TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ithalat

AGRONEWS - Ithalat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ithalat haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Filistin Ticaretinde Hurma İhracatı Artırılacak Haber

Filistin Ticaretinde Hurma İhracatı Artırılacak

İSTANBUL (İHA) - Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye-Filistin Ekonomik İşbirliği Konseyi'nin 2. Dönem Toplantısı'nda Türkiye'nin Filistin'e desteğini vurguladı. Toplantıya Filistin Ulusal Ekonomi Bakanı Mohammed Al Amour, Filistin Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa ile birlikte Türkiye ve Filistin’den çok sayıda iş insanı katılım sağladı. Bakan Bolat, Filistin'den Türkiye’ye yapılan gümrük vergisiz hurma ihracat kotasının 5 bin tondan 7 bin tona çıkarıldığını belirterek, bunun ekonomik işbirliğinde önemli bir adım olduğunu söyledi. Bakan Bolat, Türkiye ile Filistin arasındaki ticaret hacminin artışına dikkat çekerek, bu yılın ilk 10 ayında ikili ticaretin 758 milyon dolara ulaştığını ifade etti. Türkiye-Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nın ticaretin büyümesinde kritik bir rol oynadığını belirten Bolat, "Filistin’in yıllık ortalama 10 milyar dolara yakın bir ithalatı bulunmakta ve 7 Ekim 2023’ten önceki dönemde Filistin, Türkiye’den 2 buçuk ila 3 milyar dolar arasında yıllık ithalat yapmaktaydı. Bizim Filistin’de bu yılın ilk 10 ayında ikili Ticaretimiz 758 milyon dolara yükselmiştir" dedi. "FİLİSTİN HALKININ YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ" Filistin halkına destek mesajı veren Bakan Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye'nin Filistin davasındaki kararlılığını vurguladığını hatırlattı. Toplantıda alınan kararların önemine değinen Bolat, Filistin’in Türkiye’ye ihraç ettiği 41 tarım ürününün serbest ticaret anlaşması kapsamında değerlendirileceğini ve bu kararların Filistin ekonomisini güçlendireceğini belirtti. Bakan Bolat, "Filistin’den Türkiye’ye yapılan mevcut hurma ihracat kotasının gümrük vergisiz olarak 5 bin tondan 7 bin tona çıkarılması kararı büyük önem taşımaktadır. Filistin’in ülkemize gerçekleştirdiği tarım ürünleri ihracatının hemen hemen tamamı tercihli giriş imkanına sahip olacaktır. Bu kararlarımız Filistin halkının ve ekonomisinin desteklenmesi konusunda inşallah hayırlı olacaktır" diye konuştu. Toplantıda, iki ülkenin ticaret ilişkilerini derinleştirme kararlılığı bir kez daha ortaya kondu.

Nazilli'nin Kestane Şekeri Uzak Doğu’ya Tat Katıyor Haber

Nazilli'nin Kestane Şekeri Uzak Doğu’ya Tat Katıyor

AYDIN (İHA) - Aydın’ın Nazilli ilçesinde üretilen kestane şekeri, Japonya başta olmak üzere birçok ülkenin sofralarını süslüyor. 18 yıl önce üretime başlayan bir girişimci aile, 15 yıldır Japonların bu lezzeti tercih etmesini sağlıyor. Yıllık 400-500 ton üretim yapan işletme, katkısız ve doğal üretim yöntemleriyle dikkat çekiyor. JAPONLARIN VAZGEÇİLMEZİ OLDU Nazilli’ye bağlı Aksu Mahallesi’nde üretilen Şekerci Kestanesi, yerli ve yabancı pazarda büyük talep görüyor. İşletme sahibi Ersan Çetin, "Türkiye'de kestane üretiminin yüzde 30'unu Aydın karşılıyor. Aydın'daki üretimin de yarısını Nazilli karşılıyor. Dünyanın en iyi ve en doğal kestane şekerini de biz üretiyoruz. En büyük pazarımız ise Japonya. Japonlara birinci kalite bizden, 2. ve 3. kalite kestane şekeri ise İspanya ve İtalya'dan gidiyor. Japonların 15 yıldır birinci kalitedeki kestane şekerinin tek tercihi bizim işletmemiz. Türkiye'de de sadece bizden alıyorlar" dedi. DOĞALLIK SIRRI Glikoz ve katkı maddesi kullanmadan, yalnızca pancar şekeriyle üretim yaptıklarını belirten Çetin, fabrikasyon yerine el işçiliğiyle ürettikleri için Japon pazarında rakipsiz olduklarını söyledi. Kestaneyi işleyip şekere dönüştüren 60 kadın çalışan, tamamen doğal yöntemlere sadık kalarak üretim yapıyor. YILLIK İHRACAT 4-5 KONTEYNER Ekimde başlayan kestane hasadı, işletmede 7 aylık bir üretim sürecine dönüşüyor. Çetin, "Yıllık 4 -5 konteyner kestane şekeri ihraç ediyoruz. Aynı zamanda Türkiye genelindeki büyük işletmelere de kestane ve kestane şekeri gönderiyoruz. İç pazarda İzmir, Bursa, Samsun, Antalya, Ankara, Muğla, İstanbul başta geliyor. Hatta zincir marketlere de kestane gönderiyoruz. Yıllık ortalama 400-500 ton kestane işliyoruz" diyerek üretim kapasiteleri ile ilgili bilgi verdi. UZAKDOĞU'YU FETHEDEN TADIN ÜRETİMİ Hasat edilen kestaneler, dikenlerinden arınması için kuyularda bekletiliyor. Kabuklarından ayrılıp sıcak suyla haşlanan kestaneler, titizlikle işlenerek dörtlü gruplarda tüle sarılıp şuruplanıyor. Dağılmamaları için özenle hazırlanan kestaneler, bir gün dinlendirildikten sonra ambalajlanarak satışa sunuluyor. Bu özenli süreç, tatlıya benzersiz bir lezzet katıyor.

Hopa'da Tır Yoğunluğu Artarak Devam Ediyor Haber

Hopa'da Tır Yoğunluğu Artarak Devam Ediyor

ARTVİN (İHA) - Hopa ilçesinde, Sarp Sınır Kapısı'ndan geçiş yapmak için Karadeniz Sahil Yolu üzerinde park eden tırlar, şehirde yoğunluk yaratıyor. Yetersiz tır park alanları ve park ücretlerinden kaçınan sürücüler, Kemalpaşa, Hopa ve Arhavi'ye kadar uzanan kuyruklarla trafiği aksatarak kazalara neden oluyor. Sokak araları, mahalle içleri ve çocuk parklarına kadar park eden tırlar, trafik yoğunluğunun yanı sıra günlük yaşamı da olumsuz etkiliyor. Hopa Ticaret ve Sanayi Odası (HTSO) Başkanı Osman Demircioğlu, bu sorunun çözülmesi için yeni bir tır parkı projesinin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Demircioğlu, "Tır bazlı konuşacak olursak, Sarp Sınır Kapısı'ndan yaklaşık 700'ün üzerinde günlük tır geçişi ihracat yönünde olmakta, ortalama 500 de ithalat tarafından Türkiye'ye giriş yapmaktadır. 24 saatlik bir zaman diliminde bunun dışında da 1400 civarında tır, Türkiye'nin değişik yerlerinden Hopa Sarp Sınır Kapısı'ndan geçmektedir. Dolayısıyla günlük hareket çıkışlarına ve sevkiyatlara bakılırsa, günlük yoğunluk gitgide artmakta" dedi. "HOPA'NIN TAMAMI TIR İSTİLASIYLA KARŞI KARŞIYA" İhracat anlamında kritik olan bölgenin, Karadeniz'in dağları ve deniz arasına sıkışmış bir alan olduğunu belirten Demircioğlu, "Bulunduğumuz bölgedeki transit yola gördüğünüz üzere çift taraflı tırlar mecburi olarak park edilmiş durumda. Tırcılarımızın park edecekleri alan yok" dedi. Tır sürücülerinin şehrin tamamını park yeri olarak kullanması sonucu Hopa'nın tamamının tır istilasıyla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Günlük yaşamdaki aksamalar ve ölüme varan sonuçları olan trafik kazalarına değinen Demircioğlu, "Bu düzensizliği ortadan kaldıracak çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

İran'dan Turunçgil, Badem ve Süs Bitkisi İthalatına Engel Haber

İran'dan Turunçgil, Badem ve Süs Bitkisi İthalatına Engel

Türkiye, İran’dan gelen bazı tarım ürünlerine yönelik yeni yasaklar getirdi. 1 Kasım 2024 itibariyle, İran’dan turunçgil, badem, iç ve dış mekan süs bitkilerinin ithalatı yasaklandı. Bu adım, özellikle Xylella fastidiosa bakteriyel hastalığı ve turunçgillerdeki "Yeşillenme" hastalığına karşı alınan önlemler çerçevesinde atıldı.   Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi’ne gönderdiği yazıda, ithal edilecek bitkilerin, Bitki Karantinası Yönetmeliği’ne göre kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. İran’da tespit edilen Xylella fastidiosa bakterisi ve turunçgillerdeki Yeşillenme hastalığı, bu kısıtlamaların gerekçesi olarak ifade edildi.   Yasakların bir parçası olarak, İran’dan Türkiye’ye badem, iç ve dış mekan süs bitkisi ithalatı durduruldu. Ayrıca, yakacak amaçlı badem kabuklarının ithalatı da yasaklandı.   TURUNÇGİL İTHALATI VE TRANSİT GEÇİŞİNE YASAK Diaphorina citri bakterisinin etkisiyle, İran’dan turunçgil meyveleri ve turunçgil yetiştiriciliğinde kullanılan materyallerin ithalatı durduruldu. Bu ürünlerin Türkiye toprakları üzerinden transit geçişi de yasaklandı.   ENGİNAR İTHALATINA YENİ DÜZENLEMELER Türkiye’ye yapılacak enginar ithalatında, ürünlerin taze soyulmuş iç tabla enginar şeklinde ve bozulmayı engellemek için salamura yapılarak, uygun koşullarda sevk edilmesi gerekiyor.   Diaphorina citri’ye karşı alınan önlemler kapsamında, İran’dan ithalatı yapılacak ürünlerde fümigasyon yapılması ve Bitki Sağlık Sertifikası’nda fümigasyon bilgileri bulunması gerektiği belirtildi.   TAŞIMA ARAÇLARINA SIKI KONTROL İran’dan yapılan ithalatlarda, taşıma araçlarının, konteynerlerin, ürün paketlerinin ve ambalajlarının dezenfekte edilmesi zorunlu hale getirildi. Dezenfeksiyon belgelerinin, İran’daki yetkili otoritelerce düzenlenen Bitki Sağlık Sertifikası ile birlikte ülkeye girişte sunulması isteniyor.   TURUNÇGİL YEŞİLLENME HASTALIĞI   Turunçgil yeşillenme hastalığı, turunçgil alanlarında veya ülkeler arası ticaretle taşınan vektör böceklerle yayılmaktadır. Bu hastalık, özellikle portakal, mandalin ve greyfurt gibi turunçgil türlerini etkiler.

Pamuk Üretimi ve Gümrük Birliği Sorunu Haber

Pamuk Üretimi ve Gümrük Birliği Sorunu

Pamuk Üretiminde Düşüş Bayraktar, Türkiye'de pamuk üretiminin son yıllarda azaldığını belirterek, özellikle 2023 yılında ekim alanlarında önemli bir düşüş yaşandığını ifade etti. Bu durumun, pamuk fiyatlarındaki düşüş ve üreticilerin karlılığını etkileyen çeşitli faktörlere bağlı olduğunu vurguladı. Gümrük Birliği Anlaşması'nın Olumsuz Etkileri Bayraktar'a göre, pamuğa Gümrük Birliği Anlaşması gereği sanayi ürünü muamelesi yapılması, Türkiye'nin pamuk ithalatına gümrük vergisi koymasını engelliyor. Bu durum, dünya pazarındaki düşük pamuk fiyatları nedeniyle Türk pamuk üreticilerinin daha da zor durumda kalmasına neden oluyor. Bayraktar, pamuğun tarım ürünü olarak kabul edilmesi ve Gümrük Birliği Anlaşması'nın bu doğrultuda revize edilmesi gerektiğini savundu. Üreticilerin Zor Durumu Bayraktar, pamuk üreticilerinin maliyetlerinin sürekli arttığını ve elde ettikleri gelirlerin bu maliyetleri karşılamadığını belirtti. Özellikle dünya pazarındaki pamuk fiyatlarının düşük olması ve Türkiye'de pamuk alım fiyatlarının üretim maliyetlerinin altında kalması üreticileri zora sokuyor. Bayraktar, bu durumun devam etmesi halinde önümüzdeki yıllarda pamuk üretiminin daha da azalabileceği uyarısında bulundu. Çözüm Önerileri Bayraktar, pamuk üreticilerinin sorunlarının çözümü için şu önerilerde bulundu: Gümrük Birliği Anlaşması'nın Revize Edilmesi: Pamuğun tarım ürünü olarak kabul edilmesi ve ithalata gümrük vergisi konulması. Destekleme Ödemelerinin Artırılması: Pamuk üreticilerine verilen destekleme ödemelerinin artırılması ve üreticilerin maliyetlerini düşürecek diğer önlemlerin alınması. Pamuğun Değerlendirilmesi: Pamuktan elde edilen katma değerin artırılması için yeni ürünler geliştirilmesi ve pazarlama stratejilerinin güçlendirilmesi. Birliklerin Rolü: TARİŞ, Çukobirlik ve Antbirlik gibi birliklerin, pamuk alım fiyatlarını üreticilerin maliyetlerini karşılayacak şekilde belirlemesi. Sonuç Şemsi Bayraktar'ın açıklamaları, Türkiye'de pamuk üretiminin karşı karşıya olduğu sorunlara ve çözüm önerilerine ışık tutuyor. Pamuk sektörünün geleceği için alınacak kararların, üreticilerin yaşam koşullarını iyileştirmek ve ülke ekonomisine katkı sağlamak açısından büyük önem taşıdığı görülüyor.

Tarife Kontenjanı ile Ayçiçeği İthalatında Yeni Düzenlemeler Haber

Tarife Kontenjanı ile Ayçiçeği İthalatında Yeni Düzenlemeler

Yağlık ayçiçeği tohumu ve ham ayçiçeği yağı ithalatında açılan tarife kontenjanının esasları belirlendi. Ticaret Bakanlığı'nın "Yağlık Ayçiçeği Tohumu ve Ham Ayçiçeği Yağı İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanmasına İlişkin Tebliğ" Resmi Gazete'de yayımlandı. Tebliğ’e göre, söz konusu ürünlerde ağustos ayında Cumhurbaşkanı Kararı ile açılan tarife kontenjanı, İthalat Genel Müdürlüğü tarafından 30 Kasım'a kadar yerli yağlık ayçiçeği tohumu alımı yapanlara öncelik tanıyarak, ham veya rafine ayçiçeği yağı üreten sanayici firmalara dağıtılacak. Kontenjan, 1 milyon ton yağlık ayçiçeği tohumu esas alınarak ve bunun karşılığı olarak yüzde 40 randıman ile ham ayçiçeği yağı cinsinden dağıtılacak. Kontenjan miktarı, tamamı yağlık ayçiçeği tohumu olarak dağıtılırsa 1 milyon tonu, ham ayçiçeği yağı olarak dağıtılırsa 400 bin tonu geçemeyecek. Başvurular, 2-13 Aralık tarihleri arasında e-Devlet üzerinden veya Ticaret Bakanlığı'nın internet sitesinden yapılabilecek. Ayrıca, yağlık ayçiçeği tohumu ve ham ayçiçeği yağı için tarife kontenjanı talep edilmesi durumunda, Bakanlıkça uygun görüldüğü takdirde her iki ürün için ayrı ayrı ithalat lisansı düzenlenebilecek. Tebliğ kapsamındaki ithalatta sadece ithalat lisansında kayıtlı miktar için indirimli gümrük vergisi uygulanacak.

Almanya, Türkiye ile organik ürün ticaretini geliştirmek istiyor Haber

Almanya, Türkiye ile organik ürün ticaretini geliştirmek istiyor

Yüz yılı aşkın bir süredir devam eden Türk Alman ticari ilişkilerinin güçlendirilmesi ve yeni işbirliği fırsatlarının oluşturulması amacıyla Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği ve Ege İhracatçı Birlikleri ortaklığında Gıda Konulu Alman-Türk Ekonomi Günü etkinliği düzenlendi. Avrupa’da Türk gıdalarına büyük talep olduğunu dikkat çeken Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Ralf Schröer, “Türkiye tarım üretiminde güçlü bir Pazar. Özellikle, meyve ve sebzede. 2024 yılında sebzede yüzde 5.6, meyvede yüzde 3.4 büyüme bekleniyor. Organik ürünler AB pazarı için çok önemli. Türkiye ile ihracatımızda un, fındık, ayçiçek yağı öne çıkıyor. Ancak Ege Bölgesinde üretilen gıda ürünlerine yönelmek istiyoruz. AB’nin en büyük alıcısı Almanya, Türkiye ile organik ürünlerde ticareti geliştirmeye ilgi duyuyor. Sadece gıda üretimi değil, gıda işleme, lojistik alanlarında da tedarik zincirinin tüm aşamalarında işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Türk gıda pazarı yeni fırsatlar sağlıyor. Glütensiz gıdalar ve şekersiz ürünlere Almanya’dan büyük talep var. Türkiye glütensiz gıdalar ve şekersiz ürünlerde önemli bir pazar. Almanya’da yeni bir uygulama başlatıldı. 250 metrekareden büyük olan işletmelere menülerinde glutensiz gıda sunma zorunluluğu getirildi. Bu Türkiye için bir fırsat olabilir.” dedi. Türkiye ile Almanya arasındaki dış ticaret hacmi 50 milyar dolar seviyesinde Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Birliğimiz 12 farklı sektör ve 7 bin 500‘ün üzerinde üyemizle 215 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiren dinamik ve her geçen gün gelişen büyüyen bir birliktir. Türkiye, 2023 yılında yüzde 2,8 artışla 35 milyar dolarlık tarım ürünleri ihraç ederken, Ege İhracatçı Birlikleri yüzde 8,8 artışla 7,3 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının yüzde 20’sini tek başına gerçekleştirerek Türkiye şampiyonu oldu. Dünyanın tarım ambarı Ege Bölgesi olarak 2023 yılında da liderliğimizi koruduk. 2024 yılında da bu olumlu eğilim devam ediyor. Önümüzdeki süreçte yüksek teknoloji yatırımlar ve sürdürülebilirlik vizyonuyla Türkiye’de 10 milyar dolarlık tarım ihracatına ulaşacağımızı öngörüyoruz. Türkiye, 2023 yılında 255 milyar 800 milyon dolarlık ihracata imza atarken, Avrupa’nın ekonomik motoru Almanya’ya 21 milyar 79 milyon dolarlık ihracat yaptık.” dedi. Başkan Eskinazi, “Türkiye, 2023 yılında Almanya’dan 28,6 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Türkiye ile Almanya arasındaki dış ticaret hacmi 50 milyar dolar seviyesinde. Almanya’da gıda kalemlerinde ülkenin kendine yetme oranlarına baktığımızda; Almanya’da ihtiyaç duyulan meyvenin sadece ’ü, balık/deniz ürünlerinin %27’si, bitkisel yağların %28’i, sebzelerin %38’i Almanya’da üretilirken, şekerin 3’ü, patatesin 8’i, peynirin 6’sı Almanya’da üretiliyor. Almanya’ya yıllık 2 milyar dolarlık gıda ihracatımız var. Bu rakamın gerçek potansiyelimizi yansıttığını düşünmüyorum. İki ülke arasındaki potansiyelin daha fazla olduğunu biliyor ve adımlarımızı bu çerçevede atıyoruz. Almanya’nın Nürnberg şehrinde düzenlenen BioFach Fuarı’na çeyrek asırdır Türkiye Milli Katılım Organizasyonu gerçekleştiriyoruz.” Diye konuştu. Jak Eskinazi, “Almanya’ya 2023 yılında gıda ihracatımızda yaş meyve sebze sektöründe yüzde 43,2’lik, zeytin ve zeytinyağı sektöründe yüzde 24’lük, hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamullerinde yüzde 21’lik, su ürünleri ve hayvancılık mamullerinde yüzde 17’lik, kuru meyve ve mamullerinde yüzde 9’luk, meyve sebze mamullerinde yüzde 8’lik, fındık ve mamulleri yüzde 2’lik artış sağladık. 2024’ün ilk dört ayında ise Türkiye’nin Almanya ile ticaretinde gerileme yaşandı. Almanya’ya yüzde 5 azalışla 6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Gıda ihracatımız yüzde 10 artışla 748 milyon dolar oldu. Özellikle İzmir sektörel çeşitliliğin ve zenginliğin zirvede olduğu bir şehir. Kuru meyve, mamul, zeytin-zeytinyağı, su ürünleri, baharat, tütün, odundışı orman ürünlerinde, organik üretimde dünyada güçlü bir oyuncuyuz.” dedi. İzmir’de kurulan Ulusal Tohum Gen Bankası dünyadaki ilk gen bankalarından biri Başkan Eskinazi, “Türkiye’nin en önemli tohum bankası Ulusal Tohum Gen Bankası Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesinde 1964 yılında tarım kenti ve ihracat kenti İzmir’de kurulmuştur. Bu gen bankası dünyadaki ilk gen bankalarından biri olma niteliğini de taşıyor. Ulusal Tohum Gen Bankasında 3 bin 339 türe ait 55 binden fazla tohum örneği günümüz ve gelecekteki bitkisel araştırmaların kullanımına hazır bir şekilde kaybolmadan saklanmaktadır. Tarımda lider bir bölge olan İzmir’e her geçen sene Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na hizmet eden yeni yatırımlar yapılıyor. Paydaşı olduğumuz Avrupa ve Türkiye’nin en büyük modern sera ve tarımsal sanayi kümelenmesi Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, aynı zamanda Bayındır’da kurulan Tarıma Dayalı İhtisas Çiçekçilik Organize Sanayi Bölgesi önemli bir potansiyeli ortaya çıkaracak.” Diye konuştu. Avrupa Birliği’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 7’inci sıradayız Eskinazi, “Bergama’da kurulan Tarıma Dayalı İhtisas Süt Organize Sanayi Bölgesi, tohum fide tıbbi aromatik bitkilerle ilgili Kınık’ta kurulan Bitkisel Üretim Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi bütün dünyada gıdayla ilgili endişelerin arttığı bu dönemde, ülkemiz için büyük bir avantajımız. Türkiye’nin organik ürün ihracatının yüzde 75’i Ege Bölgesi’nden gerçekleştiriliyor. Yıllık 3 milyon tona yakın organik ürün ithal eden Avrupa Birliği’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 7’inci sıradayız, hedefimiz bu listede ilk üçe girmek. Türk organik sektörü Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine uyum sağlamış bir sektör. Türkiye’nin organik sektöründe yaklaşık 35 yıllık bir deneyimi var. Bu yüzden Türk organik ihracatçıları olarak, Avrupa’nın bir numaralı tedarikçisi olmaya talibiz.” dedi. Biz organik tarıma Alman disipliniyle başladık Ege İhracatçı Birlikleri Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Organik tarım ihracatımızı her geçen gün artırıyoruz. En önemli konu gıda güvenliğinin sağlandığı ticaret zincirinin oluşturulmasıdır. Biz organik tarıma Alman disipliniyle başladık. Alman kontrol firmalarının disipliniyle başladık. Bizim Almanya ile işbirliğimizin başarılı olmasının temeli buradan geliyor. Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir, pandemi sonrasında Almanya ve Avrupa Birliği organik üretimi yüzde 30 artırma kararı aldığını net bir şekilde dünya kamuoyuna iletti. Bu karar ülkenin dinamiklerinin kökten değişmesidir. Bizim de önceliğimiz topraklarımızı koruyarak, sağlıklı gıda üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak olacak.” dedi. Avrupa’nın ve dünyanın sağlıklı ürün tedarikçisi olmaktan gurur duyuyoruz Başkan Işık, “Organik tarım; sürdürülebilirliğin tarladan rafa kadar izlenebilirliğin ve gıda güvenliğinin sağlandığı tarım şeklidir. Ülkemizde bütün paydaşlarımızla çok önemli çalışmalar yürütüyoruz. Avrupa’nın ve dünyanın sağlıklı ürün tedarikçisi olmaktan gurur duyuyoruz. Bunu uluslararası sertifikalarla devam ettireceğiz. Sürdürülebilirlikte koordinatör birliğiz. Organik tarımın başlangıcı Ege Bölgesi ve İzmir’dir. Ege Bölgesi organiğin merkezidir. Türkiye’nin kapsamlı bir organik altyapısı var. Çiftçilere eğitimler veriyoruz. Kooperatifçilik için denetleme mekanizmaları oluşturulmalı. AB’de bağımsız yüzlerce danışmanlık firmaları var. Bizde bunu firmalar üstlenmiş durumda. Bunun organize edilmesi gerek. Kuru meyveler Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlıklı ürünler kategorisine alındı. EİB olarak biz Türkiye’de tarımın dinamiğiyiz, merkeziyiz. Organik tarım bizim için büyük bir adanmışlık, 35 yıllık geçmişimiz var.” diye konuştu. Yeni sistemde Organik Tarım Bilgi Sistemi üzerinden kontrol raporları girildikten sonra dijital sertifikalar basılacak Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı, Ekolojik Tarım Dairesi Başkanı Dr. Başak Egesel, “Türkiye’nin yurtdışında ilk ticaret odası Almanya’da kurulmuş. Almanya ile bağlarımız çok kuvvetli. Organik ürünler her geçen yıl daha önemseniyor. Ticaretimizde Almanya ilk sırada yer alıyor. Son dönemde dünyada gıda, iklim krizi, su, enerji konuları çok kıymetli hale geldi. Türkiye’de üretim planlaması yapıyoruz. Profesyonel şekilde tarımı yönetiyoruz. Organik tarım bizim için öncelikli. Avrupa Yeşil Mutabakatı sürecinde ülkemizin ciddi tedbirleri var. Tarım ve Orman Bakanlığımızın hedefi; planlı üretim, üretimin sürdürülebilirliği, verimlilikle birlikte kalitenin artırılması, diğer ülkelerin isteklerini göz önünde bulundurarak ülkemizdeki gıda arz güvenliğini sağlamak, boş tarım arazilerinin değerlendirilmesi, atık yönetimi. Yeni bir destekleme modeli geliştirdik. Kalkınma planları ve stratejik planlarımızın hepsi Avrupa Yeşil Mutabakatı süreci dikkate alınarak gerçekleştiriliyor. Organik tarımı kanun çerçevesinde yürütüyoruz. Bakanlığımızın uhdesinde, denetimler yapıyoruz. Yetkiyi verirken akreditasyon şartı var. Yüzde yüz kontrol zorunluluğu var. Yeni sistemde Organik Tarım Bilgi Sistemi üzerinden kontrol raporları girildikten sonra dijital sertifikalar basılacak ve tarım cebimde app uygulamasına sertifikalar gelecek. Karekodlarla ürünler yurtdışında nerede satılabiliyorsa görülecek ve izlenebilirlik tesis edilecek. Organik tarım üreticilerine hibe desteği sağlıyoruz. Almanya ile ticaretimizde ihracatta söz sahibi olduğumuz ürünler; kurutulmuş meyveler, fındık, üzüm, incir öne çıkıyor, diğer öne çıkan ürünler ise meyve suyu, buğday, soya hariç yağlı tohumlar.” dedi. Gümrük Birliğinin güncellenmesi gerekiyor Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK) Genel Sekreteri Okan Özoğlu, “Almanya ve Türkiye’nin ticaretini artırması için Gümrük Birliğinin güncellenmesi gerekiyor. Lojistikteki sorunlar aşılmalı. Özellikle gümrüklerde bekleme süreleri ürünlerin raf ömrünü etkiliyor. Kimyasal kalıntılara dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri. Sahada kontrol kontrollü tarıma yönelinmesi için kooperatifleşme çok önemli. İtalya’daki toptancılar kooperatifleşerek, tarladan başlayan soğuk zincirde kontrollü olarak dünyaya ürünlerini satıyorlar. Türkiye olarak kooperatifleşmede daha güçlü bir altyapı oluşturmalıyız.” diye konuştu. Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası AHK İzmir Temsilcisi Deniz Eriten, Türkiye Almanya arasında karşılıklı ticaretin artırılması için networking çalışmaları yaptıklarını, sektörlerin öncülerini bir araya getirdiklerini söyledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.