TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Konya

AGRONEWS - Konya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Konya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tarım başkenti Konya, 11 ürünün üretiminde Türkiye’de birinci Haber

Tarım başkenti Konya, 11 ürünün üretiminde Türkiye’de birinci

Ülkedeki üretim alanlarının yaklaşık olarak yüzde 7.86’lık bölümünü karşılayan Konya, 11 farklı üründe üretim miktarı olarak Türkiye’de ilk sırada bulunuyor. Konya’da yaklaşık olarak 19 milyon dekarlık ekim alanında üretim yapılıyor. Geçtiğimiz kış döneminde kar yağışının az olması ile rekoltede düşüş endişesi ilkbahar yağışlarıyla yerini bereketli bir sezona bıraktı. Hububat alanında verimli bir dönem geçiren Konya Ovasında, yeşil bitki olarak bilinen pancar, havuç ve mısır gibi ürünlerin hasadı devam ediyor. Ülkedeki üretim alanlarının yaklaşık olarak yüzde 7.86’lık bölümünü karşılayan tahıl ambarı Konya, tarımsal üretim değeri olarak 33.10 milyar liralık bir değeri elde etmiş durumda. Konya, sağlanan destekler ve üretimin gelişmesiyle buğday, arpa, şeker pancarı, dane mısır, havuç, kanola, korunga, kuş yemi, acı bakla, macar fiği ve lale olmak üzere 11 üründe üretim miktarı bakımından Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. "Konya’nın Türkiye’deki alanların yaklaşık yüzde 7.86’sına tekabül eden bir tarım arazisi var" Konya Ovasının Türkiye’deki üretim alanlarının yaklaşık olarak yüzde 7.86’lık bir kısmını karşıladığını kaydeden Konya İl Tarım ve Orman Müdürü Duran Seçen, "Konya, 40 milyon dekar üzerinde yüzölçümü ile Türkiye’nin en büyük yüzölçümüne sahip. Tabii 19 milyon dekara yakın tarım arazisiyle de Türkiye’de en fazla tarım arazisi olan iliz. Bu tarım arazisi yönüyle de Türkiye’deki alanların yaklaşık yüzde 7.86’sına tekabül eden bir tarım arazisi varlığımız var. Tarım arazilerimizde tarla bitkilerinden sebzeciliğe, sebzecilikten tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğine kadar birçok ürünün yetiştirildiği geniş bir üretim yelpazesine sahibiz" dedi. "Türkiye genelinde 11 üründe Türkiye birincisiyiz" Konya’nın Türkiye genelinde bir üretim merkezi konumunda olduğunun altını çizen İl Müdürü Duran Seçen, "Konya’mız sadece bitkisel üretimde değil, hayvancılıkta da söz sahibi. Yaklaşık 928 bin büyükbaş hayvan varlığıyla Türkiye’de ilk sıradayız. Yine 3 milyon 50 bin civarında küçükbaş hayvan varlığıyla Türkiye’de ikinci sıradayız. 11 milyona yakın kanatlı hayvan varlığıyla da Türkiye’de üçüncü sıradayız. Hem bitkisel üretim yönüyle hem de hayvancılık yönüyle Türkiye’de söz sahibi olan lokomotif Konya’mızda çok geniş bir coğrafyada çok geniş üretim alanları var. Çok geniş mera alanları var. Yine bu kadar hayvan sayımız var. Yaklaşık 8 buçuk milyon dekara yakın da bir mera varlığımız var. Dolayısıyla hem et üretiminde hem süt üretiminde hem yumurta üretiminde hem de 187 farklı bitkinin yetiştirildiği bir coğrafya içerisindeyiz. Konya hem karasal iklimin hakim olduğu, hem Akdeniz ve Ege geçit kuşaklarının hakim olduğu farklı iklimlerin yaşandığı bir coğrafya. Bu coğrafya içerisinde de çok farklı bitki çeşitliliğinin yetiştiriciliğini yapıyoruz. Türkiye genelinde 11 üründe Türkiye birincisiyiz. Türkiye’deki buğday üretiminin yüzde 10’u, arpa üretiminin yüzde 15’i, şeker pancarı üretiminin yüzde 33’ü yine Türkiye’deki havuç üretiminin yüzde 67’sini Konya olarak biz karşılıyoruz. Farklı 13 üründe Türkiye ikincisi, diğer 13 üründe de Türkiye üçüncüsü konumundayız" ifadelerini kullandı. "Türkiye’deki tohum üretiminin yüzde 25.7’sini Konya olarak biz gerçekleştirmiş oluyoruz" Konya’da üretimi yapılan yerli tohum hakkında bilgi veren Seçen, "Biz bitkisel üretimin yanında ayrıca Türkiye’deki yerli ve milli tohum üretiminde de en önde bir iliz. Yaklaşık 1 milyon dekara yakın alanımızda 390 bin ton civarında bir yerli ve milli tohum üretiyoruz. 25 farklı üründe 200’e yakın tohum üreticimizle birlikte Türkiye’deki tohum üretiminin yüzde 25.7’sini Konya olarak biz gerçekleştirmiş oluyoruz. Hem üretimde hem tohum üretiminde hem meyvecilikte, sebzecilikte, tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğinde, hayvancılıkta söz sahibiyiz" diye konuştu.

"380 thousand tons of contribution from the Konya Plain to certified seed production Haber

"380 thousand tons of contribution from the Konya Plain to certified seed production

Konya Chamber of Agricultural Engineers President Burak Kırkgöz, who emphasized the improvement in production quality in agriculture, said, "While we used to be a country that imported seeds, we have now risen to become a country that exports seeds." The Konya Plain, known as Turkey's agricultural hub, accounts for 25% of the certified seed production in Turkey. Of Turkey's 1.5 million tons of certified seed production, 380 thousand tons are produced in Konya. "Approximately 380 thousand tons are produced in the Konya region" Burak Kırkgöz, President of the Konya Branch of the Chamber of Agricultural Engineers (ZMO), explained that a significant portion of seed production in Turkey takes place in the Konya region, stating, "The Konya region ranks first in our country in seed production. Approximately 25% of the 1.5 million tons of seeds produced in our country, around 380 thousand tons, are produced in the Konya region. Of course, seed production activities in Konya gained significant momentum with the Seed Law No. 5553, enacted in 2006. With the introduction of this law, seed production activities in our country began to develop further. Previously, we were a country that imported seeds from abroad, but now we have risen to the status of a country that exports seeds. Our Ministry is conducting serious work, especially regarding seed production. The advancement of seed production in our country required focusing on international efforts, which has happened in recent years. We have now become a country that exports seeds abroad on a significant scale." "It has been determined that the use of certified seeds can increase yield per unit area by up to 20%" Burak Kırkgöz, Konya Branch President, emphasized that the certified seed use support announced this year met expectations, stating, "The supports were positively received by our farmers and companies. Approximately 122 liras of support per decare will be provided for seeds, which equates to 5.3 liras per kilogram. Considering the seed prices this year, the 5.3 lira support provided by our Ministry significantly impacts seed sales. It has been determined that the use of certified seeds can increase yield per unit area by up to 20%. We especially recommend that our farmers in cereal-growing areas turn to and prefer certified seeds. Currently, companies engaged in seed production in our country can produce enough seeds to sow all areas in the country. However, serious work needs to be done regarding sales. I believe that our farmers are now aware of this. When certified seeds are used, our costs per unit area also decrease. For example, with uncertified seed use, when the increased occurrence of diseases and pests and the resulting yield losses are added, certified seeds may sometimes seem expensive to our farmers. However, when the additional costs of using uncertified seeds are considered, they can exceed the cost of certified seeds." Highlighting that certified seed production involves great efforts, Kırkgöz said, "Our companies producing certified seeds carry out regular field inspections from the day they plant the parent seeds in the field, ensuring the removal of foreign substances and disease control in the fields. These are matters that require effort and time, as the certified seed production process takes approximately 8-9 months. By contracting with farmers, we carry out this production and later clean the seeds harvested from these areas in processing facilities to meet the standards of certified seeds by removing waste or foreign materials to obtain clean seeds. The seeds are then treated with chemicals, packaged, and certified."

Konya Ovasında kırsal kalkınmaya 3.96 milyar liralık destek Haber

Konya Ovasında kırsal kalkınmaya 3.96 milyar liralık destek

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Konya Ovasında üretim yapan çiftçilere sağlanan destekler son 20 yılda 26 kat artarak 3.96 milyar liraya ulaştı. Konya İl Tarım ve Orman Müdürü Duran Seçen, amaçlarının sürdürülebilirliği, verimliliği ve kaliteyi artırmak olduğunu söyledi. 40 milyon dekar üzerinde yüz ölçümüyle Türkiye’nin en büyük yüzölçümüne sahip il olan Konya, 19 milyon dekara yakın tarım arazisiyle tarımın başkenti olarak biliniyor. Konya Ovasında tarla bitkilerinden sebzeciliğe, sebzecilikten tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğinin yanı sıra hayvan yetiştiriciliğine kadar birçok alanda üretim yapılıyor. Üretimde kalite ve verimin artırılması amacıyla kırsal kalkınma destekleri de ön planda rol alıyor. Konya’da üretim yapan çiftçilere geçtiğimiz sezon 3.96 milyar liralık destek sağlandı. Sağlanan desteklemeler ise son 20 yıl içerisinde 26 kat arttı. Sağlanan desteklemelerin alanlarını sıralayan Konya İl Tarım ve Orman Müdürü Duran Seçen, “Tarım ve Orman Bakanlığı olarak bizler hem bitkisel üretim hem hayvansal üretimin sürdürülebilirliği ve devamı, üretimin kesintiye uğramaması için sürekli desteklemelere devam ediyoruz. Bu temel desteklerin yanı sıra üretim verimliliği ve kaliteyi arttırmak için ayrıca desteklemelerimiz mevcut. Yine bunlar içerisinde hem bitkisel hem hayvansal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi, depolanmasına yönelik kırsal kalkınma desteklerimizi de veriyoruz. Ayrıca tarımda konusunda uzman gençlerimizi de farklı destekleme modellerimiz var” dedi. “Konya’ya destek miktarı 3.96 milyar liraya kadar çıkmış durumda” Son 20 yıl içerisinde desteklemelerin 26 kat arttığına değinen İl Tarım ve Orman Müdürü Duran Seçen, “Tarım ve Orman Bakanlığımızca 2002 yılında 146 milyon lira civarında bir tarımsal destekleme yapılırken bugün itibariyle Konya’ya destek miktarı 3.96 milyar liraya kadar çıkmış durumda. Son 2023 yılı verilerine baktığımız zaman 26 katlık bir artış olduğunu görüyoruz. Bu projeleri de özellikle bitkisel desteklemeler, hayvansal desteklemeler ve yine kırsal kalkınma desteklemeleri olarak üçe ayırabiliriz. Burada amacımız sürdürülebilirliği, verimliliği, kaliteyi ve kayıtlılığı arttırmak. Dolayısıyla aynı zamanda uzman ellerimizin gençlerimizin, kadınlarımızın tarım sektörünün içerisinde yer almasını sağlamak. Bu nedenle tüm desteklemelerimiz devam ediyor. Üreticilerimiz de bu konularla ilgili hem ilçe müdürlüğümüze hem de il müdürlüğümüze müracaat etmek suretiyle bu konuda bilgi alabilir. Üzerinde en çok durduğumuz konulardan bir tanesi de kırsal kalkınma desteklemeleri. Burada hem bitkisel işletmelerin hem de hayvansal işletmelerimizin ihtiyaç duyduğu makine ekipmanların karşılanması, işletmelerin altyapılarının güçlendirilmesi, tarımsal üretime devam etmeleri açısından altyapı projelerimize destek veriyoruz. Yine büyük çaplı ürünlerin işlenmesi ve paketlenmesine yönelik ekonomik yatırımlara hibelerimiz var. Yine kırsal kalkınma destekleri çerçevesinde kısıtlı olan su kaynaklarımızın daha verimli kullanılması açısından bireysel sulama desteklerine önem veriyoruz. Çünkü Konya suyu kısıtlı olan bir il. Kurak bir coğrafyadayız. Sulanan alanlarımız tarım alanlarımızın yaklaşık yüzde 32’sine tekabül ediyor. Dolayısıyla su kaynaklarımız kısıtlı olduğundan bu mevcut kısıtlı olan su kaynaklarımızı da daha verimli ve daha tasarruflu kullanabilmek için üreticilerimize bireysel basınçlı sulama destekleri veriyoruz” şeklinde konuştu. “Üretilmiş ürünlerin işlenmesi, depolanması, paketlenmesi noktasında da büyük ekonomik yatırım projelerimizi de destekleyeceğiz” Girişimcilerin sunmuş oldukları projelere yüzde 50 hibe desteği verildiğine dikkat çeken Seçen, “Bu sene de sunulmuş olunan tüm projeler Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından uygun görüldü. 400’e yakın sulama projesiyle çiftçilerimize destek vermiş olacağız. Yine 400’e yakın bitkisel, hayvansal işletmelerimizin altyapısını güçlendirmek, teknolojilerini yenilemek, kapasitelerini artırmak amacıyla 400’e yakın projemiz de Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından desteklenecek. Dolayısıyla 400 üreticimize de altyapı alanında destek vermiş olacağız. Yine kırsal kalkınmada ekonomik yatırımlarda 37 projemiz bakanlık tarafından uygun görüldü. Bu işletmelerde de üretmiş oldukları ürünlerin işlenmesi, depolanması, paketlenmesi noktasında da büyük ekonomik yatırım projelerimizi de desteklemiş olacağız. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı olarak üzerinde en çok durduğumuz konulardan bir tanesi de uzman eller projesi. Biz uzman eller projesinde veteriner hekimlik, ziraat fakülteleri veya 2 yıllık tarımla ilgili meslek yüksekokullarını bitirmiş ya da tarım meslek liselerini bitirmiş gençlerimize projelerini sunma karşılığıyla hibe destekleri veriyoruz. Geçen seneki rakam itibariyle 250 bin lira civarında desteğimiz vardı. Burada amaç, konusunda eğitim almış gençlerimizin tarım sektörüne girmesi, gençlerimizin tarımı sevmesi, girdi maliyetleri noktasında, pazarlama satış noktasında, işletmelerin daha karlı olması noktasında yer almasını istiyoruz. Dolayısıyla bu projeyi önemsiyoruz” diye konuştu.

Koparmaya dahi kıyamıyorlardı, hobileri tutkuya dönüştü Haber

Koparmaya dahi kıyamıyorlardı, hobileri tutkuya dönüştü

Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından uygulanan “KOP Yaz Seralarıyla Gelirimiz Artıyor” projesine başvuran kadın girişimci İsminaz Altan, yüzde 70 hibe ile bağ evinin önündeki bir dönüm alana kurduğu serada üretim yaparak aile ekonomisine katkı sağlıyor. Yozgat’ın Sorgun ilçesinde yaşayan İsminaz Altan, emekli olduktan sonra yüzde 70 hibe destekli “Konya Ovası Projesi Yaz Seralarıyla Gelirimiz Artıyor” projesine başvuruda bulundu. Önceleri hobi amacıyla kendi ihtiyacı için bahçesinde sebze üretimi yapan kadın girişimci Altan, devlet desteğinden faydalanarak Yazlak Mahallesi’nde bulunan bağ evlerinin bahçesine sera kurdu. Kurulan serada eşi Orhan Altan ile birlikte geçen yıl domates üretimine başlayan İsminaz Altan, bu sene domatesin yanı sıra patlıcan, fasulye, bamya, biber ve salatalık gibi ürünler üreterek aile ekonomilerine destek sunmaya başladı. Eşi ile birlikte ürettikleri ürünleri hem serada hem de pazarda satan Altan, diğer kadınlara da örnek olmak istiyor. "İlk çıktığında ürünlere kıyamıyordum, koparamıyordum" Son iki yıldır devlet desteğiyle kurdukları serada üretim yaptıklarını söyleyen girişimci İsminaz Altan, “Konya Ovası Projesinden yararlanarak seramızı kurduk. Geçen sene üretime başladık ve bu sene 2. senemiz. Geçen sene domates ağırlıklıydı bu sene patlıcan, bamya, biber, salatalık, roka maydanoz gibi birçok sebze ekimini yaptık. Bahçemize yüzde 70 destekli 1 dönüm alana seramızı kurduk. Burada 2 yıldır üretim yapıyoruz. 10 yıla yakın bir süredir bizim bu bahçemiz vardı. Biz emekli olunca bahçemizi ekip vakit geçirecektik ama bu projeyi duyunca kabul ettik. Ürünlerimize bebek gibi bakıyoruz. İlk çıktığında ürünlere kıyamıyordum, koparamıyordum. Şehir dışına gittiğimizde bile gözümüz arkada kalıyordu. Bu sera bizi buraya bağladı. Hobi olarak başladık ama şimdi işimiz oldu. Ürettiğimiz ürünlerimizi sosyal medya üzerinden satıyoruz, almak isteyenler seramıza geliyor ayrıca eşim pazarda da satış yapıyor. Pazarlama konusunda sıkıntı çekmiyoruz” dedi. “Eşimle birlikte üretim yapıyoruz” Eşi ile birlikte kurdukları serada sebze üretimi yaptıklarını belirten Orhan Altan ise, “Eşimle beraber üretim yapıyoruz, desteğimizi Konya Ovası Projesi’nden aldık. 2 yıldır bu işi yapıyoruz serada patlıcan, bamya, biber, salatalık, fasulye var, üretim bu sene çok şükür iyi. Kimi müşteriler seraya gelip ürünleri alıyor genelde de pazara götürüyorum orada satıyorum. Kalan domatesleri de salça yaparak değerlendiriyoruz” şeklinde konuştu.

Kuzey Amerikalı aronya meyvesinin Konya'da elle hasadı başladı Haber

Kuzey Amerikalı aronya meyvesinin Konya'da elle hasadı başladı

Kansere yakalanan eşinin tedavisi sürecinde aronya ile tanışan ve sonrasında yetiştirmeye başlayan Tahsin Tosun’un bahçesindeki aronya meyveleri tek tek elle toplanıyor. Konya’da yaşayan Tahsin Tosun, eşinin geniz kanserine yakalanmasının ardından, antioksidan açısından zengin çalı meyvesi olan aronyanın sağlığa faydalarını öğrendi. Bir süre tedavi gören Tosun’un eşi tıbbi tedavisinin başarılı olmasının ardından tükettiği aronya bitkisinin de desteği ile kanseri tamamen atlattı. Tahsin Tosun’un, arkadaşının önerisi üzerine Sarayönü ilçesinin Kurşunlu Mahallesi’nde hububat üretimi yapılan arazi arasında, 8 dekarlık alana kurduğu bahçede yetiştirdiği aronya meyvesinin hasadına başlandı. "Emek veriyoruz, çalışıyoruz, üretmeye gayret gösteriyoruz inşallah neticesini de alacağız" Özenle baktığı meyvelerin hasat sezonunun başladığını ve verimden memnun olduğunu anlatan aronya üreticisi Tahsin Tosun, "Rabbimin verdiğine her zaman şükrediyoruz. Hasadımız iyi, bereketli gidiyor. Şu an toplanmaya başladı. Emek veriyoruz, çalışıyoruz, üretmeye gayret gösteriyoruz inşallah neticesini de alacağız. Aronya meyvesinin hasat dönemi yeni başladı. İnşallah 1 veya 1 buçuk aylık süre zarfında taze meyve elimizde olacak. Hasadı elle yapıyoruz. Elle yaparken de genel itibariyle sap kısımlarının düzenli kesilmesi için ve dallara zarar vermemesi amacıyla makas kullanıyoruz. Hasadı biraz zor oluyor ama işimiz bu. Bir kişinin günde toplayacağı aşağı yukarı 40 kilo civarında, en hızlı toplayan 50 kilo civarında meyve toplar" dedi. "Amacım çok yüksek verim elde etmek değil, sağlık meyvesini en sağlıklı şekilde yetiştirebilmek" Konya Ovasında aronya yetiştirmenin çok uğraş gerektirdiğine dikkat çeken Tahsin Tosun, "Gerek kuraklık, gerekse kıraç araziler en büyük yaşadığımız sıkıntı su tabii ki. Bunların hepsini olumlu bir şekilde bir araya getirip üretmeye gayret gösteriyoruz. Çok zorlanıyoruz tabii ki. Bir yandan da ürünümüz organik olsun istiyoruz ama Konya Ovası için çalı bitki üreticiliği tarımın geleceği açısından çok önemli. O açıdan arazinin küçüklüğüne veya büyüklüğüne bakmadan çalı yetiştiriciliği genel olarak tavsiye ettiğimiz bir durum. Aronya meyvesi bir çalı bitkisi. Kökeni Kuzey Amerika ve Kızılderililerin bol miktarda ilaç olarak kullandıkları bir meyve. Dolayısıyla bu meyveyi herhangi bir kimyevi gübre veya kimyasal ilaç kullanarak zehirlemeye kimsenin de hakkı yok. Bu meyveyi organik olarak yetiştirmek bizim organomineral gübre veya organik ilaç olarak geçen ürünleri kullanmamız anlamına gelmiyor. Bunları da kullanmadan bu meyveyi mutlak suretle yetiştirebiliriz ve yetiştiriyoruz. Nihayetinde normal yetiştiriciliğe göre çok daha fazla gayret gösteriyoruz, çok daha fazla emek veriyoruz. Üretimdeki amacımız iri meyvelere sahip olmak değil, sağlık meyvesini en sağlıklı şekilde yetiştirebilmek" şeklinde konuştu. Aronya meyvesi günlük 35 gram tüketildiğinde vücut ihtiyacının karşılandığını belirten Tosun, "Aronya meyvesinin tüketimi aslında gramajlıdır. Meyvenin 100 gram taze meyvenin 16 bin küsürlerde orac değeri vardır. İnsan vücudunun da günlük olarak antioksidan ihtiyacı 3 bin ila 5 bin orac değeri arasındadır. Yani günlük 35 gram bir taze aronya meyvesi tüketimi insan vücudunun bütün antioksidan ihtiyacını karşılıyor" diye konuştu. "Biz de şifa almak için denemek istedik" Eşinin rahatsızlığı için aronya meyvesi almaya gelen Meriç Reisoğlu, "Biz Konya’da tedaviye başladık, tedavimize bakan hocamız tavsiye etti. Birkaç arkadaş vardı onlar da tavsiye etmişti aronya meyvesini. Bu meyveyi yetiştirenlerin Kurşunlu Mahallesinde olduğunu öğrenince biz de şifa için denemek istedik. Biz de Ilgınlıyız. Yoldan geçerken aradık, görüştük. Kış aylarında daha önceden tozunu almıştık. Şimdi de meyvesi yetişince meyveyi almaya geldik" ifadelerini kullandı. "Hevesleniyorum bu meyveyi yetiştirmeye ama benim dikme imkanım yok" Aronya bahçesinde çalışan işçilerin çavuşu Müslüme Oğuz ise "Her sene böyle meyve toplamaya çağırıyorlar bizi. Ben burada çavuşluk yapıyorum. Arkadaşlara, tanıdıklara söylüyorum gelmek isteyenleri getiriyorum. Biraz sıcak oluyor ama zor olsa da ekmek paramız, harçlığımız. Bu meyveyi yetiştirmeye hevesleniyorum ama benim dikme imkanım yok. Ama dikmek isteyenlere tavsiye ederim, memnun kalıyoruz" dedi.

Kalitesini teknolojiden alan havucun üretiminde yüzde 500 artış Haber

Kalitesini teknolojiden alan havucun üretiminde yüzde 500 artış

Havuç üreticileri, teknolojik aletlerle daha verimli bir üretim yapmayı hedefliyor. Konya’nın yüzölçümünün yüzde 47’si tarım arazisi olarak kullanılıyor. Meram ilçesi Kaşınhanı yöresinde ise çiftçiler, 80 bin dekar arazide havuç yetiştiriyor. Aşamalı ekimin ardından ilk havuç sökümleri devam ediyor. Havuçlar tarlalardan makinelerle söküm yapılarak toplanıyor. Kamyonlarla fabrikalara götürülen havuçlar, burada özenle yıkandıktan sonra paketleme işlemi yapılıyor. Son günlerde 35 dereceye kadar yükselen bölgedeki hava sıcaklığına rağmen havuç fabrikalarındaki mesailer aralıksız devam ediyor. Türkiye’deki 650 bin ton havuç üretiminin 450 bin tonunun Konya’dan karşılandığı havuç üretiminde sıralı söküm sayesinde yılın 11 ayı ürün elde edilebiliyor. “Teknolojiyi en iyi bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz” Gelişen teknoloji ile tarımda kullanılan makinelerin havuç üretiminde de kaliteyi yüksek seviyelere çıkarttığını söyleyen havuç üreticisi Oğuzhan Özcan, “Teknolojiyi en iyi bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Havalı mibzer, büyük ekipman traktörlerinden, dronla ilaçlama sistemlerinden bant sistemlerine kadar bir çok kolaylık sağlıyor bu araçlar. Hedefimiz Allah izin verirse paketleme sistemine geçmek. Makineleşmeyle, bu işler daha kaliteli, daha kalibrasyonu düzgün bir şekilde yapılıyor. Marketler genellikle ufak paketlemelere geçiyor. Biz burada işçilerle büyük paketleme yapıyoruz. Ufak paketleme işçiye yaptıramıyoruz. Yaptırsak bile maliyetleri artıyor. Bir kiloluk bir poşetleme işçiyle yapmış olsak kilogram maliyeti bize 2 bin 500 liraya kadar maliyet olur. Ama makineleşme olduğunda biz yine işçi kullanacağız. Zaten işçi sıkıntısı var tarım alanında. Bu sayede biz daha çok iş yapacağız, Allah izin verirse hedefimiz, daha nizami, daha düzgün bir şekilde marketse markete, pazarsa pazara, 1 kilo isteyene 1 kilo, 5 kilo isteyene 5 kilo gibi bu şekilde düzgün bir şekilde paketlemek” dedi. Üretimdeki işleyişin teknoloji ile beraber arttığını belirten Özcan, “20 yıl önceden örnek vermek gerekirse şimdi ile arasında yüzde 500 fark var teknoloji ekipman kullanma arasında. 150 kişi ile üretmiş olduğumuz, paketlediğimiz havucu şu an 10 kişiyle yapıyoruz. Yani sökümde makineleşmeye geçtik. Yüklemede makineleşmeye geçtik. Yıkama havuz sistemi dediğimiz kamyonda damper sistemine geçtik. Burada işçiler de tabii bundan 20 sene önce işçiler de biraz daha bu işlerde tecrübesizdi. Şimdi onlar da paket başı çalışıyor. Ne kadar fazla çalışıyorsa kendilerine o kadar kazançları oluyor” şeklinde konuştu. “Havuçları burada bedava dahi versek vatandaş bu havucu 15 ila 20 liranın altına tüketemiyor” Üreticinin satışı ile tüketicinin aldığı havuç fiyatındaki farklara değinen Özcan, “Burada şöyle bir sıkıntı var; son zamanlarda özellikle 2 senedir biz üreticiler bu zamana kadar 2 seneye kadar para kazandık. 2 senedir biz sadece üretecek şekilde bir kazanç yapılıyor. Buradaki en büyük problem biz havuçları burada bedava dahi versek İstanbul’daki vatandaş bu havucu 15 ila 20 liranın altına tüketemiyor. Arada çok aşırı bir şekilde makas var, çok aşırı masraflar var. Nakliye masrafları, pazarcı masrafları, marketçi masrafları, poşet masrafı, sandık masrafı, halde komisyon masrafı, yüzde 1 ila 2 stopaj vergi masrafları. Bizim elimizde şu an havucun kilogram fiyatı 4 ile 6 lira arası. Vatandaş, İstanbul halinde, markette, pazarda 20 ila 25 liradan aşağı tüketemiyor. Aradaki makası siz hesaplayın” ifadelerini kullandı. “Yurt dışından bu havucun tercih edilme nedenlerinden biri rengi ve aroması” Konya’da 80 bin dekarlık bir alanda havuç üretimi yapıldığını belirten Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz de, “Konya’nın Kaşınhanı Mahallesi’nde havuç hasadı devam ediyor. Tabii havuç 11 aylık bir serüven. Burada çiftçilerimiz 11 ay boyunca havuç tarımıyla ilgili çalışma yürütüyor. Bu dönemlerde de havuçlarımız hasat oluyor. Kaşınhanı yöresinde yaklaşık 80 bin dekarlık bir alanda 500 bin ton civarında bir üretim gerçekleşiyor. Bu da ülke ihtiyacının yaklaşık yüzde 70’ini karşılıyor. Tabii büyük bir oranda da yurt dışı pazarına sevk ediliyor havuçlar. Yurt dışından bu havucun tercih edilme nedenlerinden biri rengi ve aroması, kalitesi" diye konuştu.

Melons that get their flavor from the Konya Plain are in the global market Haber

Melons that get their flavor from the Konya Plain are in the global market

Çumra melon, one of the major sources of income for the Çumra district of Konya and registered with a geographical indication, is also being exported to global markets. The cultivation of Çumra melon, known for its unique taste, color, and aroma, is increasing each year. Planting begins at the end of April, and harvesting starts in mid-August. Farmers take meticulous care of the melons, treating them as if they were their children. During the harvest, melons are first cut from the vine and then collected individually by hand from the fields. Afterward, the melons are shipped not only across Turkey but also to international markets. Farmer Ramazan Akyol, who grows melons in the Çumra region, said, “We start planting melons towards the end of April. We use mulch, a plastic covering in our region, and we apply drip irrigation. We plant the melons 70 centimeters apart. About a week to ten days after planting, we start filling the areas we call 'throats,' which prevents air from getting in and stops weeds from growing, making it more beneficial. With God's permission, the period between planting and harvest is 75 days. We monitor irrigation weekly, adjusting according to the crop’s condition. We care for the melons as if they were young children. We visit the fields daily, ensuring proper measurement of water, chemicals, and fertilizers according to the crop’s needs. We don’t give more or less than required; everything is provided equally.” Akyol noted that the price of melons at the field is 7 TL, and on the market, it ranges from 10 to 13 TL. He added, “We do not use any unnecessary products; only essential treatments like mildew and fungus control are applied. The taste of our melons comes from the soil of this plain and region. Customers find us, not the other way around. Our melons are excellent, high-quality, and sweet, so people come from all over Turkey and even from abroad, traveling long distances just to taste them. They cannot find such taste, size, and quality anywhere else. This is why they choose us, and both we and they benefit. Prices have remained the same as last year. We are grateful for the yield and quality of the soil. Currently, the price at the field is 7 TL, and at the stalls, it ranges from 10 to 13 TL. The producer, intermediary, and consumers all benefit.” Food engineer Hüseyin Altındaş from Mersin’s Silifke district explained that they dry melons for export. “In our facility, we use freeze-drying technology to remove all moisture from products. We primarily work with fruits and vegetables due to the region's focus. We plan our work according to the fruit and vegetable conditions in the region. Our encounter with this melon was somewhat coincidental during a business trip. We came here after seeing the melons and discovered that the soil, region, and climate of this place are significantly better. This is important to us because we dry the products, and the higher the sweetness and aroma, the more crucial it becomes for the end consumer. The melons you see are sent not only within our country but also to places like America and Germany.”

Konya Ovasından lezzetini alan kavunlar dünya pazarında Haber

Konya Ovasından lezzetini alan kavunlar dünya pazarında

Konya’nın Çumra ilçesinin en büyük gelir kaynaklarından biri olan ve coğrafi işaretle tescilli olan Çumra kavunu dünya pazarlarına da gönderiliyor. Konya’nın Çumra ilçesinin en büyük gelir kaynaklarından biri olan, kendine has tadı, rengi ve kokusuyla talep gören Çumra kavunu yetiştiriciliği her geçen yıl artıyor. Nisan ayı sonunda ekimi yapılan Çumra kavununda hasat Ağustos ayı ortalarında başlıyor. Çiftçiler ise ekiminden hasat zamanına kadar kavuna adeta çocuğuna bakar gibi bakıyor. Hasatta ilk olarak sapı kesilerek dalından ayrılan kavunlar insan gücüyle tek tek tarladan toplanıyor. Daha sonra kavunlar Türkiye’nin dört bir tarafının yanı sıra dünya pazarlarına da gönderiliyor. “Kavunlarımıza körpe çocuğa bakar gibi bakıyoruz” Çumra yöresinde kavun üretimi yapan çiftçi Ramazan Akyol, “Kavun ekmeye Nisan ayının sonuna doğru başlıyoruz. Malç çekiyoruz, malç olarak bilinen bizim bölgede naylon çekme işlemi, bunda da damlama sulama yapıyoruz. 70 santim aralıklarla ekiyoruz kavunlarımızı. Ekimi bitirdikten sonra 1 hafta ile 10 gün sonra boğaz dediğimiz bölgeleri doldurmaya başlıyoruz. Yani bu işlem sayesinde hava almıyor, pis ot çıkması önlenerek daha faydalı oluyor. Allah’ın izniyle ekimle hasadımızın arasında 75 gün oluyor. Sulamasını birer hafta arayla, mahsulün durumuna göre takip ediyoruz. Kavunlarımıza körpe çocuğa bakar gibi bakıyoruz. Her gün içindeyiz bir gün gelmediğimiz yok araziye, takip ediyoruz. Su, ilaç ve gübre durumuna göre hepsini ölçümlü bir şekilde veriyoruz. Yani gelip de bugün bunu istemiyor demiyoruz. Mahsul ne istiyor ona göre, ne fazla ne eksik hepsini eşit bir şekilde veriyoruz” dedi. “Tarla çıkışı 7 lira, tezgahlarda 10-13 lira arasında gidiyor” Tarlada kavun fiyatının 7 lira olduğunu söyleyen çiftçi Akyol, “Kavunlarımıza ilaçtır, başka bir üründür hiç girmiyoruz, sadece atılacak önemli olan ilaçlar var mesela külleme ilacıdır yani kurutmaz, mantar ilacıdır bu gibi ilaçlar. Tadına gelince bizim bu ovanın, bu yörenin toprağından alıyor. Müşterimizi biz bulmadık, onlar bizi buldu. Kavunumuz güzel, kaliteli, tatlı her konuda güzel olunca yani Türkiye’nin hatta dünyanın her yerinden geliyorlar. Adam kalkıp bin kilometreden 3 ton kavun almaya geliyor. Çoğunun da amacı ticaret falan değil kavun tatlı olunca yemek için tüm ülkemizden geliyorlar. Çumra kavunundan başka kavunu hiçbir yerde bulamazlar. Tat, kilo, ebadı ve en önemlisi lezzeti başka bir yerde bulamazlar. O yüzden bizi tercih ediyorlar. Biz de sebepleniyoruz onlar da sebepleniyor. Geçen seneyle bu sene aynı gidiyor fiyatlar. Tonajımız var Allah’a şükür. Toprağın verdiğini zaten hiçbir şey vermez, biz sebebini işledik, emeğimizin karşılığını da aldık. Şu an tarla çıkışı 7 lira, tezgahlarda 10-13 lira arasında gidiyor şükür. Üretici de kazanıyor, aracı da kazanıyor, vatandaşımız da rahat bir şekilde alıyor” şeklinde konuştu. Kavunları kurutup yurt dışına gönderiyorlar Mersin’in Silifke ilçesinden yurt dışına kavunları kurutma yöntemi ile gönderdiklerini anlatan gıda mühendisi Hüseyin Altındaş ise, “Bizim tesisimizde dondurarak kurutma, yani teknolojiyle biz bütün suyu olan her şeyi kurutabiliyoruz. Ama bölgeden dolayı da meyve ve sebze yoğunlukta çalışıyoruz. Biz yıllık planlamalarımızı bölgenin ve birçok noktanın meyve ve sebze durumuna göre hareket ederek bu şekilde bir çalışma yapıyoruz. Bu kavunla buluşma durumumuzda tabii ki biz bunun araştırmalarını yapıyoruz. Birazcık da tesadüf oldu. İş seyahati sırasında bu kavunları biz gördük ve buraya geldik. Buranın kavunu toprağı, yöresi ve havasından tabii ki çok çok daha önde olduğu için bu da bizim için çok önemli. Çünkü biz ürünleri kurutuyoruz. Ne kadar lezzeti yani şekeri, aroması yüksekse bu bizim için son tüketicide çok çok önemli bir hale geliyor. Bu görmüş olduğunuz ürünler sadece ülkemize değil Amerika’dır, Almanya’da birçok noktaya aslında biz buradaki kavunun gönderimini sağlıyoruz” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.