TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Iklim Değişikliği

AGRONEWS - Iklim Değişikliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iklim Değişikliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Keşan'da Kuraklık ve Sıcaklık Stresi Masaya Yatırıldı Haber

Keşan'da Kuraklık ve Sıcaklık Stresi Masaya Yatırıldı

EDİRNE (İHA) - Edirne’nin Keşan ilçesinde, ‘Tarla Bitkilerinde Kuraklık ve Sıcaklık Stresi’ başlıklı bir toplantı gerçekleştirildi. Keşan Ziraat Odası ve Türkiye Tarım Yayım ve Danışmanları Derneği (TAR-DER) Edirne İl Temsilciliği tarafından organize edilen toplantı, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Konferans Salonu’nda yapıldı. Toplantıya Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Tarla Bitkileri Bölümü Başkanı Dr. İrfan Öztürk, TAR-DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Uzman Tarım Danışmanı Ziraat Yüksek Mühendisi Lütfü Açar, TAR-DER Edirne İl Temsilcisi Uzman Tarım Danışmanı Ziraat Mühendisi Turgut Durak, Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen ve çok sayıda üretici katılım gösterdi. Tarımsal üretimin iklim değişikliklerinden doğrudan etkilendiğini vurgulayan Lütfü Açar, "Bir yıllık emeğin ve de masrafların bu safhalarda yapılacak doğru davranışlar ile ilişkili olduğu bilinmelidir. İklim değişikliğinin sizlerin uygulama alışkanlıklarınızda da değişiklikleri beraberinde getireceği konusu da bilinmelidir" dedi. Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen ise özellikle yaz aylarında yaşanan kuraklığın tarıma olumsuz etkilerine dikkat çekerek, çiftçilerin bu duruma karşı bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Tarla Bitkileri Bölümü Başkanı Dr. İrfan Öztürk, iklim değişikliğinin tarımsal üretimde ciddi kayıplara yol açtığını ifade ederek, "Geçen yıl bölgede yüzde 50'ye varan verim kaybı yaşandı. Ayçiçeğinde tabla oluşum dönemi 75 gün sürdü. Bölgemizde sıcaklık stresi de Temmuz ayında başlıyor. Bölgemiz için en kritik dönem nisan ve mayıs ayları. Dolayısıyla ekim zamanı mart ayı içerisinde yapmalı. Ayrıca maalesef ayçiçeğinde ekim zamanında gübreleme yapılmıyor. Bundan sonra gübrelemeyi ekim döneminde yapmayı tavsiye edeceğiz. Genellikle bölgede alışkanlığımız nedeniyle nisan ayı sonunda ya da mayıs ayında ekim yapılıyordu. Nisan ayında kuru toprağa yağış olur diye ekim yaptığımızı düşünürsek, mayıs ve haziran ayları sonunda, çiçek tablama dönemi, temmuz ayına gelecek. Dolayısıyla bu durumda bitki kuraklığa maruz kalacak. Ekim zamanı bu kadar önemlidir" dedi. İklim değişikliğine uyum sağlamak için tarımda köklü değişimlerin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Öztürk, "Artık iklim değişiyor. Bu nedenle bildiğimiz her şeyi unutacağız. İklim değişti, bizim de değişmemiz gerekiyor. Bu anlamda çok hassas olup birçok şeyi takip etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. Toplantı, tarımda sürdürülebilirliği sağlamak adına önerilerin paylaşılmasıyla sona erdi.

TİGEM’den 2024 Tarım Değerlendirmesi ve 2025 Hedefleri Haber

TİGEM’den 2024 Tarım Değerlendirmesi ve 2025 Hedefleri

Bitkisel ve Hayvansal Üretimde TİGEM’in Rolü Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM), Türkiye genelinde 17 işletmesiyle hem bitkisel hem hayvansal üretimi artırmayı hedefliyor. 3,5 milyon dekar alanda üretim yapan TİGEM, özellikle hububat tohumu üretimine yoğunlaşarak çiftçilere destek sağlıyor. 2024 yılında, 1 milyon 27 bin dekar alanda ekim gerçekleştirilirken, 346 bin tonluk üretim hedefi konuldu. Kuraklık Üretimi Etkiledi TİGEM Genel Müdürü Dr. Hasan Gezginç, 2024’ün kurak bir yıl olduğunu ve bu durumun üretimi bir miktar düşürdüğünü ifade etti. Buna rağmen sertifikalı tohum üretimi artırıldı ve pazar payı yüzde 21 seviyesinde korundu. “Her 4 tohumdan biri TİGEM çeşidi” diyen Gezginç, tohum satışlarında bir önceki yıla göre yüzde 21 artış yaşandığını vurguladı. İyi Tarım Sertifikalı Üretim ve Sürdürülebilirlik TİGEM’in 2019 yılından beri tüm arazilerinde “iyi tarım sertifikalı” üretim yaptığını belirten Gezginç, Türkiye’deki iyi tarım uygulama alanlarının yüzde 57’sinin TİGEM’e ait olduğunu söyledi. Ayrıca, sulamada basınçlı sistemler (damla ve yağmurlama) kullanılarak toprak ve su koruma çalışmalarına önem verildiği aktarıldı. İklim Değişikliği ve Kuraklığa Dayanıklı Tohumlar İklim değişikliğine uyum sağlamak amacıyla TİGEM’in ürettiği tohumların yüzde 40’ının kuraklığa dayanıklı olduğunu ifade eden Gezginç, “Üretimi etkileyebilecek her türlü şarta hazırlıklı olmaya çalışıyoruz” dedi. İklim değişikliğinin tarımsal üretime etkilerini minimize etmek için Tarım ve Orman Bakanlığı ile iş birliği yapıldığı belirtildi. Ceylanpınar: Dünya’nın En Büyük Tarım İşletmesi TİGEM’in Ceylanpınar Tarım İşletmesi’nin tek parça halinde dünyanın en büyük tarım işletmesi olduğunu vurgulayan Gezginç, “Ülkemizin üretiminin sigortası olarak çiftçiye her zaman gerekli desteği sağlamaya hazırız. Türkiye’nin kendine yeterliliği konusunda halkımızın hiçbir şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı. 2025 İçin Rekolte Hedefi 346 Bin Ton Her yıl rekolte hedefi koyduklarını belirten Gezginç, 2025 yılı için de hedefin 346 bin ton olduğunu söyledi. TİGEM, sürdürülebilir ve yüksek kaliteli tarımsal üretimi desteklemeye devam edecek.

Adana'da Sıcak Hava Krizi: Ağaçlar Uyandı, Barajlar Tehlikede Haber

Adana'da Sıcak Hava Krizi: Ağaçlar Uyandı, Barajlar Tehlikede

ADANA (İHA) - Ocak ayında 30 dereceye ulaşan sıcaklıklar Adana’da narenciye ağaçlarını erken çiçeklendirdi. Mart ayında açması gereken çiçekler Ocak ayında tomurcuklandı. Ancak bu durum, Kozan Barajı’ndaki doluluk oranlarının kritik seviyelere gerilemesiyle tarımsal kriz endişelerini artırdı. Adana’da beklenenden yüksek seyreden sıcaklıklar, narenciye ve diğer tarımsal üretim faaliyetlerini olumsuz etkiledi. İklim krizinin etkilerini gösterdiğini belirten uzmanlar, bu olağandışı sıcaklıkların hem ürün veriminde hem de sulama sistemlerinde ciddi sorunlara yol açabileceğini ifade ediyor. "BU, İKLİM KRİZİNİN BİR SONUCU" Yüksek Ziraat Mühendisi Barış Kurtaran, Adana’da yaşanan sıcaklıkların ve yağışsız dönemin, tarım açısından kritik bir problem oluşturduğunu belirterek, "Bu aslında iklim krizinin bir sonucu. Dünyanın farklı yerlerinde yağışlar görülebilirken Anadolu coğrafyasında yağış yok. Şu an mevsim normallerin çok üzerinde seyreden sıcaklıklar var. Dışarı çıkan vatandaşlarımız ne güzel hava var dese de, havaların sıcak ve yağmursuz gitmesi tarım açısından ciddi bir kriz" dedi. "NARENCİYE ÇİÇEK AÇTI, HASAR RİSKİ ÇOK YÜKSEK" Kurtaran, özellikle narenciye ağaçlarının erken çiçeklenmesinin, ilkbaharda yaşanabilecek don olaylarına karşı hassasiyet yarattığını ifade etti. "Baraj üzerinden sulanan tüm alanlarda üretim ve kalite sıkıntısı olma riski şu an çok yüksek. Bölgede ilk ürün ve ikinci üründe yağmursuzluk bu derece yüksek olursa ilk ürün ekimi ve sebze ekimine de izin verilip yapılamaz. Şu an belki seralarda müdahale edilebilir. Damlama yapan çiftçiler toprağı nemli tutarak ağaçların geç uyanmasına destek olabilir ama narenciyeler çiçek açmış durumda" diye ekledi. Barajlardaki düşük doluluk oranı ve sıcaklıkların mevsim normallerinin üstünde seyretmesi, Adana’da hem üreticileri hem de uzmanları endişelendiriyor.

Burdur Gölü Kuruyor: Su Seviyesi 20 Metre Azaldı Haber

Burdur Gölü Kuruyor: Su Seviyesi 20 Metre Azaldı

Dramatik Su Kaybı ve Kirlilik Sorunu Burdur Gölü'nün su kotu, 1971 yılında 857,37 metre olarak ölçülürken, Ocak 2025'te 836,72 metreye geriledi. Aynı dönemde gölün yüzey alanı yarı yarıya küçülerek 11 bin 644 hektara düştü. Gölün hacmi ise yalnızca son bir yılda 94 hektometreküp azaldı. Bunun yanında, çevre kirliliği ve bilinçsiz atık bırakma gölü tehdit eden diğer sorunlar arasında yer alıyor. Göl kıyısında çöp yığınları birikiyor ve metan gazı çıkışı gözlemleniyor. "Acil Önlemler Alınmazsa Felaket Yakın" Burdur Gölü üzerine çalışan Prof. Dr. İskender Gülle, iklim değişikliğinin ve yağış rejimindeki değişimlerin gölü olumsuz etkilediğini belirterek, “Son yıllarda yağışlar normalin çok altında. Burdur Gölü, 50 yıl içinde su seviyesinde 20 metreden fazla bir kayıp yaşadı ve hacminin yarısını yitirdi” dedi. Gülle, yaşanan kuraklığın çevresel etkilerinin yalnızca sulak alanları değil, tüm bölgeyi etkilediğini vurguladı. "İklim Değişikliğine Karşı Acil Eylem Gerekli" Prof. Dr. Gülle, "Kötü anlamda değişen bir çevrede sağlıklı bir gelecek mümkün değil. İklim değişikliğine uyum sağlamak ve su kaynaklarını korumak için acil önlemler alınmalı," diyerek uyarıda bulundu. Kuraklık ve çevre kirliliğiyle mücadelede halkın bilinçlendirilmesi ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

İzmir 2030'da Sıfır Karbon Hedefine İlerliyor Haber

İzmir 2030'da Sıfır Karbon Hedefine İlerliyor

Avrupa’nın İlk Ödüllü Şehri İzmir, AB üyesi olmayan şehirler arasında “Misyon Etiketi” alan ilk kent oldu. 2030 hedefiyle sıfır karbon çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, doğa dostu projeleriyle hem Türkiye’de hem Avrupa’da öncü bir şehir olmayı hedefliyor. Başkan Tugay: "Öncü Olmalıyız" İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir’in Türkiye’de iklim nötr olma yolunda ilerleyen ilk şehir olduğuna dikkat çekerek, “Fosil yakıtları azaltıp yenilenebilir enerjiye geçerek karbon emisyonlarını dengelemeliyiz. İzmir’i hem Türkiye hem de Avrupa için ilham kaynağı yapacağız” dedi. Enerji Tüketiminde Karbon Azaltımı NetZeroCities kapsamında İzmir, enerji tüketimini karbondan arındırmayı hedefleyen “GCC-SYNERGY” projesiyle 25 pilot şehir arasında yer aldı. 2 yıl sürecek proje, enerji kaynaklarının verimli kullanımına odaklanıyor. Dirençlilik ve Risk Analizleri “İklime Hazır İzmir” projesiyle, kent ölçeğinde iklim uyum stratejileri geliştirilecek. 145 bin euro hibe alan proje, İzmir’in kırılganlık ve risk analizlerini güncelleyerek kapsamlı eylem planları oluşturacak. 20 Milyar Euro Yatırım Gerekiyor İzmir’in sıfır karbon hedefi için gerekli olan emisyon azaltımı 21 milyon ton karbondioksite eşdeğer. Bu hedefe ulaşmak için 20 milyar euro yatırım planlanıyor. İzmir’in ulaşım, atık yönetimi, tarım ve kentsel dönüşüm gibi alanlardaki tüm projeleri iklim değişikliği hedefleriyle uyumlu şekilde yürütülüyor. Avrupa'da Güçlü Pozisyon AB fonlarına erişimi kolaylaşan İzmir, akıllı şehirler ağı içinde önemli bir yer edindi. Bu adımlar, İzmir’i yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa’da da sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda lider bir şehir haline getirecek.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.