TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Izmir

AGRONEWS - Izmir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Izmir haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

25 Yıl Sonra Döndüğü Memleketinde Başarı Hikâyesi Yazdı Haber

25 Yıl Sonra Döndüğü Memleketinde Başarı Hikâyesi Yazdı

AĞRI (İHA) - İzmir’de 25 yıl yaşayan ve 2017’de memleketi Ağrı’ya dönen Suzan Aydın, hayvancılık alanında örnek bir başarıya imza attı. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın "Genç Çiftçi Projesi" kapsamında 6 düve sahibi olan 44 yaşındaki Aydın, Ağrı’nın Çakıroba köyünde başladığı hayvancılık faaliyetlerini genişleterek bugün 50 büyükbaş hayvanın bakımını yapıyor. Artan hayvan sayısıyla birlikte 2020 yılında Doğu Anadolu Projesi (DAP) desteğine başvuran Aydın, yüzde 50 hibe desteğiyle modern bir ahır inşa etti. Şu an tüm hayvanlarının gebe olduğunu belirten Aydın, hedefinin 200 büyükbaş hayvana ulaşmak olduğunu söyledi. Sabah 6.30’da hayvanların yem ve temizlik işleriyle ilgilenen Aydın, "Kadınlara tavsiyem, evde oturmasınlar, üretimle uğraşsınlar" dedi. İşe başladığında durumlarının çok iyi olmadığını ama azimle bugünlere geldiklerini ifade etti. Ağrı Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Hüseyinoğlu, Suzan Aydın’ın işletmesini ziyaret ederek genç çiftçi projelerinin önemine vurgu yaptı. Hüseyinoğlu, "Suzan abla, 2017 yılında İzmir'den köyüne dönerek hayvancılığa başladı. Genç Çiftçi Projesi'yle başladığı bu yolda, hayvan sayısını artırarak DAP'tan yüzde 50 hibeyle modern bir ahır kurdu. Bu süreçte elde ettiği gelirle tarla ve traktör alarak yem bitkisi üretimine de geçti. Kendisi, hayvancılıkta doğru destek ve azimle nasıl başarı elde edileceğinin örneğidir" dedi. Ağrı’nın hayvancılıkta büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Hüseyinoğlu, ilde 313 bin büyükbaş ve 1 milyon 591 bin küçükbaş hayvan varlığı bulunduğunu ve genç çiftçilere yönelik desteklerin süreceğini ifade etti. Ayrıca hayvan hastalıklarına karşı aşılamalar ve küpeleme çalışmalarının devam ettiğini de sözlerine ekledi.

İzmir 2030'da Sıfır Karbon Hedefine İlerliyor Haber

İzmir 2030'da Sıfır Karbon Hedefine İlerliyor

Avrupa’nın İlk Ödüllü Şehri İzmir, AB üyesi olmayan şehirler arasında “Misyon Etiketi” alan ilk kent oldu. 2030 hedefiyle sıfır karbon çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, doğa dostu projeleriyle hem Türkiye’de hem Avrupa’da öncü bir şehir olmayı hedefliyor. Başkan Tugay: "Öncü Olmalıyız" İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir’in Türkiye’de iklim nötr olma yolunda ilerleyen ilk şehir olduğuna dikkat çekerek, “Fosil yakıtları azaltıp yenilenebilir enerjiye geçerek karbon emisyonlarını dengelemeliyiz. İzmir’i hem Türkiye hem de Avrupa için ilham kaynağı yapacağız” dedi. Enerji Tüketiminde Karbon Azaltımı NetZeroCities kapsamında İzmir, enerji tüketimini karbondan arındırmayı hedefleyen “GCC-SYNERGY” projesiyle 25 pilot şehir arasında yer aldı. 2 yıl sürecek proje, enerji kaynaklarının verimli kullanımına odaklanıyor. Dirençlilik ve Risk Analizleri “İklime Hazır İzmir” projesiyle, kent ölçeğinde iklim uyum stratejileri geliştirilecek. 145 bin euro hibe alan proje, İzmir’in kırılganlık ve risk analizlerini güncelleyerek kapsamlı eylem planları oluşturacak. 20 Milyar Euro Yatırım Gerekiyor İzmir’in sıfır karbon hedefi için gerekli olan emisyon azaltımı 21 milyon ton karbondioksite eşdeğer. Bu hedefe ulaşmak için 20 milyar euro yatırım planlanıyor. İzmir’in ulaşım, atık yönetimi, tarım ve kentsel dönüşüm gibi alanlardaki tüm projeleri iklim değişikliği hedefleriyle uyumlu şekilde yürütülüyor. Avrupa'da Güçlü Pozisyon AB fonlarına erişimi kolaylaşan İzmir, akıllı şehirler ağı içinde önemli bir yer edindi. Bu adımlar, İzmir’i yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa’da da sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda lider bir şehir haline getirecek.

Tarım Arazisine Konut Projesi Skandalı Haber

Tarım Arazisine Konut Projesi Skandalı

İstanbul merkezli ArsaVev isimli şirketin İzmir'in Dikili ilçesindeki tartışmalı projelerine bir yenisi eklendi. Şirketin, imar planlarında tarım arazisi olarak kayıtlı bir bölgede 33 bloktan oluşan bir konut projesi başlattığı ortaya çıktı. ArsaVev daha önce, turizm alanında kalan bir başka arazide konutları imara aykırı şekilde lüks daire olarak satışa sunmuştu. Şirketin yeni projesi, Bahçeli Mahallesi’nde 141 bin metrekarelik bir alanda hayata geçiriliyor. Ancak bu alan hem Dikili Belediyesi’nin e-imar uygulamasında hem de Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü kayıtlarında "tarla" olarak geçiyor. Bölgenin henüz imar planı bulunmamasına rağmen şirket, inşa edeceği konutları 5 milyon TL’den satışa çıkardı. PLANA GÖRE TURİZM ALANI "Ekmas Dikili 2. Etap" projesinin yer aldığı parsel, 25 bin ölçekli Dikili Termal Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Nazım İmar Planı’nda turizm alanı olarak işaretlenmiş durumda. Fakat imara açılmamış bölgede bu plana dayanarak konut inşa edilmesi mümkün değil. Ayrıca, proje için herhangi bir ÇED sürecinin başlatılmadığı ve imar planı çalışmasının olup olmadığı da bilinmiyor. Bölgedeki mevcut villa tipi evler 2 kat sınırıyla sınırlı iken, yeni projede binalar 5 kat olarak tasarlanmış. KONUTLAR ŞİMDİDEN TÜKENDİ ArsaVev, projeyi İzmir merkezli Ekmas Holding’in Ekmas Yapı ortaklığıyla sürdürüyor. İnternet üzerinden satışa çıkarılan konutların tamamının satıldığı belirtiliyor. FENERBAHÇE SPONSORLUĞU VE TARTIŞMALI REKLAM Şirketin sahibi Bülent Öztürk, aynı zamanda Fenerbahçe Spor Kulübü sponsorları arasında yer alıyor. ArsaVev, daha önce Okan Bayülgen’in oynadığı reklamlarıyla gündeme gelmişti. Reklamlarda, hacizli otel odaları ve arsa paylarının satışa sunulduğu iddiaları tartışma yaratmış, bu nedenle Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü şirketin reklamlarını durdurma kararı almıştı. ArsaVev’in "trend yazlık bölgelerde erişilebilir evler" sloganıyla Çeşme, Foça, Bodrum gibi turistik bölgelerde de projeleri olduğu biliniyor. Ancak bu projelerin birçoğu imar ve yasalara uygunluk açısından soru işaretleri yaratıyor.

Nazilli'nin Kestane Şekeri Uzak Doğu’ya Tat Katıyor Haber

Nazilli'nin Kestane Şekeri Uzak Doğu’ya Tat Katıyor

AYDIN (İHA) - Aydın’ın Nazilli ilçesinde üretilen kestane şekeri, Japonya başta olmak üzere birçok ülkenin sofralarını süslüyor. 18 yıl önce üretime başlayan bir girişimci aile, 15 yıldır Japonların bu lezzeti tercih etmesini sağlıyor. Yıllık 400-500 ton üretim yapan işletme, katkısız ve doğal üretim yöntemleriyle dikkat çekiyor. JAPONLARIN VAZGEÇİLMEZİ OLDU Nazilli’ye bağlı Aksu Mahallesi’nde üretilen Şekerci Kestanesi, yerli ve yabancı pazarda büyük talep görüyor. İşletme sahibi Ersan Çetin, "Türkiye'de kestane üretiminin yüzde 30'unu Aydın karşılıyor. Aydın'daki üretimin de yarısını Nazilli karşılıyor. Dünyanın en iyi ve en doğal kestane şekerini de biz üretiyoruz. En büyük pazarımız ise Japonya. Japonlara birinci kalite bizden, 2. ve 3. kalite kestane şekeri ise İspanya ve İtalya'dan gidiyor. Japonların 15 yıldır birinci kalitedeki kestane şekerinin tek tercihi bizim işletmemiz. Türkiye'de de sadece bizden alıyorlar" dedi. DOĞALLIK SIRRI Glikoz ve katkı maddesi kullanmadan, yalnızca pancar şekeriyle üretim yaptıklarını belirten Çetin, fabrikasyon yerine el işçiliğiyle ürettikleri için Japon pazarında rakipsiz olduklarını söyledi. Kestaneyi işleyip şekere dönüştüren 60 kadın çalışan, tamamen doğal yöntemlere sadık kalarak üretim yapıyor. YILLIK İHRACAT 4-5 KONTEYNER Ekimde başlayan kestane hasadı, işletmede 7 aylık bir üretim sürecine dönüşüyor. Çetin, "Yıllık 4 -5 konteyner kestane şekeri ihraç ediyoruz. Aynı zamanda Türkiye genelindeki büyük işletmelere de kestane ve kestane şekeri gönderiyoruz. İç pazarda İzmir, Bursa, Samsun, Antalya, Ankara, Muğla, İstanbul başta geliyor. Hatta zincir marketlere de kestane gönderiyoruz. Yıllık ortalama 400-500 ton kestane işliyoruz" diyerek üretim kapasiteleri ile ilgili bilgi verdi. UZAKDOĞU'YU FETHEDEN TADIN ÜRETİMİ Hasat edilen kestaneler, dikenlerinden arınması için kuyularda bekletiliyor. Kabuklarından ayrılıp sıcak suyla haşlanan kestaneler, titizlikle işlenerek dörtlü gruplarda tüle sarılıp şuruplanıyor. Dağılmamaları için özenle hazırlanan kestaneler, bir gün dinlendirildikten sonra ambalajlanarak satışa sunuluyor. Bu özenli süreç, tatlıya benzersiz bir lezzet katıyor.

Ulucak Höyüğü’nde 8.850 Yıllık Tarım ve Yaşam İzleri Haber

Ulucak Höyüğü’nde 8.850 Yıllık Tarım ve Yaşam İzleri

"Binalar İnsan Gibi Düşünülmüş" Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Çevik, höyükte 8.850 yıl önceye uzanan kesintisiz yerleşim izlerinin bulunduğunu belirtti. Çevik, bu yıl yapılan kazılarda 7.800 yıllık bir binanın bilinçli olarak yakılarak kapatıldığını, içine tahıl, kemik spatula, orak, kaplumbağa kabuğu ve büyükbaş hayvan kemiklerinin bırakıldığını söyledi. Bu tür terk ritüellerinin binaların insan gibi doğup yaşadığı ve ömrünü tamamladığında “öldüğünü” simgelediğini ifade etti. Kaplumbağa Vurgusu Dikkat Çekti Prof. Dr. Çevik, Batı Anadolu’da kaplumbağaya yapılan bu vurguya nadir rastlandığını ve bunun bereket ile bolluk temalarıyla ilişkilendirildiğini belirtti. Şanlıurfa’daki Nevali Çori Höyüğü’nde kaplumbağayla dans eden insan figürleriyle benzerliklere dikkat çeken Çevik, kaplumbağa kabuğu ile yapılan bu ritüellerin dönemin inanç ve sembolizmini anlamak için önemli ipuçları sunduğunu dile getirdi. Buluntuların Önemi Kazılarda ayrıca çok sayıda buğday, mercimek, kaplar ve kemikten yapılmış orak bıçakları bulundu. Bunların, binanın bilinçli bir şekilde kapatılması öncesinde tabana bırakıldığı anlaşıldı. Bu bulgular, hem Batı Anadolu’nun erken çiftçi toplulukları hakkında bilgi sunuyor hem de ritüel pratiklerini daha iyi anlamamızı sağlıyor. "Geleceğe Miras Projesi Kapsamında Uzun Bir Dönem Çalışıldı" Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteklediği “Geleceğe Miras” projesi kapsamında, bu yıl kazılar uzun bir süre devam etti. Çevik, Ulucak Höyüğü’nün Batı Anadolu’nun en erken tarım topluluklarının yaşamına dair eşsiz bilgiler sunduğunu ve araştırmaların bölgenin tarihine ışık tuttuğunu ifade etti.

Türk ve Alman İş Dünyası İzmir’de Buluştu: Yeni Yatırımlar Kapıda Haber

Türk ve Alman İş Dünyası İzmir’de Buluştu: Yeni Yatırımlar Kapıda

İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen Türk-Alman Yatırım ve İş Birliği Günü, Türkiye ile Almanya arasındaki ticari ilişkileri daha da güçlendirmek amacıyla rekor bir katılımla gerçekleştirildi. Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği, İzmir Ticaret Odası (İZTO) ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) iş birliğiyle düzenlenen etkinliğe, 250 İzmirli firma ile 32 Alman firması katıldı. Toplamda 350'den fazla ikili iş görüşmesi yapılarak yeni iş birliklerinin temelleri atıldı. Toplantının açılışına Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg, T.C. Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Yeşim Kebapcıoğlu, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar katıldı. SORG: "ALMAN YATIRIMCILARIN DİKKATİ İZMİR'DE" Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg, İzmir’in coğrafi konumu, doğrudan uçuş imkânı ve modern altyapısıyla Alman yatırımcıların ilgisini çektiğini belirtti. Türkiye'de 8.300’den fazla Alman sermayeli şirket bulunduğunu ifade eden Sorg, İzmir’in bu firmalar için önemli bir merkez olduğunu söyledi. Sorg, "İzmir ekonomisi inşaattan enerjiye, teknolojiden telekomünikasyon ve gıdaya kadar geniş bir yelpazede şekilleniyor. Bu geniş yelpaze de Alman firmaların dikkatini çekiyor. İzmir, Türkiye ve Almanya ilişkilerinde önemli bir role sahip. İzmir’de bağımsız bir Başkonsolosluğumuzun olması bu ilişkilerin ne denli önemli olduğunun da bir göstergesi. Türkiye’de 8300’den fazla Alman sermayeli şirket faaliyet göstermektedir. Bu şirketlerin önemli bir kısmı ise otomotiv ve yenilenebilir enerji sektörlerine ilgi duymaktadır" dedi. KEBAPCIOĞLU: "ALMANYA'DAKİ TÜRK TOPLUMU İLİŞKİLERİMİZİN TEMEL UNSURU" Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Yeşim Kebapcıoğlu, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin yoğun ve çok boyutlu olduğuna dikkat çekti. İki ülkenin yakın ortak ve müttefik olduğunu vurgulayan Kebapcıoğlu, "Dış ilişkilerimiz açısından Almanya’nın, aramızdaki bağların çeşitlilik ve zenginliği bakımından ön sıralarda yer aldığını söylemek mümkün. Almanya’daki Türk toplumu ilişkilerimizi özel yapan başlıca unsurdur" dedi. Kebapcıoğlu, Almanya'da toplumun her kesiminde, bilimden spora, üretimden pazarlamaya kadar üstün başarılar gösteren Türklerin, iki ülke arasındaki bağların güçlenmesine önemli katkı sunduğunu belirtti. Türkiye'de faaliyet gösteren Alman şirketlerinin ve ülkede yaşayan Alman vatandaşlarının da bu ilişkilerde olumlu bir rol üstlendiğini ifade etti. ÖZGENER: "ALMANYA, TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ EKONOMİK PARTNERİ" İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, Almanya'nın Türkiye'nin en önemli ekonomik ortaklarından biri olduğunu söyledi. Almanya’nın Türkiye ihracatındaki payının yüzde 12 seviyesinde olduğunu belirten Özgener, 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde Almanya'ya 15.3 milyar dolarlık ihracat, 19.8 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirildiğini vurguladı. "2024 yılı sonunda ihracatımızın; geçmiş üç yılda 17-19 milyar dolar bandında gerçekleşen rakamları geride bırakacağını öngörüyoruz" diyen Özgener, Almanya, Almanya'dan iş insanlarının Türkiye'ye gelişinde yaşanan vize sorunlarına değinerek bu konuda destek beklediklerini ifade etti. BERLİN YAPAY ZEKA MODELİ, İZMİR’E TAŞINACAK Özgener, Almanya ile teknoloji, dijital dönüşüm ve yapay zeka alanında ortak projeler gerçekleştirmek istediklerini söyledi. Berlin Yapay Zeka ve Dijitalleşme Merkezi’nde yapılan incelemelerin ardından, bu modeli İzmir’e taşımaya karar verdiklerini açıkladı. Bu girişimle, İzmir’in kentsel planlamasına ve afet yönetimine katkı sağlanması hedefleniyor. YORGANCILAR: "İZMİR TEDARİK ZİNCİRİNİN GÜÇLÜ BİR PARÇASI OLABİLİR" Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, Almanya ile ilişkilerde vize sorununa dikkat çekti. Vize randevularının uzun sürdüğünü ve bu durumun iş insanlarının fuar ve teknik gezilerine katılımını engellediğini söyledi. Yorgancılar, "Ticaret hacmimizi karşılıklı olarak büyütmek için de vize sorununu çözümlememiz öncelik arz ediyor. Vize için randevu alma süreci maalesef ki çok uzun, randevu alabildikten sonraki bekleme süreci de uzuyor, vize alabilenlerin çoğu kısa süreli vize alabiliyor veya red görüyor. Üyelerimiz fuarlara gidemiyor, teknik ekiplerimiz makine kurulumu için vize alamıyor. Almanya vize red oranı ile listemizde 7. sırada. Ve Almanya’dan en fazla red yiyen şehir; Almanya'nın 1. sıradaki ticaret partneri olan İzmir" sözlerinin ardından Büyükelçilikten destek talebinde bulundu. Yorgancılar, Türkiye’nin küresel tedarik zincirinde önemli bir konumda olduğunu belirtti. "Türkiye, Almanya firmaların değer zincirinde önemli bir tedarikçidir. Türkiye ve İzmir olarak, tüm avantajlarımızla küresel tedarik zincirlerinin güçlü bir parçası olmaya adayız. Türkiye’nin batıya açılan kapısı İzmir’de, toplam 2.300 ürün üretilmekte olup, bu veri tabanına kayıtlı ürünlerin yüzde 58,6’sına denk gelmektedir" dedi. TÜRK VE ALMAN İŞ DÜNYASINA KATKI SAĞLAYACAK DÖRT ÖNEMLİ SUNUM Etkinlikte, Türk ve Alman iş dünyasını bilgilendirecek önemli sunumlar yapıldı. AHK Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Ersoy, TD-IHK Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Okan Özoğlu, GTAI Germany Trade and Invest Türkiye Temsilcisi Katrin Pasvantis ve BASF Türkiye CEO’su ve TÜSİAD Almanya Çalışma Grubu Başkanı Tolga Demirözü etkinlikte konuşma yapan diğer isimler oldu. Bu sunumlarda, Türk ve Alman firmaları arasındaki ticari iş birliği potansiyelini artırmak için atılabilecek adımlar ele alındı. Almanya'nın yatırım fırsatları ve Türkiye'nin üretim gücü hakkında detaylı bilgiler verildi. İKİLİ GÖRÜŞMELERDE 350'DEN FAZLA YENİ İŞ BAĞLANTISI Türk-Alman Yatırım ve İş Birliği Günü, iki ülke arasında yeni iş fırsatları yaratmayı başardı. 250 İzmirli firma ile 32 Alman firma arasında gerçekleştirilen 350'nin üzerinde birebir iş görüşmesi, taraflar arasında güçlü iş birliklerinin temelini attı. Görüşmelerin, teknoloji, dijitalleşme, otomotiv, makine, enerji ve gıda sektörlerinde yoğunlaştığı bildirildi. Bu etkinlik, Almanya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkileri daha da ileriye taşımayı amaçlayan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Vize sorunlarının çözülmesi ve dijital dönüşüm projelerinin hızlandırılmasıyla birlikte, bu iş birliklerinin daha da artması bekleniyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.