TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Güneydoğu Anadolu

AGRONEWS - Güneydoğu Anadolu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Güneydoğu Anadolu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Güneydoğu’nun 8 aylık hububat ihracatı 2,2 milyar dolar Haber

Güneydoğu’nun 8 aylık hububat ihracatı 2,2 milyar dolar

Güneydoğu Anadolu’nun en fazla ihracat gerçekleştiren sektörü hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri alanında bölgenin 8 aylık ihracatı 2,2 milyar dolar oldu. Ortalama ihracat birim fiyatlarını yüzde 10,9 oranında artırmayı başaran bölgedeki hububatçılar, miktar olarak geçen yıla göre yüzde 12,4 daha az ürün satış yapmalarına rağmen değer bazında geçen yıl verilerine 67 milyon dolar yaklaştı. Orta Doğu’nun toplam ihracat içindeki payının yüzde 50’yi geçmesinde, Irak pazarında sağlanan yüzde 8’lik artış etkili oldu. Güneydoğu Anadolu bu verilerle hububat alanında Türkiye’nin en fazla ihracat yapan bölgesi olma özelliğini korudu. “Sektörel ürün çeşitliliğimiz ihracat gelirlerimizi artırdı” Küresel gıda fiyatlarındaki gerilemenin özellikle buğday unu ve ayçiçek yağı ihracat fiyatlarında baskı oluşturduğu bir dönemde, sektörel ürün çeşitliliğinin sağladığı rekabet avantajıyla ihracat gelirlerini artırdıklarını belirten Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, “Buğday unu ve ayçiçek yağı gibi temel gıda ürünleri, sabit beslenme ihtiyacı oldukları için buradaki fiyat çekilmelerini sürekli düşünmemek lazım. Bazı aylarda satış fiyatları düşebilir ama bu alanlarda faaliyet gösteren ihracatçılar güçlü bir mali altyapıya sahiptir. Bu ürünlerin ihracatında kullanılan hammadde de büyük oranda ithal girdi olduğu için, firmaların gelir gider tabloları dengelidir. Sektör geneli olarak baktığımızda bu yıl bölgemizde fark oluşturan unsurların tatlı bisküvi, gofret ve çikolata gibi satış fiyatı yüksek ürünlerin olduğunu görüyoruz. Hububat sektörünün Türkiye genelindeki ihracat birim fiyatları yüzde 0,4 düşerken, biz ortalama birim fiyatlarda yüzde 10,9 artışla ülke ortalamasından pozitif yönde ayrıştığımız için memnunuz” dedi. “Kaliteden ödün veren olursa hemen karşısında oluruz” Dünyanın en önemli tarım merkezlerinden biri olan Güneydoğu Anadolu’nun coğrafi bir marka olduğunu ve buradaki üreticilerin kalite anlayışına zarar verecek her türlü girişimle mücadele edeceklerini belirten Kadooğlu, “Biz mutfağı ve kültürüyle dünyada nam salmış bir bölge olarak, yurt dışındaki alıcılar nezdinde her zaman bir ilgi odağıyız. Herkes dünyada başka bir Gaziantep’in daha olmadığını biliyor. Satın almacılar bölgemizden bir gıda ürünü ithal ettiği zaman Diyarbakır’ın, Mardin’in, Şanlıurfa’nın meşhur ürün kalitesinde olmasını istiyor. Haksız rekabet amacıyla kaliteden ödün veren, bölgedeki büyük üreticilerimizin ve ihracatçılarımızın özenle yükselttiği Güneydoğu imajını riske atan olursa hemen karşısında oluruz. Bu konuda bir örneği yakın dönemde, hayvan yeminde kullanılmak üzere ithal edilen soyadan elde edilen yağların bazı firmalar tarafından ayçiçek yağına karıştırıldığı iddiaları esnasında yaşadık. Dünyada en fazla rafine ayçiçek yağı ihracatı yapan ülke olarak, bu girişimlerin engellenmesi konusunda kamu yöneticilerimizi uyardık. Bakanlıklarımızla iş birliği içinde kalite odağından taviz vermeden, ihracat gelirlerimizi artırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Güneydoğu’nun 7 aylık ayçiçek yağı ihracatı 294 milyon dolar Haber

Güneydoğu’nun 7 aylık ayçiçek yağı ihracatı 294 milyon dolar

7 aylık dönemde Güneydoğu’nun ayçiçek yağı ihracatı 294 milyon dolara ulaştı. Bölgeden gerçekleşen toplam hububat ihracatı 2,5 milyon tonu geçti. Bölgedeki firmalar toplamda 586 bin ton makarna, 247 bin ton ayçiçek yağı ihraç etti. Bu verilere göre; değer bazında Türkiye’nin toplam makarna ihracatının yüzde 62,9’u, ayçiçek yağı ihracatının ise yüzde 55,7’si Güneydoğu Anadolu bölgesinden yapıldı. 7 aylık dönemde Güneydoğu’nun ayçiçek yağı ihracatı 294 milyon dolara ulaştı. Bitkisel yağ ihracatında Cibuti, Irak ve ABD ilk üç sırada yer aldı. “Ayçiçeği tohumu tarife kontenjanı, rafine yağ üreticilerini kapsamalı” Cumhurbaşkanı Kararıyla 1 Ocak-30 Nisan 2025 tarihleri arasında düşük gümrük vergisiyle ayçiçeği tohumu ithalatı için tarife kontenjanı açılmasını değerlendiren Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, “Temmuz itibarıyla Çukurova’da başlayan ayçiçek hasadı, Marmara’da devam ediyor ve buradan gelen veriler bu yıl aşırı sıcakların rekolteyi etkilediğini gösteriyor. Bu süreçte ürün arz güvenliğini sağlamak ve fiyatlama davranışlarını olumlu etkilemek üzere, Cumhurbaşkanlığı kararı ile ithalat konusunda önemli bir adım atıldı. Resmi Gazete’de yayınlanan kararla gelecek yıl 1 milyon ton yağlık ayçiçeği ithalatı yapılabilmesi için tarife kontenjanı açıldı. Ham yağ üretimini desteklemeye yönelik bu düzenlemenin rafinasyon işlemiyle yemeklik yağ üreterek son tüketiciye hizmet eden işletmelere doğru genişletilmesini arzu ediyoruz. Çünkü tarife kontenjanının sadece ayçiçek tohumu kullanan firmalara tahsis edilmesinin, sektör genelinde bir asimetri ve haksız rekabet doğuracağını düşünüyoruz. Rafinasyon yapan firmalara doğru genişleme olmadığı bir durumda, ham ayçiçeği yağı fiyatlamasının serbest piyasa şartlarına sağlıklı bir şekilde oluşmama riski var” dedi. “Ayçiçek yağı imalatı Gaziantep bölgesinde önemli bir istihdam alanı” Ayçiçek yağı imalatının Güneydoğu Anadolu’da bölgesel ekonomi için büyük bir ticari önem taşıdığına dikkat çeken Kadooğlu, “Bölgeden yılda 500 milyon dolara yakın ayçiçek yağı ihracatı yapıyoruz. Firmalarımızın tanıtım gücüne bağlı olarak siparişler artıyor ve yüksek talebe bağlı olarak ayçiçek yağı ihracatımız 7 aylık dönemde miktar bazında yüzde 15 kadar daha artmış görünüyor. Tarife kontenjanına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı’na göre yağlık ayçiçeği ithalatında gümrük vergisi yüzde 8, ham yağ ithalatında ise gümrük vergisi yüzde 20 olarak uygulanacak. Bu farktan, düzenlemede tohum ithalatının önceliklendirildiğini görüyoruz. Fakat; ham ayçiçeği yağını hammadde olarak temin eden ve rafinasyon işlemini yapan yemeklik yağ üreten firmalarımızın da göz ardı edilemeyecek derecede yüksek üretim kapasiteleri var. Bu tesisler özellikle Gaziantep bölgesinde önemli bir insan kaynağı için istihdam alanı oluşturuyor. Buna ek olarak, uluslararası ticari bağlantılarımız geliştikçe bölgedeki markalarımız yurt dışında daha fazla bilinen ve talep gören bir hale geliyor” diye konuştu.

Akıncı, Haber

Akıncı, "Antep fıstığı, lisanslı depo ile güvende"

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, GTB tarafından İKA destekleriyle Gaziantep’te yaptırılan Türkiye’nin ilk Antep Fıstığı Lisanslı Deposunun, fıstık üreticilerine sağlıklı ve güvenli depoculuk hizmetinin yanı sıra çeşitli devlet destekleri sunduğunu söyledi. Gaziantep ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en önemli tarım ürünlerinin başında gelen Antep fıstığında yeni hasat sezonuna sayılı günler kaldı. Bölgede boz fıstığın ağustos ayından itibaren kırmızı kabuklu Antep fıstığının ise ağustos sonlarına doğru hasadının başlamasının beklendiğini kaydeden GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, üreticileri Antep fıstığını lisanslı depoda muhafaza etmeye davet etti. “Bölgenin altın yatırımı” Antep Fıstığı Lisanslı Depo’nun ürünün en iyi şartlarda saklanarak, kalite ve güvenliğinin artmasına katkı sunduğunu kaydeden GTB Başkanı Akıncı, “Lisanslı depomuz, Antep fıstığının sağlıklı şekilde korunmasını sağlayan tüm teknik alt yapıya ve en modern teknolojilere sahip bir tesis. Yaklaşık 10 bin metrekare alan üzerinde kurulu bulunan tesis, yaklaşık 10 bin ton fiziki depolama alanına sahip. Bölgenin altın yatırımı olarak değerlendirdiğimiz lisanslı depomuzu fıstığın başkenti Gaziantep’e kazandırmamızdaki temel amacımız herhangi bir ticari kaygı gütmeden üreticimizin ürününü sağlıklı ve güvenli bir şekilde depomuzda muhafaza etmesine katkı sunmak. Tesisimiz aynı zamanda ürünü işleyen firmalarımız içinde istenilen miktar, standart ve kalitede ürün temini sağlamakta” dedi. “Sağlıklı ve güvenli koruma” Antep Fıstığı Lisanslı Depoya sadece kuru kırmızı kabuklu, kırmızı kavlak ve boz kavlak Antep fıstıklarının kabul edildiğini belirten Akıncı, “Antep fıstığını tesisimize getiren üretici öncelikle şunu bilmeli, hububat lisanslı depolarının aksine ürünler burada kesinlikle birbirine karıştırılmamakta. Çiftçi hangi ürünü teslim etmişse çıkarken de tekrar o ürününü alıyor. Lisanslı depoya ürün getirmek için önceden bir randevu almaya ve kayıt yaptırmaya gerek yok. Depoya getirilen tüm ürünler önce temizlik işlemine tabii tutulmakta ardından laboratuvarda sınıflandırılmakta ve daha sonra barkodlanarak çuvalla demir kafeslere alınmakta. Dileyen çiftçimiz ürününü Türkiye Ürün İhtisas Borsası aracılığıyla elektronik ortamda satışını gerçekleştirebileceği gibi isteyen çiftçimiz de ürününü tekrar geri almakta. Lisanslı depomuz Gaziantep-Nizip Karayolu 10’uncu kilometresinde hizmet vermekte” şeklinde konuştu. Devlet destekleri Güvenli ve sağlıklı depolama, tüm risklere karşı koruma ve elektronik ürün senedi (ELÜS) ile kolay alım-satım imkanı sağlayan Antep Fıstığı Lisanslı Deponun üreticilere çeşitli devlet destekleri imkanı da sağladığını vurgulayan Akıncı, “Üreticilerimize devletimiz tarafından ton başına 100 TL nakliye desteği, ton başına 30 TL aylık depo kira desteği ve parti başına da 25 TL analiz desteği verilmekte” ifadelerini kullandı. Geleceğin tarımına yatırım Antep Fıstığı Lisanslı Depo’nun fıstığın sadece bugününü değil, geleceğini de güvence altına aldığına işaret eden Akıncı, sektörde bir dönüm noktası olarak görülen bu tesisin Antep fıstığının ulusal ve uluslararası pazarlarda daha güçlü bir konum elde etmesine katkı sunacağını sözlerine ekledi.

Kilis’te fiyatı altın ile yarışan boz fıstığın hasadı başladı Haber

Kilis’te fiyatı altın ile yarışan boz fıstığın hasadı başladı

Kilis’te yeni mahsul Antep fıstığından önce toplanan ve ‘boz’ olarak bilenen tam olgunlaşmamış iç fıstığın hasadı başladı. Gaziantep başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yetiştirilen ‘boz’ Antep fıstığının hasadına Suriye’ye sınır kent olan Kilis’te başlandı. Kilis’te fıstık üreticileri, ağaçlara merdivenle çıkarak kızarmamış fıstıkları topluyor. Yeşil altın hasadının bu ay içerisinde tamamlanması beklenirken giderek üretim alanı artan Antep fıstığı üretiminde Türkiye’de 7. sırada bulunuyor. Kent genelinde geçen seneye göre 2 bin dönüm araziye daha ekilen Antep fıstığı, bu sene 77 bin dekar alanda üretimi yapılıyor. 1 milyon 500 bin ağaçla ülke ekonomisine katkı sağlayan Antep fıstığında var yılında fiyatlar üreticilerin yüzlerini güldürdü. "Altınla yarışan boz fıstığın hasadı başladı" Antep fıstığı hasadında Türkiye’de 7. sırada olduğunu söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Güven Özdemir, "Üreticilerimizin önemli geçim kaynaklarından olan Antep fıstığının ilk boz fıstık hasat Kilis’te başladı. Kent genelinde her geçen gün üretim alanı artmakta olan Antep fıstığı bu yıl üretim alanımız 77 bin dekar alana kadar çıkmaktı. Rekolte ise geçen yıla göre çok yüksek iki katı kadar rekoltemiz var. Geçen sene 2 bin 500 ton aldığımız hasatta bu sene 5 ile 6 bin ton rekolte beklentimiz var. Bu da üreticilerimiz için güzel bir durum. Şu anda boz fıstık 130 TL’den alıcı buluyor. Hem verim hem rekolte fiyatı üreticimizin yüzünü güldürüyor. Çiftçilerimiz 45 derece sıcaklıkta fıstık bahçelerinde hasat yapmaktadır. Bir kilogram boz fıstık da yaklaşık olarak 350 gram iç fıstık elde ediliyor" dedi. Yeşil altında hasadın başladığını söyleyen Çiftçi Mehmet Canbakış, "40 dereceye kadar ulaşan hava sıcaklarına aldırış etmeden fıstık bahçemizde boz fıstık hasadına başladık. Hasadın başlamasıyla birlikte 130 TL’den başlayan fiyatlar şimdiden yüzümüzü güldürmeyi başardı. Geçen seneye göre bu yıl rekoltemiz çok yüksek’’ şeklinde konuştu. "Okulumu seviyorum ama babama da yardım etmek zorundayım" 4. sınıf öğrencisi Çiğdem Canbakış, "Kışın okula gidiyorum yazın da babam annem ve kardeşlerimle birlikte tarlada çiftçilik yapıyoruz. Havalar çok sıcak ve bu sıcak havalarda babam çok zorlanıyor ama yine de evimizin ihtiyacını karşılamak için burada çalışmak zorunda. Sabahın erken saatlerinde kalkıyorum ve öğlen saatlerine kadar hep birlikte burada hasat yapıyoruz. Okulumu çok seviyorum ama babama ve aileme yardım etmek zorundayım" diye konuştu.

Güneydoğulu hububat ihracatçılarının gözü Afrika pazarında Haber

Güneydoğulu hububat ihracatçılarının gözü Afrika pazarında

Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, kentteki gazetecilerle bir araya gelerek, sektörün ihracat ve pazarlardaki gelişmelerini değerlendirdi. Kadooğlu, sektörlerinin yeni pazarlara dahil olması ve var oldukları pazarlarda daha fazla pay alması için çalışma yürüttüklerini söyledi. Türkiye'nin geçmişte Afrika'ya yaptığı yardım dolayısıyla Afrika ülkelerinin Türkiye ve ürünlerine karşı büyük sempati duyduğunu ifade eden Kadooğlu, "Bunu fırsata çevirmek için çalışma yapıldı, hemen heyet oluşturuldu ve Somali, Etiyopya ve Cibuti'ye gönderildi." dedi. Kadooğlu, heyetin bir hafta boyunca söz konusu ülkelerde esnaf, bürokrat ve en iyi ithalatçılarla görüştüğünü ifade etti. Raporlarda Afrika pazarında ağırlık verilmesi gerektiğini anladıktan sonra çalışmalara başladıklarını dile getiren Kadooğlu, şöyle devam etti: "Afrika'ya gidebilecek çok ürünümüz var. Cibuti, Somali ve Etiyopya'dan 42 ithalatçı firma Gaziantep'e getirildi ve o gün burada yaklaşık 2 milyon dolarlık sipariş aldık. Diyarbakır'dan, Şanlıurfa'dan Malatya'dan ihracatçılar gelerek numunelerini getirerek ikili görüşmelere katıldılar, bu beni gururlandırdı. Makarna, ayçiçeği yağı ve un sektörü Cibuti, Somali ve Etiyopya'ya gidecek ürünlerimizdir. Bu 3 sektörde Gaziantep yer almaktadır. Biz daha önceden Afrika'da vardık fakat az. Gördüğümüz orada büyük potansiyel var ve ülkemize karşı güzel bir ilişki var."

Güneydoğulu hububat ve bakliyat ihracatçısının yüzü gülüyor Haber

Güneydoğulu hububat ve bakliyat ihracatçısının yüzü gülüyor

Celal Kadooğlu, 1 Ocak–31 Temmuz döneminde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden yapılan 6,5 milyar dolarlık ihracatın yüzde 32,5'ini sektörün gerçekleştirdiğini bildirdi. Kadooğlu, yazılı açıklamasında, parasal sıkılaşmanın etkisiyle dünya ticaretinde gözlenen düşüşün birçok sektörde durgunluğa sebep olduğunu ancak gıdada aynı durumun söz konusu olmadığını belirtti. Geçen ayki ihracat verilerinin sektörü umutlandırdığını vurgulayan Kadooğlu, "Son yıllardaki en hareketli aylardan birini geride bıraktığımız Temmuz'da 588 milyon dolar ihracat yaptık ve ilk 6 aydaki ihracat ortalamamızı bu ayda ikiye katladık. İlk çeyrekte depremin etkisiyle Türkiye genelindeki payımız yüzde 30'un biraz altına gerilemişti ama 7 ayın sonunda sektörde en fazla ihracat yapan bölge olarak hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründeki liderliğimizi bir kez daha ispatladık." ifadesini kullandı. 1 Ocak-31 Temmuz döneminde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden 6,5 milyar dolarlık ihracat yapıldığını belirten Kadooğlu, kendi sektörlerinin ise 2,1 milyar dolarlık dış satımla bölge ihracatından yüzde 32,5 pay aldığını bildirdi. Kadooğlu, şunları kaydetti: "Bisküvi-pasta ürün grupları şu anda hem Türkiye genelinde hem de bölgemizde ciddi bir yükseliş içinde. Sektörün ilk 7 ayda 850 milyon dolara ulaşan toplam ihracatı içinde Güneydoğu Anadolu’nun payı 240 milyon dolara ulaştı. Bu başarı, üst düzey buğday ununun üretildiği bölgemizde son yıllarda kek, pasta, bisküvi ve kurabiye gibi ürünlerde yapılan büyük yatırımların bir sonucu. Gaziantep’te her gün yüzbinlerce metrekarelik alanda, yüzlerce ton bisküvi-pasta üretiliyor. AR-GE ve lezzet çalışmalarıyla çok çeşitli ürünler geliştiren ihracatçılarımız markalaşarak farklı coğrafyalara açılıyor. Şu an bisküvi-pasta ihracatımızda Irak, Suudi Arabistan ve Libya ilk sırada. Bu ülkelerin hemen ardından Belçika ve İsrail geliyor."

Mercimek Güneydoğu’nun ekonomisine katkı sunuyor Haber

Mercimek Güneydoğu’nun ekonomisine katkı sunuyor

Gaziantep, tek başına Türkiye’nin mercimek ihtiyacının yaklaşık 4’te 1’ini karşılıyor. Gaziantep’te bu sene verimli geçen hasadın ardından lezzetiyle ünlü kırmızı mercimek fabrikalarda işlenerek, sofralarda yerini alıyor. Gaziantep, Türkiye’nin mercimek ihtiyacının yaklaşık 4’te 1’ini karşılıyor. Gaziantep Ticaret Borsası’nda hububat üzerine alım satım ve komisyon işleri yapan Ali Tataroğlu, “Gaziantep mercimeği iç piyasada 40-50 bin tona yakın bir katkı sağlarken, iç piyasa mercimek tüketimi ülkemizde 200-250 bin tonu buluyor” dedi. “En kaliteli kırmızı mercimek Gaziantep’te” Dünyanın en kaliteli kırmızı mercimeğinin Gaziantep’te yetiştiğine işaret eden Tataroğlu, "Gaziantep bu sektörde gıda tarım ve hayvancılık üzerinde bölgesel olarak daha önce dünya çapında bir merkez durumundaydı. Gaziantep şu anda en çok fıstık, mercimek, bulgur ve makarna üretimiyle dünya çapında söz sahibi olmuştur. Gaziantep, sulama tarım alanlarının gelişmesinden dolayı buğday sektörüne daha fazla katkı sağlar hale gelmiştir. Buğday sektöründe de makarnacı ve sanayicilerimiz dünya çapında bir ivme yakalamışlardır. Bunların neticesi olarak İtalya ve Akdeniz ülkesindeki büyük İtalyan firmalarının pazarlarına girerek büyük bir devletin ve Tarım Bakanlığımızın da desteği ile çok iyi bir ivme yakalamışlardır. Gaziantep mercimeği iç piyasada 40-50 bin tona yakın bir katkı sağlarken, iç piyasa mercimek tüketimi ülkemizde 200-250 bin tonu buluyor. O yüzden şu anda pirincin yerini alan bulgurun dünya çapında gerek sağlık, gerekse kalite açısından insan sağlığını da ilgilendiren bir ürün olarak şu anda mutfaklarımızın başköşesine yerleşmiştir” ifadelerini kullandı. “Organik olmaları sebebiyle büyük bir talep görmektedir” Mezopotamya topraklarında üretilen buğday, mercimek veya diğer tarım ürünlerinin dünyada tercih edilen, aranan ürünler olmaya devam ettiğini belirten Tataroğlu, “Mercimek besleyici ve protein değerleri açısından çok kıymetli bir ürün olması sebebiyle dünyada da yavaş yavaş yerini arttırmaktadır. Önceleri fakir ülkelerin sofralarında yer alırken, şu anda dünyada aranan bir hale gelmiş, sağlık açısından da çok önemlidir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi Mezopotamya topraklarında üretilen buğday, mercimek veya diğer tarım ürünleri dünyada tercih edilen, aranan ürünler olmaya devam etmektedir. Bulgur, mercimek ve makarna dünyada hemen hemen bütün ülkelere ulaşmaktadır. Kalitesi, tercih açısından organik olmaları sebebiyle büyük bir talep görmektedir” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.