TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Iklim Değişikliği

AGRONEWS - Iklim Değişikliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iklim Değişikliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İzmir 2030'da Sıfır Karbon Hedefine İlerliyor Haber

İzmir 2030'da Sıfır Karbon Hedefine İlerliyor

Avrupa’nın İlk Ödüllü Şehri İzmir, AB üyesi olmayan şehirler arasında “Misyon Etiketi” alan ilk kent oldu. 2030 hedefiyle sıfır karbon çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, doğa dostu projeleriyle hem Türkiye’de hem Avrupa’da öncü bir şehir olmayı hedefliyor. Başkan Tugay: "Öncü Olmalıyız" İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir’in Türkiye’de iklim nötr olma yolunda ilerleyen ilk şehir olduğuna dikkat çekerek, “Fosil yakıtları azaltıp yenilenebilir enerjiye geçerek karbon emisyonlarını dengelemeliyiz. İzmir’i hem Türkiye hem de Avrupa için ilham kaynağı yapacağız” dedi. Enerji Tüketiminde Karbon Azaltımı NetZeroCities kapsamında İzmir, enerji tüketimini karbondan arındırmayı hedefleyen “GCC-SYNERGY” projesiyle 25 pilot şehir arasında yer aldı. 2 yıl sürecek proje, enerji kaynaklarının verimli kullanımına odaklanıyor. Dirençlilik ve Risk Analizleri “İklime Hazır İzmir” projesiyle, kent ölçeğinde iklim uyum stratejileri geliştirilecek. 145 bin euro hibe alan proje, İzmir’in kırılganlık ve risk analizlerini güncelleyerek kapsamlı eylem planları oluşturacak. 20 Milyar Euro Yatırım Gerekiyor İzmir’in sıfır karbon hedefi için gerekli olan emisyon azaltımı 21 milyon ton karbondioksite eşdeğer. Bu hedefe ulaşmak için 20 milyar euro yatırım planlanıyor. İzmir’in ulaşım, atık yönetimi, tarım ve kentsel dönüşüm gibi alanlardaki tüm projeleri iklim değişikliği hedefleriyle uyumlu şekilde yürütülüyor. Avrupa'da Güçlü Pozisyon AB fonlarına erişimi kolaylaşan İzmir, akıllı şehirler ağı içinde önemli bir yer edindi. Bu adımlar, İzmir’i yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa’da da sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda lider bir şehir haline getirecek.

Tarımın Geleceği Sürdürülebilir Yatırımlarla Şekillenecek Haber

Tarımın Geleceği Sürdürülebilir Yatırımlarla Şekillenecek

“Tarım, Ekonominin Temel Direğidir” 10 Ocak Tarım Bayramı vesilesiyle açıklamalarda bulunan Akıncı, tarımın sadece bir sektör değil, toplumların yaşam biçiminin temel taşı olduğunu belirtti. Gıda güvenliği ve kırsal kalkınma için tarımın kritik bir rol oynadığını ifade eden Akıncı, "Tarım, medeniyetlerin temellerini atan bir uğraş olarak, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında belirleyici bir unsurdur" dedi. İklim Değişikliği ve Tarım Üzerindeki Etkileri Tarımın en büyük zorluklarından birinin iklim değişikliği olduğunu hatırlatan Akıncı, “Sıcaklıkların artışı, kuraklık ve su kaynaklarının azalması tarımsal üretimi tehdit eden başlıca sorunlardır. Türkiye, geniş tarım potansiyeline sahip bir ülke olarak iklim değişikliğiyle mücadelede daha fazla adım atmalıdır” diye konuştu. Yüksek Katma Değerli Ürünler İçin Teknoloji Şart Türkiye’nin zeytin, fındık, buğday ve pamuk gibi ürünlerde dünya lideri olduğunu belirten Akıncı, tarım teknolojilerine yapılacak yatırımların sektörü uluslararası alanda daha rekabetçi hale getireceğini söyledi. Akıncı, tarım arazilerinin korunması gerektiğini vurgulayarak, “Bugün yapılacak doğru yatırımlar, geleceğimizi güvence altına alacaktır” ifadelerini kullandı. Çiftçiye Destek ve Eğitim Öncelikli Çiftçilerin modern tarım tekniklerine erişiminin artırılması gerektiğine değinen Akıncı, desteklerin güçlendirilmesi ve özendirici politikaların uygulanmasının tarımın sürdürülebilirliği için önemli olduğunu belirtti. Akıncı, tarım sektörünün büyümesi için çiftçiye verilen değerin artırılmasının şart olduğunu söyledi.

Ulusal Su Kurulu’nda Alınan 10 Yeni Karar Açıklandı Haber

Ulusal Su Kurulu’nda Alınan 10 Yeni Karar Açıklandı

ANKARA (İHA) - Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulusal Su Kurulu’nun 3. toplantısında alınan 10 kritik kararı kamuoyuyla paylaştı. Suyun sürdürülebilir kalkınma ve insan refahı için önemini vurgulayan Yumaklı, küresel iklim değişikliğinin su kaynaklarını ciddi şekilde tehdit ettiğine dikkat çekti. Yumaklı, iklim değişikliği nedeniyle temiz suya erişimin artık bir beka meselesi olduğunu belirterek, "Biz de ülke olarak bu anlayışla geniş bir yelpazede kritik adımlar atıyoruz. Yani ekonomimizde, artan üretimimizde, tarımda, sanayide, enerjide, turizmde ve daha birçok sektörde öncelikli olarak su kaynaklarımızı göz önünde bulunduruyoruz" dedi. MODERN SULAMA VE BİLGİ PAYLAŞIMI Modern sulama sistemleri, yapay zekâ destekli uygulamalar ve erken uyarı sistemleriyle ilgili bilgi veren Yumaklı, belediyeler arasında bilgi ve tecrübe paylaşımını artırmaya yönelik çalışmaların sürdüğünü ve bu yıl 15 belediyenin daha projeye dahil olduğunu açıkladı. Yumaklı, "Sorumluluk hareketine dönüştürmekle ilgili çabalarımız ve gayretlerimiz devam ediyor. Kayıt oranlarının indirilmesi, tarımda sulama randımanının artırılması ve sanayide su kullanımının azaltılması için önümüzdeki günlerde de çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz" dedi. HAVZA VE PEYZAJ DÜZENLEMELERİ Yumaklı, "Bugün de Afyonkarahisar, Diyarbakır ve Trabzon Valilerimiz havza kurullarında öne çıkan hususlarla ilgili sunumlarını bizlerle paylaştılar. Özellikle çok su tüketen peyzajlar yerine suyu az tüketen kurakçıl peyzaj düzenlemelerinin yaygınlaştırılması konusu da yine bugün tartıştığımız konular içerisinde yer aldı. Ayrıca sürdürülebilirlik tedbir risk yönetimi, halk sağlığı ve refah sosyoekonomik yaklaşımı, ortak sorumluluklar ile teknolojik bilimsel gibi temel ilkelere dayanan ulusal su planımızla ilgili istişarelerde bulunduk" dedi. Ayrıca, Kuzey Ege ile Batı Akdeniz havzalarındaki sektörel su tahsis planlarının onaylandığını bildirdi. KURAKLIK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TEDBİRLERİ Ulusal Su Kurulu'nda alınan kararlar Bakan Yumaklı tarafından açıklandı: Teknik çalışmaların tamamlanarak sürecin Türkiye Büyük Millet Meclisine arzuyla ilgili başlatılması, Havza su kurullarında öne çıkan hususların fiili durumların ve planlamalarının takip edilmesi ve bir sonraki toplantıda ulusal su kurumuna bilgi verilmesi, Fırat-Dicle havzasının iklim değişikliğinin su kaynaklarının etkisi tespit edilmesi ve kuraklıkla mücadele acil önlem planının hazırlanması, Afyonkarahisar ilinde yapılan yağmur suyu hasadı kurakçıl peyzaj uygulamaları ve farkındalık oluşturulması gibi su verimli çalışmalarına dair iyi uygulamaların valilikler koordinasyonunda illerde örnek uygulama olarak başlatılması, Diyarbakır Ligi'nde başlatılan su gönüllüsü gençler sahada girişimi çalışmalarının Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda ülkemizdeki tüm okullarda yaygınlaştırılması, Kuraklık riski altında olan göllerimize yetişkin eylem planlarının hazırlanması, uygulamaya geçmiş ya da geçecek olan eylem planlarımız da bir sonraki kurula sunulması, Bakanlıklar, üniversiteler, yerel yönetimler başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarında yeşil sahalarda ve refüjlerde, peyzaj alanlarında park ve bahçelerde kurakçıl peyzaj uygulamaları gece sulaması ve ara bulmuş atık suların yeniden kullanılmasını içeren kurakçıl ve peyzaj uygulamaları, rehber takımının uygulanması ve bu konuda Cumhurbaşkanımızın onayına sunulması, Aynı zamanda hem Tarım Orman Bakanlığı hem de Çevre Şehircilik Bakanlığının çalışmalarının birleştirilerek bu onaya tabi olması konusunda karara bağlanması, Ulusal Su Planı nihai hale getirilmesi bir sonraki toplantıda kurulun onayına sunulması, Büyük Menderes Kuzey Ege ve Batı Akdeniz planlarının onaylanması. ULUSAL SU PLANI NİHAİ HALE GETİRİLECEK Taslak Su Kanunu ve Taşkın Kanunu’na yönelik çalışmaların tamamlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacağını açıklayan Yumaklı, Ulusal Su Planı’nın da bir sonraki toplantıda nihai hale getirilip kurulun onayına sunulacağını ifade etti. "SU YÖNETİMİNİ SÜREKLİ İYİLEŞTİRECEĞİZ" Su yönetiminin aciliyetini vurgulayan Yumaklı, "Ülkemizde Ulusal Su Kurulu ile su yönetimine yön verecek bir yapının tesisi sağlanmıştır ancak bununla ilgili müştereklerin ortak kuralına veya ortaklaşa kabul edilen kararlar doğrultusunda adil, akıllı ve etkin bir şekilde uygulanması zaruridir. Bu sebeple kurul marifetiyle su yönetimi statülerimizi sürekli olarak iyileştireceğiz ve bunu da kamuoyumuzun bilgilerine arz edeceğiz" dedi. Kurulda alınan kararlar, su kaynaklarının korunması ve etkin kullanımı adına kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Tarım Sigortası Üreticiler İçin Hayati Önem Taşıyor Haber

Tarım Sigortası Üreticiler İçin Hayati Önem Taşıyor

MANİSA (İHA) - Manisa’da düzenlenen TARİŞ Üzüm Birliği toplantısında üreticilere tarım sigortasının önemi anlatıldı. TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü, Türkiye’nin son 19 yılda tarım sigortası alanında büyük gelişim gösterdiğini belirterek, "Üzümde sigortalılık oranı yüzde 49’a ulaştı" dedi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Meslek Yüksekokulu’nda gerçekleşen toplantıya TARİŞ ortakları ve çiftçiler yoğun ilgi gösterdi. Toplantıda TARİŞ Üzüm Birliği Başkanı Ferhat Şen, çiftçileri kalıntısız ve kaliteli ürün üretme konusunda uyardı. Şen, "Son günlerde ülke olarak tarım ürünlerimizde kalıntı ile ilgili sıkıntılar yaşadık. Dünya pazarındaki alanımızı ve marka değerimizi koruma konusunda ortak ve üreticilerimizi bir kez daha uyarmak istiyorum. Pazarımızı ve markamızı korumak ve para kazanmak istiyorsak kalıntısız, kaliteli ürünler üretmeye devam etmeliyiz" ifadelerini kullandı. "SİGORTASIZ TARIMI UNUTMAMIZ GEREKİYOR" Manisa Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk, tarım sigortalarının kapsama alanının her geçen gün genişlediğini belirterek, "TARSİM kurulduğundan bu yana çok önemli mesafeler kat etti. Kapsamda olmayan riskler de artık kapsam içine alındı. Küresel ısınmanın sürdüğü kritik bir dönemdeyiz. Artık sigortasız tarımı unutmamız gerekiyor" dedi. TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü ise çiftçilerde sigorta bilinci oluşturduklarını dile getirerek, "İklim değişikliği olağandır. Biz tarımda sürdürülebilirliği sağlamalıyız. 2005 yılında ülkenin sigortacılık kanunu bile yokken tarım sigortası kanununu çıkardık. Birçok tarımsal faaliyeti ve riskleri kapsama aldık. Artık arıların nakliyesini bile risk kapsamına aldık" dedi. Geçtiğimiz yıl yapılan 25 milyar liralık prim ödemesi karşılığında 12 milyar liralık zarar ödendiğini aktaran Engürülü, sigorta sisteminin önemini rakamlarla ortaya koydu. Toplantının sonunda katılımcıların soruları yanıtlandı. Çiftçilere TARSİM tarafından bere hediye edilirken TARİŞ Üzüm Birliği ise Alaşehir pidesi ikram etti.

Çanakkale Boğazı’nda Müsilaj Alarmı Yeniden Çalıyor Haber

Çanakkale Boğazı’nda Müsilaj Alarmı Yeniden Çalıyor

ÇANAKKALE (İHA) - Çanakkale Boğazı’nda deniz salyası olarak da bilinen müsilaj yeniden görülerek özellikle balıkçılar arasında tedirginliğe neden oldu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Temel Bilimler Bölüm Başkanı ve Çanakkale Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, bu durumun su sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden kaynaklandığını söyledi. 2020 yılında ciddi sorunlara neden olan müsilaj, bu yıl Güney Marmara’da bazı bölgelerde etkisini yeniden göstermeye başladı. Prof. Dr. Büyükateş, yaklaşık bir aydır balıkçılardan bu konuda şikayetler aldıklarını ve yüzeyde de müsilaj gözlemlendiğini belirtti. MÜSİLAJIN NEDENLERİ VE ÇÖZÜM YOLLARI Prof. Dr. Büyükateş, su kolonunda yoğunlaşmanın en önemli sebeplerinden birinin durgun hava koşulları ve su sıcaklıklarının yüksek olması olduğunu ifade etti. Müsilajı oluşturan organizmaların etkinliğini kontrol altına almak için su sıcaklıklarının 9 derece ve altında olması gerektiğini belirten Büyükateş, şu an su sıcaklıklarının ortalama 13.5 derece olması nedeniyle organizmaların fotosentez aktivitelerinin arttığına işaret etti. Ayrıca sistemdeki besin yükünün kentsel ve tarımsal kirlilikle arttığını vurgulayan Büyükateş, iklim değişikliği ve mevsimsel değişimlerin de bu süreçte önemli bir rol oynadığını belirtti. Ancak kontrol edilebilecek faktörler arasında atıkların, tarımsal girdilerin ve yüzey akışlarının yönetiminin yer aldığını söyledi. GELECEK GÜNLERDE DÜŞÜŞ BEKLENİYOR Büyükateş, önümüzdeki günlerde sıcaklıkların düşmesi ve rüzgar hareketliliğinin artmasıyla müsilaj yoğunluğunda azalma beklediklerini ifade etti. Ancak bu süreçte atık kontrolüne ve kirlilik yükünün azaltılmasına daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

İş Bankası’ndan Karbon Yoğun Sektörler İçin 2030 Hedefleri Haber

İş Bankası’ndan Karbon Yoğun Sektörler İçin 2030 Hedefleri

İSTANBUL (İHA) - Türkiye’nin karbonsuzlaşma ve döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde öncü kurumlardan biri olan İş Bankası, önemli bir adım daha atarak Net Sıfır Bankacılık Birliği kapsamındaki karbon yoğun tüm sektörler için 2030 emisyon azaltım hedeflerini açıkladı. Banka, uluslararası standartlara uyumlu emisyon ölçüm ve hesaplama çalışmalarıyla tüm kredi portföyünü analiz ederek sektörel hedeflerini netleştirdi. HER SEKTÖRE ÖZEL AZALTIM HEDEFLERİ 2023 yılında çimento, demir-çelik ve enerji üretimi sektörlerinde hedeflerini açıklayan İş Bankası, 2024 itibarıyla alüminyum, gayrimenkul, kara yolu yük taşımacılığı, petrol ve gaz ile tarım sektörlerini de planlarına dahil etti. Bu doğrultuda, 2023 baz yılına kıyasla 2030 yılına kadar emisyon yoğunluğunun alüminyumda yüzde 7, gayrimenkulde yüzde 36, kara yolu taşımacılığında yüzde 20, petrol ve gazda yüzde 15 azaltılması amaçlanıyor. Tarım sektöründe ise buğday üretiminde yüzde 14, mısırda yüzde 15 ve pirinçte yüzde 16’lık emisyon azaltımı öngörülüyor. Banka, Türkiye’nin ekilebilir alanları ve ürün çeşitliliğini dikkate alarak tarım bankacılığında üç farklı yol haritası oluşturdu. Bu yaklaşım, hem sürdürülebilir kalkınmaya hem de gıda güvenliğine katkı sunmayı amaçlıyor. "SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE LİDERLİĞİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ" İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, "100. kuruluş yıl dönümümüzü kutladığımız bu özel yılda, Türkiye'nin sürdürülebilir dönüşümüne öncülük edecek şekilde tüm karbon yoğun sektörlerde bilim temelli hedefler belirledik. Böylece, kredi portföyümüzden kaynaklanan emisyonların yaklaşık yüzde 65’ini kapsar hale geldik. Karbonsuzlaşma rotalarımızın oluşturulmasında, küresel iklim senaryolarının yanı sıra ülkemizin sektörel dinamiklerine ve müşterilerimizin yeşil dönüşüm sürecindeki ihtiyaçlarına odaklandık. Böylelikle, ülkemizin koşullarıyla uyumlu, potansiyeliyle örtüşen, uygulanabilir ve veriye dayalı aksiyon planları geliştirdik. Bu çerçevede, Net Sıfır Bankacılık Birliği tarafından karbon yoğun olarak tanımlanan tüm sektörlerde emisyon hedefleri belirleyen ilk Türk bankası olmanın gururunu yaşıyoruz" dedi. Geleceğe yönelik sorumluluklarının farkında olduklarını vurgulayan Aran, "İş birliği, inovasyon ve ortak bir amaçla, sürdürülebilir bir gelecek inşa edeceğimize inanıyorum" açıklamasını yaptı.

Karya Farma'dan Tarımda Kimyasal Bağımlılığı Azaltma Hamlesi Haber

Karya Farma'dan Tarımda Kimyasal Bağımlılığı Azaltma Hamlesi

AYDIN (İHA) - Aydın’da çeyrek asırdır endemik bitkiler üzerinde çalışan Karya Farma HBX Ar-Ge, tarım ve çevre sağlığını öncelik alarak organik tarım çalışmalarına başladı. Gıda Mühendisi Feridun Levent Saltoğlu, sağlıklı bir gelecek için tarımın kimyasal bağımlılıktan kurtarılması gerektiğini vurguladı. Karya Farma HBX Ar-Ge ekibinden Gıda Mühendisi Feridun Levent Saltoğlu, organik tarımın hem insan sağlığı hem de çevre için kritik bir adım olduğunu belirtti. Saltoğlu, "Bugün sağlık alanında yaşanan sıkıntıların temelinde sağlıksız beslenme, çevre alanında yaşanan sıkıntıların temelinde ise açgözlülük ve daha fazla kazanma hırsı gelmektedir. Gerek insanlığın sağlığı gerekse üzerinde yaşadığımız dünyanın çevre sağlığı için, kimyasaldan uzaklaşıp organiğe yönelmemiz gerekiyor. ADÜ Teknokent’te faaliyetlerini yürüten ve şu ana kadar 18 patente imza atan Karya Farma olarak bu yönde çalışma yapıyoruz" dedi. KURAKLIK VE ÇEVRE KRİZİNE EKOLOJİK ÇÖZÜMLER Saltoğlu, 2024’te küresel iklim krizinin ve kuraklığın ciddi bir tehdit haline geldiğini hatırlatarak, tarım ve hayvancılığın kimyasal bağımlılıktan kurtarılması gerektiğini ifade etti. "Başta ilimiz Aydın olmak üzere, kuraklık tüm ülkenin hatta dünyanın önemli bir gündem maddesi. Bunun değişik sebepleri açıklansa da sorun ve sıkıntıların en büyük sebebi tabiata olumsuz müdahale eden insanoğludur" diyen Saltoğlu, yanlış tarım uygulamaları ve doğaya yapılan kimyasal müdahalelerin iklim değişikliğinin en büyük nedenlerinden olduğunu söyledi. Karya Farma HBX Ar-Ge olarak kuraklıktan etkilenen bölgelerde çözüm odaklı çalışmalara imza attıklarını belirten Saltoğlu, "Tarımda kimyasal bağımlılığı azaltarak, zehirsiz ve geri dönüşümlü yöntemlere yönelmemiz gerekiyor. Akıllı eko fidanlar, toprağı ve suyu verimli kullanan genetik çeşitliliğe sahip fidan türleridir ve Aydın gibi kuraklıktan etkilenen bölgelerde üretimi artırabilir. Eko gübreler ise hem toprağın biyolojik yapısını korur hem de çevreye zarar vermeden sürdürülebilir tarımı destekler. Ayrıca, eko seracılık ile hem enerji tasarrufu sağlanabilir hem de yerel ürün çeşitliliği artırılabilir" diyerek konuşmasını tamamladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.