TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Konya Ovası

AGRONEWS - Konya Ovası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Konya Ovası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Konya Ovasında kırsal kalkınmaya 3.96 milyar liralık destek Haber

Konya Ovasında kırsal kalkınmaya 3.96 milyar liralık destek

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Konya Ovasında üretim yapan çiftçilere sağlanan destekler son 20 yılda 26 kat artarak 3.96 milyar liraya ulaştı. Konya İl Tarım ve Orman Müdürü Duran Seçen, amaçlarının sürdürülebilirliği, verimliliği ve kaliteyi artırmak olduğunu söyledi. 40 milyon dekar üzerinde yüz ölçümüyle Türkiye’nin en büyük yüzölçümüne sahip il olan Konya, 19 milyon dekara yakın tarım arazisiyle tarımın başkenti olarak biliniyor. Konya Ovasında tarla bitkilerinden sebzeciliğe, sebzecilikten tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğinin yanı sıra hayvan yetiştiriciliğine kadar birçok alanda üretim yapılıyor. Üretimde kalite ve verimin artırılması amacıyla kırsal kalkınma destekleri de ön planda rol alıyor. Konya’da üretim yapan çiftçilere geçtiğimiz sezon 3.96 milyar liralık destek sağlandı. Sağlanan desteklemeler ise son 20 yıl içerisinde 26 kat arttı. Sağlanan desteklemelerin alanlarını sıralayan Konya İl Tarım ve Orman Müdürü Duran Seçen, “Tarım ve Orman Bakanlığı olarak bizler hem bitkisel üretim hem hayvansal üretimin sürdürülebilirliği ve devamı, üretimin kesintiye uğramaması için sürekli desteklemelere devam ediyoruz. Bu temel desteklerin yanı sıra üretim verimliliği ve kaliteyi arttırmak için ayrıca desteklemelerimiz mevcut. Yine bunlar içerisinde hem bitkisel hem hayvansal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi, depolanmasına yönelik kırsal kalkınma desteklerimizi de veriyoruz. Ayrıca tarımda konusunda uzman gençlerimizi de farklı destekleme modellerimiz var” dedi. “Konya’ya destek miktarı 3.96 milyar liraya kadar çıkmış durumda” Son 20 yıl içerisinde desteklemelerin 26 kat arttığına değinen İl Tarım ve Orman Müdürü Duran Seçen, “Tarım ve Orman Bakanlığımızca 2002 yılında 146 milyon lira civarında bir tarımsal destekleme yapılırken bugün itibariyle Konya’ya destek miktarı 3.96 milyar liraya kadar çıkmış durumda. Son 2023 yılı verilerine baktığımız zaman 26 katlık bir artış olduğunu görüyoruz. Bu projeleri de özellikle bitkisel desteklemeler, hayvansal desteklemeler ve yine kırsal kalkınma desteklemeleri olarak üçe ayırabiliriz. Burada amacımız sürdürülebilirliği, verimliliği, kaliteyi ve kayıtlılığı arttırmak. Dolayısıyla aynı zamanda uzman ellerimizin gençlerimizin, kadınlarımızın tarım sektörünün içerisinde yer almasını sağlamak. Bu nedenle tüm desteklemelerimiz devam ediyor. Üreticilerimiz de bu konularla ilgili hem ilçe müdürlüğümüze hem de il müdürlüğümüze müracaat etmek suretiyle bu konuda bilgi alabilir. Üzerinde en çok durduğumuz konulardan bir tanesi de kırsal kalkınma desteklemeleri. Burada hem bitkisel işletmelerin hem de hayvansal işletmelerimizin ihtiyaç duyduğu makine ekipmanların karşılanması, işletmelerin altyapılarının güçlendirilmesi, tarımsal üretime devam etmeleri açısından altyapı projelerimize destek veriyoruz. Yine büyük çaplı ürünlerin işlenmesi ve paketlenmesine yönelik ekonomik yatırımlara hibelerimiz var. Yine kırsal kalkınma destekleri çerçevesinde kısıtlı olan su kaynaklarımızın daha verimli kullanılması açısından bireysel sulama desteklerine önem veriyoruz. Çünkü Konya suyu kısıtlı olan bir il. Kurak bir coğrafyadayız. Sulanan alanlarımız tarım alanlarımızın yaklaşık yüzde 32’sine tekabül ediyor. Dolayısıyla su kaynaklarımız kısıtlı olduğundan bu mevcut kısıtlı olan su kaynaklarımızı da daha verimli ve daha tasarruflu kullanabilmek için üreticilerimize bireysel basınçlı sulama destekleri veriyoruz” şeklinde konuştu. “Üretilmiş ürünlerin işlenmesi, depolanması, paketlenmesi noktasında da büyük ekonomik yatırım projelerimizi de destekleyeceğiz” Girişimcilerin sunmuş oldukları projelere yüzde 50 hibe desteği verildiğine dikkat çeken Seçen, “Bu sene de sunulmuş olunan tüm projeler Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından uygun görüldü. 400’e yakın sulama projesiyle çiftçilerimize destek vermiş olacağız. Yine 400’e yakın bitkisel, hayvansal işletmelerimizin altyapısını güçlendirmek, teknolojilerini yenilemek, kapasitelerini artırmak amacıyla 400’e yakın projemiz de Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından desteklenecek. Dolayısıyla 400 üreticimize de altyapı alanında destek vermiş olacağız. Yine kırsal kalkınmada ekonomik yatırımlarda 37 projemiz bakanlık tarafından uygun görüldü. Bu işletmelerde de üretmiş oldukları ürünlerin işlenmesi, depolanması, paketlenmesi noktasında da büyük ekonomik yatırım projelerimizi de desteklemiş olacağız. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı olarak üzerinde en çok durduğumuz konulardan bir tanesi de uzman eller projesi. Biz uzman eller projesinde veteriner hekimlik, ziraat fakülteleri veya 2 yıllık tarımla ilgili meslek yüksekokullarını bitirmiş ya da tarım meslek liselerini bitirmiş gençlerimize projelerini sunma karşılığıyla hibe destekleri veriyoruz. Geçen seneki rakam itibariyle 250 bin lira civarında desteğimiz vardı. Burada amaç, konusunda eğitim almış gençlerimizin tarım sektörüne girmesi, gençlerimizin tarımı sevmesi, girdi maliyetleri noktasında, pazarlama satış noktasında, işletmelerin daha karlı olması noktasında yer almasını istiyoruz. Dolayısıyla bu projeyi önemsiyoruz” diye konuştu.

Konya Ovasından lezzetini alan kavunlar dünya pazarında Haber

Konya Ovasından lezzetini alan kavunlar dünya pazarında

Konya’nın Çumra ilçesinin en büyük gelir kaynaklarından biri olan ve coğrafi işaretle tescilli olan Çumra kavunu dünya pazarlarına da gönderiliyor. Konya’nın Çumra ilçesinin en büyük gelir kaynaklarından biri olan, kendine has tadı, rengi ve kokusuyla talep gören Çumra kavunu yetiştiriciliği her geçen yıl artıyor. Nisan ayı sonunda ekimi yapılan Çumra kavununda hasat Ağustos ayı ortalarında başlıyor. Çiftçiler ise ekiminden hasat zamanına kadar kavuna adeta çocuğuna bakar gibi bakıyor. Hasatta ilk olarak sapı kesilerek dalından ayrılan kavunlar insan gücüyle tek tek tarladan toplanıyor. Daha sonra kavunlar Türkiye’nin dört bir tarafının yanı sıra dünya pazarlarına da gönderiliyor. “Kavunlarımıza körpe çocuğa bakar gibi bakıyoruz” Çumra yöresinde kavun üretimi yapan çiftçi Ramazan Akyol, “Kavun ekmeye Nisan ayının sonuna doğru başlıyoruz. Malç çekiyoruz, malç olarak bilinen bizim bölgede naylon çekme işlemi, bunda da damlama sulama yapıyoruz. 70 santim aralıklarla ekiyoruz kavunlarımızı. Ekimi bitirdikten sonra 1 hafta ile 10 gün sonra boğaz dediğimiz bölgeleri doldurmaya başlıyoruz. Yani bu işlem sayesinde hava almıyor, pis ot çıkması önlenerek daha faydalı oluyor. Allah’ın izniyle ekimle hasadımızın arasında 75 gün oluyor. Sulamasını birer hafta arayla, mahsulün durumuna göre takip ediyoruz. Kavunlarımıza körpe çocuğa bakar gibi bakıyoruz. Her gün içindeyiz bir gün gelmediğimiz yok araziye, takip ediyoruz. Su, ilaç ve gübre durumuna göre hepsini ölçümlü bir şekilde veriyoruz. Yani gelip de bugün bunu istemiyor demiyoruz. Mahsul ne istiyor ona göre, ne fazla ne eksik hepsini eşit bir şekilde veriyoruz” dedi. “Tarla çıkışı 7 lira, tezgahlarda 10-13 lira arasında gidiyor” Tarlada kavun fiyatının 7 lira olduğunu söyleyen çiftçi Akyol, “Kavunlarımıza ilaçtır, başka bir üründür hiç girmiyoruz, sadece atılacak önemli olan ilaçlar var mesela külleme ilacıdır yani kurutmaz, mantar ilacıdır bu gibi ilaçlar. Tadına gelince bizim bu ovanın, bu yörenin toprağından alıyor. Müşterimizi biz bulmadık, onlar bizi buldu. Kavunumuz güzel, kaliteli, tatlı her konuda güzel olunca yani Türkiye’nin hatta dünyanın her yerinden geliyorlar. Adam kalkıp bin kilometreden 3 ton kavun almaya geliyor. Çoğunun da amacı ticaret falan değil kavun tatlı olunca yemek için tüm ülkemizden geliyorlar. Çumra kavunundan başka kavunu hiçbir yerde bulamazlar. Tat, kilo, ebadı ve en önemlisi lezzeti başka bir yerde bulamazlar. O yüzden bizi tercih ediyorlar. Biz de sebepleniyoruz onlar da sebepleniyor. Geçen seneyle bu sene aynı gidiyor fiyatlar. Tonajımız var Allah’a şükür. Toprağın verdiğini zaten hiçbir şey vermez, biz sebebini işledik, emeğimizin karşılığını da aldık. Şu an tarla çıkışı 7 lira, tezgahlarda 10-13 lira arasında gidiyor şükür. Üretici de kazanıyor, aracı da kazanıyor, vatandaşımız da rahat bir şekilde alıyor” şeklinde konuştu. Kavunları kurutup yurt dışına gönderiyorlar Mersin’in Silifke ilçesinden yurt dışına kavunları kurutma yöntemi ile gönderdiklerini anlatan gıda mühendisi Hüseyin Altındaş ise, “Bizim tesisimizde dondurarak kurutma, yani teknolojiyle biz bütün suyu olan her şeyi kurutabiliyoruz. Ama bölgeden dolayı da meyve ve sebze yoğunlukta çalışıyoruz. Biz yıllık planlamalarımızı bölgenin ve birçok noktanın meyve ve sebze durumuna göre hareket ederek bu şekilde bir çalışma yapıyoruz. Bu kavunla buluşma durumumuzda tabii ki biz bunun araştırmalarını yapıyoruz. Birazcık da tesadüf oldu. İş seyahati sırasında bu kavunları biz gördük ve buraya geldik. Buranın kavunu toprağı, yöresi ve havasından tabii ki çok çok daha önde olduğu için bu da bizim için çok önemli. Çünkü biz ürünleri kurutuyoruz. Ne kadar lezzeti yani şekeri, aroması yüksekse bu bizim için son tüketicide çok çok önemli bir hale geliyor. Bu görmüş olduğunuz ürünler sadece ülkemize değil Amerika’dır, Almanya’da birçok noktaya aslında biz buradaki kavunun gönderimini sağlıyoruz” diye konuştu.

Konya'da buğday rekoltesinde düşüş Haber

Konya'da buğday rekoltesinde düşüş

Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası kurak bir sezonu geride bırakırken, hasadı devam eden buğdayın rekoltesinde geçen yıla oranla düşüş bekleniyor. Yüz ölçümünün yüzde 67'si tarım arazisi olarak kullanılan Konya'da 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanında üretim yapılıyor. Geçtiğimiz kış döneminde kar yağışının olmaması rekolte düşüşüne sebep oldu. Beklenen verimin olmadığı ovada arpa hasadı sona ererken, buğday hasadı yüzde 80 oranında tamamlandı. “Don ve soğuk havalar buğdaylarda uç boşluklarına, tane boşluklarına neden oldu” Hasat döneminde buğday rekoltesinde geçtiğimiz dönemlere göre verim kaybı olduğunu kaydeden Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Türkiye'nin tahıl ambarı Konya'da arpa hasadından sonra buğday hasadı da şu anda ovada devam ediyor. Hasadın yüzde 80'lik kısmı tamamlandı diyebiliriz. Havaların aşırı sıcak gitmesi, buğday hasadını da hızlandırdı. Hasadın süresinde normalde 15 günlük erkene gelme durumu var. Bu da tabii ki iklimsel kaynaklı nedenlerden dolayı oluyor. Bu yıl buğday hasadında maalesef arpadaki gibi beklediğimiz rekolteyi yakalayamayacağız gibi gözüküyor. Buğday hasadının sonucunda bu dönemlerde, buralarda çok güzel verimler aldığımız tarlalarda maalesef iklimsel kaynaklı nedenlerden dolayı verimde birtakım düşüşler gözlendi. Şu anda Konya yöresinde tabii hasat da devam ediyor ama rekolte beklentimiz 2 milyon ton civarında buğday hasadının olacağını tahmin ediyoruz. Geçen seneye oranla yüzde 5 oranında buğday ekiliş alanlarında artış vardı, biz ona oranla biraz daha rekoltemizde artış olacağını düşünüyorduk ama özellikle bahar yağışları arpadan ziyade buğdaya yaramıştı. Arkasından gelen çiçeklenme dönemindeki don ve soğuk havalar buğdaylarda uç boşluklarına, tane boşluklarına neden oldu. Bu da verimde çok ciddi anlamda düşüşe neden oldu. İnşallah bereketli bir yıl olur” dedi. “Kıraç alanlarda 200 kilodan 500 kiloya kadar ürün çıkıyor” Hasat sonu yeni dönem ekimi yapacak çiftçilere hatırlatmada bulunan Burak Kırkgöz, “Bu yıl da geçtiğimiz yıl gibi çiftçilerin çok erken ekimden kaçınmalarını öneriyoruz. Çünkü erken ekimlerde mahsulleri erken dönemde ekildiği zaman ciddi anlamda strese giriyor ve sulama maliyeti uzatmalarını sürekli meteorolojiden hava tahminlerini takip ederek ona göre ekilişlerini yapmalarını tavsiye ediyoruz. Bu yıl da geçtiğimiz yıl gibi bir önceki yıl gibi inşallah kurak bir yıl olmaz. İnşallah bu yıl bol yağışlı, bol kar yağışlı, özellikle kar yağışı hububatlar için çok önemli, bol kar yağışlı bir periyot geçiririz. Konya yöresinde tabii kıraç alanlarımız büyük bir alan. Kıraç alanlar bunun yanında sulu alanlarımız da var. Bin metrekarede, kıraç alanlarda 200 kilodan 500 kiloya kadar, sulak alanlarda da 450 - 500 kilodan 850 kiloya kadar verim aldığımız yerler oluyor” şeklinde konuştu. Çiftçiye sağlanan desteğin arttırılmasına dikkat çeken Kırkgöz, “Çiftçilerimiz desteklemenin biraz daha artmasını yani 75 kuruş olan arpa desteğinin 1 buçuk liraya, 1.25 lira olan buğday desteğinin 2 buçuk liralara kadar çıkmasını bekliyorlar. Tabii desteklemeler çok önemli. Girdi maliyetleri çok yüksek. Özellikle Konya Ovasında sulu tarım yapılan yerlerdeki maliyetlerin yüksek olması, verim alabilmek için çiftçilerin ekstra uyguladıkları gübre maliyetlerinin elektrik maliyetlerinin yüksek olduğu coğrafyada desteklemenin önemi çok yüksek. İnşallah önümüzdeki süreçte bu desteklemeyle ilgili yeniden bir revize etme durumu olur” diye konuştu.

Konya Ovası'nda hububatta sarı pas hastalığı görülüyor Haber

Konya Ovası'nda hububatta sarı pas hastalığı görülüyor

Buğday tarlalarında ilkbahar aylarındaki sıcaklık ve yüksek nemden kaynaklanan sarı pas hastalığı, yapraklarda oluşan kabarcıklar nedeniyle bitkinin gelişmesini engelleyerek, yaprakların kurumasına neden oluyor. Konya İl Tarım ve Orman Müdürü Ali Ergin, AA muhabirine, son günlerde yağışların artması, sıcak ve nemli havanın etkisiyle sarı pas hastalığının salgın yapma riskinin arttığını söyledi. Ergin, "Yağışlı periyodun devam edeceği öngörüldüğü için çiftçilerimiz, ekiliş alanlarını kontrol etmeli. Hastalık riski olan arazilerde en yakın müdürlüklerimize müracaat edilmesi ve ürün kayıplarını engellemek için çiftçilerimizin zaman geçirmeden kimyasal mücadeleye başlamaları gerekmektedir." diye konuştu. Hastalık görülmeyen yerlerde de koruma amaçlı ilaçlama tavsiyesi Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz de nisan-mayıs ayında yağışların uzun yıllar ortalamasının yaklaşık iki katı üzerinde gerçekleştiğini söyledi. Kırkgöz, Konya Ovası'nda mayısta metrekareye düşen 80 milimetrenin üzerindeki yağışın hububata oldukça faydalı olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Çünkü tanenin su ihtiyacını karşılayacak. Hububat alanları için çok önemli. Bu yağışlar, bazı hastalıkları da beraberinde getirebiliyor. Havaların ısınmasıyla birtakım hastalıklar görülüyor. Şu anda Konya'da yoğun olarak 'sarı pas' dediğimiz hastalık belli olmaya başladı. Özellikle hububat alanlarında çok yoğun denk geliyoruz. Bu hastalıkla ilgili çiftçilerimizin erken dönemde ilaç yapmaları tavsiye ediyoruz. Bitki, olgunlaşma dönemine girene kadar bu ilaçlama yapılabilir. Hastalık görülmeyen yerlerde de bu ilaçlamayı çiftçilerimizin koruma amaçlı yapmasını tavsiye ediyoruz. Bu dönemlerde çiftçilerimizin arazilerini daha sık kontrol etmeleri gerekiyor." Konya Ovası'nda hububat hasadının temmuz itibarıyla başlayacağını, ilaçlama için yaklaşık 10 günlük bir süre olduğunu ifade eden Kırkgöz, bu mücadeleyle hastalığın yayılımının önüne geçilebileceğini dile getirdi. "Yapraklarda sararma oluyor" Beyşehir ilçesindeki çiftçilerden Mehmet Arkan ise uzun yıllardır görmedikleri bahar yağışlarıyla yüzlerinin güldüğünü belirterek, "Yağışlar çok güzeldi ama bu sene sarı pas hastalığı buğday ve arpalarda görüldü." dedi. Arkan, şunları söyledi: İlaçlama yaptık ama geç kaldık, etkili olmadı. Yağışlar da devam ettiği için ilaç nüfuz edemedi. Bazı tarlalarımızda da ilaçlamanın etkisini gördük. Traktörle girdik ve yapraktan ilaçlama dediğimiz mücadeleyi yaptık. Yapraklarda sararma oluyor. Hastalık geçiren yerlerde bitki zayıf oluyor. Rekolteyi kısmen de olsa olumsuz etkiliyor."

Konya Ovası’nda hasat sezonu öncesi rekolte beklentisi arttı Haber

Konya Ovası’nda hasat sezonu öncesi rekolte beklentisi arttı

Yağışların rekolte artışına olumlu katkı sağlayacağı tahmin edilirken, hasat döneminde de bir gecikmenin olmaması öngörülüyor. Yüz ölçümünün yüzde 67’si tarım arazisi olarak kullanılan Konya’da, 2023 yılının ilk dönem aylarına kadar yağışların az olmasından kaynaklı kuraklık alarmları çalmıştı. 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanında üretim yapılan ovaya Nisan ve Mayıs aylarında düşen yağmur yağışı, rekolte umutlarını arttırdı. “Kıraç alanlarda yaklaşık olarak 40 veya 45 gün sonra başlayacak gibi” Konya’da, 2023 yılının ilk dönem aylarına kadar yağışların az olmasından kaynaklı kuraklık tehlikesinin yaşandığını aktaran Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Konya Ovasında yavaş yavaş hasat sezonuna doğru giriyoruz. Bölgemizdeki hububat tarlalarında hasadın özellikle kıraç alanlarda yaklaşık olarak 40 veya 45 gün sonra başlayacak gibi. Şu anda arazideki hububatın durumu hamur olum dönemini dediğimiz yani daha hububatın denesini sıktığımız zaman içerisinden peynirimsi bir yapının çıktığı dönemde. Bu dönemde bize yaklaşık 45 gün sonra hasadın geleceğini gösteriyor. Şu anda ovada herhangi bir sıkıntımız yok. Geçtiğimiz dönemlerde yağışlarımız biraz düşüktü. Özellikle kar yağışı az aldığımız dönemler oldu. Nisan yağışları ise çok güzeldi ve Mayıs ayında da çok güzel yağışlar aldık. Tabii Nisan, Mayıs yağışları bazen bunlar dolu yağışına dönebiliyor. Bazı bölgelerimizde dolu zararı var ama şu anda bizim rekoltemizi etkileyecek düzeyde bir zarar tespitinde daha bulunmadı. Tabii kısım kısım arazilere daha yeni giriliyor. Bu arazilerin hasar tespitleri yavaş yavaş yapılıyor. Ama şu anda sulu tarlalarımızda özellikle ovanın Aksaray tarafına doğru olan kısımlarında herhangi bir sıkıntımız yok. Mahsullerimiz güzel. Verimlerimiz de güzel çıkacak gibi gözüküyor. Şu anda hali hazır burada bir aksilik veya bir dolu zararı olmazsa arazi gezmelerimizde yaptığımız tespitler bu yönde” dedi. “Havaların sıcak gidip yağışlı olması hastalıkları da beraberinde getiriyor” Fazla yağışların bazı olumsuzlukları da beraber getirdiğinin altını çizen (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Bu dönemdeki olumsuzlukları sıralamak gerekirse havaların sıcak gidip yağışlı olması hastalıkları da beraberinde getiriyor. Başlangıçta mantar hastalığı Konya Ovası’nda ciddi bir problem oldu. Bununla ilgili tedbiri çiftçilerimiz tabii erken dönemde aldı. Arkasından mahsuller büyüyünce pas hastalığı da beraberinde geldi. Bunun nedeni iklimin tamamen yağışlı ve sıcak geçmesinden kaynaklanıyor. Böyle güneşli havalarda toprağın nemli olduğu dönemlerde mantar hastalıkları çok fazla rastlıyoruz. Çiftçilerimizin ilaçları erken dönemde atmaları kendileri için iyi olur. Şu anda gezdiğimiz arazilerde hastalık var lakin uygulamalarını çiftçilerimiz yapıyor” şeklinde konuştu. “Yağışlar devam etse bile tabii bitkilerin belli bir ömürlerini tamamlayacakları günleri var” Hasadın gecikmesinin yaşanmayacağını ön gördüklerinin ifade eden Kırkgöz, “Yağışlarımız güzeldi. Yağışlar güzel olunca kardeşlenmeden gelen başaklar da yetişmiş durumda. Şu anda mahsul zamanında ilerliyor. Herhangi bir gecikmenin olacağını düşünmüyoruz. Yağışlar devam etse bile tabii bitkilerin belli bir ömürlerini tamamlayacakları günleri var. Şu anda o günlük periyotunda ilerliyoruz. Herhangi bir sıkıntı olacağını da düşünmüyorum. Geçen yıl fiyatları çok güzeldi. Özellikle TMO’nun alım yapması ve devletin açıkladığı fiyat çiftçiyi memnun edici seviyedeydi. Bunun etkisini bu yılda hissediyoruz. Çünkü ekim alanlarında belli bir artış var. İnşallah rekoltemizde bir düşüş değil de yükseliş bekliyoruz. Geçen yılın rekorunu bu yıl kırmayı planlıyoruz” dedi.

Konya Ovası'nda çiftçi mart ve nisan yağışlarından memnun Haber

Konya Ovası'nda çiftçi mart ve nisan yağışlarından memnun

Konya'nın sahip olduğu geniş tarım arazilerinde başta buğday ve arpa olmak üzere çeşitli ürünler yetiştiren çiftçi, mart ve nisan yağışlarıyla hububatta kardeşlenme döneminin (çimlenen her bir tohumdan birkaç sapın meydana gelmesi) verimli geçmesini bekliyor. Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, AA muhabirine, 2022 ekim-kasım döneminde hububatların ekilmeye başlandığını ancak ekim, kasım ve aralıkta yağışların yetersiz olduğunu anlattı. Özellikle kıraç alanlarda ekilen tohumlarda bazı bölgelerde çürümeler, bazı bölgelerde seyrelmeler olduğunu belirten Kırkgöz, "O dönemde nisan yağmurları önemli diyorduk. Çok şükür mart ve nisan yağmurları yerinde ve zamanında yağdı. 1. ayın sonu, 2. ayın başında kar yağışı oldu. Arkasından gelen yağmurlar, ara ara gelen yağışlar ekim-kasım dönemindeki bitkilerdeki açıklıkları kapattı. Şu anda 'Ovada hububatların neşesi yerinde.' diyebiliriz. Kardeşlenme dönemine çok güzel girdiler, yağışlar tam zamanında ve yerinde yağdı. İstediğimiz şekilde de yağışlar geldi." diye konuştu. Kırkgöz, mart ve nisanda gelen yağışın kuraklığı bitirdiği anlamına gelmeyeceğini ifade ederek, Meteoroloji Müdürlüğünün kuraklık haritasında Konya bölgesinde ciddi anlamda kuraklık seyri gösterdiğini aktardı. "Hububatta problem yok" Bu durumun baraj ve yer altı sularını da etkilediğini belirten Kırkgöz, şunları kaydetti: "Şu an ovada ekili tek mahsul olan hububatta herhangi bir problemimiz yok. Nisandan sonraki yağışlar yine önemli. Bitkilerin sapa kalkmadan (başaklanma dönemi) sonra 'dane suyu' dediğimiz son suları kalıyor. 'Nisan sonlarına doğru o suları da alırsak rekoltede herhangi bir düşüş yaşamayız.' diye düşünüyoruz. Nisan ortalarında yeşil mahsul ekilmeye başlanacak. Barajdan suyun geldiği kanaldan sulama yapılan yerlerde çiftçilerimizin yeşil mahsul ekerken DSİ Bölge Müdürlüğü ile görüşerek ekmelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü bazı bölgelerde suyun yeterli miktarda verilemeyeceğini biliyoruz. Yeşil mahsuldeki suyun eksikliği bitkide çok ciddi anlamda verim kaybına neden olur." Kırkgöz, arazi kontrollerinde hububatta kök çürümesi ve mantara rastladıklarını ifade ederek, çiftçilerin ürünü kontrol ettirmeleri gerektiğini vurguladı. Dönemsel yağışların ardından havaların ısınmasının, bakterilerin toprakta çalışmalarına neden olduğunu dile getiren Kırkgöz, "Bu da kök çürüklüğüne neden olabiliyor. Erken müdahaleyle kök çürüklüğünün önüne geçebiliriz. Geç kalınan tarlalarda yapılan ilaçlamaların herhangi bir faydası olmayacak. Şu dönemde çiftçilerimiz tarlalarını kontrol ettirirlerse, kök çürüklüğüyle erken mücadele ederlerse herhangi bir problem yaşamazlar." değerlendirmesini yaptı. Karatay Ziraat Odası Başkanı Rifat Kavuneker de geçen günlerde hava sıcaklığının sıfırın altına düşmesi nedeniyle bazı arpa ve buğday çeşitlerinin zarar gördüğünü söyledi. Hububatın nisanda kardeşlenme denen dallanma döneminde olduğunu ifade eden Kavuneker, "Don zararı inşallah ilaçla gübreyle düzeltilir, kökleri sağlam. Acilen nisan ve mayısta yağışa ihtiyacımız var. Yağışlar devam ediyor. İnşallah nisan boyunca yağışlı geçer, bakımları da iyi yaparsak atlatırız diye düşünüyoruz." dedi. Çiftçi Mehmet Köroğlu da "Mart ve nisan yağmurları çok yağdı. Dondan dolayı biraz sıkıntı olmuştu ama inşallah yağan ve yağacak yağmurlar bizi biraz daha rahatlatacak." ifadesini kullandı. Kaynak: Anadolu Ajansı

Konya Ovası'nda çiftçilerin umudu bahar yağmurlarında Haber

Konya Ovası'nda çiftçilerin umudu bahar yağmurlarında

Ülke genelinde yaşanan kuraklığın en çok hissedildiği Konya Ovası'nda üretim yapan çiftçiler, mart, nisan ve mayıs aylarında yeterli yağış alınmaması durumunda tarımsal üretimde düşüş oluşacağı yönünde endişe taşıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün Standart Yağış İndeksi'nde yer alan kuraklık haritası analizlerine göre 3 aylık (2022 kasım-aralık ve 2023 ocak) veriler dikkate alındığında, İç Anadolu Bölgesi'nde Konya ile Karaman "olağanüstü kurak" şeklinde tanımlandı. Sonbahar ve kış aylarındaki kuraklık Konya'daki baraj ve göletlerdeki su miktarında ciddi azalmaya neden oldu. Çiftçiler ise Konya Ovası'nda bitki gelişimi için gerekli olan yağışların, mart, nisan ve mayıs ayında gelmesini bekliyor. Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik, AA muhabirine, geçen yılın ekim, kasım aylarında Konya Ovası'na düşen yağışların, mahsullerin yeterli çimlenmesini sağladığını anımsattı. Bu yağışlar sayesinde buğdayın büyük oranda çimlendiğini, bu anlamda bir sıkıntı olmadığını ifade eden Çevik, "Şimdi beklediğimiz bahar yağışlarıdır. Mart, nisan ve mayıs ayında alacağımız yağışlar, bitki gelişimi için çok önemli. Bu gelişimin sağlanması da mart, nisan, mayıs aylarında düşen yağmur miktarına bağlıdır. Barajlarımızda kuraklığın etkisi var. Bunun tedbirlerinin alınması lazım. Su kullanımında tasarrufa gidilmesi lazım." dedi. "Mart, nisan, mayısta yağışlarımızı alırsak, yüze 50'lik, 60'lık bir kaybımız olmaz" Bitki gelişimi için ilkbahar aylarındaki yağışlarının önemini vurgulayan Çevik, şunları kaydetti: "Barajlarımızdaki su miktarımız çok düşük. Bugün itibarıyla bitkisel bir kuraklık yok ama verim kaybı olabilir. Yüzde 3 olur, 5 olur bilmiyoruz. Allah rahmetini verirse, mart, nisan, mayısta yağışlarımızı alırsak, çok afaki, yani yüze 50'lik, 60'lık bir kaybımız olmaz diye düşünüyorum." Meram Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Hepokur ise Türkiye'nin ana gündeminin kuraklık olması gerektiğini belirtti. Geçimini tarımdan sağlayan binlerce insanın kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu dile getirerek, kuraklıkla mücadele için su tasarrufuna dikkati çekti. Türkiye genelinde yağışlarda önemli bir düşüş yaşandığını anlatan Hepokur, ilkbahar yağışlarının gelmemesi halinde hububatta rekolte kaybı olabileceğini söyledi. Hepokur, "Susuzluk sadece Konya'yı kapsayan bir sorun değil. Türkiye'nin tamamını kapsaması nedeniyle insanlık adına çok önemli bir tehlike. Tabii ki bu tehlike karşısında hepimize düşen önemli bir sorumluluk var. Suyun daha tasarruflu kullanılması ve kaynaklarımızın korunması gerekir." ifadelerini kullandı. Yağışın az olması çiftçileri endişelendiriyor Konya'nın Meram ilçesine bağlı Çarıklar Mahallesi'nde arpa, buğday ve şekerpancarı üretimi yapan Hasan Hüseyin Şimşek de kuraklığın etkisinin devam etmesi halinde rekoltede düşüşler yaşanabileceğini söyledi. Şimşek, bölgedeki May Barajı'nın suyunun önceki yıllara göre yüksek oranda azaldığını belirtti. Kuraklığın boyutunun çok büyük olduğunu ifade eden Şimşek, şöyle devam etti: "Durum vahim gözüküyor. Özellikle İç Anadolu'da kar yağışının yeterli olmaması, hem barajlarımızın hem göletlerimizin boş kalmasına neden oldu. Bu nedenle bir tedirginliğimiz var. 600 dekar ekili alanımız var. Ağırlıklı olarak arpa, buğday, mısır, yoncamız var. Mayıs, nisan aylarında yağış alamazsak durum çok vahim. Böyle devam ederse en az yüzde 60-70 bir rekolte kaybımız olur." "Bahar yağmurlarına gözümüzü diktik" 53 senedir tarım ve hayvancılıkla ilgilenen Sarayönü çiftçilerinden 75 yaşındaki Osman Çakıcı ise, "Tarlada mahsulümüz var. Bu sene yağışlar az. Son yağan kar ile ekin çıktı, yalnız bu yeterli değil. Cenab-ı Alah'tan bize gelirse bir rahmet olacak. Şu anda ekin körpe olduğu için çıktı ama 15-20 gün, 1 ay daha dayanır. Bahar yağmurlarına gözümüzü diktik. Eğer o zamanlardan bize yağmur gelirse tarladan mahsulümüzü, masrafımızı toparlarız. Şimdi ekinler iyi kötü idare ediyor. Bizim için bundan sonraki zaman çok önemli." ifadesini kullandı. 65 yaşındaki Hazım Atçeken de arpa, buğday, fasulye ve nohut gibi ürünler ektiğini kurak dönemin devam etmesi halinde verim alamayacaklarını söyledi. Zirai ilaç ve gübre işiyle uğraşan Halil İbrahim Turan ise acil yağışa ihtiyaçları olduğunu vurgulayarak, "Çıkmayan ekinler var. Bundan sonra kardeşlenme ve sapa kalkma başlangıcı olarak ifade edilen dönemler var. Bu dönemlerde yağışa ihtiyacımız var. Hava tahmin raporlarında yağış görünmediği için endişeliyiz. Nisan ayında bereketli güzel bir yağış alırsak hububatta verim tavan yapar. Şu an itibarıyla çok riskli bir dönemdeyiz, yağışa çok ihtiyacımız var." diye konuştu. Kaynak: Anadolu Ajansı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.