TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kuraklık

AGRONEWS - Kuraklık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kuraklık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ulusal Su Kurulu’nda Alınan 10 Yeni Karar Açıklandı Haber

Ulusal Su Kurulu’nda Alınan 10 Yeni Karar Açıklandı

ANKARA (İHA) - Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulusal Su Kurulu’nun 3. toplantısında alınan 10 kritik kararı kamuoyuyla paylaştı. Suyun sürdürülebilir kalkınma ve insan refahı için önemini vurgulayan Yumaklı, küresel iklim değişikliğinin su kaynaklarını ciddi şekilde tehdit ettiğine dikkat çekti. Yumaklı, iklim değişikliği nedeniyle temiz suya erişimin artık bir beka meselesi olduğunu belirterek, "Biz de ülke olarak bu anlayışla geniş bir yelpazede kritik adımlar atıyoruz. Yani ekonomimizde, artan üretimimizde, tarımda, sanayide, enerjide, turizmde ve daha birçok sektörde öncelikli olarak su kaynaklarımızı göz önünde bulunduruyoruz" dedi. MODERN SULAMA VE BİLGİ PAYLAŞIMI Modern sulama sistemleri, yapay zekâ destekli uygulamalar ve erken uyarı sistemleriyle ilgili bilgi veren Yumaklı, belediyeler arasında bilgi ve tecrübe paylaşımını artırmaya yönelik çalışmaların sürdüğünü ve bu yıl 15 belediyenin daha projeye dahil olduğunu açıkladı. Yumaklı, "Sorumluluk hareketine dönüştürmekle ilgili çabalarımız ve gayretlerimiz devam ediyor. Kayıt oranlarının indirilmesi, tarımda sulama randımanının artırılması ve sanayide su kullanımının azaltılması için önümüzdeki günlerde de çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz" dedi. HAVZA VE PEYZAJ DÜZENLEMELERİ Yumaklı, "Bugün de Afyonkarahisar, Diyarbakır ve Trabzon Valilerimiz havza kurullarında öne çıkan hususlarla ilgili sunumlarını bizlerle paylaştılar. Özellikle çok su tüketen peyzajlar yerine suyu az tüketen kurakçıl peyzaj düzenlemelerinin yaygınlaştırılması konusu da yine bugün tartıştığımız konular içerisinde yer aldı. Ayrıca sürdürülebilirlik tedbir risk yönetimi, halk sağlığı ve refah sosyoekonomik yaklaşımı, ortak sorumluluklar ile teknolojik bilimsel gibi temel ilkelere dayanan ulusal su planımızla ilgili istişarelerde bulunduk" dedi. Ayrıca, Kuzey Ege ile Batı Akdeniz havzalarındaki sektörel su tahsis planlarının onaylandığını bildirdi. KURAKLIK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TEDBİRLERİ Ulusal Su Kurulu'nda alınan kararlar Bakan Yumaklı tarafından açıklandı: Teknik çalışmaların tamamlanarak sürecin Türkiye Büyük Millet Meclisine arzuyla ilgili başlatılması, Havza su kurullarında öne çıkan hususların fiili durumların ve planlamalarının takip edilmesi ve bir sonraki toplantıda ulusal su kurumuna bilgi verilmesi, Fırat-Dicle havzasının iklim değişikliğinin su kaynaklarının etkisi tespit edilmesi ve kuraklıkla mücadele acil önlem planının hazırlanması, Afyonkarahisar ilinde yapılan yağmur suyu hasadı kurakçıl peyzaj uygulamaları ve farkındalık oluşturulması gibi su verimli çalışmalarına dair iyi uygulamaların valilikler koordinasyonunda illerde örnek uygulama olarak başlatılması, Diyarbakır Ligi'nde başlatılan su gönüllüsü gençler sahada girişimi çalışmalarının Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda ülkemizdeki tüm okullarda yaygınlaştırılması, Kuraklık riski altında olan göllerimize yetişkin eylem planlarının hazırlanması, uygulamaya geçmiş ya da geçecek olan eylem planlarımız da bir sonraki kurula sunulması, Bakanlıklar, üniversiteler, yerel yönetimler başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarında yeşil sahalarda ve refüjlerde, peyzaj alanlarında park ve bahçelerde kurakçıl peyzaj uygulamaları gece sulaması ve ara bulmuş atık suların yeniden kullanılmasını içeren kurakçıl ve peyzaj uygulamaları, rehber takımının uygulanması ve bu konuda Cumhurbaşkanımızın onayına sunulması, Aynı zamanda hem Tarım Orman Bakanlığı hem de Çevre Şehircilik Bakanlığının çalışmalarının birleştirilerek bu onaya tabi olması konusunda karara bağlanması, Ulusal Su Planı nihai hale getirilmesi bir sonraki toplantıda kurulun onayına sunulması, Büyük Menderes Kuzey Ege ve Batı Akdeniz planlarının onaylanması. ULUSAL SU PLANI NİHAİ HALE GETİRİLECEK Taslak Su Kanunu ve Taşkın Kanunu’na yönelik çalışmaların tamamlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacağını açıklayan Yumaklı, Ulusal Su Planı’nın da bir sonraki toplantıda nihai hale getirilip kurulun onayına sunulacağını ifade etti. "SU YÖNETİMİNİ SÜREKLİ İYİLEŞTİRECEĞİZ" Su yönetiminin aciliyetini vurgulayan Yumaklı, "Ülkemizde Ulusal Su Kurulu ile su yönetimine yön verecek bir yapının tesisi sağlanmıştır ancak bununla ilgili müştereklerin ortak kuralına veya ortaklaşa kabul edilen kararlar doğrultusunda adil, akıllı ve etkin bir şekilde uygulanması zaruridir. Bu sebeple kurul marifetiyle su yönetimi statülerimizi sürekli olarak iyileştireceğiz ve bunu da kamuoyumuzun bilgilerine arz edeceğiz" dedi. Kurulda alınan kararlar, su kaynaklarının korunması ve etkin kullanımı adına kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Karya Farma'dan Tarımda Kimyasal Bağımlılığı Azaltma Hamlesi Haber

Karya Farma'dan Tarımda Kimyasal Bağımlılığı Azaltma Hamlesi

AYDIN (İHA) - Aydın’da çeyrek asırdır endemik bitkiler üzerinde çalışan Karya Farma HBX Ar-Ge, tarım ve çevre sağlığını öncelik alarak organik tarım çalışmalarına başladı. Gıda Mühendisi Feridun Levent Saltoğlu, sağlıklı bir gelecek için tarımın kimyasal bağımlılıktan kurtarılması gerektiğini vurguladı. Karya Farma HBX Ar-Ge ekibinden Gıda Mühendisi Feridun Levent Saltoğlu, organik tarımın hem insan sağlığı hem de çevre için kritik bir adım olduğunu belirtti. Saltoğlu, "Bugün sağlık alanında yaşanan sıkıntıların temelinde sağlıksız beslenme, çevre alanında yaşanan sıkıntıların temelinde ise açgözlülük ve daha fazla kazanma hırsı gelmektedir. Gerek insanlığın sağlığı gerekse üzerinde yaşadığımız dünyanın çevre sağlığı için, kimyasaldan uzaklaşıp organiğe yönelmemiz gerekiyor. ADÜ Teknokent’te faaliyetlerini yürüten ve şu ana kadar 18 patente imza atan Karya Farma olarak bu yönde çalışma yapıyoruz" dedi. KURAKLIK VE ÇEVRE KRİZİNE EKOLOJİK ÇÖZÜMLER Saltoğlu, 2024’te küresel iklim krizinin ve kuraklığın ciddi bir tehdit haline geldiğini hatırlatarak, tarım ve hayvancılığın kimyasal bağımlılıktan kurtarılması gerektiğini ifade etti. "Başta ilimiz Aydın olmak üzere, kuraklık tüm ülkenin hatta dünyanın önemli bir gündem maddesi. Bunun değişik sebepleri açıklansa da sorun ve sıkıntıların en büyük sebebi tabiata olumsuz müdahale eden insanoğludur" diyen Saltoğlu, yanlış tarım uygulamaları ve doğaya yapılan kimyasal müdahalelerin iklim değişikliğinin en büyük nedenlerinden olduğunu söyledi. Karya Farma HBX Ar-Ge olarak kuraklıktan etkilenen bölgelerde çözüm odaklı çalışmalara imza attıklarını belirten Saltoğlu, "Tarımda kimyasal bağımlılığı azaltarak, zehirsiz ve geri dönüşümlü yöntemlere yönelmemiz gerekiyor. Akıllı eko fidanlar, toprağı ve suyu verimli kullanan genetik çeşitliliğe sahip fidan türleridir ve Aydın gibi kuraklıktan etkilenen bölgelerde üretimi artırabilir. Eko gübreler ise hem toprağın biyolojik yapısını korur hem de çevreye zarar vermeden sürdürülebilir tarımı destekler. Ayrıca, eko seracılık ile hem enerji tasarrufu sağlanabilir hem de yerel ürün çeşitliliği artırılabilir" diyerek konuşmasını tamamladı.

Tarım Sigortalarında 2025 Prim Düzenlemeleri ve Yenilikler Haber

Tarım Sigortalarında 2025 Prim Düzenlemeleri ve Yenilikler

Türkiye İş Bankası’nın Adana Çiftçiler Birliği’nin katkılarıyla düzenlediği "Çiftçi Buluşması" etkinliğinde TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) Genel Müdürü Bekir Engürülü, tarım sigortalarındaki son durumu ve 2025 yeniliklerini paylaştı. Çiftçilerin yoğun katılımıyla gerçekleşen toplantıda, sürdürülebilir tarım, iklim değişikliği ve tarımsal üretim planlaması konularına dikkat çekildi. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE YENİ NORMAL Engürülü, iklim değişikliğinin tarıma olan etkilerini vurgulayarak, ekstrem hava olaylarının arttığını ve buna uygun üretim planlamasının şart olduğunu söyledi. "İklim değişikliği denilince insanların büyük bölümü sadece şunu anlıyorlar. ‘Ya havalar ısınıyor iklim değişiyor galiba’. Havanın ısınması önemli değil. Havadaki 1-2 derecelik ısınma ekstrem iklim olaylarına neden oluyor. Yani bizim normal olarak alıştığımız yağış rejimi bozuluyor. Bir ayda yağması gereken yağış bir anda düşüyor" dedi. Çözüm yollarının tartışılması gerektiğini aktaran Engürülü, "Sürdürülebilir üretim için bu yeni normale uygun üretim deseni üretim planlamasını yapmak zorundayız. Buna uygun tohum geliştirmek zorundayız" diye ekledi. 2024’TE REKOR SİGORTA PRİMLERİ VE ÖDEMELER Engürülü, geçen yıl TARSİM’in 17,3 milyar TL prim üreterek 8 milyar TL hasar tazminatı ödediğini, bu yıl ise primlerin 27 milyar TL’ye, hasar ödemelerinin ise 12 milyar TL’ye ulaşacağını belirtti. Türkiye’nin tarımsal üretiminin yüzde 39’unun TARSİM garantisi altında olduğunu vurguladı. Türkiye'nin tarımsal sigortalama alanında ABD, Kanada ve İspanya ile birlikte dünyada en iyi dört ülkeden biri olduğunu söyledi. 2025 YENİLİKLERİ: DAHA GENİŞ TEMİNATLAR Geyik zararları sigorta kapsamına alınırken, "Yaban Domuzu Zararı" teminatı "Yabani Hayvanlar" olarak genişletildi. Patateste fide yapraklanma döneminde don zararı teminat kapsamına alındı. Mantar üretiminin yaygınlaşmasıyla, bu ürün de teminat kapsamına alındı. Ayçiçeğinde dünyada ilk kez kuraklık teminatı verileceği açıklandı. Gelir Koruma Sigortası kapsamına, buğdaydan sonra arpa da dahil edildi. Ormana yakın bölgelerde ağaç sigortasının önemine dikkat çekildi. ÜRETİCİLERE ÖZEL İNDİRİMLER Planlı üretim yapanlara poliçe primi üzerinden yüzde 10 indirim, Sözleşmeli üretim yapanlara yüzde 15 indirim, Su kısıtlı bölgelerde yüzde 10 destek indirimi verileceği belirtildi. İNDİRİM UYGULANACAK ÜRÜNLER İndirim kapsamına alınacak ürünler; buğday, arpa, ayçiçeği, mısır, nohut, pamuk, mercimek, kolza (kanola), patates, fasulye (kuru), soğan, soya, aspir, mısır (silajlık), yonca, yulaf (yeşil ot), fiğ, korunga, tritikale (yeşil ot), çayır otu, İtalyan çimi (yeşil ot), çavdar (yeşil ot), arpa (yeşil ot), buğday (yeşil ot) ve sorgum (silajlık) olarak açıklandı. TARIMIN STRATEJİK ÖNEMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TARSİM’in dünyanın en iyi dört uygulamasından biri olduğunu belirten Engürülü, üreticilerin karşılaştığı riskleri poliçelerle yönetmenin önemine değindi. Yeni dönemde çiftçilerin bilinçli sigortacılık yaparak hem üretimlerini hem de gelirlerini güvence altına alması hedefleniyor. HAYVAN SİGORTALARINDA GELİŞMELER 2025’te büyükbaş hayvan sigortalarında kapsam genişletildi. 20 Ay ve üzeri dişi süt sığırları tarifesinde, yavru atma teminatı kapsama dahil edildi. 20 ay ve üzeri süt sığırları tarifesinde Devlet Desteği Oranı yüzde 50’den yüzde 60’a yükseltildi. Bakanlığın belirlediği süt ve besi havzası illerinde, poliçe primi üzerinden yüzde 10 oranında "Tarımsal Üretim Planlaması" indirimi uygulanması kararlaştırıldı. Süt havzası illeri; Amasya, Bitlis, Bingöl, Çorum, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Muş, Tokat, Tunceli iken; Besi havzası illeri ise; Ağrı, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Sivas, Şırnak, Tunceli, Van olarak biliniyor. Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortası tarifesinde, 7 yaş ve 9 yaş için sigortalanan hayvanın geçmiş 3 yıllık poliçe döneminde kesintisiz sigortalanması koşulu kaldırılıp, yaş kategorisi risk çarpanı bu kapsamda revize edildi. Tüm hayvan hayat sigortası branşlarında, sözleşmeli üretim indirimi yüzde 10’a çıkarıldı. Ayrıca, ipek böcekçiliği de sigorta kapsamına alındı. Etkinlikte ayrıca sürdürülebilir tarım ve çiftçilerin sorunları ele alındı. Tarım sigortalarındaki detaylar, üreticilerin gelecekteki risklere daha hazırlıklı olmasını sağlayacak adımları içeriyor.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Haber

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Doğal Afetler Üreticiyi Zorladı"

ANKARA (İHA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, doğal afetlerin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerini değerlendirdi. Bayraktar, "Üreticilerimizin üretime devam edebilmesi için destekler acilen ödenmelidir" diyerek çiftçilere yönelik yardım çağrısında bulundu. Son yıllarda artan doğal afetlere dikkat çeken Bayraktar, 2023 yılında meydana gelen afet sayısının 10 yıl öncesine kıyasla üç kat artarak bin 475'e ulaştığını, 2024'ün ilk sekiz ayında ise 900 afet yaşandığını belirtti. Sel, dolu, fırtına ve hortum gibi olayların çiftçilerin mahsullerine büyük zarar verdiğini vurgulayan Bayraktar, özellikle Samsun'un Bafra ilçesinde yaşanan sel felaketiyle karnabahar, brokoli ve lahana gibi ürünlerin su altında kaldığını hatırlattı. "ÇİFTÇİLER DESTEK BEKLİYOR" Çanakkale’nin Biga ilçesinde ekim ayında meydana gelen dolu afetinde 45 bin dekar çeltik arazisinin zarar gördüğünü aktaran Bayraktar, "Ziraat Odamızdan aldığımız bilgilere göre aradan geçen bir buçuk aylık sürede henüz çiftçilerimizin yaralarını saracak bir gelişme olmadı. Üreticilerimizin üretime devam edebilmeleri için destekler acilen ödenmelidir" diye ekledi. "TARIM SİGORTASI VE DEVLET DESTEĞİ ÖNEMLİ" Antalya ve Mersin'in Türkiye’deki örtü altı üretim alanlarının yüzde 65’ini oluşturduğunu söyleyen Bayraktar, bu bölgelerde yaşanan afetlerin meyve-sebze fiyatlarını artırabileceğini dile getirdi. Tarım sigortalarının önemine dikkat çekerek, devlet desteklerinin artırılması ve sigorta primlerinin çiftçiler için daha uygun hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. "ÜRETİM KESİNTİYE UĞRAMAMALI" Bayraktar, afet sonrası sağlanan yardımların artırılması gerektiğini belirterek, "Çiftçilerimizi tarımsal üretimden koparmamak ve ülkenin gıda arzını korumak birincil gayemiz olmalıdır. Halihazırda yüklü borçlar altına girerek tarımsal üretim yapan çiftçilerimizin ekonomisi birkaç saat içinde yaşanıp biten doğal afetlerle sarsılmaktadır. Bu sebeple doğal afetlerin sonrasında yapılan yardımlar artırılmalı, çiftçilerimiz ayakta tutulmalıdır" dedi. Gıda fiyatları hakkında da yorumda bulunan Bayraktar, "Bir ürünün yalnızca bulunabilir değil, tüketici tarafından satın alınabilir olması da önemlidir. Bu yüzden gıda enflasyonunun körüklenmesine sebep olacak bu gibi doğal afetlerde çiftçilerimize daha fazla destek olunmalıdır. Unutulmamalıdır ki üretimden bir kez kopan çiftçimizi geri getirmek çok zordur. Destekler üreticilerimize zamanında ulaştırılmalıdır. Geç verilen destek, destek değildir" diye konuştu.

Yüksekova Dilimli Barajında Kuraklık Tehlikesi Haber

Yüksekova Dilimli Barajında Kuraklık Tehlikesi

HAKKARİ (İHA) - Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde, sonbahar ve kış aylarının kurak geçmesi nedeniyle Dilimli Barajı'nda su seviyesi 20 metreye kadar geriledi. Yüksekova-Esendere kara yolu üzerindeki baraj, 93 metre yüksekliği ve 374 metre genişliğiyle ilçenin su ihtiyacını karşılayan önemli bir kaynak olmasına rağmen, doluluk oranındaki düşüş ciddi bir sorun oluşturuyor. Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Perviz Geçirgen, yağışların azalmasının küresel ısınmanın bir sonucu olduğunu belirterek, "Barajın debisi bu sene çok düştü. Yağışların az olması baraj suyunun azalmasına neden oldu. Bu da ileri dönemlerde kuraklığa neden olacağının göstergesidir. Aralık ayını bitirmek üzereyiz. İlçede hala kar yağışının olmaması endişe verici. Tabi bunu küresel ısınmanın bir nedeni olarak değerlendiriyoruz. Yüksekova iklimsel olarak büyük bir değişim geçiriyor. Bunu neden sonuç ilişkisi içerisinde değerlendirdiğimizde, insanlar doğayı her geçen gün daha çok tahrip ediyor ve kirletiyor. Bu tahribat küresel ısınmaya neden oluyor" dedi. Geçirgen, geçen yıl bu dönemde yarım metre kar yağışı olduğunu hatırlatarak, "Bu aylarda ilçede yarım metre kar yerde birikirdi. İlkbahar aylarında da bunun verimini alıyorduk. Bu sene yağışların olmaması ileriki zamanlarda tarım faaliyetlerinde aksamalara ve verimin düşmesine neden olacaktır" ifadelerini kullandı. "DOĞAMIZI KORUYALIM" ÇAĞRISI Geçirgen, doğanın kirlenmesinin iklim değişikliğine ve yağış eksikliğine neden olduğunu vurgulayarak, "Doğa ve atmosferin kirlenmesi yağışın düşmesi anlamına geliyor. Bu da iklim değişikliğine neden oluyor. Doğamıza sahip çıkalım, kirletmeyelim" çağrısında bulundu.

Diyarbakır’da Çiftçiler İçin 76 Milyon TL’lik Destek Haber

Diyarbakır’da Çiftçiler İçin 76 Milyon TL’lik Destek

DİYARBAKIR (İHA) - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından hayata geçirilen projeler, 6 bin 500 çiftçinin üretimine katkı sağladı. Projelerin toplam maliyetinin 76 milyon TL olduğu açıklanırken, çalışmaların odak noktasında su kaynaklarının verimli kullanımı, susuz arazilerin sulanması ve kırsal ekonominin canlandırılması yer aldı. DOĞA DOSTU SULAMA KANALLARI Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Velat Özer, projeler kapsamında GAP Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile iş birliği yapıldığını belirtti. Bu kapsamda, 40 kilometrelik açık ve kapalı sulama kanalları inşa edildi. Özellikle kırsal alanda bin 500 çiftçi bu kanallardan yararlandı. Özer, projelerin çevre dostu bir anlayışla yürütüldüğünü vurgulayarak, "Bu kanalları yaparken, doğadaki canlıları da düşündük. Dünyada yaşanan iklim krizi ve gıda krizi göz önünde bulundurularak, doğal dengeyi korumak adına kaynak sularından faydalandık" dedi. YEREL EKONOMİYE VE KÖY YAŞAMINA DESTEK Projelerin yerel ekonomiyi güçlendirmekle kalmayıp, kırsalda yaşayan yurttaşların köylerine dönmesini teşvik etmeyi amaçladığını ifade eden Özer, 2025 yılı için daha fazla hizmet sunmayı planladıklarını belirtti. Özer, çiftçilerle birlikte aracısız üretim süreçlerini hayata geçirmeyi amaçladıklarını açıkladı. Hedeflerinin, kırsaldaki üretimi artırarak yerel ekonomiyi desteklerken tarımsal sürdürülebilirliği sağlamak olduğunu ekledi. 76 MİLYON TL’LİK YATIRIM 76 milyon TL bütçeyle gerçekleştirilen projelerle, Diyarbakır’da tarımsal üretimin artırılması ve kırsal alanların kalkınması hedefleniyor. Özer, projelerin kırsal kalkınmayı destekleyerek bölge halkına daha iyi yaşam koşulları sunacağını dile getirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.