu çerçevede ihracatçıların rekabetçi sezon şartlarına uyum sağlayabilmeleri, mevcut ihraç pazarlarının muhafaza edilmesi ve yeni pazar entegrasyonunun kolaylaştırılmasını teminen dökme ve varilli zeytinyağı ihracatı için uygulanan kesintinin kaldırılması karar verildiği açıklandı.

Kütahya, Et ve Süt Kurumu ürünlerine kavuştu Haber

Kütahya, Et ve Süt Kurumu ürünlerine kavuştu

Kütahya’da Et ve Süt Kurumu ürünleri, Türkiye’de ilk defa Tarım Kredi Kooperatifi mağazası içinde açıldı. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay yaptığı açıklamada, "Yaklaşık 2 yıldan beri Et Süt Kurumu’nun mağazasını açmak için vekillerimizle beraber Tarım Bakanlığımız nezdinde pek çok girişimde bulunduk. Kütahya Merkez de uygun bir mağaza temin edemediğimiz için Türkiye’de ilk defa sağ olsun Sayın Bakanımız İbrahim Yumaklı Bey’in büyük gayretiyle Et Süt Kurumu Tarım Kredi Kooperatifi içinde açılmış oldu. Şu anda Vazo Meydanında yer alan Tarım Kredi Kooperatifimizin mağazasının altyapısının yeterli olması sebebiyle bugün itibarıyla Et Süt Kurumu ürünlerimizi Kütahyalı tüketicinin hizmetine sunmuş bulunuyoruz. Burada fiyatları da gördüğünüz gibi piyasa fiyatlarını bir şekilde daha aşağı çekecek. Vatandaşlarımıza daha uygun fiyatlarda et ürünlerini ulaştırabilmemiz noktasında destek verecek bir hareket. Hükümetimizin önemli bir politikası. İnşallah bu kurumun Kütahya’da Tarım Kredi mağazasındaki hizmetiyle Kütahyalı hemşehrilerimiz pek çok ilde bulunan Et Süt Kurumu mağazasını Kütahya’mızda görmüş olacaklar. Başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, Tarım Bakanımız İbrahim Yumaklı Bey’e, Milletvekillerimize, Valimize ve herkese çok teşekkür ediyorum. Kütahyalılara hayırlı olsun" diye konuştu. Et ve Süt Kurumu ürünlerinin fiyatları hakkında bilgi veren mağaza sorumlusu Tuğba Tosun, "Kuşbaşı etin kilosu 319 lira, kıymanın kilosu 279 lira, kasap köfte ve İnegöl köftenin kilo fiyatı da 365 liradır. Fiyatlar uygun. Devamlı soruyordu müşteriler, artık Kütahya’da Et Süt Kurumu var" dedi.

"Palamutun ızgarası için Ekim ayını bekleyin" Haber

"Palamutun ızgarası için Ekim ayını bekleyin"

’Balığı sevdiren adam’ olarak bilinen Bordo-mavi Balık Restoran’ın sahibi Erşan Yılmaz, çektiği balık pişirme videolarıyla kendine has bir akım oluştururken, bu sezon bol miktarda tezgâhlarda yer alan palamutun nasıl pişirileceği konusunda önerilerde bulundu. Palamudun genelde Ekim ayı ortalarına doğru yağlandığını ve ızgarasının bu dönemlerde daha lezzetli olacağına dikkat çeken Yılmaz, şu sıralar ise en uygun pişirme şeklinin kızartma ve halk arasında “Ekşili” diye tabir edilen buğulaması olduğunu belirtti. "Ekşili yöremize uygun bir yemek türü" Palamudun ekşilisinin yöreye en uygun yemek şekli olduğunu kaydeden Yılmaz, “Bu sene palamut önceki yıllara göre daha çok bol çıktı. İnşallah vatandaşlarımız bol bol tüketir fiyat olarak ta ekonomik. Genelde eskiler, ’Palamut ilk çıktığında yağlı olmaz’ diye tabir eder. Genelde kızartması bir süre sonra buğulama sebzeli olarak pişirilmesi öneriyoruz. Ekim aylarının ortalarına doğru palamut devam edip yağlandığı zaman ızgarası çok güzel olur. Belli büyüklüğü ulaştıktan sonra eskilden anne annelerimiz, baba annelerimiz yaptığı tuzlamalar yapılabilir. Ekşili yöremize uygun bir yemek türüdür. Hem ekonomik hem de doyurucu bir yemektir. Bir balık ile birlikte dört kişinin doyabileceği bir yemektir. Sebzeleri kullanarak çok az miktarda baharat, tereyağını harmanlayarak güzel bir yemek ortaya çıkıyor. Biraz da sulu bırakıyoruz ki ekmeği banmak için. Yöremizde çok sevilen bir yemektir. Palamudun gelende kızartmasını çok tercih eden var sebzelisini de. Ancak ekşilisi biraz daha ön planda” diye konuştu. "Balık yemeyen çok kişiye balığı yedirdik" Sosyal medyada balık pişirme ve temizleme şekillerini paylayan Yılmaz, “Sosyal medyada genelde sezonlara göre balıkların pişim şekilleri temizleme şekillerini içeren doğal videolar atıyorum. Dolayısıyla fazla sayıda takipçimin olmasına neden oluyor. Aklımıza geldiğince sezonlarda ’Hangi balık nasıl pişirilir nasıl sunulur?’ bu şekilde videolar paylaşıyoruz. Bu zamana kadar balık yemeyen çok kişiye ekip olarak balık yedirdik sevdirdik. Genelde denizden çıktığı gibi taze olarak sunumumuz, kendimize has bir pişirme şeklimiz olduğundan balığı sevdirdik. Yabancılar da geliyor yerli de geliyor şehir dışından çok gelenler de var. Palamut sezon başında kuru olduğu için genelde kızartma öneriyoruz. Kızartmada isteğe göre mısır unu isterseniz sade de kızartabilirsiniz. Belli bir zaman sonra yağlanacağı için bu defa kızartmayı önermiyoruz. Çünkü çok yağlı olduğundan sizi kesebilir. Sebzeli veya açık ateşte pişirme ya da ızgarayı öneriyoruz” dedi.

Gediz Tarhanası Avrupa yolunda Haber

Gediz Tarhanası Avrupa yolunda

Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı, Gediz Tarhanasını Avrupa’da tanıtmak amacıyla çalışmalara başladı. Gediz Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Vedat Öztürk, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Gediz Tarhanasının hak ettiği değeri uluslararası arenada kazanması için büyük çaba sarf ettiklerini belirtti. Öztürk, “Gediz Tarhanası, 2022 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan 1108 numarasıyla coğrafi işareti almıştı. Şimdi Tarhanamızı Avrupa Birliği Coğrafi İşareti almak için hazırlıklarımıza başladık. Başvuru ve tescil için zorlu bir süreç olsa da Gediz Tarhanasını hak ettiği konuma ulaştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi. Başkan Öztürk, Avrupa Birliği Tescil sürecini yönetmek ve koordine etmek üzere Huriye Özener ile bir araya geldiklerini, bu süreçte önemli bilgi alışverişinde bulunduklarını belirtti. Öztürk, “Arzumuz, en kısa sürede Avrupa Birliği tarafından Gediz Tarhanasının coğrafi işaret tescilini almak. Bu adım, hem ilimize hem de ilçemize büyük bir katkı sağlayacak. Gediz Tarhanasını uluslararası pazarlarda tanıtmak, ekonomimize de önemli bir değer katacaktır” ifadelerini kullandı. Gediz Tarhanasının Avrupa’daki sofralarda yer bulması, hem bölge halkı hem de üreticiler açısından büyük bir öneme sahip. Ticaret ve Sanayi Odası’nın bu girişimi, Gediz ekonomisine önemli katkılar sağlamasını hedefliyor.

Nohudun kum ve ateşle dansı Haber

Nohudun kum ve ateşle dansı

Yörede nohudun kum ve ateşle dansı olarak adlandırılan işlem, güneşin altında el emeği ile yapılıyor. Ülkede sadece Elazığ’ın Ağın ilçesinde yapılan coğrafi işaretli Ağın leblebisi lezzetinden ödün vermiyor. Her aşaması özenli ve zahmetli olan leblebinin yapımında kullanılan yöreye has nohut, kum ve meşe ateşi üzerinde lezzet üçgeni oluşuyor. Yapımı için önce elekten geçirilen nohutlar, yabancı maddelerden ve kırık olanlardan arındırılarak leblebi yapımı için meşe külü içeren tuzlu su içerisinde haşlanıyor. Belli bir derecede haşlanan nohutlar bu arada sacda kızdırılan, sıcaklığı 200 dereceye varan yöreye has beyaz kum içerisine dökülüyor. Nohutlar adeta sıcak kumun içerisinde dans ederek nar gibi kavruluyor. Kavurma işlemi bittikten sonra tekrar bir eleğe dökülen nohutlar, kabukları soyularak tüketime hazır hale getiriliyor. Yörede nohudun ateş ve kumla dansı olarak adlandırılan işlem, büyük bir el emeği ve işlem gerektiriyor. Eşiyle birlikte leblebi yapan 3 çocuk babası Mehmet İkinci, “Ağın leblebisi bizim Ağın ilçesine has bir leblebidir. Nohudu da Ağın’da yetişir. Aynı zaman bir geçim kaynağı olarak yapıyoruz. Ağın leblebisi coğrafi işaretli bir üründür. Kumu da ilçeye özeldir. Kumu Bademli köyünden çıkıyor. Her kumdan olmuyor. Her nohuttan Ağın Leblebisi olmuyor. Çok denendi ama bunun tadını ve lezzetini alamadık. O yüzden mecburen Ağın’a has tüylü bu nohudu üretiyoruz. 15 senedir bu işi yapıyorum. İşlerimiz de güzel. Biraz yorucu ve yıpratıcı ama bir geçim kaynağı olarak yapmak zorundayız. Çocuklarımız ve geleceğimiz için uğraşıyoruz. Bu meslek de bitmek üzere, çünkü makineye döndü. Artık kimse lezzetine veya organikliğine bakmıyor. Herkes sanayi türü ne kadar çok para kazanırım hesabı yapıyor” dedi. Bu kültürü ve lezzeti devam ettirmek istediklerini dile getiren İkinci, “Gücümüz yettiği kadar yapmayı düşünüyoruz. İnşallah alttan gelen gençlerimiz de heveslenir. Biz sabah 6 gibi başlıyoruz. El yapımı olduğu için temmuzda başlıyor ekim sonuna kadar devam ediyor. Havalar bozunca olmuyor. Sıcakta olması gerekiyor. Çok sıcak havalarda yapılması gerekiyor. Lezzeti de ondan geliyor. 40 dereceninim altında bu leblebiyi yapmak zorunda kalıyoruz. Leblebinin kum ve ateşle dansı derler. Gerçekten de öyledir. Karıştırma esnasında dans eder gibi olur. Çok güzel bir görüntüsü de oluyor” diye konuştu. Ağın leblebisini karı koca zevkle yaptıklarını aktaran İkinci, “Yorucu dahi olsa akşam dinlenince her şey geçiyor. Müşterilerimiz memnun olduğu zaman o yoruculukta gidiyor. Amaç illa para kazanmak değil, insanların yediği üründen zevk almalarıdır. Bizi de o memnun ediyor. İşimizden memnunuz. Şuanda kilosu 200 liraya gidiyor. İnsanlar pahalı diyor ama nasıl yapıldığını bir gelip görsünler; gerçekten 200 kiraya değiyor mu, değmiyor mu. Yedikleinde makineyle el yapımı arasındaki farkı da görürler. Pahalı dedikleri zaman bizi bazen üzüyor ama kimseye de bir şey diyemiyoruz. Herkes geçim derdinden dolayı haklıdır” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.