TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kızılırmak Deltası

AGRONEWS - Kızılırmak Deltası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kızılırmak Deltası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uzmanı açıkladı: “manda sayısı 2030’da düşebilir” Haber

Uzmanı açıkladı: “manda sayısı 2030’da düşebilir”

Dr. Ali Gücükoğlu, "Kendi çalışmalarımızda yaptığımız projeksiyona göre Türkiye’de 170 bin olan manda sayısının eğer bu hızla giderse 2030 yılında 130 binlere düşeceğini gözlemliyoruz. Desteklerin artırılması noktasında çalışmaların yapılması gerekiyor" dedi. Manda popülasyonunda Türkiye’de ilk sırada yer alan Samsun’da, Kızılırmak Deltası’nda mandalar havadan görüntülendi. Serengeti’yi andıran görüntüler ortaya çıktı. OMÜ Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Gücükoğlu ise eti ve sütü bakımından birçok sektörün büyük rağbet gösterdiği mandalarle ilgili bilgi verdi. Mandaların sayısının Türkiye’de 170 bin olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ali Gücükoğlu, gerekli önlemlerinin alınmaması durumunda 2030 yılında manda sayısının 130 binlere kadar düşeceğine dikkat çekti. Doç. Dr. Ali Gücükoğlu, "Manda sayısının diğer küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayılarına bakmak suretiyle biraz geride kalmış durumdadır. Mozzarellanın ana vatanı olan İtalya’ya baktığımızda 400 bin manda var. Hindistan en fazla manda sayısına sahip ülke ama ülkemizde 170 bin manda var. Bu sayı maalesef ülke hayvancılığında manda sayısının diğer küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayılarına bakmak suretiyle biraz geride kalmış durumdadır. Kendi çalışmalarımızda yaptığımız projeksiyona göre Türkiye’de 170 bin olan manda sayısı eğer bu hızla giderse 2030 yılında 130 binlere düşeceğini, yine manda sayısında Samsun’da da benzer oranda düşeceğini gözlemliyoruz. Bu tabii bir tek manda özelinde değil Türkiye hayvancılığının gelişmesi adına önlemlerin alınması, desteklerin artırılması noktasında çalışmaların yapılması gerekiyor. Büyükbaş ve küçükbaş sayımız ülke genelinde fena sayılmaz ama manda çok özel bir hayvandır. Mandanın yetiştirilmesi, elde edilen süt ve süt ürünlerinin katma değerinin olması, et ve et ürünlerinin bu noktada popülerlik kazanması noktasında farkındalık anlamında daha fazla çalışmalara yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. "Diğer et ve süt ürünlere göre daha üstün özellikler" Doç. Dr. Ali Gücükoğlu, manda etinin ve sütünün öne çıkan özellikleri ilgili şunları söyledi: "Türkiye’deki manda sayısının yüzde 20’si Samsun’da bulunmaktadır. Bunun da en fazlası Kızılırmak Deltası içerisinde yer almaktadır. Samsun özelinde hem Kızılırmak Deltası hem Yeşilırmak Deltası mandalar için oldukça bir floraya sahiptir. Özellikle Kızılırmak Deltası bu konuda çok ön plana çıkıyor. Burada yaşayan hayvanlardan daha çok süt ürünleri elde ediliyor. Halkımız da bunu severek tüketiyor. Sütün yağ özelliklerine baktığımızda gerçekten yağ oranı bakımından, kuru madde oranı bakımından oldukça üstündür. Özellikle lezzeti oluşturan yağ asitleri ve bileşenler açısından gerçekten üst seviyededir. Bununla beraber manda sütünü de biz çok önemsiyoruz. Yine onun kimyasal kompozisyonuna baktığımızda özellikle sığır etine nazaran yüzde 50 daha kolesterol içermesi, yüzde 20 oranında daha fazla protein içermesi sebebiyle özellikle sporcularda, yaşlılarda beslenmelerde manda etinin kullanılmasını öneriyoruz. Manda etinin pastırma ve sucuk olarak kullanımında teknolojik olarak çok uygun olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada OMÜ Veterinerlik Fakültesi adına Samsun’a bir katma değer kattık ve ’Toska Pastırması’ isimli mandadan elde ettiğimiz pastırmanın isim hakkını aldık. Samsun, Türkiye’de en çok manda varlığının yanında özellikle Karadeniz’deki tek Veterinerlik Fakültesi olması sebebiyle de özellikle manda et ve süt ürünleriyle ilgili birçok analizleri kendi Veterinerlik Fakültemizde yapmaktayız. Bununla ilgili referans laboratuvar çalışmaları devam etmektedir."

Tıbbi sülükler onlar için ekmek kapısı oluyor Haber

Tıbbi sülükler onlar için ekmek kapısı oluyor

UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi'nde yer alan Kızılırmak Deltası’ndaki göllerden toplanan sülükler, yöre halkının önemli bir geçim kaynağı haline geldi. Aylık 8 ile 10 bin TL arasında kazanan vatandaşların sattığı sülükler hastanelerde, tıp merkezleri tedavi maksatlı kullanılıyor. Varis, tendon, damarsal sorunlar, kronikleşmiş eklem ve kas hastalıkları gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılan tıbbi sülükler doğadan zorlu şartlarda toplanıyor. Samsun'da bulunan Türkiye'nin önemli sulak alanlarından biri olan Kızılırmak Deltası sülük popülasyonlarının en güçlü olduğu sulak alanlar arasında yer alıyor. Kızılırmak Deltası'nda çevresinde yaşayan vatandaşların birçoğu geçimini bu işten karşılıyor. Dizlerine kadar gelen su seviyesine giren vatandaşlar ilk olarak ellerindeki çubuklarla suya vuruyor. Akabinde ayaklarıyla ile suyu bulanıklaştıran vatandaşlar kendini gösteren sülükleri topluyor. Sülüklerin tanesi ise 17 ile 20 TL arasında satılıyor. "Bölgenin gelir kaynağı" Kızılırmak Deltası'nda sülük toplayıcısı 41 yaşındaki Metin Usta, "Balıkçılığın yanı sıra bu kan sülüğü toplama işi yapıyoruz. Böylece ekonomimizi geliştirmek için bir şeyler yapıyoruz. Bu sülük çok hassas bir canlıdır. Her şartta toplanmıyor. Bu sülüğü toplamak için hava durumu çok önemlidir. Özellikle rüzgar durumu çok önemlidir. Belli bir saatler içerisinde çıkıyor. Suyu karıştırdığınız zaman bulantıya gelen bir canlıdır. Orada bir hareketlilik olduğunu hissettiği anda oraya doğru yöneliyor. Suya ilk olarak sopalarla vuruyoruz. Ayaklarımızla suyu karıştırıyoruz. Orada bir karışıklık çıkarıyoruz. Canlı yanımıza geliyor, biz de topluyoruz. Sülük fiyat olarak biraz yüksek fiyatlardadır. Bu bölgenin gelir kaynağıdır. Bu işin zorluğu kış şartlarından suyun soğuk olmasıdır. Suyun içinde bekleme süresi düşüyor. Aylık bazında 8-10 bin civarında para kazanabiliyorlar. Kızılırmak Deltası dışında sadece Yörükler Mahallesi'nde 60’a yakın kişi sülük topluyor. Bu işi yapabilen, sülükleri toplayabilen, geçimini sağlayan, evine ekmek götüren insan bu kadar. Ama delta büyük başka bölgelerden gelen insanlarla birlikte 200 civarı kişiyi buluyor. Bu da ciddi bir rakam oluyor" dedi. "Sülüklerin en pahalı çıktığı dönem kış mevsimi" Sülük toplayıcısı Yakup Çakır, "Sülükler genellikle sazlık aralarında yaşarlar. Sakin yerleri daha çok severler. Rüzgarın esmediği saatlerde sıcak ortamda bulunurlar. Yumurtasını yüksek yerlere bırakırlar. Yumurtasının çıkması 1 ay sürmektedir. Sular alçalıp kuru alanlar arttığında yumurtasının daha çok atmaktadır. Su yükseldiği zaman oradan dağılımını yapar ve otlar yeşerdikçe yavruları daha kolay büyür. Sülükler genelde sakin ortamları daha çok severler. Yumuşak bataklığı daha çok severler. Topladığımız sülükleri 4-5 bildiğimiz alıcılar satın alıyor ve hastanelere ulaştırıyorlar. En pahalı olduğu dönem kış mevsimidir. Çünkü kış mevsiminde az çıktığı için mevsimlerde pahalı olur" diye konuştu. "Yıllık ortalama 8-10 milyon lira para giriyor" Yörükler Su Ürünler Kooperatifi Başkanı Mehmet Çakır, "Bu bölgede ticari maksatlı balıkçılık faaliyetleri sürdürülüyor. Burada 3 adet kooperatif bulunuyor. Balıkçılığın yanı sıra burada tıbbi sülüklerde toplanıyor. Bu tıbbi sülüklerden yöre halkı geçimini sağlıyor. Tıbbi sülüklerden Bafra Ovası'na yıllık ortalama 8-10 milyon lira para giriyor. Suyun çok yüksek veya sığ olduğu zamanlar sülük tutulmuyor. Normal seviyede olduğu zaman çıkıyorlar. Bölge halkı bundan büyük geçim sağlıyor" şeklinde konuştu. Sülük ve toplayıcılığı hakkında genel bilgi Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nden alınan bilgilere göre tıbbi sülük yetiştiriciliği modern tıpta ilaç üretiminde ve alternatif tedavi yöntemi olarak kullanılıyor. Vücutta bulunan fazla ve zehirli kanın atılmasına yarayan tıbbi sülük tedavisi varis, kalp damar hastalıkları, romatizma hastalıkları, genel yorgunluk hali, metabolizma hastalıkları, cilt hastalıkları gibi çok çeşitli hastalıklara iyi geldiği biliniyor. Türkiye, doğadan toplanan tıbbi sülüklerin ticaretinde dünyada belirleyici bir ülke konumunda bulunuyor. Dünya sülük ticaretinin yaklaşık yüzde 80’lik bölümü Türkiye’den karşılanıyor. Sülük toplayıcılığı aynı zamanda o yörenin halkı içinde önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor. Bu anlamda Samsun sınırları içerisinde bulunan Kızılırmak ve Yeşilırmak Deltaları Türkiye’de tıbbi sülük popülasyonlarının en güçlü olduğu sulak alan kompleksi durumunda bulunuyor. Uluslararası sözleşmeler gereği doğadan toplanan tıbbi sülük ihracatına kota konuldu. 2023 yılı için Türkiye’den toplam bin 500 kilogram sülük ihracatına izin veriliyor. İhracatı yapılan 1500 kg’lık sülük miktarının büyük kısmı Samsun’daki avlak sahalarından toplanarak ihracat izni alan firmalar vasıtasıyla yurt dışına gönderiliyor. Kaynak: İhlas Haber Ajansı

Kızılırmak Delta: Bird Paradise Haber

Kızılırmak Delta: Bird Paradise

The town, which is a "Bird Paradise", is the largest wetland area of ​​the Kızılırmak Delta on the Black Sea coast that has preserved its natural characteristics. The coexistence of living environments such as sea, river, lake, dune, reeds, swamp, forest and agricultural areas in a healthy ecosystem provides biological richness and diversity to the "Bafra Bird Paradise". Of the 420 bird species found in Turkey, 340 bird species have been identified in the delta so far, and 140 of these species breed in this area. Out of 24 endangered bird species all over the world, 15 of them have been detected in the delta. Of these, Büyük Deniz Düdükçünü, Kuzey İncikuşu, Küçük Kirazkuşu and Ak kirazkuşu have been seen only in the Kızılırmak Delta for the last 20 years. Some of the other endangered bird species seen in the "Bafra Bird Paradise" are; Tepeli Pelikan, Cüce Karabatak, Alboyunlu Kaz, Dikkuyruk, Şah Kartal, Deniz Kartalı, Küçük Kertenez, Tarda. These include Deniz Kartalı, Tepeli Pelikan, Kara Leylek, Leylek, Turna, Balıkçıl, Ördek Yağmurcan and Ötücü Kuş are located in Passeriformes. The shelter of 100,000 waterfowl is the best indicator of the delta's richness in nutrients and fauna. There are 1 Visitor Center, 1 Management Center and 2 Bird Watching Towers in the Kızılırmak Delta Bird Sanctuary. People visiting the delta for sightseeing; In order to obtain information about the delta, there are areas such as the Image Viewing Center, the Exhibition Hall, and the sales section where products specific to the region are promoted in the Visitor Center building. The images taken with four cameras placed in different parts of the delta in the image monitoring center can be watched by the visitors and curious bird watchers can watch in the Bird Watching towers.

Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti Haber

Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti

 Bir "Kuş Cenneti" olan belde, Kızılırmak Deltası'nın, Karadeniz sahilinde tabii özelliklerini koruyabilmiş en büyük sulak alanı. Deniz, ırmak, göl, kumul, sazlık, bataklık, orman ve tarım  alanları  gibi  hayat  ortamlarının sağlıklı  bir  ekosistem  içinde  bir  arada bulunmaları  "Bafra  Kuş  Cenneti"  ne biyolojik bakımdan zenginlik ve çeşitlilik sağlıyor.  Türkiye’de  bulunan  420  kuş türünden, deltada bugüne kadar 340 kuş türü saptanmış ve bu türlerin 140 adedi bu alanda üremelerini  gerçekleştiriyor.  Tüm dünyada nesli tehlike altında olan 24 kuş türünden, 15  adedi deltada tespit edilmiş. Bunlardan  Büyük  Deniz  Düdükçünü, Kuzey incikuşu, Küçük Kirazkuşu ve Ak Kirazkuşu son 20 yıldır sadece Kızılırmak Deltası 'nda görülüyor Nesli tehlikede olup "Bafra Kuş Cenneti"nde görülen diğer kuş türlerinden bazıları; Tepeli Pelikan, Cüce Karabatak, Alboyunlu Kaz, Dikkuyruk, Şah Kartal, Deniz Kartalı, Küçük Kerkenez, Tarda. Bunlar arasında Deniz Kartalı, Tepeli Pelikan, Kara Leylek, Leylek, Turna, Balıkçıl, Ördek Yağmurcan ve ötücü kuş Passeriformes da bulunuyor. 100.000 su kuşunun barınması, deltanın besin maddesince ve fauna elemanlarınca zenginliğinin en iyi göstergesi. Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde, 1 adet Ziyaretçi Merkezi, 1 adet Yönetim Merkezi ve 2 adet Kuş Gözlem Kulesi bulunmaktadır. Deltayı gezi amacıyla ziyaret eden kişilerin; delta hakkında bilgi edinmeleri için, Ziyaretçi Merkezi binasında Görüntü İzleme Merkezi, Sergi Salonu, bölgeye has ürünlerin tanıtıldığı satış reyonu gibi alanlar bulunmaktadır. Görüntü izleme merkezinde deltanın farklı yerlerine yerleştirilen dört adet kamera ile alınan görüntüler ziyaretçiler tarafından izlenebilmekte ve Kuş Gözlem kulelerinde, meraklı kuş gözlemciler izleme yapabilmektedir. Kaynak: Samsun.bel.tr

Kızılırmak Deltası eski sulak haline döndü Haber

Kızılırmak Deltası eski sulak haline döndü

UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’nde yer alan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde suların çekilmesiyle çölü andıran manzaralar, yağmur yağışlarıyla birlikte yerini sulak görüntülere bıraktı. Yeterli yağış almadığı için bazı sulak bölgeleri kuruyan, özellikle ocak ayında yer altı ve yer üstü sularıyla beslenemeyen deltada çölü andıran görüntüleri ortaya çıkmıştı. 16 Ocak tarihinde havadan görüntülenen deltada tahmini 1 metre düşen su seviyesi korkutan manzaralar oluşturmuştu. Yaşam ortamlarının çeşitliliği ve barındırdığı hayvan varlığı ile uluslararası öneme sahip olan Kızılırmak Deltası, şubat ve mart aylarında aldığı yağışlarla birlikte eski haline döndü. 16 Ocak tarihinden 55 gün sonra görüntülen deltada kurumuş alanlar tekrar suyla doldu. Kuraklığın andıran görüntüler yerini suyla dolmuş alanlara bıraktı. Sulak alanların yeşillenmesi birlikte koyunlar otlamaya başladı, kuşlar sulak alanın keyfini çıkardı. Yörükler Mahallesi sakini Mustafa Almak, "Bu sene kurak geçti ama yağmurlar yağıp su seviyesi yükselince her taraf yine su ile doldu. Suyla beraber her yer canlandı, bahar geldi. Yeşil alanlar artmaya başladı ve sular arttığında daha da çok yeşillik olacak. Hayvanlarımızı deltaya çıkardık" dedi. Kuraklık olduğu zaman Kuş Cenneti’nin doğal dengesinin bozulduğunu anlatan Almak, "Deltada kuraklık olunca kalan su birikintilerinde mikrop oluşuyor. Bu da hayvanlarımızı hasta ediyor. Bu nedenle birçok hayvanımız telef oldu. Şimdi su geldi daha iyi olacak" diye konuştu. Yörükler Mahallesi sakini Mehmet Sağlam ise, "Yağmur yağdı, delta suyla oldu. Bütün Bafra kanallarındaki su buraya geldi ve burası doldu. Ama su geriye çekildiği zaman örnek ve balıklar buradan gölün olduğu yere gidiyorlar. Kuraklık olunca canlı azalıyor. Şimdi bolca su var" şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.