TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gül Üretimi

AGRONEWS - Gül Üretimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gül Üretimi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Isparta’yı bu yıl gül kokusu erken sardı Haber

Isparta’yı bu yıl gül kokusu erken sardı

12 bin ton rekoltenin beklendiği şehirde gül turizmi açısından da beklenti oldukça yüksek. Dünya gül yağı ihtiyacının yüzde 65’ini karşılayan Isparta’da bu yıl havaların sıcak gitmesiyle gül hasadı 15-20 gün erken başladı. Gül çiçeklerinin açmasıyla şehri gül kokusu sararken, sabahın erken saatlerinde gül bahçelerinde hummalı çalışmalar başlıyor. Özenle toplanan güller bölgedeki tesislere ulaştırılarak dev imbiklerde damıtılarak gül yağına ve gül suyuna dönüştürülüyor. Yaklaşık 4 ton gül çiçeğinden 1 kilogram gül yağı elde ediliyor. Gül yağının büyük bir kısmı ise ihraç ediliyor. Isparta’da bu yıl 12 bin ton gül çiçeği rekoltesi bekleniyor. Ülke ve bölge ekonomisine önemli katkılar sunan gül hasat döneminde ağırladığı ziyaretçilerle de bölge halkı için önemli bir turizm getirisi sağlanıyor. Bu yıl gül hasadının 45 gün sürmesi bekleniyor. Şehirde güllerin açtığı yerlerden birisi de Keçiborlu ilçesine bağlı Ardıçlı köyü. Ardıçlı köyünde sabahın erken saatlerinde toplanan güller çuvallara konularak, fabrikalara ulaştırılıyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Ardıçlı köyü eski muhtarı ve üretici Yakup Yolcu, mevsim dolayısıyla hasadın erken başladığını belirterek, “Yağışlar olmaması sebebiyle gülün yoğunluğu tarla tarla değişiklik gösterdi iklim şartlarından dolayı. Bazı tarlalarda 3 metrede gül çiçeği varken 5 metrede yok. Şu günlerde yağış gösteriyor, eğer yağış olursa hasat uzun sürecek; sürmezse bu sene gülün erken bitme ihtimali çok yüksek. İnşallah iyi ve bereketli bir sezon olur. Çiftçimizin yüzü güler” dedi. Gül hasadının erken başlamasının turizmi de etkilediğini belirten Yolcu, “Turizmciler programlarını gül hasadının normal tarihine aldılar ama bizim mevsim dolayısıyla hasat erken başladı bu sebeple turizm biraz durgun. İnşallah ilerleyen zamanlarda yoğun geçer. Bütün üreticilere bereketli ve hayırlı kazançlar dilerim” şeklinde konuştu. Ardıçlı köyünde 100 dekar alanda 20 yıldır üreticilik yapan Tolgahan Sarıkaya ise babasından kalan mesleği devam ettirdiğini belirterek, gül çiçeği hasat yoğunluğunun erken başladığını söyledi. Sarıkaya konuşmasının devamında, “Gülcülük iyi bir meslek, sadece son dönemlerde işçilerle alakalı sıkıntılarımız oluyor. Gül tarlası önceden bu kadar çok yoktu. Piyasamızda modern tarımsal aletler eksik olduğu için herkes bu kadar çok gül işi yapmıyordu. Herkes az bir dekar alanda iş yapıyordu. Teknolojinin gelişmesiyle insanlar 50-100 dekar alanda üretim yapıyor artık, bu sebeple işçi bulma sıkıntısı yaşıyorduk. Onun haricinde bir problemimiz yok” açıklamalarında bulundu. Bir başka üretici Yusuf Yıldırım ise sezonun iyi başladığını söyleyerek, “Bu sene 20-25 güne yakın erken başladı. Verim gayet iyi şükürler olsun” dedi. Yıldırım konuşmasının devamında üreticilerin masraflarının fazla olduğunu söyleyerek, “Mazot olsun, ilaçlar olsun, işçilik olsun ağır olduğu için üreticiler çok da bir şey kazanmıyor. Çok kazanıyor diye bir şey yok yani anca işte ucu ucuna emeğini koruyor” açıklamalarında bulundu.

Çiftçiler zeytin ile Burdur ekonomisine can katacak Haber

Çiftçiler zeytin ile Burdur ekonomisine can katacak

Zeytinlerin büyüyüp olgunlaşması ile birlikte Burdur ekonomisine yeni bir değer daha kazandırmak hedefleniyor. Burdur Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Burdur Valiliği koordinesinde il ekonomisine yeni bir değer kazandırabilmek amacıyla çiftçileri zeytin üreticiliğine başlaması konusunda teşvikler başladı. Bu teşvikler çerçevesinde 2024 yılı içerisinde zeytin üretimi için elverişli olan bölgelerde çiftçilere 25 bin adet zeytin fidanı dağıtıldı. Gül ve lavanta üreticiliğiyle bilinen Burdur’da artık zeytin üreticiliği de yapılacak. Gül ve lavanta üreticiliğinin en çok yapıldığı bölgelerden biri olan Burdur Gölü kenarında yer alan merkeze bağlı İlyas köyünde çiftçilere zeytin fidanı dağıtıldı. Fidan dağıtım törenine Burdur Valisi Türker Öksüz, protokol üyeleri, jandarma ekipleri ve köylüler katıldı. Törende konuşan Tarım ve Orman İl Müdürü Eyüp Adıgüzel, “Bugün burada ikinci etabını gerçekleştireceğimiz Zeytin Üretimi Geliştirme Projesi’nin birinci etabında 22 bin 500 adet zeytin fidanımızı geçen ay vatandaşlarımızla buluşturarak bu projeyi tamamlamıştık. Valimiz ve milletvekillerimizle yaptığımız istişareler sonrasında bugün 25 bin adet fidanı daha çiftçilerimize dağıtarak toprakla buluşturacağız. Yani 2024 yılı içerisinde 47 bin 500 adet zeytin fidanını, son üç yılda ise 80 bin adet zeytin fidanını çiftçilerimize dağıtarak büyük bir destek sağlamış olduk” dedi. Burdur Valisi Türker Öksüz ise, “Biz Burdur’u tarımsal yönden, hayvancılık yönünden daha üst sıralara çıkarmak için tarımsal ürün çeşitliliğimizi arttırmak için neler yapabiliriz diye düşünürken zeytinciliği ve zeytin üreticiliğine teşvik etmenin doğru bir iş olduğuna karar verdik. Kurumlarımızla istişare ederek bugün burada zeytin fidanını toprakla buluşturmaya karar verdik. Zeytinin milattan önce 3 binli yıllara dayanan bir kültürü var. Çok dayanıklı bir fidan ve eskiden beri bolluk ve bereketin simgesi. Çok kutsal bir meyve olan zeytin aslında hayat ağacı. Bu yüzden biz bu güzel meyveyi şehrimize ekonomik değer olarak ortaya koymayı istedik. İnşallah burada belli bir büyüklüğe ulaştırarak katma değer oluşturacak hale getireceğiz. Zeytin buradaki biyolojik çeşitliliğe de mutlaka katkıda bulunacak. Zeytinle birlikte çiftçimiz üretim yapacak, daha çok kazanacak, biz de çiftçimizi desteklemeye devam edeceğiz. Bugün burada 25 bin fidanı toprakla buluşturacağız. 405 çiftçimiz bu projeden faydalanacak. Burdur’da toprak ve iklim yapısı uygun olan her tarafta zeytinciliği teşvik edeceğiz. Şimdiye kadar 47 bin 500 adet fidan dağıtıldı, bundan sonra da devam edeceğiz. Çünkü bu stratejik bir ürün. Dolayısıyla çiftçimiz daha çok ürettikçe biz de daha çok destek sağlayacağız. Umarım ilerde burası bir zeytin ve zeytinyağı merkezi haline gelecek” şeklinde konuştu. İlyas köyünde çiftçilik yapan Süleyman Sipahi, “Valimize ve bu projeye katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Bizim kendimize ait 150 adet zeytin ağacımız vardı. Bugün de 250 adet daha alacağız. Zeytini biz yemelik olarak da kullanıyoruz, yağını da çıkartıyoruz. Burada verimi çok iyi oluyor. Zeytin bizim gibi çiftçiler için çok faydalı olacaktır” dedi. Konuşmaların ardından köylülere zeytin fidanı dağıtan Vali Öksüz ve protokol üyeleri, hatıra fotoğrafı çektirerek fidanları toprakla buluşturdu.

Gül kazandırdı, üretici çoğaldı Haber

Gül kazandırdı, üretici çoğaldı

Kentin alternatif ürünü olarak başlanılan gül, şu anda kentin birçok noktasında üretilmeye başlandı. Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, üreticilerin alternatif ürünlere yönelmesi gerektiğini belirterek, "Biz de örnek olsun diye gül serası yaptık. En az bir 15-20 dönüm narenciyeden alacağımız parayı diktiğimiz yıl gülden aldık" dedi. Kesme çiçek ve özellikle gül üretiminde Türkiye’de ilk sıralarda yer alan Mersin’de üreticiler, her geçen gün çoğalıyor. Özellikle merkez Akdeniz ilçesinde yoğun olarak gül üretimi yapılırken, kazancının iyi olmasından dolayı diğer ilçelerde de üretilmeye başlandı. Geçmiş dönem TÜİK verilerine göre Mersin’de kesme gül üretiminin 372 dekar alanda 15 milyon 810 bin adet olarak gerçekleştiği öğrenildi. Türkiye’de 101 milyon 204 bin adet olan kesme gül üretiminin yüzde 15,6’sını karşılayan Mersin’in ülke genelinde ilk 4’te olduğu belirtildi. Özellikle kış mevsiminde ülkedeki üretimin yüzde 30’unu karşılayan Mersin’de, bir gülün tanesi 15 TL’den satılırken, özel günlerde bu fiyat değişebiliyor. "15-20 dönüm narenciyeden alacağımız parayı diktiğimiz yıl gülden aldık" Kendisi de alternatif olarak gül üretmeye başlayan Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, gülün kentte artık alternatif ürün olmaktan çıkmaya başladığını söyledi. Mersin’in bir narenciye kenti olduğunu belirten Yılmaz, "Artık son yıllarda narenciyelerimiz yeteri kadar pazar bulamamaya başladı. Yani örnek verecek olursak limon şu an dalında kaldı. Mandalina, portakal yeteri kadar para etmiyor. Çünkü üretim fazlamız var. Biz de diyoruz ki öncelikle küçük arazilerde, küçük aile işletmeleri dediğimiz türdeki çiftçilerimizin artık alternatif üretime geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz de örnek olsun diye önce kendimiz arazimize gül serası yaptık. Geçen yıl ekim ayında diktik biz bu gül serasını. Yani en az bir 15-20 dönüm narenciyeden alacağımız parayı diktiğimiz yıl aldık. Bu harika bir gelişme. O yüzden diyoruz ki küçük alanlarda işçiliğinin kendimizin yapabileceği ki kesme gül yetiştiriciliği işçiliği fazla isteyen bir ürün. Yani bu seranın içerisinden bir kişi çıkmayacak, sürekli ufak tefek işleriyle ilgilenecek. Ama olsun aile işletmeleri diyoruz ya yani evimizin yanında kendimiz her gün içerisine girip birkaç saat çalışabileceğimiz bir ortam var. Böyle olan çiftçilerimize de yönlendirme amaçlı burayı bir örnek olarak sürekli gösteriyoruz, sürekli tavsiye ediyoruz" diye konuştu. "Gül serinde daha çok verimli oluyor" Gülün yaylalarda daha iyi yetiştiğini vurgulayan Yılmaz, "Yani bu gül daha serin daha yüksek rakımlı yerlerimizde daha çok verimli oluyor. O yüzden biz çiftçilerimize alternatif ürün olarak, yani emeğinin karşılığını ekonomik yönde alabileceği ürünlere yönlendirmeye çalışıyoruz. Benim yanımda oğlum var o yapıyor. O tek başına buranın işçiliğini hemen hemen tek başına yapabiliyor. Yoğun gül kesimi başladığında tabi o zaman kendisine eleman ayarlıyor. Yani kazancı çok yüksek bir ürün. Bunu özellikle çiftçilerime, küçük aile işletmelerine öneriyoruz. Üretici, çiftçi emeğinin karşılığını almak zorunda. Alamazsa haliyle üretimden vazgeçecek. Mersin’de tabi elimizde bir resmi veri yok ama Türkiye’de kesme gülde İzmir’den sonra ikinci sıradayız. Tabi alanlar her geçen gün çoğalıyor. Dediğimiz gibi örtü altı gül üretiminde müthiş bir pazar, kazanç var. Zaten bu gibi ürünlerde üretim ne kadar artarsa pazar da o kadar daha da rahatlıyor. Yani pazar oluşuyor kendiliğinden. Hiç pazar sorunumuz yok. Zaman zaman para etmediği ya da düşük satıldığı zamanlar oluyor ama genelde iyi kazancı var. Burada 8 ay boyunca gül kesebiliyoruz. Ancak yazın en sıcak dönemlerinde dinlenmeye bırakıyoruz. Bir 4 ay kesim yapmıyoruz" şeklinde konuştu.

Gül üreticilerinin çilesi bitecek, kazançları artacak Haber

Gül üreticilerinin çilesi bitecek, kazançları artacak

Yağlık gülün katma değerini artıracak proje ile Çardaklı üreticilerin uzun yıllardır süren çilesi bitecek, kazançları daha da artacak. Belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra kırsal alanda yaşayan vatandaşların daha çok kalkınması için onlarca proje hayata geçiren Denizli Büyükşehir Belediyesi, yağlık gül üretiminin önemli merkezlerinden biri olan Çardak ilçesindeki gül yetiştiricilerini de unutmadı. Yıllık ortalama 150 ton yağlık gül üretimi yapan Çardaklı gül yetiştiricileri bir süre önce Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’dan destek talebinde bulundu. Yetiştirdikleri yağlık gülleri Çardak ilçesinde işleyecek teknolojiye sahip olmadıklarını, bu nedenle ürünü ham olarak Isparta’ya götürmek zorunda kaldıklarını, bunun da nakliye, işleme maliyeti ve diğer nedenlerden dolayı kazançlarını düşürdüğünü belirten üreticiler Büyükşehir Belediyesinin gül yağı çıkartacak bir ünite kurmasını talep etti. Başkan Zolan’ın gül üreticilerinin talebine olumlu yanıt vermesinin ardından Denizli Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi konuyla ilgili proje başlattı. İlçedeki tüm gül yetiştiricileri projeden faydalanacak Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Çardak Belediyesi işbirliği ile hayata geçecek “Çardak İlçesinde Üretilen Gülün Katma Değerinin Artırılması Projesi” ile 1 adet gül distilasyon kazanı, 2 adet depo tank ve 1 adet veronik temin edilerek Çardak ilçesinde “Gül Distilasyon Ünitesi” kurulması kararlaştırıldı. Çardak ilçesindeki 121 gül yetiştiricisinin faydalanacağı proje ile gül yetiştiricilerinin uzun yıllardır süren çilesi bitecek, ürünlerin katma değer kazanmasıyla kazançları da ciddi oranda artacak. “Üreticimizin daha çok kazanması bizleri de mutlu ediyor” Denizli’nin sanayi ve turizmin yanında önemli bir tarım ve hayvancılık kenti olduğunu kaydeden Başkan Zolan, “Üreticimizin daha çok kazanması bizleri de mutlu ediyor” dedi. 1980’lerin sonunda Çardak ilçesinde başlayan yağlık gül üretiminin bugün yıllık 150 ton dolayına geldiğine dikkati çeken Başkan Zolan, “Gül üreticilerimiz maalesef ürettikleri bu ürünleri işleyip katma değer kazanmadan satmak zorunda kalıyordu. Kuracağımız tesisle üreticilerimiz gül yağını kendileri çıkaracak ve daha çok kazanacaklar. Projemiz şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun” diye konuştu.

15 milyon gül yaprağından çıkan ürün, 10 bin euroya alıcı buluyor Haber

15 milyon gül yaprağından çıkan ürün, 10 bin euroya alıcı buluyor

Hasat zamanına kadar gözü gibi baktıkları gülleri toplayıp suyunu ve yağını çıkaran yetiştiriciler bunları ilaç ve kozmetik alanında kullanıma sunuyorlar. İklim şartlarından dolayı eskiye nazaran daha az verim alınsa da gül yetiştiriciliğinin ata mesleği olmasından dolayı devam ettiriyorlar. 15 milyon gül yaprağına tekabül eden 4 ton gülden çıkan 1 litre gül yağı geçtiğimiz yıl 10 bin euroya kadar alıcı bulmuştu. Burdur’un Ağlasun İlçesinde gül yetiştiriciliği ve gül yağı işletmeciliği yapan Ertaş Ailesi de bunlardan biri. Dedelerinden kalma mesleği 3 nesildir devam ettiren aile hem kendi bahçelerine diktikleri, hem de köylülerden aldıkları gülleri yine dedelerinden kalma kendi fabrikalarında işleyerek geçimlerini sürdürüyorlar. Ağlasun’da hem gül yetiştiriciliği yapan hem de bölgedeki gülleri fabrikasında işleyen Ziraat Mühendisi Sefa Ertaş; “Gül yağı fabrikamız var. Aynı zamanda bölgede gül üretimi yapıyoruz. Yaklaşık 500 dönüme yakın gül bahçemiz var. Isparta gülü üretiyoruz. Gülümüz diktikten itibaren bir yıl içerisinde hasat yapmaya hazır hale geliyor. Mayıs ayında hasadımız başlar, haziran ayında biter. Bir aylık bir toplanma süreci olur. Bu bir ay içerisinde her gün gül toplarız. Bu gülleri hem kendi bahçelerimizden toplayıp hem de köylü halkımızdan alarak kendi gül yağı fabrikamızda işleriz. Bu güller Burdur ve Isparta’da yetişiyor sadece. Bunun nedeni de bölgenin iklim şartlarından kaynaklanıyor. Türkiye’nin her yerinde bu gül yetiştirilebilir ancak kaliteli yağ ve kaliteli gül suyu, gül mayası gibi ürünleri alabilmemiz için bu bölgenin iklim şartları daha uygundur” açıklamasında bulundu. Gülü seven dikenine katlanır Gül üreticisi Fatma Kazan ise gül yetiştirmenin zorluklarından bahsettiği konuşmasında; “Biz çiftçilik ile uğraşıyoruz, gül yetiştiriyoruz. Gülü yetiştirirken budanması, dibinin çapalanması, gübrelenmesi, ilaçlanması gibi zorlukları var. Gülleri toplarken ise ne kadar çok çalışan olursa o kadar kolay oluyor. Tabi gülü toplarken ellerimize diken batıyor ama gülü seven dikenine katlanır. Para kazanmamız için mecburen bunlara katlanmak zorundayız. Bazen karşımıza yılan çıkıyor, kertenkele çıkıyor biz onlardan onlar bizden korkup kaçıyor. Ama yapacak bir şey yok çalışmaya devam ediyoruz” sözlerini sarf etti. Önceden günde 50 ton gül işlerdik şimdi ise ayda 50 ton işleyebiliyoruz Üç kuşaktır gül yetiştirip yağını çıkaran Yüksel Ertaş; “Bu meslek bize atadan kalma bir meslek. Zamanında bizim atalarımız, dedelerimiz 12 kiloluk ibrik kazanlarda kaynatıyorlardı gülü. Odunla, su fıçısıyla yani ilkel yöntemler kullanıyorlardı. Ama şimdi artık son yıllarda biraz daha değişti. Fueloil ile buhar ile güllerimizi kaynatıyoruz. 1989 yılından beri aynı şekilde bu işi yapmaya devam ediyoruz. Tabi bu yıllarda biraz güllerde ama hava şartlarından ama iklimden dolayı gül ürünlerinin biraz rekoltelerinin düşük olduğu, ürünlerin az olduğu tespit edildi. Ama biz yine de üretime devam ediyoruz ve devam edeceğiz. Eskiden günde 50 ton gül işliyorduk ancak şimdi iklimsel değişikliklerden dolayı ayda 50 ton gül işleyebiliyoruz..” dedi. “60 yıldır burada gül üretiyoruz” Gül deyince akla hep Isparta’nın geldiğini ancak Burdur’da da yıllardı gül üretimi yapıldığını dile getiren Ertaş; “Gül üretimi Isparta’nın Dere mahallesinde başlatılmış. Tabi ondan sonrada Burdur’da da üretilmeye başlanmış. Çünkü Burdur- Isparta arasında 25 kilometre bir fark var. İklim de benzer olduğu için iki yerde de yetiştirilebiliyor. Gül üretimi rakımın 950 ile 1250 arasında olduğu yerde yapılıyor. Gül toplama işlemi sabah günün ağarması ile başlar en geç saat 10 a kadar biter. Çünkü öğlen sıcağına kaldığında uçucu yağ olduğu için gülün yağı uçar, rekoltesi düşer. Onun için göller yöresinde aynı Isparta’da olduğu gibi Burdur’da da gül yetiştirilir. Burdur bilinmiyor ama çok eskiden beri yani neredeyse 60 yıldır burada da mazisi var.” şeklinde konuştu. “4 ton gülden 1 litre gül yağı” Hasat döngüsünün nasıl olduğunu da anlatan Ertaş; “Ürünlerimizi sabah 05.00 gibi toplamaya başlıyoruz. Hem Yeşilbaş Kasabamızda hem de kendi bahçelerimizde toplayıp kantarlarımızda topladığımız gülleri saat 12.00- 13.00 gibi fabrikamızda bulunan kazanlarımıza dolduruyoruz. Bu kazanlarımız bakırdır çünkü ateşte daha çabuk ısınıyor daha geç soğuyor. Bir kazan bir buçuk ton su 500 kilo da gül basıyoruz. Burada güller iki buçuk saat kısık ateşte buhar ile kaynıyor. Oradan çıkan yağlı suyu damıtma sistemi ile damıtarak 2 ton olana kadar bekliyoruz. 2 ton yağlı suya ulaştığımızda tekrar kazana aktararak tekrar kaynatıyoruz ve gül yağını elde ediyoruz. 4 ton gülden 1 litre gül yağı elde ediyoruz. Bu da 15 milyon gül yaprağına tekabül ediyor. Yine aynı şekilde 1 litre gül suyu alabilmek için de 1 ton gül yaprağı işliyoruz” dedi. Oldukça zahmetli olan gülyağı çıkarma işlemi sezonun iyi geçmesi durumunda üreticinin de yüzünü güldürüyor. 2023 yılı gülçiçeği fiyatlarının Ekim ayında açıklanması beklenirken gülyağı geçtiğimiz yı litresi 10 bin euroya kadar alıcı bulmuştu.

Yalova’da kesme gül zararlısına karşı mavi yapışkan tuzak dağıtıldı Haber

Yalova’da kesme gül zararlısına karşı mavi yapışkan tuzak dağıtıldı

Yalova İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından “Kesme Gül Üretiminde Zarara Neden Olan Thrips spp. ile Mücadele Yapılması Projesi” çerçevesinde il genelinden 30 kesme gül üreticisine 68 dekar alanda uygulanmak üzere 8 bin 160 adet mavi yapışkan tuzak dağıtıldı. 2021 yılında kesme gül üreticilerinin Thrips ssp. den yoğun zarar gördüklerini bildirmelerini müteakip Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü teknik ekipleri 20 dekar örtü altı alanda yapmış olduğu keşif sürveylerinde zararın yüksek olduğu ve üreticilerin zarara bağlı ürün kayıplarının yüzde 80’lere vardığının gözlemledi. Sürvey alanlarından zarar gören bir üreticinin 150 metrekarelik 3 örtü altı serasında 2021 yılında zararlı ile mücadele yapılmaya başlandı. 2022 yılında başarılı sonuçlar alınması üzerine İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan yüzde 72 Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, yüzde 12 İl Özel İdaresi ve yüzde 16 çiftçi katkısıyla ‘’Kesme Gül Üretiminde Zarara Neden Olan Thrips spp. ile Mücadele Yapılması Projesi’’ hazırlanarak 2023 yılında hayata geçirildi. Proje çerçevesinde Çiftlikköy’de 1, Çınarcık’ta 6 ve Kadıköy’de 11, ’da 10 ve Elmalık köyünden de 2 olmak üzere toplam 30 üreticiye ait 68 bin 266 metrekare alanda kesme gül üretiminde zarara neden olan Thrips spp. zararına karşı biyolojik ve biyoteknik mücadele yapılmış olacak. Dağıtımı yapılan mavi yapışkan tuzak uygulaması İl Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü teknik ekipleri tarafından Kadıköy beldesinden bir çiftçinin kesme çiçek serasında projeden yararlanacak çiftçilere uygulamalı olarak gösterildi. Kadıköy’de düzenlenen dağıtım törenine İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Soygüzel, Tarım ve Orman İl Müdürü Suat Parıldar ve İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Muharrem Çobankent katıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.